Catalog

SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K PB K PB PB K PB K K 2 2 3 2 6 5 6 3 0 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K K Y Y K K K K Y 0 3 5 5 2 1 5 0 7 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K Y Y K K K K 13 13 3 6 6 3 0 5 5 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Marmara’nın batısı ile Ege kıyıları dışında bütün bölgelerimiz yağışlı geçecek. Yağışlar, Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde etkili ve sürekli olmak üzere, Akdeniz kıyılarında yağmur ve karla karışık yağmur, diğer yerler kar şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 4 PB 2 PB 1 Y 6 PB 2 PB 2 K 2 K 0 K 0 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B PB B B B Y PB K 5 2 9 4 4 6 9 6 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 8 K 5 B 28 K 1 K 2 K 2 K 0 PB 16 Y 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lıcı, kapsamlı çözüm politikalarını kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini’’ söylüyorlar; lâkin bu politikayla hangi başarıya imza attıklarını kendilerinden başka bilen yok! Hükümetin 23 Nisan halkoyunda Kıbrıslı Türkleri Evet’e zorlaması bir başarı ise bu başarının olumlu sonuçları nerede? Rumların Annan Planı’nı reddetmesinden sonraki ilk günlerde Papadopulos’un başı ağrıdı ama şimdi... Rumların AB ve ABD politikasına aykırı düşen davranışlarından söz edene, Papadopulos’u eleştirene rastlanmıyor. ??? Dışişleri Bakanı Gül, hükümetin ‘‘bir adım önde politikası’’nın son ürünü ‘‘Kıbrıs’ta kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik eylem planı’’nı açıkladı. Hükümetin dış politikasını öven ve savunanlar bile hükümeti desteklemedi. Örneğin eski Dışişleri Bakanlarından İlter Türkmen, ‘‘Böyle planların başarı kazanması için önce altyapısı hazırlanmalı’’ diyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de aynı kanıda. Papadopulos’la Dışişleri Bakanı Yakovu da ‘‘daha önce Türkiye’nin açıkladığı koşulları içerdiğini’’ söyleyerek eylem planına karşı çıktılar. Hükümet eylem planının 7. maddesinde ‘‘üzerinde mutabık kalınacak bir takvim çerçevesinde bir bütün olarak uygulanacak eylem planına nihai şeklini vermek amacıyla, BM Genel Sekreteri’nin himayesinde ve Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs Türk tarafı ve Kıbrıs Rum tarafının katılımıyla en geç Mayıs/Haziran 2006’ya kadar bir üst düzey toplantı gerçekleştirilmesini’’ istiyor. Bu öneriye RTE bugünlerde Davos’ta buluşacağı Kofi Annan’dan nasıl bir yanıt alabilir? Daha önceleri Annan Planı’nı canlandıracak taraflar arasında müzakereleri yeniden başlatması istemlerine BM Genel Sekreteri’nin verdiği yanıt unutuldu galiba. Kofi Annan, tarafların olumlu işaret vermedikleri sürece toplantılara yeniden başlamanın yararlı olmayacağına inanıyor. Eylem planını aynı bakış açısıyla değerlendirmesi, plana nihai şeklini verecek dörtlü bir toplantı için tarafların önce gündeme olumlu bakmalarındaki zorunluğu anımsatması olası değil mi? ??? Hükümet, bu hamleyle Kıbrıs konusunu AB’den çekip almayı düşünüyor, planlıyor olabilir ama; AB Komisyonu bu havada değil. Olli Rehn, planı komisyonda müzakere etmeye hazır olduklarını söylüyor. Eylem planı malumun ilanı. Hükümet aylardır aynı davulu çalıyor. Eylem planını, hava ve deniz limanlarını Güney Kıbrıs’a açmayı gerçekleştirmeye çalışan baskıları karşılamak, daha gerçekçi görüşe göre AKP grubundaki karşı hareketlerden çekindiği için protokolün TBMM’de onayını geciktirmek için kullanıyor. Hükümetin Kıbrıs konusundaki çıkışları, kimi yanıltma çabalarını da beraberinde getiriyor. Örneğin RTE, AKP grubunda Annan’ın hazırladığı raporun BM Güvenlik Konseyi’nden çıkmamasını eleştirdi, ‘‘düşündürücü’’ diye niteledi. Oysa BM Güvenlik Konseyi’nin sumenaltında tuttuğu raporda, Güney Kıbrıs Rumlarına Annan Planı’nda ne gibi değişiklikler istediklerini bildirmeleri çağrısı da yer alıyor. Bu çağrı, Rumlara, KKTC’nin ödünler verebileceği anlamına geliyor. Bu hükümet ile, ne olursa olsun Rumlarla birleşmekten başka bir amacı olmayan MA Talat aynı kulvarda koşuyor. Birisi (RTE) Kıbrıs davasını başından defetmeyi, bu hükümetin Kıbrıs’taki koşutu (MA Talat) ise bir an önce Rumlarla birleşmeyi istiyor. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş oluyor. Haritacıya kuş gribi görevi Altındağ Belediyesi, peyzaj mimarı, harita teknikeri ve hesap işleri kontrolörünü ‘kuş gribi hakkında tecrübe kazanmaları için’ 10 gün için Kars,Van ve Siirt’te gönderdi FIRAT KOZOK GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Bir süre önce hazırladığı ‘‘evlilik rehberi’’ ile kamuoyunun tepkisini çeken Altındağ Belediyesi, peyzaj mimarı, harita teknikeri ve hesap işleri kontrolörünü ‘‘Kuş gribi hakkında tecrübe kazanmaları için’’ 10 günlüğüne Kars, Van ve Siirt’te görevlendirdi. Belediye Başkan Yardımcısı Balamir Gündoğdu, ‘‘Bir tane veterinerimiz var, o da veteriner müdürü. O yüzden bu arkadaşlar görevlendirildi’’ dedi. Altındağ Belediye Encümeni, ilginç bir görevlendirme kararına imza attı. Edinilen bilgilere göre Ankara Sağlık İl Müdürlüğü, di ğer belediyelerle birlikte Altındağ Belediyesi’ne kuş gribiyle ilgili bir yazı gönderdi. Ankara’nın kuş gribi virüsü bulunan ve tehdit altında olan iller arasında yer aldığı belirtilen yazıda, ‘‘Uzmanlarca alınan önlemlere ek olarak yurdumuzun kuş gribi vakası görülen bölgelerinde konu ile ilgili çalışmalar, alınan önlemlerin bölgemiz ve belediyemizce bilinmesine ihtiyaç duyulmaktadır’’ denildi. Yazı üzerine harekete geçen Altındağ Belediyesi Encümeni, 18 Ocak günü toplandı. Encümen kararıyla belediye fen işleri müdürlüğünde görevli peyzaj mimarı Ekrem Kızılırmak ve harita teknikeri Hüseyin Yurtal ile ma li hizmetler müdürlüğünde görevli kontrolör Alişan Fırat, sırasıyla Kars, Van ve Siirt belediyelerinde görevlendirildi. Encümen, görev yerleri belirtilen personelin, kararın kendilerine tebliğinden itibaren 10 gün süreyle görevlendirilmelerine, görev bitiminden itibaren söz konusu bilgileri içeren raporlarını 5 gün içerisinde Sağlık Müdürlüğü’ne iletmelerine karar verdi. Encümen ayrıca görevlendirme nedeniyle her personele 300 YTL avans verilmesini kararlaştırdı. Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP’li Berhan Şimşek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, görevlen DİSK, ‘Solda yenilenme, bütünleşme ve kitleselleşme’ konusunu Eskişehir’de tartışacak. DİSK solu tartışacak İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ‘‘Solda yenilenme, bütünleşme ve kitleselleşme’’ adını verdiği toplantıları Anadolu’ya taşıyor. DİSK’in 28 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştireceği Eskişehir Bölge Toplantısı’na siyasetçiler, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra farklı kesimlerden bini aşkın kişinin katılması bekleniyor. DİSK, Bolu ve İstanbul’dan sonra ‘‘Solda yenilenme, bütünleşme ve kitleselleşmeyi’’ Anadolu’da tartışacak. DİSK, bu kapsamda ilk buluşmayı 28 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştirecek. DİSK’in Eskişehir bölge toplantısı Anemon Otel’de saat 13.00’te başlayacak. Siyasetçiler, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişinin katılacağı toplantı, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin konuşmasıyla başlayacak. Daha sonra sırasıyla Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar, DİSK Genel Başkan Danışmanı Tonguç Çoban, Ersin Salman, İpek İlkkaracan, Mehtap Aydın ve Yaşar Seyman birer bildiri sunacaklar. dirmelerin doğru olup olmadığını sordu. Şimşek, ‘‘Ankara’nın başka hangi ilçe belediyeleri tarafından bu yönde görevlendirmeler yapılmıştır? Başka belediyeler tarafından bu yönde görevlendirmeler yapılmamışsa, bu durum o belediyelerin kuş gribi vakalarını ciddiye almadıklarından mı, yoksa Altındağ Belediyesi’nin çalışanları üzerinde kurmaya çalıştığı baskı, tehdit ve sindirme politikasından mı kaynaklanmaktadır? Kuş gribi gibi ciddi bir sağlık sorunuyla ilgili olarak peyzaj mimarı, harita teknikeri ve hesap işleri kontrolörünü görevlendiren belediyenin bünyesinde çalışan veteriner hekim, doktor gibi kuş gribi sorunuyla direkt ilgili personel yok mudur? Varsa bu personelin görevlendirilmemesinin gerekçesi nedir’’ sorularını yöneltti. Belediye Başkan Yardımcısı Balamir Gündoğdu, ‘‘Kuş gribi ile ilgili Sağlık İl Müdürlüğü ve Ankara Valiliği bizi bir toplantıya çağırdı. Bütün belediyelerden temsilciler gitti. Biz de temsilci gönderdik. O toplantıda bazı kararlar alındı. Orada dendi ki, kuş gribi olan illerdeki uygulamaların tespiti ve buraya taşınması diye. O karar gereği bizden üç tane arkadaşımız geçici olarak oraya görevlendirilmiş’’ dedi. Balamir, ‘‘Neden konuyla ilgili veteriner yerine, peyzaj mimarı ve harita teknikeri görevlendirildi’’ sorusuna da ‘‘Belediyemizde bir tane veteriner var, o da veteriner müdürü. Üniversite mezunu olma koşulu aranıyordu, o nedenle bu arkadaşlar görevlendirildi’’ yanıtını verdi. Gündoğdu şöyle konuştu: ‘‘Zaten yollar kapalı olduğundan arkadaşları çağırdık, erteleyelim dedik ve göndermedik. Ufak bir rapor yazıp getirecekler. Bunu siyasete çekmişler, öyle bir şeyin aslı yok. Biz bilmiyoruz ki, hayvanlar nasıl itlaf edilir, nasıl giyinilir, yüksek ihtisas gerektiren bir konu değil, belediye nasıl vaziyet almış onu inceleyin dedik. Hastalığın ilmi yönünü biz bilmiyoruz.’’ Önce süreci özetleyelim: Rahmetli Refah Partisi’nin kapatılmasının ardından Erbakan ve arkadaşları, Hazine yardımı olan 1 trilyon lirayı devlete vermeyip harcanmış gösterdikleri gerekçesiyle yargılandı. Parti kayıtlarında, 1 trilyon lira ile sucuk, peynir başta olmak üzere pek çok gıda maddesi alındığına ilişkin fatura var. 1997 yılında böyle bir alım yapmak için sucuğun İngiliz koşu atından, peynirin de aslan sütünden yapılmış olması gerekiyordu. Her neyse... Dava 6 Mart 2002’de sonuçlandı. Erbakan evrakta sahtekârlık suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum oldu. İnfaz süreci 23 Aralık 2003’te başladı. Yani AKP iktidarının birinci ayı dolduktan sonra! O günden bu yana Erbakan’ın infazı 4 kez ertelendi. Bayram haftasında süre dolunca Hoca, yeni ikametgâhının Edremit olduğunu bildirdi. Edremit Savcılığı’na da Numune Hastanesi’nden aldığı sağlık raporlarından bir numune gönderdi. Erbakan sürekli hastaydı, her gün hemşire kontrolünde bulunması gerekiyordu. ??? Erbakan’ın yargı ve infaz sürecinin özeti böyle. Edremit Savcılığı erteleme istemini reddederse hocaya cezaevi yolu görünüyor. O gün artık o ünlü türkünün sözleri ve yeri değişecek: Edremit dama bakar İçinde Hoca yatar! Gerek Erbakan’ın etrafındaki Milli Görüş lobisi gerekse AKP içindeki doğal uzantıları günlerdir parti yönetiminden bir adım bekliyorlar. Ne yapılsın edilsin, Erbakan affedilsin, diyorlar. Görünen o ki, Erdoğan ve arkadaşları da şu mesajı veriyor: Hocam, siyasete elini kolunu sokup bizi rahatsız ettiğin sürece senin için kılımızı kıpırdatmayız. Her an cezaevine girebilirsin. Bir yasa hazırlıyoruz, cezanı evinde çekebileceksin. Tabii bu durumda siyaset yapamayacaksın! Erbakan böyle bir şey istemiyor. ‘‘Olacaksa, af olsun. Zaten ben suç işlemedim’’ diyor, ardından da kendisine yapılan Çin işkencesine küçük bir karşılık veriyor: ‘‘Eğer, paraların ödenmesi şartsa, ben 65’te 1’ini öderim. Bu işi 1997’de 65 kişi yaptık!’’ O 65 kişi arasında Abdullah Gül’den Abdülkadir Aksu’ya kadar halen hükümette görev yapan pek çok eski RP’li var. Erbakan gönderdiği bu haberle, ‘‘Beni fazla üzmeyin, sizi de yakarım’’ diyor! AKP’nin dün Meclis Başkanlığı’na verdiği yasa önerisine göre, Erbakan yaş haddinden cezaevine girmiyor, ev hapsine giriyor. Hocanın verdiği mesaj yerine ulaşmış ki, hapisten kurtulurken Hazine’ye ödemesi gereken parayı da vermiyor. 1 trilyon, aradan geçen zamanda faiziyle 11 trilyon olmuştu. ??? Konuya esastan bakarsak... AKP bu yasa önerisiyle Erbakan’ı cezaevinden çıkarmış olmuyor, siyasetten çıkarmış oluyor. Ev hapsi öyle bir uygulama ki, hoca cumaya giderken bile savcılıktan izin almak zorunda. Cuma iznini alıp oradan mitinge giderse amacı aştığı için o da ayrıca suç! Bu yasa çıkarsa, yaşı 65’in üstünde olan kişiler kademeli olarak affedilecek. Yaşı örneğin 64 olanlar ya mahkemeye gidip yaşını büyütecek ya da dava açıp eşitlik ilkesine göre affın kapsamının genişletilmesini isteyecek. Buyrun size yeni bir karmaşa... Özal affı, Rahşan affı derkeeen... Şimdi de Erbakan affı... Ne güzel olur... Altı kızarmış telkadayıfı gibi... Kaymaklısından! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kültür Bakanlığı, ilköğretim çağındaki çocuklara dini içerikli bilmeceler yöneltiyor Bakanlıktan ahretlik bilmeceler AYKUT KÜÇÜKKAYA Sonunda Latin Amerika ? Baştarafı 1. Sayfada Kültür Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan çocuklara yönelik bilmeceler ‘‘değişmeyen zihniyeti’’ ortaya koyuyor. İlköğretim çağındaki çocuklara, yanıtı ‘‘ölü, otuz iki farz, beş vakit namaz, ramazan, mezar, tabut’’ olan dini içerikli bilmeceler yöneltiliyor. Bakanlığın ‘‘www.kultur.gov.tr’’ internet sitesindeki web sitelerimiz bölümünde ‘‘kulturcocuk/index.html’’ linkinde yer alan bilmeceler, ifadelerinin bozukluğu ve dini içerikleriyle dikkat çekiyor. Anlamsız cümleler le oluşturulan ve dine yönlendirmeyi hedef aldığı belli olan 35 bilmeceden bazıları şöyle: Benim bir bağım var, senede gelir otuz salkım üzümü, ağını yersen haramdır, karasını yersen helaldir. (Yanıt: RAMAZAN) Bin binayı mül(k) edersen onikidir kapısı, beşi usta, altı şegirt odur onun tapusu, üçünen olur, dördü beş olmaz, ikinen olur hepsinin işi. (Yanıt: OTUZİKİ FARZ) Hak Teala hoş yaratmış beş yemiş, beşi dahi birbirini görmemiş, ikisine gün dokunur yaz ve kış, üçü daha güneş yüzü görmemiş. (Yanıt: BEŞVAKİT NAMAZ) Abdest alır namaz kılmaz, cenazeden ge ri kalmaz. (Yanıt: ÖLÜ) Yapan satar, satan kullanmaz, kullanan da görmez. (Yanıt: TABUT) Hacılar hacca gider, bilmemem nece gider, bir yumurtanın içinde, yüz bin iki cüce gider. (Yanıt: NAR) Minare dibi kare, bin bir çiçek, bir lale. (Yanıt: Minare: GÖKYÜZÜ, dibi kare: GÖKYÜZÜ, bin bir çiçek: YILDIZLAR, bir lale: AY) Yol üstünde bağlı sandık. (Yanıt: MEZAR) Küçük mezar dünyayı gezer. (Yanıt: AYAKKABI) AKP’de ‘karma namaz’ sıkıntısı ? Baştarafı 1. Sayfada bırakabileceğine dikkat çekildi. ‘‘Karma namaza’’ ilişkin medyaya yansıyan değerlendirmeler özetle şöyle: İlahiyatçıyazar, eski Üsküdar Müftüsü İhsan Özkes: Dinimizde böyle bir uygulama şu ana kadar görülmemiştir. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz: Kadın ile erkeğin aynı safta namaz kılması dinen uygun değildir. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi ise haberi ‘‘Amerikancı Fitne Türkiye’de’’ başlığıyla duyurarak başörtüsüz olarak erkeklerle birlikte namaz kılmayı ‘‘İslamı yozlaştırma operasyonu’’ olarak nitelendirdi. Gazete, karma namazın, 18 Mart 2005’te Manhattan’daki St. John Katedrali’nde Virginia Üniversitesi profesörlerinden Amina Vedud ve 25 Mart 2005’te de ‘‘Amerikan İslamının, geleneksel anlayışına karşı en iyi alternatif olduğunu’’ savunan Esra Q. Numani’nin görüşlerini yaygınlaştırma çabaları olduğunu iddia etti. Gazete, karma namaz kılan grubun da, ‘‘ABD’li reformistlerin Türkiye uzantıları’’ olduğunu öne sürdü. Gazete Beyza Zapsu’ya yönelik sert ifadeler kullandı. Milli Gazete ise haberinde, ‘‘Beyza Zapsu’nun başı açık biçimde erkeklerle aynı safta namaz kılmasının infiale neden olduğunu’’ ileri sürdü. Gazete, ilahiyatçıların görüşlerine yer vererek, kadınlı erkekli namazı, ‘‘fitne çıkarma girişimleri’’ olarak niteledi. Namaz kılan grubun üyelerinden Ahmet Küre, herhangi bir tarikat üyesi olmadıklarını, ka dınların başörtüsüz olarak erkeklerle birlikte camide namaz kılmalarının Atatürk devrimlerinin sonucu olduğunu vurgulayarak şöyle demişti: ‘‘Herhangi bir akımın, tarikatın takipçisi değiliz. Atatürkçü bir topluluğuz. Atatürk’ün genel prensiplerini benimsiyoruz.Atatürk, başı kapalılığı kaldırdığı için kadınlar başı açık olarak namaz kılıyor.’’ Konunun uzmanlarının konuya ilişkin görüşleri ise şöyle: İlk kadın vaiz Prof. Dr. Beyza Bilgin: Başörtüsü namazın şartlarından biri değildir. Kendileri, başı açık namaz kılmayı makul görüyorsa kimse bunu bozmaya yeltenmemeli. Prof. Dr. Zekeriya Beyaz: Kuran’da kadın ve erkeklerin aynı safta mı, ayrı saflarda mı namaz kılacaklarına, kadınların başının açık mı kapalı mı olacağına dair beyan, yasaklama mevcut değil. için çok şanslıyız, saatlerce bekleyip olamayanlar var. Sosyal forum yetkililerine göre şimdiye kadar 100 bin kişi kayıt yaptırmış. Sosyal foruma ayrılmış büyük caddenin üzerinde kurulu standların çoğu devlet hizmetlerini tanıtmaya yönelik. İşin ilginci, insanlar buralardan broşür almak için sıraya girip kuyruklarda bekliyorlar. Yollarda üstlerinde ‘‘Chavez için 10 milyon oy’’ yazılı tişortlerle binlerce insan dolaşıyor. Her yerde Chavez... Posteri, resimleri, rozeti, hatta oyuncak bebeği bile satılıyor, yakalara Chavez resmi iğneleniyor. İki günlük müze ve anıt gezimizde de en göze çarpan kişilik, Venezüella ve diğer Latin Amerika ülkelerinin kurtarıcısı kabul edilen Simon Bolivar. Doğduğu evden, naaşının konuldugu yere kadar her yer müzeye dönüştürülmüş. Avrupa sosyal forumuna göre konular oldukça farklı. Savaş konusunda 510 tane seminer ancak var. Çoğunlukla yerel yönetim, ülke deneyimleri, özelleştirme karşıtı mücadele üzerine. Büyük toplantılar yok, sadece savaş karşıtı ve sosyal hareketler buluşması var. Forum için 127 sayfalık bir program hazırlanmış. İçinde yaklaşık 1000 seminer ve atölye çalışması var. Ve tabii ki yürüyüşler ve eylemler... 1 günde 4 intihar ? Baştarafı 1. Sayfada ra tüm yaşam fonksiyonları durdu. Batman’daki hastane kaynakları, olayın intihar olduğunu savunurken, jandarma olay yerinde kurusıkıdan dönüştürülmüş silah buldu. Beşiri ilçesinde de 18 yaşındaki bir genç kızın ateşli silahla yaşamına son verdiği belirtildi. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde de 16 yaşındaki M. Söylemez, kafasına sıktığı silahla canına kıydı. Bir diğer intihar vakası da Muş’un Varto ilçesine bağlı Dönertaş köyünde meydana geldi. 19 yaşındaki Servet Aslan, iki gün önce İstanbul’daki ailesinin yanından ayrılarak köyde bulunan babaannesinin yanına geldi. Aslan, bilinmeyen bir nedenle ahırda tavana bağladığı iple intihar etti. CUMHURİYET 08 K