Catalog

1 1 AĞUSTOS 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET JliJvUiıCJİVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 2015 yılı itibanyla yıllık 30 milyar metreküp doğalgaz nakliyatı gerçekleştirilmesi planlanıyor Türkiye'denAvrupa'ya boruhatü OZLEMYUZAK Avrupa, dünyadaki rekabe- tın de etkisiyle artan enerji ıh: tiyacını farklı kaynaklardan karşılamaya hazırlanırken Türkiye'nin kilit ülke ro- lü de önem kazanıyor. İran ve Ortadoğu gazı- m Türkiye üzennden Avrupa'ya taşıyacak olan dev boru hattı projesi de bun- lardan biri. i Projenin f ^ ' adı NA- BUCCO projesi. Avusturvalı • Hazar ve Ortadoğu doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak 3 bin kilometrelik boru hattı projesinde fizibilite çalışmalan tamamlandı. NABUCCO adı verilen projeyi, Avusturya, Türkiye, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya'dan 5 şirketli bir konsorsiyum yürütüyor. OMV şirketi CEO'su Wolfgang Ruttenstorfer "doğalgazı Avru- pa'ya taşıma projesinT halihazır- da tamamen Rusya'nın ihracatına dayanan ahcılar için farklı arz kay- naklan ve rotalar sağlanması için anahtar diye tammlıyor. Avustur- ya'dan OMV, Macaristan'dan MOL, Romanya'dan Transgaz, Bulgaristan'dan Bulgargaz ve Tür- kiye'den Botaş, NABUCCO proje- sini yürüten 5'li konsorsiyumun üyeleri. 4.6 milyar Avro'luk proje- nin fizibilite çalışmalan tamam- landı. Tedarikçiler ve alıcılarla ya- pılacak anlaşmalann ardından in- şaata başlanacak. Türkiye'nin do- ğusundan başlayarak Macaristan, Romanya ve Bulgaristan üzerin- den Avusturya'ya ulaşacak 3 bin 400 kilometre uzunluğundaki bo- ru hattından ilk doğalgazın 2010 ya da 2011 yılında akmaya başla- ması planlanıyor. 2015 yılı itibanyla yıllık 30 mil- yar metreküp doğalgaz nakliyatı gerçekleştirilmesi planlanıyor. Rus, Iran, Azeri, IrakhattaMısır ve Libya doğalgazlannın bile NA- BUCCO boru hattından pompa- lanması mümkün. Türkiye'ye özel ilgi gösterdiklerini ve Avrupa'mn enerji gereksiniminde bir köprü ol- duğunu kaydeden Avusturyalı OMV şirketinin CEO'su ve yöne- tim kurulu başkanı Ruttenstor- fer,"Tüpraşik deügfleniyoruz.Dev bir şirket ve geleceği pariak" diye konuştu. Sovyet doğalgazını 1960'lann sonundaBatı Avrupa'ya taşıyan ilk şirket olma özelliğine sahip olan OMV'nin hisselerinin yüzde 31.5'i kamuya ait. OMV Türki- ye'de 19-21 Ağustos tarihleri ara- sında düzenlenecek Formula 1 ya- nşlan için de pist sponsoru oldu- ğunu açıkladı. Ancak sponsorluk bedelinin ne olduğu konusunda bilgi verilmedi. Ruttenstorfer, Tür- kiye'nin ilk Grand Prix'ine 400 ki- şiyi davet edeceklerini belirtti. Geçenyıl 9.88 milyar Avro grup satışı, 6 bin 475 çalışanı ve yakla- şık 11 milyar Avro piyasa kapita- lizasyonu ile şirket antma, pazar- lama, sondaj ve üretim yanında gaz alımında da aktif ve 5 kıtada 27 ül- kede bulunuyor. OMV'nin şu an- da 13 ülkede 2 bin 375 gaz istas- yonu yer alıyor. IIF RAPORU / TÜRKİYE Yılda 10 milyar dolargirecek WASHINGTON/ANKARA (AA) - Merkezi Washington'da bulunan Uluslararası Finans Enstıtüsü (IIF), Türkiye'ye bu yıl ve gelecek yıl 10'ar milyar dolann üzerinde doğrudan yabancı sermaye girişinin belclendığini bildirdi. AA muhabiri Mustafa Seven'in IIF raporundan derlediği habere göre, makro ekonomideki gelişmeler, enflasyondaki düşüş, Uluslararası Para Fonu ıle stand-by programının yürütülmesi, özelleştirmenın hızlanması, yabancı bankalann Türkiye'ye ilgılerinin artması ve Avrupa Birlığı ıle müzakerelerin başlayacak olması gibı unsurlar, Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gınşinı arttıracak. Büyük özelleştirmelenn de etkisiyle Türkiye'ye girecek olan yabancı sermayenin artarak devam edeceği ifade edilen rapora göre, gelecek yıl 8 milyar dolardan fazla özelleştırme gelıri elde edilebilecek. YÜZDE 47 ARTTI Ziraafınnetkân 898milyonYTL EkonomiServisi-Zıraat Bankası, yılın ilk yansındakı net kânnı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 47 arttırarak 898 milyon YTUye (898 trilyon lira) çıkardı. Bankadan yapılan açıklamada, ilk 6 ayda brüt kârın 1.311 milyon YTL (1 katriryon 311 tnlyon lıra) olarak gerçekleştıği bıldırildi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bankanın bireysel ve tanmsal kredilendirmeye odaklanan stratejisinde önemlı mesafeler alındığını belirterek 2005 yılı Haziran ayında, geçen yılın aym dönemine göre sektör kredi hacminde yüzde 46.4'lük artışa karşın bankanın kullandırdığı kredilerdeki artışın yüzde 53'e ulaştığını kaydetti. Çağlar'ın verdiği bilgjye göre, bankanın kullandırdığı toplam kredi, yılın ilk 6 ayında yüzde 53 artarak 11.402 milyon YTL oldu. Mevduat yüzde 10 artışla 45.5 milyon YTL olurken sektör içindeki payı da yüzde 22 olarak gerçekleşti. Gazyağıvejetyakıtmazam • Ekonomi Servisi - TÜPRAŞ, gazyağı ve jet yakıtımn rafineri satış fiyatına yüzde 3.9 oranında zam yaptı. Yapılan zamla birlikte gazyağının vergili fiyatımn yüzde 1.8, jet yakıtımn da yüzde 3.9 artması bekleniyor. Öte yandan, dün uluslararası piyasalarda 64 dolan da geçen ABD ham petrolünün varili 63.07 dolara, Brent tipi petrolün varili ise 62.78 dolara geriledi. Türkiye 450 bin tonluk üretimle Avrupa ülkeleri arasında üçüncülüğe yerleşti Alternatif enerjide biyodizel damgası ANKARA(AA)-Tür- kiye'de tamamen yerli hammaddeyle üretılebi- len biyodizel kullanımı- nın artmasının dünya fi- yatlan hızla artan petro- le bağımlılığı azaltacağı ve daha düşük oranda gaz emisyonu nedeniyle çevreye daha az zarar ve- receği belirtılıyor. Bıtki- sel ve hayvani yağlardan üretilen ve dizele yakın verimle kullamlabilen bi- yodizel kullanımının yaygınlaştınlması ama- cıyla Ankara'da düzenle- nen "Ulusal Yalat: Biyo- dizel" konulu toplantıda konuşan ATO Başkanı Sinan Aygün, "Enerji Bakanı 5 bin metre derin- de petrol ararken Tanm Bakanı toprağm üzerin- de sıfir metrede petrol bukhı" dedi. Türk tanmınm üretti- ğini satamamak gibi önemlı bir sorununun bulunduğunu kaydeden Aygün, "Alternatif yakıt üretimi ik çiftçi ürettiğini satabilecek. İşsizBk önie- necek, akaryakıt ithala- ünda ödenen 7-8 müyar dolarhk döviz azalacak. Türldye'nin kurtuluşu burada" diye konuştu. Toplantının düzenleyı- cilerinden Alternatif Enerji ve Biyodizel Üre- ticilen Birîiği Derne- ğı'nın (ALBlYOBÎR) verdiği rakamlara göre, Türkiye'nin çeşitli böl- gelerinde 25 şirketin bi- yodizel üretim kapasite- si bulunuyor. Türkiye'de biyodizel üretim kapasi- tesüıin son yıllarda hızlı bir artışla yılda 450 bin tona ulaşarak Avrupa'da üçüncü sıraya yerleştıği belirtiliyor. Toplantı nedeniyle ta- mamen biyodizelle çalı- şan otobüs, minibüs, oto- mobil gibi araçlar ATO'nun bahçesinde de- neme sürüşü için tutulur- ken ATO bahçesinde ay- nca, biyodizel üretimi yapan seyyar bir tesis de sergıleniyor. Toplanüya kaülan Tanm Bakanı Mehdi Eker, Türkhe'nin petrol ihtiyacının sadece yüzde 9'unun yer- li kaynaklardan karşüanabildiğine dikkat çekerek -Biyodizel, petrole olan hagımhhgımi7i azaltacak" dedi Eker, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'le birtikte biyodizelle çahşan araçlan denedL Çelik-lş Sendikası Başkanı Gül, AKP'nin özelleştirme politikasını yorumladı 'Atatürk kini ERDEMÎR'i sattıracak' VURALKOSE ADANA - Dünyanm 13'üncü büyük demir çelik tesisi Ereğli Demir Çelik Fabrikalan'nm (ERDE- MÎR) özelleştirilmesinde son aşamaya gelinirken Çe- lik-lş Sendikası Iskenderun Şube Başkanı Cengiz Gül, özerk yapıyla birlikte işlet- menm kâr etmeye başladı- ğını anımsattı ve AKP ikti- dannın kâr eden kurumlan zarar ederek satmaya çalış- tığım ileri sürdü. AKP'yi ERDEMİR ve ISDEMİR'de "oyun içinde oyun" oyna- makla suçlayan Gül, Unala- tan'ın Sümerbank'la ilgili söylediği "Adını bile bırak- mayacağız'1 sözlerinin, AKP'nin Atatürk'ün kurdu- MITTAL'IN KÂRI DÜŞTÜ UKRAYNA'DA BÜYÜK SATIŞ Mittal Çelik, International Steel Group ile 15 Nisan 2005 tarihinde gerçekleşen birleşmesinden sonra, faaliyet sonuçlan ile ilgili ilk kez açıklama yaptı. ERDEMlR'e talip olan dünya çelik devlerinden Mittal Çelik'in kârlılığı geçen yıla göre yüzde 18 azalma kaydederek net 1.39 milyar dolara geriledi. Ukrayna Özelleştırme Idaresi, ge- çen yıl 800 milyon dolara satılan fakat değerinin düşük bulunması nedeniyle iptal edilen ülkenin en büyük demır-çelik tesisi Kryvo- rizhstal'i yeniden ihaleye çıkardı. fiıalede başlangıç fiyatımn 10 mil- yar Grivna'nın (2 milyar dolar) al- tında olamayacağı açıklandı. ğu kurumlara duyduğu ki- nin yansıması olduğunu be- lirterek "Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu veya adnu taşryan her şeyi değiş- tirecekler. Bu aslındaçok an- lamh bir mesaj.' Sümerbank görevini bitirdi, işlevini ta- mamladı' demekverine 'Biz adını bile sileceğiz' demek bu konudaki kinlerini, hınç- lannı her şeye ideolojik bak- üklannı gösterir" dedi. Çelik Iş Başkam Gül, ko- nuyla ilgili olarak gazetemi- ze yaptığı açıklamada, ER- DEMÎR'de siyasi iktidar baskısı olmayan, özerk pro- fesyonel yönetimin uzun yıllar başanlı çalışma yaptı- ğını, zarar eden kurumu 2001 'den itibaren kâra ge- çirdiğini ve bu yapmın ko- runması gerektiğinin altmı çizerek şöyle devam etti: "ERDEMİR ve İSDE- .VÜR'de oyun içinde oyun ol- duğunu görüyoruz. tki yıl önce 50 milyon dolara 5 Vıl ödemesiz özelleştirilen İS- DE.MtR ibalesine kimse ta- lip olmadL Bu kurum ER- DEMtR'e zorla verikİL ER- DEMtR de nazü gebn gibi zorla aldL tki yılda ne degiş- ti? tki yılda değişen tek şe\ basküardan uzak, özerk ve profesyonel bir yönetimle kurumun kâr etmesl" ihaleye katılabilmek için 40 milyon dolar geçici temi- nat koşulu bulunan satış iş- leminde teklif verme süresi 26 Eylül 16.00'da sona ere- cek. îhaleyi kazanan fırma ERDEMÎR'in yüzde 3.17 'sine karşılık gelen Tür- kiye Kalkınma Bankası'na (TKB) ait hisseleri de aynı koşullarla sann alacak. SHP'den ERDEMİR tepkfoi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Sekreteri AnmetGüryüz Ketend, ERDEMİR ve ÎSDEMÎR'in özelleştirilmesine karşı çıkan genel müdürleri, "Kime saülırsa saülsın sa- na ne, maaşını al kanşma" diye eleş- tiren Maliye Bakam Kemal Unakı- tan'a, "Bürokradar kapıkuhı değü" sözlenyle tepkı gösterdı. Ketenci, yaptığı açıklamada Una- kıtan'ın, bürokratlann uyanlanm dik- kate almak yerine "azaıiama" üslubu- nu benimsediğine dikkat çekerek şu göriişlen dile getirdi: "MaHye Baka- nı'nın, istifa eden bürokratlan azar- laması tipik bir taşra zihniyetinin ve kabadayı kültürünün yansımasıdır. Bu zihnrvet daha önce 'Babalar gibi satanm" diyen anlayışuı devamıdır. Kendfleri kapıkulu anlayışmdan gel- diklerinden herkesi mürit olarak gör- mek istemektedirler. n tşçiler yan çıplak yürüdü ERDEMtR çalışanlan, işyerlerin- den Atatürk Amtı'na kadar yan çıp- lak yürüyerek fabrikanın özelleştiril- mek istenmesini protesto ettiler. Fab- rika önünde toplanan işçiler, slogan- lar atarak 3 kilometre yürüdüler. ÎŞÇİMNEVltEINİNDElV ŞÜKRAN SONER Ayrıntılar.. Suudi Kralı'nın ölümü, Prens'in yerine geçmesi ile dünya medyasında kimi fotoğraf kareleri yeni- den öne çıktı. Kimi karikatürler ilginç çelişkileri ser- giledı. ölen Kral ve yerine geçen Prens, ABD yö- netimine, Bush'a çok yakın isimler. Şimdilerde bizim Başbakan da dünya liderleri ile çok yakın görüntülü fotoğraf karelerinden, kırk yıl- lık dost imajını veren konuşmalar, selamlaşma sah- neleri, el kol hareketlerinden.. dış, ya da iç politi- kada medyatik katkı bekliyor. Yine de onlannkiler- le yanşamaz. El ele, göz göze fotoğraflan, dünya karikatürcülerinin gündeminin odağında. Tabii ay- nı günlerde ABD'nin güvenlik gerekçesi ile Suudi Arabistan'daki elçiliklerini kapatması, Amerikan va- tandaşlarının bu ülkede dolaşmalannı yasaklama- sı aynntıda kaldı. ABD, dünya imparatoriuğunun li- deri, siyaseten en iyi ittifak içinde olduğu, üslerinin yer aldığı bu ülkede, vatandaşlannın, elçiliklerinin güvenliğinin sorumluluğunu taşıyamıyor. Yine Istanbul'da bir düğün, Bodrum'da bir tatil bağlantılı Suudi kral ailesi ve iktidar güçlerinın, zen- ginlerinin ikiyüzlü yaşamları fazlası ile gündernde. Kadınların sokakta tek başına dolaşmalarının, ara- ba kullanmalarının Islamı zorlayan, fanatik şeriat yorumlan ile yasaklandığı bu ülkede, kaymak ta- bakanın ikiyüzlü yaşamı aslında sürprizdeğil. Sos- yetenin, kaymak tabakanın konumu, toplumdan kopuk, topluma değer olarak dayatılanlarla ağır çelişki içindeki yaşam biçimleri, hertoplumdaken- di kurallan içinde geçerii. Bizi en çok ilgilendiren boyutu, liderlerel ele, göz göze, insanlığa dayatılan temel çatışmanın, terör gündemli, uygarlıklar, dinler çatışması olarak pa- zarianması. Pazarlanmadan öte, Islami terörün en güçlü ideolojik ve parasal desteğinin Suudi kay- naklı olması. Tabii kendilerini bomba yapan militan- lann ise her ülkeden, Pakistan, Irak ağırlıklı kitlesel taban ve ortam bulmuş olarak.. Eylemin yapılaca- ğı, yapıldığı ülkelerin içinde en yabancılaştınlmış, dışlanmışlar arasından bol bol çıkabilmesi. Bush, ABD'de giderek dinsel kimliği, büyük Amerika emperyal kimliği öne çıkan şahinlerin ba- şını çekecek, Suudi kralları şeriatın en fanatik yo- rum ve iktidar uygulamalarına aracılık yapacaklar, ama ittifak içinde olacaklar. Sonra da milyonlar, milyarlar bu ideolojilerin yönlendirmesinde mede- nıyetler çatışması, Islami terör eksenli dünya ça- pındaki kuralsız düzenin kuralsız savaşlannda ağır bedeller ödemeye mahkûm olacaklar. Islami terör, alınan önlemler gerekçeli sözde demokrasinin ge- çerli olduğu ABD'den sonra AB'de demokratik haklar ve özgürlüklerin ayaklar altına alınmasını ge- tirecek. Bu ülkelerdeki Müslümanlann, yabancıla- nn tümü ırk ve din inançlan, renkleri, isimleri bağ- lantılı çok ağır yeni bir aynmcılığa, bütün bu ülke- lerde haklan geriye alan yasalar ve acımasız uygu- lamalarla hedefler. ABD'nin terör gerekçeli Afganistan, Irak işgali, sadece Islami değil, ırk ve din aynmcılığında hertür terörü patlatmış bulunuyor. Daha doğrusu, bilim- sel teknolojik devrim çağında, ırklar ve dinler, tari- katlar, mezhepler, çeteler ekseninde, yüzyıllar ön- cesinde kaldığını sandığımız çağdışı örgütlenme- ler, inançları hortlatmış durumda. Irak'ta bir dikta- tör devrilecekken, ABD yönetiminin kucağında oluşmakta olan siyasal yapılanma, hem ırklar hem de dinler ekseninde çağlar gerisinde iktidar yapı- lanmalarında bölünmeleri gündeme getirdi. Şimdi sadece Irak'ın federasyon formülü ile ge- lecek için umutsuz parçalanışı, ırklar, mezhepler çatışması çıplak gerçeklik olarak ortaya çıkmış de- ğil. ABD bu kez Irak'ın çoğunluk topraklannda ege- men olmaya başlayan fanatik, ilkel Şii akımların, Iran'la birieşmeyi getirmesinin, Iran'da daha şeri- atçı iktidar yapılanmasını hortlatmasının sonuçla- nna karşı yeni saldın planlan düzenliyor. Iran'ın nük- leer inat gerekçeli bombalanması zorunluluğun- dan söz ediliyor. ABD'nin Sevr'den vazgeçmemiş, Lozan'ı kabul etmemiş bir ülke olarak Kuzey Irak başlangıçlı Ortadoğu'da Kürdistan projesi ne ka- dar uzun bir geçmişten kaynaklı bilinmez. Şimdi- lerde en önemli stratejik can simidi olduğu izlenen politikalann sonuçlan ile çıplak ortada. ABD dayatmasında hâlâ Kürtler ve Şiiler Irak'ta Sünnileri ezmiş olarak iktidar ortağı görünseler de, şimdilerde gizlıden gizliye, ilerde apaçık çatışıp du- racaklar. Iran'la birleşme potansiyelleri olduğu için Şiiler kıpırdadıkça, Kürtler ABD'nin Ortadoğu'da- ki Israil'den sonraki en anlamlı militan gücü olarak kullanılacaklar. Sonrası elbette çok değişken dün- ya dengelerine bağlı olarak çok fazla değişebilir. Yi- ne de ideolojik, alternatif örgütlenmelerle anlamlı karşı duruşlar gündeme gelmedikçe, emperyal çı- karlann güdümlediği kapitalizmin yeni dünya sö- mürü düzeni çarkları, benzer acımasızlıkta dönecektir. soner(g cumhuriyetcom.tr LUFTHANSA KÂRINI İKİYE KATLADI AMERİKALILAR, EFE'YE VURULDU îlkyanyıl rakamlannı açıklayan Alman havayolu şirketi Lufthansa 'nın ge- çen yıla göre daha kârlı olduğu ortaya çıktı. Artan kerosinfiyatlarına rağmen kânnı katlayan Avrupa'mn ikinci büyük havayolu şirketinin, buyılın ilkyarısında geçenyılın aynı dönemine oranlayüzde 45 daha faz- la kâr ettiği açıklandı. Yıl sonuna kadar yakıt mas- raflannın, personel masraflannın ardından ikin- ci büyük masraf kalemi olmayı sürdüreceğini açıklayan şirketyetkilileri, petrolfiyatlarının 70 dolara kadar çıkabileceğini, ama Luft- hansa 'nın kârlılığının yine de garan- ti altında olduğunu belirttiler. (Frankfurt Cumhuriyet Bürosu) New York Times, Newsweek ve Los Angeles Times gibi dünyaca ünlü ya- yın kuruluşlannın da aralannda bulunduğu ABD 'nin saygın yayın organla- rının gurmeleri, Efe Rakı 'yı tatmak için îzmir 'e geldi. Efe Rakı 'nın üretildi- ği Elda fabrikasım da gezen Amerikalı ünlü gurmeler, ilk kez tattıklan Efe Rakı 'yı çok beğendiler. Ünlü gurmeler, tüm dünyanm damak tadına uyabi- lecek bir içki olduğunu belirt- tikleri Efe Rakı 'yı yazılannda okurlarına tavsiye edeceklerini söylediler. Elda Koordınatörü Egemen Demirtaş ise hsa süre içerisinde ABD 'ye ihracata başlanacağını, hedefın Kasım 2005 olduğunu duyurdu. **•£-* DÜĞÜN SPONSORUNA TÜRK GELİN Türk düğünlerine sponsor olan Grundfos Pom- pa veHidrofor Sistemleri Türkiye 'nin Alman asıl- lı genel müdürü Karsten Pillukeit, bir Türk kızıy- la evlendi. Yıllık 10 milyon adettenfazla pompa üretimiyle dünyanın lider pompa üreticile- rinden biri olan Grundfos, Türkiye 'de düğün- lere sponsor oluyor. Firmanın sponsor oldu- ğu birçokdüğünde nikâh şahitliğiyapan Ge- nel Müdür Pillukeit, bu kez kendisi Türki- ye de tanıştığı bir Türk kızı ıle evlendi. Pillu- keit, 6 Ağustos 'ta Sait Halim Paşa Yalısı 'nda * ,,. gerçekleşen düğünle, gıda mühendisi Başak i „*£• Ağbaş ile dünva evinegirdi.