28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2006 SALI 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr FENERBAHÇE FIFA, hükümetin federasyonu etkilediği gerekçesiyle Yunan takımlarını kupalardan attı Komşuya ‘siyasi’ gol BERLİN ATİNA (Ajanslar) Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Yunanistan hükümetinin futbol federasyonu seçimlerine müdahale ettiği gerekçesiyle Yunan takımlarını uluslararası müsabakalardan geçici olarak men etti. FIFA’dan dün yapılan açıklamada, Yunanistan Futbol Federasyonu ve federasyonun üyeleri olan tüm kulüp, futbolcu ve yetkililerin uluslararası müsabakalardan ve ilişkilerden geçici olarak geri çekildiğiduyuruldu. Yunan Futbol Federasyonu’na hükümet müdahalesi nedeniyle bağımsız karar alma sürecinin etkilendiği şeklinde geçen yılın eylülünde bir uyarıda bulunan FIFA, uluslararası ve Avrupa futbol kuralları çerçevesinde karar mekanizmasını hükümetten bağımsızlaştırması için 15 Temmuz’a dek süre tanımıştı. Tüm konfederasyon başkanlarının katıldığı FIFA Acil Komitesi’nin dün yaptığı toplantının ardından FIFA ve UEFA’nın yaptığı tüm uyarılara karşın kendi içindeki karar alma mekanizmalarını bağımsızlaştırmayan Yunan federasyonunun tüm uluslararası müsabakalardan ve ilişkilerden geçici olarak men edildiği ifade edildi. Men haberi Atina’da bomba etkisi yaratırken, radyo ve TV’ler hükümeti ağır biçimde eleştirdi. FIFA’ya da yanlı tutumu nedeniyle tepki gösteren Yunan medyasının önde gelenleri, ‘‘FIFA haklı ya da haksız, ama bir gerçek var ki Yunan hükümeti yarın (bugün) toplanıp futbol üzerindeki tüm gölgesini geri çekecek. Eğer hükümet futbola karışmayı sürdürür ve Yunan takımları men cezası alırsa hükümet düşer, seçime gidilir’’ şeklinde yorum yaptı. TÜRK TAKIMLARINA UMUT FIFA’nın kararı hem ulusal takım hem de Fenerbahçe ve Kayserispor için de umut oldu. FIFA’nın kararı kesinleşirse, Yunanistan Ulusal Takımı 2008 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ne katılamayacak. Ay Yıldızlılar ise Yunanistan’la elemelerde oynamayacak. Kulüpler bazında da AEK ve Olympiakos Avrupa kupalarında yer alamayacak. Bu durumda da Sarı Lacivertliler, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu kura çekiminde seribaşı olarak bulunacak. Intertoto Kupası’nda mücadele eden Kayserispor, Macaristan’ın Sopron takımını elerse Larissa’yla (Yunanistan) bir üst turda oynamadan direkt UEFA Kupası’na 1. turdan katılacak. Teknik direktör hâlâ yok Spor Servisi Fenerbahçe’de teknik direktör belirsizliği sürüyor. İkinci başkan Nihat Özdemir; yeni teknik direktörlerini 12 gün için açıklayacaklarını belirterek, ‘‘Teknik direktör konusunda çalışmalarımız son noktaya geldi. Bu durumun gecikmesi Dünya Kupası’ndan kaynaklandı’’ dedi. Transferi gelecek hocaya göre yapacaklarını söyleyen Özdemir, ‘‘Luciano ve Alex İstanbul’a geldi. Anelka için bize ulaşan resmi bir transfer teklifi yok’’ diye konuştu. Bu arada Sarı Lacivertlilerin yeni yönetimi ilk yönetim kurulu toplantısını dün yaparken, görev dağılımı haftaya kaldı. Ayrıca Fransız L ’Equipe gazetesi, O.Lyon’un Anelka’yı transfer etmek istediğini yazdı. Öte yandan teknik direktörlük için ismi gündemde olan Scolari’nin Portekiz Ulusal Takımı’yla sözleşmesini uzatacağı öne sürüldü. Türkiye de izleniyor Türkiye de bu yıl benzeri bir sorun yaşamış; AKP hükümeti, Futbol Federasyonu Genel Kurulu’nda şimdiki başkan Haluk Ulusoy’a karşı tavır takınmış, ancak Başbakan’ın desteklediği liste genel kurulda kaybetmişti. FİFA daha önce Azerbaycan, Gürcistan ve Portekiz’e de yaptırım uygulamıştı. 2006 Dünya Kupası’nın ekonomik getirisinin yanı sıra sosyal yönü de ön plana çıkıyor Almanya’ya futbol dopingi FİKRET DOĞAN BERLİN Simon Kuper’in ‘Futbol Asla Sadece Futbol Değildir’ sözü bu Dünya Kupası’nda kendini iyiden iyiye hissettirdi. Spor olmanın ötesinde futbol, artık bir ülkenin ekonomisine çok büyük katkılar sağlayabiliyor. Endüstrileşen futbol, 1980’lerden sonra ‘gösteri’ niteliğinden uzaklaşarak, ‘ticari’ bir hal alırken son Dünya Kupası da bunu ispatladı. Dünya Kupası öncesi ekonomisi ‘durma’ noktasına gelen Almanlar, her yönüyle bu kupadan kazançlı çıktı. Binlerce kişiye istihdam olanağı sağlanırken, büyümenin yüzde 0.5 olduğu belirtiliyor. Almanya’da her yönüyle karnaval havası var. Turistler akın akın Almanya’nın dört bir yanına dağılmış durumda. İşsizlikten bunalan Almanlar, hem takımlarıyla gurur duyuyorlar hem de bol bol para kazanıyorlar. Gerçi Brezilya’nın elenmesi biraz moralleri bozmuş. Çünkü, Sambacılar ayrı renk katıyordu bu kupaya. Almanları üzen bir diğer nokta ise Asya’dan bir ekibin üst turlara yükselememesi. Ne var ki son Dünya Kupası’nın ülke ekonomisine çok büyük katkısının olduğu vurgulanıyor. Bira tüketimi ‘tavan’ yaparken, Almanya kupadan 1 milyar Avro civarında bir gelir elde edecek. Alman Başbakanı Merkel’in maçlara olan ilgisi sanırım ‘anlamlı’ olsa gerek. Merkel’in bu tamamen ‘duygusal’ davranışının yanı sıra, kupa Almanya’da yaşayan insanlar arasında ‘ırk’ ayrımı yapmadan bir birlikteliğe de yol açtı. A L M A N YA İ T A LYA Büyük final için ilk bilet Spor Servisi Almanya 2006 Dünya Kupası’nda yarı final heyecanı bugün başlıyor. Almanya’yla İtalya’yı karşı karşıya getirecek maç Dortmund kentindeki Westfalen Stadı’nda TSİ 22.00’de oynanacak ve Kanal 1’den canlı yayımlanacak. Maçı Meksikalı hakem Archundia yönetecek. Ev sahibi ekipte FIFA tarafından 1 maç ceza alan Frings forma giyemeyecek. Turnuvanın 5 golle en golcü oyuncusu olan Klose de Almanların en önemli silahi olacak. Panzerlerde hafif sakatlığı bulunan Ballack tamımdaki yerini alacak. İtalya’da ise Marcello Lippi’nin takımına güveni tam. Toni’nin çeyrek finalde Ukrayna’ya 2 gol atarak özgüvenini sağlaması sonrası şimdi de defansta sorunlar yaşanıyor. Sakat Nesta’nın yerine Grosso’nun oynaması bekleniyor. Maç öncesi yapılan basın toplantısında Ballack, daha önce İtalya’yla oynadıkları maçı 41 kaybettiklerini ve B.Münih formasıyla da Milan’a 41 yenildiklerini belirterek ‘‘İtalyanlara karşı şansımız yok. Bu maçı galiba kaybedeceğiz’’ diye espri yaptı. Brezilya’da tartışma bitmiyor Spor Servisi Brezilya basını, Dünya Kupası’ndan elenmenin faturasını teknik direktör Parreira ve Ronaldinho’ya çıkardı. ‘Estado de Sao Paulo’ ve ‘O Globo’ gazeteleri, ‘‘Ronaldinho kupanın en büyük hayal kırıklığıydı’’ başlığını kullandı. Bu arada Chapeco kent meydanındaki Ronaldinho’nun 7 metrelik reçine heykeli, kimliği belirsiz kişiler tarafından yakıldı. Ayrıca çeyrek finalde Portekiz’e elenen İngiltere’de Rooney’in M.United’dan takım arkadaşı C.Ronaldo’yu tehdit etmesi büyük yankı buldu. Genç golcünün Portekizli oyuncu için, ‘‘Gördüğüm yerde kafasını patlatacağım’’ dediği kaydedildi. Alman taraftarlar kurulan dev ekranlarda Dünya Kupası heyecanını yaşıyor. ON CÜMLE / ÇETİN SUSAN Yönetemeyen ‘‘yöneticiler’’, süremeyen ‘‘sürücüler’’, koruyamayan ‘‘güvenlikçiler’’ ülkesinin, konuşamayan ‘‘yorumcuları’’ neden olmasın? Dünya Kupası’nın 60 maçı geride kaldı, ama televizyon karşısında çektiğimizi bir biz biliriz. Almanya’daki yorumcu, Ukrayna’ya maçı boyunca ‘‘Ukranya’’ dediği için şaşkın haldeyken İstanbul’dakinin de dilinin dönmediğini hayret ve ibretle izledik. Türkiye’ye, ‘‘Tükriye’’ demek gibi bir şey... Hâlâ, tedavülden kalkmış ‘‘orta’’ hakem, ‘‘yan’’ hakemlerle maç yorumu yapanların; ‘‘kapanaraktan’’, ‘‘çoğalaraktan’’, ‘‘oynayaraktan’’larını yadırgamamak gerek belki de... İkiye ayrılmasının üzerinden 13 yıldan fazla zaman geçtiği halde, televizyonlarında Çek Cumhuriyeti’nin ‘‘Çekos Nedir Bu Rahatlık?.. lovakya’’ diye anıldığı kaç ülke vardır acaba? Brezilya’ya ‘‘Berezilya’’, lige ‘‘lik’’, rakibe ‘‘raaakip’’ diyenlerin, yaptıkları işe saygıları ‘‘bu kadar’’ diyelim, ama o yayın zincirinde hiçbir ilgili yok mudur uyarıda bulunacak; ‘‘rezil oluyoruz’’ diyecek?.. Nedir, televizyonlara çıkanlara bu ‘‘sofra sohbeti’’ rahatlığını veren? ‘‘İrdelemeyen’’, ‘‘itiraz etmeyen’’, ‘‘bulduğuyla yetinen’’, ‘‘kalite beklentisi düşük’’ izleyicileri ve reklam verenleri olduğunu düşünmek de televizyoncuları gevşetiyor olmasın? Bu tanımlara uymayan izleyiciler; Dünya Kupası bitiyor diye sevinmeyin, yakında ligler başlıyor, aynı ‘‘uzman kadrolar’’ sizler için (!) sezon boyu ekranlarda... KUPADA BUGÜN Yarı final (Westfalen/22.00) Almanyaİtalya. (KANAL 1) KLOSE GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL (18 yaş altı özel maç) (Ukrayna Krymteplytiya/18.00) UkraynaTürkiye. BASKETBOL (Turgut Atakol Ümitler Turnuvası) (Kuşadası/19.00) Türkiyeİsrail, (17.00) UkraynaAlmanya. GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Yerli ve Yabancı Vurguncular Her transfer ayında olduğu gibi yine yerli ve yabancı işbirlikçiler el ele. Daum’un yerine Scolari veya ‘Beyaz Pele’ Zico öneriliyor. Hayır, tezgâhlanıyor. Scolari, Portekiz’i ilk 4’e çıkarmış. Beyaz Pele Zico ise Japonya’yı yıllardır çalıştıran teknik adam. Bunlar, Fenerbahçe’nin futbol yapısına, karakterine uygun düşerler mi, düşmezler mi? Hiçbir zaman bu hususlar düşünülmez. Bu nedenlerle de ileride doğan uyumsuzluklar yüzünden birçok sorunlar çıkar. Kısa zamanda getirilirken büyük havalara soktuğumuz teknik adamların arkalarından adeta teneke çalarız! Hem de karalayarak. Yabancılar bunları bilir ama yine de Türkiye’ye koşup gelirler. Çünkü ülkemiz para verme hususunda hiçbir yeri aratmaz. Bu yalnız Fenerbahçe için söz konusu değil, Türk futbolunun rahatsızlığıdır. İnsanın aklı almıyor. Bir zamanlar Almanya futbolunda isim yapmış Daum getirildi. İstenilen şampiyonluk da alındı. Hem de iki kez. Şimdi onun yerine Portekiz’i ilk 4’e sokan ama karakteri nasıl olduğu bilinmeyen bir adam getirilmeye çalışılıyor. Bundan büyük mantıksızlık olur mu? Scolari olmazsa Beyaz Pele Zico, Japonya’nın başarılı antrenörü... Söyler misiniz? Biz siyah Pele’den ne hayır gördük ki ‘beyaz’ından göreceğiz. Geçen günlerde yazmıştım. Fenerbahçe’ye Didi adından bir Brezilyalı, bir teknik adam getirilmişti. O yıllar dünyanın gerçekten 34 futbolcusundan biriydi. Bir Pele değildi ama Pele’yi aratmazdı. Şöhretine bakarak ne olduğunu, kim olduğunu anlamadan, antrenör olarak getirdik. Ama bu büyük adam giderek alay konusu oldu. Çalıştığı Fenerbahçe’de takımı iki yıl şampiyon yapmasına karşın bir türlü futbolcuların ismini ezberleyememişti. Şunu bir türlü kafamıza yerleştiremiyoruz. Kim olursa olsun hiçbir teknik adam bir takıma tek başına kişilik veremez. Ancak ondan kişilik alır. Barcelona’da da böyle, Arsenal’de de, Juventus’ta da... Orayı çalıştıran teknik adamların büyüklüğü kendiliğinden değil, çalıştırdığı takımların isimlerinin büyüklüğündendir. Onlar takımları değil, takımlar onları büyütür ve efsaneleştirir. Ama bunları özellikle de kulüplerimizin başındaki işadamları, müteahhitler nereden bilecekler. Onlar sadece kendilerine hava yapmak için trilyonlar saçarlar. Soran yok, araştıran yok. Üstelik de bu adamları kahraman yapıyoruz, onlar da gerçekten kendilerini kahraman görüyorlar. Gereksiz kahramanlar! Bence transfer ayında en kârlı olanlar aracılar ve tefeciler! Bunlar köşeleri dönerlerken kulüplerimiz borç sarmalına saplanıyorlar. Ama halkımız tam anlamıyla bir futbol narkozu içinde... EPosta: hderingor?hotmail.com Faks: (212) 3437274 2006’nın Unutulmazları Parreira ve Daum Brezilya favorimdi, ama korkuyordum, korktuğum Brezilya’nın başına geldi. Hırvatistan’la oynayacağı ilk maçtan önce ‘‘Derleme takım’’ demiştim Brezilya için. Kadrosundaki 23 futbolcusunun 20’sinin Avrupa’nın önemli takımlarında oynadıklarını düşünüyor, ayrı ayrı teknik direktörlerin elinden, ayrı ayrı sistemlerden gelen bu 20 futbolcunun aynı potada nasıl olup da kaynaşacağından endişe duyuyordum. Takım olabilmenin en önemli noktası eksikti Brezilya’da. Kafamdaki bir başka soru da Ronaldinho idi. 2005’in yıldızı Brezilyalı genç futbolcu için Dünya Futbol Şampiyonası’nın havası ağır gelebilirdi. Düşündüklerimin yarısı çıktı. Ama ben meğer asıl sorun Parreira’yı es geçmişim. Parreira Fenerbahçe’de teknik direktörlük yaparken elindeki futbolcu ordusundan bir takım oluşturamadığı için SarıLacivertlileri şampiyon yapmasına karşın görevinden ayrılmıştı. Yine de dünyanın en iyi futbolcularına sahip Brezilya’nın bireysel becerilerle 2006’da şampiyon olacağına inanmıştım. Ayrıca Brezilya son dünya şampiyonuydu. Parreira, Hırvatistan maçında Ronaldo’nun hasta ve halsiz halini görmesine karşın Robinho gibi kuvvetli ve hırslı oyuncusunu 66’ncı dakikada oyuna almış ve Brezilya temposunu arttırmıştı. Parreira bunun farkında değilmiş meğer... Fransa maçında üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi uyuşuk ve isteksiz oynayan takıma hareket ve hız getirecek Robinho’yu yine unutmuştu Brezilya teknik direktörü; ona ancak 12 dakika oynama şansı vermişti ve bu kez geç kalmıştı. Maç başladığı anda Brezilya’da bir tuhaflık vardı, futbolcuların maçı umursamaz ya da küçümseyen davranışları dikkat çekiciydi. Ronaldo tek başına ilerde kalmış, Brezilya orta sahayı kapmış, ancak oyunu kendi sahasında kabul eden Fransızlarsa hızlı adamları ile Brezilya yarı sahasına delici ataklar yapıyor, Ribery ortalığı allak bullak ediyor ve Zidane belki de futbol yaşamının en olgun, en güzel, en gösterişli ve en başarılı bir 90 dakikasını futbolseverlere sunuyordu. Zidane’ı izlemek büyük keyifti. Fransa, Brezilya’yı elerken bu başarıda en önemli kişi 2006 şampiyonasına imzasını atan Zidane olacaktı. Brezilya’nın yenilgisinde ise takımı ve Fransa’nın oyununu okuyamayan, tek santrforla oynayıp oyunu Fransa yarı sahasına yüklenip bir sonuç almak isteyen, ancak Fransa kalesine sadece tek şut atabilen (o da Ronaldo’dan), takımını iyi yönetemeyen, elindeki takımı takım yapamayan Parreira’dan başkası değil. Brezilya’nın yazgısı Fenerbahçe ile örtüşüyor. 2 teknik direktörler Parreira ve Daum, elindeki futbolcu ordusundan bir takım çıkaramamış ve futbolcularına takım ruhu aşılayamamış, kendi bildiklerinin doğru olduğuna inanmış ve inandırmış, sonunda kendilerinden şampiyonluk bekleyenleri hüsrana uğratmış, 2006’nın affedilmez hatalarla dolu iki futbol adamıdır... EPosta: ayucelman?yahoo.com Faks: (212) 3437264 Ulusal Takım ilk çalışmasını dün yaparken, Hidayet ve Mehmet antrenmana katılmadı. Hidayet ve Mehmet Japonya’da yok Yıldızlar raporlu! Spor Servisi Japonya’da 19 Ağustos’ta başlayacak Dünya Şampiyonası hazırlıklarına dün İstanbul’da başlayan Ulusal Basketbol Takımı’nda Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu’nun kadroda yer almayacakları açıklandı. Ay Yıldızlıarın Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki ilk antrenmanı sonrası Ulusal Takımlar Direktörü Doğan Hakyemez, Mehmet ve Hidayet’in Dünya Şampiyonası’nda kendileriyle birlikte olmayacaklarını söyledi. Hakyemez, kadro açıklanmadan 2 gün önce Hidayet ve Mehmet’le görüştüklerini hatırlatarak, ‘‘Mehmet, geçen yıl milli takımda yaşanan olaylardan dolayı kırgın olmadığını söyledi. Ancak belinden de sakatlığı bulunduğunu iletti. Hidayet ise gelecek yıl takımında ilk 5 şansı olduğunu ve oradaki antrenörüyle çalışıp tedavi olmak istediğini iletti. Biz kendisine 21 Temmuz’a kadar izin verdik. Ama Hidayet bize kesin bir tarih vermedi. Tanjevic de ilkeli bir antrenör olarak verdiği tavizi geri aldı ve 2 oyuncuyu da 3 Temmuz’da görmek istedi. Biz de bu durumda iki oyuncuyu kadroya almadık’’ dedi. Federasyon Sağlık Kurulu yetkilisi Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu ise “Bu iki oyuncu sakatlığının başından itibaren bizle temas kursaydı onları turnuvaya yetiştirirdik’’ dedi. Bu arada dizindeki sakatlık nedeniyle ameliyat olacağını açıklayan Serkan Erdoğan, kararından vazgeçtiğini ve Japonya’da olmak istediğini söyledi. Genç oyuncu 3 hafta takımdan ayrı çalışacak. GÜNÜN İÇİNDEN Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Tahir Kıran, eski yöneticilerden Serdar Güzelaydın’ın federasyon yönetim kuruluna yaptığı eleştirilere yanıt verirken, ‘‘Türk futbolunun aydınlık geleceği için çalışırken karanlık bir geçmiş bırakanların konuşmaya hakkı yok’’ dedi. G.Saray Kulübü’nün eski başkanlarından Faruk Süren, kendi döneminde Sarı Kırmızılı takımdan ayrılarak Inter’e giden ve dönüşü gündemde olan Okan Buruk hakkında ‘‘Onu affetmem mümkün değil’’ dedi. Bu arada G.Saray’da Cola Turka futbola, Cafe Crown basketbola sponsor oldu. G.Saray’ın İstanbul’a getirip anlaşamadığı Laurent Robert, dün Beşiktaş’la antrenmana çıktı. Real Madrid’de başkanlığa Roman Calderon seçildi. Calderon’un teknik direktör Capello’yla anlaştığı öğrenildi. Transferde dün: Konyaspor, Iordanov’la 1 yılık sözleşme imzaladı. Efes Pilsen’in ABD’li oyun kurucu Drew Nicholas’la anlaştığı öğrenildi. Ülker antrenörü Murat Özyer ise Panionios’la anlaşamadığını söyledi. 11. Turgut Atakol Ümitler Basketbol Turnuvası’nda Türkiye, Ukrayna’yı 6345 yendi. Sezonun 3. ‘Grand Slam’ mücadelesi olan 120. Wimbledon Tenis Turnuvası’nda tek erkeklerde İsviçreli Federer, İspanyol Nadal, Avustralyalı Hewitt, Hırvat Ancic, tek bayanlarda da Fransız Mauresmo, Belçikalı Clijsters ve HeninHardenne, Rus Maria Sharapova çeyrek finale çıktı. Bursa’da 4/6116/32128 kombinesini bilenler, 14 bin 901.98’er YTL kazandı. CUMHURİYET 18 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear