26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ SATA SATA BİTMEDİ! Özelleştirmede bu yıl büyük kuruluşların devri tamamlandı. TÜPRAŞ’ın yüzde 51’i Koç Holding’e, Erdemir’deki yüzde 46.12’lik kamu payı OYAK’a devredildi. Buna karşılık 2006’da ilana çıkılması beklenen Halk Bankası özelleştirmesi yargıya takıldı. Danıştay 13’üncü Dairesi, Halk Bankası’nın sermayesinde bulunan Hazine’ye ait hisselerin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin ÖYK kararının yürütmesini “ÖYK kararına dayanak alınan Bakanlar Kurulu kararını yetki yönünden hukuka aykırı bularak’’ durdurdu. Ödeme süresi birçok tartışmaya neden olan Galataport ihalesi iptal edilirken gelecek dönemde gündemde büyük yer bulacak olan elektrik dağıtım özelleştirmeleri de tartışılmaya başlandı. 2005’TEN MİRAS KUŞ GRİBİ Kuş gribi bir önceki yıldan 2006 başına sarkan en önemli olaylardan biri oldu. 1 Ocak’ta Ağrı Doğubeyazıt’ta hasta tavuk eti yiyen ve kuş gribi kuşkusuyla tedaviye alınan 4 kardeşten biri hayatını kaybetti. Olaylar artınca tavuk satışlarında ciddi bir düşüş yaşandı. 8 Ocak’ta Kuş gribi Ankara’da da görüldü. 5 Ocak’ta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kuş gribi hastalığı vakalarının görüldüğü Iğdır, Ardahan, Kars, Ağrı, Erzurum ve Şanlıurfa illerinde 2. bir emre kadar hayvan giriş ve çıkışlarını yasakladı. 9 Ocak’ta kuş gribi virüsü taşıyan hasta sayısı 14’e ulaştı. Yurdun birçok yerinde olduğu gibi İstanbul ve Ankara’da da kanatlı itlaflarına başlandı. 21 Ocak’ta kuş gribi yüzünden büyük maddi kayıplara uğrayan kanatlı sektörü için toplam 53.2 milyon YTL’yi bulan önlemler paketi açıklandı. 8 Şubat’ta o zamana kadar toplam “8 milyon adet çıkma tavuğun’’ itlaf edildiği bildirildi. Kişi başı milli gelir 5 bin 342 dolar oldu ama ne işsize iş, ne yoksulluğa çare ne de aşsıza aş bulabildik Ekonomi büyüdü, cepler küçüldü FİSKOBİRLİK’TE GERİLİM AKP’nin hükümete gelmesiyle yaşam koşulları iyice ağırlaşan çitfçinin daha da ezildiği, ürünün para yerine pula döndüğü bir yıl yaşadık. Bu fındık üreticisi için de böyle oldu. 5 Ocak’ta hükümete karşın başkanlığa Salih Erdem yeniden seçildi. Rekoltenin 650 bin tona çıkarak fiyatlarda düşme eğiliminin belirmesine, fındık üreticisini temsil eden FİSKOBİRLİK’in AKP karşıtı tavırları da eklenince işler karıştı. Birliğin kredi bulmasında engel üstüne engel çıkarıldı. Taban fiyatların açıklanması geciktirildi, üretici birkaç tüccarın insafına kaldı. Fındık 2 YTL’ye kadar düşünce 24 Temmuz’da tarihin en kalabalık çiftçi mitingi yapıldı. 100 bin kişinin katıldığı “Fındığımıza sahip çıkalım” mitingi, hükümetin kuruma karşı tavırlarının sertleşmesine neden oldu. Gelişmeler üzerine FİSKOBİRLİK olağanüstü genel kurul kararı aldı. Başbakan Erdoğan başkanlığında yapılan Fındık Komisyonu toplantısının ardından, TMO’nun alım yapması kararlaştırıldı. Alım fiyatı kiloda 4 YTL olarak açıklandı. 12 Eylül’de FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Ordu Yağ Sanayi AŞ Genel Müdürü ve FİSKOBİRLİK Denetim Kurulu üyesi Yaşar Pamuk seçildi. BAKÛTİFLİSCEYHAN Türkiye’nin en önemli bölgesel projesi olan ve asrın projesi olarak da nitelenen BakuTiflisCeyhan (BTC) Petrol Boru Hattı tamamlandı. BTC ile Azerbaycan’da üretilen ham petrolün Gürcistan üzerinden Ceyhan’daki bir deniz terminaline, oradan da tankerlerle dünya pazarlarına ulaştırılması amaçlanıyor. Bu petrolün bir bölümü AB üyesi ülkelere ihraç edilecek. BTC’de BP, Socar, Statoil, TotalFinaElf gibi Avrupa ve Rus şirketlerinin yanı sıra Japon Inpex ve Amerikan ConocoPhilips firmaları da yer alıyor. BTC ile her yıl 25 milyon ton petrol taşınması hedefleniyor. BTC’nin açık denizlere çıkışı olmayan Hazar bölgesinin petrol kaynakları için ana ihraç güzergâhı olması öngörülüyor. BTC boru hattının çalışma ömrünün en az 40 yıl olması, bu süre zarfındaki ihracatın büyük bölümünün Batı Avrupa’ya yapılması öngörülüyor. Boru hattının ömrü, zamanı geldiğinde yapılacak değerlendirme neticesinde istendiği takdirde uzatılabilecek. BTC’ye paralel inşa edilen BakuTiflisErzurum (BTE) hattı ile de Azerbaycan’ın Şahdeniz doğalgazı taşınacak. BTE, doğalgazı Avrupa’ya taşıyacak Nabucco projesinin de bir parçası. ZİRVEDE İKİ TÜRK Türk işadamı Muhtar Kent’in yükselişi devam etti. Şubatta CocaCola International’ın başkanlığına atanan Kent, aralıkta da CocaCola Dünya’nın icra başkanlığına getirildi. 1978’de CocaCola’da çalışmaya başlayan Kent, çeşitli görevlerde bulunduktan sonra, 1999’da Türkiye’de Efes İçecek Grubu’nda başkanlık görevini üstlenmişti. Kent şimdi, CocaCola CEO’su Neville Isdell’in ardından, şirketin ikinci adamı, 200’den fazla ülkedeki şişeleyici faaliyetleri, tedarik zincirleri ve stratejik müşterilerle ilişkileri yöneten birimlerin doğrudan sorumlusu. Kent’in ardından aralık ayının ikinci haftası da CocaCola’nın Avrasya Grup Başkanlığı’na Ahmet Bozer getirildi. Daha önce Avrasya ve Ortadoğu Bölüm Başkanı olarak görev yapan Bozer, Hindistan bölümünün de eklenmesiyle birlikte, en geniş coğrafyaya sahip olan birimin başına geçti. Avrasya Grubu bünyesinde Türkiye, Balkanlar, Rusya, Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya Cumhuriyetleri, Pakistan, Hindistan gibi önemli pazarlar da dahil olmak üzere, tam 43 ülke bulunuyor. Ekonomi Servisi 2001 krizinin ardından aralıksız olarak büyüyen Türkiye ekonomisi, 2006’da da hızlı büyüme sürecine devam etti. Yılın üçüncü çeyreği itibarıyla gayri safi milli hasıla (GSMH) 300 milyar dolara dayanırken, yılın tamamında bu rakamın 400 milyar dolara yaklaşması bekleniyor. Yılın üçüncü çeyreğinde büyüme hız kesse de kişi başına gelir 5 bin 318 dolara ulaştı. Ancak bu süreçte açlık sınırı 600 YTL’yi bulurken yoksulluk sınırı 2 bin YTL’ye dayandı. 2006 yılında ekonomide en hareketli günler mayıs ve haziran aylarında yaşandı. Hükümet ve ekonomi yönetimi “küresel nedenlere” bağlasa da Merkez Bankası Başkanı’nın atama sürecinde yaşanan gerginlikler, finans piyasalarının dalgalanmadan derin bir şekilde etkilenmesine neden oldu. Türk Lirası sadece 2 ayda dolar karşısında yüzde 20’leri bulan bir değer kaybı yaşadı. Mayıs ayına kadar en canlı dönemini yaşayan konut kredileri, faizlerin iki katına çıkması nedeniyle “bıçak” gibi kesildi. Merkez Bankası’nın art arda gelen artırımlarıyla kısa vadeli faizler yüzde 17.50 ile iki yıl öncesinin seviyesine kadar yükseldi. Dalgalanmaya paralel borsa yılın en düşük değeri olan 31 bin 950 puanı gördü. Dolar 1.76 YTL’yi aşarken Avro 2.1 YTL ’nin üzerine çıktı. Gecelik borçlanma faizleri yüzde 13.25’ten 17.50’ye kadar yükseldi. İç borçlanma faizleri de yüzde 23’lerin üzerini gördü. Dış ticarette ise dengeler aşırı değerli YTL nedeniyle ithalata daha çok kaydı. Bir taraftan 80 milyar dolara yaklaşan rakamla ihracatta rekorlar kırılırken, diğer taraftan ithalat 120 milyar doları da geride bıraktı. Türkiye ekonomisinin en yumuşak karnı olan “cari açık” büyüme ve ihracatta yaşanan olumlu rüzgârları tersine çevirdi. Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine kadar çıkan cari açık, hükümet tarafından “Finanse ediyoruz, tehlike sinyali değil” sözleriyle geçiştirilmeye çalışılsa da 2007’ye taşınan en büyük riski oluşturdu. Yılın tamamı için 35 milyar doları aşması beklenen cari açık, 2006’nın sadece ilk 9 ayında 30 milyar dolara dayandı. Ekonomide değişmeyen tek görünüm yine çalışan kesimde oldu. 2005 sonu itibariyle yüzde 10.3 olan işsizlik oranı, son açıklanan ağustos verilerine göre yüzde 9.1’e ancak gerilerken işsiz sayısı 2 milyon 343 bin kişiyi buldu. Resmi rakamlarla bile ilerleme kaydedilemeyen istihdam rakamlarında tablo, resmi olmayan rakamlara göre ise daha da vahimdi. Sendikaların verilerine göre gerçek işsizlik oranı yüzde 16’yı, işsiz sayısı ise 4.5 milyonu aştı. Yılın son günlerinde açıklanan asgari ücret, ekonomide yaşanan olumlu havanın aksine çalışan kesimde hayal kırıklığı yarattı. Enflasyonun tek haneye inmesi, 19 çeyrek üst üste elde edilen büyüme rakamları, özelleştirmeler, rekorlar kıran ihracat rakamlarıyla “övünen” ekonomi yönetimi, asgari ücrette ancak yüzde 6’lık bir artış yaptı. 1 Ocak 2006 tarihi ile birlikte Türk Lirası (TL) banknot ve madeni paralar tedavülden kalkarken, tüm ödemeler sadece YTL üzerinden yapılmaya başlandı. Merkez Bankası da enflasyon hedeflemesine geçti. Yılın ilk yarısında tek haneli rakamlarda seyreden enflasyon, ikinci yarının başından itibaren çift haneli rakamlara çıktı. Kasım ayında yıllık bazda ÜFE’de yüzde 11.67, TÜFE’de yüzde 9.86 artış kaydedilirken 2006 için belirlenen yüzde 5’lik hedeften de sapılmış oldu. ‘YOKYOK’ DİYE GELEN ZAM Geçen yıla doğalgaz krizi ile başlandı. Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği doğalgazı kesmesi, Ukrayna’yı transit hattı olarak kullanan Avrupalı alıcılarca iyiden iyiye hissediliyordu. Anlaşmazlık 4 Ocak’ta giderildi, ama etkileri devam etti. 21 Ocak’ta İran’dan gelen doğalgaz miktarının azalması üzerine kesintili tarifeden doğalgaz alan müşterilere verilen gaz kesildi. 25 Ocak’ta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Ukrayna’dan ve İran’dan gelen gazda bir miktar düşme olduğunu kabul etti, ancak gerekli önlemleri aldıklarını ve bunu halka yansıtmamaya çalıştıklarını söyledi. Yıl içinde özellikle petrol fiyatlarının devamlı yükselişi ve paralel olarak doğalgaz fiyatlarındaki tırmanış, Türkiye’de de sorunları büyüttü. 2 Temmuz’da Bursa doğalgaz çevrim santralındaki üretim yavaşlamasından dolayı, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesindeki 13 ilde yaklaşık 6 saat süren elektrik kesintisi yaşandı. 4 Temmuz’da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, olayla ilgili soruşturmanın selameti gerekçesiyle Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İlhami Özşahin’i açığa aldı. 18 Ekim’de Özelleştirme İdaresi, TETAŞ’ın TEDAŞ’a sattığı elektriğin fiyatına yaptığı yüzde 23.9’luk zammın ardından, TEDAŞ’ın maliyetlerinin yüzde 15 arttığını belirterek, bu maliyet artışının tüketiciye yansıtılması gerektiğini, aksi takdirde dağıtım özelleştirmelerinin zora gireceğini bildirdi. Ertesi gün Enerji Bakanı Güler, ÖİB’nin elektriğe zam talebiyle ilgili olarak, “Biz bu gibi kararları tek başımıza bakanlar olarak veremiyoruz. Özelleştirme İdaresi de tek başına veremez’’ dedi. 1 Kasım’da da BOTAŞ’ın, konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatlarına yüzde 5.8, sanayide kullanılan doğalgaza 5.4 oranındaki zammı geldi. 3 gün sonra Bakan Güler, yaptıkları hesaplara göre, şu anda elektriğe herhangi bir zam olmayacağını bildirdi. Ardından 18 Kasım’da Başbakan Erdoğan, elektriğe zam yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, “Yok böyle bir şey. Olursa zaten biz bunu açıklarız. Kimseden de çekinmeyiz. Şu anda böyle bir şey yok’’ dedi. Bu kez 15 Aralık’ta TETAŞ’ın dağıtım şirketlerine verdiği toptan elektriğin fiyatında 1 Ocak 2007’den geçerli yüzde 8’lik zammı geldi. ERKE’NİN ‘DÖNERGECİ’ VESTEL’İN PİLİ Erke şirketi, kendiliğinden elektrik enerjisi üreten “Erke Dönergeci” adını verdikleri bir makine keşfettiklerini açıkladı. “Erke, Bilimsel Düşüncenin Gücü” sloganıyla yola çıkan Erke benzin, yağ, güneş enerjisi, su vb. gibi girdi kullanmadan enerji üreten makine icat ettiğini bildirdi. Makine, Türk aklının büyük buluşu olarak sunuldu. Şirketin Yönetim Kurulu Danışmanı Emekli Tümgeneral A. Çetin Uğural’a göre, enerji makinesi, maddenin atalet özelliğinden faydalanarak istenilen güç ve süratı sağlayabiliyor. Yakıt gerektirmiyor, istenilen yerde istenilen miktarda elektrik üretebiliyor ve tüm hava, kara, deniz araçlarında kullanılabiliyordu. Açıklamaya “fizik yasalarını aykırılığı” gerek çesiyle yoğun eleştiri geldi. Ancak şirket sonradan yaptığı yazılı açıklamada, buluşun enerjinin sakınımı yasasına uygun olduğunu belirtti. Bora dayalı enerji yatırımlarına ağırlık veren Vestel de cep telefonu, dizüstü bilgisayar gibi taşınabilir elektronik cihazlarda kullanılabilecek yakıt pilini üretti. Marta kadar piyasaya sunulacak olan yakıt pilinin yanı sıra şirket, ‘dünya çapında ses getirecek bora dayalı projeler’ hazırladığını da açıkladı. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül’ün verdiği bilgiye göre, Vestel’in projesinde enerji kaynağı hidrojen, borla ayrıştırılarak elektrik enerjisi üretilecek. Aynı sistemle üretilecek pil, cihazlarda uzun ömürlü ve şarj edilebilir olarak kullanılacak. Bu sistemde evler de ısıtılabilecek. Banka ve şirketler yabancılaşıyor Ekonomide 2006, özellikle yabancı yatırımcının Türkiye’ye ilgisinin arttığı bir yıl oldu. Aralık başı itibarıyla Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye girişi, tarihi rekor kırarak 17.5 milyar doları buldu. Bu yıl piyasalar birçok şirket satın alma ve birleşme operasyonuna tanık oldu. İlk çeyrekte Gima’nın devir yoluyla CarrefourSA ile birleşmesine karar verildiği açıklanırken YKBKoçbank birleşmesi tamamlandı. Finansbank’ın yüzde 46’sı Yunan National Bank of Greece’e, Şekerbank’ın yüz de 34’ü Kazaklara, TMSF’nin elindeki Adabank da Kuveytlilere satıldı. Merrill Lynch Türkiye, Tat Yatırım Bankası’nı (Tatbank) satın aldı. Alternatifbank’a da Yunanlı ortak geldi. Anadolu Grubu, Yunanistan merkezli Alpha Bank ile her iki tarafın yüzde 50 pay sahibi olacağı ve yönetimde eşit şartlarla temsil edilecekleri bir finansal holding kurmak üzere hisse devir anlaşması imzaladı. Denizbank’ın yüzde 75’i resmen BelçikaFransız ortaklığı Dexia’nın oldu. Akbank’ın yüzde 20 hissesinin Citigroup’a satılmasına yönelik anlaşma imzalandı. POAŞ’ın yüzde 34’ü Avusturyalı OMV’ye satılırken Vodafone Telsim’i aldı, Atlas halının yüzde 50.1’i İsraillilere gitti. Murdoch’un sahibi ol duğu News Corporation, Ahmet Ertegün ile birlikte TGRT’yi satın almak üzere sözleşme imzaladı. Koç Grubu, İzocam’da sahibi olduğu yüzde 61.19’luk hissesini lisansını kullandığı Fransız Saint Gobain Isover ile Kuveytli Alamana’ya 171.3 milyon dolara sattı. Biletix de dünyanın en büyük bilet satış şirketlerinden Amerikalı Ticketmaster’a satıldı. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear