24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2007 PERŞEMBE 6 YAKILAN ARAÇ SAYISI 42 OLDU HABERLER Operasyonlara ara vermeyen TSK Zap Vadisi’nde mağaraları vurdu (Fotoğraf: AP) PERŞEMBE ORHAN BURSALI Kundakçılar durmuyor İstanbul Haber Servisi Sefaköy İlçe Emniyet Müdürlüğü yakınındaki bir işyerinin önündeki çöp konteynırında meydana gelen patlamada ağır yaralanan Fatma Ağdemir tedavi amacıyla kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İstanbul Valisi Muammer Güler, olayla ilgili emniyet birimlerinin araştırmasının sürdüğünü belirterek son günlerdeki araç kundaklama olaylarına ilişkin de “Beykoz’da 4 aracın kamuoyunda tinerci diye bilinen çocuklar tarafından yakıldığı tespit edildi. Bir otobüsün de şahsi bir husumete dayanılarak yakıldığı konusunda önemli şüpheler var. Molotofkokteyli atılmak suretiyle bölücü terör örgütünün ya da illegal örgütlerin olduğunu biliyoruz” dedi. Vali Güler ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Vatan Caddesi’ndeki Narkotik Şube Müdürlüğü’nde basın toplantısı düzenledi. Vali Güler, son bir yıldaki uyuşturucu operasyonlarının değerlendirildiği toplantıda, gazetecilerin, İstanbul’da yaşanan terör ve kundaklama olaylarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Vali Güler, Mecidiyeköy’de eylem hazırlığında yakalanan Ş.D ile ilgili olarak “Şüphelinin daha önce de birkaç eyleme katıldığı tespit edildi.” dedi. Güler olayla ilgili 2 kişinin gözaltında olduğunu söyledi. Son bir ay içerisinde İstanbul’da yakılan araçlarla ilgili soru üzerine Güler, “Molotofkokteyli atılmak suretiyle bölücü terör örgütünün ya da illegal örgütlerin olduğunu biliyoruz. Bu konuda güvenlik güçleri gerekli çalışmayı yapıyor. MOBESE kameraları, güvenlik kamera görüntüleri birebir inceleniyor” yanıtını verdi. Vatandaşların şüpheli durumları ihbar etmesini isteyen Güler, “Neron olayı olduğunu söylemek mümkün değil. Farklı amaçlar da birbirinin içine karışabiliyor” diye konuştu. Gaziosmanpaşa ve Eminönü’nde önceki gece geç saatlerde bir minibüs ile bir otomobil kundaklandı. Böylece son bir haftada kundaklanan araç sayısı 42’ye ulaştı. Sanayici, Ulusalcı, Zırtapoz! Bizim millet beynini soğan ekmeğe katık yapmış, diyesim geliyor. “Bizim millet” dediğime bakmayın; kastettiğim, kavramların içlerini/içeriğini boşaltan, dayandığı ne bir temel ne de taban olan, ortalıktaki beşon tane “zırtapoz” (Sözlük anlamı: Utanmaz, patavatsız, saygısız, zıpır.) Azlar, ama medyadaki konumları ve “entel gösterişleri” nedeniyle çıkardıkları toz duman fazla! Öyle ki, yurtseverler üzerinde bir düşünce terörü estiriyorlar. Kendilerinden çok, etkiledikleri kesimlerle... Bir dost yemeğinde arkadaşımız Faruk bu terörü şöyle dillendirdi: “Yahu yakınlarımın ‘Vay, ulusalcısın sen demek!’ biçiminde saldırısına uğruyorum!” Ne diyorlar? Ulusalcılığı, Türkçülüketnik (dinsel!) kimliklerle özdeşleştiriyorlar. Oysa ulusalcılığın, en azından demokratsolsosyalistlerin ulusalcılığının temel taşında “Türkiye Vizyonu” bulunur. Ulusalcılığın temel taşı: Ülkedeki bütün üretici güçlerin varlığı, varoluş kaygısıdır! Yani bu ülkenin gelişmesi, refahı; bu ülke çalışanının zenginliği; bu ülke yeteneklerinin, potansiyelinin; bilim,sanat,iş hayatında girişimciliğinin ve yaratıcılığının teşvik edilmesi, geliştirilmesi ve ortaya çıkartılması... Bunların gerçekleşmesi için de Türkiye Vizyonu’na bağımlılık, ülkede bağımsız düşünebilme ve yönetebilme yeteneği şart... Yani, egemenlik iradesini elinde tutmak. ??? Piyasaya çıkın, herkesin bu anlamda “ulusalcı” olduğunu görürsünüz. Ülke nüfusunun yüzde 90’dan fazlasının aslında “ulusalcı” olduğunu ileri sürersek, zerre kadar yanlış yapmış olmayız... Türkiye’de üreten sanayici, KOBİ’lerin hemen hepsi ulusalcıdır! Yani ne demek istiyorum? Bunu gidin, içeride ithalat yağmasından bunalan ve içdış rekabet gücünden yitiren; elverişsiz ülke üretim iklim koşullarından olumsuz etkilenen; bir insanı işe almak için birkaç ay düşünen ve buna direnen; yarını göremeyen sanayiciye, üreticiye sorun! Onların topu ulusalcı! Tarımcı ulusalcı değil mi? Gözünü, gönlünü, aklını fikrini bu ülke için çalıştıran ve yoran? Koskoca İSO, 13.800 üyesiyle neyin temsilcisi? Ya TOBB? Ve diğerleri? Ülkenin esenliğini birinci derecede düşünen, emperyalizmin böl ve yönet politikalarına karşı duran, terör saldırılarına ve halkın, milletin bölünmesine karşı duran, karşı çıkan, bu anlamda da birliği savunan herkes, en büyük çoğunluk, “ulusalcı”dır! Ulusalcılık, bu bağlamda, aynı zamanda, ülkenin gelişmesi, kalkınması için, iktisadi stratejiler geliştirilmesini istemektir! Yağmaya karşı titizlenmektir! Ülke kaynaklarının verimli kullanılmasını istemektir! Devletin, belediyelerin, satın alımlarda öncelikle ülke için üretimi, üreticiliği, yaratıcılığı gözetmesine, geliştirilmesine birinci derecede önem vermesini dayatmaktır!.. Satın alma politikalarıyla, güçlü üretici ve sanayi sektörlerinin oluşturulmasını planlamaktır! Ulusalcılık, tüm üretimin kalitesini, rekabetçiliğini, verimliliğini arttıracak ve dünya çapında rekabetçi kılacak gerekli her önlemin altyapısını hazırlamaktır! Bunun için de ulusalcı, demokratiktir ve cumhuriyetçidir! Önünde sonunda, herkesin, yüzde 90’lık büyük çoğunluğun, yaşayacağı, gideceği, sığınacağı, sevineceği, üzüleceği; ölülerini gömeceği; güneşiyle, yağmuruyla, havası ve suyuyla, denizi ve kokusuyla, balığının ve yemeğinin tadıyla, müziğiyle, yazınıyla, ülke içindeki bütün renkleriyle besleneceği.. bir vatanının, bir yurdunun olduğunu bilmek, olmasını savunmak ve bu toprakların varlığını gelecek nesillere bırakmakla görevli olduğunu duyumsamaktır.. ulusalcılık! ??? O halde geride temel soru kalıyor: Kim ulusalcı değil! Tek yanıtı var: Varoluşunun maddi koşullarını, iç kaynaklardan, içeriden, iç üretimden değil de tamamen dışarıya borçlu olduğunu gören, dışarıyı savunarak ve dışarıya bağımlı olarak varlığını sürdürebilenler... Bunlar bugün bir avuçtur! Onlar dün kesinlikle daha çoktular! Siyasette çoktular, askeriyede çoktular.... Hepsi emperyalizmle işbirliğini, Türkiye’nin gelişmesinin ve Türkiye’nin bağımsız iradesinin önüne koyuyorlardı! Bu nedenledir ki, Türkiye her bakımdan geri kaldı, bıraktırıldı! ??? Bugün ise büyük çoğunluk ulusalcı! Bugün ulusalcılara küfreden, bilinçli olarak “Vay ulusalcı!” diye saldıranlar, yukarıda vurguladığımız, DÜNÜN “ULUSALCI OLMAYAN” güçlerinin yerini aldı! Neredeyse Türkiye’ye karşı her şeyi savunur oldular! ??? Sözün başındaki zırtapozlara sorun bakalım: Tamam, biz, ben “ulusalcı”yım! Peki sen necisin??!! Jetler yine bombaladı DİYARBAKIR/ANKARA (Cumhuriyet) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kuzey Irak’ta hava operasyonları sürdürürken Güneydoğu Anadolu’da da kara birliklerinin operasyonları yoğunlaştırıldı. Şırnak’ın Gabar (Küpeli) Dağı bölgesinde 6 PKK’li öldürüldü, 2 militan da yakalandı. TSK, Irak’ın kuzeyindeki Zap Vadisi’ne dün sabah jetlerle operasyon düzenledi. Operasyonda PKK’lilerin barındıkları mağaralar bombalandı. Bu kapsamda Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları dün Irak’ın kuzeyinde bulunan Zap Vadisi’ndeki PKK’lileri vurdu. Savaş uçakları, PKK’lilerin saklandığı mağaraları nokta atışı yapılan füzelerle imha etti. Genelkurmay’dan dün sabah saatlerinde operasyonlara ilişkin şu açıklama yapıldı: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde uzun süreden beri izlediği büyük bir terörist grubun, Zap bölgesinde bulunan 8 adet mağara ve barınaklarda kışı geçirmeye hazırlandığı tespit edilmiştir. Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçaklarımız, 26 Aralık 2007 günü sabah saatlerinden itibaren, söz konusu terörist gruba ait hedefleri etkili bir nokta operasyonu ile vurmuşlardır.” TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ 6 Diğer yandan askerlerin yurtiçinde de teröristlere karşı mücadelesi sürüyor. Aşırı soğuk hava şartlarına karşın Şırnak’ın Cudi ve Gabar dağlık bölgelerinde teröristlerle zaman zaman sıcak temas sağlanıyor. Sürekli helikopterle dağlık bölgelere personel ve malzeme taşınırken yoğunlaştırılan operasyonlar örgütün kayıplarını da arttırıyor. Önceki gün 2’si kadın toplam 5 teröristin öldürüldüğü Gabar’da dün de sıcak temas sağlandı. Bölgedeki operasyonda 6 PKK’li öldürüldü, 2 militan da yakalandı. Böylelikle 13 Kasım’da 1 üsteğmen ile 3 erbaşı ve 1 erin şehit edildiği bölgede iki günde 11 PKK’li öldürüldü. Kentlerde ise örgüt yandaşlarına yönelik ev baskınları arttı. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 23 Aralık günü DTP ve Bismil Kültür ve Sanat Derneği tarafından TSK’nin Kandil Dağı’na yönelik sınır ötesi operasyonu ve DTP Eşbaşkanı Nurettin Demirtaş’ın tutuklanmasına ilişkin yapılan basın açıklamasının ardından, polisin ev baskınları yoğunlaştı. Bismil Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı terörle mücadele ekipleri tarafından yapılan ev baskınlarında, Sıdık Kortak, Nedim Biçer, DTP’li Belediye Meclis üyelerinden Saliha Bakır ve Alican Aydın ile ismi öğrenilemeyen 1 kişi gözaltına alındı. DTP’li Fatma Kurtulan: Bazı AKP’lilerin yakınları da dağda Çelik ve Zeydan’ı işaret etti MAHMUT ORAL E MNİYET ÖNÜNDE SES BOMBASI Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü olay yeri inceleme ekiplerine ait bina önünde dün akşam saatlerinde ses bombası patladı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü giriş kapısının da bulunduğu cadde üzerinde meydana gelen patlamada yaralanan kimsenin olmadığı bildirildi. İBB’NİN YILBAŞI ETKİNLİĞİ Taksim’deki kutlama iptal İstanbul Haber Servisi İstanbul’da son dönemde artan araç kundaklamaları ve Mecidiyeköy’de bir terör örgütü mensubunun patlayıcıyla yakalanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Taksim’deki yılbaşı kutlamaları bu yıl “şehitlere saygı” nedeniyle iptal edildi. İBB Başkanı Kadir Topbaş, Taksim Metro İstasyonu’ndaki “‘84. yıl Cumhuriyet Coşkusu Kutlama Fotoğrafları Ödül Töreni”nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Topbaş, “Yılbaşında Taksim’deki kutlama programı belli oldu mu?” sorusu üzerine “Taksim’de bir hazırlık yapmıştık ancak birçok şehidimiz var. Geçtiğimiz aylar içinde çok sarsıldık, çok üzüldük. Şu anda Güneydoğu bölgemizde, en kötü hava şartlarında dağlarda mücadele içinde olan askerlerimiz var. Bu sıkıntıyı oralarda yaşayan insanlarımız varken, ‘Biz büyük bir kutlamaya girmeyelim, şehitlerimiz anısına, saygı adına bunu yapmayalım’ dedik ve programı iptal ettik. Taksim’de bir müzik yayını yapılmayacak” dedi. DİYARBAKIR DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın “Bazı AKP’lilerin yakınları da dağda” açıklamaları tartışma yarattı. Kurtulan’ın söz ettiği kişilerin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile AKP Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan’ın akrabaları olduğu anlaşıldı. Eşi dağda olduğu için eleştirilerin odağında bulunan DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın dün bir gazetede yer alan “Yakını dağda olan sadece ben değilim. Bir önceki kabinede bakan olan ve halen bakan olan AKP’nin etkili isimlerinden bir siyasetçinin amcasının oğlu da PKK içinde. Ancak bakanın yeğeni çatışmalarda yaşamını yitirmiş. Aynı şekilde bir başka AKP milletvekilinin kardeşi var. O da yaşamını yi tirmiş” şeklindeki açıklamaları yeni bir tartışma başlattı. Kurtulan’ın dile geBakan Çelik tirdiği AKP’li bakanın iki dönemdir Milli Eğitim Bakanı olarak kabinede yer alan Hüseyin Çelik olduğu ortaya çıktı. Hüseyin Çelik’in amcasının oğlu Selahattin Çelik, PKK’nin çekirdek kadrosundan. “Sabri Hoca” kod adını kullanan Çelik, örgütün 1982 yılında silahlı mücadele kararı almasının ardından kurulan askeri birimin ilk yöneticilerinden. Çelik, PKK’nin ilk silahlı saldırısını gerçekleştirdiği Şemdinli ve Eruh baskınlarının da planlayıcısı ve uygulayıcısı. Ancak Sabahattin Çelik, Kurtulan’ın söz ettiği gibi halen PKK içerisinde yer almıyor. 1986 yılında örgütün komutanlarından Mahsum Korkmaz’ın AKP’li Zeydan bir çatışmada öldürülmesinin ardından yöneticilik konumuna getirilen Çelik, uzun süre PKK içerisinde askeri komuta kademesinde görev aldıktan sonra, Abdullah Öcalan’la yollarını ayırdı. Halen Almanya’da yaşayan Çelik, çeşitli kitapları ve internet sitesinde yer alan yazılarıyla Öcalan karşıtı yayımlar yapıyor. Kurtulan’ın dile getirdiği bir başka AKP’li ise Hakkâri bölgesinin etkili aşiretlerinden Pinyaniş aşiretinin lider ailesi Zeydanlar’dan. Geçen dönem bağımsız olarak seçime katılan ve 12 bin oy alarak TBMM’ye girmeyi başaran Mustafa Zeydan, daha sonra AKP’ye geçmişti. Zeydan bu dönem koltuğunu oğlu Rüstem Zeydan’a devretti. Sağlık Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısıyken istifa eden ve AKP’den Hakkâri milletvekili seçilen Rüstem Zeydan’ın bir başka kardeşi Yücel Zeydan, 1992 yılında PKK’ye katıldı. Yücel Zeydan, bilinçli bir tercihle öz ağabeyinin adını kendisine kod adı olarak seçip örgüt içerisinde “Rüstem” adıyla tanındı. Örgüte girer girmez askeri ve siyasi eğitim alan Zeydan, kısa süre içinde askeri kadrolarda komutan düzeyine ulaştı. Zeydan’ın 27 Aralık 2000’de girdiği bir çatışmada öldürüldüğü öne sürülüyor. Bazı kaynaklarda Zeydan’ın birkaç yıl önce Roj TV’de bir programa katıldığını iddia ediyor. İstanbul’daki kundaklamaları PKK’nin gençlik örgütü gerçekleştiriyor Neron değil TAK yakıyor MEHMET FARAÇ GÜL: HER ZAMAN GELEBİLİR Talabani’ye yeşil ışık yaktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin Türkiye’ye davet edilip edilmeyeceği konusunda “Komşu bir ülkenin seçilmiş bir cumhurbaşkanı her zaman gelebilir, biz de gidebiliriz” dedi. Gül, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen TÜBİTAK’tan ödül alan bilim adamları onuruna verdiği resepsiyonda gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gül, “Şu anda işler iyi gidiyor. İstihbarat paylaşılıyor. Müttefikliğe yakışan bir işbirliği söz konusu şu anda. Bundan biz de onlar da memnun. Bu noktaya daha önce gelinebilirdi.’’ diye konuştu. Gül, “Talabani’yi davet etmeyi düşünüyor musunuz’’ sorusunu yanıtlarken de şunları kaydetti: “Komşu bir ülkenin seçilmiş bir cumhurbaşkanı her zaman gelebilir, biz de gidebiliriz.’’ İstanbul’da son 17 günde 50’den fazla aracın yakılması olayının ardında PKK’nin metropol örgütlenmesini sağlayan TAK (Teyrebazen Azadiya Kurdistan Kürdistan Özgürlük Şahinleri) adlı birimler bulunuyor. Güneydoğu’da daha çok askeri personele ait araçları ve AKP ve MHP binalarını hedef olan militanlar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “milis” diye tanımladığı gençlik gruplarından oluşuyor. 1 milyon dolarla kurulan TAK’ı Suriyeli “Bahoz Erdal” yönetiyor. İstanbul başta olmak üzere bazı kentlerde yoğunlaşan kundaklama olayları “Dağdaki PKK mi daha tehlikeli, kentlerdekiler mi” sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Basının “Neron”a mal ettiği kundaklama olaylarını da bu kapsamda sorgulamak gerekiyor! Araçları hedef alan molotofkokteyllerinin fitillerini kimler ateşliyor? PKK’lilerin aylar önce yaptığı tehdit içeren açıklamalar soruyu yanıtlamaya yetiyor. PKK’lilerin kaçırdığı askerleri DTP milletvekillerine teslim ederken gündeme gelen PKK yöneticisi Yücel Halis’in 25 Nisan 2007’de yazdığı “Artık zamanı geldi” başlıklı yazısı “milis”leri yönlendiriyor: “Ekonomik altyapıyı çökertmek savaşın doğası gereğidir. Ulaşım ve ikmal hatları, havaalanları, stratejik tesisler, devlete ait ulaşım araçları hedeflenerek tahrip edilecektir!” “Alişer Koçgiri” kod adlı militan 27 Mayıs 2007’deki çağrısında, “Fedailer ordusunun harekete geçmesi durumunda onların hali ne olur acaba? Yoksa siz savaşın sadece dağlarda süreceğini mi zannettiniz!” diyor. 28 Ağustos 2007’de yayımlanan “İntifada” içerikli yazı ise PKK’nin kırsaldaki kay Demokraten Kurdistan Kürdistan Yurtsever Demokrat Parti”yi (PWD) kuranlardan Hıdır Sarıkaya’nın TAK’la ilgili ilginç iddiaları bulunuyor. Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının ardından özel bir grup kurulduğunu, başına da “Nasır” adlı militanın getirildiğini belirten Sarıkaya, şunları anlatıyor: “Nasır’ın 2 ay sonra görevi bırakması üzerine beni Kandil’e çağırdılar. Kandil’de Osman Öcalan ve Cemil Bayık ile konuştum. Bana, tamamen bir terör dalgası yaratacak özel bir terörist güç kurduklarını söylediCumhuriyet TAK’ın kuruluşu ve eylemleriyle ler. Bunun PKK’den bağımsız bir güç ilgili uyarılarını 4 Nisan 2006’da yapmıştı. olacağını, sadece Bayık ile ilişki içinde ve sonMilitanlar Hakkâri’nin ilçelerinde ise askeri suz yetkili olacağını ifade ettiler. Bu grup için ayrılan ödenek 1 milyon dolardı. Bu güpersonelin araçlarını hedef alıyor. cün komutasını da bana vermek istediler. Ben üstlenmeyeceğimi, eylemi yapmayacaÜRT İNTİKAM TUGAYI’’ ğımı, eylem yapmayan ama istihbarat topPKK’nin yayın organları dün “Kürtler tep layan bir örgütün daha çok gerekli olduğukilerini sokaklarda göstermeye başladı ve nu söyledim. Bu terör grubunun başında olİstanbul’da şehir gerillası görüntüleri oluş mayı esasta Murat Karayılan istemişti. Çüntu! Eylemleri kendilerine çeşitli adlar takan kü ‘vur ama üstlenme’ tarzı ona uygundu. Kürt gençlerinin yaptığı öğrenildi” diye Ancak herhalde siyasal kaygılarla bu görev yazdı. Saldırıları yapanlar “Apocu Gençlik İni ona verilmemişti. Daha sonra 2003 Ağussiyatifi”, “Önder Apo Savunma Birimle tos’u sonundaki askeri konsey toplantısınri”, “Komalen Ciwanen Gewer” ve “Koma da TAK kuruldu.’’ PKK şiddeti kentlere taşımak isterken bir gerlen Ciwan” adlı gruplardan oluşuyor. İşte tüm bu birimleri “Kürt İntikam Tugayı” diye ta çeği göz ardı ediyor. Yakılan araçlarda insan nımlanan TAK adlı örgüt yönetiyor. Daha ön ölmüyor, ancak asıl tehlike şu ki, Türk Kürt ce de Kuzey Irak’tan getirilen A4 patlayıcı kardeşliği alev alıyor! bını kent eylemleriyle gidermeye çalıştığını bir kez daha kanıtlıyor. “Aram Masis” imzasıyla yayımlanan yazıda, gençlere “Radikal serhildana (başkaldırı) kalk! Kendi öz savunma örgütlülüğünü mahalle mahalle, şehir şehir geliştir” çağrısı yapılıyor. Örgütün yayın organlarında “Yakın!..” içerikli onlarca talimat bulunuyor. Milisler TSK’nin sınır ötesi hazırlıkları sırasında İstanbul’da başlattıkları araç yakma eylemlerini Kandil’in vurulmasının ardından yoğunlaştırıyor. Salt İstanbul değil, Adana’da da benzer eylemler yapılıyor. larla başta İstanbul olmak üzere büyük kentler ve turizm merkezlerinde bombalı saldırılar gerçekleştiren, İstanbul’da bir otobüsü yakarak 3 kişiyi öldüren TAK eski PKK’lilerden oluşuyor. KK’Lİ NEYİ YAKIYOR P PKK’den ayrılarak “Partiya Welatparezen obursali?cumhuriyet.com.tr BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ STANZEL ‘Endişemizi ilettik’ WASHINGTON (Cumhuriyet) Beyaz Saray, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının gerginliği tırmandırabileceğini ileri sürdü. Beyaz Saray sözcülerinden Scott Stanzel, “PKK bir terör örgütüdür. Bu örgüt, Irak’ta istikrar bozucu bir güçtür. Iraklılar ülkelerinde terörist istemiyor ve biz de Irak ve Türkiye ile bu sorun üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz’’ dedi. Türkiye’nin, Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonlarının gerginliği tırmandırabileceği riskinden endişe duyduğunu da belirten sözcü, ‘’Türk hükümetine, gerginliği tırmandırabilecek ya da sivil kayıplara yol açabilecek her türlü durumun endişe verici olduğunu belirttik’’ diye konuştu. ‘K CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear