24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2006 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Akbank Oda Orkestrası’nın bu akşamki konserinin solisti Japon keman sanatçısı Mayumi Fujikawa GALA 28 OCAK’TA YAPILACAK Mozart’ın Doğu’ya bakışı AYÇA TEZER Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası’nın bu ayki konserinin solisti, Japon keman sanatçısı Mayumi Fujikawa. ‘Salzburg’dan Doğu’ya Doğru’ başlıklı konser, bu akşam saat 19.30’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yineleniyor. Dün akşam Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde verilen konserin programında Mozart’ın 5. Keman Konçertosu (Türk Konçertosu) ve 29. Senfonisi ile T. Takemitsu’nun ‘Nostalgia’sı ve üç film müziği var. Konser öncesinde her zamanki gibi konserin içeriğiyle ilgili bilgiler verecek olan Akbank Oda Orkestrası’nın sürekli şefi Cem Mansur, Mozart’ın 250. doğum yılı dolayısıyla bestecinin sevilen yapıtlarını seslendirmek yerine, onun Doğu’ya bakışı ile bir Japon bestecinin Batı’ya bakışını yansıtan bir program yapmayı daha uygun bulduğunu söylüyor. 2006 yılının hemen hemen bütün konserlerinde programlarıyla bağlantılı olarak Mozart’ın yapıtlarını seslendireceklerinin altını çizen Mansur, konserle ilgili olarak şöyle konuşuyor: ‘‘Osmanlı tehlikesinin Viyana kapılarından uzaklaşmasından bir yüzyıl sonra Viyana’da ‘Yeniçeri müziği’ korku öğesi olmaktan çıkıp bir moda haline geliyor. Mozart’ın ‘Türk Konçertosu’ mehter müziğinin etkilerini çok açık gösteren yapıtlardan biri. Bu konçertonun ardından solistimiz Mayumi Fujikawa, ünlü Japon besteci Takemitsu’nun büyük Rus yönetmen Andrey Tarkovski’nin anısına bestelediği ve Tarkovski’nin bir filminin adını taşıyan Nostalgia (Özlem) adlı yapıtını da seslendirecek. Doğulu bir bestecinin Batı’ya bakışını göstermek adına Takemitsu’nun üç de film müziğini çalacağız. Bunların içinde vals, caz, blues var. Bu yapıtlar bestecinin film dünyasına ve Batı’ya bakışını çok iyi yansıtan yapıtlar. Takemitsu 93 film müziği yazmış. Bu konserin, özellikle Nostalgia’nın TakemitSanatçı bugün Adana’da defnedilecek Japon keman sanatçısı Mayumi Fujikawa. tümünü Oxford’da 4 dinletide seslendireceğinin altını çizen Fujikawa, bu yılın aynı zamanda ‘Schumann yılı’ olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürüyor: ‘‘Belki de bu, Schumann’ın keman konçertosunu çalmak için bir fırsat olabilir. Daha önce hiç çalmadım.’’ Keman çalmaya üç yaşında başlamış ‘S alzburg’dan Doğu’ya Doğru’ başlıklı konser, bu akşam saat 19.30’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yineleniyor. Cem Mansur, Mozart’ın 250. doğum yılı dolayısıyla bestecinin sevilen yapıtlarını seslendirmek yerine, onun Doğu’ya bakışı ile bir Japon bestecinin Batı’ya bakışını yansıtan bir program hazırladı. su’yu çaldığını öğrendiğinde ise onu konser için davet etmenin şart olduğunu dile getiriyor. 20 yıl kadar önce de İstanbul Müzik Festivali’nde bir resital vermek üzere İstanbul’a geldiğini söyleyen Mayumi Fujikawa, ‘‘Takemitsu’nun yapıtını birkaç ay önce bir kez çalmıştım ve yeniden çalabilmek için fırsat arıyordum. Mozart ve Takemitsu’yu bir araya getiren bir konser vermek daha önce benim aklıma gelmemişti. O bakımdan çok iyi oldu’’ diyor. Mozart’ın 19 sonatının su’nun minimalist, mistik, ağırbaşlı fakat ağır olmayan müziğini tanımak açısından büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum.’’ ‘Yeniden çalmak için fırsat arıyordum’ Mayumi Fujikawa’nın neredeyse 30 yıldır Mozart konçertoları konusunda çok aranan solistlerden biri olduğunu vurgulayan Mansur, bu konseri planlarken solist olarak aklına ilk gelenlerden biri olduğunu ve Takemit Kemana 3 yaşında başlayan Fujikawa, 16 yaşında Tokyo’daki Toho Konservatuvarı’nı bitirdi. Aldığı bursla Belçika’daki Flemish National Music Institute’da, Ysaye’nin yetiştirdiği Franz Wigy’nin öğrencisi oldu. Vieuxtemps Yarışması’nda kazandığı büyük ödülden kısa bir süre önce ünlü kemancı Leonid Kogan’la çalıştı. Sanat yaşamının dönüm noktası 1970 Çaykovski Yarışması’nda gösterdiği çarpıcı başarı oldu. Tüm zamanların en önemli kemancılarından David Oistrakh onu ‘‘Yarışmanın en büyük keşfi’’ olarak niteledi. ABD’de ilk konserini, Eugene Ormandy yönetimindeki Philadelphia Orkestrası ile Lincoln Center’da verdi. Daniel Barenboim, Charles Dutoit, Zubin Mehta, Seiji Ozawa, Andre Previn, Wolfgang Sawallich, Sir Simon Rattle gibi önemli şeflerle çalıştı. Avrupa’da Edinburgh, London Proms, Amerika’da Saragoza, Tanglewood gibi önemli festivallere davet edilen sanatçı, Philips için Rotterdam Filarmoni eşliğinde Çaykovski ve Bruch’un keman konçertolarını, ASV için Prokofiev ve Faure’nin tüm sonatlarını, Decca için Mozart’ın tüm keman konçertolarını kaydetti. Özellikle Mozart konçertoları büyük övgü aldı ve BBC için hazırlanan ‘‘Mayumi Mozart Çalıyor’’ programları İngiltere, ABD ve Kanada televizyonlarında da yayımlandı. Uzun süredir Londra’da yaşayan ve Andre Previn, Nabuko İmai gibi sanatçılarla oda müziği çalışmaları yapan Fujikawa, bu yıl içinde Michel Roll ile birlikte Mozart’ın tüm keman sonatlarını kaydetmeyi tasarlıyor. Kazım Koyuncu belgeseli yenilendi Kültür Servisi BEKSAV Sinema Atölyesi’nce hazırlanan, yönetmenliğini Serap Kervancı’nın yaptığı ‘Dina K’ak’i’ izleyenlerin eleştirileri göz önüne alınarak yeniden kurgulandı. Buna en büyük neden de, İstanbul ve Diyarbakır’daki gösterimlerde izleyenlerin yaptığı değerlendirmelerin aynı noktalarda yoğunlaşması olarak açıklandı. Belgeselin ilk hali 2005 Ekimi’nde tamamlanarak galası 6 Kasım’da yapılmıştı. Yeniden kurgulanan belgeselin gala gösteriminin ise 28 Ocak’ta saat 19.00’da İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılacağı açıklandı. BEKSAV tarafından düzenlenen gösterimin geliri, ‘Çernobil, Karadeniz ve Kanser’ başlıklı bilimsel bir sempozyumun yapılmasında kullanılacak. Yapımcılığını Kolektif Yapım Yayın Org. Ltd. Şti’nin üstlendiği filmin yardımcı yönetmenliğini Aynur Özbakır yaptı. Genç yaşta kansere yenik düşen müzisyen Kazım Koyuncu’nun yaşamı ve sanatını konu alan belgeselin süresi yeni kurgusunda 15 dakika azaltıldı, bunun yanında belgesele Kazım Koyuncu’nun ailesiyle yapılan söyleşilerden bölümler eklendi. Sanatçının, belgeselin ilk halinin tamamlanmasından sonra ulaşılan görüntü ve ses kayıtlarına da bu yeni kurgusunda yer verildi. Yönetmen Kervancı, ‘‘bu haliyle Dina K’ak’i’nin Kazım Koyuncu dinleyicilerinin de katıldığı kolektif bir üretim anlamına geldiğini’’ söyledi. Film, Koyuncu’nun müzik yaşamını, Laz müziği üzerindeki etkilerini, geniş dinleyici topluluklarıyla kurduğu olumlu ilişkiyi, devrimci kişiliğini, Laz müziğindeki yerini ve birçok renkli ayrıntıyı belgeleyerek izleyiciye ulaştırıyor. Mümtaz Sevinç’in son yolculuğu... Kültür Servisi Üsküdar’daki evinde önceki gün uyurken bıçaklanarak öldürülen tiyatro sanatçısı Mümtaz Sevinç’in cenazesi, bugün 10.30’da İstanbul’da yapılacak törenlerin ardından toprağa verilmek üzere Adana’ya gönderilecek. Adli Tıp Kurumu’ndan bugün alınacak Sevinç’in cenazesi, Devlet Tiyatroları İl Müdürlüğü’nün bulunduğu Atatürk Kültür Merkezi önüne getirilecek. Cenaze, burada yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camii’ne götürülecek. Sevinç’in cenazesi, Teşvikiye Camii’nde öğle vakti kılınacak namazın ardından toprağa verilmek üzere uçakla Adana’ya gönderilecek. Cenaze, buradaki aile kabristanında defnedilecek. ‘Sıcak yüreği ile sevenlerinin sıkı dostuydu’ NEBİL ÖZGENTÜRK Doğrusu Mümtaz Abi’nin ardından o kadar çok şey var ki söylenecek. 8 yıllık bir çalışma arkadaşlığımız vardı. Yazmaya bu kadar hayat katan başka bir insan varmıdır diye düşünüyorum. Bizim ‘‘Bir Yudum İnsan’’ belgeMERAL ÇETİNKAYA selinde 8 yıldır birlikte çalışıyorduk. 150’ye yakın seslendirme Böyle genç yaşta bir cinayete kuryaptı. Hepsi birer yazım şöleniyban gitmesi çok üzücü. Sanatçılar zor di, ama tabii ki sadece sesi değil, yetişiyor ve yetenekli olan sanatçıMümtaz Sevinç çok başarılı bir nın kaybı üzücü. aktör, sıcak yüreği, gülümseyen yüzü ile sevenlerinin sıkı dostuyZEKAİ MÜFTÜOĞLU du. Onu kaybettik, ama unutulmaz ve efsanevi sesi yıllarca ku Bir çok tiyatro oyununda, ve dizilerde rol alan Mümtaz Sevinç aynı Tek birşey söyleyeceğim içimiz zamanda yüzelliye yakın seslendirme yaptı. laklarımızda dolaşacak. yandı hoş birşey değil bu. mıyor insan. Böyle bir ilişki nasıl olur anlamı ORHAN ALKAYA MÜŞFİK KENTER yorum. Mümtaz çok iyi bir arkadaşımdı. Çok doğru Çok üzüldüm, böyle olmamalıydı. Bu kadar GÜL ONAT ve dürüst bir insandı. Farklı bir zekaya sahipti çüngenç yaşta böyle bir şekilde ölmesi çok üzücü. kü fizikçiydi. Disiplinli bir oyuncu, benzersiz bir Benim çok eski dostumdu. Çok sevdiğim bir inMümtaz işine saygılı olan, pırlanta kalpli bir aktördü. Büyük bir trajedi. Mümtaz’ı ona çok sandı. insandı. Benim gönlümdeki yeri farklıydı, ola aşık olan bir insan öldürüldü. Trajedi her zaman Böyle durumlarda söyleyecek bir şey bula yı duyduğumda yüreğim parça parça oldu. Bu acı doludur. nu hak etmiyordu. Uzun yıllar birlikte çalıştık, oğlumdan çok onu görüyordum. Allah rahmet eylesin. Mümtaz’ın en büyük isteği kızının Bakırköy Belediye Tiyatrosu’na girmesiydi. Onun bu isteği bizim için vasiyet, onun vasiyetini yerine getireceğiz. Konservatuvar DT’ye açılıyor ? ANKARA (ANKA) Eski ‘Ankara Devlet Konservatuvarı’ Ankaralılara şimdi de tiyatro salonu olarak hizmet verecek. Mamak Belediyesi’nin hizmet binasına da ev sahipliği yapan eski konservatuvarın tiyatro salonu, yeni düzenlemelerden sonra Devlet Tiyatrosu oyunlarına açılacak. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mine Acar ile Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin’in katıldığı protokol imza töreni dün eski konservatuvarın tiyatro salonunda gerçekleştirildi. Sahnelerine bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşayan Devlet Tiyatroları, bu kapsamda Sıvas Devlet Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu ‘Bir Mahalle ki’ adlı oyun Ankaralı sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 31 Ocak5 Şubat tarihleri arasında Altındağ Tiyatrosu’nda izleyicilerin beğenisine sunulacak oyunun yazarı ve yönetmeni ise Münir Canar. Mehmet Demiralp, İsmet Numanoğlu, Cevat Duman’ın da rol aldığı oyun, yabancıların, yabancı sermayenin, birlik üyesi ülkelerin göz diktiği, yatırım planları yaptığı, satılmayı ve ele geçirilmeyi bekleyen bir mahallede yaşananları konu alıyor. Miki Fare ve Nemo kardeş oluyor ? NEW YORK(AA) Walt Disney, birçok başarılı filmin yapımcısı Pixar Animasyon Stüdyolarını 7.6 milyar dolara satın alıyor. Pixar’ın yanı sıra, Apple Computers’ın da genel müdürlüğünü yapan Steve Jobs, yazılı açıklamasında, Pixar ile filmlerinin dağıtımını yapan Walt Disney arasındaki işbirliğinin, herhangi bir engel olmadan tek çatı altında devam edeceğini söyledi. Artık herkesin, dünya genelinde milyonlarca insana zevk veren yeni hikayelere, karakterlere ve filmlere odaklanabileceğini ifade eden Jobs, taraflar arasındaki anlaşma gereği, Walt Disney yönetim kurulunda sandalye sahibi olacak. Pixar’ın saygın yaratıcılarından John Lasseter’in de, iki firmanın birleşen stüdyolarında kreasyon şefi olarak çalışacağı belirtildi. Dünya genelinde ilgi uyandıran ‘Nemo’, ‘Toy Story 1’, ‘Toy Story 2’, ‘Monsters’, ‘The Incredibles’ ve bu yıl piyasaya sürülecek ‘Cars’, Pixar stüdyolarında çekildi. Wols’un yapıtları İstanbul’da... Sergi, Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde 25 Ocak 25 Şubat tarihleri arasında görülebilir Kültür Servisi Milli Reasürans Sanat Galerisi, 25 Ocak 25 Şubat tarihleri arasında Wols (Alfred Otto Wolfgang Schulze) sergisine yer veriyor. Sergide, ‘Wols’un fotoğrafları, suluboya resimleri, gravürleri var. İstanbul Goethe Enstitüsü ve ifa Dış İlişkiler Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen sergi için sanatçıyla ilgili bir Türkçe kitap hazırlandı. İki dünya savaşı arasında sıkışan yaşamıyla Jean Paul Sartre’ın deyimiyle ‘‘kayıp kuşağın tipik bir temsilcisi’’ olarak tanındı, yapıtları ‘‘hüzün ve acı güncesi’’ ve ‘‘insan varlığının yok ediliş belgesi’’ olarak da görüldü. Ölümünden sonra da 1950’li yıllarda modern sanatın oluşmasında etkili adlardan biri oldu. Sergide, ‘Wols’un fotoğrafları, suluboya Gençlik yıllarında bir fotoğrafçı resimleri ve gravürleri yer alıyor. nın yanında çalışarak bu işi öğrenen sanatçı, 1937’de Paris’te ço üzerine eşiyle Dieulefit’e kaçtılar. ğunlukla portrelerden oluşan ilk Wols ilk kez savaştan sonra 1945’te fotoğraf sergisini açtı. 1939’da 2. döndüğü Paris’te sergiler açarak Dünya Savaşı başlayınca Fransız sanat yapmayı sürdürdü, aralarınhükümeti tarafından Alman vatan da Sartre ve Kafka’nın da bulundaşı olduğu için gözaltına alındı ve duğu yazarların kitaplarını resim14 ay çeşitli kamplarda tutuldu. ledi. 1951’de Paris’te öldü. Paris’e geldiği 1932’den sonra Amerika’ya gitmek için girişimlerde bulundu ancak bu isteği ger burjuva değer yargıları ve estetiçekleşmedi, 1942’de Almanya’nın ğinden hızla uzaklaştı ve kendi yoGüney Fransa’yı da işgal etmesi lunu çizdi. Ancak sanat yaşamına fotoğrafçı olarak başlayan, sulu ve yağlıboya resim, desen ve gravür gibi değişik alanlarda çalışmalar yapan Wols, fotoğrafçı olarak ancak 1978’den sonra düzenlenen sergilerle hatırlandı. Wols’un çoğu kaybolan, ancak 1800 negatifi bugüne ulaşan fotoğraflarının çok azı basılabildi. Rathke’ye göre Wols, özellikle desen ve gravürleri ile gelişmelere öncülük etmiş ve çağdaşları onun yapıtlarını izlemiştir: ‘‘Wols’un yapıtlarında resmin kendisinin bir biçem öğesi olarak baskın oluşu, aynı dönemde ABD’de kendi tarzını geliştiren Jackson Pollock’u ve resmine dışavurumcu bir yapı kazandıran Mark Tobey’yi anımsatır. Üstelik bu üç sanatçı, çok ayrı yollar izleyerek ve farklı dürtülerden yola çıkarak kendi kişisel dillerini yaratmışlardır. Üçünün de ortak noktası, sürrealizmi başlangıç noktası olarak almaları, biçim ve etki açısından öteki soyutlama türlerinden farklı ve nesnellikten uzak yeni bir sanat yaratmayı amaçlamalarıydı.’’ (0 212 239 19 76) Bono’ya ödül ? BADEN BADEN (AA) İrlandalı rock grubu U2’nin sembol haline gelen üyesi Bono, insanlık için çabalarından ötürü Alman medya ödülüne layık görüldü. İrlandalı medyatik şarkıcı Bono, Almanya’nın Baden Baden kentinde 1992’den bu yana verilen 100 bin dolar tutarındaki ödülü insani yardım kuruluşlarına vereceğini açıkladı. Ödül töreninde grubun hayranı eski Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de Bono’ya övgüler yağdırdı. Alman medya ödüllerine geçmişte layık görülen diğer isimler arasında BM Genel Sekreteri Kofi Annan, İsviçre Kraliçesi Silvia, eski Alman Başbakanı Gerhard Schröder ile merhum Filistin lideri Yaser Arafat bulunuyor. Gerçek adı Paul David Hewson olan 45 yaşındaki Bono, özellikle Afrika’nın kalkınması, AİDS ile mücadele ve 3. dünya ülkelerinin borçlarının indirilmesi gibi konularda düzenli olarak Batı ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları nezdinde girişimlerini sürdürüyor. Amerikan dergisi Time da Bill ve Melinda Gates çift ile birlikte Bono’yu dünya adaleti için faaliyetleri dolayısıyla 2005 yılının kişileri arasında seçmişti. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear