23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA ARAŞTIRMA Vahdettin 'in hainliğiniperdelemeye çalışanların Atatürk'ün Samsun 'a çıhşı ile ilgili iddialan da gerçeUerle bağdaşmıyor Kurtuluşu ömütlemeyegitti YAHDETTIN TARTIŞMASINDA GERÇEKLER Dr. Alev COŞKUN -1- padişah Vahdettin "•hanT miydi, d«ğil miydi biçiminde gelişen söylem, temmuz ayında kamuoyunu işgal etti. ICimi yazarlann mal bulmuş tüccar gibı bu konuya eğilmeleri karşısmda Cumhuriyet, konuya açıklık getırmek amacıyla 21 Temmuz 2005 tarihınde îngilız kaynaklanna dayanarak "ihanetin belgelerini" açıklayıp, konuya bir nokta koymuştu. Bu kez de konu: "Atatürk neden gönderikü?" " Vahdettin, onu gönderirken kendisine özel bir görev verdi" gibi yönlere kaydınlmıştır. Bugün gerek ekonorruk, gerek dış politika, gerekse yükselen karşıdevrimci davranışlar karşısında, bu İconu ne yazıkki gündemde tutulmaya çahşılıyor. Cumhuriyet bu son tartışmalara da bir nokta koymak için, yine belgelere dayanarak, Atatürk'ün Anadolu'ya geçişinin nedenleri üzerinde dunnaktadır. ÎDAM KARARINA GİDEN SÜREÇ özeluğraş30 NİSAN 1919: Atatürk'ün 9. Ordu Müfettişliği'ne atanışı. 19 MAYIS 1919: Atatürk'ün beraberindeki heyetle Samsun'a ayak basışı. 6 HAZİRAN 1919: tşgal güçlerinin Karadeniz Ordusu Başkomutanı General Mitae, Osmanlı Hükümeti'ne resmi bir yazı göndererek "Mustafo KemaJ ve yanmdaldleri derhaJ istanbuJ'a çağumanızı talep ederim" dedi. Yazıda Mustafa Kemal'ın yurtıçınde dolaşmasının kamuoyunu tedırgin ettığı ilenye sürüldü. (Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı'nın 19. günü) 6 HAZİRAN 1919: Ingiliz Yüksek Komiseri Amıral Calthorpe'nin Londra'ya gönderdiği rapor: "~Damat Ferit, tngiliz mandası istiyor~ Padişah yahıız kendi kişisel güvenliğini düşünüyor." 7 HAZİRAN 1919: Atatürk, Samsun yoluyla Istanbul'a gönderilmekte olan 10.000 silah sürgü kolu ve 12.000 top kamasına el koyuyor ve Havza'da depoda bulunan silahlan evlere taşıtıyor. 8 HAZİRAN 1919: Istanbul'daki îngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, hükümete yazı yazarak "Kanşıkhk çıkaranlann başını Mustafa Kemal çeldyor" dedi. 8 HAZİRAN 1919: îngiliz Askeri Ataşesi Deedes, Başbakan vekili ve Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'yi ziyaret etti, Mustafa Sabri Efendi, Mustafa Kemal'ı göre\'den aldırmak için Ingilizlerın yaptığı müdahaleden dolayı teşekkür etti. (Şeyhülislam Mustafa Sabri, M. Kemal'in atanmasına Bakanlar Kurulu'nda zaten karşı çıkmıştı.) 8 HAZİRAN 1919: Savaş Bakanı (Harbiye Nazın) Şevket Turgut Paşa, Mustafa Kemal'e bir telgraf çekerek, bir istimbot ile Istanbul'a acele geriye dönmesini istedi. (Dikkat, Mustafa Kemal henüz 21 gündür Anadolu'dadır.) 10 HAZİRAN 1919: Mustafa Kemal, îstanbul'a geri çağrılması üzerine bir genelge yayımlayarak "milli bagımsızhk uğruna bütün varhğıyla miIkrJe biriikte sonuna kadar çahşacağma" daır yemin etti ve millete söz verdi. 11 HAZİRAN 1919: Mustafa Kemal, kendisinin geriye çağnlışının sebebini Harbiye Bakanı ve Genelkurmay BaşkanTndan sordu. Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa "Ingilizkr istedi" diye yanıt verdi. Harbiye Bakanı Şevket Turgut Paşa ıse 15 Haziran'da "Hükümet karar verdi" diye karşılık verdi. 11 HAZİRAN 1919: Mustafa Kemal, Padişah Vahdetrin'e çektiği telgrafta, Istanbul'da Ingüizlerin emrindeki kişilerin kendisini Istanbul'a çağırdığını, geriye dönmeyeceğini, gerekirse görevinden aynlıp vatanın kurtuluşu için çalışmalannı sürdüreceğini bildirdi. Mustafa Kemal telgrafinda, "Sizi son ziyaretimde, millet beni ve kendini inşallah kurtanr demiştiniz. Şimdi göriiyorum kL milkt baştan ayağa uyanıktır, bağımsızhk için kuvvetli bir inançla donanmışür" dedi. 16 HAZİRAN 1919: Posta Telgraf Genel Müdürü Refık Halit (Karay), postanelere Kuvayı MiDiye dernekleri tarafından verilen telgraflann kabul edilmemesini emretti. SÜRECEK M ustafa Kemal'in Ana- dolu'ya gidişi ve görev yazısı hakkında yalan yanlış bir çok yorumlar yapıhyor. Aslı şudur: Mustafa Kemal'in görevyaztsmıyazan hükümet de- ğil, yurtsever Albay Kazım Bey'dfir. Mustafa Kemal'in geniş yet- kilerle donatılmış olarak Ana- dolu'ya geçtiği bilinmektedir. Ancak bu yetkilerin saptan- masında ve genişletıhnesinde, o günlerde Genelkurmay'da gö- revli olan ve Cevat Çobanh pa- şa ile Albay Kazım Bey'in rolü büyük olmuştur. Mustafa Ke- mal'in görev ve yetki yazısmı Genelkurmay 2. Başkanı Albay Kazım (Inanç) düzenledi. Albay Kazım Inanç, yurtsever bir subaydı. Çanakkale Savaşla- n sırasında Seddülbahir savaşla- rtna kaülmış, Mondros ateşkesin- den önceta görevi de Yüdınm Or- dulan kurmay başkanlığıdır. Bu nedenle Mustafa Kemal'i çok iyi tanıyan, seven bir subaydı. Bu görev yazısının hazırlanmasında, Mustafa Kemal'in bütün arzu- lannı yerine getirmeyi bir görev bümişrir. Zaten Kazım Inanç da- hasonra Anadolu'ya geçtı. Baş- komutanlık Meydan Sa\'aşı'na 6. Kolordu Komutanı olarak ka- tıldı. Bu durum gösteriyorkı Ata- türk'ün Anadolu'ya geçerken görevlendirme yazısı onu seven Genelkurmay 2'ci başkanı Al- bay Kazım Bey taranndan düzen- lenmiştir. Görevlendlrlşln gerçek nedenl KaradeniztayılanndaRum çe- telen faaliyetlenni arttırmışlar- dı. Bölgedeki en önemli Kuvayı Mıllıyeciler ise, Giresun yöre- sınde Topal Osman. Trabzon yö- resinde Yahya Kaptan'dı. Rumlann, Pans'te yüksek ses- le başlayan yaygaralan etkisinı gösterdi. 200 kişüik bir îngiliz as- keri gücü Rum ve Ermeni azın- lıklanm korumak amacıyla, 9 Mart I9l9'da Samsun'a çıktılar ve Merzifon'u ışgal ettiler. Ama bu yeterli olmamıştı, Rum ve Ermeni yakınmalan sürüyor- du. Bu sırada îngiliz tşgal Komu- tanlığı'nın baskılan da artmıştı. Eğer Karadeniz yörelerindeki Türk çetelerinin Rum ve diğer azınlıklara yaptıklan saldınlar kısa sürede önlenmezse, kendi- leri ışe el koyacak ve gerekirse bütün yöreyi işgal edeceklerdi. Izmir'den sonra bir de Karade- niz'in işgali Padişah ve hükü- meti telaşlandırmıştı. Bu sorun- lan yennde çözmek için disiplin- li ve yetenekli bir komutanın ora- ya gönderilmesi uygun olurdu. Mustafa Kemal Paşa bu iş için tam aradıklan adam değil miy- di? Hem yetenekliydi, hem de güvenilirdı. EnverPaşabaştaol- rnak üzere Ittihatçılara karşıydı. Üstelik Padişah Vahdettin'le Bı- rinci Dünya Savaşı sırasında Al- manya'ya biriikte yolculuk yap- mıştı ve şimdi bile onun fahri yaveri unvanını taşımaktaydı. Hükümet karan ve padişah onayı çabucak gerçekleştirildi. Zaten Mustafa Kemal Paşa, Istanbul'da hiçbir ış yapmadan al- tı aydır oturmaktan çoktan bık- mıştır ve düşüncelerini uygula- yabihnek için Anadolu'da bir gö- rev almanın fırsatını arayıp dur- maktadır. Harbiye Nazın Şakir Paşa, Mustafa Kemal'i maka- mına çağırarak ona görevini teb- liğ ettiğinde, Mustafa Kemal'in sevincinın ne kadar büyük oldu- ğunu tahrrün etmek zor değildir. Mustafa Kemal, o mutlu ha- beri aldığı sıralardaki duygula- nru şöyle dile getirir: "Ne âlâ şey, tatih bana öyle uygun şart- iar hazırlamıştı lo, kendimi on- lann kucağında hissettiğim za- man, ne kadar bahtiyarhk duy- dum, tarif edemem. Bakanhk- tan çıkarken, heyecanımdan du- daklanmı ısırdığmu haürtıyo- rum. Kafes açıbnış, önümde ge- ntş birâlemvardı. Kanatlannıçır- parak uçmaya hazırlananbir kuş {jÖREVLENDÎRME OLMASAYDI İSTASBUL'DAN GİZLİCE AYRILACAKTI Mustafa Kemal'in îstanbul'a gelişi ve Anadolu'ya geçme girişimleri ^ f \ Ekim 1918'de imzalanan Mond- "% f I ros Ateşkes Antlaşması, kayıtsız »• V-/ koşulsuz Osmanlı devletinin par- çalanmasına ve işgal edilmesine olanak ta- nıyordu. Mustafa Kemal, o tarihte Suriye'nin Halep kentinde 7. Ordu'nun komutanı- dır. Anlaşma koşullan gereği görevden alınan General Limanvon Sanders'in ye- rine Yüdınm Ordulan Grup Komutanlı- ğı'na atanır ve karayoluyla Adana'ya ge- çer. Osmanlı devleti ve ordulan içinde bu ateşkes antlaşmasına hem de sert bir biçimde karşı çıkan tek kı- şi Mustafa Kemal'di. Adana'da, ordu karar- gâhında Mustafa Kemal, AB Fuat Cebesoy'la yap- tığı görüşmede, "Arük milletin bundan sonra kendi haklannı kendi- sinin araması ve ko- ruması, bizlerin de mürakün olduğu • kadar bu yolu gös- termemiz ve bütün ordu ile herkeseyar- , dım etmemiz lazun- T dn-" diyerek ilerideki , uğraşının ilkelerini çiz- Mustafa Kemal'in ateş kes koşullanna karşı çıkma- sı nedeniyle Yüdınm Ordu- lan kaldınlır ve Mustafa Ke- mal 13 Kasım 1918'de îs- tanbul'a döner. şijlldekl ev glzll bir karargâhtı Mustafa Kemal 13 Kasım 1918ilel9Mayısl919ara- sında 5 ay 6 gün Istanbul'da kahr. Mustafa Kemal'in Istan- bul'daki girişimleri üç nok- tada yoğunlaşmıştı: (1) Hükümette etkin bir görev alıp kurtuluşu sağla- mak, ( (2) Şişli'deki evinde ulu- - sal kurtuluş savaşırun ilk hazır- lıklannı yapmak ve bu savaşın kadrosu- nukurmak, (3) Önüne gelen bir fırsatı yakalaya- rak Anadolu'da önerilecek bir göreve gitmek. Bu olmadığı takdirde: Sessizce Anadolu'ya geçmek için ha- zırlanmak. Bu çalışmalar yapıluken özellikle Ali Fuat Cebesoy. Kazım Karabekir, Rauf Orbav, tsmet Inönü gibi önemh kişiler- le fikır alışvenşı yapmıştı. Padlçah ve İnglllzlerle lllsklslnlsıcaktuttu Mustafa Kemal îstanbul'da kaldığı beş ay içerisinde padişahla dört kez konuştu, saray- la ilişkisini sıcak tuttu. Ingüizlere karşı herhangi atak bir hareket- te bulunmadı. Bir plan çerçevesinde hareket eden Mus- tafa Kemal, kuşkulan üzerine çekmemek için Ingüizlere yakın gözükmeye çalıştı. Pera Pa- las'ta Daily Mail gazetesi muhabiri Ward Price'la yakınlık kurdu, kendisinin îngiliz yetküilerle görüştürülmesini istedi. Bu ince taktiklerin zarannı değil yarannı gördü. Zaten o dönemde Almanlara ve Itti- hat Terakki'ye karşı olmak önemli bir üstün- lük sağlıyordu. Ittihat Terakki yönetimıne kanşmış ve Almanlan desteklemiş olanlar dışlanıyordu. Mustafa Kemal'in ise Ittihat Terakki liderleriyle, özellikle Başkomutanvekili EnverPaşa ile geçinemediği herkes tara- fından biliniyordu. Aynca Ûdnci Dünya Savaşı bo- yunca Ahnan kurmaylannın yö- netimi hakkında keskin eleştirile- ri ve bu konuda yazdığı rapor- lar, Alman generallenyle ça- tışmalan gerek saray Ingilizler i a n bilinı- yordu. Öyleyse Mustafa Kemal, padişah ve çevresi gibi, aynızaman- da Ingiliz- ler gibi, Alman, Enver Pa- şa ve Itti- hat Te- rakki kar- şıtı idı. Bu du- rum, Mus- tafa Kemal için, onu Istan- bul'da koruyan bırkimlikyarat- mıştı. Üstelik buyük savaşta- kı, özellikle Ça- nakkale savaş- lanndakibaşa- nlan ona say- gınlık ven- yordu. Mustafa Kemal, Is- tanbul'da bulunduğu sürede, biriikte Ahnanya seyahati yaptığı padişahla ilişkisini sürdürdü. Onunla dört kez görüş- müş, padişahı yönlendir- meye çalışmıştı. Padişah da Mustafa Kemal 'den yararlanmanın yollannı anyor, ordu içindeki ününden yararla- nıp onu yanına çekmeyeçalışı- yordu. Ittihat Terakki'nin dağılışından sonra onun yerine kurulan "Teceddüt Fffkası"na katıldı- ğına dair çıkan haberleri M. Kemal'in şiddet- le yalanlaması da kendisine Ingilizler ve pa- dişah katında yeni bir güven unsuru oluştur- muştur. Bu aşamada, asıl amacına ulaşmak için titizlikle saraya ve Ingiltere'ye ters düş- memeye çalışmıştı. Örneğin, 7 Şubat 1919'da Istanbul'a gelen îngiliz General ADenby, Osmanlı hükümeti- ne, Mustafa Kemal'in General Ali thsan Sa- bis'ten boşalan 6. Ordu Komutanhğı'na atan- masını önermıştı. Harbiye Bakanlığı bu gö- revı Mustafa Kemal'e önerdı. Mustafa Ke- mal ise Irak sınınndaki Anadolu'dan uzak bu görevi kabul etmedi. Bu önerinin Musta- fa Kemal'i Istanbul'dan uzaklaştırmak ama- cını taşıdığı sanıknaktadır. Hükümette Harbiye Bakanlığı'nı almak ısteyen M. Kemal, bu amacına ulaşamayaca- ğını anlayınca, bütün gayretini Anadolu'da bir görev almaya yöneltti. Bunoktada M. Kemal'in yaveri Cevat Ab- bas'ın ve yakın arkadaşı AK Fuat Cebesoy' un girişimlerine bakmalıyız Mustafa Kemal Paşa'nın Çanakkale Sa- vaşlan'ndan beri yaveri ve çok yakını olan Cevat Abbas Bey'in eşi Memduha Hanım. Savaş Bakanı Sakir Paşa'nın akrabasıdır. Ce- vat Abbas, Şakır Paşa'nın aile çevresine Mus- tafa Kemal'in kahramanlığı, üstün kişiliği, It- tihat Terakki ve Enver Paşa'ya karşı oluşu hak- kında bilgileri ilk elden ulaştırma olanağını elde etmişti. Mustafa Kemal anılannda, Şakir Paşa'run Anadolu'ya tayini için kendisine yardımcı olduğunu belirtmişrir. Dönemin Içişleri Bakanı MehmetAK Bey, Mustafa Kemal'in yakın arkadaşı Ali Fuat Ce- besoy ve babası tsmail Fazıl Paşa'nın akra- basıydı. Hürriyet ve Itilaf Fırkası üyesi olan Içişleri Bakanı Mehmet Ali Bey, Harbiye Ba- kanı Şakir Paşa ile Mustafa Kemal 1918 Ara- lık ayında Cebesoylar'ın konağında bir ara- ya geldiler ve konuştular. Içişleri Bakanı, Mustafa Kemal'in Ittihat- çı liderlere olan karşı tutumunu öğrendi ve ay- nlırken "Siz bizim için korkunç ohnaktan n- yade, istifade edilebiür bir şahsrvetsiniz" de- di. Ertesı gün M. Kemal her ıkı bakanla öğ- le yemeğinde tekrar buluştu. Bu görüşmeler- den birkaç gün sonra Harbıye Bakanı Şakir Paşa, Mustafa Kemal'i Başbakan DamatFe- rit'in yanına götürerek tanıştırdı. Görev önerisl İçlşlerl Bakanından oeldl Samsun'daki Pontus çetelerinin faalıyetle- rinden şıkâyet eden ve hükümeti süaşuran In- gilizlere karşı hükümet, oraya bir komutan göndermeyi kararlaştırdı. Içişleri Bakanı da kendisinden yararlanılmasını düşündüğü Mustafa Kemal'i bu göreve önerdi. Böylece Içişleri Bakanı ve Savaş Bakanı evet deyince iş başanlmış oldu. Mustafa Kemal'in Samsun'a gönderilme- sine karar verilince, öncelıkle îngiliz yetki- lilenne danışıldığı da kesindir. Bilındiği gi- bi Başbakan Damat Ferit, Ingüizlere danış- madan hiçbir karar almıyordu. Ferit Paşa'yla görüşmesini îngiliz yetkilisi Rjan şöyle an- latıyor: "Türk hükümeti ilkbahannbaşında, düzenin merkezi denetim alünda daha hi \ü- rütühnesi amacıyla befli ölçülerde genel mü- fetüşükler kurdu. Bunlardanilkivç bmükola- sdıkla bu göreve tek atama M. Kemal'dL Pa- şa, özünde eşşiz bir askerdL Fakat bu zama- na dek göze batabflecek hiçbir siyasal rol oy- namamıştL Açıkça söyieyebüirim ld, Damat Ferit Paşa Nisan 1919'da genel müfettişttk ta- sana hakkında benimle konuştuğuzaman. \L Kemal adı bana hiçbir şey anlatmamışû. Ben Damat Ferit'e bu tasanmn akla uygunJuğu- na karşı kuşkulanmı bfldirdim. Kendisi \L Kemal ile biriikteyemekyediğhıi,bağhlıgı ko- nusundaondando>'urucugüvoKe akhğmukm- disi de onu öyle bir subay olarak kabul ettiği- ni söyleyerek bana güvence verdi" 30 Nisan 1919'da atama kararlaştınldı. 18 Mayıs 1919'da hükümet toplanrısında M. Kemal'in görevi onaylandı. Zaten, M. Kemal yola çıkmıştı. Samsun'a ayak bas- maya ise bir gün kalmıştı. Işte atamanın ger- çek öyküsü budur YARIN: PADİŞAHIN ANADOLUDAKİ DİRENİŞİ KIRMA CİRİSİMLERİ AVRUPA'DAN GURAY OZ Uykuda Aldatılan Şehrin Hikâyesi Gece karanlığında dalgalar kıyıya dokunup çe- kiliyor, küçük öpüşler, küçük şarkılar, belirsizliğin ortalarında bir yerdeyiz. "Los 5 Del Sol" klasik Küba şarkıları çalıyor. Latin müziğinin çağları es- kitenritminekapılıp gidiyoaız. O ritımde, coşku de- rilerine işlemiş, çaresiz ve inatçı birilerinin çığlığı gizli. "Kıbns gitti" diyor gazetenin sayfalannı umur- samaz bir şekilde çeviren Mustafa. "Ne zaman" diye soruyor Ömen "Gelmiş miydi ki?" Seyhan, "Gümrük birliği imzalandığında gitmişti zaten, şimdi yapılan tapuya kayıt işleminden başka bir şey değil" diyor incecik endamıyla. Zarai Chapotin de buğulu sesıyle o eski şarkı- ları söylüyor. "Irak'ta şimdi ne olacak" diye soruyor sonra Ku- bilay. "Amerika usulca Kuzey'e çekilecek, geride uzun, kanlı bir iç savaş ve şeriat kalacak" diyor Hüsrev. Peki demokrasi gelmeyecek mi? Gelmeyecek. Kendinde olmayanı silah zoruyla mı verecek çir- kin Amerikalı? Kuzey önemlidir; Kuzey, Ortadoğu'nun merke- zidir, Mezopotomya, yani bütün o bölge, Türkiye dahıl... • • • Zarai Chapotin'in ezgisi yükselip alçalıyor, Za- rai, Louiz Alberto Rodrigez'le dans ediyor, Latin dünyasının direnişi içinde saklayan eski, Bolivar zamanından kalma aşk şarkılan uçuşuyor hava- da. Peki Küba'da nasıl gidiyor işler? Fidel, Sovyetleryıkıldıktan sonra "Zero Option" ilan etti. Küba bir kere daha devrim yaptı. Yeniden sıfıra döndü ve ayağa kalktı. Pek çok sorun var. Elektrikler kesıliyor sık sık; ulaşım hâlâ ciddi bir dert. Sağlıkta, eğitımde tüm Latin Amerika'nın imdadı- na koşacak kadar iyı olan Küba, ekonomide sıfır- dan yukan çıkarken zorluklar çekiyor; doğru, ama devrim ABD'nin tüm çabalanna rağmen ayakta kalmayı başardı. "Bundan sonrasını da başaracak" diyor Oktay, "Küba'da petrol bulundu biliyor musun?" Umut ve korku aynı anda büyüyor içimde. Petrol varsa, akbaba da vardır. • • • Rakamlar artık bize bir şey söylemiyor. ölü sayısı yüksek "Amerikan demokrasisini", Saddam döneminin "demo/(ras/siz//<J/ne"tercihedi- yoaız hep biriikte. Beynimizin biryerinde birtel kop- tu. Yalan ruhumuza işledi. Oysa biliyoruz; Batı'da "sivil toplum'a, kendini kandırmayı öğrettiler ve ders devam ediyor. "Büyük Birader" her gün biraz da- ha ustalaşıyor. Insanların boğazı her gün biraz da- ha sıkılıyor. Ofkeyse şimdilik zararsızdır ve kendini her gün yeniden doğuruyor. Evlerimızi başımıza yıkıyorlar, fabrikaJanmızı bir bir satıyoriar. Zaten iyi olmayan hukuka, tökezle- yen eğitime usul usul sızdılar. Artık açıktan, bin yıl- lık kinleriyle harekete geçmeye hazır hissediyor- lar kendilerini. Biz hâlâ, umursamaz bir sessizlik içinde, "bize bir şey olmazabi" "modunda"yız. Di- şi'yi "Dischi" yazan "Batıcılığı", sinsice ufkumu- zu kaplayan karanlığın panzehiri sanıyoruz zahir! • • • Küba'da umut direniyor. Irak'taysa geleceğimiz şekilleniyor. Zarai'nin şarkısı yavaş yavaş geceyi sarıp sar- malıyor. Güneşin beş delikanlısı, hüzünlü ve diren- gen geçmişin içimıze ışleyen şarkılanyla şehrin sokaklannı dolaşıyor. Şehir, bildiğiniz gibi, derin uykuda. e-posta: guray.oz a cumhuriyet.com.tr BAŞSAGLIGI Değerli büyüğümüz HAYDAR INANÇ ile eşi ve oğlunu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Yakınlanna ve Artema-Eczacıbaşı topluluğuna başsağlığı dileriz. ESERKİMYALtd.Şti. TC BAFRA ASLİYE 1. HLTOJK MAHKEMESt (AİLE MAHKEMESİSIFATIİLE) EsasNo: 2003/487 Samsun Alaçam Umutlu köyü cıit no: 52 hane no: 17'de nüfüsa kayıtlı Cafer kızı Döndü'den ol- ma 20.08./ 1980 Bafra d.lu davacı Nurşen Toklu ile aynı yer ve hanede nüfusa kayıtlı Dursun oğlu Emine'den olma 28.09.1977 Orleans Fransa d.lu davalı Saldıray Toklu'nun TMK nun 166/1-2 maddesi gereğınce boşanmalanna karar verilmiş olup yapılan tüm aramalara ragmen adresi tespit edilemeyen davalı Saldıray Toklu'nun, boşanma ilamının gazetede ilan edildiği tarihten itıbaren 22 gün içinde davalı Saldıray Toklu tarafından tem- yiz edilmediğı takdirde hükmün kesinleşeceği üa- nen tebliğ olunur Basın: 36302
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear