Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y PB PB Y 24 24 22 21 25 28 28 29 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB Y PB PB A 23 22 22 22 27 25 27 25 28 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A B B PB 35 28 33 35 31 34 27 26 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Karadeniz ile Eskişehir çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde azalacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB B PB PB B PB PB 22 12 22 25 21 22 23 24 23 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB Y Y B Y PB 23 21 37 18 16 17 23 28 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A PB PB A Y B B B 18 32 33 37 36 30 35 33 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Ne ki gerçek, gerçektir. Ekonomide bir süredir dalgalanma değil, bal gibi çapı küçük bir kriz yaşanıyor. Yaşananları uyarı niteliğinde görmemek; dikkatleri sonbaharda daha ağır bir krizin kapımızı çalacağına ilişkin söylemlere odaklanıyor. Bu hükümet ya her gün gerginliğe yol açacak bir olay yaratıyor ya da kendi mecrasında yürüyen kimi olayları gerginlik yaratacak biçimde yorumluyor. CHP lideri Baykal’a göre, ‘‘Bu hükümet bir siyasi gerilim noktası olmaktan çıkmazsa alacağı ekonomik ve mali önlemlerle Türkiye ekonomisinin toparlanması mümkün olmaz’’. Bu saptamaya yakın bir başka yorum IMF direktörlerinden Miranda Xafa’dan geldi: ‘‘Piyasalarda yaşanan dalgalanmanın kaynağı siyasi çekişmelerdir’’ diyor. Sonuç: Siyasal çekişmeleri kim yaratıyor, gerginlik yaratacak tartışmalara kim çanak tutuyor? Hükümet! RTE! ??? Kuşku yok; CHP liderinin açıkladığı 7 maddelik ‘‘acil eylem planı’’ daha önce çeşitli vesilelerle açıkladığı istekler. Bir maddesi ilginç. Birden önümüze olası bir sorunu ve çeşitli yorumları getiriyor. CHP’nin devlette olup bitenlerden haberi olmadığını sanmak hayli safdillik olur. Bu açıdan bakıldığında acaba hangi neden veya hangi gelişme CHP liderini hükümete ‘‘Sakın ha, 30 Ağustos’a yönelik bir kriz planlaması içinde olmayın’’ demeye zorladı? Ya da hangi bilgi veya neden, ‘‘TSK’nin kendi gelenekleri, yöntemleri, doğal mekanizması içinde 30 Ağustos’u yaşamasını engellemeye yönelik bir tertibin, tehlikeli krizin hazırlığı ve planlaması içinde sakın olmayın. Olursanız Türkiye’yi çok karıştırırsınız’’ demeye itti. Baykal’ın 30 Ağustos’la doğrudan bağlantılı vurgulamaları daha başka biçimde yorumlanamaz mı: Acaba hükümet, 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanlığı görevini devralacak ‘‘KKK Org. Yaşar Büyükanıt’ın bu göreve gelmesini engellemeye yönelik bir tertibin, tehlikeli bir krizin hazırlığı ve planlaması’’ içinde mi ki ana muhalefeti, böyle bir tertip veya planı yürürlüğe koymak ‘‘Türkiye’yi çok karıştıracaktır, sakın ha!’’ demek zorunda bırakıyor. Bu türden söylentiler Şemdinli olayında Org. Büyükanıt’a yönelen tertiplerin boşa çıkmasından sonra duruldu. Ancak bir süredir iktidarın, ‘‘Org. Büyükanıt’ı dışlayacak düşünceler içinde olduğunu’’ duyumsatan kulis söylentileri yeniden canlandı. ??? Baykal, TSK ile ilgili çıkışını salı günü yaptı. Görüşme daha önce kararlaştırılmış olabilir; ama nedense haber, çarşamba günü gazetelerde RTE’nin Genelkurmay Başkanı Org. Özkök ile ‘‘sürpriz bir görüşme yapacağı’’ başlığıyla yer aldı. Görüşmeyi RTE istemişti. Acaba hangi nedenler görüşmeye zorlamıştı RTE’yi? Baykal’ın 30 Ağustos’u, tabii Genelkurmay Başkanlığı’ndaki görev değişimini doğrudan hedef alan sert uyarısından sonra mı RTE, Genelkurmay Başkanı ile görüşme isteğinde bulundu? Bir başka olasılık: Ya da RTE, daha önce 30 Ağustos’la ilgili söylentileri doğrulayan kararı aldıktan sonra mı Özkök ile görüşmeyi planladı? Görüşme ile ilgili açıklama yapılır veya yapılmaz. Gam değil. Zira gökkubbe altında hiçbir şey gizli kalmaz! ‘Soruşturma saptırılıyor’ İstanbul Barosu, gazetemize ve Danıştay’a saldırılarla ilgili soruşturmanın, ‘iktidarın öncülüğünde ve emniyetteki kimi irticai güçlerin girişimiyle saptırıldığına’dikkat çekti İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu, Cumhuriyet’e ve Danıştay’a yapılan saldırılar sonucunda başlatılan soruşturmanın amacından saptırıldığını belirterek soruşturmanın gizliliğini ortadan kaldıran, basına özel servis sunanlar ve soruşturmayı kendi siyasi görüşlerine göre yönlendirmeye çalışanlar hakkında derhal soruşturma açılmasını istedi. İstanbul Barosu Başkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, gazetemize ve Danıştay’a yapılan saldırılar sonucunda failler hakkında başlatılan soruşturmanın çeşitli aşamalarında ciddi hukuka aykırılıklar saptandığını bildirdi. Açıklamada, ‘‘Yakalanan sanığın cinayeti türban için işlediğini açıkça belirtmesi, arabasında dinci bir gazetenin saldırıyı hedef gösterici kupürünün bulunması, şüphelinin üç kız kardeşinin de türbanlı oluşu, cinayetin işlenişi sırasında ‘Ben Allah’ın askeriyim, Allah’ın gazabı üzerinize olsun’ diye bağırması, Göztepe Parkı’nın yeşil alan olarak kalmasını isteyen halkın bu istemini birkaç arkadaşıyla provoke etme girişimi, Marmara Üniversitesi öğrencilik yıllarında katıldığı gerici öğrenci etkinlikleri ve nihayet son zamanlarda ağırlıklı olarak Hizbullah davası sanıklarına vekillik etmesi gibi olgular siyasi iktidar ve yandaşları tarafından görmezden gelinmiştir’’ denildi. Dinci yayın organlarına tepki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Muhakemeleri Yasası gereğince ‘‘soruşturmanın gizliliği’’nin temel bir yargılama kuralı olduğu anımsatılan açıklamada, şüpheli olarak aranan ya da gözaltına alınanların kamuoyuna teşhir edilmeleri ve isimlerinin sık sık anılmasının bu kuralı açık biçimde ihlal ettiği ve adil yargılanma ilkesine ters düştüğü vurgulandı. Açıklamada, ‘‘Suçluluğu kanıtlanıncaya dek hiç kimsenin suçlu sayılamayacağı kuralı TCY’nin en temel ilkelerinden biriyken, dinci yayın organlarında, daha sonra serbest bırakılan kimi kişilerin ‘kilit isim’ olarak kamuoyuna sunulmaları hukuk adına acı deneyim niteliğindedir. Henüz sorguya bile girmeyen isimlerin, ‘kilit rol aldıklarından’ söz edilmesi, şemalar ve hayali krokilere yer verilmesi, bilgi kirlenmesi yaratma ereğini taşımaktadır. Aydınlanmacı güçleri hedef gösteren dinci yayın organlarının, suçluluk psikolojisi içinde, ‘basın özgürlüğü’ne sığınmaları ve adeta saldırıya uğrayan kendileriymiş gibi bir role bürünmeleri de bu kapsamda değerlendirilmelidir’’ denildi. Saldırganların bağlantılarını ortaya koymadan, hamasi nutuklarla çeteden bahsetmek ve bunu askerle ilişkilendirmenin, TSK’yi yıpratma amacını güttüğüne dikkat çekilen açıklamada, ‘‘Bir siyasi iktidar temsilcisinin ‘Şemdinli’de yapamadığımızı bu kez yapacağız’ yolundaki açıklaması da soruşturmanın nerelere kaydırılmak istendiğinin açık göstergelerindendir’’ yorumu yapıldı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: ‘‘Hukukun genel ilkeleri çerçevesinde suçluların yakalanması ve yargıya teslim edilmesi gerekirken, kendimizi ‘sürprizlere hazırlamakla’ oyalayamayız. Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer gerçek de soruşturmanın başka yönlere kaydırılması için siyasi iktidarın öncülüğünde başlatılan ve emniyet içerisinde yuvalanmış kimi irticai güçlerden de destek gören girişimlerdir. Soruşturmayı çarpıtan güçlerle, saldırıyı gerçekleştiren güçler, hukukun zedelenmesi ortak hedefinde birleşmişlerdir. Katiller ellerindeki silahları ateşleyerek, sorumlular da ellerindeki yetkileri ‘başka amaçlar’ için kullanarak sağlamışlardır bu zedelemeyi. Yargının ve hukukun üstündeki tüm gölgeler kalkmalıdır.’’ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ErdoğanÖzkök Atabeyler doruğu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ü Başbakanlık Merkez Bina’da kabul etti. Erdoğan’ın davetiyle gerçekleşen görüşmede başta ‘‘Atabeyler operasyonu’’ olmak üzere iç ve dış güvenlik konuları masaya yatırıldı. Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘‘Atabeyler operasyonu ile ilgili gelişmeleri basından öğrendiklerini’’ açıklamasının ardından Başbakanlık’a davet ettiği Özkök’le dün 1 saat 25 dakikalık bir görüşme yaptı. Özkök’ün Danıştay saldırısının ardından ‘‘toplumdaki duyarlılık sürmeli’’ açıklamasıyla yaşanan tartışmalardan sonra gerçekleşen ilk yüz yüze görüşme saat 14.00’te başladı. Film gibi tatbikat CHP’Lİ ERSİN’DEN ELEŞTİRİ Kocaeli Valiliği ve 15. Piyade Tümen Komutanlığı koordinatörlüğünde, 32 kamu kurum ve kuruluşundan 526 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘‘İzmit 2006 Müşterek Deprem Tatbikatı’’ yapıldı. Hazırlanan senaryoya göre, 10.15’te merkez üssü İzmit olan 7.2 şiddetinde deprem meydana geldi. Deprem Körfez ve Derince ilçelerinde etkili oldu. Enkaz altındaki yurttaşları, TSK DAFYAR ve il sivil savunma ekipleri kurtardı. TSK NBC Temizleme Timi, kimyasal kirlenmeye maruz kalan personelin temizliğini yaptı. Tatbikatın ardından deprem fotoğrafları sergisi açıldı. (AA) mel işlevi şudur: Son derece disiplinli bir şekilde genel başkanın istediği kararı almak. Fire vermemek! AKP Müşterek Disiplin Kurulu’nun o anlamda işlevini son derece sağlıklı yerine getirdiği söylenebilir. Geçen’in suçu neydi? Hatay’da ihalelerin AKP il örgütünce onaylanan kişilere verildiğini iddia etmek. Kendine güvenen bir parti bu iddiaları soruşturur, sonucunu kamuoyuyla paylaşır, gereğini yapardı. AKP’de tersi oldu. İddiaları ortaya atan kişi soruşturuldu ve icabına bakıldı. Geçen, ‘‘Tuz koktu’’ demişti. Görülen o ki artık tuz da buz olmuş. ??? Koçak’ın suçu neydi? Kurduğu politika merkezi aracılığıyla kamuoyu araştırmaları yapmak ve kötü gittiğini düşündüğü işleri açıkça söylemek. Genel başkanların en çok nefret ettiği iki şey vardır: Açıksözlülük ve eleştiri! Bu yüzden genel başkanlar kendi etraflarında yaptıkları her şeyi onaylayacak çok sağlam bir halka örerler. Buna ne demeli? Asıl olan etrafımdaki halka, Yüz vermeye gelmez halka! Genel başkanın etrafındaki halkanın biraz dışında olanlar, ama bir fırsatını bulup genel başkana yakınlaşmayı planlayanlar da şöyle propaganda yapar: ‘‘Genel başkan çok iyi ama, ah o etrafı yok mu? Bütün olumsuzluk onlardan kaynaklanıyor!’’ Genel başkanlar etrafındaki halkada en küçük bir olumsuzluk gördüklerinde hemen değişikliğe giderler. Bunun için gerekli tüzük değişikliği baştan yapılmıştır. Tüzüklerin ortak özelliği şudur: Genel başkan kendisini seçecek olanları istediği gibi seçer! Ben bu yüzden genel başkanların öteki adının şöyle özetlenebileceğini düşünürüm: Tüzüklerin efendisi! Koçak, böyle bir yapının içinde olamayacağı için partiden atılacak. AKP otorite deyince bu sözcüğün sadece iki harfini anlıyor. Milletvekilleri genel başkanın istediği doğrultuda kaldır parmak, indir parmak görevini yapsın istiyor. ??? AKP Müşterek Disiplin Kurulu’nun Geçen’i ihraç ettiği saatlerde Kamu İhale Kurumu’nun yeni başkanı Hasan Gül, şu açıklamayı yaptı: ‘‘Sayın Geçen’in iddialarıyla ilgili herhangi bir soruşturma yapmaya gerek yoktur.’’ Gül’den önceki Kamu İhale Kurumu Başkanı Sener Akkaynak, Geçen’in iddialarıyla ilgili inceleme başlatmıştı. Akkaynak’ın emekli olmasından sonra AKP tarafından bu göreve getirilen Gül, bunu gereksiz görüyor! Oysa başta da vurguladığımız gibi iddialar araştırılır, ortada bir şey yoksa mahcup olan AKP değil, Geçen olurdu. TMSF’nin dövizdeki dalgalanmaya karşı hükümetin isteği doğrultusunda dolar satmaya başlamasıyla Kamu İhale Kurumu Başkanı’nın açıklaması yan yana getirildiğinde Başbakan’ın devlet kurumlarını da parti organları haline getirmek istediğini söyleyebiliriz. Her türlü icraatın efendisi Başbakan, bütün yaptıklarının üstüne ‘‘Benim bayramlığım da hazır, kefenim de’’ dedi. Bayramlık için diyeceğimiz yok ama, kefen için soralım: Bari cebi var mı? ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Emniyette dezenformasyon çetesi var’ AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, son dönemde ortaya çıkarılan ‘‘çete’’ olaylarında emniyetin kamuoyunu yönlendirmeye dönük bir tutum sergilediğini belirterek ‘‘Emniyette kendini AKP’nin arka bahçesi olarak gören bir dezenformasyon çetesi var.Amaçları, 30 Ağustos’ta göreve gelecek Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarına gözdağı vermek’’ dedi. CHP’li Ersin, son olarak ‘‘Atabeyler’’ çetesi ile ilgili kamuoyunu yönlendirmeye dönük bilgi sızdırmalardan sorumlu tuttuğu emniyete ağır eleştiriler yöneltti. AKP iktidarının göreve geldikten sonra bütün alanlarda olduğu gibi emniyette de çok ciddi kadrolaşmaya gittiğini, kurumda tarikatların çok etkin durumda olduğunu savunan Ersin, ‘‘Bu yapılanmanın sonucu olarak, kendilerini AKP’nin arka bahçesi olarak değerlendiren ve hükümete hizmet etmeyi amaç edinen bir dezenformasyon çetesi var. Bu çetenin özellikle Şemdinli iddianamesiyle ilgili tartışmaların başlamasından itibaren, ortaya çıkarılan kimi çeteleri TSK ile ilişkilendirme gayreti içinde oldukları görülüyor’’ dedi. Genelkurmay önünde sarı zarflarla, çetelerle ilgili el altından verilen belgelerin, üretilen senaryoların amacının TSK’yi yıpratmak olduğunu kaydeden Ersin, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Mesela Adalet Bakanı, ‘Bunlara inanmayın, kolibasilli sudan beslenmeyin’ diyor. Hükümet, hazırlık soruşturmalarının gizli olduğunu bilmiyor mu? Bir yandan ‘Bunlara inanmayın’ derken diğer yandan bu dezenformasyonu kim yapıyor, soruşturmanın sağlıklı sonuçlandırılmasını kim engelliyor, bunu ortaya çıkarmaya yönelik hiçbir çaba yok. Asıl hedefleri TSK’de görev değişiminin yapılacağı 30 Ağustos’a yönelik. Göreve gelecek olan kadrolara şimdiden gözdağı vermeye çalışıyorlar.’’ Dinçer karşıladı Başbakanlık Merkez Bina’ya gelişinde Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer tarafından karşılanan Özkök, daha sonra Erdoğan’la baş başa görüştü. Özkök, saatler 15.30’u gösterirken Merkez Bina’dan ayrıldı. Özkök, çıkışta da Müsteşar Dinçer tarafından uğurlandı. Görüşmenin ardından Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, ‘‘Sayın Başbakanımız, yapılan davet üzerine bugün (dün) Başbakanlık’a gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Hilmi Özkök ile bir görüşme gerçekleşmiştir. Saat 14.00’te başlayıp, 15.25’te sona eren görüşmede son gelişmeler ışığında iç ve dış güvenlik konuları ele alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla sunulur’’ denildi. Rum balıkçı uyarısı AB’ye uyum gerekçesiyle Su Ürünleri Yasası’nda yapılmak istenen değişikliklerin tehlikelerine dikkat çeken CHP’liler komisyonu terk etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Su Ürünleri Yasası’nda değişiklik yapan yasa tasarısının Çevre Komisyonu’ndaki görüşmelerinde CHP’li üyeler, düzenlemeyle Türkiye’nin tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi balıkçılarına kıyıların, denizlerin ve iç suların açılacağı uyarısı yaptı. Tasarıyı incelemek için kendilerine süre tanınmadığını ve düzenlemenin ‘‘apar topar’’ Meclis’ten geçirilmek istendiğini savunan CHP’li üyeler, bu durumu protesto amacıyla tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra komisyonu terk ettiler. Çevreyi kirleten balık çiftliklerine ‘‘af’’ getiren, yabancılara Türk karasuları ve iç sularında avlanma yasağını kaldıran Su Ürünleri Yasa Tasarısı, tali komisyon olan TBMM Çevre Komisyonu’nda ele alındı. Tasarının gerekçesinde ‘‘AB’ye uyumun’’ amaçlandığının belirtildiğini anımsatan CHP’li Komisyon Üyesi Canan Arıtman, ‘‘Ancak henüz AB’ye girmeden denizlerimizi, kıyılarımızı, su ürünlerimizi yabancılara açıyoruz. Limanlarımızı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne açmadık ama bu tasarıyla su ürünlerimizi Rumların emrine vermiş oluyoruz. Biz böyle almadan verme politikasıyla AB’ye giremeyiz’’ diye konuştu. CHP’li Rasim Çakır da balık çiftliklerinin büyük bir çevre kirliliğine yol açmasına karşın tasarının Çevre ve Orman Bakanlığı’nı devre dışı bıraktığını ifade etti. Çakır, tasarıyla, balık çiftliklerine ‘‘af’’ getirildiğini belirterek ‘‘Yasa çıkınca, balık çiftlikleriyle ilgili davaların tümü düşecek’’ görüşünü dile getirdi. Komisyonda CHP’li üyeler ile AKP’li Ahmet Köşdere, teknik düzenlemeler içeren tasarıyı inceleyebilmek için toplantının ertelenmesini istediler. Komisyon Başkanı Münir Erkal, bu istemi kabul etmeyince CHP’liler toplantıyı terk etti. Görüşmeler sırasında amatör balıkçılara Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin alma koşulu getiren madde çıkarıldı. Mevcut balık çiftliklerinin faaliyetlerinin devamını öngören maddede de değişiklik yapılarak hassas alanlar ve SİT alanlarındaki çiftlikler kapsam dışı bırakıldı. Merkez Dağıtım bayileri buluştu ? Ekonomi Servisi Ciner Grubu kuruluşlarından Merkez Dağıtım Pazarlama AŞ’nin 9’uncu bayi toplantısı Antalya’da, LarepPark Otel’de yapıldı. Türkiye genelindeki 201 yetkili bayinin buluştuğu toplantıya Ciner Grubu Başkanı Turgay Ciner, Ciner Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Kenan Sönmez ve Merkez Dağıtım Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Ünverdi’nin de aralarında bulunduğu üst düzey yöneticiler katıldı. 4 yıl önce kurulan grubun pazar payı ve cirosuyla Türkiye’nin en büyük iki medya ürünü dağıtım şirketinden biri konumuna geldiğini belirten Sönmez, akaryakıt ve kâğıda yapılan zamlar nedeniyle bayi cirolarında düşüş yaşandığını, ancak cirolara katkı sağlayacak hazırlıkları olduğunu belirtti. Gala yemeğiyle son bulan bayi toplantısında Hülya Avşar sahneye çıktı. ‘Atabeyler’de bir tutuklama daha ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eryaman’daki bir eve düzenlenen baskında ortaya çıkarılan ‘‘Atabey Grubu’’ soruşturması kapsamında nöbetçi mahkemeye sevk edilen Kara Pilot Üsteğmen Yakup Yayla tutuklandı. Yayla’nın, Eryaman’daki eve, askeri mühimmat ve patlayıcı maddeleri götüren kişiler arasında bulunduğu ileri sürülüyor. Son tutuklamayla, tutuklu sayısı 4’ü asker 5’e yükseldi. Şahin, müsteşar Dinçer’i savundu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Berhan Şimşek’in soru önergesini yanıtlayan Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin, ‘‘görüşlerinin anayasa ile bağdaşmadığı’’hükmüne karşın, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in, laiklik karşıtı hiçbir görüşe sahip olmadığını savundu. Şahin, ‘‘Dinçer, Cumhuriyet ve laiklik karşıtı hiçbir görüşe sahip değildir’’ dedi. Atabeyler ana konu Edinilen bilgilere göre, ikilinin görüşmesinde ana konuyu ‘‘Atabeyler’’ oluşumuna ilişkin operasyon oluşturdu. Genelkurmay Başkanlığı operasyonla ilgili olarak geçen cumartesi Emniyet’i eleştiren ‘‘sitemkâr’’ bir açıklama yapmıştı. Açıklamada, ‘‘Olayın içeriği hakkında askeri makamlara bilgi ulaşmadan olayla ilgili bilgilerin bütün detaylarıyla basın kuruluşlarına ulaşmış olması dikkat çekici bulunmuştur’’ denilmişti. LES ECHOS: DEV TÜRK ŞİRKETİ, FRANSA’YI FETHETMEK İSTİYOR Avrupa’dan Arçelik’e övgü Ekonomi Servisi Fransa’nın önde gelen ekonomi gazetelerinden Les Echos, Arçelik AŞ’nin performansına geniş yer verdiği haberinde, ‘‘Dev Türk şirketi Arçelik, beyaz eşyada Fransa pazarını fethetmek istiyor’’ yorumunu yaptı. Les Echos, Arçelik’in uluslararası markası Beko’nun Fransa’da büyük rağbet gördüğünü belirtti. Haberde, son iki yıldır Beko markasının gerçekleştirdiği yatırımlarıyla oldukça rekabetçi olan Fransız beyaz eşya pazarında kimliğini güçlendirmeye başladığına dikkat çekildi. Gazete, şirketin Beko markasıyla İngiltere’de buzdolabı pazarında 2005’te birinci sırayı aldığına dikkat çekerek ‘‘Dünyanın 106 ülkesinde satışını sürdüren Arçelik AŞ, beyaz eşyada, 3.1 milyar Euro’luk satışıyla hızla yeni bölgelere yayılmaya devam ediyor. Son olarak işçilik giderlerinin düşük olduğu Çin’de de fabrika kurmayı planlayan Arçelik, bu sayede Amerikan pazarına da girmeyi hedefliyor’’ yorumunu yaptı. Haberde, Arçelik’in son 5 yılda satışlarını iki kattan fazla arttırdığına dikkat çekildi. Ahmet Özal’dan Baykal’a ziyaret ? ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ‘‘merkez sağ’’ açılımına ilk yanıt Ahmet Özal’dan geldi. 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Baykal’ı parti merkezinde ziyaret etti. 1.5 saat süren görüşmenin ardından açıklama yapan Özal, Baykal’ın kararını desteklediğini belirtti. Baykal’ın kendisini partiye davet edip etmediği yolundaki soruya ‘‘Konuşmamızdan bu yönde bir sonuç çıktı bana göre’’yanıtını veren Özal, Baykal ile önümüzdeki dönemde de yeniden bir araya geleceklerini söyledi. CUMHURİYET 08 K