23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17HAZİRAN2005CUV HABERLER DÜNYADA BUGUN ALtStRMEN /daletin Bu mu Sam Amca? Tanrı insanı yarattı, insan masalı, sinema masalı görüntüledi, efsanele- ri pekiştirdi, kana cana büründürdü. Televizyon sinemayı, yani görüntü- lü masalı evımizin ıçine soktu, sanal kahramanlan yakınlarımızdan daha yakına koydu, masalı gerçekten da- ha gerçek,, gerçeğı, masaldan daha masal hale getirdi. Masallar, sinemalar, televizyonlar, starlar, süp»er starfar kol kola girdiler. Gerçek dünyamızın sınırfannı daraltıp gerçek dostlanmızın sayılarını azaltır- ken bize engin yapay dünyalar, ken- dimizle özdeş/eştırdiğimiz kahra- manlar verdiler. Masallar. belirli sosyal amaçlara yönelik olatrak üret/liyor, teknolojinin sunduğu yeni toplumsal afyonlar, çarkın dönüşünü kolaylaştınyordu. Gündelik yaşamın çirkinlikleri oda- mızın içine giren masallarla giderili- yordu. Küçük insan masal kahramanlany- la özdeşleş-erek sıkıntılannı unutuyor- du ve zaman içinde kahramanlar, an- ti kahrama.nlara dönüşüyor, olağa- nüstü zengin, güçlü yakışıklının yeri- ni, sıradan, yoksul, garip görünüşlü kişiler almaya başlıyordu. SokaktakJ adam onda kendini bu- luyor, onda kendini kahraman olarak görüyordu. ••*- Hepsi inceden ınceye hesaplanmış, düşünülüp kotarılmış, olağanüstü ze- kâ ve yaratıcılıkla bezenmış bu kahra- man, daha doğrusu anti kahraman- lardan bıri d-e Komiser Columbo idi. Konserve- kutusunu andıran, eski, küçük, modası geçmiş bir Peugeot kullanan bu ufak tefek adam yakışıklı değildi, şık adamlann karşısına hep eski buruşuk trençkotuyla çıkıyor, kendisini tersleyenlerin karşısında bi- le alttan alryor, hiç kızmıyor ve ne- dense hepsi de, yüksek tabakadan, parlak ve zengin olan suçluları en sonunda alt ediyordu. Komiser Columbo, küçük adamın varsıllık ve i ktidar karşısındaki intika- mıydı ve ünlütere, zengınlere karşı da adalet işliyor, hak yerinı hep buluyor- du. Columbo bir televizyon masalının kahramanıydı ve tabii ki gerçekle uzaktan yakjndan ilişkisi yoktu. Bu hafta başında Kaliforniya'nın Santa Maria Mahkemesi'nde oğlan çocuklara cinsel tacizden yargılanan Michael Jackson ın davası beraatla sonuçlanınca, bir kez daha gün yü- züne çıktı; ABD'de zenginlerin, güç- lülerin, ünlülerin karşısında adaletin aciz kaldığı. Bu ne ilk olaydı ne de sonuncusu olacaktı. Yine Kaliforniya'da, bu kez Los Angeles'ta, bundan on yıl önce, 1995'te ünlü futbolcu O.J. Simpson, eski karısını öldürmekle suçlanıp skandal bir şekilde beraat ettirilme- miş miydi? Amerikalılann çoğunluğu bile inan- mamışlardı, Simpson'ın masum ol- duğuna. • • • Michael Jackson'ın oğlan çocukla- rına düşkünlüğü herkesçe, yıllardır bilinmiyor muydu? Bizzat ne cinsiyeti, ne rengi, ne ırkı belli şarkıcının kendısi oğlan çocuk- lannın yanında uyumaktan büyük ke- yif akJığını açıklamamış mıydı? Fazla söze gerek yok. Gallup Ens- trtüsü'nün yaptığı bir araştırmaya gö- re, Amerikalıların bile yüzde 48'i, Michael Jackson'ın masumiyetine inanmamaktaydı. Inananların oranı ise yüzde 34'lerde kalmaktaydı. Amerika masal kahramanlannı yar- gılayıp mahkûm edemiyordu. Herkese örnek olarak gösterilen jün sistemi, adaletin perisını gözleri kapalı olmak- tan çıkanyor, şöhret, şan, güç ve ser- vet karşısında ayran budalası gibi ma- yışan bir gariban haline sokuyordu. Nitekim Michael Jackson davası- nın sıradan alelade kişilerden oluşan jün üyeleri de, bu dava ile sıradanlık- lanndan sıynlıyorlar, kısa bir süre için de olsa üne kavuşuyor, ekrana çıkı- yorlardı. Dava biter bitmez o iyi aile reisi, iyi eş, sıradan insanlar ekranlarda boy gösteriyor, davetli olarak seyahatlere çıkıyor, hatta kimileri, anılarını yaz- mak üzere mukavele imzalıyoriardı. Micheal Jackson davası, davacısı, davalısı, jürisi ile birlikte Amerikan adalet sistemınin acımasızlığını, zul- münü, perışanlığını koyuyordu ortaya. Amerika masal kahramanlannı yar- gılayamıyordu, o masal kahramanlan masal düzenınin oyununu bozacak saldınlarda bulunmadıklan sürece ta- bii ki... asirmen S cumhuriyet.com.tr SES Genel Başkanı, hükümetin toplumsal alanlan tarikatlar eliyle dinselleştirdiğini söyledi SHÇEKDiyanet'eemanetANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ge- nel Başkanı KöksalAydm, AKP iktidannın Sosyal Hizmetler ve ÇocuJc Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) kadrolaştığını söyle- di. Diyanet îşleri Başkanlığı'nın SHÇEK'ler hakkında genelge yayımladığını belirten Aydın. "Hükümet toplumsal alanı va- kıflar, tarikatlar eliyle dinsefleş- tinyor'' dedi. SES Genei Başkanı Aydın, dün sendikanın genel merkezm- • AKP iktidannın Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kadrolaştığını söyleyen Aydın, "Sosyal hizmetler, bilimsel. mesleki bir temelden kopartılarak deraek, vakıf ve belediyelerce satm alınan veya sunulan dinsel temelli bir yaklaşıma terk edilmek istenmektedir" dedi. de basın toplantısı düzenledı. Sosyal hizmetlerin "jantana" indirgendiğini ve özelleştiril- meye çalışıldığmı kaydeden Ay- dın, "Sosyal hizmetlerbiKmsd, mesleki birtemeldenkoparnla- rak dernek,vakıfve beJediyder- cesatm alınanveyasunulan din- sel temelli bir yaklaşıma terk edilmek istenmektedir" dedi. Aydın, hükümetin "Dîn hizmet- lerinlnetkiBveverimli bir şeJdl- devürütülmesi için aiınmasj ge- rekentedbirler" başlıklı genel- gesi ile "dinsel temeUi sosyal hizmetlerin protokolle sürekli- leştirilmeye çalışıldığmı'' kay- detti. Diyanet Işleri Başkanlı- ğı tarafindan yayımlanan ge- nelgenın •toplumsalalanındin- selleştirilmesinin bdgesi oldu- ğunu" dile getiren Aydın, şöy- le konustu. •"Bu genelgenin ilk uygulama alanlan tophımun sosyal yann- ma mubtaç, devlet korumasm- da bilimsel yöntemlerfe korun- ması ve toptuma kazandınfana- sıgerekençocuklanmıan,genç- lerimizin yaşadığı SHCEK'ler olmustur. SHÇEK Genel Mfr düriüğü'nün 9 daire başkanağı kakhrdarakaynısayıda veni ad- lariatekrarkurufanakta,bukad- robra hükümetkendiyandaşla- nnı atamanın zeminini hazuia- maktadn-." îzmir ve Mersin'de çocuk yu- valan üe yetiştirme yurtlannda Kutlu Doğum Haftası etkinlik- lerinin gerçekieştirildiğini be- lirten Aydın, "İlgili genelgeyle tüm iDerde dinsel temelli sosyal hizmetlerin protokoDe sürekfi- leştirilmesi istenmektedir" dedi. ÇANKAYA ÜNlVERSlTESl SENATOSU 'Hükümet htikliğe karşıadım atıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Üniversitesi Senatosu, hükümetin "laikfiğe karşı adunlar atüğmı" belirterek bu durumun Türkiye'nin geleceğı için "kaygı ve endişe verici" oldugunu VTirguladı. Çankaya Üniversitesi Senatosu dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin "laik" bir devlet olduğunun • Çankaya j anayasada belirtildiğine Üniversitesi ; işaret etti. Açıklamada, Senatosu "Laıkliğe Ş?yle denildi:"Çankaya UniversitesJ mensuplan olarak Türk vatam ve miOetinin ebedi varlığma ve yüce Türk devletinin böJünmez bütünlüğüne yürekten bağhviz. Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir' ifadesi ile tanımlanan Cumhuriyetimizi sonsuza kadar >-aşatmayı ilke edindik Hükümenmiz tarafindan son haftalarda tüm kurumlanmızm varhk nedeni olan laikliğe karşı birbiri peşi sıra aülan bazı adımlardan Türkiyemizm gekceği için kaygı ve endişe duvduğumuzu duyunınız." karşt birbiri peşi sıra atılan bazı adımlardan Türkiyemizin geleceği için kaygı ve endişe duyuyoruz" açıklamasmı yaptı. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN CHP SORDU SSKbinalan neden çurutuluyorf HaberMerkezi-CHP Istanbul Milletvekili Mehmet An' Özpolat, SSK'nm çürümeye terk edılen taşınmazlanyla ilgili olarak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafindan yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdı. Özpolat, SSK ağır mali güçlükler ıçindeyken ve bunun faturası halkın sırtına yüklenirken yüksek maddi değerlere sahip olan binalann değerlendirilmeyişinin ve çürümeye terk edilişinin nedenlerini sordu. Özpolat, aynca yurt genelinde mülkiyeti SSK'ye ait olan gayrirnenkullerin sayısmı ve kaç yıldır kullanılmadıklanm da sordu. —••» J»»»M ••- r MEB'in önerdiği teşvikler Çelik ve Unakıtan arasında karara bağlandı Ozel okuflara 6 özeP kararANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) özel okullar için önerdiği teş\ıklerinin Milli Eğitim Ba- kanı HüseyinÇeKkve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan arasındakonuşulduğu ve uygulan- ması için karar almdığı bildirildi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeHk'in ön- ceki gün Maliye Bakanlığı'na gönderdiği "Özel Okullar için Teşvik" konulu öneride "özel okullann eğitim sektöründeki paymın yüzde 10'a çıkanhnası için tedbirler" yer al- dı. Özel öğretim kurumlanndaki KDV ora- nının yüzde 8'den yüzde l'e indirilmesini öngören tedbirler, tüm okullan kurum ve ge- lirler vergisinden muaf tutuyor. Özel okulla- nn su ve elektrik ücretini normal okullann seviyesine çeken tedbüierle aynca, özel okul- larda okuyan öğrenciler için faizsiz kredi ve- rilmesi de öngörülüyor. Ediniîen bilgiye göre, Devlet Bakanı AfiBa- bacan'm hükümetin gündemine gelmediği- ni belirttiği konunun Milli Eğitim Bakanı Çelik ve Maliye Bakanı Unakıtan arasında karara bağlandığı ve teşviklerin uygulanma- sı için karar alındığı öğrenıldı. Bakan Çe- lik'in, Maliye Bakanlığı'na sunduğu teşvik- lerin teknik eksiklikler giderildikten sonra uygulamaya koyulacağı kaydedildi. Bakan Hüseyin Çelık'ın girişimine tepki gösteren CHP Denizli milletvekili Mustafa Gazalcı, devlet okullannın sayısmı. niteliği- ni arhrmakla göre\li bir bakanın bu görev- lerini birkenara bırakarak, "Özdokullannder- dine düştüğünü" söyledi. Gazalcı, "Böyie biröoeridebulunanbir insanMflHEğitimBa- kanı olduğu için insan üzülüyor" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR (Başbakan 'ın Gezisinden îzlenimler) Lübnan'da Hariri Efsanesi BEYRUT - Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki son ge- lişmelere ilişkin sorulanmızı dik- katle ve özenle cevapladı. Sa- kin bir üslup kullanmayı tercih ediyordu. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'den söz ederken ölçülü ve saygılıydı. Uçakta Başbakan'ın bulundu- ğu bölüme girdiğimizde, önce Emine Erdoğan la karşılaştık. Başbakan Erdoğan'a, Lüb- nan gezisinin de ABD'nin tepki- sine neden olduğunun iddia edildiğini söyledim. 0 Bush'la yaptığı görüşmede neler konu- şulduğunu anlatmayı tercih etti. Suriye ile olan ilişkilerdeki olumlu gelişmeleri anlattı. "Geçmişte PKK terörvne des- tek veriyorlardı, şimdi PKK'li teröristleri teslim ediyortar. Sı- nırdaki bütün mayınlan temiz- lediler. Hatay'a ilişkin iddiala- rından vazgeçtiklerini bizzat Beşar Esad söyledi." • • • Lübnan, birçok Ortadoğu ül- kesi gibi acılarla dolu bir tarihe sahipti. Son olarak efsanevi başbakanları Refik Hariri'nin ölümü bu acı tarihin son dramı olmuştu. Lübnan Müslüman- Hıristiyan nüfusunun birbirine çok yakın olduğu belki de dün- yadaki tek ülke. Işte bu denge durumu yüz binlerin ölümüne neden olan bir iç savaşa yol açmıştı. İç savaş sonrası Suriye bu ülkenin kaderine egemen oldu. Suriye'nin korkutucu egemenli- ği ilk sarsıntıyı Refik Hariri'nin öldürülmesiyle yaşadı. Bütün dünya Hariri'nin vahşi bir su- ikastta öldürülmesinden Suri- ye'yi sorumlu tutuyordu. Suriye askeri gücünün Lübnan'dan çekilmesi de bu olay sonrası gerçekleşti. • • • Beyrut'un hemen heryanı, öldürülen Refik Hariri'nin fotoğ- raflanyta dolu. Nereye baksanız onu görüyorsunuz. Lübnan, iç savaşın yaralannı sanp kendine gelirken bu gelişmenin mimar- larından Refik Hariri de bir sembol haline dönüşmüştü. Ortadoğu ülkeleri bir milli kah- raman yaratmaya eğilimlidir. Refik Hariri, şimdi bir demokra- tik seçimle kaderini belirlemeye çalışan Lübnan'ın milli kahra- manı olmuştu. Her yerde onun sözieri, onun yaptıklan anlatılı- yordu. • • • Başbakan Tayyip Erdoğan da Refik Hariri'nin anısına düzen- lenen "Arap Ekonomik Foru- mu"na katılmak için gelmişti. Başbakan son üç yılda Ortado- ğu, Körfez ve Magrip (Kuzey Batı Afrika) ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticaret hacminin üç kat artarak 7 milyar dolar sevi- yesine çıktığını belirtti. Arap işadamlannı Türkiye'ye yatırım yapmaya çağınrken şu noktala- ra dikkat çekti: Türkiye'de ar- tık istikrar sorun olmaktan çık- mıştır. Bundan sonraki çabala- nmız, istikrar ve güven ortamını konıyarak yatınmcılar için Tür- kiye'yi kûresel bir cazibe mer- kezi haline getinmek olacaktır." • • • Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bu konuşmayı yaptığı sırada Lübnan, dört bölgede ayn ayn yapılan genel seçimlerin son haftasına hazırlanıyordu. Şu ana kadar üç bölgede yapılan seçimlerin sonunda Meclis'in 128 üyesinin 1OO'ü seçildi. Dört bölgeli seçimin her biri bir baş- ka pazar günü yapılıyor. Mecli- sin 64 üyesi Müslümanlardan, 64 üyesi Hıristiyanlardan seçili- yor. Eskiden Müslüman, Hıristi- yan dengesi Mecliste 6'ya 5 Hıristiyanların lehineydi. Bu oran geçen 10 yıl içinde değiş- tirilerek yüzde 50, yüzde 50 ha- line getirilmişti. Müslümanlar üç kesimden oluşuyor: Sünni, Şii ve Dürzi. Hariri'nin ölümünden sonra Su- riye karşıtlan "Lübnan Muhale- feti" şeklinde örgütlendiler. Re- fik Hariri'nin oğlu Saad Hari- ri'nin önderlik ettiğı "Lübnan Muhalefeti" Sünni-Dürzi ve bir kısım Hıristiyan olmak üzere 46 milletvekili çıkardı. Hizbullah-Emel ittifakının 33, Michel Aoun'un özgürlük Ha- reketi'nin ise 21 milletvekili var. Aoun, Velid Canbolat'la mü- cadele ederken bu kez listesine Suriye yanlılarını aldı. Michel Aoun, Suriye'ye karşı savaştığı için 14 yıl önce Fransa'ya kaç- mıştı. Kaderin garip cilvesi, o şimdi Suriye yanlılarıyla ittifak yapıyor. Son seçim bu pazar Kuzey Lübnan'da yapılacak. "Lübnan Muhalefeti" 28 adaydan 21 'ini kazanabilirse tek başına hükü- met kuracak çoğunluğa erişe- bilecek. Cumhurbaşkanı Emil Laho- ud Suriye'nin adamı olarak ka- bul ediliyor ve Refik Hariri su- ikastının sorumlusu sayılıyor. Refik Hariri'nin oğlu Saad Hariri ise eğer çoğunluğu kazanırsa, babasının katili olarak gördüğü Lahoud'un elinden başbakanlık tezkeresini almak istemiyor. Burada Michel Aoun etkeni devreye giriyor. Michel Aoun, Hıristiyanların önemli bir kesi- minin oylarını alarak cumhur- başkanının değiştirilmesi ola- nağını büyük ölçüde ortadan kaldırdı. • • • Pazar günü yapılacak seçim- lerin sonunda Lübnan'daki denklem yeniden kurulacak. Hariri'nin efsanevi ağırlığı süre- cek. Oğul Hariri ise başbakanlı- ğı kabul edecek mi etmeyecek mi? Bunlar, gelecek haftadan itibaren Lübnan siyasetinin ge- leceğini belırieyecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear