Catalog

SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2007 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y B Y Y 19 19 22 20 25 25 27 25 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y PB PB PB B Y B PB PB 18 20 20 16 20 20 20 15 27 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B B B B 28 27 22 26 20 21 15 12 12 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Kuzey ve İç Ege, Göller Yöresi, Batı Karadeniz, Eskişehir ve Ankara’nın batı ilçeleri çevreleri yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 1ila 3 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB Y PB PB PB PB 8 10 12 16 14 13 13 14 12 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB B B B Y Y Y Y B 14 13 19 10 12 18 19 24 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A A A PB A PB B B 9 26 6 26 12 21 18 31 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada keler var, onları da kendileriyle konuşacağını.. uyuşturucu pazarlamasının terör örgütünün mali kaynağı olduğundan, PKK’nin elinde bulunan ABD silahlarından söz açacağını” söylüyor. Söyleyecekleri bu öğelerle sınırlı ise; yeni bir şey ifade etmez ABD’ye. Asıl soru da sorun da şu: İçeriye verdiği mesajları Beyaz Saray’da da yineleyebilecek mi? “Türkiye büyük devlettir, kendi göbeğini keser”... Anladık. Lakin, halkın coşkusunu yatıştırmaya yönelen sözlerini Başkan Bush’un yüzüne söyleyebilecek mi? Türkiye “her ülkeye (tabii ABD’ye de) gider derdini anlatır, ha anlaşılmıyorsa veya birilerinin hesabına uymuyorsa.. gereken neyse bunu yapar”... “Günlerdir söylüyorum, beraber yapalım diyorum, olumlu yanıt alamıyorum.” O halde: “Ben Kuzey Irak’a sınır ötesi askeri harekât yapacağım... Senden izin, icazet almaya gelmedim” diyecek mi, diyebilecek mi? Beyaz Saray görüşmesinin püf noktası bu. Ötesi palavra! ??? Hazret dönülmez yolun başında. Tezkereyi aldı, askeri hareketlendirdi, halkı sınır ötesi harekâta koşullandırdı. ABD’ye, AB’ye, Dışişleri Bakanı “Bebecan” Ali’yi 11 ülkeye göndererek Türkiye’nin sabrı kalmadığını, artık kendi göbeğini kesme zamanın geldiğini bildirdiğine göre: Artık lamı cimi yok; Kuzey Irak’ta PKK’ye yönelik askeri bir harekât yapmak zorunda! Gerçi bu kadar sert açıklamalar yaptığına, Beyaz Saray’a celallendiğine göre, kısıtlı bir operasyon için icazet mi aldı acaba diye bir soru takılmıyor değil kafalara. Sertliğin, üstelik Beyaz Saray’daki görüşme öncesi RTE’nin Kasımpaşalı edasıyla konuşmasının altında bir bit yeniği aramak zorunda kalıyor insan. Yinelemekte yarar var: RTE artık sınır ötesi harekâttan kaçınamaz, kaçamaz! ??? Esen gürleyen RTE’ye ne Bayan Rice söylemleri dışında ABD yönetiminden ne de ABD medyasından karşı bir ses duyulmadı.. Ankara, ABD Dışişleri Bakanı’nı bekliyor. Rice’ın buradaki görüşmelerden sonra vereceği rapora göre Beyaz Saray’ın bir politika saptayacağı söyleniyor derken.. kısa ve ilginç bir haber fazla iltifat görmedi. Habere göre, Beyaz Saray, 5 Kasım görüşmesini doğruladı. Saray sözcüsü Dana Perino; Türkiye’nin halkını koruma ve kayıp askerlerini aramaya hakkını teslim eden; ancakkkk…”Başkan Bush’un (RTE’ye) ‘itidalli yaklaşımlar’ çağrısında bulunacağını” içeren bir açıklama yaptı.. Sözcüye göre, RTE ile Bush, “PKK’ye karşı mücadelede ortak çabaları” ele alacaklarmış. Beyaz Saray’ın PKK’nin ortadan kaldırılması, durdurulması yönünde “ortak bir ihtiyacı var”mış! Lastikli, diplomatik ifadeler… Derde ortak oluyorlar ama, çareye geldi mi, yan çiziyorlar. ??? Barzani ile Amerika’nın aynı ağzı kullandıkları dikkate alınırsa: Sınır ötesi harekâtın gündeme oturduğu bir sırada.. ve Barzani’nin birden Türkiye’ye, “beni muhatap alın, sorunu çözelim” yaklaşımı Washington’un olası planlarının bir parçası olabilir mi? Amerika’da oyun çooook. Bu denli yumuşak davranır görünmesi sadece Türkiye’yi gözden çıkarmama çabasına bağlanabilir mi? Beyaz Saray’ın ağzındaki “itidalli yaklaşımlar” ne demeye geliyor? Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Kuşkusuz asıl soru: RTE’nin kendi göbeğimizi kesme politikası uygulamaya girecek ve bu hükümet, ABD’ye, AB’ye ve hatta Irak dışındaki komşu ülkelere karşın; kapsamlı sınır ötesi harekâtı gerçekleştirebilecek mi? Az kaldı, bekleyip göreceğiz! Cumhuriyet kadınları, Hayrünnisa Gül ile birlikte Köşk’te ortaya çıkan tabloya tepki gösterdi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Çankaya’ya asla gitmem’ FIRAT KOZOK ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Çankaya Köşkü’nde verdiği ikinci resepsiyon, türban görüntüleriyle tarihe geçti. Resepsiyona 33 türbanlı kadın katıldı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan, tepkisini “Kollarımdan tutsalar artık Köşk’e çıkmam. Atatürk’ün Çankaya’sına yakışmayan bu görüntü karşısında bile insanlarımız düşünmüyorsa ne yapalım, artık bunu hak ediyoruz demektir” sözleriyle dile getirdi. Resepsiyonda türbanlı kadın ların bazıları Cumhurbaşkanı Gül ile tokalaşmakta tereddüde düşerken, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bazı erkek davetliler de “first lady” Hayrünnisa Gül ile tokalaşmadı. İlginç görüntüler Türbanlıların geleneksel başörtüsü yerine üniformayı andıran kıyafetleri dikkat çekerken, bazı işadamı ve gazeteciler, eşleriyle adeta “şov” yaptı. Resepsiyon salonu da ilginç görüntülere sahne oldu. Türbanlı kadınlar birkaç kişilik gruplar halinde bazı masaların etrafında toplanırken, modern kıyafetli kadınların ayrı masaları tercih etmesi dikkat çekti. Gül’ün göreve gelmesinin ardından verdiği ilk resepsiyona davet etmediği ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’a bu kez davetiye gönderildiği öğrenildi. Ancak Saylan, davete katılmadı. Konuyla ilgili görüşlerini Cumhuriyet’e anlatan Saylan, Köşk’teki tabloyu paylaşmamak adına resepsiyona katılmadığını söyledi. “Ben o manzaranın daha iyi görülmesini istiyordum. Keşke Başbakan da dahil olmak üzere herkes eşini getirseydi ve Türk halkı yakından görseydi. Artık herkes Türkiye’nin gerçek görüntüsünün bu olup olmadığını kendine sorsun” dedi. Köşk’ten gelecek davetlere bundan sonra da katıl mayacağının altını çizen Prof. Saylan, şöyle konuştu: “Artık asla katılmayacağım. Benim içim elvermez. Kollarımdan tutup götürseler gidemem. Atatürk’ün Çankaya Köşkü’nde hiçbir zaman olmayan bir manzaradır bu ve hâlâ insanları düşündürmüyorsa, uyandırmıyorsa ne yapalım, biz bunu hak ediyoruz galiba.” ‘Davet gelmedi, gelse de gitmem’ Türkiye’nin 24 kentinde örgütlenen, 5 bin üyesiyle yüz binlerce kişiye ulaşan Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin Genel Başkanı Şenal Sarıhan da Gül’ün daha önceki resepsiyonda olduğu gibi bu resepsiyona da kendilerini davet etmediğini söyledi. “Cumhuriyetin temel değerlerini savunan bir insan olarak en üst makam olan Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde böyle bir tabloyla karşılaşmış olmak, laiklik ilkesinin ne denli ayaklar altına alındığının bir göstergesidir” diyen Sarıhan, örtünmenin herkesin hakkı olduğunu, ancak Köşk’teki tablonun örtünün siyasi bir simge haline geldiğini ortaya koyduğunu söyledi. Sarıhan, “Örtülü kadınlar, bir simgesel örtü içindeydiler. Bir meydan okumayla karşı karşıya kaldığımızı düşünüyorum. İçimin yandığını, yüreğimin yandığını ifade etmek istiyorum” dedi. Bundan sonra Köşk’ten davet gelse bile kendisinin katılmayacağını anlatan Sarıhan, “Sayın Cumhurbaşkanı nasıl ki bizimle olmayı tercih etmiyorsa, ciddi ve geniş bir sivil toplum örgütü olmamıza karşın bizden hoşlanmıyorsa, herhalde bizim de o tablo içinde yer almama hakkımız var” diye konuştu. Fotoğraf: AP Yabancı haber ajansları, türbanlı resepsiyonu “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün resmi önünde poz verdiler” diyerek abonelerine duyurdu. Dinci basın Çankaya Köşkü’ndeki ilk türbanlı resepsiyona övgüler yağdırdı Yasağı delme operasyonu başarılı İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün türban yasağını aşabilmek amacıyla belirlediği “Köşk’te ikili Cumhuriyet resepsiyonu fikri” amacına ulaştı. Gül’ün, 29 Ekim’de devlet protokolü için verdiği resepsiyonun ardından önceki gün de STK temsilcileri, işadamları sanatçılar, sporcular, siyasetçiler ve gazetecilerden oluşan davetliler onuruna düzenlediği ilk eşli resepsiyonla çok sayıda türbanlı Köşk’e çıktı. Basın, Köşk’teki ilk türbanlı resepsiyona büyük ilgi gösterirken, dinci basın, resepsiyonu “halkın temsil edildiği gece”, “Çankaya halka açıldı” başlıklarıyla haberleştirdi. Sabah gazetesi ise Hayrünnisa Gül’ün “Atatürk’ün eşi Latife Hanım’a benzetildiği” yorumuna yer verdi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in eşi Gülşen Çiçek, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın eşi Zeynep Babacan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın eşi Selma Yazıcı türbanlı bakan eşleri arasında yer aldı. Aralarında sivil toplum örgütü başkanlarının eşlerinin de bulunduğu 33 türbanlı, Köşk’teki resepsiyona katıldı. Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi, 1. sayfasından gördüğü ve iç sayfalarda geniş yer verdiği haberinde Hayrünnisa Gül’ün türbanlı fotoğrafını birçok kez kullanmasıyla dikkat çekti. Zarif ve sıcak bir gece Resepsiyona ilişkin “Halkın temsil edildiği zarif ve sıcak bir gece” başlığıyla izlenim yazan Mümtazer Türköne ise “türban yerine başlık” ifadesi kullandığı yazısında şu görüşlere yer verdi: “Geçen yılın Cumhuriyet resepsiyonu, gazetelerden hatırladığım kadarıyla soğuk yüzlerin ve ağdalı bir ciddiyetin gölgesinde, âdetten olduğu için yapılmıştı. Bugün ise özgün bir zarafete, samimi bir nezaket ve sıcaklık eşlik ediyordu. Cumhuriyet 84 yılda çok büyük mesafeler aldı. Çankaya Köşkü, yaşadığı meddü cezir arasında bugün halka daha yakın ve sıcak geliyor. Hayrünnisa Hanım’ın zarif beyaz başlığında, kendini bütünüyle gerçekleşmiş hisseden Anadolu kadınlarının mutluluğunda, bizatihi Cumhuriyetin kendisi kökleşiyor.” Dinci Anadolu’da Vakit gazetesinde ise “Köşk’te ayrımcılığa son” başlığıyla verilen haberde, “Çankaya Köşkü’nün Abdullah Gül ile birlikte halka açıldığı” ifadesine yer verildi. Yeni Şafak gazetesi manşetinden verdiği haberde, Hayrünnisa Gül’ün türbanlı fotoğrafına yer vererek “şıklığıyla göz kamaştırdı” ifadelerini kullandı. de ediliyor. Askeri güç, siyasi güç, diplomatik güç... Bunların yanında stratejistlerin kullandığı bir kavram daha var: Yumuşak güç! Hiçbir dayatmazorlama olmadan kullanılan etkili güç. Erdal İnönü’yü bir “güç”le tanımlamak gerekirse, “yumuşak güç” diyebiliriz. Sakin ve uzlaşmacı tavrının yanında, inatçı ve dediğim dedik... Tebessümlü, alttan alan görüntüsünün yanında, gerektiğinde polemikçi... İnönü, Türk siyasetine pek çok “ilkleri” ve “tersleri” yaşattı. Alıştığımız yanlışları yapmayarak, pek çok kişiye ters geldi! Siyasi yaşamının en hızlı, en sorunlu günlerinde bile bilim adamı kimliğini bırakmadı. Yaşamı gibi ölümünü de bilime adadı desek yeridir. Zira tedavisi, tıp biliminin “deneysel tedavi” olarak tanımladığı, son şeklini almamış yöntemle yapılıyordu. Son kitabında soruyordu: 300 yıl neden geciktik? Yanıtı şuydu: Bilime gerekli önemi vermediğimiz için! ??? Türkiye’de siyasetin bir kuralı vardır: Girmek kolay, çıkmak zordur! İnönü’nün siyasi yaşamı bunun tam tersiydi... Girmesi çok zor oldu. 12 Eylül sonrasının sancılı günlerinde geniş bir yelpaze onu siyasete ikna etmek için seferber oldu. Güçlükle evet dedi. Çıkma kararını ise 1993’te partisi iktidar ortağı iken verdi. Siyasette “çıkma” sözcüğü her anlamda kullanılır ama, siyaset dışına çıkma anlamında kullanılmaz. İnönü, bu sözcüğü sadece o anlamda kullandı. Siyasetin bir başka kuralı da şudur: O seni bıraksa bile sen onu bırakma! Bir parti lideri için en büyük hedef, partisini iktidara taşımaktır. İnönü, partisinin yerel seçimlerin birincisi ve siyasi iktidar ortağı olduğu bir dönemde ayrılma kararı aldı. Gerçek anlamda bir köşkte doğan İnönü için en büyük, en değerli ve en yaşanılası köşk; gönül köşküydü. Neredeyse bütün insanların gönlünde olduğu için omuzlarında olmayı hiç istemedi. Sanırım siyasi yaşamında onu en çok üzen, Sıvas kıyımı olmuştu. ??? Gazeteciliğe 11 Kasım 1980’de İzmir’de başladım. 1983’te yeniden çok partili siyasi yaşama dönüşle birlikte İzmir gazeteciliği de renklendi. Birkaç yıl süren siyasi yasaklarla mücadelenin ardından Erdal İnönü, ara seçimlerde İzmir 3. bölgeden milletvekili adayı oldu. O günlerde, İnönü’yü muhabir olarak çok izlemiştim. Bir siyasetçinin sakin konuşmasına alışık değildik... Bergama’da halka hitap etti. Sesini güçlükle duyuyorduk. Konuşması bitince ilk tepkimiz şu oldu: “Buradan başlık çıkmaz.” Teypten konuşmayı çözünce baktık ki, dönemin Başbakanı Özal’ı en ağır sözlerle eleştiriyordu! İnönü’nün gezileri uzayınca izleyen muhabirler de nöbet değiştiriyordu. Bir sabah bir grubun ayrılacağını, yenisinin geleceğini öğrenince mırıldandı: “Ben de çevre ilçelere başka birini mi göndersem!” Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in görev süresi dolmak üzereyken, gazeteciler İnönü’ye Köşk’ü isteyip istemediğini sordu. İnönü, soruyu gereksiz bulduğunu ima edince gazeteciler, “Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar” deyip soruyu ısıttılar. İnönü’nün yanıtı şu oldu: “Benim gönlüm hayvanat bahçesi mi?” Güle güle İnönü... Fizikler içinde yat! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘UÇAK GÖNDERİLDİ’ İDDİASI Rusya’dan Ankara’ya itidal çağrısı ? MOSKOVA (AA) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye ziyareti öncesinde, Rusya’dan Kuzey Irak’taki gelişmelerle ilgili açıklama geldi. PKK ile ilgili kaygıları anlaşılır bulduğunu duyuran Kremlin, bununla birlikte Türkiye’yi itidale davet etti. Rusya, Türkiye’yi önemli bir bölge gücü olarak sorumlu davranmaya çağırdı. Rusya’nın gerekçesi, bir müdahalede durumun daha da kötüleşmesi ve kontrolden çıkması ihtimali. Türkiye’nin bütün çabasına karşın Rusya, PKK’yi terör örgütü ilan etmeyen ülkeler arasında yer alıyor. Latife Hanım benzetmesi Sabah gazetesi ise haberinde, Köşk’teki ilk eşli resepsiyona katılanların, Hayrünnisa Gül’ün türbanını şapkaya benzer bağladığına dikkat çekerek, “Geceye katılanlar Atatürk’ün eşi Latife Hanım’a benzettiler” yorumuna yer verdi. Hürriyet gazetesi birinci sayfadan Hayrünnisa Gül’ün arka fonda Atatürk portresiyle çekilmiş fotoğrafına yer verirken, Milliyet gazetesi de birinci sayfasından görüp iç sayfalarda da “Köşk’teki davette türbanlı konuklar” başlığıyla habere geniş yer ayırdı. Pentagon:Türkiye’ye istihbarat veriyoruz WASHINGTON (Cumhuriyet) ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Türkiye’ye PKK’nin Irak sınırı boyunca pozisyonları konusunda istihbarat verildiğini açıkladı. Bir ABD savunma bakanlığı yetkilisi ise PKK hakkında bilgi toplamak için TürkiyeKuzey Irak sınırına iki casus uçak gönderildiğini söyledi. Pentagon sözcüsü Geoff Morrell, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin uzun süredir PKK konusunda Türkiye ile çok sayıda istihbaratı paylaştığını, bunun Türkiye’nin son dönemdeki kaygılarının ardından daha da artırıldığını söyledi. Morrell, Türkiye’ye “bol bol istihbarat veriyoruz” dedi. Morrell, “Türkler veya başkalarının askeri yanıt verebilmesi için ihtiyaç duyduğu temel şey, ‘üzerinde harekete geçilebilir istihbarat’tır ve Türklerin bu yüksek standarttaki istihbaratı edinebilmeleri için çaba gösteriyoruz” diye konuştu. Askeri uzmanlar, “üzerinde harekete geçilebilir istihbarat” deyimini, “edinildikten sonra askeri operasyon düzenlenmesine olanak veren değerli bilgi” olarak tanımlıyor. Bu arada Amerikalı bir savunma yetkilisi, ABD hava kuvvetlerine bağlı U2 casus uçaklarının, terör örgütü PKK’nin faaliyetleri hakkında bilgi toplamak için görev yapmak üzere TürkiyeIrak sınırı bölgesine gönderildiğini söyledi. Açıklama, ismi belirtilmeyen Amerikalı savunma yetkilisi tarafından Associated Press ajansına yapıldı. Yetkili, ayrıntı vermedi. U2 casus uçakları, yerdeki faaliyetleri havadan izleyebiliyor. TBMM BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN 1. KOŞU: F: Aşkına İsyankar (7), P: My Vento (10), PP: Goldrex (3), S: Manena (9). 2. KOŞU: F: Ilgarini (1), P: Kartalkay (2), PP: Çınar Bey (6), S: Bilginur (5). 3. KOŞU: F: Selcangülü (2), P: Mahmudiyelican (6), PP: Lütuf (1), S: Has Altın (5). 4. KOŞU: F: Elips Girl (6), P: Hadi Kızım (7), PP: Lucky Stranger (4), S: Hurrikane (8). 5. KOŞU: F: Artkıyhan (2), P: Artem (1), PP: Never Say Never (9), S: Lime Green (4). 6. KOŞU: F: Bravoure (1), P: Coconut (4), PP: Leventcan (3), S: Özdenim (5). 7. KOŞU: F: Canlar (4), P: Sungurbey (6), PP: Gülsultan (8), S: Çekice (2). ALTILI GANYAN 8. KOŞU: F: 2 6 2 1 4 8 Sand Wares (8), 6 7 1 4 18 P: Relativista 1 4 9 1 (18), PP: Luna4 14 rat (14), S: Last 5 8 34 Diana (4). ZEBARİ’DEN ‘ZİRVE’ AÇIKLAMASI ‘Uyum içindeyiz’ İstanbul Haber Servisi TBMM Başkanı Köksal Toptan, terörle mücadele için hükümete sınır ötesi operasyon konusunda 1 yıl süreli yetki verilmesini öngören tezkereyle ilgili, “Zannediyorum bu, terörle mücadelede kullanılacaktır ama yeri ve zamanı geldiğinde. Şimdi o koordinasyon, hükümet ile Genelkurmay arasında yapılıyor” dedi. TÜYAP Kitap Fuarı’nı ziyareti öncesinde gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtlayan Toptan, sınır ötesi operasyonla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına ilişkin, “Herkesin bu konuda içi rahat olsun. Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, hükümet ve Genelkurmay Başkanlığı büyük bir uyum içinde terörle mücadelede yapılması gereken her şeyi yeri ve zamanı geldiğinde yaptı, bundan sonra da yapacaktır’’ ifadesini kullandı. ‘Terör etkilemesin’ BAĞDAT (AA) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, İstanbul’da yapılacak Irak’a komşu ülkeler konferansının “IrakTürkiye sınırındaki gerginlikten etkilenmeden Irak’taki güvenlik durumuna odaklanması gerektiğini” söyledi. Hoşyar Zebari, resmi ziyaret için Bağdat’a gelen İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “İstanbul’daki konferansın Irak’taki güvenlik ve istikrar üzerine odaklanması, IrakTürkiye sınırındaki gerginlik ve PKK’nın terör faaliyetlerinden etkilenmemesi gerek” diye konuştu. “PKK’nin sınırdaki hareketlerini kısıtlamak için daha fazla kontrol noktası oluşturulduğunu” söyleyen Zebari, teröristlerin yuvalandığı dağlık bölgelere giden ikmal hatlarının da kesildiğini kaydetti. Zebari, kayıp sekiz Türk askerinin bulunması için yoğun çaba gösterdiklerini söyledi. CUMHURİYET 08 K