Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20EYLUL2005SALI
HABERLER
DUNY4DABUGUN
ALİ StBMEN
'Sen Seni Bil, Sen Seni'
Ce-vat Fehmi Başkut, Cumhuriyet'te de genel
yayın müdürlüğü yapmış, değerli bir gazeteci, ama
aynı zamanda pryesleri oynanma rekorian kırmış, bir
dönemin tanığı omuş, önemli bir yazardı.
Başkut'un "Harput'ta Bir Amerikalı"s\rur\ Türk
kahramanı, "Sorra yabancılar ne düşünür, dünya
ne der?" diye kendisini uyarana, "Dünya benim on-
lar hakkında ne dûşündüğûmû neden merak etmi-
yor da, ben onlsn merak edeyim" diye çıkışır. Yartm
yüzyıldır akl ımdan çıkmayan, beni hem düşündürüp
hem de acı acı gûldüren bir cevaptır bu.
Melih Ce-vdet Anday, bir yazısında, Taksim'in or-
ta ye=rinde lcavga/a tutuşanlan, orada bulunanlardan
birinin şöyles uyaıdığını yazar
- Yapmayın beyler ayıp oluyor, bir turist görse ne
diyeceğiz?..
Gerçekten de. dünyada yabancıların kendileri
hakkında ne düşündüğünü bizim kadar merak edip
önermseyer» bir başka ulus var mıdır bilmiyorum.
Arma yabancıarın düşüncelerine ve yargılarına
verdiğimiz bu önem, bana sanki Tanzimat dönemin-
den kalma siyas ve küttürel bir miras gibi geliyor ve
ardından bir aşağılık duygusu seziliyor gibi düşün-
düğüm için de braz utandınyor.
Fransız TV 5'ın hafta sonunda yayımladığı "24
Saat Istanbur programının, Istanbul dışında olma-
ma rağmen, en az beş altı saatlik bölümünü dikkatle
iztedim ve bizim kamuoyunda ne tepkiler doğacağı-
nı rrverakla beklemeye başladım.
• • •
Çok beklememe gerek kalmadı. Telefonla konuş-
tuğum Yaaişlen Müdürümüz Mehmet Sucu, kimi
okurlardan çok olumsuz tepkiler geldiğini söyledi.
Hürriyet gazetesı de, dünkü sayısında aynı konuya
yer vereretc, eleştırileri ana başlıklar halinde topladı.
önce, bir noktaya değinmek istiyorum. Nedense,
başkalannın bizı kendi kendimizi gördüğümüz ve al-
gıladığımız gibi görmelerini istiyoruz. Olacak şey mi?
Bizim algılamalanmızla bağdaşmayan saptamala-
ra da alınıyor, kızıyoruz.
Istanbul'un harabe yerierinin gösterilmesi, çirkin
manzaralann uzatılması, başörtülü ve türbanlı kadın-
ların gösterilmesi, olumsuz algılanmış, "Istanbul
Türfdye'nin en gelişmiş şehri ama bakın, Avrupa'ya
ne kadar uzak" izlenimi verilmeye çalışıldığı, Türki-
ye'ye oryantalist gözle bakıldığı, modem yüzünün
dikkatten kaçınkjığı Hürriyet'te sıralanan eleştirilerdi.
Ooğrusu ya, Batılılann, yalnız Türkiye'ye değil, bü-
tün Doğu'ya oryantalist bir bakış açısıyla baktıklan
yadsınamaz. Gel gelelim, ben TV 5'in programında,
bu eğilimi azıcık hissetmiş olsam da, Türk seyircisi-
nin yukanda sıralanan eleştirilerine katilamadım.
LJçte ikisi gecekondudan oluşan Istanbul'un, iz-
beleri bizlerin de gözümüze batmıyor mu?
Istanbul bir yandan eşsiz bir dünya kenti, bir kül-
tür ve tarih odağı, ama aynı zamanda, klasik bir Av-
rup»a kentine, ürbanizm açısından çağdaş dünya
standartlarına hiç uymayan, bir ur kent değil mi?
Ekrana yansıyan türbaniılar yaşamımızda yoklar
mı? Sayılan her geçen gün biraz daha artmıyor mu?
Onlar yaşamın her yönünde yer alarak, kendi yaşam
tarzlannı herkese kabul ettirme davası içinde değil-
ler mi? Üniversrteden Meclis'e her yerde türban so-
runu mevcut değil mi?
• • •
Bir Kürt sorununun varlığından Başbakan söz et-
mexii mi kj, Fransızlar etmesinler?
Bizim "Nobei adayı" yazarlarımız, anlı şanlı kimi
akademisyen ve "aydmlanmız" 1.5 milyon Ermeniyi
kestiğimizi ileri sürmüyoriar mı ki, TV 5 bu konuda
ses etmesin?
Hem, bu yılın başında Türkiye, "Emıeni soykmmt"
komusunu gündeme getirecek, yeni belgeleri sunup
tartışmayı genişletecek bir atağı başlatacağını ilan
etrnişti. Peki o zamandan bu yana, bu konuda sü-
rekli çabalan bilinen kişiler dışında kim ne yaptı?
Gelelim Mustafa Kemal Atatürk konusuna. Ata-
tû*k'ü ve Cumhuriyeti iyi anlayıp, ona sahip çıkıp,
eseri pekiştirip. geliştirmek biz Türklerin işi, yabancı-
lann değil.
Biz kendimıze düşeni, ufak bir azınlık dışında dev-
let olarak veya kamuoyu olarak yeterince yapmayıp
da, Fransızlardan ne bekliyoruz?
Arte TV'nin programında, "Hitler ve Mussolini,
öemokrat değiflerdi, ama halk tabanlan vardı; Ke-
rtalizmde o bile yoidu" diyerek Mustafa Kemal'i bu
iüsinden de beter faşist olarak gösteren kişi Fransu
^öneticiler veya düşünürler miydi, yoksa artık, TC'ye
eiilevi ve kişisel kini herkesçe malum bir Türk "aydı-
rr" mıydı?
Atatürk'ün öncüsü olduğu devrimlerin korunaca-
ğından kuşkusu olan Türkler yok mu ki, Fransızlar
olmasın? Cumhuriyet'in kurumlan Türkiye'de sallan-
maya başlarsa, bunun nedenlerini eloğlu tabii ki,
kendi kendine sorar.
Ben TV 5'in programında Istanbul'u da Türkleri de
«cendi gördüğüm gibi buldum. Kentimiz güzellikleri,
nsan manzaralan, hoşgörüsü ve aksayan yanlanyla
jösterilmişti ve Frederic M'ıtterrand son derece iyi
•uyetliydi.
Izlediğim kadanyla, program, genelde hoş bir Tür-
kjye imajı venyordu.
Tabii ki, bize ters gelen, katılmadığımız görüşler
de olabilir. Buna alışmak zorundayız.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Perinçek'e bir soruşturma daha
• ZÜRte (AA) - Işçi Partısı Genel Başkanı Doğu
Perinçek'e, hakİanda açılan sonışturma nedeniyle
ifade vermeye gittiği tsviçre'de önceki gün katıldığı
konferansta sözde Ermeni soykınmını reddettiği ge-
rekçesiyle Bem Savcılığı tarafindan yeni bir soruş-
turma açıldı. Bu arada dün Zürih'te bir basın top-
lantısı düzenleyen Perinçek, Türklerin Ennenilere
soykınm uygulamadığını belirterek "Bu uluslarara-
sı bir yalandır. Bu bir soykınm değildir" dedi. Pe-
rinçek, bu sabah Lozan Savcılığı'nda ifade verecek.
4.5 milyon yeşil karta iptal
• ANKARA (AA) - Ödeme gücü olmayan vatan-
daşlann tedavi giderlerinin karşılanması amacıyla
•verilen 4 miryon 453 bin 367 yeşil kart, usulsüz
•veya mükerrer ahndığı gerekçesiyle iptal edildi.
Buna göre, yeni sisteme geçmeden önce 12.5 mil-
yon olan ye$ıl karth sayısı, usulsüz verildiği tespit
edilen 4 milyon 453 bin 367 kartın iptal edilmesi
sonucu 8 milyon 656 bin 729'a düştü. Bu arada ih-
tiyacı olduğu belirlenen 1 milyon 796 bin 638 kişi-
ye daha yeni yeşil kart verilmesi kararlaştınldı.
Son verilenierle birlikte Türkiye'de yeşil karth sa-
yısı, 9 milyon 843 bin 271 'e yükseldi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, 'etnik milliyetçilik' konusunda uyardı:
;
ÜÜniterdevletvurgusıı
Orgeneral Hilmi Özkök.
ANKARA(CumhumetBü-
rosu) - Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök. özel-
lıkle *etnik nuüryetçitikle", uhı-
sal kimliğin ve üniter yapının
aynştınlmaya ve yurttaşlan bir
arada tutan ortak değerlerin
aşındınlmaya çalışıldığını vur-
guladı.
Orgeneral Özkök, Gaziler
Günü nedeniyle yayımladığı
mesajında, TSK olarak kahra-
man gazilerin bu mutlu günü-
nü kutlamanın derin heyecanı
içinde olduklannı belirtti. Ga-
zilerin, "ulusotanaMincinioluş-
ruran temei değerlerin ve ulus
olarak sahip ohmatı şanh geç-
mişle arasmda olması gereken
güçlü bağın en önemli halkala-
• Orgeneral Özkök, Gaziler Günü mesajında, özellikle "etnik milliyetçilikle"
üniter yapının aynştrnlmaya, ülkeyi bir arada tutan ortak değerlerin aşındınlmaya
çalışıldığına dikkat çekti.
nndan birini onışturdugumT
vurgulayan Orgeneral Özkök,
"özellikle etnik milliyetçinkle
ulusal kinıliğinıiyjn ve üniter
yapnnızın a>nşünlma>a %ebiz-
teri bir aradatutanortak değer-
lerimizm aşındınlma> a çahşıl-
dığı bir ortamda, siz gazileri-
mizin varnğı ve ifade ettiği an-
lam, bizlere avn bir güç ver-
mektedir" dedi.
" Bizfcr.üzerindeyıflardır ya-
şadığunız ve her köşesi şehit
kanryia sulannuş bu güzel \a-
tanımızL atalanmızdan bizle-
re kalan en krvmetli hazine ve
bü>ük Atatürk'ün de ifade et-
tiği gibi; 'Hiçbir kayıt ve şart
altında aynlık kabul etmez bir
kütle' olarak kabul edhoruz"
diyen Orgeneral Özkök mesa-
jında, Türkiye'nin Kemalist
ideolojiyle yüzleşmesini ve
devlet binalanndaki Atatürk
portrelerinin kaldınlmasını is-
teyen Türkiye-AB Karma Ko-
misyonu Eş Başkan Yardımcı-
sı .\ndrew Duff a isim belırt-
meden yanıt verdi. Özkök. şöy-
le devam ettı:
"A\Tinıcıhğı \e ırkçıhğı ke-
sinfikle reddeden, Türk halkı-
nın kökeni ne olursa olsun eşit-
Bgjni, birtiğini ve birtikte yaşa-
nıa iradesini esas alan, çağdaş
bir vaklaşımla şekiOendirilnüş
\% her şeyden önemlisi, çok açık
bir şekikle anavasanuzda da so-
mutlaşmış Atatürk miurvetçi-
Bğine büyük önem atfediyor ve
onu ulusal \arhğımıan çimen-
tosu ve geleceğimizin en büyük
güvencesi olarak görüyoruz."
Mesaj ında üniter devlet vur-
gusu yapan Özkök, bunu boz-
maya çalışan kesimlerin. kar-
şılannda tüm toplumsal güç-
leri ve TSK'yi bulacağmı be-
lirtti. Orgeneral Özkök, şunla-î
n kaydetti: ',
"ühısun ve ülkenin bütünlü-'
ğünü ve üniter devlet yapısuu
taroşmaya açan çevrelerte; son
günlerde yaşanan gelişmeleri
ûrsat bilerek gerçek din ile hiç-
bir alakalan olmadığı halde,
İslam dinini sapıkamaçlan için,
kötüye kullanarak halkımıa
> anütma> a çahşan ve hatta da-
ha da ileri gklerek kendilerini
Türkhe Cumhuriyeti ile açık
bir hesaplaşma içinde gösteren
mürteci grup, her zamanki gi-
bi karşılaruıda bütün toplum-
sal güçleri veTürk Silahh Kuv-
vetleri'ni bulacaldar ve hiçbir
zaman habis emellerine ulaşa-.
ma\acaklardır." '
CUMHURBAŞKANI SEZER
'Gücümüzün
kaynağı
geçmişimiz'ANKARA/ÇORUM (Cumhurivet) Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, "Şehitkrimizin ve gazfleıimizin
emanetine, böhlnmez tündüğümüzden ve
birhğimizden ödün vermeden sahip çıkmak, tarihin
her döneminde güçtü obnanuzuv başı dik, onurtu bir
yaşam sürmemizin yolunu açmışOr" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Gaziler Günü nedeniyle
yayımladığı mesajında Türk ulusunun, "yaşam
febefesi, bağımsızhk ve özgürlük tutkusu, yurduna ve
ulusal değerlerine gönülden bağhhğı" gibi kendisini
özel kılan nitelikleriyle, dünyada her zaman saygın
konum edindiğini kaydetti. Türk ulusunun. tarihi
boyunca yurdunu canından üstün tuttuğunu. varlığına
yönelen tehditlere, her türlü güçlüğe göğüs gererek
kararhlıkla karşı koyduğunu ifade eden Sezer, "Yuce
Atatürk öndeıüğinde yürütülen Kurnıhış Savaşı,
ulusumuzun kuşaktan kuşağa aktanlan bu
kararhhğınuı göstergesi olarak tarihteki yerini
almışür'" dedi. Sezer
şunlan kaydetti
"Bağımsızhk savaşımının
ardından kurtanlan güzel
yurdumuz ve kurulan
Cumhuriyethniz, yüce
Atatürk başta olnıak üzere
büyük bir yurt sevgistyie,
yaşanunı ülkesine adayan
kahramanlanmızın,
şehitlerimizin ve
gazilerûnizin bizlere
emanetidir. Şehnierimizin
ve gazüerimizin
emanetine, böhlnmez
tümhığümüzden ve
bûüğimizden ödün vermeden sahip çıkmak, tarihin
her döneminde güçlü olmamızm. başı dik, onurtu bir
yaşam sürmemizin yolunu açmışnr. tlusumuz, yurdu
kjn canı pahasına sa\ aşını veren, üzerine düşen görevi
en iyi biçimde yerine getiren şehitierimizi ve
gazflerimizi her zaman sevgi ve saygryla anmaktadu"."
Sezer, gazilerin sorunlanna ilgi gösterihnesi,
beklentilerine yanıt oluşturuhnası için herkesin
duyarlı ve sorumlu bir yaklaşım sergilemesi
gerektiğini kaydetti. TBMM Başkanvekili Nevzat
Pakdü de yayımladığı mesajda, Türk milletinin tarihi
boyunca bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumak için
sayısız zorluklara katlandığına işaret etti. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal da mesajında "Toprak
bütünhığü, uhısal birtik ve laik Cumhuriyet için camnı
veren, kanını döken şehitlerle gazilerimiz, vatan
sevgisinin semboUeridir" dedi. Bu arada Ankara
Valisi Kemal Onal başkanlığındaki heyet, Gaziler
Günü nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret etti.
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN 41 BÎN 13 GAZÎ BULUNUYOR
Garilere ayda
214 YTL maaş
ANKARA (AA)-Dev-
let, aralannda 4 tstiklal
Savaşı gazisinin de bulun-
duğu gâzilere, ayda 214.24
YYL gazi maaşı ödüyor.
Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğü verilerine gö-
re, ülkede 41 bin 13 gazi
bulunuyor. Bunlann
4'ünü, tstiklal Savaşf nda
\atanı için canını ortaya
koyarak madalya aylığı-
na hak kazanmış olan Is-
tiklal Savaşı gazileri oluş-
turuyor.
Aynca 8 bin 612 Kore
gazisiile32bin397Kıb-
ns gazisi de devletten ga-
zi maaşı alıyor.
Devlet, gazilere Bütçe
Kanunu ile belirlenen gös-
terge tutarlan üzerinden.
Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğü kanahyla ay-
da 214.24 YTL maaş öde-
mesinde bulunuyor.
Gazilerin dul ve yetim-
lerine de yine bu kurum ta-
rafindan ayda 160.70 YTL
maaş ödeniyor.
Devletten dul ve yetim*
aylığı alan gazi yakını sa-
yısı da 11 bin 170 olarak
hesaplandı.
tstiklal Savaşı gazileri-
nin dul ve yetimlerinin sa-
yısı 1303, Kore gazileri-
nin dul ve yetimlerinin sa-
yısı 7 bin 238, Kıbns ga-
zilerinin dul ve yetimleri- >
nin sayısı da 2 bin 629 ola- -
rak veriliyor.
Bu arada devlete çeşit-
li şekillerde hizmet ettiği
için, 80 kişiye de vatani,
hizmet tertibinden maaş,
ödeniyor. Vatani hizmet,
tertibinden aylık bağla-
nanlar, gazilerle aym ma-_
aşı alıyor
ANKARALI 'MEMNUN DEĞİLİZ" DEDl
Melih Gökçek'e
AKP'den anket şoku
Ahmet Necdet Sezer.
ANKARA (ANKA) - Anka-
ra Büyükşehir Belediye Başka-
nı Melih Gökçek. kendi parti-
sinin yaptırdığı sürpriz anket-
ten çıkan ^Gökçekien memnun
değuun" sonucuyla karşılaştı.
Kendisinin ve rakiplerinin
seçmen desteğini sürekli an-
ketlerle ölçen ve bu anketler-
deki açık ara önde oluşuyla
övünen Gökçek, belki de ilk
kez kendi partisinin anketin-
de, çalışmalanndan memnun
ohnayanlann oranının yüzde
50'nin üzerine çıkması şoku-
nu yaşadı.
AKP Ankara ıl başkanlığı,
Gökçekbaşta ohnak üzere par-
tili belediye başkanlannın ça-
hşmalanna olan destegi belir-
lemek üzere 1 Eylül'de başla-
yan ve bir ay sürmesini plan-
ladığı bir anket çalışması baş-
lattı. Ankette "Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanı Sayın L
Vlelih Gökçek'in çahşmalann-
dan memnun musunuz" soru-
su yöneltildi. Henüz sonuçlan-
mamasına karşın geçen sürede
ankete katılan 341 kişinin ya-
ndan fazlası "Menumn değffiz"
yanıtı verdi. 341 kişiden yüz-
de oran olarak yüzde 56'ya
denk gelen 191'i Melih Gök-
çek'in çalışmalan için mem-
nun değiliz dedi.
Ankete katılanlann yüzde* 'y
43'ünü oluşturan 150 kişi ise '
"memnunuz" diyerek Gök- I
çek'edestek verdi. Aynı anket \
Gökçek'in AKP içindeki en
önemli rakıbi olan Keçiören
Belediye Başkanı Turgut Alto-
nok'tan memnun olmayanla-
nn oranının da yüzde 70"lerde
olduğu sonucunu verdi.
HAK-PAR YÖNETtClLERl YARGILANrTOR
Kürtçe davetiyeye
Kürtçe savunma
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)- Hak ve Özgürlükler Par-
tisi'nin (Hak-Par) yaklaşık 2
yıl önce yapılan 1. Olağan
Kongresi'nde Kürtçe konuşa-
rak ve devlet protokolüne Kürt-
çe davetiye göndererek. Siyasi
Partiler Yasası'na muhalefet et-
tikleri iddiasıyla yargılanan par-
ti yöneticileri, dünkü duruşma-
da da Kürtçe savunma yaptı-
lar. Ankara 3. Asliye Ceza Mah-
kemesi'nde görülen davanın
duruşmasuıa, sanıklardan Hak-
Par Genel Başkanı AbdülmeBk
Fırat ile kongre öncesinde par-
ti yöneticisi olan 6 kişi ve avu-
katlan katıldı.
Eski parti yöneticisi AyşeDe-
mir, savunmasını Kürtçe yap-
tı. Demir'in savunmasını, Avu-
kat Sebahattin Korkmaz Türk-
çeye çevirdi. Demir, davayı hu-
kuki bulmadığım belirterek
"Ben Kürt'üm. Kürtçe konuş-
mak hakkını. Suçlamalan ka-
bul etmrvorum" dedi. Yargıç
Abdülhank Yıkhz. Genel Baş-
kan Yardımcısı tbrahim Güç-
lü'nün, soruşturma sırasuıda
savcıya verdiği Kürtçe yazıh
savTjnmasmın Türkçeye çevril-
miş metnini okudu.
Hak-Par Genel Başkanı Fı-
rat, emekli milletvekili oldu-
ğunu belirtti ve eğitim duru-
muna üişkin soruyu yanıtlarken
"Kürdistan medreselerinde dfl
vedin eğhimi aküm" dedi. Du-
ruşma, eksikhklenn giderüme-
si, duruşmaya gekneyen sanık-
lann ıfadelerinin alınması için
ertelendi. îddianamede, Fırat
ve 12kişinin,yasanın6'şaray-
dan az olmamak üzere hapis-
leri isteniyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
Almanya'da iktidara gelmesine ne-
redeyse kesin gözüyle bakılan CDU-
CSU ittifakının içine düştüğü durum
gerçekten ilgi çekici. Daha bir ay ön-
ce geleceğin başbakanı kabul edilen
Angela Merkel'in hiçbir şansı kalma-
dı. Çünkü ortaya çıkan tablo bir sağ
koaiisyona imkân verecek nitelikte
değil.
Şimdi kilit parti hangisi olacak tar-
tışmaları başlayacak. Iki kilit parti
adayı bulunuyor. Birisi oylannı çok ar-
tıran FDP (Liberaller), ikincisi ise
Gysi-Lafontaine ikilisinin lideıiiğini
yaptığı Sol Parti. FDP'nin CDU-CSU
ile ittifak yapması çoğunluğu oluştur-
maya yetmediği için oraya yonelmesi
mümkün değil. Sol Parti'nin ve Yeşil-
ler'in de sağ ittrfaka destek çıkması
söz konusu bile olamaz.
0 zaman Sosyal Demokratlar, ikti-
dann büyük ortağı olmaya aday. On-
larla kim koalisyon yapacak? Yeşiller
eski ortak, ancak onlann sayısı yetmi-
yor. O zaman Sosyal Demokrat-Yeşil-
ler biriikteliğine FDP mi, Sol Parti mi
katılacak? Soru budur.
Alman Seçimleri ve Sol i
Sol Parti seçim kampanyası bo-
yunca Sosyal Demokratlar'la koalis-
yon yapmayacağını üzerine basa ba-
sa vurguladı. Tabii seçim öncesi baş-
ka, ortaya çıkan tablo başka diye dü-
şünülebilir. Ancak Sol Parti'nin koaiis-
yona katılacağının bir garantisi yok.
Sol Parti iki başlı bir parti olduğu için
hareket yeteneğinin de sınırlı olduğu-
nu kabul etmek gerekir.
O zaman gündeme üçüncü seçe-
nek yani, FDP'nin (Liberaller) koaiis-
yona katılması gündeme gelebilir.
FDP'yle, Yeşiller arasmda sorun çika-
bilir mi? Yeşiller'in lideri Fischer, dı-
şişleri bakanlığına alıştı ve de başanlı
oldu. Schröder'le de uyum içinde.
Ancak Liberaller de geleneksel olarak
dışişleri bakanlığını hep ellerinde tut-
muşlardı. Bu konuda ısrarcı olabilirler.
Liberaller'in katılmasında böyle bir
sorun gündeme gelebilir.
• • •
Bütün bu seçim sürecini
nokta açısından değerlendiımek ya-
rarlı olabilir. Iki dönemdir iktidarda
bulunan Sosyal Demokratlar, ellerin-
den tamamen gittiği sanılan iktidan
son bir aydaki hamleleriyle yeniden
ele geçirebilecek bir başan gösterdi-
ler. Almanya ekonomisinin çok zor bir
dönemden geçtiği, geleneksel sosyal
devlet ilkesinin büyük yaralar aldığı
koşullarda Sosyal Demokratlar'ın ka-
zandıklan oylar küçümsenemez.
Bu hamlenin birinci aktörünün
Schröder olduğu konusunda bir te-
reddüt yok. Başbakanın seçim kam-
panyası ve TV programlanndaki per-
formansı olağanüstü etkileyiciydi.
Ikinci nedense Almanya'daki sosyal
devlet geleneğinin gücü. Merkel, za-
ten büyük ölçüde yara almış sosyal
devleti tamamen ortadan kaldıracak
bir tutum içindeydi. Bu eğilimin pek
destek görmediği söylenebilir.
• • •
Yeşiller oylannı korudular. Asıl bü-
yük çıkış ise Sol Parti'nin. PDS (De-
mokratik Sosyalizm Partisi) eski
Doğu Alman komünist hareketinin
devamıydı. Bu nedenle Doğu Al-
manya'daki geleneksel gücüyle
yüzde 2.5 civannda oy alabiliyordu.
Oskar Lafontaine ise Schröder'le
anlaşmazlığa düşerek Sosyal De-
mokratlar'ı terk etmişti. Partinin
sosyal devlet ilkesini terk ettiğini
söyleyerek muhalefete geçmişti.
PDS'nin eski ve etkin lideri Gregor
Gysi ile Oskar Lafontaine'nin bir
araya gelmesiyle ortaya önemli bir
oy potansiyeli çıktı.
Sol Parti'nin aldığı yüzde 8.7 oy
önemli bir sol muhalefet olduğunu
da ortaya koyuyor. Sol Parti, sosyal
demokrasinin solundaki ağırlığı
temsil ediyor. Sosyal devlet ilkesinin
ortadan kaldınlmasına karşı emek-
çiler içinde gelişen sosyalist duruşu
ifade ediyor. Batı Almanya'da sos-
yalist ve komünist hareket Ikinci
Dünya Savaşı sonrası hiç etkin ola-
madı. Iki Almanya'nın birieşmesin-
den sonra da durum değişmedi.
Bu gözle bakıldığjpda ilk kez sos-
yalist kimlikU bir parti oldukça
önemli bir oy potanşiyeliyle ortaya
çıkmış bulunuyor. Tabii burada Sos-
yal Demokratlar'Sî sol kanadıyla
sosyalistler arasmda oluşan yakın-
laşmayı da unutmamak gerekiyor.
Bunun ülkemiz açısından bir anlamı
olabilir mi? Biz bunu neden başara-
mıyoruz acaba diye düşünmek ge-
rekir mi?
Diyebilirsiniz ki, Türkiye'nin ana
sosyal demokrat partisi Almanlann-
kine benzemiyor ki sosyalistleri
benzesin. Yıne de bizim alacağımız
dersler olduğu inancındayım. Tabii
Türkiye'deki yüzde 1O'luk barajın
da bu tür seçenekleri baştan im-
kânsız hale getirdiğini unutmamalı-
yız.
Almanya'nın seçimini başka bir-
çok bakımdan da değerlendirmek
mümkün. Onu da bir başka sefere
ele alınz.