26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB Y Y Y B Y 8 10 11 12 16 16 16 15 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B B B Y B 9 10 10 11 10 9 12 7 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y K 17 17 14 16 13 13 4 5 3 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile gece saatlerinden sonra kıyı Ege yağışlı geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr; güney ve batı, yurdun batı kesimlerinde kuzey ve batı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 4 PB 3 PB 4 Y 6 Y 6 Y 6 PB 9 PB 8 PB 9 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB Y K Y Y PB Y PB 5 8 20 2 7 10 14 16 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y PB PB PB PB K PB PB 4 14 3 19 9 10 4 22 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Washington’a atanan Büyükelçi Nabi Şensoy, Amerika’daki Yahudi lobisinin Kongre’deki liderine ‘‘Türk hükümetinin ABD koşutunda Amerika ile beraber dış politika izlediği güvencesini’’ verdi. Lobi lideri bu güvenceyi açıkladı. İş takibi veya patron yalakalığı ile geçinen yazar çizerlerden tek satır eleştiri çıkmadı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD’nin ulusal yararlarına hizmet edecek Büyük Ortadoğu Projesi’ne ilişkin yaptığı açıklamada; BOP’nin Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun olduğunu açıklarken, ‘‘ABD ile birlikte hareket ediyoruz’’ dedi. İş takipçilerinden, holding patronu yararları uğruna iktidar yalakalığı yapanlardan yine ses çıkmadı. Milletvekillerinden bir önergelik tepki gelmedi. Muhalefet de bu açıklamaların artık ABD’yle dostluğu, işbirliğini ve iyi ilişkileri aştığını, bağımlılık derekesine dönüştüğünü öne sürerek dış politikada Meclis araştırması veya genel görüşme önerisi vermedi. Bu ve benzeri konulara gazetelerimiz ve yazarları Paraguay Dışişleri Bakanı Bayan Leila Rachid’in bir anlaşmanın imzalanmasından sonra Dışişleri Bakanı Gül’ü sarılıp öpmesi kadar ilgi göstermedi. ??? Merkez Bankası başkanlığından emekliye ayrılan Süreyya Serdengeçti’nin yerine geçecek olan kişiyi seçmek için iktidarın tepe noktalarında günlerdir titiz bir araştırma sürdürüldü. Araştırmanın hangi öğelere dayandığını öğrendik. Merkez Bankası yeni başkanı Devlet Bakanı, başmüzakereci, eşi türbanlı Ali Babacan’ın Ankara’nın Çıkrıkçılar Yokuşu’ndaki esnaf arkadaşı Erdem Başçı. Bu bir. İki: Yeni başkan içeride özgür ama dışarıda IMF’ye bağımlı bir kişi. Ekonomi ve mali politikalarda Başbakan’a bağlı olacak ve... önkoşul, eşi türbanlı olacak, bu da üç! AKP iktidarında post kapmak isteyenlere duyuru: Önemli bir göreve gelmek istiyorsanız, eşleriniz başları kapalı değilse (yeni Merkez Bankası başkan adayı gibi) derhal türbanlayın. Başbakan’a bağlılık andı için. Biraz bilgi, biraz cesaret, tamam. Gerisi kendiliğinden geliyor. Başbakan’a bağlı bağımsız Merkez Bankası ne demek? Konuyu biraz pekiştirelim. Serdengeçti’nin emekliye ayrıldığı gün RTE, YTL’den ‘‘yeni’’ ifadesinin kalkacağını açıkladı. Oysa iki yıl sonra bu işleme geçileceğini bilen banka teknik kadroları hayli şaşkın. RTE’nin açıklamasından haberleri olmadığını söylüyorlar. İşte böyle olacak; örneğin (her şeyi bilen) Başbakan açıkladıktan sonra banka faizleri şu kadar indirdiğini öğrenecek. ??? Kasımpaşalı olmakla övünen Başbakan, Maliye’den sonra Sağlık Bakanı’na yönelik yolsuzluk suçlamalarını aynı terane ile yanıtlıyor: Delil getir, ispat et! Ispartalı Erkan Mumcu RTE’ye sesleniyor: ‘‘Çıkalım TV’ye. Neyi ispat etmemi istersen ispat ederim. İspat edemezsem bu ülkeyi terk ederim’’ diyor. Mumcu yolsuzlukları (örneğin Meclis kürsüsünde savladığı 2B’de Unakıtan üstüne kayıtlı arazinin Başbakan’a ait olduğunu) ispat ederse... RTE, Fethullah Gülen’den daha çok itibar göreceği ABD’ye, okumakta ya da orada çalışmakta olan çocuklarının yanına göç edecek mi? Hadi RTE: Nazlanma canıımmm. Çık Mumcu ile ekrana. Boyunun bosunun hakkını ver! Siyasi kriter baskısı AP kararında, reformların yavaşladığına vurgu yapılırken siyasi kriterlerin kısa sürede uygulanmasının müzakerelerde öncelikli koşul olması istendi Dış Haberler Servisi Avrupa Parlamentosu, dün yaptığı toplantıda birliğin genişleme stratejisiyle ilgili bir kararı onayladı. Kararda siyasi kriterlerin kısa vadede gerçekleştirilmesinin Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde öncelikli koşul yapılmasını istiyor. Parlamentonun Strasbourg’da düzenlenen genel kurul oturumlarında birliğin genişleme stratejisi üzerine alınan kararda, Bulgaristan ve Romanya’nın AB üyeliklerinin ardından birliğin yeniden tanımlanması ve coğrafi sınırlarının belirlenmesi isteniyor. 2006 yılı sonuna kadar birliğin özümseme kapasitesi ve coğrafi sınırları konusundaki ilkeleri tanımlayan bir rapor hazırlaması için Avrupa Komisyonu’na çağrı da yapılan kararda, bundan sonraki genişleme süreçleri için üyelikle komşuluk ilişkileri arasında geçici formüller yaratılması önerisi de bulunuyor. Kararın Türkiye’yle ilgili bölümünde ise reform sürecinin yavaşladığı belirtiliyor ve Ankara’dan temel hak ve özgürlükler alanındaki reformlarını sürdürmesi talep ediliyor. Avrupa Parlamentosu kararında, Türkiye’nin üyelik için gerekli siyasi kriterleri 12 yıl içinde gerçekleştirmesi gerektiği yönünde görüş de belirtiyor. Bu görüşün Avrupa Komisyonu tarafından paylaşıldığının da dile getirildiği kararda Ankara, söz konusu kriterlerin yerine getirilmesi konusunda Avrupa Birliği’ne en kısa sürede bir takvim sunmaya davet ediliyor. Gümrük Birliği anlaşmasının Kıbrıs Rum Kesimi’ni de dahil edecek şekilde uygulanmasını isteyen Avrupa Parlamentosu, Ankara’nın anlaşmayla ilgili ek protokolü imzalarken yaptığı tek taraflı beyanın TBMM’deki onay sürecine dahil edilmemesini istiyor. Oylamada Sosyal Demokrat grup tarafından ‘‘Kıbrıs’ın kuzeyiyle ticaretin kolaylaştırılması konusunda bir anlaşmaya varılsın’’ mesajı içeren bir değişiklik önergesi de oy çoğunluğuyla kabul edildi. Kararın Hırvatistan’la ilgili bölümünde bu ülkeyle üyelik müzakerelerinin başlamasından duyulan memnuniyet dile getirilirken, Ankara hakkında bu yönde hiçbir ifadeye yer verilmiyor. Kararın oylanması sırasında aşırı sağcı Yunan parlamenter Yorgo Karazaferis tarafından ülkücülerin terörist olduklarına dair verilen bir değişiklik önergesi de reddedildi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ankara, AB’nin her başlıkta siyasi kriter koymak istemesinden rahatsız oldu Gül: Kabul edilemez MAHMUT GÜRER Zafer kutlanıyor ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale Zaferi’nin 91. yıldönümü, ‘‘Zafer Haftası’’ ve ‘‘18 Mart Şehitler Günü’’ kapsamında düzenlenen ‘‘Çanakkale Geçilmez 9. Ergin İzci Yürüyüşü’’ Kumkale Şehitliği’nden başladı. İzci lideri Ercan Öztürk, yürüyüşün 2 gün süreceğini ve izcilerin 18 Mart tarihinde Çanakkale 18 Mart Stadı’nda yapılan törenlere katılacaklarını kaydetti. Öte yandan 14 Mart’ta gazetemizin ‘‘Destana Atatürk’süz Anma’’ başlığıyla duyurduğu MÜSİAD’ın düzenlediği, haremselamlık oturuş düzeninin uygulandığı ve Büyük Önder Atatürk’ün yok sayıldığı ‘‘Çanakkale Destanı ve Çanakkale’yi Anlamak’’ konulu konferansa tepki yağdı. ADD Adana Şube Başkanı Ahmet Duman,‘‘Atatürk’ü yok saymak, ‘Savaşı dualarla, evliyalarla, enbiyalarla kazandık’ demek, yalan söylemektir’’ dedi. ADD Beşiktaş Şube Başkanı Uğur Seten de ‘‘Bu girişimler, dinin siyasete alet edildiğinin kanıtıdır’’ diye konuştu. ANKARA AB ile ‘‘Eğitim ve Kültür’’ başlığında yapılan ayrıntılı tarama sürecinde ‘‘Kürtçe eğitim’’ ve ‘‘Ruhban Okulu’nun yeniden açılması’’ konularında kriz çıktığı öğrenildi. AB’nin ‘‘Eğitim ve Kültür başlıklarında yapılan müzakerelerde siyasi kriterler dikkate alınır’’ şeklindeki bir ifadeyi taramanın kapanış belgesi olan ‘‘Davet Mektubu’’na koyacağını belirttiği, Ankara’nın ise bu duruma tepki gösterdiği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de herhangi bir başlıkta ‘‘siyasi kriter’’ konulmasını kabul edemeyeceklerini söyledi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre AB, Ankara’ya Eğitim ve Kültür müzakere başlığının açılması için göndereceği davet mektubuna, ‘‘bu başlıkta yapılan müzakerelerde siyasi kriterler dikkate alınır’’ şeklinde bir ifade ekledi. Bunun üzerine Türkiye’nin başlıktaki ayrıntılı tarama konusunu yürüten heyeti, duruma itiraz etti. Ancak Almanya ve Avusturya’nın desteğiyle getirildiği belirtilen ifade mektuptan çıkarılmadı. Bir başlığa ‘‘siyasi kriter’’ getirilmesi, AB’nin kendi isteği Tunus’a hareketi öncesinde soruları yanıtlayan Gül, ‘‘Eğitim ve Kültür başlığında siyasi konuların ele alınması söz konusu olamaz’’ dedi. (AA) kriterleri bağdaştırma çabası olduğunu biliyoruz’’ diye konuştular. Kaynaklar, Türkiye’nin bu durumu kabul etmesinin söz konusu olmadığına da dikkat çekerken gerekli şekilde itiraz edildiğini belirtiyorlar. Kaynaklar, ‘‘Sonuçta mektubu hazırlamak görevi onların. Ama biz yine de gerekli uyarıyı yaptık. Bu konuda AB Komisyonu’nu da fazla rahatsız etmemelerini istedik. Ayrıca dış temsilciliklerimiz de konuyu gerekli ülkelere anlatıyor. Türkiye’nin tutumu bellidir. Biz o kapsamda çalışmalarımıza devam edeceğiz’’ değerlendirmesini yapıyorlar. Başlıklar belli nin dışına çıkılması durumunda müzakereleri askıya alabilmesine olanak sağlıyor. Bu ifadeninse özellikle Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılabilmesi ve okullarda Kürtçe eğtim öğretimin başlatılması için konulduğu ifade ediliyor. AB’nin ‘‘İlerleme Raporu’’ ya da ‘‘Katılım Ortaklığı’’ gibi tüm siyasi belgelerinde bu iki eylemin bir an önce gerçekleştirilmesi isteniyor. Dışişleri Bakanlığı kaynakları da AB’nin Kürtçe eğitim ve ‘‘Ruhban Okulu’’ konusunda Türkiye’ye baskı yaptığını doğruladılar. AB’nin kendi siyasi kriterlerini bundan önce olduğu gibi bundan sonra da her başlığa iliştirmeye çalışacağını vurgulayan kaynaklar ‘‘AB son dönemde özellikle Kürtçe eğitim ve Ruhban Okulu konusundaki istemlerini yaptırmaya çalışıyor. Müzakerelerin her bir başlığıyla ilgili olarak siyasi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de dün Tunus’a hareketi öncesinde siyasi kriterlere ilişkin bir soru üzerine, bu tür konuları kabul etmelerinin söz konusu olmayacağını söyledi. Davet mektubunun henüz kendilerine ulaşmadığını belirten Gül, ‘‘Siyasi konuların ele alınacağı başlıklar bellidir. ‘Eğitim ve Kültür’ başlığında siyasi konuların ele alınması söz konusu olamaz. Bu fasıl eğitim ve kültürle ilgili konuların yer alacağı bir fasıl olacaktır’’ dedi. men Türk dostu ilan ettik. İzninizle biz Hanımefendiye PanDora diyeceğiz... Zira, önümüzdeki dönemde TürkYunan ilişkilerinde Pandora’nın kutusu açılacak ve karşımıza yeni istemler çıkacak. 11 Mart tarihli gazetelerden çoğunun dış haberler sayfasını kesip sakladım. Bir örnek alıp sayfayı özetleyelim. Manşet şöyleydi: İkinci gemi kışkırtması Karaköy’de. Yunan bandıralı Pandokrator adlı gemi İstanbul’a gelip Karaköy limanına yük indirmek istiyor. Geminin daha önce Rum bandıralı olması üzerine sorun çıkıyor. Çözülüyor ama, yine de Yunanistan, Türkiye’yi AB’ye şikâyet ediyor! Sayfanın manşetindeki bu haberin hemen altında ise şu başlık vardı: Liman baskısı arttı. Habere göre AB Dönem Başkanı Avusturya’nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs Rum Yönetimi’ne açması için baskı yapıyordu. Plassnik, gazetecilerin KKTC’ye verilen sözlerle ilgili sorusuna ise ‘‘İki konu zaten birbiriyle bağlantılı’’ deyip kaçak yanıt veriyordu. ??? Sayfadaki 3. haber ise şuydu: Gül ve Bakoyannis’ten sıcak başlangıç. İki bakanın yan yana gülümserken çekilmiş hoş bir fotoğrafı eşliğinde verilen habere göre Salzburg’daki buluşma son derece olumlu geçmiş. Dora Bakoyannis, Abdullah Gül’e şu iki mesajı vermiş: 1 TürkYunan ilişkileri daha da mükemmelleşecek. 2 Türk halkının Avrupa geleceğini destekliyoruz. Sayfanın yarısını oluşturan bu haberler gelinen noktayı çok iyi özetliyor. Durum şu: Yunanistan artık Kıbrıs sorununun kendi açısından çözüldüğünü düşünüyor. En küçük bir olumsuzlukta soluğu AB’de alıyor ve Türkiye’yi şikâyet ediyor. Şimdi sırada Ege konuları var. Yunanistan’ın iddialarının tümünü AB’yi kullanarak Türkiye’ye kabul ettirmesi halinde, iyi bir yüzücü Ege Denizi’ne açılsa, başı derde girer. Zira hemen Yunan karasularına girmiş olur. Yunanistan, Kıbrıs’a artık bir TürkiyeYunanistan sorunu diye bakmıyor. Brüksel’e havale ediyor. Bu yüzden ilişkileri mükemmel olarak nitelendiriyor. Daha da mükemmel olmasını istemesinin Türkçesi şu olsa gerek: Ege’de de Kıbrıs gibi hareket edin. Hep bir adım önde olun! ??? Pandora’nın kutusunu açmaya devam edelim... 15 Mart Çarşamba günü patlayan haber ise şöyleydi: AB Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs Özel Temsilciliği’ne Rum yanlısı diye bilinen Michael Möller’i atadı. Möller, daha göreve gelir gelmez Ankara’dan randevu isteyince Dışişleri kükredi ve Möller’e randevu vermedi. Böylece BM’ye sert çıkmış oldu! Rumların AB’nin kulağına şöyle fısıldadığını duyar gibiyiz: Bakın işte Türkler böyledir. BM bir temsilci atıyor, reddediyorlar. Bunlar uyumsuz insanlar! Yine sızan haberlere göre Gül, Annan’ı aramış ve şöyle demiş: ‘‘Gelinen nokta çözüme yardım etmiyor.’’ Annan’a bu kadar bel bağlayan AKP’ye birilerinin şöyle deme zamanı gelmedi mi: Annan’ı al git! ankcum?cumhuriyet.com.tr HÜKÜMETTEN DEĞİŞİKLİK ‘Müstemleke değiliz’ itirazı Dışişleri Komisyonu, Avrupa Birliği fonlarıyla ilgili düzenlemeyi ulusal mevzuatla çelişen düzenlemeler bulunduğu gerekçesiyle kabul etmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Dışişleri Komisyonu, Merkezi Finans ve İhale Biriminin Kuruluşuna İlişkin Türkiye Hükümeti ve Avrupa Komisyonu arasındaki mutabakat zaptını ‘‘Gayri ciddi, mevzuatımıza, İhale Yasası’na aykırı hükümler var’’ gerekçesiyle kabul etmedi. AB fonlarının kullanımı için oluşturulan Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin teşkilat şemasının ‘‘Türkiye’deki Avrupa Komisyonu Delegasyonu’nun onayına tabi olması’’ ve personelle ilgili bazı düzenlemelere itiraz edilirken; komisyonun CHP’li üyelerinden Onur Öymen, ‘‘Müstemleke değiliz. Bağımsız bir devlet, bir birimin teşkilat şeması hazırlanırken yabancılara söz hakkı verir mi?’’ dedi. Dışişleri Komisyonu, geçen hafta Japonlarla yapılan ve ‘‘Rüşveti önleyeceğiz’’ sözü verilen anlaşmayı Dışişleri Bakanlığı’na geri göndermişti. Komisyon, dün de Merkezi Finans ve İhale Biriminin Kuruluşuna İlişkin Türkiye Hükümeti ve Avrupa Komisyonu Arasındaki Mutabakat Zaptına 1 No’lu Ekin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nı ele aldı. Komisyon, AB fonlarının kullanımı için oluşturulan birimin çalışmalarıyla ilgili düzenlemeyi, ulusal mevzuatla çelişen düzenlemeler bulunduğu gerekçesiyle kabul etmedi. Mutabakat zaptına 1 No’lu ekte ‘‘Merkezi Finans ve İhale Birimi Hazine Müsteşarlığı’na bağlı bir birim olarak kurulacak ve birimin program yetkilendirme görevlisinin sorumluluğu altında madde 3.1’de belirtilen fonksiyonlara ilişkin tüm kararlarını bağımsız olarak alacaktır. AB fonlarının Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından yönetimi, bu mutabakat zaptının hükümlerine ve AB’nin dış yardımların kullanımını düzenleyen kurallarına tabi olacaktır’’ deniliyor. Ek zam paketi daraltıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda memurlara toplam 80 YTL ek zam verilmesini öngören yasa tasarısının kapsamı daraltılırken ‘‘memurlar arasında ayrımcılık yapıldığı’’ eleştirisi üzerine de bazı meslek grupları arasındaki ücret dengesizliği de ‘‘kısmen’’ giderildi. Ancak imamlara 180 YTL’lik ek ödeme yapılmasına ilişkin hüküm korundu. TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde, ‘‘en az dört yıllık üniversite bitirmiş ve birinci dereceli kadroya atanmış olup makam tazminatı almayan uzmanlara 250 YTL, Devlet Su İşleri, Karayolları ve TapuKadastro genel müdürlüklerindeki mühendis, mimar ve şehir plancılarına 200 YTL, Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri ve yardımcısı, ÖSYM Genel Sekreteri, üniversitelerin genel sekreter yardımcıları ve daire başkanları ile hukuk müşavirlerine 250 YTL’’ ödenmesine ilişkin maddeler tasarıdan çıkarıldı. Tasarıda, mesai saatleri dışında, genel tatil günlerinde veya hafta sonu tatillerinde nöbet tutan adli yargı hâkim ve cumhuriyet savcıları ile bunlarla birlikte nöbet tutan personelin nöbet ücretlerinin arttırılması kararlaştırıldı. Aydınlanma etkinliği ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Cumhuriyet Anadolu Aydınlanması etkinliklerinin 10’uncusu Çanakkale’de gerçekleştirildi. Cumhuriyet Vakfı İkinci Başkanı Alev Coşkun, Yurt Haberleri Servisi Şefi Mehmet Faraç, yazarlarımız Ali Sirmen ile Miyase İlknur kentin yöneticileriyle ve demokratik kitle örgütleriyle görüştü, okuyucularımızla buluştu. 18 Mart Üniversitesi Terzioğlu Kampusu Troya Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde konuşan Alev Coşkun, Türkiye’nin çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğine değinerek, bu dönemde Cumhuriyet gazetesinin çizgisinin önemini vurguladı. Miyase İlknur ekonomik istikrar sağlandığı açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Mehmet Faraç, Kürt devleti kurma çabalarına değinerek ‘‘Şemdinli olayının arkasında Ankara kaynaklı bir karargâh desteği yoktur. Olay bir Susurluk da değildir’’ dedi. Ali Sirmen de konuşmasında Anadolu aydınlanması sürecini anlattı. Panelin ardından yazarlarımız Belediye Sosyal Tesisleri’nde okuyucularımızla buluştu. Yasalara aykırı ‘Ağıtlar ve Anıtlar’ AKP’li Süleyman Gündüz’ün ‘‘Ağıtlar ve Anıtlar’’ adlı fotoğraf sergisi, Dolmabahçe Sarayı Sergi Salonu’nda açıldı. Açılışa katılan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ‘‘Ağıtları hep Sudan, Pakistan, Endonezya ve Makedonya’da gördüm. Anıtları ise New York, İspanya, Fransa ve Küba’da” dedi. Sergiyi ‘‘Yeryüzü serüvenini anlamlı kılanlara’’ ithaf ettiğini söyleyen Gündüz, uzun metrajlı film yapacağını ve bunun sosyopolitik gençlik filmi olacağını belirtti. Açılışa Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Valisi Muammer Güler’in de aralarında bulunduğu çok sayıda konuk katıldı. (SALİM HALİMOĞLU) Metinde yer alan ‘‘Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin teşkilat şeması Ulusal Yetkilendirme Görevlisi ile Türkiye’deki Avrupa Komisyonu Delegasyonu’nun onayına tabi olacaktır’’ düzenlemesi de üyelerin tepkisine yol açtı. CHP’li Halil Akyüz, tasarıdaki ‘‘Türkiye Hükümeti’’ ifadesine tepki göstererek, ‘‘Doğrusu, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’dir’’ dedi. Öymen de ‘‘Düzenlemeler Türk yasalarına, İhale Kanunu’na aykırı’’ dedi. AKP’li üyeler de itirazlara katılırken alt komisyonda düzeltmelerin yapılması kararlaştırıldı. Öğretmene avantaj sağlanmadı Öğretmenlerin ek ders ücretleri 3.6 YTL ’den 5 YTL’ye çıkarılmasına karşın, ek saatleri düşürüldüğü için ciddi bir avantaj sağlanmadı. Tasarıya göre, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde görev yapan sivil memurların özel hizmet tazminatı gösterge rakamları 10 puan yükseltilecek. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear