01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 TEMMUZ 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dar gelirlilerin daha çok yoksullaştığı 2006 krizinde bankalar ve holdingler büyük risk altında TAI işbirliği protokolü 9 ? ANKARA (AA) TUSAŞ, Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TAI), havacılık sektöründe yerli yan sanayinin gelişmesini desteklemek amacıyla, stratejik ortak konumundaki alt sözleşmeci firmalarla 14 Temmuz Cuma günü işbirliği protokolü imzalayacak. TAI’den yapılan açıklamada, protokolle, yerli havacılık sanayiinin geliştirerek uluslararası rekabet gücünün artırılmasının amaçlandığı bildirildi. Kemerler daha çok sıkılacak S ıcak para krizleri her defasında, toplumun değişik kesimleri arasındaki güç ve servet dengesini de yeniden düzenliyor. Her kriz, öncelikle toplumun sabit gelirli kesimlerini olumsuz etkiliyor. İşçiler, memurlar, emekliler, örgütsüz tarım kesimi, gelirleri enflasyonla başedemediği için reel gelir kaybına uğruyorlar, ayrıca devlet, kamu harcamalarını kıstığı için, zaman zaman da dolaylı vergileri arttırdığı için bütçe üstünden de bir yoksullaşma yaşanıyor. Sermayedar kesim içinde ise dövizle borcu olan, ithalata bağımlı üretim yapan kesimler büyük zarar görüyor. Sonuçta bazı bankalar batıyor, el değiştiriyor, daha çok da yabancılar tarafından ucuz fiyata ele geçiriliyor. Yükselen kurlarla birlikte dışa açılabilen, ihracat yapabilen ise kaybını bir ölçüde hafifletebiliyor. Krizden en çok kârlı çıkanlar ise kriz öncesi pozisyonunu dövizden yana yapmış olanlar, ithal girdi kullanımı en azda olan ihracatçılar, turizmciler, dövizle taşıma ve inşaat işi yapan kesimler olabiliyor. 1994 krizinde bazı bankaların sistemden tasfiye oldukları, bazı şirketlerin el değiştirdikleri görülmüştü. 2001 krizinde ise 22 banka sistemden tasfiye olmuş, devlet bu bankaları, toplumun sırtına ağır bir borç yükü yıkma maliyetiyle bünyesine almış, çok sayıda şirket tasfiye olmuş, el değiştirmiş, bazı büyük banka ve şirketler de yabancılar tarafından ele geçirilmişti. VE SONRASINDA 2006 NELER OLABİLİR? 2006 krizinde büyük risk altında olan bu kez özel kesim. Bankalar ve şirketlerin 87 milyar dolar dış borcu var. Özelleştirmeden şirket almak için, şirket finansmanı için hep dış kredi kullanılmış. Kur farkları yükü büyük. Birçok büyük holding risk altında. Üçüncü kriz, zaten adaletsiz olan gelir bölüşümünü daha da bozacak. Krizden en çok kârlı çıkanlar ise kriz öncesi pozisyonunu dövizden yana yapmış olanlar, ithal girdi kullanımı en azda olan ihracatçılar, turizmciler, dövizle taşıma ve inşaat işi yapan kesimler olabiliyor. PO’dan Ceyhan’a rafineri ? İSTANBUL (AA) Petrol Ofisi’nden borsaya gönderilen açıklamada duyurulan Yönetim Kurulu’nun yeni rafineri kurulmasına yönelik kararı çerçevesinde, şirketin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na lisans başvurusunda bulunduğu bildirildi. Açıklamaya göre rafinerinin yıllık 10 milyon ton üretim kapasitesiyle Ceyhan’da kurulması öngörülüyor. CHP’liler Karadeniz’de ? ANKARA (ANKA) CHP’li dokuz milletvekili Karadeniz Bölgesindeki sel felaketini yerinde incelemek amacıyla bölgeye gitti. Milletvekilleri fındık üreticilerinin sorunlarını da dinleyecek. CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, CHP’nin Ordu, Trabzon, Samsun, Giresun, İstanbul ve Hatay illerinden dokuz milletvekili Ordu, Trabzon ve Giresun’da incelemelerde bulunacak. Milletvekilleri, yurttaşların sorunlarını dinleyecek. Özel sektörün borcu arttı R eel sektör de denilen çoğu sanayi şirketlerinin, ucuz kurun ve dışarıdaki kredilerin avantajlarından yararlanarak 2001 krizi sonrası hızla borçlandıkları ve 2005 sonuna gelindiğinde borç stoklarının 54 milyar doları aştığı görülüyor. Bankacılık kesiminin borçlanmada daha ihtiyatlı davranmakla beraber sırtında 33 milyar dolara yakın dış borç bulunuyor. Bu, özel kesimin borçlarının, Türkiye’nin toplam dış borçlarının yüzde 51’ini bulması demek. Yaklaşık 87 milyar dolarlık bir dış borç yükü, özel firmalar için önemli bir risk ve sadece kur farkları ciddi bir yük oluşturuyor. Özellikle şirketlerin 2002 sonrası dışarıdan yaptıkları borçlanmalar sayesinde faiz giderini azalttıkları görülüyor. Karum ilacı toplatılıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kanada merkezli Anapharm adlı firma, Sanovel İlaç Sanayi AŞ adına ruhsatlı olan ve Klopidorel etkin maddesi içeren Karum (75 mg. film tablet) adlı ilacın, biyoeşdeğerlik analiz çalışmalarının yeni bir yöntemle yinelenmesi yönünde rapor hazırladı. Yetkililer, ilacın çok hassas rahatsızlıklarda kullanıldığını, bu nedenle yeni bir biyoeşdeğerlik analiz çalışması yapılana dek hastaların ellerindeki ilaçlar da dahil olmak üzere toplatılmasına karar verildiğini bildirdiler. Toplumun ücretli kesiminin, tarımın, 2006 krizinden de yoksullaşarak çıkması kaçınılmaz. Özellikle yükselen enflasyondan sonra ücret ayarlamasından kaçınacak olan işverenlerin, reel gelir kaybına kayıtsız kalacakları, önceki krizlerden de gözlemlenen bir olgu. Dahası, yükseltilecek faizlerin getireceği aşırı durgunluğun birçok işyerinde kapasite düşürme, iş tatil etme, dolayısıyla işçi çıkarmalara yol açacağı, yatırımların askıya alınmasına neden olacağı, bunun da işsizliği arttıracağı ve haneye giren geliri azaltacağı açık. Ekonomiyi soğutmak için kamu bütçesinde daha kemer sıkıcı uygulamalara gidilmesi, topluma yeni kamusal hizmet kaybı anlamına gelecek. Özellikle tüketici kredisi kullanmış, kredi kartları ile uzun taksitlere girmiş birçok aileyi parlak günlerin beklemediği açık. ERMAYE KESİMİNİN RİSKİ S Sermaye kesiminde neler olacağına gelince. 44 tabanca ele geçirildi ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kulp ilçesinden bazı kişilerin silah kaçakçılığı yaptığının belirlenmesi üzerine merkez Pirinçlik Jandarma Karakolu Komutanlığı yakınlarında yol araması yapıldığı bildirildi. Bir ticari araçta, pazarlanmak amacıyla batı illerine götürülen 44 tabanca, bu tabancalara ait 43 şarjör ile 209 fişek ele geçirildiği ifade edilen açıklamada, olayla ilgili gözaltına alınan M.T, Ü.G. ve A.U’nun tutuklandığı belirtildi. Yabancılara kelepir fiyatına şirket 5 00 büyük sanayi şirketinin, net katma değerinin kâr faizücret arasındaki dağılımına bakıldığında da ucuz dövizle borçlanmanın şirketlerin faiz giderini azalttığı görülebiliyor. Faizlerin zirvede olduğu kriz yılı 2001’de Net Katma Değerleri’nin yüzde 48.2’sini faize ayırmak zorunda kalan şirketlerin, dışarıdan borçlanmalar sayesinde bu payı yüzde 10’a kadar azaltıp, bu sayede kârlarını arttırabildikleri gözleniyor. Aralarında TÜPRAŞ, Erdemir gibi büyük KİT’lerin olduğu özelleştirmelerin de dış borçlanma ile yapıldığı akıllarda. Ancak yaşanan krizle birlikte, şirketlerin net katma değerinde finansman giderinin payının yeniden yükselmesi kaçınılmaz. Bunun da birçok büyük şirketi sıkıntıya sokacağı, sanayi ile finansın iç içe olduğu bir holding, grup yapısının varlığı da anımsandığında, sıkıntıların bulaşıcı olup iki kesimi de vurabileceği, dolayısıyla büyük gruplar bazında önemli depremlerin yaşanacağı bir döneme girildiği söylenebilir. Ve tabii ki sıkıntıya giren buyük banka ve şirketlerin, akbaba yabancı devler tarafından bir hayli kelepir fiyatlara alınmasının 2001’deki örneklerinin 2006’da yaşanması da ihtimal dahilinde. Bu da ülke değerlerinin yabancıların eline geçmesinin yeni bir evresi demek.. Zabıtaya bıçaklı saldırı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, devriye görevi yapan bir zabıta ekibinin, Mecidiyeköy İETT durakları çevresindeki seyyar satıcıları uyararak, bölgeden ayrılmalarını istediği bildirildi. Uyarıları dinlemeyen seyyar satıcıların, zabıta ekibine saldırdığı belirtilen açıklamada, bu sırada zabıta memuru Hüseyin Coşar’ın sol göğsünden bıçaklandığı ifade edildi. Bankaların açık pozisyonu olmadığı, 2001 krizinden gerekli dersleri çıkardıkları, kırılganlıklarının kalmadığı iddia ediliyor. Döviz açıkları olmasa bile bankaların başka riskleri var. Bankaların, 2.6.2006 tarihi itibarıyla sektörde Alım Satım Amaçlı ve Satılmaya Hazır Menkul Değerlerinin toplamı 98.4 milyar YTL. Sektörün toplam menkul değerler cüzdanı 150 milyar YTL olduğuna göre, bu üçte ikilik bir büyüklük demek. Bankaların düşük faizli tüketici kredileri toplamı ise 41.2 milyar YTL. Yüzde 20’lere çıkan faizler nedeniyle bono ve tahvil fiyatları yüzde 30’a varan oranda aşağıya indi. Diğer bir ifadeyle, bankaların aktif değerlerinde önemli bir azalma görüldü. Bono ve tahvil faizlerine paralel olarak artan mevduat faizleri de bankaların kaynak maliyetini arttırdı. Düşük faizle verilen otomobil, konut gibi tüketici kredileri geri ödemelerinin de kaynak açığının kapatılmasına yeterli olmayacağı açık. ALİYET ARTIYOR M Sonuç olarak, mali piyasalardaki olumsuz Çandarlı’da deprem ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’in Çandarlı Körfezi açıklarında hafif şiddetli deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, Çandarlı Körfezi açıklarında saat 17.40’ta meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından İzmir Körfezi açıklarında da saat 17.43 sıralarında 3.7 büyüklüğünde bir deprem oldu. Depremin Çandarlı ve Aliağa’nın bir bölümünde hissedildiği, can ya da mal kaybının olmadığı bildirildi. EmekliSen’in yıldönümü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EmekliSen’in 11. kuruluş yılı, çeşitli etkinliklerle kutlandı. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki geceye, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile bazı siyasal parti ve sendika temsilcileri katıldı. EmekliSen Genel Başkanı Veli Beysülen, 11 yıllık süre içinde sendikalarının çeşitli dönemlerde anayasa kaynak gösterilerek kapatılmak istendiğini anlattı. İstanbul’da elektrik kesintisi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle 1419 Temmuz tarihleri arasında Beyoğlu, Zeytinburnu, Sefaköy, Çağlayan ve Sarıyer’de elektrik kesintisi uygulanacak. 14 Temmuz’da kesinti uygulanacak yerler ve saatleri şöyle: 05.0014.00 saatleri arasında Beyoğlu’nda Abbasağa Mahallesi, Maşuklar Yokuşu, Barbaros Bulvarı, Selamlık ve Köyiçi Caddeleri ile Akmaz Çeşme, İlhan ve Köyiçi Mektep Sokakları. Aynı gün 08.0018.30 arasında Zeytinburnu Telsiz Mahallesi Manolya Sokak ile 85/9 Sokak ve bir kısmı. gelişmelerle bankacılık sektörünün aktif kalitesi hızla bozuluyor, buna karşın kaynak maliyeti artıyor. 2001 krizinin hemen öncesinde, Kasım 2000’de artan Hazine bonosu ve devlet tahvili faizleri nedeniyle Demirbank (şimdiki HSBC) ödeme güçlüğü içerisine düşmüş ve bu gelişme zamanın para otoritesi ve IMF tarafından iyi yönetilemediği için 2001 krizinin çıkmasının başlıca etmenlerinden biri olmuştu. Piyasalardaki dalgalanmanın ciddi bir krize dönüşmemesi için bu kez, sektörün aktif yapısının iyi izlenmesi ve aynı hataların tekrar yapılmaması beklenirdi. Ama galiba geç kalındı. 2006 krizinde esas risk üstlenmiş olanlar, bankalardan çok, çoğu 500 büyük sanayi şirketi içinde yer alan reel sektör. Kılavuzu IMF olanın sonu hüsran D ış borçlanmadaki cüretkâr açılmayı cesaretlendiren şeyin, IMF kılavuzlu hükümet programının miyopluğu olduğunu anlamak için 9. Plan Taslağı’na ve DPT metinlerine bakmak yeterli. IMF ve hükümetin 2006 için öngördükleri dolar kuru 1.45 YTL ve bunun çok küçük artışlarla 2009’da 1.48 dolayında kalacağı öngörülmüş. Diğer parametrelerde de hep aynı miyopluk ve vizyonsuzluk var. Bu ‘‘yol haritası’’na inanarak borçlanan, yatırım yapan, büyük taahhütlere girenleri ciddi bir hüsran beklediği açık. İki kişiye 851 bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda şanslı rakamlar ‘‘9, 12, 13, 18, 25 + 3’’ olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen 2 kişi, 851 bin 773 YTL 45’er YKr kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 1625 YTL 75’er YKr, 4 artı 1 bilenler 105 YTL 35’er YKr, 4 bilenler 10 YTL 40’ar YKr, 3 artı 1 bilenler 7’şer YTL, 3 bilenler 1 YTL 50’şer YKr, 2 artı 1 bilenler 2 YTL 40’ar YKr, 1 artı 1 bilenler ise 1 YTL 45’er YKr kazandı. YA R I N : R A D İ K A L B İ R K O P U Ş Ş A R T. . . CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear