24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Kıbrıs Rum gemilerine ve mallarına açma yükümlülüğünü Türkiye’nin kendi özgür iradesiyle üstlendiğini” söyleyerek AB Komisyonu ile üye devletlerin tutumuna destek veriyor. Nereden kaynaklanıyor bu görüş, bu dayatma? 17 Aralık 2004’te üyelik müzakerelerine başlama kararının çıkması sırasında hükümetin AB’ye limanları açacağına ilişkin verdiği yazılı bir belgeden kaynaklanıyor. Üstelik AB bu kararını 29 Temmuz 2005’te Türkiye’ye imzalattığı bir ek protokol ile sağlama bağlıyor. Hükümet, karşı koşul olarak nereye varacağını kestirmeden, hesaplayamadan attığı bu adımı durdurabilmek için KKTC’ye uygulanan ambargoların kaldırılmasını öne sürüyor. Elindeki kanıt; AB Konseyi’nin sonradan üye olan Yunanistan’ın engellediği KKTC’ye ambargoların kaldırılacağını açıklayan kararı. Hükümetin öne sürdüğü koşula Komisyon Başkanı Barroso’nun verdiği yanıt ise sürekli başımıza vurulan önyargı; AB’nin Türkiye’nin karşı dayatmalarını dikkate almayacağını ifade eder nitelikte: “AB Türkiye’ye değil... Türkiye AB’ye uyum sağlamalı...” ??? Batı basını gibi Amerika medyası da limanları Rumlara açma konusunda Türkiye’yi zorunlu görüyor. New York Times gibi etkili bir gazete; “Türkiye’nin limanlarını açması gerektiği konusunda hiçbir kuşku yok... Bunu ne kadar erken yaparsa o kadar iyi” diye yazıyor. Atlantik ötesinden bu yana bütün Batı medyası, siyaset adamları bu yargıda birleşiyor... Velakin RTE’nin dış gezilerde özel uçağına davet edilmekten kıvanç duyan medyamızın ünlüleri... İran’a giderken iki saat boyunca söyleştikleri Başbakan’a AB’nin liman koşulunda geri adım atmayacağı kesinleştiğine göre hükümetin nasıl politika izleyeceğini de sormuyorlar. Ne demiş RTE: “Telaşa gerek yok!” ??? Uçakta ele alınan konulara RTE’nin verdiği her yanıt hükümetin görüşünü yansıtıyor ve fakat; RTE, ABD’de Kuzey Irak’a Amerikan askeri birliklerinin kaydırılmasını öne süren ve taraftar bulan bir görüşü, “‘şahsen’ doğru bulmadığını” söyleyerek karşılıyor. Gazeteciler RTE’ye, “Kuzey Irak’a Amerikan askerlerinin konuşlandırılmasını Kürt aşiretlerinin Türkiye’nin müdahale olasılığına karşı bir önlem olarak istediklerini” anımsatmıyorlar. Kuzey Irak’a ABD askerlerinin konuşlanmasını “şahsen doğru bulmadığını” söyleyen RTE’ye; hükümet olarak bu olasılığa karşı olup olmadığını sormuyorlar. ??? Papa 16. Benedikt’in AB üyeliğimize destek verdiğini söyleyerek görüşmenin temel konusunu çarpıtan RTE’ye, Vatikan’dan gelen yalanlamalarla, bu tutumu ağır sözcüklerle eleştiren Batı medyasındaki yorumları nasıl değerlendirdiği de sorulmuyor. Medyamızda Vatikan’ın yalanlamalarına karşı duyarsızlık egemen. Diyelim ki medyamız, pek çok konuda olduğu gibi RTE’nin çarpıtmasını görmezden geliyor. Ama Müslüman Türkiye’ye karşı olan Avrupa’nın Hıristiyan ülkeleri halklarının, yöneticilerinin üzerinde derin etkisi bilinen Papa’nın üyeliğimizi desteklemediğini, RTE’yi yalanladığını içeren açıklamalar yapan Vatikan’ın, AB ilişkilerini etkilemeyeceği düşünülebilir mi? C Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Fa Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.33 Güneş: 7.06 Öğle: 12.02 İkindi: 14.22 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.11 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 5 ARALIK 2006 Yardımı çalmışlar ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Mannheim Savcılığı’na, Bochum polisi aracılığıyla iletilen ve soruşturma dosyasına giren bir belge, YİMPAŞ yöneticilerine yönelik şaşırtıcı bir suçlamayı gözler önüne serdi. Mannheim Savcılığı’nın dosyasında 13471358 sayfaları arasında yer alan Bochum polisi kayıtlarına göre olay özetle şöyle gelişti: YİMPAŞ’ın Almanya’daki alt şirketlerinden biri olan Yimpaş Einkauf+Import Warenhandels GmbH şirketi Lörach’ta 13 Ocak 1996 tarihinde kuruldu. Alman savcılığının dosyasında yer alan belgelerde ilgili şirketin müdürlüğünü yapan Faik Gürler, Yaşar Deniz ve Şükrü Kurum aleyhine açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırıldı. Yapılan bu araştırma sonucunda Faik Gürler, Yaşar Deniz ve Şükrü Kurum aleyhine, “mülteciler için Lörach Kaymakamlığı tarafından mültecilere dağıtılmak üzere hazırlanan gi yecek ve para yardımlarından yalan beyanda bulunarak haksız yere çıkar sağladıkları, dolayısıyla sosyal dolandırıcılık yaptıkları” suçlaması ile dava açıldığı belirlendi. YİMPAŞ yöneticilerinden Yaşar Deniz 150 günlük, her gün için 15 Avro para cezasına çarptırıldı. YİMPAŞ şirketi hakkında 2004 yılında iflas süreci başladığından Faik Gürler ve Şükrü Kurum hakkında herhangi bir bilgi alınamadı. Faik Gürler kimdir? YİMPAŞ’ın Almanya’daki en büyük şirketi YİMPAŞ Verwaltungs GmbH’nin başındaki isim olan Faik Gürler, Almanya’da 1964 yılında doğdu. Frankfurt’ta oturan Gürler, aynı zamanda Dursun Uyar’ın da bacanağı. 8 Şubat 2005 tarihinde hakkında uluslararası tutuklama emri çıkartılan Dursun Uyar hakkındaki YİMPAŞ soruşturmasını yürüten Mannheim Mahke mesi’nce aynı davadan Faik Gürler bir süre hapis yattı. Alman polisinin savcılığa verdiği resmi bilgiye göre, aktardığımız olayın geçtiği dönemde (2000 yılı) Gürler, hem Almanya’daki şirketin hem de Kanal 7’nin Avrupa’daki şubesi Media 7’nin başındaki isimdi. Avrupa’daki Türklerden para toplayan YİMPAŞ, 19992001 yılları arasında Media 7’ye 9 milyon mark aktardı. Frankfurt’ta 20 Kasım 1995 tarihinde kurulan Media 7 GmbH’nin ilk kuruluş sermayesi 5 milyon 112 bin 918 marktı. 25 Şubat 2000’de ise sermaye artırımına giden kanal sermayesini 10 milyon marka çıkardı. Bu sermayenin 9 milyon 950 bini YİMPAŞ Verwaltungs GmbH’ye, 25 bin markı halen Kanal 7’nin Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Karahan’a, 25 bin markı da kanalın Avrupa sorumlusu Mehmet Gürhan’a aitti. Gürhan, 4 Nisan 2000’de yerini Faik Gürler’e bıraktı. YİMPAŞ adı na aktarılan paraları Media 7’ye transfer eden kişi ise Gürler’in akrabası Hüseyin Gürler’di. Media 7 daha sonra iflas etti, yerine Euro 7 GmbH kuruldu. YİMPAŞ Verwaltungs GmbH’de de iflas süreci başladı ve Uyar’ın da yargılandığı dava sürecinde şirket kayyuma devredildi. Uyar’ın bacanağı olan Gürler’in eski cep telefonları da bir gerçeği ortaya çıkarmıştı. Gürler’in saatlerce 0190 seks hatlarıyla görüştüğü, telefon faturasının YİMPAŞ’ın Almanya’daki merkezi olan Yimpaş Einkauf u. Import Handels GmbH Wald str. 4446 Offenbach adresine kayıtlı olması, yapılan seks görüşmelerinin faturalarının mağdurların paralarından ödendiği 2004 yılı Temmuz ayında basına yansımıştı. Dursun Uyar’ın geçen ay Kanal 7’de çıktığı ve Nazlı Ilıcak’ın sunduğu program için geldiği televizyon binasında Faik Gürler de yanında bulunuyordu. BAĞDAT Başbakan Erdoğan’ın Papa 16. Benedikt ile Esenboğa Havaalanı’ndaki görüşmesinin ardından yaptığı açıklamalar tartışma yaratmıştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliği Üçüncü Kâtibi Özcan Şahin 2 Aralık’ta elçilik bahçesinde vuruldu. Beline isabet eden mermiyle yaralanan ve Ankara’ya getirilerek ameliyat edilen diplomatın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliği Üçüncü Kâtibi Özcan Şahin’in 2 Aralık günü saat 16.00 sularında elçilik bahçesinde beline isabet eden bir mermiyle yaralandığı belirtildi. Bağdat’ta hastaneye kaldırılan Şahin’in durumu konusunda yapılan tetkikler neticesinde “belinin sağ tarafından ve böbrek hizasından giren bir merminin organlarına, omuriliğine ve kemiklerine zarar vermeksizin 10 santimetre ilerleyerek belinin sağ tarafında durduğunun” belirlendiği kaydedildi. Açıklamaya göre, hastane yetkililerinin söz konusu mermi çekirdeğinin Bağdat’taki mevcut imkânlarla çıkartılmasının mümkün olmadığını kaydetmeleri üzerine Dışişleri Bakanlığı, Şahin’in Ankara’ya naklini kararlaştırdı. Şahin, Hava Kuvvetleri’nce görevlendirilen CASA tipi askeri bir ambulans uçağıyla önceki gün Ankara’ya getirildi. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde önceki akşam ameliyat edilen Şahin’in sağlık durumunun iyi olduğu kaydedildi. Toplantıda, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Soğancı, DİSK Başkanı Çelebi, KESK Başkanı Tombul ve Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gürsoy birer konuşma yaptı. İnsanlık ayıbı durdurulsun Sendikalar, sivil toplum örgütleri ve sanatçılar F tipi cazaevlerinde uygulanan tecride son verilmesi için halkı mücadeleye çağırdı İstanbul Haber Servisi F tipi cezaevlerinde uygulanan tecridin kaldırılması için ortak bir deklarasyon yayımlanarak bütün toplum duyarlı olmaya çağrıldı. Aralarında TMMOB, DİSK, KESK ve TTB’nin de bulunduğu sendika ve sivil toplum örgütleri “123. Ölümü Durdurmak İçin F Tipi Cezaevinde Tecrit Sorunu ve Çözümü” konulu bir toplantı gerçekleştirdi. The Marmara Oteli’nde gerçekleştirilen toplantıya, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gencay Gürsoy, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Soğancı, Avukat Behiç Aşçı’nın annesi Fazilet Erdoğan’ın yanı sıra Edip Akbayram, Eşber Yağmurdereli ve Bilgesu Erenus’un da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve yazar da katıldı. Katılımcılar F tipi cezaevlerinde uygulanan tecridin bir insanlık suçu olduğunu ve tecride karşı mücadele edilmesi gerektiğini söylediler. Toplantıda konuşan Çelebi, “F tipi cezaevlerindeki insanlık ayıbının son bulması ve 123. ölümü görmemek için bütün kurumları ve kamuoyunu mücadele etmeye çağırıyoruz. İnsan haklarından yanayım diyen herkesi yanımızda görmek istiyoruz” dedi. Gürsoy ise “Adalet Bakanlığı kendisini bir örgütle inatlaşır duruma getiriyor. Tecrit herhangi bir örgütün değil, insanlığın sorunudur” diye konuştu. Fazilet Erdoğan da “Oğlumun ölmesini istemiyorum” diyerek tecrit uygulamalarının sonlandırılmasını istedi. Toplantı sonunda okunan sonuç bildirgesinde “F tipi cezaevlerinde gün içerisinde aynı koridora açılan kapatma ünitelerinin kapıları belli sürelerle açık tutularak dokuz kişiye kadar sosyal temasın sağlanması gibi basit ve mimari tadilat gerektirmeyen değişiklikler, güven artırıcı adımlar olacak ve 7 yıldır süren protesto eylemlerinin sona ermesi imkânı sağlayacaktır” denildi. Fotoğraf: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU Türk diplomat vuruldu Gazetenin haberine göre iki ülke bugün Türkiye’den neler istediklerini birlikte ortaya koyacaklar... Merkel, Türkiye’nin tam üyeliğine soğuk baktığını başından beri söylüyordu. Alman soğukkanlılığı içinde Türkiye ziyaretinde bile bu görüşünü dile getiren Merkel’in koalisyon ortağı sosyal demokratların bakışını ikinci plana ittiği, kendi yaklaşımını öncelikle Fransa ile birleştirmeye hazırlandığı anlaşılıyor. Almanya bir konuda tutumunu kesinleştirdi mi, başta Hollanda ve Avusturya olmak üzere, çevresindeki ülkelerin çoğu aynı yaklaşımı benimsiyor demektir. Bunun yanına Fransa da eklendi mi, AB lokomotifinin hangi güzergâhtan hangi zamanda hangi hızda geçeceği artık belli olmuştur! ??? ParisBerlin hattının ortak bakışının Türkiye’nin limanlarını Rumlara açması için daha katı yaptırımları öngördüğü anlaşılıyor. Kanat ve kuyruk ülkeler nasıl bakıyor? Kanat ülkeler sıralamasına koyabileceğimiz İskandinavlar çok renk vermiyor ama, Ankara’nın yorumu, onların ParisBerlin hattı kadar katı bakmadıkları yönünde. Aradaki fark da şu: İskandinavlar, Türkiye’yle müzakerelerin durmasından yana ama Kıbrıs konusunda kesin bir tarih dayatmayı da uygun bulmuyor. İngiltere de Türkiye’ye yakın duran ülkeler arasında sayılıyor. Ada, “Tamam müzakereler dursun ama, 8 değil 3 başlıkta dursun” diyor! Siz bir balonu delmek için harekete geçtiğinizde 3 çivi kullansanız da 8 çivi kullansanız da aynı sonucu vermez mi? Kuyruk ülkelerin, yani AB’nin yeni üyelerinin tutumu ise insanın aklına o ünlü deyimi getiriyor: Kardeşim durun bakalım, daha attığınız tam üyelik imzasının mürekkebi kurusun! Bu ülkelerden bazıları yakında Türkiye’ye, Almanya’dan, Yunanistan’dan ileri durursa şaşırmamak gerekir! ??? 1415 Aralık’taki zirvede alınacak Türkiye kararına ilişkin öneriler uzayıp gidiyor: Türkiye ile müzakereleri askıya alalım ama, süre tanımayalım. Müzakereleri askıya almayalım ama, süre tanıyalım. Müzakereleri askıya alalım, bir daha açmak için de önkoşul getirelim. Türkiye’ye dürüst davranalım, yeni bir yol haritası sunalım. Bunlar ana öneriler; her biri kendi içinde yine değişik alt önerilere ayrılıyor. AB içindeki Türkiye tartışmasına ilişkin maddeleri bir trene yükleseler; ya raydan çıkar, ya vagon kopar! Konu trenden açılmışken; AB katarının 21. yüzyıldaki bölümlenmesi de usul usul netleşiyor. Bu gidişle AB katarı 3 sınıflı olacak... Birinci sınıftaki ülkeler; Almanya, İngiltere, Fransa... İkinci sınıftaki ülkeler; İspanya, Yunanistan, Portekiz ve benzerleri... Üçüncü sınıftaki ülkeler; Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Letonya, Estonya ve benzerleri... Yakın gelecekte, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’ı da buraya katacaklar. Türkiye’ye ilişkin kendi aralarındaki tartışma şu: Türkiye’ye 3. sınıf sözü mü verelim, yoksa sınıfsız, numarasız vagonda bir yer mi önerelim? AKP ile yerimizi bu kadar tartışmalı hale getirdik... ankcum?cumhuriyet.com.tr Bakışbey banko 1.AYAK: Son yarışında ağır kilodan etkilenen (2) BLACK SNAKE, Ankara’dan hazır gelen (5) LADY SYMBA ve son 1.50 metrelik kum pist yarışını 1.34.94 kazanan (4) OJALA değerlendirmeye alınmalı. 2. AYAK: Bu grubun üzerinde olan (10) BAKIŞBEY kuponlara tek yazılabilir. (4) AĞABEY ve son koşusunu 2.20.33 ile kazanan (9) HÜRKIZ sürprizde tutulmalı. 3.AYAK: 3 yaşlı Arap taylarının start alacağı 1.90 metre mesafeli kum pistteki yarışta (1) GENCER, son yarışında 5 olan (8) KARAHİSARLI ilk şansa sahipler. (7) ÇERKEZMİTHAT ve (2) EDACAN, (4) NİHAT kuponlarda bulunmalı. 4.AYAK: Jokey yamaklarına ait bu koşuda öncelikle, son 1.4000 metrelik kum pist yarışını 1.28.34 ile kazanan (4) NEGRESCO birinciliğe en yakın isim. Koştuğu son 1900 metrelik kum pist yarışını 1.06.95 ile kazanan (8) ENTERESAN sert rakibidir. (6) MEGA BUCKS ve (1) TÜLMENLİ sürprizde değerlendirilmeli. 5.AYAK: Sürprize müsait bir koşu. Sıralamamız (5) CANSULTAN, (8) ACARTAY, (4) AYTENCİK, (10) SONKAR, (2) NESMİYANA, (7) TEZCANKIZI, (1) VARAN ve (3) USLUBEY’dir. 6.AYAK: Ankara’da daha güçlü rakiplerle koşup 4 olan (1) GÖKSEL, geçen haftaki koşusunda aprantisi ile uyum sağlamayan (2) MONJAL ve son yarışını 1.16.09’la kazanan (5) VELO CROWN öncelikle düşünülmeli. (3) ŞİMŞEKHAN sürpriz. Tutanaklar açıklanmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Papa 16. Benedikt’in Esenboğa Havaalanı’ndaki görüşmesine ilişkin tutanaklar, aradan geçen 1 haftalık süreye karşın hâlâ açıklanmadı. Başbakan Erdoğan, geçen hafta salı günü Papa ile Esenboğa Havaalanı’nda yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin “Daha önce Vatikan’ın ABTürkiye ilişkilerine bakışı, Türkiye’nin AB içinde yer almaması şeklindeydi. Görüşmenizde bu gündeme geldi mi? Türkiye’nin AB üyeliğine Vatikan nasıl yaklaşıyor’’ sorusu üzerine, Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini açıklamıştı. Kendisinin Papa’dan AB için destek istediğini belirten Erdoğan, Papa’nın da bunun üzerine “Biz siyasi değiliz ama bizler Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini arzu ederiz” ifadesini kullandığını söylemişti. Erdoğan, bu sözlerin Dışişleri Bakanlığı not tutucu personelinin kayıtlarında yer aldığını, Devlet Bakanı Beşir Atalay’a da konuyla ilgili ayrıntıları açıklaması talimatı verdiğini belirtmişti. Ancak ikilinin görüşmesinin üzerinden 1 hafta geçmesine karşın tutanaklar açıklanmadı. Başbakanlık yetkilileri, Başbakan’ın açıklamasında, konuyla ilgili ayrıntıların bildirileceğini söylediğini, bunun dışında görüşme tutanaklarının açıklanmasının söz konusu olmadığını kaydetti. Yetkililer, Vatikan’dan gelen resmi açıklamalarla Başbakan’ın söyledikleri arasında bir çelişki olmadığını da ileri sürdü. Türkiye’nin resmi olarak tanımadığı Rum yönetiminden ‘ülke’ diye söz etti Çiçek’ten Güney Kıbrıs gafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin resmi olarak tanımadığı Güney Kıbrıs Rum yönetiminden “ülke” diye söz ederek gaf yaptı. Çiçek, “Bu süreci zora sokan hususların başında AB’nin Güney Kıbrıs gibi problemli bir ülkeyi tam üye olarak almasıdır” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Çiçek, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile müzakerelerin 8 başlıkta askıya alınması yönündeki tavsiye kararının toplantıda masaya yatırıldığını söyledi. Kararın ardından yaşanacak süreç hakkında bilgi veren Çiçek, 1415 Aralık’ta toplanacak devlet ve hükümet başkanları toplantısına kadar Türkiye’nin çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüreceğini söyledi. Çiçek, “Şüphesiz ki komisyonun tavsiyelerini objektif, hakkaniyete uygun ve kabul edilebilir bulmamız mümkün değildir. Kimse bizden böyle bir anlayış beklemesin” diye konuştu. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in müzakerelerin askıya alınması durumunda sürecin yeniden normale dönmesinin ek şarta bağlanması önerisinin anımsatılması üzerine, şöyle devam etti: “Bizim AB’den beklentimiz Türkiye’ye karşı adil ve hakkaniyete uygun davranılmış olmasıdır. Bizim itirazımız onadır.” AB sürecini zora sokan konulardan birinin de Güney Kıbrıs’ın üyeliğe kabul edilmesi olduğunu söyleyen Çiçek, Türkiye’nin tanımadığı Güney Kıbrıs Rum yönetiminden ülke olarak söz ederek büyük bir gafa imza attı. Çiçek, “Bu süreci zora sokan hususların başında AB’nin Güney Kırbıs gibi problemli bir ülkeyi tam üye olarak almasıdır. Bunun getirdiği sıkıntıları bugün Avrupa yaşamaktadır” diye konuştu. Türkiye’nin AB’ye “yük” değil, “getiri katsayısı fazla” bir ülke olduğunu vurgulayan Çiçek, “Papa’nın ziyaretini dahi bu açıdan değerlendirdiğimizde Avrupa’nın Türkiye’nin önemi ile ilgili değerlendirmesini yeni baştan gözden geçirmesi lazım” dedi. Çiçek, Başmüzakereci Ali Babacan’ın bu çerçevede hafta sonuna kadar 20 ülkeyle yüz yüze görüşme olanağı bulacağını kaydetti. RUS AJANA İSLAMİ CENAZE TÖRENİ Dış Haberler Servisi İngiltere’de zehirlenerek ölen eski KGB ajanı Aleksandır Litvinenko’nun babası Valter Litvinenko, kollarındayken hayatını kaybeden oğlunun, cenaze töreninin Müslüman geleneklerine uygun bir şekilde yapılmasını istediğini söyledi. Oğlunun ölümünden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i sorumlu tutan Valter Litvinenko, Rus Kommersant gazetesine yaptığı açıklamada, “Oğlumun öldürülmesi için tepeden gelen bir emir vardı. Bunun, Putin’in izniyle Rus gizli servisleri tarafından yapıldığına dair hiçbir kuşkum yok” diye konuştu. ‘CAMİYE DOMUZ KANI SERPİLDİ’ KOPENHAG (ANKA) Hazreti Muhammet karikatürleri ve bütün teröristlerin Müslümanlar olduğunu öne süren ders kitapları ile tepki çeken Danimarka’da bu kez başkent Kopenhag’da cami ve İslam kültür merkezi için ayrılan bir alana domuz kanı serpildi. Danimarka’da yayımlanan “Haber” gazetesinin, haberine göre geçen ay gerçekleştirilen eylemin bant kayıtları Danimarka basın kuruluşlarına gönderildi. Videoda, kırmızı bir sıvıyı alana serpen bir erkek İngilizce olarak Kopenhag’da ve diğer Avrupa başkentlerinde cami yapımının engellenmesi gerektiğini söylüyor. 1. KOŞU: F: Simge (4), P: Akgünbey (3), PP:Çetintay (5), S: Tumbulhan (6). 2. KOŞU: F: Black Snake (2), P: Lady Symba (5), PP: Ojala (4), S: Elsa (1). 3. KOŞU: F: Bakışbey (10), P: Ağabey (4), PP: Hürkız (9), S: Şero (2). 4. KOŞU: F: Gencer (1), P: Karahisarlı (8), PP: Çerkes Mithat (7), S: Edacan (2). 5. KOŞU: F: Negresco (5), P: Enteresan (8), PP: Mega Bucks (6), S: Tülmenli (1). 6. KOŞU: F: Cansultan (5), P: Acartay (8), ALTILI GANYAN PP: Aytencik (4), S: Sonkar (10). 7. KOŞU: F: 2 10 1 5 5 1 Göksel (1), P: Monjal (2), 5 8 8 8 2 PP: Velo Crown (5), S: 4 7 4 5 Şimşekhan (3). Günün 2 10/2 İkilisi: 5. Koşu: 5/8. Çifte 4 7/1 Bahis: 3. Çifte: 5/5. Ehliyetimi kaybettim, hükümsüzdür. ÇİĞDEM EROL Nüfus cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. ÇİĞDEM YILMAZ Nüfus cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. MİNE YILMAZ CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear