Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA
DIZI
Ölümünün 90. yılında
Tevfik Fikret
Orhan
Karaveli
• Mavi gözlü bir sarışın
çocuk şimdi Tevfik
Fikretln dizeleriyle
besleniyor, şiirlerini
heyecanla okuyup
ezberliyor; onlarla yatıp
kalkıyor, bütünleşiyordu.
Çocukyaşlarında Namık
Kemal hayranı idi.
Fikret şiirleriylebeslenen
mavi gözlüsanşın çocuk..Hatiee Refia Hanım'la Huseyin Bey'ın ıkıncı
oğullan \e uçuncu çocuklan olarak 1284 'Şa-
ban-ı Şerifının 28"ınde (24 Aralık 1867) Istan-
bulda dunyaya gelıp 19 Ağustos 1915'te 'Aş>
yan' (Kuş vuvası) adını verdığı Rumelıhısa-
n'ndakı e\ınde vefat eden Mehmet Tevfik'ın
(sonradan Tevfik Fıkret) guçlu yapısı, onun
du>gu yuklu, yurtsever ve cesur şaır ruhunu 48
> ıl taşı> abıldı İldnci Abdulhamid'ın 33 >ıl su-
ren karabaskı donemını, bırbınnı ızleyen savaş-
lan \e koskoca bır ımpataroluktan 'Boğazdaki
Hasta Adam'a donuşen devletın çokuşunu go-
rup de sağ \e esen kalmak kola\ mıvdı
0
"On-
lar nıçin semâda, niçiıı ben çukurdayun? / GuJ-
sun neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?" dı-
ye haykınvor ve gene de bır edebıyatçı, eğıtım-
cı. şaır v e v azar olarak onca başan sığdırdığı v a-
şamını gereksız bır 'sıklet' olarak goruvordu
"*_ Ohımunartik yaklaşoğını tussedıyoruın. Bu-
nun ıçin de memnunum. Çunku bu hayat artık
bana pek ağır gelrvor ve iyileşirim diye korkuvo-
rum. Olumün lezzetini katre katre tadıyorum ve
bu benim için bir teselli ohıyor_."
Ezdller senl. öldurdüler senl
Sakızadalı, Islamıvetı benımsemış bır Rum
aılenın kızı olan annesı ve bır dayısı hac donu-
şu koleradan olup de •kayıtsız eDer' tarafından
Siefasız kumlara defhedildikterinde' daha on v a-
şında ıdı Bunu, durustluk sımgesı olarak kabul
edılen babasının, nedenı hıçbır zaman anlaşıla-
ma\ acak bır 'jurnaT uzenne Istanbul'dan surul-
mesı ve bır daha çocuklannı goremeden 19 yıl
sonra olmesı ızleyecektı Sırada, gaddar bır enış-
Mustafa
Kemal
'Aşiyan Ua
A ynı gunun akşamı trenle gorev yenne
/l gıdeceğınden Tevfik Fıkret'ın 'Aşi-
^J.yan'ını ıkıncı olum yıldonumunden
bır gun once 18 Ağustos 1917 'de zıy aret et-
mıştı Mustafa Kemal
Onu. uçuncu olum yıldonumu olan 19
Ağustos 1918 sabahı bır kez daha Aşıy an'a
tırmanırken goruyoruz Bukezyanmdaçok
sevıp gu\endığı 'manej' hocası Emin Bev
arkasmda ıse bırkaç adım genden onlan ız-
leyen yaven vardır Bıraz sonrakı anma to-
renınde, hazır bulunanlann gozlennı ka-
maştıracaktır çok yakışan paşa gıy sılen, ast-
ragan kalpağının kenarlanndan gorunen sa-
n saçlan ve kımselere benzemeyen soylu du-
ruşuvja Torene katılanlar bırbırlenne O'nu
gosterecektır o zamanlar y aygın olan şoh-
retıyle "»baknı.GeKbolu'dakiMiralay!..''
Suvan 'subayı' Emın Bey, oğrencısının ye-
ru atandığı gore\ yenne gıtmek uzere oldu-
ğunu bıldığınden boyle bır zıvarete nasıl
v akıt bulabıldığıne hayTet etmektedır Otuz
v edısındekı gencecık 'Paşa Hazretieri' ho-
casının merakını
- Ben ınkılap rûhunu ondan aldım! Zrva-
ret edeceğım verlenn başında elbette Aşiyan
geür... sozlenyle gıderdıkten sonra Emın
Be\ e bır de sır v enr
- \akında Anadolu'ya gidiyorum. Sen ne
dersin?
Savaşın kaçınılmaz gorunen acı sonuna
yaklaşılmışken Mustafa Kemal memleketı
kurtarma karannı ve ışe \nadoludan baş-
lamayı tasarladığını ılk kez açıklamaktadır
O nu çok ıv ı tanıvan hocası bır an durakla-
dıktan sonra şu sozlerle v enr cev abıru
- Daha ne duruyorsun Kemal?
Son basamaklan da çıkıp 'Aşryan'ın bah-
çesıne ulaşırlar Mustafa Kemal Paşa ken-
dınden emın ve rahat hocası ıse bırkaç da-
kıka once duyduklannın hevecanlı şaşkın-
lığı ve sevmcı ıçındedır
terun zalım ellennde yok olup gıdecek sev gılı kız
kardeşıvardı "Btçarekardeşin^ezilipbıttınov-
le mi? / En sonra ezdiler seni, oldürdıiler seni._'
Neyse kı uzun yıllannı geçu-eceğı ve Reca-
izade Mahmut Ekrem, Abdurrahman Şeref Bev
gıbı hocalardan ders alacağı bır 'Galatasaray
SuJtanisi' vardı "Sen sakladın bu rûhu, çevre-
nın sondüren / \e boğan soluklanndan_"
Bınncılıkle bıtırdığı okulunda once hocahk yap-
tı Sonra da mudur olarak, bır yangının yerle bır
ettığı bu oğrenım kurumunu âdeta yenıden ya-
rattı
Robert Kolej ve 'Darulfünun'da Edebıyat
'muderrisHği', 'Senetıfiınun' dergısının yonetı-
cılığı Edebıvat-ı Cedıde ve dort yuze yakın şı-
ır, yazılar ve karanlıklar ıçındekı bır ulkede pa-
nldayan bır umut ışığı' Hem de hıç kımseden kork-
madan Hem de v apav alnız
"Başmı vuracak bir temız taş bulamamanın"
çaresızlığıne karşın umutlannı dın tutmava ça-
lışarak
a
Bu memlekette de bu* gun sabah ohırsa, Ha-
lûk / Eğer bu memleketin sislenen şu ahnyazısı /
Guçlu bu- eün, guçhı ve havat veren / Dokunuşu-
nun tıtreşunrv le sükırup, şu donuk / Şu pash çeh-
resi milletin bu-az gulerse-." dıyor ve eklıvordu
"Ferdâ senin: senın bu venüîk, bu inküap / Her
şe\ senın değıl mı kı zâten?» Sen e> gençhk-"
Ve, bır yerlerde mavi gozlu bır sanşın çocuk
bu şıırlen heyecanla okuyup ezberlıyor, onlar-
la vatıp kalkıyor. butunleşıyordu Çocuk yaşla-
nnda NamıkKemal hayranı ıdı Şımdı Tevfik Fik-
ret' ın dızelenv le beslenıy or v e "_memleketin sis-
lenen ahnyazısını dokunuşunun tirreşimrvJe.-"
değıştırecek elın kendı elı olduğunu duşunuyor-
du
Boşa gıtmıyordu Tevfik Fıkret'ın çabalan, ge-
leceğın kurtancısuu, Mustafa Kemal'ım hazır-
lıyordu
FERDA (Yarın)
Ataturk'un en çok sevdiği şiirlerinden biri
olan ve toplanhlarda ezberden okuduğu bılınen
Ferda'vı Orhan Karaveh'nın sadeleştırmesıjle
sunuyoruz.
-Bugunun gençlerine-
Ferda senın senın bu \ enıhk bu ınkılap
Her şe\ senın değıl mı kı zâten
?
Sen e\
gençlık
E\ umudun guzel \~uzu ışte a\nan
Karşmda sabahın saf\ebulutsuz seması
Tıtre\en kucağını açmış beklnor Koşi
E\ ha\ atınneş e\le gulen tam en ışte herkesm
Gozu sende sen h ha\âtın umıdısın
Alnında bır\enı\ıldız \ok bır guneş
Doğ ufuklara onunde şu çılelı mâzı sonsun
muebbeden
Sonsun muebbeden o cehennem senın bugun
Cennetkadarguzel\atamn \ar Şugörduğun
Zumrut bakışh ıncı guluşlu kızcagız
Kımdır bılırmısın
9
latanın' Şımdısa\gısız
Bır goz bu nazlı çehre\e -Allah esırgesın-
Kem bır nazarla baksa tahammul eder mısm
7
tster mısın şu ak sakalın pak \e muhteşem
Vakur alnına bır kırlı el demem
Hatta \abancı bır el uzansm
0
Şu makberı
Razı olur musun taşa tutsun şu serserı
?
Elbet ha\ ır o makber o \ akur ahn
Kudsı bırer \atan mısalıdır Vatan çalışkan
tnsanların omuzlan üstunde yukselır
Gençler vatanın butun umıdı şımdı sızdedır
Her şe\ sızm vatan da sızın her şeref sızın
Lakın unutmayın kı zaman sert ve kendınden
emın
Sessız adımlarla tâkıp eder bızı
Önden koşan fakat \ ıne dıkkatle her ızı
tnceleme\e\ol bulan bu \anılmaz ızlevıcımn
Azarnla utanıp kalırsak \azik
1
Demın
Ferdâ senın dedım benı alkışladın ha\ ır
Bır şe\ senın değıl sanaferda emanettır
Her şe\ emanettır sana e\ genç, unutma h
Senden de bır hesap arar şıkâyetçı gelecek'
Mdzn e şımdı sen bakı\ orsun u\ anmış
An de sana kuşku\ la bakacak.
Her uzvu ıhtı\aç fırtınasnla sarsılan
Bır neslın oğlusun bunu hatırla zaman zaman
Asnn, unutma şımşeklerlea\dınlananılerleme
asrıdır
Her \ûdınmda bır gece, bır golge devnlır
Bır vüksehş ufku açılır, vukselır hayat
Yukselme\ en duşer Ya terakh \ a çokuş'
Yuksemeh, dokunmalı alnın semâlara
Doymaz, ınsan denılen kuş\ukselme\e
Uğraş, dıdın, duşun ara bul, koş atıl bağır
Durmakzamanı geçtı, çalışmak zamanıdır'
(2 Şubat 1910)
Atatürk: Benkulüp tutmamHemen butun şıırlennı ezbere
bıldığını son gunlenne kadar her
fırsatta v ıneleyen ve gene her fır-
satta onun yuce kışılığuu Turk ulu-
suna anlatmaktan yorulmayan Mus-
tafa Kemal'den haberdar mıydı Tev -
fık Fıkret"7
Evet, tanışma firsatı bu-
lamamışlardı, 'bundanvoksunkal-
dığmı" Mustafa Kemal altını çıze-
rek belırtmıştı ama aralanndakı
'bağ' tek y anlı değıldı Yaşamının
sona yaklaştığı sıkıntılı gunlennde
Fikret de Mustafa KemaTden haber-
dardı Çanakkale dekı başanlannı,
gazetelerden ve çevresınden dık-
katle ızlıvor bu başanlar, o tanh-
lerde vok olup gıden yaşama ıste-
ğını canlı tutuvordu
\~ An, GeUbolu'daki şu miralayı
bır gorebilsem... Tamyabilsem!.."
dıye hay ıflanıy or v e bunu dostlan-
na açıkça ıfade edıyordu
An keşke tanışabılseler planla-
nnı çızıp âdeta elleny le yaptığı 'Aşi-
yan'ın Boğazıçı'nı seyreden bal-
konunda karşılıklı brrer kahv e v e -
tam da Fıkret'ın sev dığı- gıbı brrer
bardak ıy ıce soğutulmuş su ıçebıl-
seler ve konuşabılselerdı
Herkes bılrnçsızce ve> a çaresız-
lık ıçmde bır koşeye smmış oturur-
ken karanhğa karşı tek başuıa sa-
vaş veren koca Fıkret'le bu karan-
lığı vırtıp atan 'öğrencısi' Ataturk
çağdaş ve aydınlık Turkıye uzen-
ne konuşabılselerdı keşke'
Son dllekleri
'_ Onlarçahşsm. Ben çayiarmı ge-
üreyini: sobalannı yakayun_'
Yıl 191^ Turk Avdınlanma-
sı'nın benzersız oncusu v e sav aşçı-
sı artık vorgun v e hastadır Arkadaş-
lan v e hekımler gunun y etersız ko-
şullan ıçınde gene de bır şeyler y a-
parak onu havatta tutmava çalışır-
ken Fıkret'ın aklı -her zamankı gı-
bı- ulkesrnın duşurulduğu acıklı du-
Otuzlu yıllarda Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ni sık sık ziyaret ettiği günlerden biri.
rumda umudu ıse gençlerdedrr
"._Oyk bir dergi çıkarmak ısti-
yorum ki rehbersiz kalmış ve zor-
ba kuvvetlere boyun eğnüş gençle-
re yol gostersın. Onlan av dınlatsın.
'Aşı\an benım değü, gerçek adına
savaşacak temiz ve cesur gençlerin-
dir. Mebusluk. bakanlık peşinde
koşmayan; her zorba kuv'vete, her
baskıv-a karşı fikir adına canlannı
vermeye hazır gençlenn. Gclsinler,
burada çakşsınlar. Ben onlann so-
balannı yakayım; çaylannı genre-
yirru.. Fakat, bizim sessiz kalışınuz-
dan cesaret alan çurümuş Efendı-
ler acaba bovie bir dergiyi yaşanr-
lar mP Onlara havat veren bızden
korkmalandır. Bız kendımızı goste-
nrseksmeceklerve duşeceklerdirJ"
Doksan yıl once so\lendıklen
halde bugunlen duşunduren soz-
ler Tıpkı, 'Han-ı\agma'dakı (\ağ-
ma Sofrası) dızeler gıbı
"™Bugunki nudeler kavi, bugun-
kû çorbalar sıcak,
Atıştınn. tıkışünn, kapış kapış
kapış, çanak çanak_.
\ iyin efendiler vıyın; bu can ka-
tan sofra sızın;
Doyunca, tıksınnca, çatiayınca-
ya kadar vıyin!-"
'Hepsi benim kulubum"
Gazı Fıkret'ın odasında
'Burada onu gonır gibi oluyo-
rum'
Otuzlu y ıllarda Ataturk'un Gala-
tasarav Lısesı'nı sık sık ziyaret et-
tığı bılınıyor
Bunlardan bınnde zamanıntçış-
len Bakanı Galatasaray mezunu
Şukru Kaya mudur odasında ağır-
lanırken Gazı'ye sorar
- tstanbul da bunca okul varken
neden ozellıkle burası Paşam9
Yok-
sa sız de 'bizden' mısınız0
Şukru Kaya boyle derken, tabıı
Galatasaray Kulubu'nukastetmek-
tedır
- O da ne demek çocuk7
- Yanı, Galatasaray lı mısınız'7
Gazı'nın cevabı gununuze de ışık
tutacak rutelıktedır
- Ben kulup tutmam, çunku hep-
sı 'benimdir'' Srv ıl v e ozellıkle as-
ker, toplumun tamamına hızmet
edenler brr kulup tutsalar bıle bu-
nu açıklamazlarsa ısabet ederler
Aksı halde otontelen sarsılır Tav-
sıye etmem
- O halde nıçın buradayız9
- Çunku burada Tevfik Fıkret'ı go-
rurgıbıolu>orum Fırsat bulursam
gene geleceğım. 'oaun' öğrencısi ol-
duğu v e mudurluk v aptığı bu ırfan
muessesesıne Hele 'odası' Ol-
duğu gıbı korunması gereken paha
bıçılmez bır muzedır benım eozum-
de
SURECEK
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Çözülenle Düğümlenen...
Alanyalı Alman dostum kınk Turkçesıyle ve bı-
raz da kaygılı bır tonla sordu "Sızın Kurt sorvnu
çözulecek mı?" "Çozulur" dedım "Ne zaman"
sorusunacevapbulmaktazorlandım "Bızım ney-
se kı boyle bır sorunumuzyok" rahatlığına da gu-
lerek "Uğraşırsanız sızın de olur" dıye cevap ver-
dım "Ikı buçuk mılyon Turk'unuz var, gelecekte
dört-beş mılyon olacak, aynmcılığı çözeceğınıze,
dennleştınrsenız, hepımızı asımıle etmeye, Alman
yapmaya kalkışır, dılımızı yok saymaya, yok etme-
ye nıyetlenırsenız, sızın de nur topu gıbı bırsoru-
nunuzolur" "Yok", dedı, "bızoyleyapmaya." Oy-
sa yapıyorlardı Turkçe yayınlardan, TV kanallann-
dan, gazetelerden yakınmaları artık neredeyse
"resmı goruş" halıne gelmıştı Alman dostum oy-
le duşunenlerden değıl, ama o da Hitler donemı-
nı pek çok Alman gıbı hafızasından sılıvermıştı
• • •
Kurt sorunu çozulur mu gerçekten?
Mıllıyetçılığın kara bulutu Turklenn ve Kurtlenn
ustunden kalkarsa çozulur Kanı durdurmayı ba-
şarırsak çozulur
Kurtlenn Kurt olduğunu Turkler ıçtenlıkle kabul
ederse çozulur Kurtçe kurslan ıçın kapıların enı-
nın boyunun hesabını yapmaktan vazgeçersek
çozulur Bolunup parçalanmanın başkalarının ışı-
ne yaradığı, bu nedenle Yugoslavya'nın, Sovyet-
ler Bıriığı'nın dağılmasının o başkalannca sevınç-
le karşılandığı, daha fazla parçalama çabalannın
yoğunlaştığı, Irak'ın uçe-beşebolunmesının nere-
deyse tamamlanmak uzere olduğu fark edılırse
çozulur
Kurt sorununu çozume goturecek manıvelanın,
soruna sınıflar açısından bakmak olduğu anlaşı-
lırsa çozulur Solcular, Kurt sorununun çozumune
katkıda bulunmanın oncelıklı koşulunun, solun po-
lıtıkalarını Kurt ya da Turk mıllıyetçılığının değıl, sı-
nıflar mucadelesının belırlemesı gerektığını kavrar-
larsa çozulur Iç faktor harekete geçınlıp dış fak-
tor arka plana ıtılebılırse çozulur Demokratıkleş-
me ıle emperyalıst ıstekler bırbırınden ayrılabılırse
çozulur
• • •
Bugun bazı Turk aydınlan Başbakan Erdoğan'la
goruşuyoriar Kurt sorununun çozumune katkıda
bulunmak ıstıyorlar Ağırlıklı olarak lıberal goruş-
ler taşıyan goruşmecıler ne dıyecek, Başbakan
neyı çozecek bılemıyorum Farklı goruşlerde olsa
da ınsanlann eteklerındekı taşı dokmesı, gerekır-
setartışması, uyeolması, uyelıkten ayrılması, bu-
na rağmen sorunun çozumu ıçın uğraşması ışe ya-
rar Çozum ıçın gereklı bırıkıme katkıda bulunur.
Bır başka kuşku ıse ıçımı kemınp duruyor
Kuşkum, Turkıye'nın karşı karşıya olduğu teh-
dıdı daha butunsel gormek ısteğımden kaynakla-
nıyor Turkıye'nın geleceğı, emperyalıstlenn he-
saplannın bozulmasına, Kurt sorununu onlann kul-
lanamayacaklan bır bıçımde çozmemıze bağlıdır
Aynı şekılde Turkıye'nın başından şerıat tehlıkesı-
nın uzaklaştınlmasına da sıkıca bağlıdır Kaygım şe-
nat tehdıdıne karşı hangı makamla goruşmeye gı-
deceğımızı bılememekten kaynaklanıyor
Kurt sorununu ABD ıle, AB ıle ya da AKP ıle bır-
lıkte çozebıleceğımıze ınanamıyorum Şerıat so-
rununu çozeceğımız makamla, Kurt sorununu ço-
zeceğımız makam aynıdır dıye duşunuyorum Ba-
na, konuyu halkla tartışmak daha doğru gıbı gelı-
yor Yıne de denemekten bır zarar gelmez herhal-
de Yeter kı, şerıat heveslılennın değırmenıne su
taşımayalım, bırılerının, "meşruıyet sorunu"nur\
çozumune katkıda bulunmuş olmayalım
Boyle bır katkının, ınanın, Turklere de Kurtlere
de zaran buyuk olur
e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr
VAMPlR DEĞÎLÎZ TARTIŞMASI
Sol partflerden
MHP
9
ye eleştiri
ANKARA(ANKA)
- Tekır Yaylası'ndakı
kurultayda MHP Ge-
nel Başkanı Deviet Bah-
çeB'nın "Kavga, çaüş-
ma, şehit cenazesi oldu
diye bundan MHP >a-
rarlanır demevi haka-
ret sa> anm. \IHP siya-
si vampir değil ki kân-
labesJensin" açıklama-
lan, sol partılerce de-
ğerlendınldı
'MHP yanhş
yapıyor'
ÎPGenel Başkanı Do-
ğu Perinçek. ODP Ge-
nel Başkanı Hayri Ko-
zanoğlu, eskı 68'lıler
Bırlığı Vakfı Başkanı
GökalpErenMHPGe-
nel Başkanı Devlet
Bahçelf nın, etnık çe-
laşmenuı MHP'yn yuk-
seİttığı ıddalarına kar-
şılık olarak verdığı
"MHP siyasivampir de-
ğü ki kanla beslensin"
yonundekı açıklaması-
na ıhşkın goruşlennı
açıkladılar
ÎP Genel Başkanı Do-
ğu Pennçek, MHP'nın
geçmışten kalma ıde-
olojık goruşlerının bır-
leştıncı mılhyetçılığı
kabul etmedığını belır-
terek"MHPbölücutu-
tunıuv la v anlış \ apıv or,
bunu degıştirnıelıdir"
dedı
ODP Genel Başkanı
Hayn Kozanoğlu. MHP
Genel Başkanı Bahçe-
h'nın soylemlennı ozel-
hkle destekçılennın dık-
kate alması gerektığını
kaydettı Kozanoğlu,
Turkıye'nın çok kım-
hklı olduğımu hatırlata-
rak " \ erede bir gergm-
ük yaşansa orada kurt
işareti \apanlan görü-
joruz"dedı Kozanoğ-
lu, Turkıye'nın karşı-
lıklı anlayışa v e hoşgo-
ruye ıhtıyaç duyduğu-
nu hatırlatarak çok kım-
lıklı bır ulkede ortak ya-
şamın temel olduğunu
\-urguladi
Eskı 68'lıler Bırlığı
Vakfı Başkanı Gokalp
Eren ıse Turkıye'de şe-
hıt cenazelen ve etnık
farklılıklar uzennden
polıtıkalar yurutuldu-
ğunu belırterek bu po-
lıtıkalan yurutenlenn
çatışmalan tahnk ettı-
ğını ıfade etn Eren,mıl-
lıyetçı obnanın tek yo-
lunun antıemperyalıst
olmak olduğunu vur-
gulayarak MHP'nın
\BD ıle ortak olduğu
ımalanndan kurtuhnak
ıçın şımdıkı soylemle-
nyle "kendini temize
çıkarmak istediğini"
soyledı Turkıye'deçı-
kan olaylarda ABD \r
ar-
lığının olduğunu ılerı
suren Eren "Yaşanan
çaüşmalarda \BDvar-
hğmı kabul etmeven her-
kes valancıdır. ABD'nin
Ortadoğu'daki varhğı
unutulmamalıdır"