Catalog

SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denizli PB Y PB PB A A A A 30 32 28 31 32 36 35 37 Şinop PB 28 Adana A 32 Samsun Y 28 Mersin A 31 Trabzon Y 30 Diyarbakır A 41 Giresun Y 31 Şanlıurfa A 41 Ankara Y 34 Mardin A 39 Eskişehır Y 31 Sıirt A 39 Konya B 33 Hakkâri B 34 Sıvas PB 32 Van PB 30 Zonguldak PB 26 AntaJya A 31 Kars Y 30 Yurdut kuzey ve ıç kesım- len parçalı ve çok bulutlu. Batı ve Orta Karadenız'ın _ ıç kesımlen, Doğu Kara- u s l ° DIS MERKEZLER Y 12 Berlin PB 28 Moskova Y 12 ' denız. IçAnadolu'nunku- HelSİnki Y 10 zeybatısı ıle Kırklarelı, StOCkholm Edirne. Sınop, Samsun, -,— , Kars ve Ardahan ve çev- i-onara Y 14 Madrıd PB 26 Y 20 Vıyana PB 27 relen sağanak ve gok gu- Amsterdam Y 19 Belgrad PB 23 rultulu saganak yağışlı dı- Brüksel Y 22 Sofya PB 21 ğer yerler az bulutlu ve p y—ÖF Rnma R 55 açık geçecek Hava sı- £§0? J L _ 2 | Roma B 2 2 cakiığinda onemiı bır de- Bonn PB 29 Atına PB 23 ğışMık oimayacak Münıh PB 24 Zürih PB 28 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre Y PB B Y Y Y PB 30 13 29 22 25 15 27 PB 21 Parçalı bulutlu Sıslı , Bulutlu t Çok bulutlu . Yağmurlu Sulu kar k Gok gıirültulıi OUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada savaşımın gerilere düşmesindeki etkenleri sapta- manız gerekmez miydi, gerekmez mi? örneğin, AB'ye uyum yasalan; askerin hareket yeteneğini kısıtladığı, askerin istediği zaman ope- rasyon yapamadığı, ancak valilik onayı ile ope- rasyonları gerçekleştirdiği öne sürülüyor. Orgeneral llker Başbuğ'un basın toplantısın- daki açıklamalarında teröre katılanların yaş baş analizlerinden bugünkü sayılarına, kısmi af çıka- rılmasına dek hemen her şey var; ama, örneğin güvenlik güçleri -askerler- tarafından hükümetle- re önerilen bölgede alınması gerekli idari ve eko- nomik önlemlerin büyük ölçüde yerine getirilme- diğine işaret eden tek satır yok. Gelmiş geçmiş, bugünkü de dahil bütün hükü- metlerin Güneydoğu'ya ekonomik ve idari kal- kınma dosyaları dolaplarda tozlanıyor. Terörün bastınlmasına olanak sağlayan insan ve yasa gücü bir kenara bırakıldı ve şimdi devlet (bu hükümet) her gün şehit haberleriyle ekilenle- ri biçiyor. • • • PKKteröristinegenelafolmayacağınıaskerde sivil de doğruluyor. Fakat bir başka olanağın ka- pısı yine aralanıyor. Konu, Orgeneral Başbuğ'un PKK militanlannın yüzde 40'ının örgüte 1999'dan sonra katıldığını söylemesiyle tartışmaya açıldı. Başbuğ'un, bunların büyük bir çoğunluğunun hiçbir terör eylemine karışmamış, suç unsuru oluşturmamış kişiler olduğuna değinmesi, "bun- lariçin bircins kısmi af", daha işlevsel bir pişman- lık yasasını gündeme getirdi. Pişmanlık yasası adıyla yeni bir kısmi af, terör örgütünün yüzde 40'ını dağdan indirebilecek mi? Geçmişe bakalım; 1985'ten başlayarak son 20 yılda terörle mücadele amacıyla Pişmanlık Yasa- sı adı altında 7, Topluma Kazandırma Yasası adı altında da 1 olmak üzere 8 kez kısmi af yasalan çıkanldı. örneğin Topluma Kazandırma Yasası'ndan ya- rarlanmak için 3 bin 412 kişi başvurdu. 1873'ü serbest kaldı ve bu yasadan 551 PKK'linin yanı sıra Hizbullah militanlarından 481 kişi yararlandı! Adalet Bakanı Çiçek, Terörle Mücadele Yasa- sı'nı değiştireceklerini açıkladı. AB uyum yasasıy- la yumuşatılan 3713 sayılı antiterör yasasında gü- venlik güçlerinin gereksinimleri dikkate alınacak- mışşş! Istihbaratta koordinasyon sağlanacak- mışşş! 1982'den beri duyduğumuz (nedense birtürlü kalıcı duruma gelemeyen) önlemler! Başbuğ, Terörle Mücadele Yasası'nın yeniden gözden geçirilmesini isterken yürürlükteki yasa- nın sakat yanlarını söylemedi. "Ingiltere'de 2000 yılında çıkanlan Terörizm Kanunu'nun 13. madde- si kapsamında yasaklanmış bir örgütün renklerini taşıyan bir rozet bile takamazsınız" demekle ye- tindi. Çağdaş özgürlükler ülkesi, yazılı anayasası ol- mayan Ingiltere... örneğin "terör örgütünün top- lantısına destek verenleh, katılanlarla yardım edenleri 10 yıl hapisle"... veya "her kim halkın toplu bulunduğu yerierde terör örgütlerini destek- leyecek şekilde elbise veya benzeıi şey giyerse, müzik çalarsa, pankart taşırsa 6 aydan az olma- mak üzere" hapisle cezalandırıyor. Ya bizde? PKK bayraklan açılıyor, yazıyla söz- le örgüt övülüyor. PKK lehine gösteriler, mitingler yapılıyor, Öcalan lehine nutuklar atılıyor. Hukukçulara göre bu eylemler ağır suç. Ama yasalar uygulanmıyor. Adalet Bakanı'nın kulakları çınlasın; savcılar ha- rekete geçmiyor. Istediğin kadar yasa çıkar, olanı değiştir. Yasa- lar uygulanmadıktan sonra... Iç ve dış bölücülü- ğe devlet göz kırpmış olmuyor mu? İnglltere'nin Ankara Büyükelçlsf 'Bütün gruplar şiddeti kınamalı' ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - AB dönem başkanı îngilte- re'nin Ankara Büyü- kelçiliği, AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamaya hazırlanan Türkiye'de "bütün si- yasi grupların şidde- tin her türlüsünü kı- namasının önemine" dikkati çekti. Büyükelçilikten yapı- lan yazılı açıklamada, AB ülkeleri daimi tem- silcilerinin önceki gün bir araya geldiği belir- tildi. Toplantıda, tam üyelik müzakerelerine başlamaya hazırlanan Türkiye'deki bütün si- yasi grupların siyasi he- defleri doğrultusunda "sadece bir suikastı değil, şiddetin her tür- lüsünü kınaması ge- rektiğinin önemine işaret edildiği" büdiril- di. Büyükelçiliğin açık- lamasında, Hollan- da'nın dönem başkanı olarak 21 Nisan'da yap- tığı açıklama anımsatıl- dı. Hollanda büyükelçi- liği, Diyarbakır Büyük- şehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e bazı mesajlar iletmişti. Baydemir'e, "Öca- lan'a katılmayın, onun görüşlerinin yanın- daymış görünfüsü ver- meyin''' denilmişti. Açıklamadaki "su- ikast" ifadesiyle, eski HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fi- dan'ın Diyarbakır'da ensesine sıkılan tek kurşunla öldürülmesi olayı kastedildi. Açıkla- mada, Türkiye ile 3 Ekim'de başlatılacak müzakerelere ilişkin hazırlıklann ele alındı- ğı toplantıda, 29 Hazi- ran'da üye ülkelere su- nulan müzakere çerçe- ve belgesine ilişkin gö- rüşmelerde ilerleme kaydedildiği bildirildi. Büyükelçiliğin açık- lamasında, daimi tem- silcilerin aynca, Güm- rük Birliği anlaşmasının genişletilmesine ilişkin Ek Protokol'ün imza- lanması hakkında bek- lentilerini dile getirdik- leri de belirtildi. Temsil- cilenn Kuşadası'ndaki son saldırının ardından Türk halkının gösterdi- ği dayanışmadan dolayı minnettarlıklarını da ilettikleri kaydedildi. El Kaide'nin muhtemel hedefi olan ülkelerin ortak strateji geliştirmesi gerekiyor Istihbarab vuran çaresizlik.. MEHMETFARAÇ El Kaide, Ingiltere'de yarat- mak istediği psikolojik travma- da şüphesiz istihbarattaki zaaf- tan da yararlanmayı sürdürüyor. Radikal dinci örgütlerin eylem stratejisini bozmaya yönelik plan, birim ve irade eksikliği ör- gütün yapılanma, sızma ve vur- mayı esas alan sinsi yapısını kı- ramıyor. Bombalar bu nedenle 15 gün arayla çok rahatlıkla met- rolara yerleştirilebiliyor. Radi- kal dinci teröre karşı uluslarara- sı bir konsept ve örgütlenme ge- rekliliği iyice açığa çıkıyor. El Kaide'nin Londra'da kısa bir arayla ikinci kez eylemlere yönelebilmesinin nedenleri sor- gulann-ken, özellikle Türkiye'de bir dönem kanlı eylemler yapan Hizbullah'ın çökertilme süre- cindeki örgütlenme ve kararhlı- ğın göz önünde bulundurulması gerekiyor. Türk güvenlik birimlerinin Güneydoğu'da 10 yılı aşkın sü- re eylem yaparak yüzlerce kişi- yi öldüren Hizbullah'ı çökerte- bilmesinin temelinde Diyarba- kır'da oluşturulan Hizbullah Bil- gi Bankası yatıyor. Örgütü iyi ta- nıyan, dini referanslarını ve ha- reket tarzıru iyi bilen personelle donatılan bu bankaya yurt gene- lindeki uzmanlardan akan bilgi- ler Hizbullah'ı çökertiyor. Ancak güvenlik birimlerinin, Türkiye'nin dini ve sosyal yapı- sına uymayan ve pek karşılaşıl- mayan Selefi çizgideki El Kaide konusunda bu tür bir bilgi koor- dinasyonunu sağlayamadığı bili- niyor. Bu sıkıntı, örgütün Istan- bul'da 15-20 Kasım 2003'te beş gün arayla eylem yapabilmesi- nin gerekçesini oluşturuyor. •Soğukkanhlık' tetikledi Ingiltere'nin sıkıntısı da işte burada kilitleniyor. Radikal din- ci terörün referanslan, örgütlen- me biçimi ve eylem tarzı konu- v/nceki gün Van'da şehit olan başçavuş Kenan Taşan memleketi Gümüşhane'de toprağa verildi. Cenaze törenine katılan yurttaşlar terör örgütü aleyhinde slogan attılar. (Fotoğraf: AA) Yine moyın tuzağı: 3 eryaralı VAIV/GÜMÜŞHANE (AA) - Hakkari'nin Çukurca ilçesinde askeri aracın mayma çarp- ması sonucu 3 askerin yaralandığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, Hakkari'nin Çukurca il- çesinde devriye görevini yürüten Jandarma KomutanJığı'na ait araç, ilçenin Kazan V^adisi yakınlannda terör örgütü PKK tarafından yo- la döşenen mayına çarptı. Meydana gelen pat- lamada 3 er yaralandı. Yaralı askerler Hakkâ- ri Askeri Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Helikopter kazasında 2'si ağır 4 yaralı Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari'nin Çu- kurca ilçesmde Sikorsky tipi bir helikopterin iniş sırasında kontrol dışına çıkarak hasara uğraması sonucu, 2'si ağır 4 askeri personelin yaralandığını bildirdi. Van'ın Erciş ilçesinde güvenlik güçleri ile te- rör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatış- mada şehit olan Jandarma Başçavuş Kenan Taşan Gümüşhane'nin Gümüşgöze beldesin- de toprağa verildi. Törene, şehidin ailesi, ya- kınlan, tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve TuğgeneraJ Hüseyin Güney de katıldı. Tören- de, Aksu ve Güney, şehit Taşan'ın ailesinin ya- runa giderek başsağlığı dilediler. Taşan'ın ce- nazesi daha sonra, toprağa verilmek üzere il- çenin Gümüşgöze beldesine gönderildi. sunda deneyimsiz olan, bu konu- da istihbarattaki boşluğu gör- mezden gelen Ingiliz güvenlik bi- rimleri, El Kaide gibi inanılmaz bir sinsilikle hareket eden terör gruplan karşısında çaresiz kalı- yor. Belki Ingiliz soğukkanlılığı- nın da tetiklediği bu çaresizlik, örgütün ilk eylemden sonra çok iyi korunduğu belirtilen metro ıs- tasyonlarına ikinci kez rahatlıkla yönelebilmesinde dışa vuruyor. Teröre pirim veren bu çaresiz- liğin yalnızca tngiltere değil, sü- per devletABD'nin istihbarat bi- rimleri FBI ve CIA'yı alt ettiği de biliniyor. Irak'ı terör bahane- siyle ışgal ederek terörü merke- zinde vurma iddiasında bulunan ABD ve tngiltere'nin, El Ka- ide'nin uzantılannın kendi top- lumlannın içinde rahatlıkla ban- nabildiğini ve bır gün kullanıla- cağını düşünmesi de gerekiyor. Yalnızca bu ülke değil, El Ka- ide'nin hedefi olan ya da olması muhtemel ülkelerin de artık kü- reselleşen teröre karşı daha çağ- daş ve etkili önlemler alması, cid- di ve ortak bir strateji geliştirme- si, bu konuda uluslararası çapta bilgi depolanacak bir sistem oluşturması ve olası eylem hüc- relerinin hareket tarzıru dikkatle izlemesi kaçınılmaz görünüyor. Çaresizlik koridoru Londra'da 15 günde iki kez ey- lem yapılmasının aslında dikkat- le irdelenmesi gereken sosyal bir nedeni bulunuyor. El Kaide; ABD ve Avrupa'dan Irak'ı vurmak için gönderilen bombalara karşı, akşam eve dö- necekmiyim endişesiyle yaşa- yan Irak halkmın psikolojik trav- masını Mezopotamya'dan Ingil- tere'ye ihraç ediyor. Bunu yapar- ken istihbarat zaafı, bilgi dona- nımsızlığı ve çaresizliğin açtığı koridoru kullanıyor. Ingiliz Da- ily Mirror gazetesinin, "Artık böyle mi yaşayacağız"sorusuna yanıt bulunabilmesi için Irak halkının psikolojisi konusunda empati yapılması gerekiyor. Çünkü nerede yaşarsa yaşasın, insan açısuıdan can korkusunun pek fazla tarifi bulunmuyor. Anadol, Erdoğan 'ın tatilyapmakyerine kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini söyledi CHP terör için 'devlet zirvesi' istedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan terör konusunda mu- halefet liderleriyle görüşmeler yapmaya hazırlamrken CHP devlet zirvesi istedi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, "Nezaket ziyareti yetmez, dev- let zirvesi yapılmasını istiyo- ruz" dedi. CHP Grup Başkanvekili Ke- SHP'Ll KETENCİ Duyarlılık mal Anadol, dün TBMM'de ga- zetecilerle sohbet etti. Anadol, Anadolu Ajansı'nın Erdoğan'ın tatil için Belek'te Ri- xos Premium Otel'e yerleştiğine ilişkin haberini okuduktan sonra "Güvenlik mensupları şehit ediliyor. Saldınlar artıyor. Er- doğan liderlere bilgi verecek- miş. Bir yanda iiziicü saldın- lar, ülkeyi yasa boğan saldınlar. Diğer yanda Risos'a yerleşen bir başbakanın liderlere bilgi vermeye hazırlanması. Böyle nezaket ziyaretleriyle bu iş çö- zülmez" dedi. "Türkiye Cum- huriyeti sıcak takip hakkını kullanacak mı? Sıcak takip en doğal hakkınuz tartışmalı hale geliyor" diyen Anadol, sözlen- ni şöyle sürdürdü: "Başbakan evvela kamuoyunu bilgUendir- sin. Nezaket ziyaretiyle bu iş ol- maz. Biz CHP olarak, terör ko- nusunda devlet zirvesi istiyo- ruz. Meclis Başkanı'nın baş- kanhğında olabilir ya da sayın Cumhurbaşkam'ndan böyle bir talepte bulunulabilir. Bir yandan Başbakan Rixos'ta ta- tilde. öte yandan insanlar Öldü- rülüyor. Başbakan'ı göreve ve ciddivete davet edivoruz." çağrısı Istanbul Haber Servisi - SHP Ge- nel Sekreteri ve Istanbul Milletveki- li, avukat Ahmet Güryüz Ketenci. SHP olarak son dönemde artan terör saldırılannı net ve açık bir biçimde kınadıklannı belirtti. Ketenci, "Te- rörün tırmanışına karşın Türkiye aydınlarının çatışmalann bir an önce bitirilmesine karşın temenni ve taleplerini eksik bulmakla bir- likte olunılu karşüıyoruz" dedi. SHP Istanbul Milİetvekili Keten- ci yaptığı yazılı açıklamada şunlan kaydetti: "Kürt sorununa duyarlı çevrelerde bu sorunun terör. çatış- ma ve belli odakJarın himayesinde çözülemeyeceği kanaati uyanmış ve demokratik bir sorgulanma sü- reci yaşanmıştır. Bu süreç devam etmektedir. Biz parti olarak Kürt yurttaşlarımızın bu uyanış ve dire- nişi sürdüreceklerine inanıyoruz. Tüm yurttaşlanmızı baskıya, şid- dete ve teröre karşı daha fazla du- yarlı olmaya çağınyoruz." EMNİYET SÖZCÜSÜ AP'deki Türk kökenli vekiller İstanbul'da AKP'nin daveti üzerine AB ile ilişkiler konusunda temaslarda bulunmak üzere Istanbul'a gelen 9 Türk kökenli Avrupa Parlementosu (AP) milletvekili, dün ilk olarak AKP Istanbul ll Başkanlığı'nı ziyaret etti. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmenin ardından AP milletvekilleri, Istanbul Valisi Muammer Güler ve Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı ziyaret ettiler. Belçika Federal Meclisi üyesi Cemal Çavdarlı ise "Türkiye, AB'ye tam üyelik için hazır, ama diğer taraftan yapıfması gereken şeyler var. Bunların da en kısa zamanda yapılacağını umuyoruz" dedi. (Fotoğraf: AA) 'Topyekûn mücadeleşart* ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü tsmail Çalışkan, terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin şart olduğunu belirterek terörün sa- dece güvenlik güçlerinin alacağı ön- lemlerle değil, topyekûn mücadeley- le ortadan kalkacağını bildirdi. Haftalık bilgilendirme toplantısın- da, bilişim suçlan hakkında yapılan çalışmalan anlatan Çalışkan, 146 İcredi kartı dolandıncılığı olayında da 414 kişinin yakalandığını söyle- di. Gazetecilerin sorulanru yanıtla- yan Çalışkan, Genelkurmay 2. Baş- kam Orgeneral llker Başbuğ'un "terörle mücadele merkezi" oluş- turulması ile ilgili çalışma başlatıl- ması durumunda emniyet teşkilatı- nnı da çalışmalar içerisinde yer ala- cağını bildirdi. Çalışkan, herhangi bir örgütün Kuşadası'ndaki salduıyı üstlenmediğini, ancak terör örgütü tarafından yapıldığının bir gerçek ol- duğunu kaydetti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Irak'ı tümüyle işgal ettiğini ve savaşın resmen bittiğini ilan etti. Beklemediği boyuttaki direnişe karşın 30 Ocak 2005'te seçimlerin yapılmasını sağladı. Şimdi sıra kalıcı bir anayasa üretiminde! Tıpkı Irak'ı işgal ederek demokrasi getirmek gi- bi dışarıdan organize ederek anayasa yapmakda istenen sonucu vermeyecek. 30 Ocak seçimlerinin günler sonra kesinleşen sonuçları ışığında oluşturulan yeni yönetim ülke- nin parçalanmasının da yeni bir boyutunu oluştu- ruyordu. Zıra, seçim sonuçları Şiilerin, Sünnilerin, Kürtlerin gücüne göre belirlendi! Sünniler seçime katılmadıkları halde, seçimden belli bir başarıyla çıktılar ve geçici yönetimde koltuk sahibi oldular! Şimdi bu yapı, yani Şiiler, Sünniler ve Kürtlerül- kenin yönetim temelini oluşturacak anayasa üze- rinde uzlaşma arıyor. Bulamıyor. • • • Şiiler, nüfusun yüzda 60'ını oluşturmanın getir- diği avantajla Irak ın adında mutlaka "Islam"s6z- cüğünün olmasını istiyor. Ülkenin adı böyle belir- lendikten sonra yönetim biçimi konusunda bir şey söylemeye gerek yok. Sünniler, Şiilere oranla azınlıkta olmanın olum- suzluğunu, devlet geleneğine sahip olmanın zen- ginliğiyle gidermeye çalışıyorlar. Kürtlerin ise işi gücü Irak'ın gevşek bir federal yapıda olması. Zaten bu istemlerini dillendirirken bir de harita hazırlayıp masaya koydular. Harita, aşağı doğru sarkmış! Kuzeyde Telafer kentini ve Musurunbirbölümünüharitanındışındatutmuş- lar ama, güneyde Bağdat'ı bile geride bırakmış- lar. Demek ki bir harita daha yapın deseler, "Bas- ra tarihi Kürt kentidir" diyecekler! Bu haritayı gören Türkmenlerin de kuzeyde kendilerine ait özerk bir bölgenin çizgilerini oluş- turmaya başladıkları yönünde haberler var. Çalışmanın adı yeni Irak anayasası ama, görü- lüyor ki taraflar birbirlerine ne kadar üstünlük sağ- layabileceklerini ölçmeye çalışıyorlar. Anayasa Komisyonu'nun Sünni üyesi Micbil Isa'nın öldürülmesi ise bir başka tartışmayı be- raberinde getiriyor akla. Yoksa anayasanın iste- nilen çizginin dışına çıkmasına neden olan, orta- dan mı kaldırılıyor sorusu geliyor. Bu bağlamda Irak'ın siyasal cinayetlere de gebe olduğu söyle- nebilir. Çünkü sıra devletin siyasal biçimlenmesi- ne geldi. Hangisi öne çıkacak: Laiklik mi şeriat mı? • • • Eğer çalışmalar tamamlanabilirse yeni anaya- sa ağustos ortasında halkoyuna sunulacak. Ka- sımda da seçimler planlanıyor. Gidiş bu takvimin sarkacağını gösteriyor. Bun- dan da öte Irak'ın yeni anayasası yeni tartışma- ları ve bölünmelerini de beraberinde getirecek. Etnik ve dini yapı olarak zaten bölünmüş olan I- rak şimdi siyasi yapı olarak da yeni bir bölünme- nin eşiğinde. Yönetim anlayışını hiçbir şekilde onaylamadı- ğımız Saddam'ın Irak'ı bütün tutabilmesinin bir nedeni de dini ayrımları ikinci plana itmesi, Irak- lılık anlayışını öne çıkarmasıydı. Bu yüzden Irak- hlara "Hammurabi'nin torunlan" demişti. Bütün bunlann ötesinde Irak'taki temel ayrımı şöyle yapabiliriz: Işgale direnenler ve işgalden beslenenler! ankcum(5 cumhuriyet.com.tr özel Kuvvetler davası 'Müteahhit firma 2 trilyon alacaklı 5 ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Özel Kuvvetler Komutanlığı kışlasının yapımındaki yolsuzluk iddiasıyla açılan davanın müteah- hit sanığı Ali Osman Özmen'in avnkatı Mustafa Bir, Milli Sa- vunma Bakanlığı'nın, ikinci ve üçüncü ihale- lerin kesin hesaplannı kendilerine gönderdi- ğini, buna göre firma- nın idareden 2 trilyon lira alacaklı çıktığını söyledi. Genelkurmay Baş- kanlığı Askeri Mahke- mesi'nde devam edilen davanın dünkü duruş- masına 27 sanık ve sa- nık avukatlan kahldılar. Duruşmada sorgusu ta- mamlanan 5 sanık, hak- larmdaki suçlamalan reddetti. Daha sonra söz alan müteahhit Ali Osman Özmen"in avukatı Mus- tafa Bir, davanın temeli- ni teşkil eden 4 ihaleden ikinci ve üçüncü ihale- lerin kesin hesaplannın Milli Savunma Bakan- lığı Inşaat Emlak Baş- kanlığı tarafından çıka- nldığuıı ve kendilerine gönderildiğini açıkladı. Bir, müteahhit firma- nın, ikinci ihale kesin hesabına göre 3 trilyon 533 milyar 79 milyon li- ra alacaklı, üçüncü iha- lenin kesin hesabına gö- re 1 trilyon 599 milyar 438 milyon lira borçlu çıktığını belirtti. Hesap- lan incelemeleri için kendilerine 2 ay süre ve- rildiğini ifade eden Bir, "Bu rakamlar da ger- çekçi değil. Biz, ne böyle bir borcu ne de böyle bir alacağı kabul ediyoruz" dedi. Idare tarafmdan yapı- lan bu hesabın, Oz- men 'in malvarlığına ko- nulan 107.9 trilyon lira- lık tedbirin dayanaksız- lığuıı ortaya koyduğunu savunan Bir, idare ile as- keri savcılık arasındaki çelişkinin de su yüzüne çıktığını iddia etti. Bir, dördüncü ve son ihale- nin kesin hesabının çı- kanlmasun bekledikle- rini kaydetti. Iddiana- mede, 1998 yılında ya- pılan, kazı ve kaba inşa- at işlerinden oluşan ikinci ihale kapsamında müteahhit firmaya haf- riyat işinden dolayı 31 trilyon 38 milyar, 1999 yılında yapılan üçüncü ihalede de yine kazı işinden dolayı 35 trilyon 558 milyar lira fazla ödeme yapıldığı öne sü- rülüyor. Mahkeme heyeti, MSB'den kesin hesap- lann istenmesine karar vererek duruşmayı 16 Eylül tarihine erteledi.