26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA 14 Fazıl Say, AB’nin Kültür Büyükelçisi oldu ? BRÜKSEL (AA) Besteci ve piyanist Fazıl Say, “AB 2008 Kültürlerarası Diyalog Yılı” çerçevesinde “Avrupa Kültür Büyükelçisi” oldu. Kültürlerarası Diyalog Yılı’nın, dün Brüksel’de başlatıldığı etkinliklere ilişkin toplantı ve törenlere, “büyükelçi” seçilen 7 ünlü isimle birlikte katılan Fazıl Say’ın AB çevrelerinden ve basınından büyük ilgi gördüğü gözlemlendi. AB Komisyonu’nun kültürden sorumlu üyesi Jan Figel, “Farklılıklar içinde el ele” sloganıyla başlatılan Kültürlerarası Diyalog Yılı çerçevesinde yaptığı konuşmada, kültürel farklılıklardan kaynaklanan iletişim sorunlarına değindi. KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Anadolu Ateşi Bostancı Gösteri Merkezi’nde ? Kültür Servisi Sibirya’dan Katar’a, Japonya’dan Amerika’ya kadar dünyanın dört bir yanında 40 ülkede 1000 gösteri yapan Anadolu Ateşi, 8 Aralık Cumartesi akşamı saat 21.00’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak. Topluluk Mustafa Erdoğan’ın imzasını taşıyor. (0 216 556 98 00) Turner Ödülü Wellinger’a ? Kültür Servisi Mark Wallinger, Brian Haw’un Parlamento Meydanı’ndaki savaş karşıtı protestosunu konu alan yapıtıyla İngiltere’de dağıtılan Turner Ödülü’nün sahibi oldu. Aktör ve yönetmen Dennis Hopper, sanatçıya 25 bin sterlin tutarında olan ödülü Tate Liverpool Akademisi’nde yapılan törende sundu. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Şiir Düşünmek Şiir yazmakla, şiir üstüne düşünmek ayrı şeyler midir? Belki sormak bile gereksiz, şiir yazan birinin elbet, şiirin ne olduğu, nereden gelip nereye gittiği üstüne düşünmesinden daha doğal ne olabilir ki! Ama her gün birbirinden ilginç garipliklerin yaşandığı ülkemizde, şiir sanatı da payına düşeni alıyor. Şiirle hiçbir ilgisi olmayan sulu gözlü duygusallıkların, laf ebeliklerinin, türlü kültür yozluklarının kitle iletişim araçlarından sunulmasıyla, şiir sanatının da terazisi bozuldu. Eğriyi doğruyu tartmakta çok zorlanıyor. Yazdığı şiirleri göndererek görüşlerimi soranlar, sağ olsunlar hiç eksilmiyorlar. Ancak böyleleri içinde gerçek şaire rastlamak, buğday ambarında bir inci tanesini aramaya benziyor. Şiir yazdıklarını söyleyenlerin ürünlerine bakıp şiirden bu denli uzak olduklarını görmek korkutuyor beni. Nasıl bir sanat dalı bu denli başka bir şey gibi algılanabilir diye şaşıyorum. Onlara verdiğim en temel yanıt ise şiir yazmayı bir süre bir yana bırakarak şiir üstüne kitaplar okumaları ve şiirin ne olduğu üstüne düşünmeleri gerektiği oluyor. ??? Şiirin ne olduğu nasıl anlaşılır? Bunun ne yazık ki, açık bir tanımı, yolu yöntemi yok. Okuyarak diyoruz, en genel anlamda. Önemli şairleri, şiirdeki değişim ve gelişimleri, şiir eleştirilerini, şairlerin şiir üstüne kitaplarını, başarılı şiir çevirilerini, büyük şairlerin yaşamöykülerini... Her şey gibi şiiri öğrenmenin de yolu sonu gelmez bir okumadan geçiyor. Üstelik az değildir bizde şiir üzerine düzyazı yazarak, şiirin ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini anlamaya, anlatmaya çalışmış şairler. Tanpınar’dan Orhan Veli’ye, Cemal Süreya’dan Turgut Uyar’a zengin sayılabilecek bir kitaplığımız vardır bu alanda. Nurullah Ataç, günlük gazetede, okurların her gün ne söyleyeceğini merak ettiği şiir eleştirileri yazardı. Melih Cevdet Anday, bu geleneği gazetemizdeki yazılarında dönem dönem sürdürdü. Onların kitaplaşmış bu yazıları bugünün okurları için bulunmaz değerde. Özellikle de şiir alanında bir anlayışın mücadelesini vermiş şairler, görüşlerini daha iyi anlatabilmek için en az şiirleri kadar düzyazı da yazmışlardır. ??? İşte bu şairlerden biri de, 1960’lı yıllardan başlayarak şiirimizi yeni bir duyarlıkla yazılmış devrimci şiirlerle tanıştıran Ataol Behramoğlu. Ataol Behramoğlu’nun şiir anlayışını, Türk ve dünya şiiri üstüne görüşlerini bulabileceğiniz iki kitabı yayımlandı şu günlerde: Yaşayan Bir Şiir ve Şiirin Dili Anadil (Evrensel Basım Yayın). Bu iki kitapta 1960’lı yıllardan günümüze şiirin temel sorunlarının tartışılmasının yanında pek çok şaire ilişkin izlenimler, düşünceler de bulacaksınız. Şiirin ve şairin renkli dünyası açılacak önünüzde. Neye yarar böylesi kitaplar okumak? Gerçek şiirin dünyasına girmeye, onun atmosferinde soluklanmaya. Şiir sanatı, bu dünyanın en saf ve arı güzelliklerinden biridir. Onun dünyasında soluk alıp verebildiğinizde, bu güzellikleri de paylaşabildiğinizi duyumsarsınız. Üstelik bu güzellikler yalnızca, bugünün moda güzellikleri değil, geçmiş ve gelecek çağların evrensel güzellikleridir. Şairler yalnız şiirleriyle değil, yazılarıyla da bu mutlu buluşmaya yol açarlar. turgay@fisekci.com 2008’DE DE 100. DOĞUM YILDÖNÜMLERİ VAR 2007 Saygun yılı oldu ERSİN ANTEP Ödüllü fotoğraflar sergileniyor Kültür Servisi İstanbul Fotoğraf Merkezi, 28 Aralık’a dek 2007 Leica Oscar Berneck Ödülü’nde dereceye giren yapıtlardan oluşan sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide, büyük ödülü alan Brezilyalı fotoğrafçı Julio Bittencourt’un Sao Paulo’da yaşayan evsiz insanları konu alan portre dizisi yer alıyor. Yine dereceye giren Jose Candon’un ‘delilik’ üzerine yapıtları ve Norveçli fotoğrafçı Margaret M. de Lange’nin ‘Kız Evlatlar’ adlı siyah beyaz portre dizisi de dikkat çekiyor. (0 212 238 11 60) 004’te Cemal Reşit Rey’in, 2006’da H. Ferit Alnar ve Ulvi Cemal Erkin’in 100. doğum yıldönümleriydi. Haklarında yazık ki bilimsel etkinlik düzenlenemedi. Rey, Alnar ve Erkin yapıtları, orkestraların haftalık konserlerinde adeta simgesel olarak yer aldı. 2007 yılında Saygun ile ilgili girişimler sonuç verdi ve hakkında birçok sanatsal etkinliğin yanında bilimsel etkinlik de yapılabildi. Hatta yeni kayıtlar üretildi. Gelgelelim; “Neden bir besteci için bu kadar çok etkinlik yapıldı?” gibi bir soru ortaya atıldı. Ya da etkinliklere katılmamış, izlememiş olanlarca, dışarıdan; Saygun’a “pembe bir romantizm”le yaklaşıldığına ilişkin eleştirilerde bulunuldu. Saygun hakkındaki bilimsel etkinliklerin düzenleyicilerinden biri olarak, bu noktada yanıt hakkımı kullanmam gerekiyor: Yapılan masa etkinliklerinde Türkiye’de oluşması istenen bilimsel biyografik etkinlik disiplini amaçlanmıştır. Saptama ve değerlendirmelerin bilimsel yöntem içinde olmasına, değerlendirmelerin “kötüleme” ya da “aşırı övgü” uçlarına kaymamasına özen gösterilmiştir. Katılımcıların romantik söylemden bilimsel saptama ve aktarma 2 ya geçişi anlamında sürekli bir eşgüdüm sağlanmıştır. Bundan sonraki yıllarda da müzik alanında besteci, bilimci ve çalıcılar hakkında etkinlikler düzenlenmesini arzu etmekte ve girişimlerimizi sürdürmekteyiz. Bu konuda düşünce üreten değerli müzik insanlarının da benzer bilimsel ve sanatsal etkinliklere girişmesini, böyle etkinliklerin güç kazanmasını isteriz. (2008’in Ferit Hilmi Atrek, Necip Celal Antel, Nuri Sami Koral ve Necil Kazım Akses gibi bestecilerimizin 100. doğum yıldönümleri olduğunu anımsatalım.) Rengim Gökmen ile birlikte hazırladığımız, 7 Aralık Cuma günü saat 10.00 ile 17.30 arasında İzmir Sanat’ta yapılacak “Doğumunun 100. Yılında Besteci, Öğretmen, Araştırmacı, Bilim ve Düşün Adamı Yönüyle Ahmed Adnan Saygun” başlıklı 5 oturumlu panele; Rengim Gökmen, Gülsin Onay, Önder Kütahyalı, Hande Dalkılıç, Kemal Küçük, Sayram Akdil, Hasan Uçarsu ve Özkan Manav gibi isimler katılacak. (www.izmirsanat.org.tr) Ocak ayı başındaysa Bursa Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliğinde daha önce yapılan sempozyumu tamamlayacak bir panel daha yapılacak. (ersin@muzikoloji.org) ÇELİK YENİDEN TELİF HAKLARI VE SİNEMA GENEL MÜDÜRÜ Çelik hukuk mücadelesini kazandı SELDA GÜNEYSU ANKARA Eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç tarafından, iki buçuk yıl önce görevden alınan Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, mahkeme kararıyla görevine geri döndü. Erkan Mumcu’nun, Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde bu göreve atanan Çelik, 2005 yılının mart ayında, başta Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin ve Kütüp haneler ve Yayımlar Genel Müdürü Aytekin Yılmaz olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 5 yönetici ile birlikte görevden alınmıştı. NEMLİ YASALARIN ÇIKMASINDA ETKİLİ OLMUŞTU Çelik’in “haksızlığa uğradığı” gerekçesiyle Ankara Bölge İdari Mahkemesi’nde açtığı davada alınan kararı Danıştay da benimseyince, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Abdurrahman Çelik’in, ye Ö niden göreve gelmesini onayladı. Göreve vekâlet eden Tahsin Yılmaz ise Telif Hakları ve Sinema Genel Müdür Yardımcılığı’na getirildi. Çelik görevde olduğu dönemde, kitap, kaset, CD, VCD ve DVD gibi materyallerin sokakta satışını yasaklayan “Korsanla Mücadele Yasası” ile Türk sinemasının desteklenmesi ve filmlerin sınıflandırılarak denetlenmesini düzenleyen “Sinema Yasası” gibi önemli yasaların çıkarılmasında etkili olmuştu. 3. Dağ Filmleri Festivali açıldı Kültür Servisi 3. Dağ Filmleri Festivali önceki gün Fransız Kültür Merkezi’nde “EverestDoğa İçin Tırmanış” filminin dünya ilk gösterimiyle açıldı. Festivalin açılış konuşmasını; Festival Koordinatörü Murat Yılmaz yaptı. Konuşmanın ardından “Ulusal Doğa Filmleri Festivali Ödül Töreni”nde ödüller sahiplerini buldu. Yarışmalı bölümde “Vatandaş Mustafa” (Remzi Kazmaz) birinciliğe, “Yaşamın Kıyısı” (Behiye U. Yılmaz) ikinciliğe ve “Dağın Renkleri: Aladağlar” (Ersen Çıra) üçüncülüğe değer görüldü. Özendirme ödülünü ise “Martı” (Mert Bilek), “Bizim İblis” (Emir Özdeğer / Ludmila Gribensikova) ve “Göç” (Şenol ÇömHavva Şahin) adlı filmler paylaştı. 43’ü yerli, 9’u yabancı olmak üzere 52 filmin gösterimleri cuma gününe dek Fransız Kültür Merkezi’nde; cuma, cumartesi ve pazar günleri ise Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak. (www.dagfilmfest.org) Akademisyenlerin resim sergisi açıldı ? İstanbul Haber Servisi Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlilerinin eserlerinin yer aldığı resim sergisi önceki gün üniversitenin Maslak’taki kampusunda düzenlenen kokteylle sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan’ın açılışını gerçekleştirdiği sergi, resimden baskı resme, grafik tasarım, endüstri, iç mimari, tekstil ve moda tasarımı, film ve sinema sanatı, heykelden enstalasyon/yerleştirme ve seramik sanatına dek birçok çalışmayı içeriyor. Sergi, 15 Aralık’a dek sürecek. ÇAĞIRIYORUZ... TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN, HUKUK DÜZENİ İÇİN, HAKKIMIZI ARAYABİLMEK İÇİN ADALET İSTİYORUZ. 9 ARALIK’TA ANKARA TANDOĞAN MEYDANI’NDAYIZ. HUKUKA, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE, HUKUKÇUMUZA VE ADALETE SAHİP ÇIKIYORUZ... HALK HUKUKUNA SAHİP ÇIKIYOR... Cumhuriyet idaresi ve hukuk “kimsesizlerin kimsesi”ydi. O cumhuriyetimizin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk, öyle diyordu... Şimdi bizi kimsesiz bırakmak istiyorlar. Edirne’den Ardahan’a uyan Türkiye... Hukukumuzu, bizi biz yapan, bizi ayakta tutan adaleti çalıyorlar... Hukukun Üstünlüğü İlkesini yaşatmak için adalet istiyoruz. Halk hukukuna sahip çıkacak. Canları pahasına hukuk diyenlere, cumhuriyete, ulusa sahip çıkanlara, sahip çıkacağız. Hukukumuzun da, hukukçumuzun da sahibi: Laik cumhuriyettir. Türk ulusudur. Millet hukukuna da, hukukçusuna da dokundurtmaz. 9 Aralık’ta hukukumuzu Ankara Tandoğan Meydanı’nda koruma altına alacağız. Kimsesiz kalmamak için, 9 Aralık’ta Ankara’dayız. Vatan, namus ve ahdevefa için, hukukun üstünlüğü için herkesi herkesi herkesi, Tandoğan Meydanı’na çağırıyoruz. BİZ KAÇ KİŞİYİZ SİVİL TOPLUM PLATFORMU MARMARA YÖNETİMİ Gidiş Dönüş: 30 YTL Kadıköy İrtibat No: 0 555 550 75 84 Şişli İrtibat No: 0 532 344 05 18 ESAS NO: 2005/1018 KARAR NO: 2007/1488 Davacı Müntecap Tamam vekili Av. A. Levent Bozkurt tarafından, davalılar Fatma Tatlıgil vs. aleyhine açılan işbu tapu iptali ve tescil davasının, yapılan yargılaması sonunda, Mahkememizden verilen 06.11.2007 tarih ve 2005/1018 esas, 2007/1488 karar sayılı kararı ile dava tarihi itibarı ile iptali istenen, davalılara ait dava konusu taşınmazdaki hisse değerleri, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığından görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, görevli mahkemenin Mersin Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, diğer taleplerin görevli mahkemeye takdir edilerek, karara bağlanmasına, tapu kaydına konulan devir yasağına ilişkin ihtiyati tedbirin de karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesine, davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, davalılar Fatma Tatlıgil ve Müyesser Tatlıgil kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, bu vekiller için takdir olunan 250,00 YTL. maktu ücreti vekalet ile yine davalı Ali Atakay vekili için takdir olunan 250,00 YTL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, alınması gereken 13.10 YTL’nin peşin alınan 54.00 YTL’den mahsubu ile bakiye 40.90 YTL ’nin karar kesinleştiğinde ve dosya görevli mahkemeye gitmediği takdirde, yatırana iadesine dair davacı vekili ile davalı Ali Atakay vekili Av.Yılmaz Yönel’in yüzlerine karşı, yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiş olup, tebligat yapılamayan davalılar Ragibe Kurt’un ölen kızı Zeynep Tengu, Mirasçıları MEHMET TENGU, ELİF TENGU, GÜLTEN UYSAL, ALİ TENGU, ZÜLEYHA DEMİRCİ ve NESRİN GÜLEÇÖĞLU ile Ragibe Kurt’un ölen kızı Zekiye Sofi’nin mirasçıları KENAN SOFİ, ÖZHAN SOFİ ve SELMA ÖNER, yine Ragibe Kurt’un ölen oğlu Ahmet Yıldırım’ın mirasçıları olan ZELİHA YILDIRIM, MİYESSER YILDIRIM, RAGİBE YILDIRIM VE ABDULLAH YILDIRIM adlarına, iş bu karar tebligatının ilanen yapılmasına karar verilmiş olmakla, adı geçen davalıların iş bu ilanın neşrinden itibaren 15 gün içerisinde, kararı bizzat veya vekili aracılığı ile temyiz etmediği takdirde, kararın kendileri yönünden kesinleşmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 27.11.2007 (Basın: 65023) MERSİN 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear