02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLUL 2005 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER BİR DEVLETİ yıkmaya, laikya- pısını kökünden değiştirip hilafe- ti getirmeye yemin etmiş insan- lar yobazca sloganlar atıp Arap- ça pankartlartaşıyarak bağıra ça- ğıra caddelerde yürüdüklerinde ve olay sadece birkaç kişinin gö- zaltına alınmasıyla sonuçlandı- ğında, birileri "Nasıl oluyor böy- le şey?" diye sorunca o devleti ko- ruma sorumluluğu taşıyanlar "Bu- rada demokrasi var" derlerse ne dü- şünürsünüz? Bir ülkeyi bölmek ve topraklannın bir bölümünde ayn devlet kurmak ni- yetiyie dağa çıkıp otuz binden fazla insanın ölümüne sebep olmuş, dev- leti yıllarca uğraştırmış bir adam ha- pistutulduğu yerde ahkâm kesmek- te, dünyaya mesajlar yollamakta ve yandaşlanna emirler vermekte iken birileri "Bu nasıl şey?" diye sorun- ca devleti yönetenler "Burada ifade özgürlüğü var" dediklerinde aklınız- dan ne geçer? Ikinci Cumhuriyetçi, etnikçi filan- sanız, "ulus-devlet", özgürlük ve de- mokrasi konulannda sağlam bir dü- şünceniz yoksa, yobazlığı din öz- gürlüğüyle kanştınyor ve halifeliğin AÇI MUMTAZ SOYSAL Her Şeyin Bir Haddi... bugünkü dünyada hâlâ geçerii ak- çe olduğuna inanan "aydın "lardan- sanız, öte yandan hapistekinin ayn biradada, düzinelerle insanı meşgul ederek öbür hükümlülerden çok da- ha rahat koşullarda yaşamasını do- ğal sayıyorsanız, elbet "Burada de- mokrasi ve ifade özgürlüğü var" söz- lerine katlır ve bunu söyleyenleri son derece çağdaş bulabilirsiniz. Ama söyleyenler bir devleti yönet- me sorumluluğu taşıyanlarsa, için- de ve basında bulunduklan hükü- metin temel ödevterinden biri ülke hal- kını bu çeşit insanlann şerrinden ko- rumaksa, bu siyasetçilerin böyle soz- ler etmesini hayret ve dehşetle kar- şılar ve "Her şeyin bir haddi var" demez misiniz? Bu sözleri, çok büyük olasılıkla AB'cilerin hoşuna gitmek için söylediklerini tahmin etseniz bile. Çünkü dış politikada başkala- nnca beğenilmek ve karşıdaki kamuoyunu yönlendirmek için yumuşak sözler edilmesi, kötü durumlara parlak kılrflar giydiril- mesi doğaldır. Ama bu sözlerin bir haddi olmalı: O sınır, dış po- litikası uğruna çaba gösterdiği- niz devletin temel ilkelerine ters düşünce aşılmış olur ve hem karşı- nızdakilerde hem de içinizdekilerde kuşkular uyandınr. Tıpkı, karşınızdakilerin kendilerini sizin yerine koyduklannda asla vermeyi düşünmedikleri ödünleri siz vermeye başlayınca olduğu gibi. örneğin, hangi devlet Kıbns gibi birkonudaTürkiye'nin olduğu kadar haklı ve güçlü iken o davadan vaz- geçer ve AKP iktidannın vermeye razı olduğu ödünleri vermeye kal- kar? Hem de "ucu açık", daha doğ- rusu ucundatam üyelik olmadığı ar- tık iyice belli bir görüşme masasına oturabilmek için? Böyle bir durumda verilebilecek ödünlerin de bir haddi olmamalı mı? Siz bu haddi aşınca, karşınızdaki- ler de sizin hakkınızda besledikleri saygının sınınnı rahat aşariar. îzmir'in Kurtuluşu ve Yüzbaşı Şeref AydmAYBAY ^ \ • " Ağustos 1922 günü sabahı / f"\başlayan "Büyük Taarruz'', Lmi \ j 30 Ağustos 1922 günü yapı- lan "BaşkomıtanMeydsm Savap" ik he- defme ulaşmıştı. Başkomutan Musta- fa KemaL 30 Ağustos günü, ordulanna. bundan sonraki hedefın "Akdeniz" ol- duğu buyruğunu veriyordu. Buraya hangi badirelerden geçilerek gelinmişti? iyice eskilere gıdersek. Bi- rinci Dünya Savaşı galiplerinin Osman- lı Türkıyesi'ne biçtikleri giysiden söze başlamak gerekir. Savaş kazançlısı ola- rak 'Baü Emperyalizınrnin bu konu- daki programı belhydi. Osmanlı Dev- leti Mondros-Sevr çizgisi üzerinde kü- çük bir uydu-deviet olarak bırakılacak- tı. Sovyetler'ın daha sonra açığa vurdu- ğu savaş devam ederken ftılaf devletle- ri arasında yapılan gizli böKişme anlaş- nramm esası da buydu. Savaş sonun- da "Mötareke" koşullanna göre hemen başlayıveren ışgaller de yine buna da- yanıyordu. Başlangıçta hesapta olma- yan ve Ingilizlerin özel teşvik ve des- teği ile yüreklendirilip 1919 Mayısı'n- da başlayan Izmir bölgesinin Yunanlı- larca işgali eylemi de buna dahildir. Bütün bunlara karşı, Osmanlı yöne- timinde cıddi herhangi bır tepkı yoktu. Bugün "Mütareke basmT adıyla andı- ğunız basında ise birkaç ıstısna dışın- da "Bittik, mahvokhık" yakmmalann- dan başka bir tepkiye rastlanmıyordu Buna karşılık halkın hızla canlanıp tep- kısıni yer yer bizzat dile getirmesi ola- yı başlamıştı. Ünlü Sultanahmet Mitin- gi bunun bilınen tek öraeği değildır. Bakınız, 22 Mayıs Cuma günü Kadı- köy'de düzenlenen mitingde konuşan Saime Asker Hannn ne diyordu: "Ga- üpter! Size hitap ediyonım. UArkasıSa.8'de Teknoloji FuarıTeBIT Bilişim Eurasia'nın resmi teknoloji sponsoru, bu yıl yine Vestel! Merakla beklenen Avrasya'nın en büyük bilgi ve iletişim teknolojileri fuarı CeBIT Bilişim Eurasia'nın teknolojik altyapısı Vestel tarafından oluşturuldu. Vestel'in geleceğe yön verecek en yeni ürün ve hizmetlerinin tanıtıldığı CeBIT Bilişim Eurasia, bu yıl yine ilgi merkezi olacak. Gelin, yeni teknolojileri herkesten önce siz test edin. 6-11 Eylül tarihleri arasmda Beylikdüzü-Tüyap'taki Vestel City Staııdfnda görüşmek dileğiyle... www.vestel.com.tr UCRETSıZ DANISMA MERKEZİ O 800 219 01 12 VESTEL teknolojinin türkçesi PENCERE ^6-7 EyU-ünOtekiYüzü... 5O'nci yıldönümünde 6-7 Eylül'ü köküne dek andık.. llkellik.. Vahşet. Yağma.. ütanç.. Tümü de doğru, Cumhuriyet tarihimizde bir yüz- karasıdır 6-7 Eylül; ama bir de yaşanan rezaletin öteki yüzü var ki, bu sayfayı açmak çoğu kişinin işine gelmiyor... • Zamane iktidanna göre 6-7 Eylül'ü kimler yap- mıştı?.. Sorulur mu: - SolcularL Sıkıyönetim ilan edildi, solculann ileri gelenleri toplatıldı, ıçeri atıldı. Bir fıkir verebilmek için içeri atılanlardan kimılennin adlarını anımsayalım: Aziz Nesin.. Asım Bezirci.. Mustafa Börklüce.. Hasan tzzettin Dinamo.. Dr. Hulusi Dosdoğru.. Nihat Sargın.. Kemal Tahir. İlhan Berktay.. Müeyyet Boratav.. Bu liste uzar gıder.. 1954 seçimlerinde Meclis çoğunluğunu ele ge- çiımiş partinin adına bakjn: Demokrat Parti!.. Başbakan kim: Menderes!.. Halkımız 1950'den sonra ikinci kezyazgısını adı demokrat, ama, demokrat olmayan bir partiye emanet etmişti; çoğu azgelişmiş ülkede yaşanan tanhsel dramın birincı perdesini oynuyorduk. • Geçen gün yazdığım gibi, biz o dönemde "Dol- muş Mizah Dergisi"n\ çıkanyorduk. Aziz Nesin içerden imzasız yazılar gönderiyordu... 6-7 Eylül sürüyordu.. Nerede?.. Artıksokaktadeğil; Meclis'te, siyasal iktidarda, basında... Peki, ıçerde sıkıyönetımin tutukevinde solcular ne yapıyoriardı?.. Ipe çekilecekleri günü mü bek- liyorlardı?.. Istanbul'u yağmalatan bu devletin iktidan, Türk solculan için ne düşünüyordu?.. Nihat Sargın'ın Asım Bezirci'ye ilişkin bir anısı- nı hiç unutmam.. - Asım, demişti, bizkoğuşa girergirmez, hemen Fransızca kıtabını açıp çalışmaya başlamıştı... Işte bu sevgili Asım Bezirci'yi 6-7 Eylül'de hak- layamadık; Sıvas katliamında icabına baktık!.. • 6-7 Eylül, Istanbul'da kışkırtılan gözü dönmüş kalabalıklann marifetidir. Ancak böyle bir marifet- ten sonra Başbakanına, Hükümetine, sorumlula- nna hesap sormayan, soramayan bir pariamen- to, basın ve kamuoyu varsa, o ülkede demokrasi memokrasi yoktur... Kendi kendimizi aldatrnayalım, 6-7 Eylül'ün su- çunu muçunu ona buna yükleyip kayıkçı kavga- sında gözlerimızi köreltmeyelim... Demokrasi, Aydınlanma devriminin eleğinden geçmiş laik toplumlann rejımidir; bu aşamayı ya- şamamış ülkelerde çok partili rejim, çoğunluk dik- tasınadönüşür... Dolmuş dergisine içerden yazı gönderen Aziz Ne- sin, dışardan yazan Rıfat llgaz'ın adlannı yıllarca açıklayamadık, açıkça yazamadık; bu iki yazar da "müstear" adlarla derginın sayfalannda boy gös- termek zonjnda kaldılar... Ama Türkiye'de demokrasi vardı.. Varmıydı?.. Yoksa Islamcı iktıdann bugünlerini hazıriayan karşıdevrim sürecinde çoğunluk diktası mı ağır. basıyordu?.. i I HOTEL MAVI DENIZ TÜRKİYENİN CENNET KÖ« MAVI BAYRAK ÖDÜLLl ESI, HARMARIS TURUNÇ K0YUNDA NİZE SIFIR, YÜZME HAVUZU,DENI HAVUZ BAR.SNACK BAR, SABAH,AKŞAM ZENGİN AÇIK ŞÜFE ODALARDA; MÜSTAKIL ELEKTRİKLI ŞOFBEN, KLİMA, MÜZİK, TELEFON,TV,ŞAÇ KURUTMA. 0-2 YAŞ UCRETSIZ AYNI ODADA ÜÇÜNCÜ KİŞİ %50 İNDİRİMLİ 2 Kişilik Odada Gecelik Kişi Başı Yarım Pansiyon Eylül Ekim Bungalov 40.00 YTL+KDV 30.00 YTL+KDV Otel Odası 55.00 YTL+KDV 40.00 YTL + KDV KAMPANYA , 7 Geae bal 6 G«oe Öde '• " ' REZERVASYON TEL:0 252.4767190-91 www hotelmavideniz.com FAX:0.252 4767007 ınfo@hotelmavıdenız com TC MANAVGAT 1. ASLİYE HUKÜK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2005-195 Davacı Adem Balcı vekılı Av. Ibrahim Baş tarafin- dan davalı Kadriye Yapıcılar aleyhine açılan velayet davasmda verilen ara karan uyannca, Davalı Kadnye Yapıcılar'a usulüne uygun çıkanlan tebligatın tebliğ edılemediği zabıta aracılığı ıle de ad- res tespit tespitmin yapılamadığı anlaşılmış olmakla, Yukanda adı geçen davalı Kadnye Yapıcılar'ın du- ruşma günü olan 20 10.2005 günü saat 09.30'da mah- kememiz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısini biı vekille temsıl ettirmesi, varsa delıllenni ibraz etmesi. aksi takdırde yargılamanın gıyabında yapılıp karar venleceğı tebliğ yerine geçerli olmak üzere ılan olunur. 23.08.2005 Basm: 41490 a
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear