25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EVLÜL 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA J\_ U L J. LJ M\ kuttur(5 cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN Müziğin şövalyeleri...i 9*99 yılında. yeni sokak çal- gıcnlarıyla tanışnuştı Istanbul... Ke ntin işlek caddelerinde. mey- danlarında artık onlar vardı Alcordeon çalıyor, karşılığmda yoldan geçenlerden yardım bek- liyorlardı. Ba lkanlar'dan gelmişti îstan- bul'un yeni konuklan... Hava raporlannda "Balkanlardan gelen soğuk hava dalga- sı"ndan söz edilir her kış... îş- te. öylesine sokulmuşlardı ara- mıza. Onlar. yani savaştan ka- çan göçmenler.. Silah sesinden, bombalann gürültüsünden ürk- tükleri için yola koyulmuşlardı. YanJannda getırdiklen de mü- zilcti yalnızca. En neşelisı bile hüziuı kokan Balkan ezgileri... Vanlanndan geçıp gıttik... Ço- ğumuz kim olduklannı. nereden geldiklerini düşünmedik bıle. Kımbılir, televızyondaki savaş hafceTİerınde gördügümüz bir ceset. aralanndan birınin akra- basıydı belki de? Yasama sanatı Balkanlar'da yaşanan insanlık dışı gö- rüntülerin ardından Istanbul'a bomba değıl, sokak çalgıcılan düşmüştü. Goz yaşartıcı, can ahcı bir bombaydı bu. Bır zarnanlar düğünlerde, ıçki sofralarında duyulan ezgiler. bir dilim ekmek alabıl- mek için çalınıyordu... Parmaklar, sıcak çorbaya daldınlan bır kaşığı tutmak urnuduyla gezinmişti akerdeonun ruş- lannda. Tek yapabildıkleri akordeon çalmak mıydı?.. Belki evet, belki hayır... Ama, bir müzik şövalyesidir her sokak çalgı- cısı... îşsizliği, açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesü... Geçip gittik yanlarından... Çoğumuz dönüp bakmadık bile... Gazetelenn sa- nat sayfalannda, en çok dınlenen şarkı- lar lıstesuıde yer bulamadılar kendileri- ne. Yaptıklanna sanat denir mı?.. Denir efendım. denır!... Yaşama sa- natı denır en azından. Yugoslavya'nın parçalanıp bır zaman- lar fabrikalarda, tarlalarda kardeşlik tür- küleri söyleyen halklann, silah tüccar- larının pazanna dönüşmesıne. emeğin ınsanlan birleştirme gücünün zayıfla- tılması sonucu tanık olduk. Kapitalız- min Balkanlar'a sunduğu reçetenin ılk maddesi paylaşım savaşlanyla uygulan- mış oldu.. Savaştan kaçan göçmenlerin Istanbul sokaklannda yaptıklan müzik kulağunıza takılıyor da, bu insanlık dra- mı şıinmize dıze olarak yansımıyor mu? Elbette yansıyor. Turgay Fişekçi'nin 'Beyaz Kiraz Likörü' adlı şiiri savaş karşıthğının slogana, ranta kaçmadan en güzel anlatımlanndan biridir: ".. 'Bu sonuncu ' dedi Italyan Lokantası 'nın beyaz önlüklü Yaşlı garsonu, 'seneye yok!' Öyle bir andı, Herkesin mutlu olduğu Dalmıştım şişenin sonunda Bitmesinı istemediğim şarabın kızıllı- ğına Pekde anlavamadık. gözümüz bir on- da Bir önümüzdeki tiramisularda... 'Bevazkiraz likörü'dedi, 'yalnızca Yugoslavya 'da ya- pılırdı,' serin dağlı kirazlar ülkesin- de. Savaş başladığından beri ar- tık gelmiyor." Ikinci Dünya Savaşf nda, fa- şizme karşı direnirken öldürü- len Makedon Şair Kosta Ra- çin'in arusına düzenlenen şiir gecesine katılmak üzere git- mıştim Balkanlar'a... Devrimctnln anısına... Şairin asıl soyadı 'So- ley'ken, Raça adlı bir kıza tu- tulur... Ve 'Raça'nın anlamına gelen 'Raçin' soyadmı alır!.. Ama, kızın zengin olan babası bır çömlek ustasına vermek is- temez kızını... Adam hem işçı, hem de şair... Çulsuzun binne kız mı verilir?... Ortasından Vardar Nahn'nın geçtiği küçük, şırin bır kent olan Titov Veres'de düzenlen- mişti şıır gecesi... Dünyanın dört bir yanından gelen şaırler, sevgilı- sine kavuşamadan öldürülen devrimci- nın anısına şıırler okuduk o gece... Yap- tığım konuşmada, gün boyu çömlek kasnağında çahştığı için büyük olan el- lenne dıkkat çekmiştim Raçin'in... Bal- kan halklarının aradığı Banş'ın, bır şa- ir ve emekçi olan Raçin'in avuçlannda olduğunu söylemiştım... O gece. ön sırada oruran, siyahlar giy- miş, yaşlı bır kadın dikkatımi çekti... Kim olduğunu sordum, 'Raça' dedi- ler!... Raça, bir yıl boyunca hiç sokağa çık- maz, Raçin'in anısına düzenlenen gece- ye katılırmış yalnızca!... Hâlâ yaşıyor mı acaba? ESÎNTÎLER ZEYNEP ORAL Devletin Devlete Ettiği... Hukukçu değilim. Idare mahkemelerinın nasıl işlediğini bilmi- yorum. Iki gündür Istanbul 4. Idare Mahkemesi'nin "Imparatoriuğun Çökûş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sonımluluk ve De- mokrasi Sorunlan" başlıklı konferansı durdurma gerekçelerıni, karannı okuyorum, yıne de anlamıyonjm, anlayamıyorum. Türki- ye'den ve uluslararası çevreden yüz kadar bılim insanının katıla- cağı kesınleşmiş konferansın, başlamasından bır gün önce dur- duaılması... Bildiğım ve anladığım şu ya da şunlar - Türkiye'de 'Ermeni konusu' konuşulamaz, tartışılamaz. - Üniversitelerde, bilimsel kuaımlarda, yerti ya da yabancı bi- lim insanlan arasında bıle konuşulamaz, tartışılamaz. (Dinlenemez, yazılamaz, söylenemez.) - Tartışılamaz, çünkü dünyadaki soykınm iddialanna ve çeşitli senatolardan çıkan kararlara karşı ortaya koyacak, elimizde hiç- bir tez, hiçbir belge, hiçbır karşı sav yoktur. - Tartışılamaz, çünkü bız dersimizi lyi çalışmadık, ortaya koya- cak bır dersimiz, dünyaya sunacak farklı bir görüşümüz yoktur. - Tartışılamaz, çünkü kimi iddialann gerçek olmasından korka- rız. Adam asmaya, ınsanlan lınç etmeye korkmayız da ödleklıği- mızden kımı konulan konuşmaya korkanz! - Tartışılamaz, çünkü yoktur' dediğımiz şeyı, yok saymak ve bu konuda konuşmayı yasaklamak daha kolaydır. - Tartışılamaz, çünkü bütün soykınm iddialan gerçektir ve bız bunun duyulmasını istemeyız. Işte, benım, bu karardan çıkarabildiğim en somut sonucu, yu- kandaki birkaç satırbaşıyla özetlemeye çalıştım. Geriye kalıyor Yok efendim demokrasiymış, düşünce ve ifade özgürlüğüymüş, bilımin üstünlüğü, üniversitelerin özerkliğiymiş... Geçin efendim, geçin! (35 yıldır bu meslekte yazı yazıyorum, kimi konularda ve emir komuta zinciri içinde bir gıdım bile ilerlemedığimizi görüyorum.) 3 Ekım'e birkaç hafta kala, önce Orhan Pamuk olayı, şimdi de 'harika' bırzamanlamaylagelen bu karardan sonra, haydi hep be- raber düşünelim, bu memlekete daha ne kötülük edebiliriz diye! • • • Size bu hafta Devlet Tiyatroları üzerine tartışmalann nasıl yan- lış yönlere kaydınldığmı anlatacaktım. Haftaya kaldı. Ancak haftaya kalamayacak acıl bır konu daha var: Camıden bol bır şey olmayan Kadıköy'de, Göztepe Parkı'nda camı proje- sinı bilıyorsunuz. Cumhurıyet'te bu konuda bırçok tepkiyi yazar- lar dile getirdi. Ancak yalnız yazarlar değıl, okurlann da tepkileri- ni ortaya koymalannın önemine çok inanıyorum. Madem lafta da olsa "demokratik bırsüreçteyiz", sız de tepki- nizi gösterebilırsinız. Bu amaç doğrultusunda http:llwww.kadi- koy-bld.gov.tr adresinden yayımlanan Kadıköy Belediyesi web si- tesındekı ankete katılın. En azından internet erişimı olanlar, siz de görüşünüzü, düşüncelerinızı dile getırın. wwwjeyneporal.com Faks:0212 25716 50 (Not: Bu yazı konferansın Bilgi Üniversitesi'nde yapılma karann- dan önce yazılmıştır.) Küuim • SANAT www.perareklam.coin.tr • (0212) 293 89 78 IŞIL OZIŞIKlle SULUBOYA ÇALIŞMALARI Ekim - Kasım aylannda Dega Sanat Galerisi 0216 345 34 40 BINBIR GECE M üz i kl i Ovu n 2 Böl ü m l-S-22 Ekim Cumartesi, Saat: 20.00 Yer Oyuncular Tıyttro Kahve Isrıklal Cad. Rumeh Han 88/4 Tel. 0212 245 13 14 T C KCLrt K BAKANuCl B S A D A T S A L c R S l & S A N A T E V i 'GENC KARMA' BEYZA BOYNUDELİK DENİZ ORKUŞ DURSUN DÖNMEZ MAİDE BULAK TANJU YAĞAN YİĞİT YAZICI RESİM SERGİSİ 23 Eylül - 13Ekim'O5 Caferağa Mah. Moda Cad Guneş Apt No 19 K 1 D- 1 Kadıkoy - ISTANBUL Tel- 0216 450 17 69 Fax 0216 450 17 68 e-maıl ınfo@morsanaLcom web DOLUCA morsanat.com GERÇEK DİKSİYON "Doğru ve Güzel Konuşma" (Spiker-Radyo-TV Devlet Sanatçısı) NEDRET SELÇUKER'le(4 ayhk M.E.B. sertifikalı kurs) 400 YTL TEL : 0216 495 07 95 • • EYLUL Konserleri AFİFE ODULUNU ALACAK OYUNCULAR ARIYÛRUZ. Can ve Arsen Gürzap 7 - 8 Ekim'de sizi "Profesyonel OyunculukEgitimi" seçmelerine bekliyor! iSsiOG S A H N E T O Z U Mim Kemal Öke Cad. 16/1 Nişantaşı İST (212) 225 37 24-25 www.dialog.com.tr STACEY KENT tükenmiştir. MURAT USANMAZ ÛUARTET ÖĞRErvCI 5.00.-YTL RAHŞAN GÜVENÇER EVREN BÜYÜKBURÇ io.oo.-vn. GGRENC1 5.00.-VTL E3 istikla! Cad No 14 ; 34435 SevogU Istar Bîlgl için > 02:2 252 35 00/ Cl RLET S*TÎŞ NOKTALMB wvw biietix.com Çağ' Merrsr > 021t>454 15 55 Etknltkler pn ûcrrtsz davttıyrier Akbank ) Sanat'tan temm ed 'eöıl r Çok Amaçlı I Salor öa >»ralan konser f i n oale^e f ooera göstenler Lastr D sc, DVD «ya [ Vıoec'dan büyük ekranda çterçofoniK olarak su^ulmalctad * Ço* Ama'jlı Salon îak j gost*rilet program başlad lctan sonra ı g «- mem« nca o.unur Etkmi kter - ' gerçe*leştı*ilece^ satcolara g rebılmelc ; davrtıye veya b letenn cnceden ahnmj 0 ması gere<nwlctedır Sergi> TekinsizUnheimlich 15Eylü!>23EkimO5 AKBANK SANATI i DVD / VCD Voftikr Meet the Parents (Zor Baba) Yön: Jay Roach ' Oyn Robert De Niro, Ben Stiller, Blythe Danner, Teri Polo 2000, renklı, 108 dakıka / DreamWorks-Tiglon. Greg Glienna ile Mary Ruth Clarke'ın öyküsünden aktanlan komedide, hastaba- kıcı Greg Focker'ın birlikte yaşadığı yuva öğretmeni kız arkadaşı Pam'in aüesıyle ta- nışma günü gelip çatnuştır. Hafta sonunu geçirmek üzere eski CIA ajanı kayın- peder adayı Jack'le, kayna- na adayı Dina Byrnes"ın e\ine gelirler. Oldukça tu- haf biri olan Jack görûr görmez Greg'ten hiç hoşlanmaz, Greg'se ona se- vinüi görünmek için elinden geleni ar- dına koymaz, bu arada bazı yalanlar da söyler. Jack'se küçük kızı Pam'ı elin- den alan Greg'i bir sürü yadırganacak testten geçirip sınayarak o- nun gerçek yüzünü ortaya sermeye kararhdır. Byrnes'lardaki hafta so- nu, sonunda Greg için tam bir karabasana dönüşür, ak- silikler, tuhaflıklar, felaket- ler üstüne yağmaktadır. Ze- ki diyaloglarla, beklenme- yen gülünç durumlarla dolu, oyunculann yetkin yorumla- nnda yükselen bu başanlı komedinin Özel Bölümler'i de çok zen- gin: Yaklaşık 35 çekim hatası, Robert De Niro "Love is in the air" şarkısını söylüyor, yönetmen Jay Roach sette kh'bi, yalan makinesi poligrafm özellik- leri, hayvan eğitmeni Dawn Barkan ke- dilerle çalışmanın püf noktalannı açık- lıyor, çok eğlenceli fılmı ve çıkanlmış sahneleri yönetmen J. Roach'la kurgu- cu Jon Poil'un yorumlanyla izleme se- çeneğiniz de var. Meet the Fockers (Zor Baba ve Dünür) Yön: Jay Roach / Oyn: Robert De Niro, Dustin Hoff- man, Barbara Streisand, Ben Stiller ' 2005, renkli, 110 dakika / DreamWorks-Tiglon. Jim Herzfeld'le Marc Hymanın özgün senar- yosundan çekilen devam filminde, biricik kızı Pam'in erkek arkadaşı Greg'in ailesiyle tanışmaya karar veren huysuz Jack, karısı Dina, kızı Pam, da- mat adayı Greg ve büyük kı- zının oğlu, gözbebeğı toru- nu küçük Jackle birlikte Mi- ami'ye gelir. Focker'larla Byrnes'lar tam anlamıyla zıt kutuplardır. Roz ve Bernie ise alabildiğine renkli, espri- li, cana yakın, açık kişilerdir. Roz seks terapisti olduğunu, kızı da be- bek beklediğini Jack'ten saklar. Her- kesle ters düşen geçimsiz de- de Jack'in kendine bir çeki düzen vermesinin artık za- manı gehniştir. Özel Bö- lümler'de çıkanünış sahne- ler, çekim hatalan, filmin yıldız oyunculanndan kedi Jinx'le ilgili yaratıcı ekıbin düşünceleri, Dustin Hoff- man, Barbra Streisand, Ben Stiller filmdeki ka- rakterlerini, çekim aşamasını anlatı- yorlar, yapay göğsün tasanmı, bebek Jack'i canlandıran ikizlerin bakıcısı fihndeki çalışmalannı, tüm oyuncu- lar çekim evresindeki etkileşimlerini anlatıyorlar. Zaman zaman ilkinden daha da gül- düren, eğlenceli komedi, insankimli- ğinin karmaşıklığuu, karşıtlannrenk- liliğini dinamik, usta bir yaklaşımla sunuyor. llanlarınız (O212) 293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com.tr www.perareklam.com.tr T.C. ISTANBUL ÜNİVERSİTESİ DİL MERKEZI YABANCI DİL EĞİTİM PROGRAMLARI GENEL İNGİLİZCE (KPDS/ÜDS) ALMANCA Cumartesi-Pazar 08 Ekim 2005 - 26 Kasım 2005 09.30-13.30 -Bir dönem 60 saattir. -Bilgi ve Kayrt için : 0 212 440 00 00 Dahili 26008-26107-26112 -www.istanbul.edu.tr e-mail= dilmerk@istanbul.edu.tr -Kredi kartı geçerlidir. * *__
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear