Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 MAYIS 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Ocalan davası
saatli bomba'
• ANKARA (ANKA)-
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, Avrupa
Insan Hakları
Mahkemesi'nin (AİHM)
Abdullah Öcalan'ın
yeniden yargılanması
doğrultusunda vereceği
kararın, Türkiye'nin
gündemine "saatli bir
bomba" gibi düşeceğini
savundu. Türkiye'nin
bugün ağır bir kriz
dönemine doğru
sürüklenmek istendiğini
savunan Bahçeli, bu
ortamın sorumlusunun
AKP ve 2.5 yıldır
sürdürdüğü politika
olduğunu söyledi.
Kayıp tnilyon
davası Meclis'te
• ANKARA (AA)-
CHP Konya Milletvekili
Atilla Karl, eski
başbakanlardan
Necmettin Erbakan'ın
mahkûmiyetiyle
sonuçlaııan ve
kamuoyunda "kayıp
trilyon davası" olarak
bilinen yargılamayı,
TBMM gündemine
taşıdı. Kart, Başbakan'ın
yanıtlaması istemiyle
TBMM Başkanhğf na
sıınduğu yazılı soru
önergesinde, yapılan
yargılama sonucu 869
milyar 300 milyon Iıra
ile 943 bin 390 ABD
Doları tutannda Hazine
zararı olduğunun tespit
edildiğini öne sürerek
zarann tazmini yolunda
hukuk davası açılıp
açılmadığını sordu.
Davanın kimler aleyhine
açıldığının
açıklanmasını isteyen
Kart, davanın hangi
aşamada bıılunduğu ve
ihtiyati tedbir ve haciz
uygulanıp
uygulanmadığı
sorularını da yöneltti.
Gazeteciler
buluştu
• İstanbul Haber
Servisi - Çağdaş
Gazeteciler Derneği
İstanbul Şubesi'nin, "3
Mayıs Dünya Basın
Özgürlüğü Günü"
kapsamında düzenlediği
etkinlikte gazeteciler bir
araya geldi.
Beyoğlu'ndaki "Tav
Bar"da, "Gazeteciler
Buluşuyor" adı altında
diizenlenen etkinlikte
CNN Türk çalışanlarının
oluşturduğu "Son
Haber" müzik grubu
dinleti sundu. Daha
sonra NTV'den Tarkan
Kaynar ve Murat Orhan
şarkılarıyla geceye renk
kattı. Gazetecilerin
ardından sahneyi
"Yırtık Uçurtma" ve
"Grup Patika" paylaştı.
Daktilo kırarak
eylem yaptılar
• ANKARA (AA)-
Ankara Bölge İdare
Mahkemesi'nde görev
yapan Bağımsız Büro
Çalışanları Sendikası
(BÇS) üyesi bir grup,
ücretlerinin
düşüklüğünü protesto
etmek amacıyla daktilo
kırdı. Mahkemenin
önünde öğle saatinde
toplanan grup, "Ücret
adaleti istiyoruz",
"Rantiyeye değil,
adalete bütçe" sloganlan
atarak alkışlarla tempo
tuttu. Bu sırada bir masa
getirilerek, üzerine
daktilo ve bazı dosyalar
konuldu. Daktilonun
başında oturan bir
çalışan, BÇS Genel
Başkanı Ayhan Çivi
taleplerine ilişkin basın
açıklamasını okurken
daktiloyu yere attı.
TÜBİTAK Bilim Kurulu'nun atama yöntemini değiştiren düzenleme Meclis'te kabul edildi
Bilime siyasigölgedüştüANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TÜBİTAK Bilim Kuru-
lu'nun yapısını ve atama yön-
temini değiştiren yasa TBMM
Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Muhalefetin, "bilim kurumu-
nun siyasi etkiye açüdığı, bilime
siyasi gölge düştüğü" gerekçe-
siyle eleştirdiği yasaya göre, 14
kişilik bilim kurulunun 7 üye-
sini doğrudan başbakan ataya-
cak. TOBB ve YÖK Genel Ku-
rulu'nun önereceği adayların
seçimi de başbakanın onayıyla
kesinleşecek.
AKP Grup Başkanvekili Sa-
lih Kapusuz ve AKP Genel Baş-
kan Yardımcısı Reha Dene-
meç'in hazırladığı yasa önerisi-
nin TBMM Genel Kurulu'nda-
ki görüşmesi dün tamamlandı.
• Yasaya göre TÜBİTAK'ın 14 kişilik bilim kurulunun 7 üyesi doğrudan
başbakan tarafından atanacak. Bilim Kurulu süresinde başkan adayı
belirleyemezse, başbakan seçeceği bir kişiyi Köşk'e sunacak. Kurul'da ilk kez
"sosyal ve beşeri bilimler" alanından üyelere de yer verilecek.
Muhalefet partilerinin sözcüle-
ri, yasanın TÜBİTAK'ın özerk
yapısına müdahale niteliği taşı-
dığını vurguladı.
CHP Adana Milletvekili Ta-
cidarSeyhan, "Cumhurbaşka-
nının yetki alanı dışına çıkarıl-
nıası, demokrasi için tehdittir.
Buteklif,BaşbakanlıkMüsteşa-
rı Ömer Dinçer'in kafasmdaki
Türkiye'yi hayata geçirmenin
izleridir" dedi.
CHP Sinop Milletvekili En-
gin Altay da iktidarın TÜBİ-
TAK'ta siyasi kadrolaşmaya ze-
nıin hazırladığını söyledi.CHP
Grup Başkanvekili Haluk Koç
da "Dinsel dogmatizm daima
bilimin önünde engel olmuştur.
Osmanlı bunun örnekleriyledo-
ludur" dedi.
Devlet Bakam ve Başbakan
Yardımcısı MehmetAB Şahin ise
eleştirilere "Biz bilim insanlan-
nın önünde el pençe divan du-
ruruz, onlar bizim önümüzde
değiL Biz, bindiği atın ayagııı-
dan sıçrayan çamııru elbisesin-
de şerefdiye taşıyan bir milletin
çocuğuyuz" yanıtını verdi.
Yasayla, TÜBİTAK'ın adı de-
ğiştirildi. "Türkiye Bilimsel ve
Teknik Araştırma Kuru-
mu"ndaki "teknik" sözcüğü-
nün yerine "teknoloji" kavra-
mı getirildi. Kurumun kısa adı
ise TÜBİTAK olarak kalacak.
TÜBİTAK'ın görev alanı ye-
niden belirlenirken yasada ge-
çen "müspet bilimler" yerine
"bilimsel veteknolojik" İcavra-
mı getiriliyor. Kurulda ilk kez
"sosyal ve beşeri bilimler" ala-
nından üyelere yer veriliyor.
Yasaya göre yeni bilim kuru-
lu başbakan tarafından belirle-
necek 3, YÖK Genel Kurulu
tarafından belirlenecek 1, bilim
kurulu tarafından belirlenecek
3, TÜBA asli üyeleri arasından
başbakan tarafından belirlene-
cek 3,kamukurumvekuruluş-
lannda veya özel sektörde en
az 10 yıl deneyimi olan ve üs-
tün nitelikli hizmetleriyle tanın-
mış kişiler arasından başbakan
tarafından belirlenecek 1, TOBB
tarafından belirlenecek 2 ve bi-
lim kurulu tarafından belirle-
necek 1 üye ile başkandan olu-
şacak.Bilim kurulu üyelıği se-
çimi, başbakanın onayıyla ke-
sinleşecek.
Kurulun herhangi bir neden-
le süresinde başkan adayı belir-
lememesi durumunda başba-
kan, belirlediği kişiyi başkan
olarak atanmak üzere Cumhur-
başkanı'na sunacak.
SAĞLIK BAKANLIĞI
'Atatürk' adına
yönergeyle yasak
BULENT SARIOGLU
ANKARA- Sağlık Bakanlığı, birinci basa-
mak sağlık merkezlerine Atatürk ve tarih-
teki Türk büyüklerinin adlarının verilmesi-
ni yasakladı. Kamuda örneğine rastlanma-
yan uygulama, Sağlık Bakanlığı'nın yö-
nergesiyle getirildi. Sağlık Bakanlığı Bi-
rinci Basamak Sağlık Kurum ve Kuruluş-
larının Açılması, Kapatılması ve Bunlara
Ad Verilmesi Hakkında Yönerge'nin 7.
maddesinde şu hiiküm getirildi: "Türk bü-
yüklerinin ve saygın devlet adamlanmızın
isimlerinin bu iip küçük yatınmlara veril-
mesi doğru ve isabetü olmadığından, Ata-
türk ve tarihteki Türk büyüklerinin isimle-
ri sağlık merkezleri, sağlık ocakları ve sağ-
lık evlerine verilmez. Ancak sağlık nıerke/i,
sağlık ocağı ve sağlık evi açılacak yerin adı
Türk büyüğü isnıi ise bu ad verilebilir.
Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümleri
kutlamaları ııedcniyle sadccc il tipi projeye
göre inşa edileıı sağlık ocakları ile sağlık
merkezlerine valinin onayı üzerine isiın ve-
rilebilir. (75. Yıl Sağhk Ocağı gibi)." Yöner-
ge, birinci basamak sağlık hizmeti veren
sağlık merkezleri, sağlık ocakları, bunlara
bağlı sağlık birimleri, sağlık evleri ile il ve
ilçelerin halk sağlığı laboratııvarlarını kap-
sıyor.Vatandaşlar tarafından yaptırılan bi-
nalara, hayırseverin isteği doğrultusunda
isim verilebilecek.Sağlık merkezlerine, va-
tana üstün hizmet etmiş kişilerin isimleri-
nin verilmesi için valinin onayı gerekecek.
İşitme engelli öğrenciler, konuklaıı, "Ağzınııza söz, kulağımıza ses oldunuz" pankartlanyla karşıladı.
Eynesil'deörnekeğitimprojesi
GAMZEAKDEMİR
Mobil lletişim Sistemleri ve Araçları Işadamlan
Derneği (MOBİSAD) tarafından gerçekleştirilen,
Giresun Eynesil İşitme Engelliler Yatüı llköğretim
Bölge Okulu'nun yeniden imarı ve
projelendirilmesi çalışmalan tamamlandı. 135
kişilik bir kapasiteye kavuşturulan okulda, şu anda
7-18 yaş arasında çoğu kırsalda yaşayan, 35'i
devam eden kayıtlı 37 öğrenci bulunuyor. Yeniden
imar sonucunda bireysel işitme cihazlarının
bulunduğu laboratuvar sınıfından bilgisayar
odasına kadar modern tekniklerle eğitim veriliyor.
Tüm alanlar, bahçeler de dahil olmak üzere elden
geçirilmiş ve yenilenmiş. MOBİSAD Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Dursun, çalışmalannın
örnek olmasını umduklannı belirterek,
"Eynesil'deki okulumuzda olanaklar son derece
yetersizdi, öğretmen yok, çocuklar yatılı, kırsaldan
gelen fakir çocuklar. Vatacaklan, karınlarını
doyuracaklan ortanı yok. Devletin imkânlan belli.
Hizmette süreklilik şart" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı, gelecek yılm ders programma din kültürü ve meslek ahlakını da ekledi
Cıraklara da din dersi verîleceli
FIRATKOZOK
ANKARA- Milli Eğitim Bakanlığı, ge-
lecek yıldan itibaren çıraklık ve yaygın
eğitim merkezlerindc öğrenim görenle-
re de din dersi verecek. Yaklaşık 185 bin
çırak, din kültürü ve meslek ahlakı eği-
tirriinden geçirilecek.Eğitim-Sen Genel
Başkanı Alaaddin Dinçer, "AB sürecin-
de din kültürüve ahlakbilgisidersininzo-
runlu olmaktan çıkanlması gündemdey-
ken bakanlık dini bütün çıraklar mı ye-
tiştirecek" diye sordu.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan-
lığı'nın(TTK)TebliğlerDergisi'ndeya-
yımlanan kararında "Çıraklık dönemi
genel bilyj dersleri 2 ve3 \ ıllık haftabkders
• Çıraklık merkezlerinde gelecek yıl İşletme Bilgisi ve Kooperatifçilik
dersleri müfredattan çıkanlırken yaklaşık 185 bin çırak, din eğitiminden
geçirilecek. Eğitim-Sen Başkanı Dinçer, düzenlemeye tepki göstererek
"Bakanlık dini bütün çıraklar mı yetiştirecek" diye sordu.
dağınm çizelgelerinin 2005 - 2006 öğre-
lim yılından itibaren denenip geliştirile-
rek uygulanmak üzere kabulü kararlaş-
tınlmıştır" denildı.
Bakan Hüseyin Çelik, Talim Terbiye
Kurulu Başkanı Ziya Selçuk ile kurul
üyelerinin imzasını taşıyan karara göre;
eğitim süresi 2 ve 3 yıl olan meslek da-
lı eğitim programları için "Türkçe,Ma-
tematik ve Meslek Matematiği, işletme
BilgisiveToplamKaliteYöneumi,Din Kül-
türü ve Meslek Ahlakı, Mesleki Bilgisa-
yar" dersleri konuldu. Mevcut dersler
arasından İşletme Bilgisi ve Kooperatif-
çilik çıkanldı.
MEB, çıraklık eğitim merkezlerinin
eğitim programından Din Kültürü ve
Meslek Ahlakı dersi ile Bilgisayar der-
sini 2000 yılında kaldırmıştı. TTK'nin
bu karanyla Türkiye'deki müstakil 292
çıraklık ve mesleki eğitim merkezi ile
meslek liseleriyle birleştirilen 55 okul-
da yaklaşık 185 bin çırak haftada bir sa-
at din eğitimi alacak.
MEB, daha önce çıraklık eğitimine
din dersi konulması için iller düzeyinde
bir anket gerçekleştirmişti. İl milli eği-
tim müdürlüklerinden en fazla Bilgisa-
yar, en az Din Kültürü ve Meslek Ahla-
kı dersi konulması yönünde teklifler
MEB'eulaşmıştı.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin
Dinçer, karara tepki göstererek, çıraklık
eğitim merkezlerinin giderek esas ama-
cından, işlevinden uzaklaşacağını kay-
detti. Dinçer, "Şimdi sıra bu merkezler-
deibadetodalanaçmayamıgeliyor?" de-
di. Dinçer, din dersiyle birlikte bu dersi
verecek öğretmenlere de gereksinim du-
yulacağını ve bu alandaki öğretmen kad-
rosunun da arttınlacağını kaydetti.
DYP'Lİ KANDOÖAN'A VEKİLLER TEPKİ GÖSTERDİ
TBMM'de 'medyada ihtilal
konuşuluyor' tartışması
AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda, DYP
Denizli Milletvekili Ümmet
Kandoğan'ın "Artık televizyonlarda
ve gazetelcrde ihtilal konuşuluyor"
sözleri tartışmaya neden oldu.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah Gül'ün
dokunulmazlığına ilişkin raporun
gündemin ön sıralarına alınması için
CHP'nin getirdiği grup önerisi dün
genel kurulda kabul edilmedi. Daha
sonra kürsüye gelen DYP Denizli
Milletvekili Kandoğan, son
günlerde anayasal kurumlar
arasında yaşanan tartışmalara
dikkati çekerek Türkiye'nin gerçek
gündcminden uzaklaşıldığını
söyledi. Bir yıl önce "AKP en az 2-3
dönem iktidarda kalır" görüşünü
dile getirenlerin, artık erken seçimi
tartıştıklarını anlatan Kandoğan,
"İktidar bir yılda bu hale geldi.
Artık televizyonlarda, gazetelerde
ihtilal konuşuluyor. Bunlar sııni
gündem. Türkiye'nin gerçek
gündemi değil" diye konuştu.
Kandoğan'a milletvekilleri tepki
gösterirken TBMM Başkanvekili
Nevzat Pakdil, "Burası Meclis'in
kürsüsü... Türkiye'nin gündeminde
böyle bir şey yok, olamaz da...
Konuyla ÛgÜi konuşun" uyarısında
bulundu. AKP Grup Başkanvekili
Eyüp Fatsa, Kandoğan'ın
konuşmasını dehşetle izlediğini
belirterek milletin desteğinden
mahrum kalanların karanlık kapılar
ardında, bazı karanlık mahfillerin
desteği ile yeniden hayat
bulmaya çalıştıklannı söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç
da Meclis kürsüsünden demokrasi
dışı kavramlan çağrıştıracak
tartışmalar yapılmasını üzüntü ile
karşıladığını vurguladı.
POLİ1İKA GUNLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
Zeytin-Ekmek...
Tavas, Denizli'nin ilçesidir...
Belki yirmi yıl önce gittim Tavas'a, belki de yir-
mi beş yıl önce, şimdi pek anımsayamıyorum...
Tavas Kaymakamı Ahmet Ümit, yoksul ama
başarılı öğrenciler için bir kampanya başlatmış il-
çede...
Kaymakam, "Dilek tut, gerçek olsun" kampan-
yasında öğrencilere sormuş:
"En çok istediğiniz üç şey nedir?"
Kimisi "bisiklet" diye, kimisi "bilgisayar", kimi-
si de "keklik" diye yanıt vermiş çocukların...
On yaşındaki Teslime Memi'nin yanıtı ise şu ol-
muş:
"Zeytin ekmek istiyorum..."
Teslime'nin fotoğrafına baktım uzun uzun...
Sabah gazetesinin sekizinci sayfasında Musta-
fa Kaya imzalı haber beni düşündürdü...
Kaç kez yazdım kâğıt mendil satan çocukları,
anımsamıyorum...
Gümüşsuyu'ndan Dolmabahçe'yeinerken, Ka-
bataş'tan geçerken hep rastlarım onlara:
"Kâğıt mendil, alır mısınız?"
Ürkektirler!..
Gözlerinde yitirilmiş zamanların titrek ışığı var-
dır!..
Bir hafta önce yine Kabataş'tan geçerken gör-
düm o sarı saçlı, mavi gözlü kızı...
Büyümüştü!..
Hâlâ kâğıt mendil satıyordu kaldırılan üstgeçi-
din orada!..
•••
Ellerinin ulaşamadığı yerde, ürkek çocuksu düş-
lerinde yaşama nasıl tutunmuştu öyle!..
Kadıköy'de Iskele'nin tam karşısında okul ön-
lüğüyle çiklet satan erkek çocuğu "Okul harçlığı-
mı çıkarıyorum" demişti birkaç yıl önce...
llkyazın sürgün verdiği bir sabah "Zeytin ekmek
isterim" diyen on yaşındaki Teslime'nin bir kez da-
ha baktım fotoğrafına...
Dünyanın ölümsüzlüğünü öğrenen çocuklar,
gerçeğin alfabesini taşların çamurlu yivlerin-
de ararlarken ben herzamanki gibi şaşkındım...
Zeytin ve ekmek!..
Denizli'nin Tavas ilçesinde annesiyle birlikte ya-
şayan Teslime, sadece zeytin ve ekmek istiyordu
"Dile benden ne dilersen" diyen Kaymakam Ah-
met Ümit'ten... *
Acaba bugün kaç çocuk zeytin ve ekmek isti-
yordu Türkiye'de?
Yaşamın içinde yüreği olanları derinden vuran
"hayatın sayfaları"ru kanştırmak kimilerinin işine hiç
gelmez!..
Bumumuzun dibinde, çok yakınımızda yaşanan
acıları göremeyiz kimi zaman...
Binlerce çocuğun sokaklarda yaşadığını biliriz
ama hiçbir önlem almayız...
Peki, Diyarbakır'da on iki yaşında kaçırılarak
tecavüze uğrayan ve imam nikâhıyla evlendiril-
mek zorunda kalan on beş yaşında bir çocuk an-
nesi olan R.G'nin öyküsüne ne diyeceğiz?
Biliyorum haberi okuduğunuzda içiniz acıdı!..
R.G'nin öyküsü ne ilk ne de son olacak!..
Benzeri öyküleri hep dinledik...
Akrabasının tecavüzüne uğramış R.G., on iki
yaşındayken yirmi sekiz yaşındaki Sabahattin G.
ile evlendirilmiş.
Ortada resmi nikâh filan yok!..
Çünkü R.G. henüz çocuk yaşta!..
Sabahattin, bir yıl sonra yedi yaşında bir er-
kek çocuğa tecavüz edip cezaevine giriyor...
R.G. ise kayınpederinin ve eşinin kardeşlerinin
tecavüzüne uğruyor...
•••
Bugün on beş yaşında olan R.G'ye kayınpede-
ri bir kez daha tecavüz etmek isteyince ne oluyor?
R.G. kayınpederine direniyor...
Direnince neler oluyor?
KayınpederEkremG., R.G'nin burnunu kesiyor
bıçakla...
Kanlar içinde buluyor komşuları R.G'yi...
R.G. diyor ki:
"Aile içinde herkes bana tecavüz edildiğini biliyor-
du. Ben ilişkiyi kabul etmeyince burnumu kesti.
Eşimin annesi ve kardeşleri de yardım etti..."
2005 yılının Türkiyesi...
Yer Diyarbakır...
Bilmem ne diyorsunuz?..
Denizli'nin Tavas ilçesi...
Okula giden, yaşama sım-
sıkı bağlanan on yaşındaki Tes-
lime ve Diyarbakır'daki vah-
şet!..
On beş yaşındaki R.G'nin
yaşadığı dram!..
hikmet.cetinkaya(«cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
DEVLET BAKANINA MEKTUP GÖNDERDİ
AKP'li vekil aileyapısına
uygun yayın istedi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP Diyarbakır Milletvekili İrfan
Rıza Yazıcıoğlu, Devlet Bakanı Beşir
Atalay'a mektup göndererek şiddet ve
cinsellik içeren dizi, reklam ve
kliplerin yayından kaldınlmasını
istedi. Yazıcıoğlu, mektubunda Türk
aile yapısını etkileyen programlar
nedeni ile medyanın uyarılması
gcrektiğini ifade etti. Son dönemlerde
İstanbul gibi büyükşehirlerde kapkaç,
hırsızlık ve şiddet olaylarının halkın
can ve mal güvenlığini tehdit eder
boyuta ulaştığına dikkat çeken
Yazıcıoğlu, olaylann bu denli büyük
bir boyuta yükselmesinde, en büyük
sorumluluğun medyaya düştüğünü
savundu. Özellıkle şiddet ve cinsellik
içeren film ve reklamlann halkın aile
yapısına büyük darbe vurduğunu
belirten Yazıcıoğlu, "Kanallar arası
rekabet ve reyting uğruna yapılan bu
filmler hem lıalkımı/ın ahlaki yapısını
bozmakta hem de özeüikle çocuklar ve
gençler olmak üzere bütün toplumda
şiddet eğilimini arttırmaktadır.
Hırsızlık, kapkaç ve çetelerin
oluşması, küçük çocukların bu
dizilerdeki kahramanlaria kendilerini
özdeşleştirmesi, aynısını yapma
içgüdüsünün ortaya çıkması, toplumu
her açıdan olumsuz etkilemektedir"
dedi. Özellikle "Kurtlar Vadisi"
dizisinin erken saatlerde oynatılması
ve çeşitli programlarda bu diziden
alıntı yapılarak sürekli
gösterilmesinin halk üzerinde
olumsuz etki bıraktığını ifade eden
Yazıcıoğlu, bu dizideki karakterleri
örnek alan öğrencilerin ilköğretim
okullan ve liselerde temsili çeteler
oluşturduğunu iddia etti. Yazıcıoğlu,
son dönemde suç işleyen kişilerin
verdikleri ifadelerde bu dizilerin
oyuncularını örnek aldıklannı
söylediklerine dikkat çekti.
HİKMET ÇETİNKAYA
GULUN OLUM
YÜZYILI
"Gulün ölum
yuzyılıydı, arduvaz
tahtalarına yazılan
bir isim Rusya'dan
Ispanya'ya
gıdiyor,
Arjantin'de
Borges'le
buluşturuyordu..
Nehirlerin ve
denizlerın
kumunda, asırlık
ağaçların kalın
govdelermde bır
kadının ruhu
dolaşıyordu ."
Günizi Yayıncılık
Tel: 0 212 512 11 72