25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2006 PAZARTESİ 10 TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİ DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin ve savunma ekibi mahkeme salonunu terk etti Yakovu: Veto uygulayabiliriz Dış Haberler Servisi Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, hükümetin gerekli olması halinde Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sürecinde veto uygulayabileceğini söyledi. Yakovu, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’la görüşmesinde, Türkiye’nin müzakere sürecinde Güney Kıbrıs’ın sahip olduğu ‘‘silahın’’ (veto) varlığına değindiğini belirterek bu silahın varlığının ‘‘onları endişelendirmekte olduğunu’’ iddia etti. Bakan Yakovu, Straw’un KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı makamında ziyaret etme ısrarı ve Türkiye’nin önerileri karşısında, takınmış olduğu tavrın Güney Kıbrıs ile İngiltere arasında sorunlara yol açtığını kaydetti.Yakovu, ‘‘kendisinin en büyük korkularından birinin, Güney Kıbrıs’ın Türkiye’nin AB sürecini kontrol etme yönünde sahip olduğu bu güçten ötürü, ciddi olmayan bir müzakere sürecinin başlaması ve bunun sonucunda da Türklerin ‘Kıbrıs sorununu çözmek için çaba harcadığımız bir anda, şu başlık için veto mu uygulayacaksınız’ demeleri olduğunu’’ söyledi. Yakovu, Türkiye’nin AB sürecinin Güney Kıbrıs tarafından veto edilmesi konusunda ise şöyle konuştu: ‘‘Biz hiçbir zaman veto tehdidiyle başlamadık ve şu anda da bir tehditte bulunmuyoruz. Türkiye ile AB sürecinde açılacak olan 36 başlık bulunmaktadır ve her başlığın açılması ve kapanması için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin onayı gereklidir. Kıbrıs Cumhuriyeti diğer üyeler gibi müzakerelerin hızını, içeriğini ve gidişatını da kontrol edebilir. Belirli bir neden mevcutsa veto uygulanır. Örneğin, Türkiye uluslararası örgütlerde Kıbrıs’a veto uygulamama yükümlülüğünü üstlenmiştir, ancak 3 kez veto uygulamıştır. Müzakereler başladığı anda Türkiye’nin veto uygulaması durumunda, bir başlıkta bizim de veto uygulamamızı mantıksız olarak görecek biri var mıdır?’’ Davada kargaşa bitmiyor Dış Haberler Servisi Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in Bağdat’ta yargılandığı davanın dünkü duruşmasında da kargaşa yaşandı ve Hüseyin ile savunma ekibi salonu terk etti. Yeni yargıç Rauf Raşid Abdürrahman, davayı açarken savunma avukatlarına politik açıklamalar yaptırmayacağını, buna uymayan avukatların duruşmadan çıkarılacağını bildirdi. Abdürrahman’ın, yumuşak tutumu nedeniyle görevinden alınan selefiyle aynı kaderi paylaşmamak için özel bir çaba içinde olduğu gözlendi. Sanıklardan Barzan Tikriti, ayağa kalkarak konuşmak istemesi ve ‘‘Bu mahkeme bana göre gayri meşrudur, gayri meşru bir çocuktur’’ demesiyle yargıç, ‘‘Tek bir kelime daha edersen seni atarım’’ diye bağırdı. Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi Tikriti’nin oturmayı kabul etmemesi üzerine güvenlik görevlileri silah zoruy ? Saddam Hüseyin’in kardeşi Tikriti ile yeni yargıç arasında tartışma çıkınca, bütün sanıklar ve savunma ekibi salondan ayrıldı. Tikriti mahkemeyi tanımadığını söylerken Saddam, ‘‘Kahrolsun hainler’’ diye bağırdı. la kendisini salondan çıkardı. Bu esnada Saddam Hüseyin ayağa kalkarak ‘‘Kahrolsun hainler, kahrolsun Amerikalılar’’ diye slogan attı. Savunma avukatları da bağırmaya başlayınca Abdürrahman, ‘‘Bu bir sokak gösterisi mi, siz avukat mısınız? Burası politik konuşmaların yeri değil’’ dedi. Savunma avukatlarından Ürdünlü Salih El Armuti’ye dönerek ‘‘Kendi ülkende böyle bir şeyi yapabilir misin’’ diye soran yargıca, El Armuti, ‘‘Kendi ülkem bana haklarımı veriyor’’ yanıtını verdi. Yargıç, Armuti hakkında soruşturma başlatacağını söyleyerek onu salondan çıkartırken savunma ekibinin başkanı Halil el Duleymi, ‘‘Bu mahkeme adil değil’’ diyerek diğer avukatlarla birlikte salonu terk etti. Hâkimin yeni avukatlar atamak istemesi üzerine Saddam Hüseyin sertçe işaret parmağını sallayarak ‘‘Sizi reddediyorum’’ dedi ve salonu terk etti. ‘Sen bana nasıl emir verirsin...’ Görgü tanıkları, mahkeme başladıktan kısa süre sonra, salonda kargaşa yaşandığını, Abdürrahman’ın, mahkemede denetimi sağlamak için ‘‘sert çıkışlar’’ yaptığını aktardı. Tartışma kısa sürede büyüyünce, duruşma 15 dakika sonra kesildi. Saddam Hüseyin’in, salondan çıkmadan önce, gitmek istediğini hâkime söylediği, Abdürrahman’ın ‘‘Öyleyse git’’ cevabı üzerine, ‘‘Bu bir trajedi. Seni 35 yıl boyunca yönettim, bana nasıl mahkemeden çık diye emir verirsin’’ diye bağırdığı kaydedildi. Abdürrahman, bundan sonra 4 yeni avukat atadı ve tanıkların dinlenmesiyle mahkemeye devam etmeye çalıştı. Duruşma çarşamba gününe ertelendi. İlk yedi duruşmayı yöneten Rizgar Muhammed Emin’in yerine, yardımcısı Seyid El Hamaşi’nin adı gündeme gelmiş, ancak eski Baasçı olması nedeniyle yaşanan tartışmalar üzerine, Kürt üye Abdürrahman’ın mahkemeye başkanlık etmesinde karar kılınmıştı. Saddam Hüseyin ve 7 yardımcısı, 1982’de Duceyl’de çok sayıda Şii’yi öldürmekle suçlanıyor. Devlet Başkanlığı BİRLEŞMİŞ MİLLETLER AÇIKLADI: Finlandiya’da Halonen kazandı ? Finlandiya Devlet Başkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 51.8’ini alan Sosyal Demokrat Devlet Başkanı Tarja Halonen, 6 yıllık dönem için yeniden seçildi. Dış Haberler Servisi Finlandiya’da halk dün devlet başkanlığı seçiminin ikinci turu için sandık başına gitti. Seçimlerde yüzde 51.8 oranında oy alan Sosyal Demokrat Devlet Başkanı Tarja Halonen yeniden seçildi. Sağın adayı, eski Maliye Bakanı Sauli Niinistö ise yüzde 48 oranında oy aldı. İlk turda Halonen oyların yüzde 46.3’ünü, Niinistö ise yüzde 24.1’ini almıştı. Geçen cuma yapılan son kamuoyu yoklaması Halonen’in oyların yüzde 51’ini, rakibinin ise yüzde 49’unu alacağını gösteriyordu. Geçen haftaki anketlerse Halonen’in oyların yüzde 55’ini alıp tekrar devlet başkanı olacağını gösteriyordu. 4 milyon seçmenin bulunduğu ülkede özellikle kadınların büyük bölümü Halonen’e oy verdi. Halonen (62), 2000 yılında yapılan seçimi kazanarak Finlandiya’nın ilk kadın devlet başkanı olmuştu. Tarja Halonen, dışişleri bakanı olarak da görev yapmıştı. Halonen, seçim kampanyasında ağırlığı refah devletinin korunmasına vermişti. Siyasi istikrarıyla ünlü Finlandiya’da 1982’den bu yana başkanlık koltuğunda sosyal demokratlar oturuyor. Hacılar salkım saçak Bangladeş’in Turag Nehri kıyısındaki İçtima haccına katılmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlar, kendilerini başkent Dakka’ya götüren trenin üzerinde salkım saçak yolculuk yapıyor. Hacdan sonraki en büyük Müslüman buluşması İçtima’ya, yüz binerce Müslüman katılıyor. Ulaşım araçlarının sınırlılığı nedeniyle Bangladeş’te bu tip manzaralara sık rastlanırken çok sayıda kaza oluyor. (REUTERS) Genel Sekreter’in mektubu bilgi amaçlı Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM) sözcülerinden Brenden Varma, Rum yönetiminin, Genel Sekreter Kofi Annan’ın KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum lider Tasos Papadopulos’a gönderdiğini açıkladığı, Türk tarafının ise sadece bir bilgi notu olduğunu söylediği mektupla ilgili çelişkili haberlere açıklık getirdi. Varma, Annan’ın Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi Michael Moller’in ocakta Türk ve Rum liderlerine bir mektup sunduğunu, mektubun, görevine ilişkin bilgi verme amaçlı olduğunu söyledi. Varma, mektubun taraflara aralıkta verildiğinin doğru olmadığını, Moller’in 9 Ocak’ta Papadopulos’la, 18 Ocak’ta da Cumhurbaşkanı Talat’la görüştüğünü aktardı. Moller’ın, her iki lidere de, Annan’dan mektup verdiğini söyleyen Varma, bunun diplomasi gereği atılmış bir adım olduğunu belirtti. Varma, mektupta Annan’ın, Moller’i tanıttığını ve Moller’in BM’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi olduğunu bildirdiğini vurguladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Yunan Elefterotipiya gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs konusundaki yeni girişimin Ankara’nın Akdeniz bölgesindeki istikrar ve işbirliğini güçlendirmeyi hedeflediğinin göstergesi olduğunu söyledi. Gül, ‘‘Önerilerimizin Kıbrıs’ta kesin çözüme varılıncaya kadar geçici bir döneme girmemize yardımcı olacağına dair beklentilerimiz var’’ dedi. Polonya’da çatısı çöken sergi sarayındaki aramakurtarma çalışmaları sona erdirildi Straw: inceleyeceğiz İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, ‘‘Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili yeni eylem planının tartışmaya açık önerilerden oluştuğunu’’ söyledi. Straw, yeni girişimi, kendisinin de, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in de memnuniyetle karşıladığını, ancak önerilerin henüz kabul edilmediğini belirtti. Straw, ‘‘Türkiye önerilerin tartışmaya açık olduğunu biliyor. Bu inisiyatifin ruhunu memnunlukla karşılıyoruz ve önerileri dikkatle inceleyeceğiz’’ dedi. Enkazdan 66 ceset çıkarıldı Dış Haberler Servisi Polonya’nın güneyindeki Chorzow bölgesinde, önceki gece çatısı çöken sergi sarayında ölenlerin sayısı 66’ya yükseldi. Kriz yönetim merkezi, biriken karın ağırlığı nedeniyle çatısı çöken sergi sarayından 66 kişinin cesedinin çıkarıldığını söyledi. Kazada 141 kişi yaralandı. Sergi sarayının enkazından sadece güvercinler kurtarılabildi. Katoviçe bölgesindeki sergi sarayı, Polonya’nın yanı sıra diğer ülkelerden gelen güvercinseverlerin toplantısına ev sahipliği yapıyordu. Kurtarma çalışmaları, eksi 15 derece soğukta gece boyunca sürdü. Kurtarma ekipleri, gecenin ilk saatlerinde enkaz altından gelen inleme seslerinin kesildiğini söyledi. Kurtarma ekibindeki doktorlardan Marek Brodzki, ‘‘Bu saatten sonra canlı birini bulmak mümkün gözükmüyor. Kar altındaki çelik ve beton yığını derin dondurucu gibi çalışıyor. Ekipler enkazda delikler açıyor ama enkazın altı daha da soğuk’’ dedi. Gece boyunca süren çalışmalarda enkaz altından sadece bazı kuşlar kurtarılabildi. Özgürlüklerine gem vuran demir kafesleri, kuşların hayatını kurtarmıştı. Kazanın ardından İçişleri Bakanı Ludwik Dorn, kamuya açık bütün binaların çatılarının temizlenmesi için talimat verdi. Varşova’da basın toplantısı yapan bakan, ‘‘Valiliklerden, bütün binaların sahiplerini veya işleticilerini çatıları küremeye zorlamasını istedim’’ dedi. Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946’da kuruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel taşlarını bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnız CHP’nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçları Türkiye’de de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, altmış yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanı’yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarışma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye’de de yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğaldı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncaları gündeme getirilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat konularında yapılan yatırımların çok yararlı olduğu rahatlıkla söylenebilir. 60. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2006 Zamanla ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaştıkça, amacı, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu arada kimi holdinglerin kendi amaçlarına yönelik yarışmalar düzenlemeleri ve ödüller dağıt maları da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu yansıtıyor. Kimi bankaların, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacıyla düzenledikleri yarışmaların ödülleri, parasal açıdan ne kadar büyük olursa olsun; özü, maddi çerçevenin dışındaki anlamda odaklaşıyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarışması adıyla aralıksız olarak kırk yılı aşkın bir sürede düzenli olarak gerçekleştirildi, kültür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bütün baltalanmalara ve olumsuz yatırımlara karşın sürekli gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam değil; siyasal iktidarların baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik ortamdan henüz yoksun sayılıyoruz. Buna karşın fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydınlanma’nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 1999 yılında başlanılan iki ana başlık altında dört ödül verilmesi yöntemi geçen yıl değiştirildi. 2006 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Ana Dalı’nda karikatür; Bilimsel Araştırma Ana Dalı’nda Sosyal Bilimler Araştırması olarak belirlendi. Adaylara başarılar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 2005 ile 1 Şubat 2006 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir ‘kitap dosyası’yla aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Mehmet Başaran, Selim İleri, Tarık Dursun K., Sami Karaören, Emin Özdemir. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 2005 ile 1 Şubat 2006 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir ‘kitap dosyası’ ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hızlan, Kemal Özer. Emre Kongar, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Prof. Dr. Ahmet Mumcu. K A R İ K A T Ü R Karikatürlerin boyutu 30x40 cm.’yi geçmemelidir. Her türlü teknik serbesttir. Yarışmaya en fazla 5 karikatürle katılabilinir. Seçici Kurul: Semih Balcıoğlu, Kâmil Masaracı, Tan Oral, Ferit Öngören, Turhan Selçuk. HER DAL İÇİN GEÇERLİ Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yayımlanmış yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması şartı geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödül sonuçları 28 Haziran 2006 Çarşamba günü açıklanacaktır. R O M A N Ödüle 1 Nisan 2005 ile 1 Şubat 2006 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir ‘kitap dosyası’yla aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ahmet Cemal, Konur Ertop, Tahsin Yücel, Prof. Dr. Jale Parla, Adnan Binyazar. S O S Y A L B İ L İ M L E R A R A Ş T I R M A S I Ödüle 1 Nisan 2005 ile 1 Şubat 2006 tarihleri arasında yayımlanmış bilimsel araştırmalarla, yayıma hazırlanmış en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Adaylar yapıtlarını sekiz adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul ödülü kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun, Prof. Dr. GENEL KOŞULLAR Ödüller, her dalda amatörprofesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad ve adreslerini ve telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtları yarışma dışında tutmak zorundayız. Adayların yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki fotoğraflarını, açık adreslerinin de yer aldığı katılma belgesini ve yaşamöykülerini 15 Şubat 2006 Çarşamba günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Ö D Ü L Her dal için: 2.000 YTL. KATILMA BELGESİ ADIM, SOYADIM: ADRESİM: TELEFONUM: KATILDIĞIM DAL: CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear