Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2005 CUMA
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 25 Sinop Y 24 Adana PB 31
Edirne Y 23 Samsun B 25 Mersin PB 28
Kocaeli Y 27 Trabzon
Çanakkale Y 25 Gıresun
B 24 Dıyarbakır B 34
Izmir Y 29 Ankara
_EŞ 24 Şanlıurfa
Y 30 Mardin
Manısa _Y 30 Eskışehir Y 29 Siirt
Aydtn B 31 Konya PB 31 Hakkâri B 26
Denızlı B 32 Sıvas Y 27 Van B 24
Zonguldak Y 22 Antalya A 29 Kars PB 22
Yunjun kuzey .e batı Ke-
sımlerı parçaJı çok bulutlu.
Mamtara ıle oğleden sonra
ve akşam saattefinde Kuzey
Ege Batı Karaoenız Iç Ana-
dolu nurı kuzey >
r
e Orta Ka-
radenız'ın >ç kesımlen araiık-
lı sağanak ve gok gunjlîulu
sağanak /ağışlı. d ğer yerter
parçalı ve az bulutlu geçe-
cek Hava sıcaklığı yagış
aian yerterde bıraz azalırnen
dıger yerlerde ooer bır
değışıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Münih
Y
PB
B
B
B
B
B
PB
PR
1b
17
17
17
16
18
22
20
??
Berıın
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürih
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
PB
Y
19
15
32
14
14
20
24
27
17
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahire
Sam
Y
Y
PB
Y
B
Y
Y
PB
PB
21
30
30
30
30
30
20
30
35
0Açık Pa'çalı bulutlu ^ Çok bulı/lu . Yağrnurlu Karı Gok gurultülü
G U N C E L Cl NEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
PKK'yı çökertme zamanmın geldiğini, hatta geç-
tiğini söyleyecekti.
Suriye'ye t>akış açıları birbiriyle çakışmıyor mu iki
ülkenin? Oyle konuşacaktı kı Beyaz Saray'da, Baş-
kan Bush'un Şam'la ilgili görüşlerini değiştirecekti.
Palavralar denizınde yüzerken Türk kamuoyu,
ABD'de med-ya, medyaya yansıyan Amerıkalı yet-
kililerın söylemleri, RTE'nın bastığı olumlu havanın
tam tersini yayıyordu.
Görüşmeden sonraki açıklamalar RTE'nin Türki-
ye'de sergilecfiğı Kasımpaşalılığın yerinde yeller es-
tiğini gösterd i.
Başkan'ı "ikna"edeceğınisöyleyen Başbakangit-
miş; yerine istediğinı alamayan, istedıklerini alama-
dığı için başkaldıramayan, başkaldıramadığı ıçın ku-
zu kuzu konuşan, davranan bir başbakan gelmişti!
• • •
Oysa açıklamalarda Kuzey Kıbns'a uygulanan
ızolasyonun kaldırılmasına değınen tek bir cümle-
ye rastlanmıyor. Ercan-VVashıngton arasındadirekt
uçuşlar sağlanmasını istemış RTE; Bush, Dışişleri
Bakanı Rice'a. bu işı inceleyin talimatı vermiş. Ikıli
görüşmelerin bir an önce başlaması ıçin Papado-
pulos'a... Bu konuda da tek satır yok.
PKK'nın çö-kertilmesı? RTE'ye göre "zaman, ze-
min, atmosfer neyi göstenrse... oyapılır"m\şl Dedı-
ğı bu. Tam Amerikan ağzı.
ABD ne diyor? Beyaz Saray sözcüsü Scott
MacClellan basına RTE ıle Bush'un "PKKkonusu-
nu ele aldıklannı belirterek, bu tehdide nasıl karşılık
verileceği ve nasıl ilerleneceği konusunda 'iyı bir
görüşmede' bulundukiannı" açıklıyor. lyi birgörüş-
me! O kadar.
• • •
Sen, dilediğin kadar palavradan başanlarla gelin
güvey ol. lste<Jığın kadar "ABD ile stratejik ortaklı-
ğımız teyit edfidi" de. ABD Başkanı ve sözcülerinin
sözlüğünde "ortaklık" sözcüğü yeralmıyor. Türkiye
ile "stratejik ilfşküerden" söz ediyorlar.
RTE'nin, ben konuşurum, ikna ederim dediği
Başkan Bush, Surıye konusunda bıldiğinı okuyor.
Görüşmeden sonra RTE'nın açıklamalarını değer-
lendiren bir üst düzey Amerikalı yetkili, medyaya,
"Çıkardıklan s onuç buysa çok kötü. Bu kafayla ger-
çek ortaklık kurulamaz" diyor.
Sonuç açık: Biz istedik, Bush es geçti. Büyük Or-
tadoğu Projesi üzerinde bastırdı, gerekli gördüğü
güvenceyi ald t. Bizimkınin ilişkide eski günlere dön-
mek için verdiği yeni vaatlerin kokusu yakında çıkar.
Evet, RTE adına bır başarı var: Tam teslimiyet!
• • •
RTE'nin sırtında yumurta küfesi yok ya; CHP'yi
anti-Amerikancı gösteren sözlerine Baykal dan ge-
len sert karşılığı içeren soruya yanıt vermek ıstemi-
yor. Fakat, bu kez Amerikan karşıtlığını "sağ ve sol
marjinal gruptara" bağlayarak degışik bir kulvara
atlıyor.
Kızlarının, eşinin türbanı rahatlıkla giymelerini
sağlayacak özgürlüğün ülkesinde olmadığını söy-
lerek Amerika'da Amerikalılara:
Başbakanı olduğu ülkeyı şikâyet eden ilk başba-
kan unvanını kazanıyor.
İstanbtıl'da güvenllk konferansı
Erdoğan: Terör
karşılığını bulmalı
İstanbul Haber Servisi - Emniyet Genel Mü-
dürlüğü tararindan koordine edilen uluslararası
boyutlu "tstanbul Demokrasi ve Küresel Gü-
venlik Konferansı" dün başladı. Conrad Ote-
li'nde düzenlenen konferansa ABD"de bulunan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. mültıvızyon-
la katüdı. Erdoğan, dünyanın terorizme karşı mü-
cadeleyi ortak bir dava halıne getırmesi gerekti-
ğini \iirgulayarak "Türkiye olarak buna katkı-
mızı sağlanıaya haanz" dedi. Türkiye'nin son
25 yılda terörle mücadele konusunda kazanmış
olduğu tecrûbeleri dünya kamuoyuna aktarabil-
me imkânırıa sahip bulunduğunu söyleyen Erdo-
ğan, bunun bilimsel bir zeminde gerçeİdeştiril-
mesinın tüm dünyavı olumlu yönde etlaleyeceği-
ni ıfade etfi 11 Eylül, Bali, İstanbul ve son ola-
rak Madridi hedef alan terörist saldınlann dün-
yada tehdit algıla\ışım değiştirdiğine dikkat çe-
ken Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Tür-
kiye savaşa karşı. Aatürk'ün, ' Yurtta sulh, ci-
handa sulh' sözü vardır. Bu, bizim için hâlâ ge-
çerli. Türkiye olarak teröre karşı çok hassasız.
Çünkü çok ağır bedel ödedik. 199O'lı yıllarda
teröre 40 bin civannda kurban verdik. 15 ve
20 kasım terör eylemlerinde sadece kendi ül-
kemiz insamnı değil. ülkemiz yurttaşı olan ve-
ya olraayar yabancı misyon şeflerinden teröre
kurban verdik. Terör karşıJığıru bulmahdır."
Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner ıse
Türk Devlen ve gihenlik güçlerinin terör ve sı-
nır aşan suçlarla miicadelede uluslararası işbirli-
ğinın önemıne inandığıru ve bıınu en üst düzey-
de gerçeklejtirmeye yalıştığını belirtti.
Avustralyadan tsunamizedelere
Silikonyardımı!
S\T>NEY <AA) - AMistralya'run, güneydoğu As-
ya'daki tsurami felaketzedelerine silikon gögüs
implantı giH, uygun olmayan ve son kullanma ta-
rihi geçmiştıbbı malzeme gönderdiği ortaya çıktı.
Felaketten ': ay sonra Endonezya'nın Açe bölgesı-
ne giden Avustralya'ıun Melbourne kentindekı
Monash Ünversitesı'nden bir tıbbi uzmanlar he-
yetı, buradaki incelemeleri sırasında, silikon gö-
ğüs Lnplantlan. son kullanma tarihi geçmiş ılaç-
lar ve başki yararsız tıbbi malzemenin stoklanmış
haldebulurduğoınu belirtti. Asya'yı \oıran deprem
ve tsımami 'elaketının ardından Avustralya halkı-
run tq)ladıp yardım miktan 760 mılyon dolan ve
özel bağışl^r da 85 mılyon dolan bufmuşfu.
'Gezi tam bir fiyasko'
KemalAnadol, Türkiye'yişikâyet ederek 'Türbanİı kızlanmABD'de okuyor'
diyen Başbakan 'a 'Oğlun da mı türban gerekçesiyleyurtdışında'diyesordu
• Baştarafı 1. Sayfada
için muhafelete anti-Ameri-
kancı yaftasını yapıştırmaya
çalıştıÂVashington'dan Başba-
kan manzaralarım ibretle,
dehşetle izliyoruz" dedı.
Anadol, parlamentoda düzen-
ledığı basın toplantısında Erdo-
ğan'ın ABD gezisını değerlen-
dırdı. .\nadol, "Washing-
ton'dan Başbakan manzarala-
n"m şöyle özetledi: "Başba-
kan, daha yolda muhalefeti şi-
kâyete başiadı. Ne kadar Amc-
rikancı olduğunu kanıtlamak
için muhalefete an ti-Amerikan
yaftasını yapıştırmaya çabştı.
CHP tarihi boyunca sadece
ulusal çıkarları savunan bir
politika izlemiştir. Başbakan,
CNN International'da da ülke-
sini şikâyet etti. Türkiye özgür
bir ülke değil, türbaniı kızla-
nm ABD'de okuyor, diye. Oğlu
da mı türban gerekçesiyle AB-
D'de? O niye özgür değil Tür-
kiye'de? Türkiye'de insanların
özgür olması için hepsinin AB-
D'ye mi gitmesi gerekir? Bura-
dan gitmeden Cumhurbaşka-
nı'na saygısızca, sivasi nezaket-
le bağdaşmayan sözler söyle-
yen Erdoğan'ın Bush karşısın-
daki tavnnı da tarihin takdiri-
ne bırakıyoruz. ABD'den Kan-
dil Dağı'nda terörü durdurma
güvencesi alamıyor. Başbakan
ülkesini şikâyet edeceğine, bu-
nun güvencesini alsın."
Erdoğan'ın "Insan olarak la-
ik değilim" sözlerini de eleştiren
Anadol, "Millervekiü seçildik-
ten sonra kürsüde demokratik
laik cumhuriyete bağb kalaca-
ğına ilişkin yemin etti. Bu ye-
mini her millervekili şahsen ya-
par" dedi. Anadol, Erdoğan'ın
Büyük Ortadoğu Projesi konu-
sundaki yaklaşımına tepki göste-
rirken de "Önce, ılımlı İslam,
dediler; sonra tepkiler üzerine
Büyük Ortadoğu Projesi adını
aldı. Gazetelere bakıvoruz,
Başbakan'dan BOP'a evet. Ge-
zi tam bir fıyasko" açıklaması-
nı yaptı. Anadol, Başbakan Erdo-
ğan ın "1 Mart tezkeresinin
utangaçbğı içinde yaramaz ço-
cuklar gibi af dileme yaklaşımı
içinde olduğunu, geziden Tür-
kiye'nin hiçbir kazancı olma-
dığını" da sözlerine ekledi.
DSP: Sanki Türkiye'nin
başbakanı değil
DSP Genel Başkanı Zeki Se-
zer de hükümetin iktidarda ol-
duğu 2.5 yıllık süre içerisinde
ödevlennı yerine getirmediğini
söyledı.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın son dönemde çok yanlış
adımlar attığını ifade ederken
şunlan kaydetti: "Başbakan,
son dönemde gönlümün derin-
JikJerindeki hıçkırıktan söz
edi>or. Değiştim diye halkın oy-
lannı alarak iktidara geien
Başbakan, değişmediğinin gös-
tergesi olarak daha dün AB-
D'de Türkiye'yi dünyaya şikâ-
yet edip 'Ben kızlanmı Türki-
ye'de okutamıyorum' diyerek
çok büyük bir haksızlık etmiş-
tir. Sanki bu ülkenin başbaka-
nı değil de başka bir görevliy-
miş gibi Türkiye'yi hak etme-
diği şekilde temsil ediyor."
AKP'DEN BAYKAL'A TEPKİ
4
CHP, küresel
aktorlugun
önünde engeF
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
"ABD politikalarına muhalefet" konu-
sunda AKP ile CHP arasındaki tartışma
sürüyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet
Ali Şahin, "Sayın Başbakan, anlaşılı-
yor ki 'Ben Türkiye'yi satmaya hazınm
ama CHP bırakmıyor' demek istiyor"
dıyen CHP lideri Deniz Baykal'a tepki
gösterdi. 32. Mut Kayısı Festivali Ankara
etkinliklerinin açılışıru yapan Şahin,
Baykal'ın sözlerinin anımsatılması üzeri-
ne, bunun ciddiye alınacak bir söz olma-
dığını söyledi. Şahin, "Son derece talih-
siz. kabulü mümkün olmayan bir söz-
dür. Baykal'ın bu sözü şuuıiu şekilde
söylediği kanaatinde değilim. Zannedi-
yorum Sayın Baykal, bu sözü nedeniyle
tashihte de bulunacaktır" diye konuş-
tu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Den-
gir Mir Mehmet Fırat da Baykal'ın, Er-
doğan'ın sözlerini kendince yorumlayıp
ve yeniden okuyarak eski siyaset anlayı-
şından kurtulamadığını ortaya koyduğu-
nu savundu Fırat, "toplumİa bütünleşe-
mediği için CHP'nin hırçınlaştığını ve
bu hırçınbkla gerçek ile mecaz arasın-
daki farkı anlayamadığım" ıddıa ede-
rek "CHP, Türkiye'nin küresel aktör
olmasınm önünde bir engel olarak
durmaktadır" dedi. Bir gazetecinın,
"Başbakan'ın 'Ben kışı olarak laık de-
ğiiim ama laık devleti korumakla mükel-
lefim' sözlerini nasıl değerlendiriyor-
sunuz" sorusu üzerine Fırat, "Doğru.
Bireylerin laik olması mümkün değil-
dir, de\let laikfir. Savın Öymen bunu
bilmivorsa açar anayasaya bakar. Yok-
sa laikçiliğin bir din olarak algılanma-
sı la/ını. Sayın Öymen böyle bir din
bilivor ve onu tercih ediyorsa ona söy-
leyecek bir şeyimiz yok" dedı.
Demirciier Sanayi Site-
si'nde bulunan havai fîşek
deposunda meydana gelen
patlamada yaşamını yitiren-
lerin yakınlan güçlükle sa-
kinleştirildi. (Fotoğraflar:
TARKANTEMUR/AA)
Ihmaltinciri ölümgetirdi
U Baştarafı 1. Sayfada
Demirciier Sanayi Sitesi'nde (DES) bulu-
nan havai fişek deposunda dün saat 11.00 sı-
ralannda meydana gelen patlama ve yangın
nedeniyle Cemal Topal. Can Abanoz, Çe-
tin Öztatlı, Atüla Koçer, Ercan Cingil ve
A.A. yaşamlannı yitirdi. Olayda yaralanan
Ibrahim Rüzgar da Ümraniye Devlet Has-
tanesı'nde tedavi altına alındı. Hayatuıı kay-
bedenlerden CanAbanoz, Koçer ve Cingıl'in
depoda çalışan işçiler olduğu, Topal'ın tor-
na dükkânuıda calıştığı, Öztatlı'nın ıse de-
ponun karşısında faaliyet gösteren N'ormeks
Yangın Armatörleri Şırketi'nde calıştığı \e
mahsur kalanlara yardım ıçın depoya gırdi-
ği öğrenildi. Can Abanoz'un yeğeni A.A.'nın
ise depoda çalışan babası Hüseyin Aba-
noz'un isteğiyle okula gitmeyerek ışyerine
geldiği ıfade edildi.
îstanbul Büyükşehir Beledıyesi, Acar Ti-
caret'e ait şirketin ruhsatının olmadığını
bildirdı. Ümraniye Belediye Başkanı Hasan
Can da işyerınin kendilerine kayıtlı olmadı-
ğını belirtti. Can, bu konudaki yetkinin \eni
düzenlemeyle henüz kendilerine geçtiğini,
bu tür işyerlerinin Büyükşehir Belediye-
si'nden ruhsatlandınlması gerektiğini vur-
guladı. istanbul Emniyet Müdürü Celalettin
Cerrah patlamanın kaza nedeniyle meyda-
na gedığıni sandığını söyledi.
Makirıa Mühendisleri Odası Istanbul Şu-
be Başkanı Faruk Sevim. sanayi sitesinde y-
er alan ve depo olarak kullanılan bu alanın
kaçak olduğunu söyledi. Sev im, bu yerin ka-
yıtlarda irtibat bürosu olarak geçtiğini belir-
terek "Dudullu Organize Sanayi Müdür-
lüğü tarafından mal sahibine bir ay önce
kaçak olması dolayısıvla yazı gönderilmiş.
Buranın hem izni hem de beyanı yok" de-
di. Denetleme konusunda Organize Sanayi
Bölgesı'nin görevini yerine getiremediğini
ıddia eden Sevim, yanıcı maddelerin imala-
tırun yapıldığı ve depolandığı yerlerin kont-
rolünde İstanbul Büyükşehir Beledıyesi'nin
yetersiz kaldığını belirtti. Şehir Plancılan
Odası İstanbul Şube Sekreten Ali Rıza Nur-
han da bu tür depo alanlannın tamamen şe-
hir dışına çıkanlmasının önemini vurguladı.
SÖYLEŞİ ATTİU İLHAN
..Ne de, 'Demokrasi' Ya?!.."
• Baştarafı Arka Sayfada
"...uygulamadan doğan ihti-
yaçlar, evet ama, onun ötesinde,
Avrupa Birliği müktesebâtının
zoıiadığı hususlann karşılanma-
sı; ve 'Küreselleşme' diye isim-
lendirilen (buraya dikkat!..) ulus
devletleri eritmeye yönelik, dün-
ya ekonomik güçlerinin zoıiadı-
ğı hususlardan; bu meyanda IM-
F'den ve Dünya Bankası'nın ter-
tiplerinden kaynaklandığı ön p4a-
na çıkarılmaktadır. Bu tasarryı
hazırlayanlar, bunu kabullen-
mektedir ve ifâde kendilerine ait-
tir..."
"...bu tasanda, daha önemlisi-
nin ciddi bir personel reformu ol-
duğu; dünyanın siyasi olarak bi-
linmez bir yöne grttiği, -aralann-
da Türkiyemizin de bulunduğu-
birçok ülkede (buraya dikkat!) et-
nik yapı ve alt kültüre dayalı ta-
lepler hızla artarken, 'yerel yö-
netimlere' geniş yetkiler verilme-
sinin, 'ayrılıkçı hareketleri' kö-
rukleyeceği; tasanyla, yerel yö-
netimlerin öh plana çıkarılması-
nın, idari federalizmi çağnştırdı-
ğı; valiierin seçimle gelmesi ha-
linde siyasi federalleşmenin
önünün açılacağı (...) sıralan-
maktadır..." (Istanbul Universıte-
si, 21 Şubat 2004, 'Kamu Yöneti-
mi Temel Kanunu Tasansı ve Ulu-
sal Biriık' sempozyumundaki ko-
nuşmadan...)
Oysa Media'mızı, politıkacıları-
mızı dinlerseniz; ülkemizde önce-
leri mevcut olmayan 'demokra-
si'ye doğru önemlı adımlar atıiıyor:
atılmış oianlar pekiştirılıyor; ger-
çekte ıse VVasnington'ın 'Küre-
selleşme' adıyla tasaıiadığı,
dünyayı ele geçirme planının,
'Project Democrasy / Demokra-
si Projesi' diye bilinen uygulama-
sı!..
Ba$ına gelen bilir!..
Bu uygulamayı, Sovyetler Birli-
ği, Yugoslavya, Gürcistan;
daha yakınlarda ıse Ukrayna ve
Kırgızistan yaşadılar; 'Demokra-
si Projesi' aslında Protestan de-
mokrasi anlayışımn, sermaye
gücüyle üçüncü ülkelere daya-
tılmasından ibaret bir plan; bu
plan, aşama aşama uygulanıyor;
bu aşamalar da belli; söz geiişi
'mekanizmanın' nasıl çalıştığma
bakarak, Türkiye'nin hangı aşa-
mada bulunduğunu görebılırız:
"1) Kamuoyu oluşturuculara,
yâni aydın takımına, 'aydınlatıcı'
konferanslar aşaması. 2) insan
haklan derneklerinin kurulması.
3) Amerikalıların 'public democ-
rasy' dedikleri, 'kamuoyu oluş-
turmaya' geçiş: krtlelerin zihinie-
ri, yoğun propagandayla dene-
tim altına alınıyor. 4) Sozde 'ba-
ğımsız' sendikaların kurulması.
5) Yeni Media araçlannın -gaze-
te, dergi, radyo, televizyon vs.-
devreye sokulması; AB ve ABD
birliği 'ruhuna' bağlı olarak; 'Hel-
sinki yurttaşları'nın eğitilmesi;
'Ortak Zemin' ve benzeri der-
neklerin kuruluşu. 6) O ülkedeki
geleneksel kurumların yıpratıl-
ması, toplumsal özgüvenin, yol-
suzluk propagandasıyia zayıfla-
tılarak, halkın çaresizliğe ve
umutsuzluğa itilmesi. 7) Siyasi
partilerin evcilleştirilmesi, ol-
mazsa yenilerinin örgütlenmesi.
8) 'Demokratik' seçim darbesi..."
(bkz. 'SıvilÛrümcekAğında', Mus-
tafa Yıldırım, 'Project Democrasy-
Demokrası Projesi', s.11 ve sonra-
sı. Toplumsal Dönüşüm Yayınları,
Mayıs 2004).
Hangi Istlklâl vardır M!..'
Hepsı bu kadar mı? Hayır! Mus-
tafa Yıldfrım, aynı eserde, şu
kısa fakat anlamı uzun cümleyı ve-
rıyor:
"...Amerika Birteşik Devletle-
ri'nin dış ülketerdeki açık eylem-
leri, gizli operasyonlarla destek-
lenmelidir." "Truman National Se-
curity Directive (NSD 10/12)..."
Sanırım yeteri kadar açık ve ay-
dınlık! Cihet-i Askeriye de 'Ulusal
Siyaseti' savunanların, kestırme-
den 'emeklıliğe' kaydırılması da;
Belgin'm 'Ulusal Siyaset Kavga-
sı' dedığı kavganm, gerçekte Tür-
kiye Cumhuriyeti'nı kuran Gâzi
Mustafa Kemal Paşa'nın şu müt-
hış öngönjsünü, adeta kanıtlamı-
yor mu?
"... Hangi istiklâl vardır ki, ya-
bancılann nasihatlarıyla, yaban-
cıların planlarıyla yükselebil-
sin?" (G.M. Kemal, 6 Mart 1922)
Bılmem ne buyrulur?
(AÇIK TEŞEKKÜR: "Birisı
emekli savcı, diğen emekli cerrah,
iki eski dost; Cumhuriyet'te iki
eleştiri yayımladı, Eksik olmasınlar,
bu sâyede ne kadar doğru bir yol-
da yürüdüğûmü, ne haklı bir dava-
yı savunduğumu, bir kere daha an-
lamış oldum. Bunun kanıtı halkımı-
zın. yanm yüzyıldır esırgemediği
güven; hele son bırkaç yıldır, yûk-
selip yoğun/aşan alâkasıdır. Başka
ne diyebilirim? Dansı, berikilerin
başına!..")
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye'nin hassas olduğu konulann hiçbirinde so-
mut gelışme yok. ABD'nin ısrar ettiğı konulann tü-
münde sözler verildi!
Türkiye sınırlan içindeki terör olaylanna bile "dev-
letin işi" diye bakan AKP'nın Kuzey Irak'taki terör
kamplarında sert çıkmasım beklemek hayalcilık olur-
du. Erdoğan'ın 11 Aralık 2002'deki Bush'la ilk gö-
rüşmesinde, ABD yönetıminın cımbızla çekip aldığı
başlıca sözü şuydu:
"Saddam bir diktatördür. Biz bir diktatörteyan ya-
na yaşamak istemiyomz!"
ABD yönetimi bu sözün içıne çok şey doldurdu. 1
Mart 2003'te tezkereyle alamadıklannı daha sonra
gizli Bakanlar Kurulu kararnamestyle aldı.
Şimdı de gündemdekı konulann başında Iran ge-
lıyor. Erdoğan, Bush'la görüştükten sonra yaptığı
basın toplantısında şöyle dedi:
"Nükleer enerjiye kıtle imha silahı açısından baktı-
ğımızda olumluyaklaşmayız. İnsaniamaçlı olduğuza-
man farklı."
ABD, Iran'ı nükleer çalışmalan nedeniyte sıkıştınyor.
Bu sözün ıçine de çok şey doldurmak isteyebilir!
• • •
İki liderin görüşmesinden içine pek çok şeyın sığ-
dırılabileceğı bır tümce daha:
"Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'nde (GOP) Türki-
ye. ABD'ye destek verecek."
Bush, destek için teşekkürünü iletti bile. Bu proje
Fas'tan Moğolistan'a 22 ülkeyi kapsayan bır çalış-
ma. ABD, bu tür projeleri piyasaya çıkardı mı, yol ha-
ritasınıdaçıkarmışdemektir. Bush'a göre Türkiye'nin
stratejik önemının bır halkası da şu:
"Demokrasisi Ortadoğu ülkelerine örnek olabilecek
bir ülke."
Biz, Batı'yı yakalamaya çalışırken Doğu'ya örnek
gösteriliyoruz... Bush yönetimi başından beri Türki-
ye'ye böyle bir rol biçmenin ortamını hazırlıyor. Bu
konulann üzerinde daha çok duracağız ama, önce-
likle şunu vurgulayalım: Ortadoğu ülkelerine örnek
gösterilmek Türkiye'yi o ülkelere yaklaştırmaz. Tam
tersıne pek çok ülke koyduğu mesafeyı genişletmek
ister. Erdoğan, Bush'un yanında, senaryonun sonu-
nu görmeden aldığı rolü ezberlemeye hazır olduğu-
nu hissettiren, ama rolün tedırgınliğinı de yüzünde
barındıran bir havada duruyordu.
• • •
Bush-Erdoğan görüşmesini olumlamaya çalışan
yayın organlarında şu tür başlıklar dıkkati çekıyordu:
Sıl baştan... Beyaz sayfa...
Bu tanımları Türkçeye çevirdiğimizde, ABD'nin
önümüzdekı dönemde bizı doğrudan ilgilendiren cid-
di hazırlıklar içinde olduğu anlaşılıyor. Bunun özü de
GOP'ta atılacak adımlar.
Erdoğan'ın bu konularda ne tür sözler verdiğini
bılmiyoruz.
ABD'nın GOP'takı hedeflerınin ne kadarını Türki-
ye'ye söyledığini bılmiyoruz.
GOP'un bizi nasıl etkileyeceğini net olarak bilmi-
yoruz.
Bıldığimız tek şey var:
Erdoğan, iktidarını sürdürmek, ABD desteğini ar-
kasında görmek için çok şey yapmaya hazır. Başlık-
ta vurguladığımız gibi...
Anlaştılar...
Atatürk Türkıyesi'ne karşı!
ankcum « cumhuriyet.com.tr
SözteşmeRlere yöneticilîk yohı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "ElemanTe-
mıninde Güçlük Çekılen Yerlerde Sözleşmelı Sağlık
Personeli Calıştınlması ile Bazı KHK'lerde Değişik-
lık Yapılması Hakkında Yasa. Sağlık Hizmetleri Temel
Yasası ve Sağlık Bakanlığı'nın teşkilat ve Görevlen
Hakkında JCHK'de Değişiklık Yapılması Hakkında
Yasa Tasansı", TBMM Sağlık. Aıle. Çahşma ve Sos-
>al Işler Komisyonu'nda kabul edildi. Buna gore.
sözleşmelı sağlık personeli. ıstıhdam edildığı hızmet
bıriminde başhekim. başhekım yardımcısı, başhemşi-
re olarak görevlendirilebilecek Aynca. Sağlık Bakan-
lığı eğitım ve araştırma hastanelerinde ihtiyaç doğrul-
tusunda görev yapacak klinik şefı, kJinik şef yardım-
cısı kadrolanna profesör. doçent ve ilgili dal tabipleri
arasında bakanlık tarafindan atama yapılacak.
AKP'ye karşı birlik çağrısı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal De-
mokrasi Derneği Genel Başkanı Erol Tuncer, Cumhu-
riyetin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında "ör-
gıitlü, güçlü. etkilf" bir toplumsal muhalefetın oluştu-
rulması ıçın duyarlı tüm kesımlen bır araya gelmeye
çağırdı Tuncer, AKP'nin, "tarikatlann etkinlik ve
belırleyicıliğınde" Türkıye Cumhuriyeti'ni din teme-
linde yeniden yapılandırmaya çalıştığını belirtti.
Tiizmen'in İsviçre ziyapeti ertelend
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı
KürşadTüzmen ile Is\içre Ekonomı Bakanı Joseph
Deıss'ın karşılıklı zıyaretlennın. Türk Tarih Kurumu
Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında İsviçre'de açılan
soruşturma nedeniyle ertelendıği öğrenildi Tüz-
men'in 22-24 Haziran'da yapılması planlanan Türk-
tsviçre Iş Konseyi toplantısına katılımı ve toplantı be-
lirsiz bir tanhe ertelendı. Deıss'ın, Tüzmen'in ziyare-
tıne karşılık eylül ayında Türkıye'ye yapması planla-
nan ziyareti de söz konusu tarihte yapılmayacak.
Talat, hediye BMVV'yi reddetti
• LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkan) Meh-
met Ali Talat. Cumhurbaşkanlığf na hedive edilmesi
gündemde olan son model BMW 760 Lımuzüı marka
aracı kabul etmeyeceğini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı
Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamada, "yapılan de-
ğerlendirmede, söz konusu hediyenin kabulüyle ilgili
yasal me\zuatın olmadığmın saptandığı" behrtildi.
Esenyurfta silahlı saldırı
• İSTANBUL (AA) - Esenyurt'ta. otomobilde silah-
lı saldınya uğrayan 1 kişı öldii, 1 kişi yaralandı. Edi-
nilen bılgiye göre, TEM Otoyolu'nun Esem'urt sapa-
ğında seyir halınde bulunan 34 R 0334 plakalı otomo-
bıle, silahla ateş açıldı. Olayda otomobilde bulunan
Yılmaz Lale olürken Kenan Yayış yaralandı. Yayış, te-
davi altına alınırken polıs soruşturma başlattı.