23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 7HAZJRAN2006CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabâ cumhuriyet.com.tr 15 Irok'taSABD askeri öldü • BAĞDAT(AA)- Irak'ın Ramadi kenti yiakmlannda 5 Amerikan d«eniz piyadesınin öldüğü baldinldi. ABD ordusu. priyadelerin, araçlannın yola yerleştinlen bir bombaya çarpması sonucu yaşamlannı ydtırdığini açıkladı. Musul kentinde de bir yargıç ve şoförü silahlı kdşılerce öldûrüldü. KLerkük kentinde Kuzey Petrol Şirketı girişinde d»in sabah düzenlenen intıhar saldınsında, 4'ü asker 8 kışı yaralandı. VVashington'ın Kerkük itirafı • VVASHEVGTON (A\) - ABD, Kuzey Irak'ta Ajnp ve Türkmenlere Kairt gruplarca uygulanan ztılümle ilgili, Irak'tan gelen "inandıncı" bilgilere sahip olduğunu bildirdı. Dışışleri B-akanlığı sözcüsü Sean McCormack, bu eylemlere Amerikan askerlerinin kanştığı yolundaki bilgileri kesın bir dille yalanlayarak, "33u iddialarve bilgiler çok endişe verici, endışemizı ilgili makamlara ilettik" dedi. Amenkan Dışişleri B.akanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir yetkili i&e bu tıp eylemlerin sorumlusu olarak Kürt toplumunu gösterdi. Guantanamo'ya IMazi benzetmesi • Dış Haberier Servisi - AJîD'de Demokrat Parti'nin Senato'daki iki nmımaralı ismi Dick Öurbin. Küba'daki Guantanamo üssünde tutsaklara uygulanan kctü muameleleri, Nazı e^/lemleriyle kıyasladı. Eİurbın. "Eğer jVmerikalılann ellerinin altındaki tutuklulara neler yaptığını anlatan bu raporun bır FBI ajanı tarafindan yazıldığını söylemesem, bu olaylann sorumlulannın, ınsan haklanna hiç önem vermeyen Naziler, Gulag Takımadalan'ndaki Sovyet yetkilileri veya K.amboçya'daki Pol Pot yönetimi gibi çılgın bir rejim olduğuna ınanacaksınız'" dedi. ICüba'nın Ankara Büyükelçilıgi'nden yapılan açıklamada ıse ""oradaki tutuklulann en elzem insan haklan ihlal edılerek hiçbir yasal hakkının tanınmadığı" belirtilerek üssün "kişilere karşı bir işkence ve toplama kampı olarak kaıllanılmasına karşı olunduğu" bildınldı. AB'ye Hamas protestosu • Dış Haberier Servisi - Hamas, yeni seçilen belediye başkanlannın AB diplomatlanyla görüştüğünü açıkladı. îsrail Dışişleri Bakanlığı da bu durumu protesto etnğıni bildirdi. Hamas sözcüsü Muşir El Masri, yaptığı açıklamada, geçen ajlarda yapılan yerel seçimlerde belirlenen belediye başkanlannın, yakın zamanda AB diplomatlanyla yaptıklan gcrüşmelerde uluslararası yardım ve Îsrail ile ateşkesi ele aldıklanm söyledi. îsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili yapılan protesto açıklamasında ise AB yetkılılerinden, resmen bir terörist grup olarak nisledıklen Hamas'ı bu şedlde görmeye devam etmelerinin istendiği beiirtıldi. Bütçe konusunda kavga eden Fransa ile İngiltere, genişlemede de anlaşamıyor AralannaTürkiyegirdiDış Haberler Servisi - AB bütçesi ve referandum konu- sunda aralannda anlaşmazlık- lar bulunan Fransa ile tngilte- re'nin Türkiye konusunda da gerilim yaşadıklan bildirildi. Almanya ise Türkiye'ye des- teğini yineledi. Fransa'nm yeni başbakanı Dominique de VTDepin, Fransa parlamentosunda önceki gün yaptığı konuşmada Fransa ve Hollanda'dakı AB Anayasası referandum sonuçlannın, ge- nişlemenin AB vatandaşlarmı sarstığını gösterdığıni söyledi. Villepin. "Bulgaristan ve Ro- manya 2007'de kabul edilmell Ama sonrasında yeni gelişme- ler konusunu tarnşma) a açma- lıyız" dedi. Fransız başbakan Türkiye isminı telaffuz etme- se de konuşmanın mesajı her- kes tarafından anlaşıldı. Londra'da ıse ingiltere Dı- şişleri Bakanı Jack Straw, AB'nın Türkiye ve diğer aday ülkelere taahhütlennin açık ol- duğunu ve bunlann yerine ge- tirileceğinı söyledi. Üçüncü cepbe Dün başlayan zirve öncesin- de iki başkentte AB'nin geniş- lemesiyle ilgili birbırine ters düşen bu yakJaşımlann, "tn- gOtere ve Fransa arasında za- ten var olan bütçe ve referan- ransa nın yeni başbakanı De Villepin, Türkiye'nin üyeliğinin tartışmaya açılması gerektiği mesajını verdi. Ingiltere Dışişleri Bakanı Straw ise AB'nin Türkiye ve diğer aday ülkelere taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini savundu. (Fotoğraf. AFP) dum cephelerine üçüncü bir cephe eklendi" şeklinde yo- rumlara yol açtı. İngiltere, gelecek ay başla- yacak AB dönem başkanlığı sırasında önceliğın genişleme konusuna verilmesi konusun- da ısrarmı sürdürüyor. Brüksel'deki zirveye yedi yıllık bütçe konusunda her- hangi bir anlaşmaya varama- dan giden iki ülke liderlerinin, Chirac: Genişleme masaya yatırılsın BRÜKSEL (Cumhuriyet) - Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, "AB'nin, genişleme potitikasını yeniden masaya yaürmak gerektiğini" açıkladı. Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanlan Toplantısı'nın AB Anayasası'yla ilgili ilk oturumuna katılan Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, yaptığı konuşmada, AB Anayasası"nın genişletilmiş AB'nin daha iyi bir şekilde işlemesi için hazırlandığmı belirterek "anayasası olmadan genişleyen bir AB'nin kurumlannın işkyemeyeceğinin söyledi. AB liderlerini genişleme üzerinde düşünmeye çağıran Chirac, AB'nin bu konuda verdiği taahhütlere sadık kalarak AB halkının görüşleri ile "Avrupa" projesini banşhrmak gerektiğini açıkladı. zirvede bütçenin yam sıra bir de Türkiye gerginliği yaşama- lan beklenıyor. Almanya Başbakanı Gerhard SchrÖder ise, federal mecliste yaptığı açıklamada, bir kez da- ha Türkiye'nin AB üyeliğini savundu. Schröder "Türkiye'ye 40 yddan bu yana. şarüan ye- rinegetirdiği ve Kıbns konusuy- la ilgili sorunlan aştığı takdir- de AB'ye üye olabüeceği söy- lendL Türkiye gibi radikal din- ci olmayan bir ülke ile Baulı av - dınlanmanm bir araya gelmesi çokönemli" dıye konuştu. Schröder'in gerekçeleri Türkiye ile başlayacak üye- lik müzakerelerinde "risklerin kontrol edilebüeceğinr ıfade eden Schröder. müzakerelenn 10 ıla 15 yıl sürebileceğini söy- ledıkierini. müzakereler sıra- sında iş göçünü istedikleri gi- bi sınırlayabileceklerini ve ta- raflann istediklen zaman mü- zakerelen yanda kesebılecek- lerını behrtti. Schröder, Ro- manya ve Bulgaristan'a venlen sözlerin de yenne getirilmesi gerektiğini belirterek aksi tak- dırde bu ülkelenn aşın mılhyet- çiliğe döneceğıni ve AB'nin de büyük ekonomık fırsatlar kaçıracağım kaydetti. LMANYA Ermeni tasansına onayDış Haberler Servisi - Alman federal mec- lisinde, Almanya'da Birlik partileri (CDU/CSU) tarafından gündeme getirilen sözde Ermeni soykınm tasansı yapılan de- ğişiklikle kabul edıldi. Dışişleri Bakanlığı, Al- manya'yı kınayarak, tasannın "sorumsuziuk ve dar görüşlülüğün kanıü" olduğunu belir- tti. Tüm partilerin uzlaşmaya vardıklan tasa- n oybirliğiyle kabul edılirİcen, "Ermenilerin zorlagöç ettirflmesi ve yokedihnesi. toplukat- fiam olarak" tanımlandı. Olaylann doğru- dan "soykmm" olarak nitelendirilmediği önergede, "'Federal meclisin Ermeni kurban- lar önünde saygr> la eğildiği ve otaylarda Al- manya de\1etinin sorumluluğunun bulunma- smdan dolayi da derin üzüntü duyukluğır ifa- desine yer verildı. Önergede. Alman hükü- metine çağnda bulunularak, "TBMM'nin, Türk hükümetinin ve toplumunun tarihiyle >üzleşmesine kaüa sağlaması, ertelenen Er- meni konferansunn düzenlenmesini talep et- mesi ve Türkhe ile Ermenistan arasındaki iüşküerin normaDeştirilmesine katkı sağla- ması" istendı. Büyükeiçi çağnlabilir Türkiye, Almanya Federal Parlamento- su'nda Ermeni soykınm] iddialannı içeren ka- rann kabul edilmesini sert ifadelerle kınadı. Dışişlen Bakanlığı' ndan yapılan yazılı açık- iamada, "Bu karan esefle karşılnor ve şiddet- le kmıyoruz" denildi. Dışişlen, karan, "sorumsuzhığun vedar gö- rüşlülüğün kanıü" olarak değerlendirdi. Dı- şişleri açıklamasında. "Türkiye Cumhuriye- ti belgelere dav^nması halinde tarihinin her- hangi bir döneminin muhasebesini yapmak için yabancı ülke parlamentolannın kararla- nna ihtiyaç duvmayacak kadar da devlet ge- leneğine sahip bir ülkedir" denıldı. Diplomasi kuhslennde, Türkiye'nin Ber- lin Bmoikelçisi'ni Ankara'ya çağırmasının da seçenekler arasında bulunduğu konuşuluyor. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Fede- ral Ahnanya Parlamentosu'nda kabul edüen karar hiçbir dayanağı olmayan iddialara yer vererek hazuiavicılann tarih bilgisinden ne kadar uzak olduklannı göstermekle kabna- makta, Alman Hükümeti'ne, 'Ermenilerin sörülüp yok edilmesinin' eyalet egitim pohti- kaiarmadahfl edilmesinitavsiye ederekAhnan gençüğinde Türk düşmanoğı yaranhnası so- nucunu verebilecek sorumsuz, sondereceteh- tikeli ve kışlorucı öneriler de içermektedir." Başbakan Recep Tay^ip Erdoğan da ko- nuyla ilgili olarak, "Âİman Parlamento- su'nun bu konuyu basit lobilere kurban etmesini, siyaseten çok çirkin buluyorum" dedi. Bir gazetecinin, "Almanya Başbaka- nı Schröder ile yaptığınız görüşmelerde bu konudaki tavn neydi?" şeklindeki so- rusu üzerine Erdoğan, ''Schröder'üı tavn tam aksineydi" dedi. Erdoğan şöyle devam etti: "Biz beklerdik ki oradan böyle bir şey çık- an. En azından sayuı Başbakan burada tav- nnı koymalı, tesir edebildiği miUervekille- ri ve parlamenterler bu şerhi koyabilme- üydi. Bunun adını katliam koymuş, soykı- nm ko> manıış. bunlar tutarlı şeyler değil. Siyasette ben, siyasetin omurgalı olanını se- nvorum, kemikli olanını sevivorum." Anayasa dondurııluyor ELÇİNPOYRAZLAR BRLTCSEL - Brüksel'de haziran doruğu için biraraya gelen AB lider- lerinin AB Anayasası projesine ara verme konusunda görüş birliğine vardıklan öğrenildi. Anayasa konu- sunda dün gece saatlere kadar uzla- şıya varamayan AB liderlerinin bu- gün yayınlanacak donık sonuç bil- dirgesınde anayasanm bir süre için dondurulacağmm mesajını verme- leri bekleniyor. Doruk sonuç bildir- gesinde "ara" sözcüğündenkaçınan AB liderlerinin anayasaya yönelik olarak AB içinde "düşünme dönemi- ne" girileceği yönünde ifadelere yer verecekleri öğrenildi. 2006 yılına kadar anayasa proje- sini rafa kaldırma karan alan AB li- derleri, gelecek yıl düzenlenecek bir olağanüstü doruk çerçevesinde ko- nuyu ele ahnayı planlıyorlar. Anaya- saya yönelik denn görüş aynlıklan- nın yaşandığı AB doruğunda ingil- tere ve Polonya gibi bazı ülkeler ana- yasa oylama sürecinin durduruhna- sından yana tutum sergilerken AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un oy- lamalann askıya alınmaması gerek- tiği konusunda ısrar ettiği bildirildi. AB liderleri anayasa oylaman ko- nusunda üye ülkeİerin bireysel karar- lanna saygı gösterilmesi gerektiği yönünde görüş birliğine vardılar. AB liderlen doruğun ıkinci gününde AB içinde kriz yaratan diğer konu AB büt- çesini ele alacaklar. Genişleme bö- lümünün taslak sonuç bildirgesin- den çıkanhnasının ardından AB do- ruğunda liderlerin 17 aralık doruğu kararlannı hanrlatması bekleniyor. AB'ye yakın kaynaklar "Eğer AB liderleri isterlerse genişleme konusu- nu tekrar gündeme getirebilirler*' şeklinde görüş bıldıriyorlar. Bûtçe bugüne kaldı Öte yandan İngiltere Dışişleri Ba- kanı JackStravv, AB ile tngıltere ara- sında anlaşmazlığa yolaçan bütçe konusunda uzlaşma teklıfıni reddet- ti. Stravv. Brüksel'e gelişinde gaze- tecilere yaptığı açıklamada, AB baş- kanlığının sunduğu uzlaşma öneri- sinın "kendileri için kabul edikmez olduğunu" söyledi. Tabutlu protesto AB Anayasası'na karşı olan bir İngiliz, Londra'da. Başbakan Ton> Blair'in resmi konutu önünde protesto eylemi düzenledi Dov*iüng Streef te AB Anayasasını protesto eden Ray Egan. yanında anayasanm öldüğünü ve cehenneme gideceğini semboüze eden bir tabutla gazetecilere poz verdL Egan, eylemi, Tony Blair'in Brükserdeki zirveye gitmesinden hemen önce gerçekleştirdL (Fotoğraf: AP) CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, Erdoğan 'a tepki gösterdi Hükümetin ek protokol oyunu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Re- cep Tavyip Erdoğan"ın, "ABekprotokolünüinıza- lanz ama, MecBs'e getiril- me işlenüeri 1 Ekim'den sonraki sürece kahr" söz- leri tepki çekti. CHP Ge- jıel Başkan Yardımcısı Onur C^Tnen, AKP gru- bunda da konuyla ilgili bir rahatsızlık bulunduğunu belirterek "Yaz tatilinde de bu konuyu unuttura- caklar. Şu sıralar protoko- lü ünzalamak kadar bü- vük hata olamaz. Bunlar çok ucuz ojıınlar" dedi. Erdoğan, Lübnan gezi- sı öncesinde katıldığı bir televizyon programında • Öymen: " Şu sn"alar protokolü imzalamak kadar büyük hata olamaz. Bunlar çok ucuz oyunlar." dedi soru üzerine, "Zaten ek protokolü biz imzalanz, problem değil. Ama on- dan sonra MecBsinıiz tati- le giriyor. 1 Ekim'den son- raki sürece bunun Mec- hs'e getirUme işlemleri ka- ur" demiştı. Başbakan'ın sözlerıni değerlendiren Öymen. protokolün 1 Temmuz'dan önce imzalanmasındaki asıl amacın, yaz tatilinde konuyu unutturmak ola- cağına dikkat çekti. Öy- men "Bunlar çok ucuz oyunlar, çok yanbş yapı- yorlar. Şu sıralar bu pro- tokolü imzalamak kadar büyük hata olamaz" dedi. Protokole en azından "Kıbns'taki Rumlan ta- nımrvoruz" şeklinde bir rezerv konulması gerek- tiğinin alrmı çizen Oymen, u Ona da yanaşmıyorlar. Rumlan tammıyorsamz, yazm kâğıda. Hiç bu kadar perişan duruma düşme- miştik" diye konuştu. Hükümetin, AB'ye "Biz protokolü şimdiimzalaya- hm, ancak MecBsimiz açıl- ırm<ljin onayiayamavTz" dı- yerek 3 Ekim'de müzake- releri başlatacağıru. daha sonra da konuyu Mecüs'e getireceğini kaydeden Öy- men. şunlan kaydetti: "Bunlar küçük hesaplar tamamen.NeticedeTürki- yeçokşe\ kaybedecek. Ya- ni, Türkiye'de yapılacak iş konuyu MGK'ye getir- mek, liderkr zirvesi yap- mak, muhalefetle tartîş- mak. MecBs'e getirmek- tir... Bu kadar ucuza Kıb- ns'ı feda etmek mümkün müdür, akıllıca bir iş nıi- dir, niye yapıyorsunuz? Yapöklan son dereceyan- hşür." BIÇAK SIRTI EROL IVIANtSALI Avrupa'daki Oligarşi, Uberalizm ve Sosyal Devlet AB Anayasası'na karşı Fransa ve Hollanda'da ortaya çıkan "hayır" oylan, soğuk savaş sonrası- nın Avrupa'da ve Batı'daki yeni kimliğini, adeta bir turnusol kâğıdı gibi ortaya çıkarmaktadır. Avrupa'nın yeni küresel yapılanmada yerini ala- bilmesi için liberal politikalan ve vahşi kapitalizmi bir lokomotif gibi kullanması gerekiyor. - iş dünyası ve şirketlerin siyasi, iktisadi ve sos- yal hayata yön verdiği bir düzen gerekiyor. Yaşlı Av- rupa ancak bu yolla ABD, Japonya ve Çin gibi devler karşısında ayakta durabilir. - Sosyal devletin hızlı bir biçimde ortadan kal- dınlması ve "yeni liberalizmin" sistemde egemen kılınması AB için vazgeçilmez hale geliyor. - Bu durum ise "ABiçiyapılanmada"yalnız sos- yal devletten değil, demokrasiden de uzaklaşıl- masını gerektıriyor. Çünkü şirketlerin ve iş dünya- sının "sistemde belirieyici olması demek" siyasi, ik- tisadi, sosyal ve güvenlik alanlannda kararların bu güçler tarafından yönlendirilmesi demektir. Bu da "demokrasinin yehni oligarşinin alması sonucunu doğurur". Avrupa halklan, "bunu dışa- ndaki halklar (ve devletler) için kabul ediyorfar"; an- cak içerde, kendileri için olunca direniyorlar, "ha- yır" diyorlar. - Bu açıdan bakıidığında Avrupa'da çoğunluğa ulaşan hayır oylannda "Avrupa ve Batı kapitalizmi- nin çelişkileh" derin bir biçimde ortaya çıkıyor. Av- rupa (ve Batı) insanı vahşi kapitalizmi "dışanda ka- bul ediyor"; zaten iktisadi gelişmesini, "kapitaliz- min dış kazançlan sayesinde sağlamış": Dışanda "evet" oyalanna karşı, "içerde hayır" oylan egemen oluyor. Bu durum, Avrupa'nın (ve Batı'nın) çifte standar- dının sisteme nasıl yansıdığını "hem akademikhem de realpolitik olarak" ortaya koyuyor. Içerdeki 'hayır'... Içerdeki "hayır", içerde vahşi kapitalizme, yeni liberalizme "hayır" anlamına geliyorsa sosyal dev- letin tercih edildiği anlaşılmış oluyor. Defalarca yazdığım gibi Tony Blair hükümeti kendi ilkeleri- ne karşı, "dışanda yani Irak'ta bir faşistyönetim gi- bi" davranmak zorundaydı. Kendi halkını bu dış sö- mürü sayesinde "sosyal devlet şemslyesi altında" tutabiliyordu. Soğuk savaş sonrasında Avrupa'da ve Batı'da "Batı kapitalizminin eski gerçekleri", yeniden ve daha açık bir biçimde ortaya çıktı: Dış sömürü için işçi, işveren, memur, fınans kesimı, hatta "aydın- lar" bir bütünlük içinde göründüler. Aydınlann "sadece bir bölümü" sömürüye kar- şı çıktı. Ancak bu karşı çıkma, "sistemi" hiçbir şe- kilde etkilemedi. Bu sadece "entelektüel birvicdan rahatlaması, tatmini" oldu. Karşı çıkan aydınlar adeta, "sistemimeşrulaştıranbirağlamaduvan'ba- line geldiler. Türkiye'deki aydın da bundan nasibini aldı. Ay- dınlanmızın bir bölümü yeni liberalizmi eski sos- yalizmin yerine "ikame ederek" sistemdekı şeref- li(!) yerlerini aldılar. Içimizdeki Danimarka'nın aydın- lan olarak Batı kapitalizminin (ve emperyalizminin) tarafında saf tuttular. Tabiı bu entelektüel öğeler yanında maddi ve ma- nevi diğer zenginlikleri de elde ettiler. Romancıy- sa Batı'nın yücelttiği bir insan oldu. Gazeteciyse emperyalizmın, önüne kırmızı halı serdiği bir kur- şun asker durumuna geldi... Soğuk savaş sonrasında Avrupa'da "hayır" oy- lan ile biriikte ortaya çıkan çelişkiler, Batı kapita- lizminin yeni "iç çatırdamalan" olarak değerlendi- rilmelidir. - Demokrası yerine oligarşinin egemenliği, - İşçi ve işverenin dış sömürü için bütünleşme- leri, - Batı'nın "içerde ve dışarda farklı rejimleri" ön- görmesi, bu çelişkilerin ve çatırdamalann sadece bazılandır. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali KAMBOÇYA Rehine eyleminde bir çocuk öldü Dış Haberler Servisi - Kamboçya'da dün bir okulda yaşanan rehine eylemi Kanadalı bir ço- cuğun ölümüyle sonuç- landı. Ülkenin kuzey- batısmdaki Uluslarara- sı Sıem Reap Okulu'nu dün sabah saatlerinde basan maskeli ve silah- lı 4 eylemci aralannda yabancıların da bulun- duğu 29 öğrenci ve 1 öğretmeni rehin aldı. Saldu-ganlar yaşlan 2 ile 6 arasında değişen anaokulu öğrencüerini bırakmalan karşılığın- dalOOOdolar,6Kalaş- nikof. 6 av tüfeği \-e ken- dilerini Tayland'a götü- recek araç istedi. Saat- ler süren pazarlığa kar- şın anlaşma sağlanama- ması üzerine saldırgan- lar yanlanna aldıklan birkaç çocukla biriikte bir araca binerek kaç- maya çalıştı. Polis ve saldırganlar arasında çı- kan çatışmada 1 Kana- dalı çocuk Öldü. Olayın ardmdan tüm rehineler serbest kahr- ken bir güvenük şirke- tinde çahşhklan sanılan saldırganlar tutuklandı. Rehineler arasında bulunan yabancı uyruk- lu çocuklann aileleri- nin, 800 yılhk Angkor Wat tapınaklarının yakı- nnıdaki otellerde çalı- şanlar olduğu sanıhyor. BRÜKSEL'DE SONUÇ YOK Talat: AB'nin artık karar vermesi gerek LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet AK Talat, AB Komisyonu'nun hazıria- dığı Mali Yardım ve Doğrudan Ticaret Tü- zükleriyle ilgili olarak Brüksel'de yaptığı te- maslann sonuç alına- madan bittiğini açıkla- dı. Talat, Rumlann, KKTC'nin doğrudan ti- caret yapmasma ve li- manlannı kullanmasuıa karşı çıktığmı söyledi. Talat, "AB, Kuzey Kıbns ile ilgili bütün adımlannı Güney Kıb- ns'ın onayma tabi tuta- cak mı, tutmayacak mı, buna karar vermesi ge- rekiyor'* dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear