28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2006 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Anketler ve Çankaya senaryoları kulisleri hareketlendirirken AKP, ‘erken seçim yok’ mesajı verdi GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Siyasetin gündemi seçim olsa, diye sorulur. Oysa, yarın bir seçim yok. Vatandaş seçim atmosferine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, senaryolarla değil, icraatla meşgul olduklarını girmeden net olarak tercihlerini belirsöyledi. Çelik ‘‘Aç tavuk kendini darı ambarında görür’’ derken CHP Genel Başkan lemez. Anketler, AKP’nin kırsal kesimde oy kaybını örtme çabasıdır. Biz erYardımcısı Mustafa Özyürek partisinin erken seçim istemini yineledi. ken seçim istiyoruz’’ görüşünü dile AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif larını severim, 2006 yılı itibarıyla 2005 getirdi. Anketler dün TBMM kulislerinde tartışıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüse Gülle, söz konusu anketin Türkiye’de yılının kesinleşen sonuçlarını açıklaBaşkentte son dönemde yoğunlaşan yin Çelik, senaryolarla değil, icraatla 4 ilçe merkezinde yapıldığına dikkat yacağım’’ dedi. Çankaya ve erken seçim senaryoları CHP Genel Başkan Yardımcısı Eş ana başlıklarıyla şöyle: meşgul olduklarını belirterek ‘‘Aç ta çekerek AKP’nin 3 Kasım seçimlevuk kendini darı ambarında görür. rinden sonra sürekli oylarını arttıran ref Erdem, anketlerin ‘‘sağlıklı sonuçErdoğan Köşk’e çıkar mı? Bu ülkede yapılacak çok iş var. Siyasi bir parti olduğunu, muhalefetin ise lar yansıttığını düşünmediğini’’ bil Kulislerde, Başbakan Recep Tayyip Erdirdi. Erdem, ‘‘Seçim kararı alınma doğan’ın TBMM’de tartışmasız bir ve ekonomik istikrar var. Türkiye’de erime süreci yaşadığını ileri sürdü. TBMM Dışişleri Komisyonu Baş dan yapılan bir araştırmanın sağlıklı çoğunluğa sahipken mutlaka Çankabütün kurumlar saat gibi çalışıyor. Borsa tavan yapıyor, döviz istikrarlı bir kanı, AKP Antalya Milletvekili Meh sonuç vereceğine inanmıyorum. Han ya’ya çıkacağı yorumları yapılıyor. seyir takip ediyor, faiz her geçen gün met Dülger, yeni bir siyasi oluşumun gi yöntemle yapıldığını, hangi bilim ‘‘Erdoğan Cumhurbaşkanı, Gül Başiniyor, dış sermaye Türkiye’ye geliyor. başına geçebileceği yönündeki yo sel ölçütlerin kullanıldığını da bilmi bakan’’ formülü dile getiriliyor. AnŞimdi bütün bu iyi gidişten hoşlan rumların anımsatılması üzerine, ‘‘İn yorum. 1980’den önce seçmen daha ka cak Erdoğan’ın hesaplarında, TBMM mayan insanlar senaryo üretiyor. ‘Eğer san hayal ettiği müddetçe yaşarmış. Öy rarlı, daha tutarlıydı. 80 sonrasında tab Başkanı Bülent Arınç unsurunun da şöyle olursa’ diye başlayan sorular le bir şey yok’’ dedi. AKP Genel Baş lo değişti. Kararsız seçmen arttı’’ de göz ardı edilmemesi gereği üzerinde bana da soruluyor. ‘Eğer’ ile ‘meğer’i kan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet di. Erdem, CHP’nin geçen seçimler duruluyor. Arınç’ın da ‘‘gönlünde’’ evlendirmişler ‘keşke’ diye nurtopu gi Fırat, seçime 17 aylık bir süre oldu deki tablodan çok daha yüksek oy Çankaya’nın yattığı değerlendirmebi bir çocukları olmuş. Biz ‘eğer’ler ğunu belirterek ‘‘Bunları konuşmak alacağını bildirdi. CHP Genel Başkan leri, AKP kulislerinde dile getirilile ‘meğer’lerle ilgilenmiyoruz, ülkenin için erken’’ dedi. Maliye Bakanı Ke Yardımcısı Mustafa Özyürek de, ‘‘Bü yor. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın gerçekleriyle ilgileniyoruz’’ dedi. mal Unakıtan ise ‘‘Ben bütçe rakam tün anketlerde seçmene, yarın seçim türbanlı olmasına bizzat kendi partisi içinden Antalya Milletvekili Mehmet Dülger’in de VATAN’IN ANKETİ TARTIŞILIYOR dikkat çekmesi nedeniyle İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Çankaya yolunun, ‘‘TBMM aritmetiği’’nde göründüğü kadar kolay açılmayacağı yorumları da dile getiriliyor. Erken seçim mi, uzlaşma mı? Erdoğan’ın, anketlerde de görüldüğü gibi, partisinin oy yitireceği bir erken seçime gitmektense, Cumhurbaşkanlığı se? TBMM’de iki partili yapının biteceğini çimleri için CHP ile uzlaşbelirten Tanla, “AKP tek başına iktidarı ma arayabileceğine de dikkaybettiği için, erken seçime yanaşmaz. kat çekiliyor. AKP ile CHP’nin ‘‘Milli Görüşçü’’ Siyasette, heyecan yaratan, umut veren parti olmayan bir isimde uzlaşaolmadığı, arayışın sürdüğü görülüyor’’ dedi. bileceği vurgulanırken Mehrüyor. Bu tabloya göre, met Aydın ya da Vecdi GöBARIŞ DOSTER AKP tek başına iktidarı nül’e Çankaya yolunun göVatan gazetesinin dün kaybettiği için, erken seçirünebileceği değerlendirmeaçıkladığı ve dört partinin me yanaşmaz. Ayrıca siyaleri yapılıyor. Mehmet Dülbarajı geçtiğini gösteren sette, heyecan yaratan, ger’in de gönlünde ‘‘cumanketin, örneklem seçimi umut veren parti olmadıhurbaşkanlığı adaylığı’’ bukonusunda eksikler içer ğı, arayışın sürdüğü görülunduğuna dikkat çekiliyor. diği, ancak fikir vermesi lüyor’’ diye konuştu. Sinei millet senaraçısından önemli olduğu SONAR Araştırma Kuyoları: Erdoğan’ın Çankabelirtildi. ruluşu’nun yöneticisi Haya’ya çıkmakta ısrarlı olmaVatan’ın 1983 yılından kan Bayrakçı da örneklem sı ve CHP ile bir uzlaşma beri genel seçimlerde so seçerken sandık kurmanın sağlanamaması durumunda nuca en yakın oy oranının bilinen bir yöntem olduğuCHP’nin ‘‘sinei millet’’ seçıktığı 10 ilçede halkın nu, ama bu yöntemden çok naryosunu yaşama geçirebiönüne sandık koyarak yap daha sağlıklı yöntemlerin leceği ifade ediliyor. tığı seçim anketi, AKP’nin uygulandığını belirterek CHP’nin parlamentodan çeyüzde 29.9, CHP’nin yüz ‘‘Vatan’ın anketi bir fikir kilmesi durumunda erken de 14.4, DYP’nin yüzde veriyor. AKP’nin gücünü seçimin zorunlu olacağı, De13.6, MHP’nin yüzde 11.5 koruduğu yönündeki idniz Baykal’ın da erken sezafertemocin@postamatik.com oy oranıyla barajı geçtiği dialara gelince, büyük parçim kampanyasını ‘‘Çankani ortaya koydu. 4 bin 942 tilerin yavaş yavaş değil, ya’da AKP’li bir cumhuryurttaşın oy kullandığı an aniden düştüklerini unutbaşkanı mı, laik demokrat kette kararsızların oranı mamak lazım’’ dedi. bir cumhuriyetçi mi’’ ikileise yüzde 11.8 oldu. VERSO Araştırma Kumine oturtacağı vurgulanıyor. CHP İstanbul Milletve rumu’nun sahibi Erhan Merkez sağdaki arakili Bülent Tanla, böyle bir Göksel ise Vatan’ın ankeyışlar: Merkez sağda ankette sandığa gitmeyen tinin örneklem açısından ‘‘AKP’ye alternatif yaratma’’ lerin ve kararsızların sap yanlış olduğunu, yöntem arayışları yoğunlaştı. Eski tanmasının olanaksız ol hatası yapıldığını, böyle Cumhurbaşkanı Süleyman ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) le: ‘‘Adalet ve Kalkınma Partisi, tılabilme yeterlilikleri Yüksek Seduğuna dikkat çekerek ‘‘Bu bir ankette kararsızların Demirel’in adının sıkça geç Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Anavatan Partisi, Aydınlık Türki çim Kurulu’nca yeniden belirleneyapılan, 1940’lı, 50’li yıl sandığa gitmeyeceklerini tiği arayışlar yoğunlaşırken bu ayın son haftasında 2 yıl için ye ye Partisi, Bağımsız Türkiye Par cek. Yeniden oluşturulacak il ve illarda kullanılan yöntem belirterek ‘‘Büyük kentlemerkez sağda ‘‘toparlayıcı’’ niden kurulacak il ve ilçe seçim ku tisi, Büyük Birlik Partisi, Cumhu çe seçim kurulları, 2 yıllık görev sülerden biriydi. Belli sakın rin, Marmara, Ege, Karaisim olarak TOBB Başkanı rullarında temsilci bulundurabile riyet Halk Partisi, Demokratik Sol releri içinde yasalarda belirtilen caları olduğu için yüz yü deniz ve Akdeniz BölgeRifat Hisarcıklıoğlu ve Prof. cek ve seçmen kütüğü verilebile Parti, Doğru Yol Partisi, Emek Par görevlerle birlikte tüm seçimler, ze anket yöntemine geçil si’nin olmadığı bir anket, Dr. Mehmet Haberal’ın adcek seçime katılma yeterliliği olan tisi, Genç Parti, Hak ve Özgürlük halkoylamaları, seçmen kütükleri di. Fakat yine de bir yön Türkiye geneli hakkında ları geçiyor. partileri belirledi. Karara göre 19 ler Partisi, Hürriyet ve Değişim yazımı, denetimi ve güncelleştiriltemdir, genel bir fikir ver fikir vermez. Kaldı ki, öyDışarıdan cumhurparti bu haktan yararlanabilecek. Partisi, İşçi Partisi, Liberal Demok mesi ile ilgili işlemleri yürütecek. mekte, genel durumu yan le örneklem seçersiniz ki, isbaşkanı adayı: AKP ile YSK’nin konuya ilişkin 3 kara rat Parti, Millet Partisi, Milliyetçi Belirlenen partilerin genel mersıtmaktadır. Ancak, bölge tediğiniz partiyi, istediğiCHP’nin TBMM içinden rı Resmi Gazete’nin dünkü sayı Hareket Partisi, Saadet Partisi, Sos kezleri ile yetki vermeleri durusel, etnik özelliği olan par niz gibi çıkarabilirsiniz. Aybir isim üzerinde uzlaşma sında yayımlandı. YSK, 2004 yı yaldemokrat Halk Partisi ve Tür munda il ve ilçe başkanlıkları seçtilerin oyu bu yöntemle san rıca DEHAP oyları da ansağlayamaması durumundığa yansımıyor’’ dedi. kete yansımamış’’ dedi. lının Ocak ayında kurulan ve 2 kiye Komünist Partisi.’’ men kütüklerini isteyebilecek. Bir da, ‘‘dışarıdan’’ cumhurbaşTanla, önümüzdeki seçim Kendisinin bildiği 7 ayrı yıllık görev süreleri dolacak olan seçim döneminde ikiden fazla seçkanı adaylarının da gündelerde TBMM’de iki parti ankette de MHP’nin oyuil ve ilçe seçim kurullarının 2 yıl Her yıl yeniden belirlenecek men kütüğü istenemeyecek. Seçme gelebileceği vurgulanıli yapının biteceğini, üç ya nun yüksek çıktığına dikDiğer partiler ise genel kongre ve men kütüğünün bilgisayar ortaiçin yeniden oluşumunda temsilyor. Eski Cumhurbaşkanı da dört partili dönemin kat çeken Göksel, ‘‘Bana ci bulundurabilecek seçime katıl teşkilatlanma ile diğer koşulları, mında olduğu illerde bu istekler Süleyman Demirel ile eski başlayacağını anlattı. Tan göre DYP barajı geçemez. ma yeterliliği taşıyan siyasi parti baz alınan 1 Temmuz 2005 tarihi bilgisayar ortamında karşılanaTBMM Başkanı Hikmet Çela, ‘‘Aşırı sağa kayan oy AKP ve CHP oylarını koleri yeniden belirledi. YSK’nin itibarıyla yerine getiremedikleri cak. Seçmen kütüğü örneklerine tin, eski Yargıtay Başkanı lar, tekrar merkez sağa dö rur, MHP de yüzde 15’le yasada öngörülen koşulları taşı için liste dışında kaldı. Her yıl ocak karşılık 2006 yılında seçmen baSami Selçuk adları kulislernüyor. Solun gerilemesi sü TBMM’ye girer’’ dedi. dığına karar verdiği partiler şöy ayında siyasi partilerin seçime ka şına 5 YKr alınacak. de dile getiriliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentte cumhurbaşkanlığı seçimlerine dayalı senaryolar ve seçim anketleri kulisleri dalgalandırıyor. 4 partili bir TBMM tablosu ortaya koyan anketler, erken seçim hesaplarına dayanak gösteriliyor. Vatan gazetesinin yaptırdığı anket sonuçlarına göre; 4 partili bir TBMM öngörülüyor. Bu ankete göre, AKP yüzde 29.9, CHP ise yüzde 14.4 oy alıyor; DYP yüzde 13.6 ile barajı geçerken MHP de yüzde 11.5 ile TBMM’ye giren 4. parti oluyor. Anavatan Partisi’nin oyları yüzde 6.5’e ulaşsa da, barajı aşması kolay görünmüyor. SP yüzde 2.4’te kalırken DSP de yüzde 2’ye ulaşmış görünüyor. Akşam gazetesinde yeni siyasi arayışlarla ilgili bir dizi yazı hazırlayan Şakir Süter de, bir holdingin yaptığı kamuoyu araştırmasına göre, ‘‘AKP’nin oylarının yüzde 27, CHP’nin 16.5, DYP’nin yüzde 15, MHP’nin de yüzde 11’’ göründüğüne dikkat çekti. Yine Sinsi Tartışmalar... Yine sinsi tartışmalara daldık. Bu kez konu İran: ABD mi vuracak, İsrail mi? Vuracak mı yoksa işgal mi edecek? Yalnız mı vuracak yoksa Avrupa’yla birlikte mi? ABD’nin birilerini vurmasına alıştık da... Genel kanı İran’ın nükleer silah elde etmeye çalıştığı yolunda. İran’ı engellemek için bir aşamada kesişen iki yol var. Biri diplomatik pazarlıklar, BM Güvenlik Konseyi kararı, ekonomik yaptırımlar vb... İkincisi, askeri yöntemlerle İran’ın nükleer programını imha etmek. Birinci yolun tıkanması halinde ikinci yol yeniden gündeme geliyor. Ya da ABD birinci yolun tıkanmasını beklemeyecek. ? Gazetelerde yer alan anketler, erken seçim hesaplarına dayanak gösterilirken Tartışmalar çok boyutlu... Tartışmalarda, en az üç boyut görmek olanaklı. Birinci boyut, diplomatik pazarlıkların ayrıntılarıyla ilgili. Pazartesi günü, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Çin’in katıldığı Londra toplantısı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na yönelik şubat başında olağanüstü toplantı talebi, sonra sırada, İran’ın Güvenlik Konseyi’ne yaptırımlar talebiyle havale edilmesi, çeşitli düzeylerde yaptırımlar var. Uzun, karmaşık, engellerle dolu, sonu belirsiz bir süreç ve hukuki, esas olarak uluslararası dengelerin dinamiklerine bağlı, adeta bir iğnenin tepesinde kaç peri dans edebilir türünden, ‘‘Herkes Irak’a gider, hakiki erkekler ise İran’a’’ diyen ABD militaristlerinin sabrını zorlayacak tartışmalar. İkinci boyut, medyanın tutumuyla ilgili. Batı medyası, dünya halklarını, askeri müdahale fikrine alıştırmak, bu arada İran yönetimine gözdağı vermek için kolları sıvamış durumda. Medyada sürekli şu üç nokta vurgulanıyor: İran yönetiminde, Yahudi düşmanı, kendini Mesih sanan bir fanatik var; İsrail ve ABD böyle birinin nükleer silahlara sahip olmasına göz yumamaz; nükleer bir İran, yalnızca İsrail’e değil bölge ülkelerine, hatta Avrupa’ya yönelik büyük bir tehlike. Dahası, İran’ın nükleer silahlara sahip olması, Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerde de benzer talepleri körükleyecektir. (Örneğin, Baxter, Mahnaimi: Sunday Times; Dickey, Bahari, Denghanpishen: Newseek ve Ze’ev Schiff: Daily Star) Tartışmaların üçüncü boyutuysa en ‘‘karanlık’’ olanı. Bunu tartışmaların içine sızan kimi kavramlardan, sözde tarihsel analizlerden görebiliyoruz. Bu bağlamda, iki katkı ilginç. Birincisi, ABD imparatorluğunu Batı uygarlığının tek kurtuluş yolu olarak gören tarihçi Niall Ferguson’un kurgu bilim tarzı makalesi (Daily Telegraph, 15/01/06). ‘‘2007’deki büyük savaşın kaynakları Nasıl engellenebilirdi?’’ başlıklı deneme gelecekten, geriye doğru bakarak yazılmış; diyor ki, 2006 yılında büyük savaşın tüm bileşenleri, enerji jeopolitiği (rekabet keskinleşiyor), uluslararası demografik denge (genç Ortadoğu, yaşlı Avrupa), kültürel/dini çatışmalar (seküler Avrupa, fanatik İslam), yerli yerindeydi. İran’ın başında, Hitler gibi Yahudi düşmanı, nükleer silahlara sahip olmaya çalışan bir fanatik vardı. İran krizi tam da İsrail lidersiz kalmışken gündeme geldi. Batı, aynı 1930’lardaki gibi, karasızlık gösterdi, diplomasiye battı. Bu sırada İran gereken zamanı kazandı, nükleer bombayı yaptı. Her şey 2007’deki nükleer çatışmayla başladı. Irak’ta Şiiler ayaklandılar, ABD üslerini ele geçirdiler, Çin kendi çıkarını korumak için Tahran’dan yana tavır aldı, IV. Dünya savaşı başladı!.. ‘İki partili yapı sona erecek’ Ve gündem İran’ı aşıyor... Niall Ferguson fırsat kaçacak diye kaygılanırken, Demokratik Parti’den, Clinton döneminde dış politikada üst düzey görevler üstlenmiş iki analist, Ivo Daalder ve James Steinberg , Irak’taki başarısızlığın ‘‘engelleyici vuruş’’ politikasından vazgeçilmesine yol açmasından korkuyorlar (New York Times, 15/01/06). Halbuki, Daalder ve Steinberg’e göre, günümüzde yeni bir ‘‘devlet sorumluluğu biçimi’’ var: ‘‘Koşullu hükümranlık’’ (conditional sovereignity). Bu sorumluluk da demokratik devletlere düşüyor. Çünkü bizzat demokrasi yokluğu, bir güvenlik sorunu oluşturuyor. Demek ki günümüzde, Batı ülkelerinin/uygarlığının normlarını (parlamenter demokrasi, serbest piyasa ekonomisi ve küreselleşmecilik) benimsemeyen her ülke bir güvenlik sorunu oluşturuyor. Bu ülkelerin hükümranlıkları bu koşullarda ortadan kaldırılabilir. Bu ‘‘koşullu hükümranlık’’ tezi, ABD’nin ‘‘iyi huylu’’ bir hegemonyacı olduğu varsayımından hareket ediyor, askeri müdahaleler de meşruiyetini, BM’ye değil, (malum içinde her türlü ülke var) bir ‘‘demokratik ülkeler ittifakına’’ dayandırıyor. Bu müstakbel ittifakın demokratik ülkeleriyse ABD, Kanada, AB, Avustralya, Japonya ve Güney Kore. Diğer bir deyişle Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler dışlanıyor; yani, en zengin ülkeleri ve bir istisnasıyla geçen 200 yılın emperyalistlerini kapsayan bir ittifak bu. Bu, ‘‘İmparatorluk sökmedi, gelin ‘kolektif sömürgecilikte’ anlaşalım’’ tartışması. ergin.yildizoglu?gmail.com YSK, 19 partinin seçime katılma yeterliliği olduğunu belirledi Seçim kurulları yenileniyor SAVCILIK HAREKETE GEÇTİ Şili’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini sosyalist aday Michelle Bachelet kazandı. Şili’de General Pinochet’nin, sosyalist Allende yönetimini yıkmak amacıyla askeri darbe düzenlediği 11 Eylül 1973 tarihinde Türkiye’de askeri rejim varlığını sürdürüyordu. Bizler askeri cezaevindeydik. Aradan 32 yıldan fazla bir zaman geçti. Köprülerin altından çok sular aktı. Şili halkı büyük acılar çekti. Binlerce insan kaybedildi, aydınlar öldürüldü, hapse atıldı, susturuldu. Şili bir ölüm ülkesi haline geldi. İşte bu acıyı çekenlerden birisi de Allende’yi destekleyen General Alberto Bachelet ’ti. Salvador Allende’yi öldüren darbeci generallerin cezaevine attıkları kişilerden birisi, bugün Şili Cumhurbaşkanı seçilen Michelle Bachelet’nin babası Alberto Bachelet idi. ??? Şili darbesini dünya acı ile izledi. Aradan geçen 32 senenin sonunda adım adım Şili demokrasiye doğru Şili Sola, Türkiye Sağa emin adımlarla ilerledi. Bugün darbeci Pinochet evinde göz hapsinde. Şili ise yeni seçilen sosyalist kadın cumhurbaşkanıyla yeni bir döneme, yeni umutlara adım attı. Şili bu noktaya nasıl geldi? Yeni Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet’in iki temel çizgisi öne çıktı: Militarizmin ve arkasındaki emperyalizmin tezgâhladığı askeri darbelerin izlerini adım adım silmek, eşitlik ve demokrasi konusunda ısrarlı olmak. İşte bu çizgi Şili sosyalistlerini iktidara taşıdı. ??? Şili ile Türkiye’nin kaderleri arasında benzerlikler de bulunuyor, farklılıklar da. Tabii ki her ülkenin yolculuğu kendi yolculuğudur. Bunu böyle anlamamak çok yanlış sonuçlar da doğurabilir. Örneğin geçmişte sosyalist hareketler, devrim olan ülkelerin devrim yollarını kopya etmeye çalışarak çok büyük yanlışlara düştüler. Bundan uzak durmalı. Ancak ülkelerin deneylerinden başka ülkelerin yararlanması da önemlidir. Şili’de sosyalistler seçim mutluluğu yaşarken, Türkiye, bir erken seçim olursa nasıl bir tablo çıkar tartışmasını yapıyor. Vatan gazetesi yaptığı seçim araştırmasının sonuçlarını yayımladı. Buna göre AKP yüzde 29.9, CHP yüzde 14.4, DYP yüzde 13.6, MHP yüzde 11.5 görünüyor. Kararsızların oranı da yüzde 11.8. Bolivya’da, Venezüella’da, Şili’de, daha birçok Güney Amerika ülkesinde oylar sola yönelirken, Türkiye’deki tabloyu anlamaya çalışıyorum. Türkiye’de oyların yüzde 65’ini sağcı partiler alıyor. Kendisini solda sayan partilerin oyları ise yüzde 20’yi bile bulmuyor. ??? Neden acaba, neden böyle bir tabloyla yüz yüzeyiz? Ülkemizdeki sol neden toplumun gözünde itibar yitiriyor? Yeniden Şili’ye ve de solun başarılı olduğu ülkelere bakıyorum. Hemen hepsinde, solun askeri darbelerle ciddi bir hesaplaşması var. ABD emperyalizminin ve onun desteğindeki askeri rejimlerin karşısına bu ülkelerde sol dikiliyor. Eşitlik ve özgürlük onların en önemli hedefleri. Türkiye’ye bu açıdan bakarsak, durum nedir? Örneğin ülkemizdeki sol hareket bir sivil mesaj içinde mi? Demokratikleşme konusunda bir kararlılık içinde mi, yoksa daha çok milliyetçiliğin egemenliği altında mı? Bu noktalarda karşılaştırmalar yapabiliriz. ??? Mehmet Ali Ağca’nın bırakılmasıyla yaşanan tartışmalara bakınca, bizim nerelerde olduğumuz bir kez daha ortaya çıkıyor. Ağca’nın doğ ru dürüst sorgulanamaması, son model Mercedes’le karşılanıp bir günde askerlikten muaf tutulması, nerelerde durduğumuzu gözler önüne seriyor. Türkiye’nin ciddi bir sol ağırlık oluşturamaması acaba hangi zaafların ürünü? Bizim solumuzun nesi eksik? Neden halkın güvenini kazanamıyor? CHP’nin durumuna bakıyoruz, hâlâ oy kaybetmeye devam ediyor. Tabii bütün suçu CHP’nin üzerine yıkarak işin içinden sıyrılamayız. Bütün sol hareket bir düşüş içinde. Oylar ve kamuoyu yoklamaları ortada. Sol üzerine çok tartıştık. Aslında Latin Amerika deneyini yeniden bir incelesek diye düşünüyorum. Bazı dersler çıkarabiliriz. Şili sola kayıyor, Türkiye sağa. Bu süre içinde Türkiye bir askeri darbe daha yaşadı ve bunların izlerini temizleyemedi. Pinochet gözlem altında, Kenan Evren itibarlı bir devlet adamı. Farkı, fark edebilirsiniz. Gökçek’e başörtüsü mitingi soruşturması ANKARA (ANKA) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan, ‘‘Başörtüsüne Özgürlük Mitingi’’yle ilgili olarak soruşturma izni istediği öğrenildi. Aralarında MazlumDer, Milli Görüş Vakfı ve MemurSen’in de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarınca desteklenen ‘‘Başörtüsüne ÖzgürlükBeyaz Eylem’’ mitingi, Melih Gökçek’i soruşturma konusu yaptı. Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Mayıs 2005’te Ankara’da yapılan mitingle ilgili olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’in belediye otobüsleri, metro ve bilboard’lara mitinge çağrı amacıyla ilanlar yapıştırttığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. İznin birkaç ay önce bakanlığa gönderildiği öğrenildi. CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear