14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23AĞUSTOS2005SALI HABERLER DUNlAPABUGinV AIİ StRMEN Soruna Doğru Bakmak Açık, Net Konuşmak -3 Yedi yıl kadar oluyor, Belçika'nın Flaman televiz- yon kanallanndan birinin muhabirieri, benimle "Kürt sorvnunu "görüşmek istediklerini bildirdiler, kendi- lerini Cumhuriyet'in mütevazı binasındaki küçük odamda ağırladım. Konuşmama, bu konuyia ilgilenmelerine kimi- leri gibi alınmadığımı, kızmadığımı söyleyerek başladım ve ardından d a ekledim: - Yeter ki, teröre kurban verdiğimiz eşsiz araş- tırmacı gazetecimiz, azdz dostum Uğur Mum- cu'nun dediği gibi, BilgJ sahibi olmadan fikirsa- hibi olmayın!" yani konuyu yalapşap değil, derin- liğine inceleyiniz... Söyleşı tatlı tatlı sürerken, klişeleşmiş soaı yi- ne gündeme geliverdi. Flaman muhabir kaçınılmaz soruyu sordu: - Bölgenın ekonomik duaımunu düzeltseniz, sorun çözülmez mi? Güldüm, - Demin size bilgi sahibi olmadan düşünce sa- hibi olmaktan söz ederken, bunu kastediyordum, dedim. Belçika'da Valonlar ile Flamanlar arasında 20. yüzyılın ikinci yansında keskinleşen bir sorun ya- şanmaktadır. Ülke etnik bakımdan birbirleriyle yaşamaya razı olmayan iki kısma bölünmüştür. Sorunun kaynağındaki Flamanlar, Valonların hem ekonomiye hem devlet aygıtına egemen ol- malanndan yakınmakta, bunu ortadan kaldıracak istemler öne sürmekteydiler Aradan geçen zaman içinde, eşitliği her alan- da sağlayacak yasal önlemler alındı ve madenci- lik sektörünün gerilemesi, gemicıliğin gelişmesiy- le birlikte Flamanlar geçmişle oranlanmayacak biçimde zenginleştiler, Valonların da önüne geçti- ler. Ama bu gelişme, onlardaki aynlıkçı eğilimleri, birlikte yaşama yönünde değiştirmedi, tam tersi- ne, aynlık isteklerini daha da kışkırttı. Bütün bunlan meslektaşıma anlatıp, anımsat- tıktan sonra sordum: - Bunları yaşayan bir kişi olarak, sorunuzun anlamsızlığını nasıl görmezsiniz? Bozuldu. Sanınm o röportaj yayımlanmamıştır. • • * • Etnik talepler ile ekonomik gelişme arasında birebir bağlantı olmadığının örneklerini, Bask so- rununda da Kuzey Irlanda sorununda da görebi- lirsiniz. Bu konulan inceleyenler de, sorunlann bu yönü üzerinde uzun uzun dururlar. Ama etnik sorunlarda, hele hele ötekinin etnik sorunlannda şablonlar hep kullanılır. Bir zamanlar Batılı aydınlar, "Türkiye'nin sömürgesi Kürdis- tan" deyimini de kullanmışlardı. Kendilerine, nitelemelerinin doğru olması için oradan Türkiye'nin diğer bölgelerine kaynak ak- tarımı olması gerektiğini, gerçeğin ise tam tersi olduğunu, diğer bölgelerden oraya kaynak akta- nldığını, GAP örneğini de vererek, anlatmaya çok çalıştık. Başaramadık, her Batılının kafası, Batılı yani Kartezyen kafa olmuyor ve kendi belleklerindeki sömürge lafı kulağa hoş, içe ferahlatıcı, düşünce- ye rahatlatıcı geliyor. Şu anda da, "bölgenin ekonomik koşullannın düzeltilerek" işsizlik belasına son verilmesinin soruna çözüm bulunmasını sağlayacağı, sıkça söyleniyor. Bunu söyleyenler acaba, küreselleşen dünya- da, her şeyin "Devlet ekonomiden çekilmelidir" sloganıyla özelleştirildiği, haraç mezat satıldığı bir ülkede, yatırımın kim tarafından, nasıl yapılacağı- nı hiç düşünüyortar mı? • • • TC'nin elindeki olanaklann ne olduğunu ve bu kıt kaynaklarla bölgenin ekonomik yapısının hızla değıştirilmesinin olanaksızlığını neden görmek ıs- temiyortar bu çevreler? Kürt sorununu, bölgeye yatırım yaparak çö- zün, diyen yabancı nasihatçılara sorun bakalım, bu konuda en cüretkâr proje olan GAP'a AB'den ya da ABD'den en ufak bir yardım, bir proje kre- disi gelmiş midir? Bırakın yardımı bir yana, projeye vurulmak is- tenen köstekleri ne çabuk unuttuk. Devletin elindeki olanakları aşarak (nasıl ola- caksa!) her türlü altyapı yatınmını gerçekleştirme- si halinde, bırakın bölgeye yabancı yatırımcıyı, bölgeden çıkıp zengin olmuş, Türkiye'nin başka yerierinde, yatınm yapıp köşeyi dönmüş, yurtdı- şında firmaîar malikâneler almış, oranın has ço- cuklan bile oraya yatınm yapmaya hazır olacaklar mı? Altyapısı olmayan, GAP'ın bile gelişmesini en- gelleyen, güvenlik sorunlan bulunan, ucuz ama kalifiye emekten mahrum olan bu bölgeye hangi yabancı, Türk, Çerkez, Arnavut ya da Kürt yatı- rtmcı yatınm yapar? öyle ise, devlet yeniden sanayiciliğe mi soyu- nacak? Bu sorunun yanıtı "hayır" ise söyleyin bakalım, bu ekonomik kalkınma, hem de hızla, nasıl ger- çekleşecek? "Kürt sonınu yalnız polisiye önlemlerie çözül- mez, daha fazla demokrasi ve bölgenin ekono- mik kalkınmasının sağlanması zorunludur" de- mek, güzel bir temenni olmaktan başka anlam taşımaz. Bunlan söylenlerin daha fazla demokra- siden ne kastettiklerini, ekonomik kalkınmanın hangi kaynaklarla nasıl sağlanacağını da belirt- meleri gerekir. (Bu konu daha sürecek) asirmen@cumhuriyet.com.tr KÜÇÜKÇEKMECE AİLE MAHKEMESt'NDEN IŞIK KORT'A ÎLANEN TEBLİGAT EsasNo: 2004/2194 Davacı Esrosınıa Kort taraftndan davalı Işık Kort aleyhıne açıian şıddetli geçunsizlik nedenıyle boşan- ma davasında dava dılekçesınde özet olarak davalıdan boşanmalanna karar venlmesıni istemıştir Davalının Istanbul Halkalr Ikitellı Başbakanlık Toplu Konutlan 2. Etap A-602 D:5 adresıne çıkartı- lan tebhgat tanınmadığından bahisle ıade edılmış, kolluk kuvvetlennce yapılan araştırmada da davalının adresi tespit edılemedığınden davalı Işık Kort'un du- ruşma günü olan 04 10,2005 günü saat 09 30'da mah- kememız dunışma salonunda bu davayla ılgılj tum kanıtlan ile birlikte hazır olması veya kendısını bir \ekılle temsıl ettırmesı, mazeretsız olarak duruşmaya katılmadıgı takdtrde yargılamanın yokluğunda yapı- larak karar venleceğı ılanen teblığ olunur. Basın: 39815 Çankaya Köşkü'nde yapılacak toplantıda TSK'nin kurula bir rapor sunması bekleniyor MGK'degündem PKKANKARA (Cumhuriyet Bfi- rosu) - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı bugün ger- çekleştirilecek. Toplantıda Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın Diyarbakır ziyaretinin ardından yaşanan tartışmalann ele alınacağı ifade edilirken, TSK'nin kurula bir terör ra- poru sunacağı da behrtiliyor. MGK bugün Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer baş- kanlığında saat 13.30'da Çan- kaya Köşkü'nde toplanacak. Edinilen bilgıye göre kurulda, Başbakan Erdoğan'ın, "Kfirt • MGK toplantısında, Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinin ardından yaşanan tartışmalar gündeme gelecek. Kurul'da aynca, Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye sızan PKK militanlarına karşı neler yapılabileceği ve ne gibi önlemler alınabileceği de tartışılacak. sonınu" tanımlamasını tartış- maya açması bekleniyor. Toplantıda askeri İcanadın, sorunun etnik değil, ekonomik ve sosyal sorunlardan kaynak- landığını dile getirecekleri öğ- renildi. Askerin gündeme ge- tireceği istekler arasında, te- rörle mücadelenin, sivil unsur- lan da dahil ederek topyekûn bir mücadele şeklınde sürdü- rülmesinin bulunduğu ifade ediliyor. Bu kapsamda TSK tarafindan hükümete bır rapor sunulaca- ğı öne sürülüyor. Kurul top- lantısında, Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye sızan PKK milı- tanlanna karşı neler yapılabi- leceği ve ne gibi önlemler alı- nabileceği de tartışılacak. MGSB gündemde yok Geçen MGK'de "daha son- raJd toplanülarda ele ahnaca- ğı" açıklanan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin ise toplan- tının gündeminde yer almadı- ğı dile getiriliyor. Toplantı, Türkiye'nin AB ile müzake- relere başlayacağı 3 Ekım ön- cesındeki son toplantı olması nedeniyle önem taşıyor. Top- lantıda aynca Irak'taki anaya- saya ılişkin gelişmelerin de ele ahnması bekleniyor. ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN ORASI••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a BURASI Maçka'da, Suriye uyruklu 1 militan öldürüldü, 1 militan da sağ yakalandı Trabzon'da PKK operasyonu AHMET ŞEFtK TRABZON - Trabzon'un Maçka ilçesinde güvenlik güçlerince PKK'lilere yönelik düzenlenen operasyonda Suriye uyruklu 1 militan öldürüldü, 1 'i yakalandı. Gözaltına alınan militan halk tarafından Jinç edilmeye çalışılırken, bölgede operasyon başlatıldı. PKK'lilerin, Torul Askerlik Şubesi'ne saldın yapılması ve er Doğan Şirinkef in şehit edilmesi olayına kanştıklan iddia edildi.Terörist oJduklan öne sürülen bazı kışılerin marketten alışveriş yaptığı ihbannı değerlendiren polis, söz konusu ışyerine operasyon düzenledi. 3 kişi olduklan belirlenen grupla, polis arasında çatışma çıktı. Bu sırada komıser yardımcısı Tolga Doğruel yaralandı. Doğruel, KTÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, militanlar olay yerinden yaya olarak kaçtı. Bunun üzenne bölgede özel harekât tımlen, jandarma ve polisin işbirliği ile geniş çaplı bir operasyon başlatıldı. 3 PKK'li, Maçka Belediyesi'nin yanındaki bir evin bahçe duvanna sığınmış halde bulundu. Burada çıkan çatışmada da polis memuru Ekrem Çakmak yaralandı. Günün ağarmasıyla birlikte dün sabah ilk saatlerde çatışma yeniden başladı. Çatışmada PKK'lilerden Suriye uyruklu olduğu belirlenen 25 yaşlanndaki "Serhad" kod adlı militan öldürüldü, Sinan Gencer de yaralı olarak yakalandı. Çevredeki vatandaşlar Gencer'i linç etmeye çalışırken, güvenlik güçleri havaya ateş açarak halkı dağıttı. Gencer, zırhlı bir araçla olay yerinden uzaklaştınldı. Diğer militanın yakalanması için bölgede operasyonlar devam ederken Gencer, dün silahlann saklandığı belirtilen Hacı Veli Tepesi'nde yer gösterdi. Burada bazı silah ve mühimmata el konulurken kuşkulu görülen bir paket de patlatıldı. Güvenlik güçleri, Sinan Gencer'ın, 30 Temmuz'da Torul Askerlik Şubesi'ne yaylun ateşi açarak nöbette bulunan er Doğan Şirinkef'in şehit edilmesi olayına kanştığmı belirlediklerini açıkladılar. Trabzon Valiliği'nden yapılan açıklamada da PKK'lilerin üzerinde 17.65 çapında tabanca, 1 susturucu, 1 fotoğraf makinesi çıktıgı, PKK'lilerin gösterdikleri yerde de 2 Kalaşnikof tüfek bulun duğu belirtildi. Maçka'daki PKK operasy onunda yakalanan Sinan Gencer, geniş güvenlik önkmkri altmda sflahlarm saklandığı belirtilen Hacı Veii Tepesi'ne götürüldü. (Fotoğraf:AA) SANATÇILARDAN BtLDİRl 'Siddetkoşulsuz sona erdirüsin' Istanbul Haber Servisi - Kendılerini Kürt aydını ve sanatçısı olarak tanıtan bir grup, Kürt sorunu konusunda banş sürecine ve demokratik açılımlara fırsat verilmesi için bıldiri yayımladı. Aydın ve sanatçılar, şiddetin koşulsuz olarak sona erdirilmesinı ısteyerek, toplumun tüm kesimlennı duyarlı olmaya çağırdılar. Aksaray'dakı Kaya Otel'de düzenlenen basın toplantısında. Kürt müzisyen Divar, aralannda sanatçı Çerkez Karadağ, müzisyen Ferhat Tunç, Mahsun Kırmızıgül ve Servet Kocakaya, yazar Muhsin Kızılkaya, Murathan Mungan, Orhan Miroğhı.Şeyhmu$ Diken'ınde bulunduğu 46 kışırun ımzaladığı bıldınyı açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kürt sorumı"'na ilişkin verdığı mesajlann banşa yönelik umutlan yeşerttiğini vurgulayarak "Bu irade şiddeti kutsamıyor, canın azjzüğini siyasetin merkezine koyuyor. banşa, demokrasiye, özgürlüklere ve insan haklanna katkıda buhınuyor" dedi. Diyar, bıldıride ımzası bulunan aydınlann şiddetin koşulsuz ve kayıtsız sona erdirilmelisini istedığını ifade ederek "ToplumsaL, siyasal, kültürd ve ekonomik alanda çözüme yönelik aülacak her adımı destekliyoruz" diye konuştu. CHP'LI ALITOPUZ: 'Erdoğan ruhsal bozuklukiçinde' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÇHP Grup Başkanvekıh AB Topuz, Türkıye'de yaşanan kaos ve çözümsüzlüklerin kaynağının "belirgin siyasal kimtiği olmachğmı" savunduğu Başbakan Tayvip Erdoğan olduğunu söyledi. Topuz, dün parlamentoda düzenledıği basın toplantısında Erdoğan'a sert eleştınler yönelttı. Türkiye'nin temel sorununun "siyasal kimlik bunanmı" yaşayan Başbakan Erdoğan olduğunu sa\aınan Topuz, izlediğı politikalardakı başanstzlık ve çızdiğı zikzakJann nedeninın de "çok kinüikfi yapı içinde olmasuıa" bağladı. Topuz, "Başbakan'ın kafaavia ayaldan farkh farkh yerlere yönebniştir. Erdoğan'ın yetişme tarzuıdan, birikiırüerinden ohışan siyasal kimliği ile şu anki yüklendiği görevie ilgili srv^sai kimlik çaüşıyor" dedı. Erdoğan'tn geçmışte "ateşli bir genç" olarak kendini hızlı ve yoğun bir siyasal yaşamın içinde bulduğunu kaydeden Topuz, "Necıp Fazıl Kısakürek'in düşünceleriyle gençüği yoğrulmuş, onun İslami Büyiik Doğu Aknıcılan olarak büinen İbda' felsefesi, onun gençliğindeki siyasal ve sosyal olaylara bakış felsefesi olmuştur. Hıkmetyar'uı dizinin dibine çökerek ondan fe\^ almısör'* görüşüne yer verdi. Erdoğan'ın son olarak bir süre önce kesın bır dille "Kürt sorunu yoktur" derken birtakım "rüzgârlardan" etkilenerek bu kez kabul eden bir açıklama yaphğına işaret eden Topuz. şu göriişleri dile getirdi "Kürt sorununu kabul ettiğinj ifade ederek bölücü terörü sona erdireceğini zannetmiş, hem ABVe, hem de PKK'ye, terörü önkmek için müzakere kapdannı açacağı izlenüni vermiştir. Bu yaklaşuna şiddem' tepkUer geünce bu sefer Diyarbakır'da sö\1ediklerinden bir ölçüde çark etriıistir. Başbakan bütün bunlardan sonra, tepkUer gostermeye başlıyor. Muhalefete hiç tahanımülü yok. Muhakfet de kim oluyormuş, istediği adamla konuşurmuş, kimlerie görüşeceğini onlara mı soracakmış» Muhalefet ona sen bize sor denıiyor. muhalefet ona yapılan yanhşlan söytüyvr. Bir başbakan yapüan elcştirilere bu kadar taharnmülsüz oluyorsa, o başbakanın ruhsal yapısmda bir bozukluk olduğu kanaatine vanlabUir. Benim gibi eski siyasetçiler bunu bilir. Ben 55 \ıldır gördüğüm siyaset manzaralan içinde başansızfağa uğrayan bir devlet adamnun nasıl Erdoğan'a benzer tavırlar içinde olduğunu en az 4-5 defa görmüşümdür" IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Ümit Özdağ'ı Cumhuriyet okurları ne kadar tanırlar bilmiyorum. Ümit öz- dağ. Alparslan Türkeş'in yakın müca- dele arkadaşı, MHP yöneticilerinden Muzaffer Özdağ'ın oğludur. Ümit öz- dağ, Devlet Bahçeli'nin yerine MHP genel başkan adayı olarak anılan isim- lerden birisidir. Avrasya Stratejik Araş- tırmalar Merkezi (ASAM) başkanlığı yapmıştır. Gazi Üniversitesi'nde öğre- timüyesidir. Ümit özdağ aynı zamanda Akşam gazetesinde yazıyor. Tipik bir ülkücü- dür. örneğin ölüm cezasının kaldınlma- ması için çaba sarf etmiştir. Ülkücü ge- leneğin bir neferi olarak soldan ve sol- culardan hoşlanmadığını her fırsatta di- le getirmekten geri durmadı. Babası Muzaffer özdağ'ın ölümünden kısa sü- re önce Nâzım Hikmet'in vatan haini olduğuna ve mezarının Türkiye'ye getı- rilmemesine ilişkin yazdıklarını hatırlıyo- rum. Ümit özdağ'ın bu konuda farkh düşündüğünü de sanmıyorum. Umit özdağ, Hitler'in kitabının Türki- ye'de çok satmasına ilişkin Akşam ga- zetesinde şunları da yazmıştı: "Arka- Ümit Özdağ'ın Çizgisi dan hançerlendiklerini düşünen iyi Türkl&r, Hitier'i okuyorlar." • • • Nereden çıktı bu Ümit özdağ, diye- bilirsiniz. Ümit özdağ, Başbakan Tay- yip Erdoğan'la buluşmamızın ardından bizleri hedef alan yazûar yazdı. Son olarak da 21 Ağustos tarihli yazısını be- nim bir makaleme ayırmış. Buraya ka- dar da anormal bir şey yok. Sonuç ola- rak kendisinden farkh siyasi kufvarlarda olduğumuz için benim görüşlerimi eleş- tirmesinden doğal bir şey olamaz. Benim sözlerimi tamamen çarprtarak kendince sonuçlar çıkanyor. Benden al- dığı alınt ve devamındaki yorumu şöy- le: "...'Yeni dönemde Kürtler içinde şid- det mi banşçı seçenek mi tartışması hız kazanacaktır. Bunun nasıl gelişeceğıni ise büyük ölçüde Türkiye'ye yön veren anlayışın siyaset yapma başansı belırie- yecektir' diyerek gelecekteki bir PKK terörünü meşru hale getirmektedir." Benim o yazımın bütününde PKK'nın yaptıklan sert ve ağır bir dille eleştirili- yor. Yazının amacı da Kürtlerin, PKK'nin şiddet seçeneğınin karşısına dikilmele- rinin hangi şekilde olgunlaşabileceğini yorumlamak. Bu arada Türkiye'yi yöne- ten anlayışın da şiddeti etkisiz hale ge- tirmesi için neter yapacağı tartışılıyor. Ümit Ozdağ, "Öcalan idam edilsey- di bu sorun çözülûrdü" diyen bir anla- yışın savunucusu. O sorunu bu şekilde anlıyor. Bakın özdağ'ın bu sorunun na- sıl çözüleceğine ilişkin görüşleri: "Ası- lan A. öcalan'ın yerini, örgüt içinde kimsenin doldurması mümkün değildi. Çünkü örgüt içindeki bütün ikinci adamlar, Ocalan'la ilişki süreci içinde karakter deformasyonuna uğramış, ki- şiliklen ezilmiş ve yok olmuş adamlar- dır. En ufak bir otohte ile karşı karşıya kalmaları durumunda parçalanır, ezilir ve dağılıriar... Işte bu süreçte ortaya çı- kacak ve ikinci sınıf adamlar tarafından yönetilecek örgütçükler, Türkıye'de te- rörü bırbırleh ile rekabet ederek tır- mandınvaya çalışacaklardı. Bu da dev- let ile en güçlü olduğu alanda karşı karşıya gelmek demekti ki, devletin bunlann üstesinden gelmesi çok kolay olurdu." özdağ, bu muhteşem fikirlerini kim- seye kabul ettirememenin sıkıntısı için- dedir: "Bunlann gerçekleşmemesinin nedeni öcalan'ı asacak 'siyasi irade- nin' olmamasıydı. Sadece siyasi irade- nin mi? Hayır 'askeri irade' de yoktu. Dönemin Genelkurmay Başkanı, 'Biz tarafız. Bizi karıştırmayın' deyince, öcalan kurtulmuştu... Bunun temel se- bebi Türkiye'nin 'irade zaafı' içinde ol- masıdtr." • • • Bunlann hepsi, sonuç olarak fikırdır. Herkes istediği gibi düşünmekte özgür- dür. özdağ, PKK'nin Öcalan'ın asılma- sıyla eylemlerı tırmandırmasının yarannı bile hesap etmış. Onlar terörü tırmandı- rır, ordu da onlan yenerdi diyor. Siya- setçiler ve askerler onu dinleseymişler, bu ış çoktan çözülürmüş. Kendisi böyle düşünüyor. Ben 12 Eylül 1980 sonrası günleri düşündüm. PKK, asken darbe gerçek- leştiğinde küçük bir örgüttü. Kürt örgüt- leri içinde en zayıflarından birisiydi. Darbeciler, Ümit özdağ gibi düşünü- yorlardı ve Kürtlerin üzerine aynmsız bir şekilde gittiler. Çok sayıda masum in- san da canından oldu, ağır işkencelere uğradı. PKK o koşullann ürünü olarak gelişip güçlendi. özdağ, yeni bir 12 Eylülcü anlayışla bu ışi kökten çözeceğini sanıyor. O Hit- ler'i okuyan "iyi Türkler"den birisi ola- rak böyle düşünmeye devam etsin. Türkiye büyük ve köklü bir ülke. Çoğu zaman yanlış yönetilen bir ülke oldu. Ancak, hiçbir zaman bu düzeyde ma- ceracıların eline kalmadı. Bundan sonra da kalmaz, bundan eminim. • • • Ümit özdağ, yazısını şöyle bitiriyor: "Aslında Oral Çalışlar neden Cumhuri- yet'te yazıyor anlamıyorum. " Cum- huriyet'te kimin yazacağı, MHP genel başkan adaylarına mı kaldı?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear