28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 2006 PERŞEMBE 10 Musavi’nin duruşması yine ertelendi ? ALEXANDRIA (AA) ABD’de, 11 Eylül saldırılarıyla ilgili tek yargılanan kişi olan Fas asıllı Fransız Zekeriya Musavi’nin dün yapılması gereken duruşması, iddia makamının talebi üzerine yine ertelendi. Dava 20 Mart’ta görülecek. Musavi’nin duruşması, 13 Mart’ta yargıç tarafından, iddia makamının, hükümet için çalışan bir avukatın, ifade verecek 7 tanığa duruşmayla ilgili bilgileri yasak olmasına karşın epostayla gönderdiğini bildirmesi nedeniyle ertelenmişti. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Dışişleri, taraflı davranan Kıbrıs temsilcisinden duyulan rahatsızlığı Annan’a da iletti Möller’e randevu yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’taki özel temsilcisi Michael Möller’in, Kıbrıs konusundaki tutumu, Ankara’da ciddi rahatsızlık yarattı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile Rum lider Tasos Papadopulos’un bir araya gelmesinin ardından yapılan açıklamaya Dışişleri Bakanlığı’nın tepki göstermesi üzerine Ankara’ya gelmek isteyen Möller’e randevu verilmedi. Dışişleri Bakanlığı, Danimarkalı Möller’den duyulan rahatsızlığı, Annan’a da iletti. Diplomatik kaynaklar, Möller için ‘‘Kıbrıs’ta objektif bir rol oynama konusunda tereddüt uyandırdı’’ değerlendirmesini ? AnnanPapadopulos görüşmesinden sonra Ankara’ya gelmek isteyen BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Möller’e randevu verilmedi. Möller’in, BM yerine AB’yi ön plana çıkarmaya çalıştığı belirtiliyor. yaparlarken ‘‘Möller, genel sekterin iyi niyet misyonu yerine AB’yi öne çıkardı. ‘İlk önce AB sonra BM’ yaklaşımı içine girdi. Bazı konularda AB’yi destekliyor ve AB’yi devreye sokmak gibi bir yaklaşım içine giriyor. Bazı mekanizmaları anlayamadığı için rahatsızız’’ görüşünü dile getirdi. ra yapılan açıklamayı, ‘‘BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuna uygun bulmayan’’ Türkiye, BM’deki daimi temsilcisi aracılığı ile ‘‘izahat’’ istedi. İlk aşamada, ‘‘Bu açıklama bir mutabakat değildir. Bu bir yorum meselesidir. Bu sekretaryanın açıklaması şeklinde algılanmamalıdır’’ yönünde bir yanıt geldi. Bunun üzerine Möller, Ankara’ya gelmek istedi. Ancak, Dışişleri Bakanlığı randevu vermedi. Diplomatik kaynaklar, ‘‘Möller, misyonunun dışına çıkıp taraflı bir tutum içine girince böyle bir tepki gösterdik. O da mesajı aldı ve gelmedi’’ değerlendirmesini yaptılar. Talat’ın önerileriydi Aynı kaynaklar, Rum yönetiminin önerisiymiş gibi sunulan konuların aslında, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından 1.5 yıldan bu yana gündeme getirildiğini belirttiler ve ‘‘Bunlar, aslında birer ‘Türk klasiği’... Fikirler Dizisi’nden Yunanistan’da genel grev ? ATİNA (AA) Yunanistan’da dün kamu ve özel sektör çalışanlarının 24 saatlik genel grevi, yaşamı felç etti. İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Kamu Çalışanları Konfederasyonu’nun çağrısıyla yapılan greve, şehiriçi ve şehirlerarası ulaşımda görev yapan otobüs, tren, metro, troleybüs, tramvay çalışanlarının da katılmasıyla büyük kentlerde ulaşım zaman zaman durma noktasına geldi. Anakara ile adalar arasındaki deniz bağlantısı kesildi. Tuhaf tutum Diplomatik kaynakların verdiği bilgilere göre, PapadopulosAnnan görüşmesinden son bu yana güven arttırıcı önlemler bağlamında gündemde olan konular. Bunların kapsamlı çözüm olarak, Rum kesimimin önerisiymiş gibi sunulduğunu gördük. Yadırgadık’’ görüşünü dile getirdiler. İyi niyet misyonunun tarifine bakıldığı zaman, taraflardan birisi ile görüşülmesinde ortak açıklama yapılması gibi bir gelenek olmadığını, ortak açıklamanın ancak tarafların ikisinin de bulunduğu görüşmelerde yapıldığını vurgulayan kaynaklar, ‘‘Bunları yadırgadığımızı ortaya koyduk. Komitelerin kapsamlı çözümü ikame etmek gibi bir yaklaşımı olmamalı’’ dediler. Bosnalı Sırplar, Miloşeviç’i anmak için mum yaktılar. (Fotoğraf: AFP) Miloşeviç’in naaşı Belgrad’da Dış Haberler Servisi Yugoslavya’nın eski Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in naaşı Belgrad’a götürülürken eski liderin otopsi sonuçlarını inceleyen Rus doktor, ölüm nedeni konusunda Hollandalı meslektaşlarıyla hemfikir olduğunu söyledi. Miloşeviç’in tedavi görmek istediği Moskova Bakulev Kalp Cerrahisi Merkezi’nde görevli doktor Leo Bokeria, otopsi sonuçlarını inceledikten sonra ‘‘Gördüğümüzden tatmin olduk’’ dedi. Hollandalı doktorlar, Miloşeviç’in kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini söylemişlerdi. Bokeria, otopside Miloşeviç’in intihar ettiğine dair herhangi bir topsi bulguya sonuçlarını rastlamadığını ifade etti, inceleyen ancak eski Rus doktor, Yugoslavya Hollandalı devlet meslektaşlarıyla başkanının tutukluluğu hemfikir. sırasında Slobodan gereken Miloşeviç, bakımı görüp doğum yeri görmediği konusunda Pozarevaç’ta soru işaretleri toprağa olduğunu verilecek. kaydetti. Leo Bokeria, ‘‘Hasta üzerinde yeterince araştırma yapılsaydı, bugün hâlâ yaşıyor olabilirdi’’ diye konuştu. Miloşeviç’in partisi Sosyalist Parti (SPS), eski liderinin naaşının bugün ve yarın başkent Belgrad’da ziyarete açılacağını açıkladı. Sosyalist Parti Genel Başkan Yardımcısı Zoran Andyelkoviç, eski Devlet Başkanı’nın Belgrad’ın 70 kilometre kadar güneydoğusuna düşen doğum yeri Pozarevaç’a cumartesi günü defnedileceğini söyledi. Belgrad’da parlamento önünde toplanacak cenaze kortejinin Pozarevaç’a gideceği belirtildi. Adının açıklanmasını istemeyen bir hükümet yetkilisi, Miloşeviç için devlet töreni yapılmayacağını belirtti. Başta Devlet Başkanı Boris Tadiç olmak üzere birçok yetkili, Miloşeviç için resmi devlet töreni düzenlenmesine karşı olduklarını açıklamıştı. İ Şİ YOKUŞA SÜRMEYE ÇALIŞIYOR Müzakerelerde Fransız kaprisi ELÇİN POYRAZLAR Sinn Fein’den ABD’ye suçlama ? NEW YORK (AA) İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu’nun (IRA) siyasi kanadı Sinn Fein’in lideri Gerry Adams, Kuzey İrlanda barış sürecini ABD’nin engellediğini söyledi. Adams, Washington’ın bu süreci, partisinin ABD’de yardım toplamasına kısıtlamalar getirerek engellediğini belirtti. Adams, ABD’nin İrlandalı Amerikalılardan gördüğü destekle ayakta duran partisini tecrit etmeyi amaçladığını kaydetti. ABD Okinava’da asker azaltıyor ? WASHINGTON (AA) ABD ordusu, Japonya’nın güneyindeki Okinava adasında konuşlu askerlerinin yaklaşık yarısını 2012’ye kadar Pasifik’teki Amerikan adası Guam’a nakledecek. Nakledilecek asker sayısının, 2005’te imzalanan anlaşmada öngörülenden bin kişi fazla olduğu açıklandı. Okinavalılar karara sevindi. BRÜKSEL AB Konseyi’nde, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde Kopenhag siyasi kriterlerinin her fırsatta gündeme getirilmesi yönündeki tartışmaları Fransa’nın başlattığı öğrenildi. Konsey’de eğitim ve kültür başlığı altında ‘‘kültürel ve dini haklara’’ yönelik ifadelerin yer alması gerektiği yönünde Fransa’nın öneri getirmesinin ardından üye ülkelerin haftalardır bu konuyu tartıştıkları bildirildi. Diplomatik kaynaklar, AB Komisyonu’nun eğitim ve kültür başlığında Türkiye ile müzakereleri başlatma önerisi vermesinin ardından üye ülkelerin henüz herhangi ortak bir tutum belirleyememiş olmasına dikkat çekiyorlar. İspanya, Finlandiya, İsveç ve Polonya gibi ülkelerin bu önerinin sistematik hale gelmesine şiddetle karşı çıktığını ifade eden kaynaklar, tartışmaları ‘‘gereksiz ve zaman kaybı’’ olarak nitelediler. Aday ülkelerle üyelik müzakereleri yöntemi üzerinde bu tür ‘‘felsefi’’ bir tartışmaya girmenin yersiz olduğunu belirten kaynaklar, siyasi kriterlerle ilgili her başlıkta kıstas getirilmesinin müzakereleri yavaşlatabileceği görüşünü dile getirdiler. AB kaynakları ayrıca, Ankara’nın, Fransa’nın önerisinden ötürü endişe duyduğunu, Brüksel’e bu konuda baskı yaptığını da kaydettiler. AB yetkilileri Anka ra’nın bilim ve araştırma başlığında ‘‘müzakere pozisyonu belgesini’’ sunmasının hemen ardından nisan ayı içinde bu başlık altında fiili müzakerelerin başlayabileceğini ifade etti. Türkiye’nin AB ile müzakerelerinin ilk adımı olan tarama sürecinde 15. başlık da tamamlandı. 20 Ekim 2005’te Bilim ve Araştırma ile başlayan tarama sürecinde toplam 35 başlığın kasım ayında son bulması bekleniyor. Tanıtıcı taraması tamamlanan başlıklar arasında bilim ve araştırma, eğitim ve kültür, kamu alımları, rekabet politikası da bulunuyor. O Hollanda’ya gelecek yabancıların sınavdan geçirilmesi uygulaması başlıyor Göçmenlere ahret soruları ? Aile birleşimi ya da diğer nedenlerle Hollanda’ya gelmek isteyen yabancı ülke yurttaşlarına yapılacak sınavda, “nootmuskat” adlı baharatın hangi Hollanda sömürgesinden getirildiği gibi sorular da var. YUSUF ÖZKAN AMSTERDAM Ülkedeki yabancılara karşı tutumunu 11 Eylül saldırılarından sonra giderek sertleştiren muhafazakâr Hollanda hükümetinin ‘‘ülkeye gelecek göçmenlerin sınavdan geçirilmesi’’ kararı dün yürürlüğe girdi. Yeni uygulamayla, aile birleşimi ya da diğer nedenlerle Hollanda’ya gelmek isteyen yabancı ülke yurttaşları, 138 Hollanda Büyükelçiliği’nde sınava girecekler. İki aşamalı sınavın ilk bölümünde, göçmenlerin Hollanda’daki sosyal yaşamı ne kadar tanıdıkları ölçülecek. İkinci bölümde ise Hollandacayı ne kadar bildikleri sınanacak. Teleac adlı programda yayımlanan ve bir çok ünlü Hollandalının bile 4 puanın altında kaldığı testte, birbirinden ilginç ve zor sorular yer alıyor. Testin ‘‘Hollandalılar yeni yılda neden havai fişekli kutlama başlattılar?’’, ‘‘Hollanda’daki evlerin önünde hangi tür bahçe kabul görür?’’ gibi soruların yer aldığı bölümünde, göçmenlerin cinselliğe bakışı da irdeleniyor: ‘‘İş arkadaşınızla bir kafede oturuyorsunuz, ileride iki erkek öpüşüp sevişmeye başladı ve bundan rahatsız oldunuz, ne yaparsınız? Sahilde üstsüz güneşlenen bir kadın gördünüz, tepkiniz ne olur?’’ Hollanda’daki hukuksal konulara ilişkin soruların da yer aldığı testteki bazı sorular, yerli halkın bile kolayca yanıtlayamayacağı türden. Örneğin, ‘‘nootmuskat’’ adlı ba haratın ‘‘hangi eski Hollanda sömürgesinden getirildiği’’... Testten 5.5’in üstünde puan alanlar, Hollanda’ya yerleşmeye hak kazanacak. Yapılan hesaplara göre, göçmenlerin Hollandaca öğrenmek için gideceği kurs, sınav parası vb. yaklaşık 3 bin 300 YTL ’ye mal olacak. Muhalefet partileri, sınav ve kurs için her ülkede lojistik merkezler oluşturulacağı ve ayrı dillerde notlar hazırlanacağını anımsatarak bunun bütçeye büyük bir yük getireceğini savunuyor. Bu nedenle muhalefet, sınav sisteminin yumuşatılması ya da bundan vazgeçilmesini istiyor. Sol muhalefetin ‘‘ülkeye gelecek Doğulu göçmenlerin önünü kesmekle’’ eleştirdiği uygulamanın mimarı, yabancılar ve entegrasyondan sorumlu Bakan Rita Verdonk. Eski bir hapishane müdürü ve istihbarat ajanı olan Verdonk, göreve gelir gelmez 26 bin sığınmacının sınır dışı edilmesi kararına imza atmıştı skiden Türkiye’de bırakın komünistliği, herhangi bir konuda az buçuk muhalefet edenlerin sindirilmesi için kullanılan sihirli bir slogan vardı: Komünistler Moskova’ya! Bu kibar ve ısrarlı öneri beni öylesine etkilemiş olacak ki 1981’de soluğu Moskova’da aldım. Geliş o geliş! Eskiden buraya komünistler gizli saklı gelirdi. Şimdi Moskova sokaklarında Türk kapitalistleri göğsünü gere gere dolaşıyor. Yeni Rus iktidarı da onları pek seviyor. ENKA’dan Koç’a, Efes’ten Vestel’e birçok Türk şirketi Rusya’nın gözbebeği. Eski sloganın şakayla karışık yenilenmesi şart oldu: Kapitalistler Moskova’ya! Ama bir de madalyonun ters yüzü var. Son yıllarda büyük Rus firmalarının en fazla tercih ettikleri ülkeler arasında Türkiye ön sırada. İhracattan sonra gaz deposu ve dağıtım sistemine de girmek isteyen Gazprom; yıllardır türlü askeri araç ve silahı ucuza önerip ABD engeline toslayan Rosoboroneksport; TÜPRAŞ, PETKİM, Seydişehir Alüminyum gibi tesislerle yakından ilgilenen petrol şirketleri; Antalya’da oteller satın alan turizm firmaları; bankalar... Üstelik bunlar tonla parayla geliyor. Yalnızca Turkcell’in ortağı Alfa Grup ‘‘Türkiye umudu’’na 3.3 milyar dolar yatırdı... Anlayacağınız, devir değişti. Malum sloganın bir de Rusçası gerekli artık: Rus kapitalistleri Türkiye’ye! Sloganlarla Tarih E PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY usya ekonomisini pekiştiriyor. EnerR ji silahını ustaca kullanıyor. Bölgesel konularda aktifleşiyor. Çin’le dostluğu ilerletiyor. İran’dan Filistin’e kadar Batılı dilleri anlamayan bölgelere Rusça seslenebiliyor. Özbekistan’ı Batı’dan geri alabiliyor ve BDT coğrafyasında yeniden güçlenebiliyor. Bütün bunlardan rahatsız olan ABD’de, şu günlerde Demokrat ve Cumhuriyetçi iki önemli ismin, John Edwards ve Jack Kemp’in başını çektiği resmi olmayan Uluslararası İlişkiler Konseyi’nin 22 uzmanı tarafından hazırlanan ‘‘Rusya’nın yanlış yolu: ABD ne yapabilir ve ne yapmalı?’’ adlı rapor tartışılıyor. Rapor, Rusya’yla ‘‘stratejik ortaklık’’ aksay@rusya.ru ABD, Soğuk Savaş’a Dönebilir ha Daha çok yaşayan, da ha da tı ya ha yaşlı olan değildir, ır. nd ola ış am fazla duyums Jan Jak Russo Ölüm Haberi iloşeviç’in ölümünü pek M çok yayın, ‘‘Sırp kasabı öldü’’ gibi nefret dolu başlıklarla duyurdu. Bazıları ise haberi objektif verdi. Ne fark var, diyebilirsiniz... Fark, belki de ölümün algılanmaya çalışılmasındadır. Adı katliamlarla anılan Miloşeviç’ten nefret edilmesi doğal. Ama bu bir kınama değil, ölüm haberi. ??? Ben doğumun ve ölümün insanları eşitlediğini düşünürüm. Irkı, ulusu, ailesi ne olursa olsun bütün çocukların kusursuz doğduğuna inanırım. Çocuklar büyüdükçe, onlar için taşınan sevgi ve hayranlık kadar, nefret ve kin bagajları da ağırlaşır. Ölen insan, geride kalanlarda farklı duygular bırakır. Ben ölümün, hayata ilişkin hırsların taksimetresini sıfırladığını düşünürüm. Yaşarken asla tam olarak bilemediğimiz ve doğumumuzdan itibaren kaçınılmaz olarak kendisine yaklaştığımız ölüm, hayatın öteki yüzü veya gizli anlamı gibidir. Birinin öldüğünü duyduğumda başka ölümleri hatırlarım, kendi ölümümü düşünürüm. Susarım. Bu suskunluğum, ‘‘ölüm korkusu’’ndan çok ‘‘ölüm karşısında duyulan saygı’’ya yakındır. Ölen kim olursa olsun, ardından küfür ve hakaret edilmesini doğru bulmam. Bir cesedin tekmelenmesine ve mezar taşlarının parçalanmasına da tepki duyarım. Orada ölüm vardır. Yaşımız kaç olursa olsun, günbegün bizi kendisine çeken ve hepimize boyun eğdiren ölüm. Orada taksimetre sıfırlanır. ??? Hayır, asla Miloşeviç gibilerin caniliklerinin hasır altı edilmesinden yana değilim. İnsanlık suçları her fırsatta ortaya konmalı, tartışılmalı. Ama ölen bir cani de olsa, ölüm haberinin çılgınca bir sevince ve/veya nefret kusmaya yol açmasını doğru bulmuyorum. Romanya diktatörü Çavuşesku ve eşi, kameralar karşısında kurşuna dizilmişti. Duvarın önünde cansız yatan iki zavallı ve ihtiyar bedenin önünde atılan zafer çığlıkları bana pek vahşi görünmüştü. İnsanlar mutluluğu ölümde değil hayatta, nefrette değil sevgide bulmalı. Zaten dünyamızda o kadar fazla nefret var ki!.. ABD’de adamın biri işine giderken yoğun bir trafiğin içine düşer. Merak edip sorar: Ne var acaba? Teröristler Bush’u kaçırmış. Eğer 1 milyar dolar verilmezse üstüne benzin döküp yakacaklarmış. Herkesten yardım topluyoruz. İnsanlar ortalama ne kadar veriyor? Valla, yaklaşık 5’er litre. yerine ‘‘zorunlu durumlarda işbirliği’’ amacını, yani izolasyon hedefini ortaya koyarak Soğuk Savaş’ı akla getiriyor. ABD, Rusya’yı terorizme karşı işbirliği ve nükleer gücü bakımından yabana atamıyor, ama onu ‘‘fazla şımardığı’’ için ‘‘cezalandırma’’ hevesine kapılıyor. Ekonomi ve enerji alanında Moskova’nın önünün kesilmesi, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ne girişinin zorlaştırılması, Putin’in dönem başkanlığı yaptığı sırada Rusya’nın GVladimir ve George’un dostluk gösterileri 8’den ihracı önerileri ele “ezeli rekabet”i ortadan kaldırmaya yetmiyor. alınıyor. Ukrayna ve Gürcistan’ın öncülüğüyle kaç bölgeye parçalanması öngörülerine temelleri atılan ‘‘Atlantik’ten Hazar’a ve Putin’in aday olmayacağını açıkladıkadar demokrasi cephesi’’ ittifakı ile ğı 2008 başkanlık seçimine doğru ‘‘AcaRusya’nın izole edilmesi hedefleniyor. ba Rusya’da da ‘renkli devrim’ yapılaEnerji işbirliğini azaltması ve ‘‘Demokbilir mi’’ sorusuna kafa yoruyor. rasi Cephesi’’ ülkelerine katılması yoÖnümüzdeki haftalarda yapılacak Belunda ABD’nin Türkiye’yi Rusya’ya karlarus ve Ukrayna seçimlerinin ardından şı kışkırtacağını öngörmek zor değil. Washington’ın Moskova politikasını sertCIA ise Rusya Federasyonu’nun birleştirmesi şaşırtıcı olmayacak. CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear