26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2007 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr John Burgess ‘Kısasa Kısas’ı İngiliz sadeliği içinde yorumlamış AYNA ADNAN BİNYAZAR Ortaçağdan modern çağa geçiş sancıları hakespeare’in ünlü ‘Kısasa Kısas’ı yedi yıl önce İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Nesrin Kazankaya’nın yönetiminde, siyasal geçmişimize göndermeler yapmayı amaçlayan bir ‘konsept’ doğrultusunda sunulmuştu. Kazankaya’nın yoğunlukla kullandığı renkli görselişitsel öğeleri ‘aşırı’ bulmuş, ayrıca anlatımda dizgesel bir bütünlük gözetilmediği düşüncesiyle yapımı eleştirmiştim. Bu dönem Ankara Devlet Tiyatrosu’nca sunulmakta olan ‘Kısasa Kısas’ ise, konuk İngiliz yönetmen John Burgess tarafından, Kazankaya’nınkinin tam tersi bir sahne anlatımıyla, alabildiğine yalın bir sahne söylemi içinde yorumlanmış. Bana sorarsanız, bu kez de yalınlık ‘aşırı’ kaçmış. Shakespeare’in olgunluk dönemi yapıtlarından biri olan ‘Kısasa Kısas’, ‘mutlu son’a yönelik olaylar dizisi ve birkaç komik karakterin varlığı dışında, ‘komedya’ sayılabilecek özellikler içermez. Bu nedenle Shakespeare’in hiçbir türe uymadığı için ‘sorunlu oyunlar’ olarak nitelenen yapıtları arasında anılır. Oysa bu yapıtı tıpkı ünlü ‘Troilus ve Kresida’ gibi ‘özel’ yapan, tür açısından ‘sorunlu’ olması değil, toplumsal yaşamda ‘sorun’ oluşturan olguları tartışmasıdır. Bir başka deyişle, oyunun sonunda gerçekleşen çok sayıdaki ‘evlilik’ olayı, oyunu Shakespeare’in ‘romantik aşk’ ilişkileri içeren çok daha popüler komedilerine yaklaştırmaz. Yazar, ‘Kısasa Kısas’ta ‘cinsellik’ ve ‘evlilik’ olgularını ‘kadınlar’ üstünden tartışmaktadır. Shakespeare’in yapıtlarını okurken ya da izlerken gözden kaçmaması gereken en önemli nokta, büyük yazarın yaşadığı çağın ‘düşünsel düzeyde’ İngiliz Rönesansı’nın doruk noktası ve ‘aydınlanma’nın başlangıcı sayılsa da ‘gerçekte’ sancılı bir ‘geçiş dönemi’ özelliği taşıyor olmasıdır. Ortaçağa ilişkin değer yargılarının, inançların, davranış biçimlerinin, kurumsal yaptırımların, kısacası, insanın toplumsal var oluşunu etkileyen ne varsa hepsinin ‘modern’ çağa ulaşma aşamasında terk edildiği, ancak, yaşam pratiği içinde sürmesinin de engellenemediği, çelişkilerle dolu bir dönemdir bu. ‘Cinsellik’ ve ‘evlilik’ bağlamındaki bu döneme özgü ‘çelişki’, ‘Kısasa Kısas’ta rahibe adayı genç kız, nişanlısından gebe kalmış Eşeğe Ters Binmek... Nasrettin Hoca’nın göle maya çaldığını bilmeyen yoktur. Eşeğe ters bindiğini de... Görünüşte, eşeğe niye ters bindiği belli; iş çevirmeye kalkanların yüzünü görüp gözlerinin içine bakmak! Yalnızca o mu? O bile olsa; insan durup dururken eşeğe niye ters binsin ki!.. Halk bilgesi Hoca, güldürmek için mi yapıyordu o ters işleri? Öyle şey olur mu!.. Gülünçlük, düşüncenin dış yüzüdür. Gülünüp geçilir, o kadar... Gülmeyi düşünsellikle kaynaştırdın mı yorumdan yorum çıkarırsın! ??? Hoca’yı eşeğe ters bindiren Anadolu’nun en karışık dönemidir. Şu günlerde de ondan beter bir karmaşa yaşıyor Türkiye, eşeğe ters binme bir şey mi, elin adamı fırsat bulsa Hoca’nın üstüne eşek bindirecek!.. İçi boş gülmece, güleni arsızlaştırır. Erdem, gülmecenin gerçek olanındadır. Bir adam, Hoca’nın öykücüklerine yalnızca gülüp geçiyorsa, onu bilinçsizlerin başına koyacaksın! Hoca’yı, güldürürken düşündüren, gerçekleri incelikleriyle halkın beynine sokan bir söz bilgesi olarak algılamadın mı, bil ki, Anadolu’dasın, ama Anadolu’yu yaşamıyorsun. ??? Gülmek, düşünmenin eğlendirici yüzüdür. Oysa, eğlenme “gülen ayva” ise, düşünme “ağlayan nar”dır. Shakespeare bu gerçeği “gülerek ağlamaktansa, ağlayarak gülmek” deyimiyle karşılıyor. “Güleriz ağlanacak halimize” sözü de bizden! Daha açık, daha yalın! Olmadık sivrilikler anlatarak halkı güldürdüğü için Hoca’yı budala yerine koyup, onu derdest içeri tıkmayı düşünenler çıkmamış mıdır sanırsınız?.. Çağlarında budala sanılan nice düşünürün, gerçekte aydınlanma öncüsü olduğu uzun yıllar sonra kavranabilmiştir. Ne yazık ki, bu çağda bile, aydınlanmacıların, deliliği anlatarak aklın yolunu buldurttuğunu kavrayamayanlar var... ??? İlkel kafa gerçeğin düşmanıdır; kim bilir, toprağın bile adını sanını unuttuğu nice kişi, Hoca’nın göle maya çalmasını onun budalalığına yormuştur... Öyle ya, koca göl maya tutar mı? Erdemli biri yapmışsa tutar! Göl sabrı, maya umudu simgeler. Sabır ile umuda ancak düşünce gölünün derinliklerinde rastlanır. Mustafa Kemal, maya tutturup gölün derinliklerinden koca bir Türkiye Cumhuriyeti çıkardığı için ulusunun Ata’sı olmuştur. Bir toplumda laiklik, demokrasi, ulusallık vb. temel kavramlar birbirine karışıp, bu karmaşa içinde değerlinin yerini değersiz, erdemlinin yerini erdemsiz aldı mı; ülkenin geleceğine başka ulusların gizli elleri girip, iktidarda olanlar onların istekleri doğrultusunda yönetim planı uygulamaya başladı mı, göle maya tutturacak adamı arama zamanı gelmiştir. ??? Şu günlerde yaşananlara bakın; ABD’sinden AB’sine, getirip önüne ışıklı oyuncaklar atıyorlar, sen onların cezbesine kapılıp, aldatıldığını bile anlayamıyorsun. Dünyayı kana buluyorlar, akan kanın hesabını soruyorsun, seni eşeğe ters bindirip geri gönderiyorlar... Önüne konan oyuncaklara mı sevinirsin, eşeğe ters bindirildiğine mi gülersin, şaşkınlık içinde, kendi cezbenle kendi türkünü çağırıyorsun. Artık bekle dur! Göl ne zaman maya tutacak diye... Eşekten seni kim indirecek diye... Halk, daldığı bu gaflet uykusundan silkinip, üstüne çullandırdıkları bela eşeğini sırtından atana değin sürecektir bu... binyazar@gmail.com S ? Yönetmen Burgess’in Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelediği Shakespeare’in ‘Kısasa Kısas’ oyunu görsel açıdan minimalist bir yaklaşımla, yapıtın içerdiği ‘tartışma’ boyutu ön düzeye alınarak yorumlanıyor. yan az eğimli bir platform üstünde iki buçuk saat boyunca akan kusursuz bir hareket düzeni gerçekleştirmiş. (Bizim yönetmenlerimiz oyunları çoğunlukla sahne sahne çalışıp, son aşamada bir araya getirirler. Bu nedenle de zaman zaman tempo düşer ve akışta aksamalar görülür. ‘Kısasa Kısas’ çalışması ise önce genel trafik akışı düzenlenmiş, sahneler daha sonra akışın içine yerleştirilmiş izlenimi veriyor.) ALINLIKTA AŞIRILIK Zeynep Avcı’nın akıcı çevirisi hızlı konuşmayı sağlayabiliyor. Sinan Pekinton, Murat Çidamlı, Neşe Baykent, Mert Tanık, Ercan Eker, Eren Oray, Nusret Şenay, Serpil Çağıran, Ali Hakan Beşen, Cahir Çağıran, Orhan Özyiğit, Yavuz Sepetçi, Mine Medya Haktanır, Acan Ağır Aksoy, Tuba Erkan Tazebaş, Utku Oğuz, Mehmet Onur Atbaş’tan oluşan oyuncular da işlerine iyi asılmışlar doğrusu. Shakespeare döneminden esintiler taşıyan, fars nitelikli birkaç kompozisyon rolü dışında, modern giysiler içinde sunulan oyunculuk soluklu bir konuşma düzeni içinde akıp gidiyor. (Bu da oyuncularımız için gerekli ve yararlı bir deneyim oluşturuyor.) Ancak, ‘karakter yaratma’ işlemi ikincil düzeyde kalıyor. Önemli roller içinde ‘konuşma becerisi’ ile ‘karakter yaratma hüneri’ni en rahatça buluşturabilen oyuncu Lucio’yu yorumlayan Ercan Eker. İyi güzel de, ‘Kısasa Kısas’, ‘adalet’, ‘erdem’, ‘acımasızlık’, ‘bağışlayıcılık’ gibi evrensel kavramların tartışmasını günümüze taşımakla birlikte, Shakespeare’in, kendi çağının renkleriyle bezediği bir oyun. Bir başka deyişle, çekiciliğini yalnız tartıştığı olgulardan değil, yaratıldığı çağa özgü ‘teatral duruş’tan alan bir yapıtın yönetmenin öngördüğü düzeyde yalınlaştırılması (renksizleştirilmesi), tiyatrodan aldığımız ‘oyunsu’ tadı bir oranda yavanlaştırıyor. Shakespeare oyunlarının ‘vazgeçilmez’i saydığım ‘teatral duruş’un, oyunun yazıldığı tarih ve coğrafyaya özgü bugün bize garip gelebilecekkimi olguları sahnedeki ‘renkli kurmaca dünya’ hatırına kabul etmemizi sağladığını da unutmamalı. Yine de iyi çalışılmış, disiplinle kotarılmış bir yapım, oyuncularımız için yararlı bir atölye çalışması var karşımızda... Y İKİLEMLER DEMETİ genç kadın, çeyizini yitirdiği için terk edilen nişanlı kız, sokak kadını ve sokağa salıverilmiş sahipsiz yetimler aracılığıyla tartışma gündemine getirilir. Sahnede sunulan, ortaçağ kökenli düzenlemelerin yeni yönetimin yaptırım anlayışıyla örtüşmeyişi ya da süregelen yaşam pratiği ile yeni yasalar arasındaki uyuşmazlık sonucunda, ‘adalet’ kurumunun ya hiç çalışmadığı ya da acımasız yasaların devreye sokulduğu, ‘erdem’ olgusunun ‘katıksız tutuculuk’ ile ‘sınırsız bağışlayıcılık’ arasında bocalama durumunda bırakıldığı, ‘yasa’ uygulatıcısının ‘yasa’yı çiğneyebildiği, ‘cinsellik’ metaforuyla so mutlandırılmış yoz bir toplumsal ortamdır. Ortaya çıkan ‘tersinleme’ (ironi) ‘komik’ değil, ‘trajik’tir: ‘Doğum’ için gerekli olan ‘cinsellik’, yaşamı noktalayan ‘ölüm’le cezalandırılmaktadır... Ne yapmalı? Shakespeare ‘sorun’a yalnızca ‘sahnede kurduğu oyun’ bağlamında çözüm getirir: Rönesans İngiltere’sinin toplumsal düzen anlayışı doğrultusunda, ‘evliliğin desteklenmesi’ ilkesine bağlı kalarak ‘kadın’ karakterlerini ‘evlendirir’. Böylece oyunun sınırları içinde, ‘toplumsal yozluk’ yasaların zalimce uygulanmasına gerek kalmadan ortadan kalkmış, bir anlamda ‘şiirsel adalet’ yerine gelmiş olur. Ya ötesi? Oyunda tartışılan ‘ikilem’ler bugün de düşündürücülüğünü korumaktadır. Yönetmen Burgess, oyunun ‘tartışma’ düzlemini öne çıkarma adına görsel ve işitsel vuruculuktan alabildiğine arındırılmış, oyunculukta da ‘konuşma’ odaklı bir yorumda karar kılmış. Geri düzlemdeki iki ‘girişçıkış’ dışında dekor öğeleri barındırma T.C. SİV AS 2. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2007/310 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu Kaydı: 1. Sivas ili, Merkez ilçesi, 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü, Kılavuz Mahallesi, 1605 ada, 247 pafta, 16 parselde kayıtlı 1/32 arsa paylı 4. kat. 8 bağımsız bölüm nolu meskendir. 2. Sivas ili, Merkez ilçesi, 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü, Kılavuz Mahallesi, 3237 ada, 205 pafta, 28 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazdır. 3. Sivas ili, Merkez ilçesi, 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü, Kılavuz Mahallesi, 3237 ada, 205 pafta, 29 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazdır. İmar Durumu: Sivas Belediyesi’nin yazısına göre, 1 no’lu taşınmazlar ilgili olarak, blok boyu 30 metreyi geçemez denmektedir. Yine 2 ve 3 no’lu taşınmazlar hakkında ise ‘Belediye Meclisinin 02.11.2006 tarih ve 102 sayılı kararına göre sanayi alanlarında plan tadilatı yapılacaktır. İmar planları ve bunlara uygun parselasyon planları yapılmadan işlem yapılamaz.’ denmektedir. Taşınmazların Evsafı: 1. Sivas ili, Merkez ilçesi, 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü, Kılavuz Mahallesi, 1605 ada, 247 pafta, 16 parselde kayıtlı, 1857 m2 alan üzerinde bulunan, 1/32 arsa paylı, 4. kat, 8 bağımsız bölüm no’lu meskendir. Taşınmaz adres olarak Mehmet Akif Mah., 45 Sok. Aytuğ Sitesi, A Blok Kat: 4, No: 8 Sivas adresidir. Taşınmaz, şehir merkezine yakın ve Aksu projesine de yakın olduğu görülmüştür. Binanın merdivenleri mermer, asansörlü, doğalgazlıdır. Daire kombili olup, 3 oda, 1 salondur. Odaların tabanları laminant parke olup, ıslak zeminler seramiktir. Kapılar panel kapı, pencereler ahşap doğramadır, daire güney batı cephelidir. Daire brüt 150 m2’dir. 2. Sivas ili, Merkez ilçesi, 1.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü, Kılavuz Mahallesi, 3237 ada, 205 pafta, 28 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaz parselde kayıtlı 130 m2 alan üzerinde bulunan, kargir, bodrumlu, 2 katlı dükkân ve arsasıdır. Taşınmaz adres olarak Mehmet Akif Ersoy Mah., Yeni Ata Sanayi, 9 Sok. No:35’dir. Taşınmazın bulunduğu yerin Yeni Sanayi diye adlandırılan yerde mobilya işi yapan, Değişim mobilya dekorasyon adlı dükkân bulunmaktadır. Taşınmazın tabanları mozaik ve duvarlarında bir kısım mozaik kaplıdır. Cephesi yaklaşık 5 mt’dir. Dükkânın normal katı asma katlıdır. Son kat yandaki dükkânın son katı ile birleşiktir. Dükkân brüt 250 m2’dir. 3. Sivas ili, Merkez ilçesi, 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü, Kılavuz Mahallesi, 3237 ada, 205 pafta, 29 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaz parselde kayıtlı 130 m2 alan üzerinde bulunan, kargir, bodrumlu, 2 katlı dükkân ve arsasıdır. Taşınmaz adres olarak Mehmet Akif Ersoy Mah., Yeni Ata Sanayi, 9 Sok. No:37’dir. Taşınmazın bulunduğu yerin Yeni Sanayi diye adlandırılan yerde mobilya işi yapan, Yuvam Alimünyum Doğrama adlı dükkân bulunmaktadır. Taşınmazın tabanları mozaik ve duvarlarında bir kısım mozaik kaplıdır. Cephesi yaklaşık 5 mt’dir. Dükkânın normal katı asma katlıdır. Son kat yandaki dükkânın son katı ile birleşiktir. Dükkân brüt 250 m2’dir. 1 NO’LU TAŞINMAZ 2 NO’LU TAŞINMAZ 3 NO’LU TAŞINMAZ SATIŞ SAATİ 11.3011.35 11.4011.45 11.5011.55 TAŞINMAZ KIYMETİ 85.000,00 YTL 75.000,00 YTL 75.000,00 YTL T.C. ANTALYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI ESAS NO: 2007/13 SATIŞ Antalya Merkez Varsak Beldesi’nde kain 347 ada 9 ve 10 parselde kayıtlı taşınmaz, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/257 esas 2007/264 karar sayılı karan gereğince tarafların ortaklığının satış sureti ile giderilmesine karar verilmiş olmakla satılacaktır. Satışa konu taşınmaz Antalya Merkez Varsak Köyü 347 ada 9 parselde kayıtlı 411.00 M2’lik arsa olarak tescillidir. Antalya Varsak Kasabası Şelale Mah. 23. Cad. adresindedir. Parsel üzerinde herhangi bir bina, tesis, duvar, sera gibi muhtesatlar yoktur. Taşınmazın bulunduğu bölgeye asfalt, yol, elektrik, içme suyu ve telefon gibi altyapı hizmetleri getirilmiştir. İMAR DURUMU: Satışa konu taşınmaz imar çapma göre 411.00 m2 arsa vasfında 0,75 emsallidir. Yoldan 5 metre, komşu parsellerden 3 metre çekme mesafelidir. Güneyinde 23. cadde olup, ana arterdedir. 10 nolu parselin doğu bitişiğindedir. ANTALYA MERKEZ VARSAK KÖYÜ 347 ADA 9 PARSELDE KAYITLI TAŞINMAZIN BULUNDUĞU MEVKİİ, İMAR DURUMU, MAHALLİ ALIM SATIM RAYİÇLERİ DİKKATE ALINDIĞINDA DEĞERİ 51.375,00YTL dir. Satışa konu taşınmaz Antalya Merkez Varsak Köyü 347 ada 10 parselde kayıtlı 394.00 m2 lik arsa olarak tescillidir. Antalya Varsak Kasabası Şelale Mah. 23. Cad. adresindedir. Parsel üzerinde herhangi bir bina, tesis, duvar, sera gibi muhtesatlar yoktur.Taşınmazın bulunduğu bölgeye asfalt, yol, elektrik, içme suyu ve telefon gibi altyapı hizmetleri getirilmiştir. İMAR DURUMU: Satışa konu taşınmaz imar çapına göre, 394.00 m2 arsa vasfında 0,75 emsallidir. Yoldan 5 metre, komşu parsellerden 3 metre çekme mesafelidir. Güneyinde 23. cadde olup, ana arterdedir. 9 nolu parselin doğu bitişiğindedir. ANTALYA MERKEZ VARSAK KÖYÜ 347 ADA 10 PARSELDE KAYITLI TAŞINMAZIN BULUNDUĞU MEVKİİ, İMAR DURUMU, MAHALLİ ALIM SATIM RAYİÇLERİ DİKKATE ALINDIĞINDA DEĞERİ 49.250,00 YTL dir. Her iki parselin m2 si 125,00YTL olarak belirlenmiştir. HER İKİ PARSEL DE TAPU KAYDINDAKİ TÜM ŞERHLERLE YÜKÜMLÜ OLARAK SATILACAKTIR. Varsak Köyü 347 ada 9 nolu parsel için 1. Satış Günü 18/12 /2007 günü, saat 16.0016.10 saatleri arasında, Varsak Köyü 347 ada 10 nolu parsel için 1. satış, aynı gün, saat 16,2016,30 arasında, Antalya adliye sarayı Kati No: 062 de açık arttırma ile yapılacaktır. Bu satışta her iki parselin değerinin % 60 mı bulmadığı taktirde 28 /l2 /2007 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılacaktır. 2. satışta değerlerinin % 40’ı ve mahkeme masraflarını geçtiği taktirde en çok arttırana ihale edilecektir. Satış peşin para iledir. Ancak isteyen alıcıya 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satışa iştirak eden değerinin % 20’si nisbetinde teminat yatırması şarttır. Damga resmi, KDV alıcı tarafından birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. İhaleye iştirak eden şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Memurluğumuzun 2007/13 Satış sayılı dosyasına başvurmaları ilanı, ilanen tebliğ olunur. Basın: 58782 Bir Varmış... Bir Yokmuş... TEMA Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fidan Dikim Hattı: (0 212) 284 80 00 www.tema.org.tr Satış şartları: 1 Satış 14/12/2007 Cuma günü, saat 11.30 ile 11.55 saatleri arasında, Sivas 2. İcra Müdürlüğü salonunda; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla gayrimenkuller 24/12/2007 Pazartesi günü, Sivas 2. İcra Müdürlüğü’nde, saat 11.30 11.55 arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki , artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masraftarı ile Katma Değer Vergisi alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp da sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilsen sorumlu olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hiçbir hükme hacet kalmadan, dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikli teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/310 TAL. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 25.10.2007 (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 58948) TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI “Gazilerimiz için ne yapsak azdır” Vakıfbank Ankara Merkez Ş. 205 0000 YTL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr Emekli Sandığı Sağlık Karnemi ve Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. E. NURTEN ER Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SERPİL BEYLİK CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear