26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2006 CUMA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL OKS’deki Başarısızlıklar... Yrd.Doç. Dr. Tuncay AKÇADAĞ PENCERE ce akademik başarıyı temel alan bir sınav ile açığa çıkarmamız mümkün değildir. Bir sistem değişikliğine gereksinmemiz var. Sayın bakan 2008 yılında OKS’nin kaldırılacağını bildiriyor. Yerine nasıl bir sistem düşünülüyor acaba? Bir sistem değişikliğine gidilecekse öncelikle bunun uzman ellerde şu aşamaları izlemesi gerekmektedir. 1) Ülkenin ve ülkeye ait bölgelerin ihtiyaçlarının ne olduğunun (gerçeğinin) tespiti, 2) bu ihtiyaçlar üzerine gidilecek hedeflerin oluşturulması, 3) hedeflere nasıl ve hangi yöntemlerle ulaşılacağının zaman ve eylem planlarının yapılması, 4) yapılan planların uygulamaya konulması, 5) uygulamaların etkin bir biçimde düzeltme ve geliştirme amaçlı denetiminin yapılması 6) geri bildirimlerin doğrultusunda yukarıdaki döngünün tekrar işletilmesi. Cumhurbaşkanlığı Çıkmazı ÜLKENİN zihinleri Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e oturmasını engellemek için seferber olmuş durumda. İlk bakışta, son derece haklı olarak. Böyle bir kişinin öyle bir makama oturması Cumhuriyetin geleceği bakımından tehlikeli sayılıyor. Nasıl bir kişi? Milletvekili seçilmeden önce devletin temel niteliğine yönelik sözleri dolayısıyla hüküm giyen, milletvekili seçilişi ve o yoldan başbakan oluşu hayli tartışmalı süreçlerden geçen, değişip değişmediği hâlâ tartışılan ve Gulbettin Hikmetyar, Şeyh Ahmet Yasin, Yasin el Kadı’yla yakınlığından söz edilen, vatandaşlarının bir bölümüyle de tartışmalı bir kişi. Ne var ki Cumhurbaşkanlığı hevesine karşı duyulan endişeler haklı olsa da bu hevesi önlemek için düşünülen çareler üzerinde biraz durmak gerekir. nce, erken seçim çaresi düşünüldü: Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonrasına rastlayacak, yeni ve değişik bir çoğunluk sakıncalı kişiyi seçmeyecekti. Bu düşüncenin öne çıkması, o ‘‘yeni ve değişik’’ çoğunluğu sağlamak için yapılması gerekenleri arka plana itti. Artık, vakit hayli gecikmiştir ve ortak güç oluşturma yolunda gerekenleri yapmak için az zaman kalmıştır. Şimdi, başka olasılıklar üzerinde durulmaya başlandı. Söz konusu kişi devlet başkanı olursa neler olabileceği anlatılmaya çalışılıyor. Örneğin, CHP Genel Başkanı, ‘‘Diyelim, Erdoğan Köşk’e çıktı’’ diye başlayarak Meclis’te de ‘‘başka bir aritmetik’’ oluştuğunda ortaya çıkacak görüntü üzerinde durmakta: ‘‘Üç gün Yüce Divan’da ifade veren, üç gün Köşk’te görev yapan bir başkan.’’ slına bakarsanız, General Evren’in biçimlendirdiği 1982 Anayasası’ndan sonra bu da pek kolay değil. Bu anayasa, daha öncekiler gibi Cumhurbaşkanını, sorumlu başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanan kararlarından dolayı sorumsuz saymakla kalmamış, ‘‘resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine, Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz’’ hükmünü de getirmiş. Atatürk döneminde yapılan 1924 Anayasası ‘‘Reisicumhurun hususatı şahsiyesinden dolayı mesuliyeti lazım geldikte’’ yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerin uygulanmasını öngörmekteydi. 1961 Anayasası’ndan beri o da yok; Cumhurbaşkanı ancak ‘‘vatana ihanetten dolayı’’ suçlanabiliyor. Bu ise tartışmalı bir kavram. Fransız anayasa geleneğindeki adı ‘‘yüksek derecede ihanet’’ti ve ‘‘anayasanın bir devlet başkanından beklediklerine ihanet ediş’’e kadar hayli geniş biçimde yorumlanabiliyordu. Türkiye’deki düzenlenişin ‘‘lafzı ve ruhu’’ şimdiye kadar böyle bir uygulamaya elverişli sayılmasa da, ilkeleri belli bir Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘‘Anayasanın hükümet başkanından beklediklerine ihanet edişi’’ saptamak ve kavgasını vermek için ille bir düzenleme mi gerekir? Siyasal mücadele, seçim tarihi oyunlarıyla ve soyut olasılıklarla değil, şimdiden, Cumhuriyet ilkelerine ihanet saptamalarıyla ve günün somut gerçeklerine dayalı çullanışlarla verilmelidir. O KS’de her yıl yaşanan durumlar bu yıl yine yaşandı, gidişat değişmezse önümüzdeki yıl ve daha sonraki yıllarda yine yaşanacak. Hangi iktidar olursa olsun bize özgü eleştirilerle durumu ortaya koyacağız; ama sonuç aynı olacak. Hüsrana uğruyoruz; çünkü aynı yöntemle farklı sonuçlar elde etmeyi bekliyoruz. Öncelikle yapılan sınavı, vasat devlet okulunun sınıfında verilen derslerle aşmak mümkün değildir. Veliler bunu açıkça gördükleri için çareleri okulun dışında aramakta ya da sınava endeksli özel okullarda çözüm bulmaktadırlar. Her iki durumda da parası olan için çözüm olanaklı görünmektedir. Diğer yandan içerik (müfredatprogram) değişikliğine gidilmek istenmiştir. Yapılan OMÜ Eğt. Fak. Öğrt. Üyesi dırmacı ya da oluşturmacı yaklaşım ile etkinlik temelli, öğrencinin öğrenme sürecine aktif olarak katılmasını amaçlayan, dersler arası yatay ve dikey ilişkileri dikkate alan, sınıf içi ve sınıf dışı öğrenme deneyimlerini bütünleştirmeye önem veren bir anlayış geliştirilmeye (oluşturulmaya) çalışıldığı görülmektedir. Böyle bir öğrenci tipine kimsenin bir diyeceği yok. Ancak bu uygulama ile OKS’de başarılı olmak daha da zorlaşacağa benziyor. Sınav sistemine göre tek ölçüt akademik başarıdır. Oysa getirilmek istenen sistemde akademik başarı ikinci plana itilerek daha çok öğrenmeyi öğrenmiş, kendine güvenen, araştırmacı, problem çözme becerisini elde etmiş öğrenciyi görme arzusu vardır. Öğrencilerimizin performansını sade Erdoğan Kadı’ya Mecbur mu?.. Gazetelerde El Kadı’ya ilişkin haberler gün geçtikçe zenginleşiyor... Yasin El Kadı, Suudi Arabistanlı bir işadamı, Türkiye’de girişimleri var, uluslar arasında fink atıyor... Birleşmiş Milletler Örgütü’nün saptadığı sicilinde El Kadı’nın teröristlerle ilişkisi yazılı... El Kadı, BM (Birleşmiş Milletler) belgelerinde terörü parayla destekleyenler listesinde... AB (Avrupa Birliği) de El Kadı’ya aynı gözle bakıyor... Dünyanın iki büyük uluslararası örgütü, BM ile AB, El Kadı’ya ‘küresel terörist’ sıfatını ya da sicilini yakıştırıyorlar... ABD aynı görüşte... El Kadı Amerika’nın da küresel teröristler listesinde... Özetle BMABABD listelerinde ve kararlarında El Kadı ‘küresel terörist’ken bizim Başbakan ne diyor: ‘‘ Yasin (El Kadı) Bey’i tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum.’’ ? Tayyip Erdoğan ‘‘El Kadı’ya kendime inandığım gibi inanıyorum’’ diye kefil oluyor... O zaman ortaya şu soru çıkıyor... RTE aynaya bakıp diyebilir ki: Hangi kendime?.. Çünkü Başbakan’ın kişiliği tartışmalıdır... Başbakan neye inanıyordu: ‘‘Minareler süngü Kubbeler miğfer Camiler kışlamız Müminler asker.’’ Tayyip Bey bu dünya görüşünü masaya yatırıp bir ciddi özeleştiri yaptı mı?.. Recep Tayyip Bey’in kişiliğinde kaç kişilik var?.. Minareyi bugün de süngü mü sayıyor Başbakan?.. ‘Ezanı Muhammedi’nin okunduğu şerefeyi süngünün kabzası gibi mi değerlendiriyor?.. Sorunun yanıtı bugün de soru işaretinin çengelinde sallanıyor. ? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlarına göre ‘‘Küresel Terörist El Kadı’’nın Türkiye’deki mal varlıklarının üzerine yürüyen devlet kurumları ve görevlileri görevlerini yürütürken karşılarında kimi buluyorlar?.. Maliye Bakanı Unakıtan’ı!.. Ortada garip bir durum var... BM.. AB.. ABD.. Üçü de El Kadı’yı ‘küresel terörist’ diye nitelerken AKP iktidarında bir başka çaba görülüyor... Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki açıklamasından birkaç satır: ‘‘Yasin (El Kadı) Bey’in bir terör örgütüyle münasebet kurması, ona destek olması mümkün değildir. Geçmişte Cüneyd Zapsu (Başbakan’ın danışmanı, AKP Merkez Karar Organı üyesi) Bey’le ortaklıkları oldu. Savcı takipsizlik kararı vermiş; ama, hâlâ ‘Yeniden yargı süreci başlatılsın’ deniyor... Var mı böyle bir anlayış?..’’ Tayyip Bey’e soruyoruz: El Kadı’dan sana ne?.. BM’nin, AB’nin, ABD’nin ‘küresel terörist’ ilan ettiği bir Suudi Arabistanlı işadamını Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı neden canhıraş bir biçimde savunuyor? ? Böyle Başbakan olur mu?.. Dünya Arap işadamını küresel terörist ilan edecek, bizim Başbakan sicili belli Arap işadamına sahip ve arka çıkacak... Ne üstüne vazife?.. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı neden kendisini bu duruma düşürüyor?.. Mecbur mu?.. Ö A DOSYA NO: 2006/9 MÜFLİS/ SİCİL NO: THE CRUISE LINE TURİZM VE TİCARET A.Ş. 445988/ 393570 ADRESİ: Halil Rıfatpaşa Mah. Perpa Tic.Merkz Elektrokent A. Blok Kat6/660 Okmeydanı /İst İFLAS KARARI :İstanbul 13.Asliye Ticaret Mah 10.07.2006 tarih ve .2004/514 E. Sayılı dos. İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun yukarda numarası yazılı sicil dosyasında kayıtlı müflisin iflasına 10.07.2006 da karar verilerek tasfiye işlemlerine istanbul 3. iflas Müdürlüğü’nde başlanılmıştır. 5358 Sayılı Kanunla İİK. 336. Md. yapılan değişiklikle, Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu olan üçüncü şahısların, iflasın açıldığına dair ilana muttali oldukları iarihten itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret olmaksızın o malları iflas idaresi emrine vermezler veya borçlarını bildirmezleri takdirde, doksan güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacakları. Müfliste alacaklı olanların İİK. 195. md. göre, iflas tarihine kadar işlemiş faizleriyle birlikte toplam alacaklarını, dayanakları belgelerle birlikte dilekçe ekinde ve kayıt harcının ikmal edilerek bizzat iflas dosyasına müracaat suretiyle kaydedebilecekleri, Müflis hakkında iflasın açıldığı İİK. nun 166. maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 11.07.2006 (Basın: 34599) T.C İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ İFLASIN AÇILDIĞINA DAİR İLAN Mahkememizce verilen 20.6.2006 tarih ve 2006/199 E 2006/489 K.sayılı karar ile Mehmet ile Hadice kızı 1926 doğumlu FATMA SEYMEN ‘e TMK 405 maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendisine Hüseyin kızı 1959 doğ. MESUDE SEYMEN’in vasi olarak tayin edilmiştir. 20.6.2006 (Basın: 34445) KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ 2006/199 Vas. Tayini İLAN DİKİLİBERGAMA CUMOK ÇAĞIRIYOR AYDINLANMA SÖYLEŞİSİ Kuşluk kahvaltımızda konuğumuz Prof. Dr. KAMİL OKYAY SINDIR GDO’lar... (ZMO İzmir Şb. Bşk. ve TMMOB İzmir İkk. Skr.) DİKKAT! TEHLİKE! TARLADAN Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar SOFRAYA 15 Temmuz 2006 Cumartesi Saat: 11.00 Ayazma Kafe / Dikili TarlamızaSoframıza da sahip çıkalım. Bütün halkımız davetlidir. Kahvaltı ücreti: 10 YTL. Yer ayırtmanızı rica ederiz. Yer ayırtmak için: Dikili: 0 535 334 78 48 0 537 682 08 84 0 232 671 29 21 Bergama: 0 535 729 25 26 / www.cumok.org CUMHURİYET 02 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear