23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2005 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ StKMEN Olur Şey Değll! Nadir Nadi'nin kitabına da adını vermiş olan ellı yıllık bir yazısının başlığıdır "Olur Şey DeğiH" Elli yıldır Türkıye'de, hemen her gün bir iki ikonuyla il-gili ol arak kullanabilirsiniz bu baş- lıQı. Işte size elli yıldır, ne kadar yol aldığımızın küçücük bir gfrstergesi. Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinin or- taklaşa düzenledikleri, dün yapılması gere- ken "Imparatcrluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Soıunlan" konferansı son anda Istanbul 4. Idare Mahkemesi'nin kararıyla yasaklanıyor. 4. Idare Matıkemesi'nin kararı bire karşı iki oyla alınıyor. Muhalif kalan üye Fetih Sa- yın'ın muhalefet şerhinde şu satırlar yer alı- yor: "Dava konusu toplantı, yapılmasına ilişkin kararın idari yargı yerlerinde dava konusu edilecek nitelikte idari işlem kimliği taşıyan bir karar olmadığı gibi istemin 2577 sayılı yasanın 2. maddesinin 2. fıkrası hükmüne de aykırı olduğu davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b mad- cfes/ uyarınca incelenmeksizin reddedilmesi gerekeceği görüşüyle, aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne katılmıyorum." • • • Yılların Idare Hukukçusu hocamız Prof. Dr. Ülkü Azrak da gazetecilerin sorularını yanrtlarken bu kararın hiçbir hukuki dayana- ğı olmadığını vurguladıktan sonra şunları söylüyor: "Hangi kanuna aykınymış bu karar, onu da söylesinler. Toplantı ve Gösteri Yürüyüş- leri Kanunu'nun 4. maddesinin C fıkrasında bilimsel toplantılann bu kanuna tabi olma- yacağı yazar. Yani bilimsel toplantılar bildi- rime tabi tutulamaz. Idare Mahkemesi san- ki Milli fstihbarat Teşkilatı gibi, istihbari so- rular soruyor. Mahkemenin böyle bir hakkı yok. Bilimsel bir toplantıya kimler katılacak, neler söyleyecekler, nasıl gelecekler, kim vermiş paralannı, bu mahkeme bunlan so- ramaz. Ayrıca ayın 23'ünde yapılacak top- lantı için 19'unda yürütmeyi durdurma ka- ran abnıyor ve 22'sinde tebliğ ediliyor. Itiraz durumuna göre de üniversitenin kanuni hakkı ortadan kaldırılmış oluyor." Yukarıda belirttiğim muhalefet şerhi ve Ül- kü Azrak Hoca'nın açıklamalarından sonra, 4. Idare Mahkemesi kararının içeriğinin tartı- şılmasına geçmek istemiyorum. Ama Istanbul 4. Idare Mahkemesi öyle bir karar vermiştir ki, birçok kişi bunu uzun sü- re tartışacaktır. Yalnız bir tek noktayı belirtmek zorunlu- dur. Eğer 4. Idare Mahkemesi'nin kararı doğru, yani yasaya uygun ise bu yasanın hemen değiştirilmesi gerekmektedir. Ancak, kendisinin de yapılsaydı o sırada ileri sürülecek olan görüşlerin içeriğine katı- lacağını sanmadığım Ülkü Hoca'nın açıkla- maları, aslında konferansın önünde yasal bir engel olmadığını gösteriyor. Burada sistemimizin, çeşitli vesilelerle vurgulamaya çalıştığım bir özelliğiyle karşı- laşıyoruz: Demokrasimizin önündeki tek en- gel yasalarımız değil, ama aynı zamanda onların yorumlanış ve uygulanış biçimidir. Başka bir deyişle, aynı yasalar, demokrasi kültürü daha gelişmiş ve hukukun daha cid- drye alındığı ülkelerin insanları tarafından yoaımlanıp uygulansa çok daha değişik so- nuçlar elde edilebilir. Mitekim, değişik mahkemelerin değişik kararları bize bu gerçeği kanıtlamaktadır. ••• Düzenleyicilerinin ve katılımcılannın gö- rüşlerine katılmadığım ("Ne söyleyeceklerini nereden biliyorsun" demeyin. Çünkü bütün görüşlerini çeşitli yerlerde çeşitli vesilelerle açıkladılar, yazdılar) bu konferansın mutlaka yspılması artık bir zorunluluk haline geldi. Eğer Türkiye Cumhuriyeti bir demokrasi oacaksa, herkes görüşünü, şiddeti davet etmemek, övmemek koşuluyla açıklıkla, hçbir sınırlamaya uğramadan açıklayabil- rrelidir. Türkiye'nin resmi görüşü Ermeni soykırımı konusunun önyargı, art niyet olmaksızın, rer yerde özgürce tartışılmasıdır. Bunun oabilrnesi için, her şeyden önce Türkiye'de "Dsmanlılar Ermeni soykınmı yapmışlardır" oörüşünde olanların bunu açıklıkla söyleye- blmeleri gerekir. Bu görüşlerin açıklanmasını engelleyenler, "Türkiye'ye hizmet ettiklerini sanıyorlarsa ya- rılıyoriar. Türkiye'ye hizmet Ermeni tezlerinin söy- lenmesini yasaklamakla değil, onları belge- brle çürütmekle yapılır. Ülkemizde bu işi yapacak çapta insaniar rardır, yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. 3ütün mesele TC'nin büyük bir atağı başla- arak bütün bu görüşleri dünya platformuna aşımasıdır. 23 Eylül toplantısını yasaklatanlar, kendi görüşlerinin karşısındaki görüşlere toplantı- arında söz hakkı tanımayan, "yasakçılar"\r\, Daskı mağduru demokratlar olarak algılan- •nası gibi bir yanlışa da neden olmuşlardır. Harti Türkiye'ye en karşıt kişiler, düşünüp taşınsalardı bile, bu kadar zarar verecek bir davranışı yaşama geçirmeyi beceremezler- di. Olur şey değil! asirmen@cufnhuriyet.com.tr NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislarOcumhuriyet.com.tr "Osmanlı Devletinde Ermeniler" başlıklı konferansın Idare Mahkemesi karanyla ertelenmesi, kimsenin aklına gelir miydi? Birilerinin aklına gelmiş ki, gitmiş Idare Mahkemesi'ne başvur- muşlardı. Mahkemenin iki üyesi de dünya yargı tarihine geçecek bir ge- rekçieyle, konferansın yapılmasını dur- durma karan vermişti. Türkiye'nin demokratikleşmesinin ana sorunlanndan birisinin yargının hukuk devtetine uyumlu hale gelme- sinden geçtiğini, her şeyin ötesinde kendi deneyimlerimle biliyorum. Tür- kiye'de askeri darbelerde en çok mü- dahale edilen kurumlann başında yar- gının geldiğine tanık olduk. Tabii bu müdahaleler yalnızca aske- ri darbeler döneminde değil, stvil ikti- darlar döneminde de benzer şekilde oldu. Ülkemizin sağcı iktidaıîarı ve darbecileri, hep muhalifleri cezalandı- rarak düzeni sağlayacaklannı düşün- dükleri için yargı kurumlannı hizaya sokmayıC) ana ilkelerinden birisi ola- rak gördüler. • • • Deneyimli bir sanık ve hükümlü ola- Bağımsız Yargı Meselesi rak şunu net bir şekilde söyleyebili- rim: CXişünce ve örgütlenme özgürlü- ğünü hedef alan yargılamalar sırasın- da, kanunlan en katı, en otoriter şekil- de uygulayıp, en ağır cezalan veren yargıçların, en ağır cezalan isteyen savcılann sürekli olarak mesleklerinde yükseldiklerine tanık oldum. Kanunlan, demokrasi ve düşünce özgürlüğü yönünde kullanan hukuk- çulann ise sürgünlere gönderildiği, görevden alındıklannı da hep biıiikte izledik. Hukuk, bir ülkenin demokrasi ve özgürlük alanının en önemli ölçüt- lerinden birisi. • • • Yargının verdiği anti-demokratik ka- rarlann asıl sorumlusunun hiçbir za- man hukukçular olduğu iddia edile- mez. Türkiye'deki baskıcı sistem, de- mokratik bir hukuk düzeninin kurul- masına da engel olan bir yapı yarat- yor. Işte böyle bir ortam içinde hukuk düzeni şekillenıyor. Bu ülkede ne mahkemeler gördük, ne yargılamalar yaşadık. 12 Eylül'ün üzerinden 25 yıl geçti, o dönemin ölüm cezası veren, ağır cezalar veren yargıçlannın bir kısmının hâlâ ulkemi- zin etkin hukukçuları olduğunu ben biliyorum, çünkü onlan tanıyorum. Er- dal Eren 18 yaşını bile doldurmadan idam edildiyse, bu karan bir savcı ta- lep etti, bir mahkeme heyeti verdi, bir Yargıtay dairesi de onayladı. • • • Yine bir suikastta öldürülen savcı Doğan Öz davasında itirafta bulunan ve mahkemenin kesin olarak cinayeti işlediğini söylediğı kişiyi de 12 Eylül askeri darbesi koşullannda beraat et- tiren Askeri Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu'nun üyeleri de yargıçtı ve hukukçuydu. Ermeni konferansıyla ilgili iptal karan veren mahkeme he- yetinin iki üyesinin gerekçeleri, ülke- mizdeki belli bir hukuk mantığını, belli bir hukuk anlayışını yansıtyor. Bu hu- kuk anlayışı ülkemizin damarianna ka- dar işlemiş durumda Şimdi üzerinde düşünülmesi gereken, bu hukuk yak- laşımının nasıl düzettileceği? * • • Adalet Bakanı CemH Çiçek, Idare Mahkemesi'nin karannı eleştirdi. Böy- le bir karar vermelerinin yettdleri dahi- linde bulunduğu konusunun tarbşmalı olduğunu söyledi. Ancak unutmaya- lım ki bu konferansın mayıs ayında er- tetenmesine neden olan çıkışı da Ce- mil Çiçek yapmışt. Böyle bir konfe- ransın "vafana ihanet" olduğunu öne sürmüştü. Bir konferans henüz başla- madan böyle bir hükmü Adalet Baka- nı verince, mahkemelerin de bundan etkilenmerneleri mümkün mü? * • • Tabii bir de bu toplantyı yaptırma- mak için gösteri yapanlan değerien- dirmekte yarar bulunuyor. Diyelim ki kendileri gibi düşünmeyenleri bu yol- la, tehdit ederek, korkutarak sustur- dular. Yıllarca zaten Türkiye bu şekil- de yönetildi. Farklı düşünenler, muha- lifler hapislere atıldılar, işkencelere uğ- radılar, idam edildiler. Sesleri çıkmadı. Böyle yaparak Türkiye ne kazandı? 50 yıllık döneme baktığımızda Türki- ye, bu zorba yöntemlerie daha hızlı mı kalkındı, adam başına yıllık geliri daha çok mu artt? Bu ülkeyi ve halkı sevmek, o ülke- nin daha zengin ve müreffeh olması için çalışmak, insanlannın özgürce konuşup özgürce yaşadığı bir ortam yaratmak değil midir? Baskıcı rejimler, faşizan yöntemler, Türkiye'nin kendisiyle aynı düzeyde olan ülkelerin daha da gerisinde kal- masına neden oldu. Yunanistan, Is- panya, Portekiz, 20-30 yıl içinde bas- kıcı rejimlerden kurtulduklarında adam başına yıllık gelirieri, demokra- tik gelenekleri bizden daha geriydi. Şimdi bizi geçip gittiler. Ermeni konferansı ya da başka tür bir farklılık içeren toplantı yapılmadığı için birilerinin sevindiğini görüyorum. Kendilerini en "vafansever" olarak ta- nımladıklannı da biliyoaız. Onlann şu soruyu kendilerine sor- malannı istiyoaım: Türkiye bu tür ya- saklardan ne kazanıyor? îş Bankası ile konut almak da kolay, onu sıcak bir eve dönüştürmek de. Müşterilerimize Maksimum Ev Paketi Maksimum Ev Paketi'yle, %1.20 faiz ve 20 yüa varan vadelerle dilediğiniz evin sahibi olun. Hem de Türkiye'de ilk defa, sadece size özel koşuUarla, yani %1.20 faiz oranı ve 3 yıl vadeyle nakliye giderlerini sorun olmaktan çıkann; buzdolabından koltuk takımına, televizyondan yatağa herşeyi baştan aşağı yenileyin. Dahası, Maximum Kart'ınızla evinizin günlük ihtiyaçlannı ahn, bir talimaüa faturalannızın otomatik olarak ödenmesini sağlayın. Maksimum Ev Paketi\le "ev" sahibi olun. İsteyin... Olsun. Müştenlerunızın, Maksimum Ev Paketi'nın sunduğu fırsatlardan yararlanabılmelen ıçın Maxımum Kartlan'nın ve en az bir otomatik odeme talımatlannın bulunması gereklıdir. Kart sahibi olmayan müştenlerimız, kredi başvunılan sırasuıda Maxımum Kart alabilırler. Konut bedeli dışında kuOamlacak kredi, fatuıalı aüşverişler içindir. Kredi tutan azami 5.000 YT1. dir. Türkiye'nin Bankası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear