23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA HABERLER ALİ StRMEN CUMHURİYET 21 MAYIS 2005 CUMARTESİ DUNYADA BUGUN Hâiâ antmsadıkça gülerim. 12 Eylül döneminde, 1982 yılının yaz günlerinden birinde, Maltepe Zırhlı Tugayı'nın hapishaneye çevrilmiş cephaneliğinde, öğlen haberierini dinltyorduk. O zamanlar haberlerin yıldızı, 12 Eylül cuntasının entelektüel kapasitesi pek getişmış olmadığı halde, onunla ters orantılı cesaretiyle her konuda fikır beyan etmeyi marifet sayan, başdiktatörü Kenan Evren'dı. Trafik ışıklanndan dini vecibelere, kendi baskıcı ve göbekten dışa bağımlı iktidaıiannın varlığt ve devamı için bahane ittihaz etrneye çatiştığı siyasi davalara kadar her alanda alırdı sazı eline... O gün de öyie olmuştu ve yaptlan açıklamâlardan anlaşıldtğına göre biz "Bartşçılar" da konular arasındaydık. Kenan Bey, bizjm duaımumuzun kendince tahlilinı yapıyor, fikirlenmizden dotayı değil de terörden yargılandığımızı aklınca anlatyordu. Arada bir de haykırarak etiket yapıştınyordu: Kaansızlaaar!., Kaansıztaaari.. Kaansızlaaar!.. Dayanamadım, patlattım kahkahayı. Durumu gören Kemal Anadol kızdı, Gülecek ne var yahu, adam bize saldınyor, dedi. Kusura bakma, yanıtınt verdim, hayatımda ilk kez bir Genelkurmay Başkanı ve Devlet Başkanı'nın anemı teşhisi koyduğunu görüyorum da, ne yapayırn elimde değil!.. ••• O günden sonra, Kenan Evren'e hep hevest kursağında kalmış bir doktorluk tutkunu, hematolog olacakken darbecı general olmuş btri gtbı baktım hep. Geçen gün Türker Alkan'ın Radikal'dekı köşesınde okudum, Kenan Evren'in yeni bir hematolog öyküsünü. Türk kanı elbette diğer kanlardan farklıdır, bir fark yok diyenler haındir, buyuruyoımuş, Sayın Orgeneral 12 Eylül günlerinden birinde. Türker Alkan, Kürt kökenli yurttaşlarımızın çoğunlukta olduğu bir kentte yaptlan bu konuşmanın, alanda soğuk rüzgâriar estirdığini de belirtiyor, Bilmiyorum, Türk kanının diğeıierinden üstün olduğunu ıddia eden Kenan Evren, Nationa! Geographıc ve IBM ortakiığıyla yapılan genografî Tiipklerin Geni projesinin başına getırilen Dr. Spencer Wells'ın yerli uzmanlanmızea da doğrulanan Orta Asya'dan gelen Türk genınin Anadolu'da pek yayılrnadığı sözlerını duysaydı ne düşünür» ne derdi? Aslında, bu gerçek bir süredir kimsenin meçhulu değil. Bir süre önce Isparta cıvannda Yalvaç'ta yapılan kazılarda elde edilen ve Cumhuriyet Bilim Teknik'te yayımlanan araştırma sonuçlan da gösteriyor ki, biz Türklerin genleri Orta Asya'dakilerden çok, oradakiler gelmeden, burada Islamiyet de egemen olmadan önce yaşayanlarınkine benziyor. Unabtan'a hodri meydan ANKARA (Cumhıırh'et Bürosıı) CHP Grup Başkanvekılı Kemal Anadot, Maliye Bakaru KenıaJ l'nakıtan ı, dokunulmazlığıntn kaldınlması istemi konusunda samimi clmaya çağırarak uEğermertse,s(>zunün eriyse dokunulmazbğmın kaldınlması jçin CHP olarak gnıp öoerisi getirmeye hazmz" dedı. Maliye Bakanı Unakıtan ise dün Irak Maiiye Bakanı AH Aflawi'nin kendisini zıyaretı sırasında. CHP yetkjlılennin *dokunulmazüğının kaküntmasui] tstediği" yönündekı açıklamalannın sorulması üzerıne, "Dokunuinıa/lığııı kaldınimasj teklifıni Medis'e sunsunlar. Ben söyteyeceğimi söytedmT dıye konuştu. Anadol. TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda geçen çarşanıba günü kahul edilen "Baa Kamu AlacaktennınTahsâveTeridııineİlişlan KanunTasana"yia Unabtan'a af ge CHP Grup Başkanvekili Anadol, Maliye Bakanı'nı dokunulmazlık konusunda samimiyete çağırdı • Kemal Anadol, dünyanın hiçbir yerinde kendisi hakkında özel düzenleme yapan Maliye Bakanı 'na rastlanmadığını söyledi. Anadol, dokunulmazlığınm kaldınlmasını isteyen Unakıtan için "Eğer sözünün eriyse önerge getirmeye hazınz" dedi. ttnlmesı, komisyonda verilen önergelerle de fiıtboleulann ödediğı vergınin yuzde 15" e düşürülmesıne tepkı gösterdi. 300 YTL maaş alan bir garson yüzde 40 vergi öderken fiıtbolculann yüzde 15 \rergi ödeyeceğıne dikkat çeken Anadol, "Adafc* ve hak bu mudur" diye sordu. Cep teleförüanna yüzde 18 KDY yüzde 25 'lik özel iletişim vergısinden sonra bir de aylık 1 YTL'lik çevre vergisi konma istemine de tepkı gösteren Anadol, "Hükümet, cep tstefontı sahipkrini ciddi biçimde sömürüyor* görüşüne yer verdı. Tasannın "Kemal L nakıtan'a af maddesini'" de okuyan Anadol, dünyanın hiçbir yerinde kendisi hakkında özel düzenjeme yapan Maliye Bakanı"na rastlanmadığını \iırguladı. Unakıtan'ın komisyonda yaptıgı açıklamalarda "haiıali ihracab, normal ihracat" gibı göstermeye çalıştıgmı kaydeden .Anadol. şu görüşlen dile gctırdr "Komisyon tojdanOsında tüm \ameralann ve basının önunde benim de dokunulmazlığımı kaldınn" dedi Şimdi benim terbi^enı daha farfa şnier so\1ernfnıe müsaade etmi>T>r ama hatuiatmak ısttrinL Bakan üe İlgîli dokunulmaztık dos>^sı gendkunılagddi\ ı eAKPIik ı rinwlan>ta reddedildi Bakan bu sözleri kamerakr»nün<fesö>iöli\çbizken<Mae bir çağnda butiumyoruz; eğer mertse, sözünün erb'se» CHP olarak biz dokunulmaziığının kaJdırdmaa için gnıp öncrisi gctirnıeje hazorz. Kabul ederse hemen getireceğîz. Anıa biz kendisinin teie\izyt)Dlarda halkı kandırmak için bu sözleri sovtedigini de bühvruz." 'Başbakan ne \~apacak?' Unakıtan'ın bın kaçak iki villasıyla ilgıu Üsküdar Beledıyesrnin görevini yapmadığını. Unakıtan'ın da usulsüzlük yaptığım kaydeden Anadol, "Sayın Bakan 3 kez mühür suçu işlemiştir. Bö>1e btr bakan devlet göre\ ini derhal bıraknıahdır. Sa>w Başbakan *a da soru\nruz. Bu Başkan ve Maliye Bakanı ha Türkiye'nin artık geçmişte kalmış bir sorunu otan Kenan Bey, bir zihniyeti temsil etîiğı ıçin söz konusu edildi burada. Ama büyük bir göç ve karışım merkezi olan Anadolu'da yaşayan insanlann genetik yapısı, günümüzde tartışılan bir konuya da ışık tutuyor Irk, kan temeline dayalı, ırkçı bir ulusçuluk peşinde koşmaya kalkmak, Türklerin kanının ya da ırkının ulu olduğunu söylemek Anadolu'da komik olmaktan öte btr anlam taşımaz. Hai böyîe olunca, Türk ulusdevleti de, ulusu da ırk esasına dayanmayan, yalnızca insanlann varsaydıklan bir ortak geçmış ıle bugün bırlikte yaşama arzusundan kaynaklanan sübjektif, demokratik, çağdaş bir ulusçuluktur. Bu yüzdendır ki hiçbır ırk dayanağı olmayan Türk sözcüğü etnik ırksal btr aıdıyetı içermedıği gıbi, başka bir etnik aidiyetin de Türk üst kimliği ile çetişmesi söz konusu değildir. Ama kimileri, nedense bu konuda çok hassas, ılla Türkiyeü demekte dıreniyoriar. Başbakan da, garıptir aynı duyariılık içınde. Oysa her şey, Türk kimliğinin btr ırkı kastetmediğinı gösterırken, burada demir atıp Türkıyelı deyişi ıçın ısrar etmek. olsa olsa. etnık ırkçlığın şahianıştnı kılrf içine sokmak için bulunmuş bir çözümdür. Başbakan'ın bu konudaki duyarlılığı ise genelde ulus kavramına duyulan bır alerjinin ifadesi olsa gerek. asirmen • cumhuriyet.com.tr ' +•+ bugüne kadar ne rapünız? Dokunulmazlığimı kaldınn' diyen bakanın bu istegine Sa> ın Başbakütı uyacak m? Başbakanttlevto'oniarda>alan be>anlarda bulunan bu bakan hakkında ne v^pacak?" dedi. Türkıye IhracatçılarMecîisı Başkanı Oguz Saücı nm, düzenlemenin doğnı olduğu, CHP 'nın polentik yaptığı yönündekı eieştinleriyle ilgıli bir soru üzerine de Anadol, şu görüşlen dile getırdı: "Ktndisisanki bir sivasi parti gibi CHP'\i karşısmaalarakpotemükv'apnor.O nıadde\ı net olarak ortaya kov duğuouzda Unakıtan'ın njbot resmj çıkıyor. Eğer dedikleri gibi o madde kamu >aranna ise biz CHP olarak genel kurulda maddenin 22. dönem millet\ekiDerini kapsamantası için önerge vereceğit l nakıtao ve AKP'li miDenekilleri buna oy verecekler mi? Satıa buna garanti >çmor mu?" IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Etrloğcm, şehit vegaziyakmkm için genelgeyayımladı Kadın Programlannın Kaldınlması Gündüzleri yayımtandtgı için kadın programlannı izleme olanağı pek bulamıyordum. Bazen evde iştm olduğunda ve gazeteye geç gittiğimde az da olsa bu programlara göz atabiliyordum. Bu programlar, anladığım kadanyla; acı çeken, dertli kadtnlar için ciddi bir platforrn oluşturuyordu. Dayak yiyen, aşağılanan, horianan, yok saytlan kadınlar bu programlar sayesinde seslerini çıkarma oianagına kavuşmuşlardı. Türkiye'de kadın sorunu acılı ve netameli bir sorun. Erkek egemen kültürle ıç içe yaşayan kadınların, şikâyetlennı, itırazlarını. tepkilerinı kadın programtannda kamuoyunun önünde açıklamatan birçok tabuyu sarsıyordu. Kendilerine söz söylemeye korkan kadınlann bir televizyon programında karşılarına çıkıp yüksek sesfe konuşmalarına erkeklerin tahammül etmesı kolay değildi. Kızıyor(ar, köpürüyorlar bazen de hataiı olduklartnı kabul ediyorlardı. ••• Nitekim bu programtar nedeniyte bazı erkekler, bazı kadınlara saidırmaya, öldürmeye varacak kadar şıddetiı tepkiler gösterrneye başladılar. Bunlar beklenmesı gereken gelişmeterdı. Çünkü, erkeklerin kadınlar tarafından hem de herkesın gözü önünde sorgulanması, sıgaya çekilmest kabu! edılır bir şey değildi. Bu kadın programlannı yonetenler de kadınlardı. Kadınların dertlerını bılıyor, onlarla bırlıkte ortak yeni anlayışlar gelıştirmeye çalışıyorlardı. Bu programların izleyıci oranlan da yüksekti. Çünkü dertli, sorunlu kadınlar, kendi sıkıntılanna ışık tutan bu programtara rağbet edıyorlafdı. Dıkkatle ve merakla izliyoriardı. ••• Bu programlan süreklı ızlemedığım ıçın çok somut seyler söyiemem mümkün değil. Ancak. programı ızleyenlerden dınledığım kadarıyla. bu programların eğiticı bır etkısı de oluyordu. Aynca kadınlann hangi haklara sahip olduklan, başlan derde gırdığı zaman nasıl bır yol izleyeceklerı, nereye başvuracakları anlatılıyordu. Bu açılardan bakıldığında bır toplumsal derde çare bulacak adımlar atılması da sağlanmış oluyordu. Hiç mı yanlışlık ve aşınlık olmuyordu? Anlattldığı kadarıyla oluyordu. Kadınerkek ilişkısının bu kadar sert yaşandığı bır ülkede, asırılıkların olmaması mümkün mü? Töre cinayetlerınin büyük şehirlere sıçradığı gerçeğini unutmayalım. Feodal kültür hızlı göç nedenıyle kentleri sarmtş durumda. • •• Bir kadın, bir erkeği vurdu. Mağdurlar yine kadınlar oldu. Kurulu düzen kadınlann susturulması yönünde işledi. Programı hazırlayan kadınlar ve dertlerını anlatan kadınlar cezalandırıldı. Susturulması, kendine çekı düzen vermesi gereken erkeklerdı. Onların saldırganlığı, egemenlıği kadınlar tarafından sorgulanıyordu. Kadınlar susturuldu. *•* "Kadmlar neden örtünmelidir?" tartışmasinı bir TV kanalında yıllar önce yaparken Hasan Mezarcı bu soruya şu karşılığı vermıştı: "Kadınlann vucut hatlannın görünmesi erkekieri tahrik ediyor. Bu da erkeklerin kadınlara saldtrmasına neden otabilır?" Buna benzer başka gerekçeler de hep erkeğın saldırganlığı ve tahrik olması noktasında düğümlenıyordu. Hasan Mezarcı'ya şu cevabı vermıştım: "Eğer saldırganhğın erkeklerden gelmesini bekliyorsak o zaman erkekieri kapatsak daha iyi oimaz mı?" Mezarcı, şaşkınlıkla yüzüme bakmsş ve ne demek istediğimi bir türtü anlayamamtştı. *••* Şimdi de benzer bir sorunla yüz yüzeyiz. Yine mazlurn kapatılıyor, saldırganlann istediği oluyor. Kadın programlan TV kanallarına yeniden dönmelidir. Eksik ve hataiı yönleri de bu arada bir gözden geçintir ve sorun çözülür. Kadtnlann susturulmasından bu toplum çok zarar gördü. Daha fazla görmesin. Kadınlar konuşsunlar. dertlerini anlatsınlar, erkek egemen düzeni eleştırsinler. Hepimizin buna çok ihtiyacı var. Kadınlan sustunnayın efendiler... 4 GerekH ilgi gösterflmelT ve \?azife malullerine ve bunlann dul \'e yetimlerine sahip çıkmak, saygılt olmak ve anılartru yüceltmenin herkes ıçin yasal ve vıcdanı bir sonımlıjluk olduğunu kaydetti. Erdogan, güntük yasantılannda jigı ve ihtimama muhtaç harp ve vazife malulü gaziler ile şehıtlerin dul ve yetimlerinin; gerek resmt ve özel işlerinin kamu kurum ve kurulu^lannda takibı ve yerine getirilmesı esnasında gerekse halkJa münasebetlennde kendilerine gerekli ılgi ve yardımın göstenlmesi gerektiğıni belirttı. ANK.\RA (Cumhurhtt Bürosu) Başbakan Recep Tavyç Erdoğan. şehit \e maiul yakınlan ile çalışabihr durumdakı gazılerin işe yerleştınlme ışlemlenne bazı kunımlann bekjenilen ölçüde hassasıyet gösternıediklerinı bıldırdi.Erdoğan'ın. maiul gazıler ıJe şehit dul \t yetımlenne ılışkin genelgesi, Resıru Gazeteck yayimlandı. Erdoğan genelgede, Türk vatanı \e milletirıin varlığını ve devletın bölünmez bütiinlüğünü konımak amacıyla, kanlanru akıtarak tanhe altın sayfaiar yazdıran aziz şehitlere, gazılere, harp TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI SEMPOZYUMU 27 Mayıs 2005 Cuma Açılış Konuşmalan Prof. Dr. Haluk Kabaalioğiu Yeditepe Üniversitesi Hukuk Faküllesi Dekanı Kâzım Kokuoğlu İstanbul Barosu Başkanı Rıfai Hisarcıkiıoğlu TOBB Yönetim Kunılu Başkaıu IS1 \ M I I HSAKOSI 28 Mayıs 2005 Cumartesi Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ikinci gün sempozyuma katılacaklanıu bildirmişlerdir. m. OTURUM «10.00 12.15) Oturum Başkarn: Ihsan Demirkıran Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Onıtrsal Başkanı, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Necla Guney Yedkpeim«ata Hukuk FaküksiÖğıaiııÜ'yea Doç. Dr. Ali Cem Budak Yeditepe Üniveısnesi Hukuk Fakuliesı "Ticari Davalar" Dr. Çağiar Manavgat "SPK ya ilişkin Duzenlemeler" SPK Hukuk lşleri Daire Başkanı Tartıştna Gönen Eriş Yargıtay II. HD. Onursal Başkanı Prof. Dr. Hasan Nerad Iznur Ekonomı Üniversitesi IV. OTURUM (13J0 16.00) Oturum Başkanı: Prof. Dr. Rayegân Kender Yedıtepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Huriye Kubitay Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesı "Sigorta Hukuku" Yrd. Doç. Dr. Şafak Narbay Eranean Üniversitesi Hukuk Fakültesi "Kıvmetli Evrak" Prof. Dr. Samim Ünan Galaiasarav Uravereitea Öğretim Üyesi "Deniz Tkareti Hukuku" Tartışma L '<t»n bcifloyan fıyattarto 2?.900.000 Tl drı. boiloyon l.tot!u. î LOTURUM (10.1513J0) Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mahmut T. Birsel Ookuz Eylül Üniversitesi E. Öğretim Ûyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk Adalet Eskı Bakanı. Bılkenl Üaiveısitesı "Tasan Hakkında Genel DegerleDdirme" Prof. Dr. Erdoğan Nforoğlu Istanbul Ünıversiiesi E, Öğretim Üyesi "Tasarı Hakkında Genel Değerlendirme" "Birleşme Bohıntne Nev'i Dcğiştinne" Öğretim Oyesi ' Oturum Başkanı: Av. KÂzıtn Kolcuoğlu İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. İsmail Kayar Erayes Üraversıtesi Hukuk Fakültesi Dekanı "Cari Htsap Tıcari Defteria Tfcaret SkflT' Yrd. Doç. Dr, Ayşe Boztosun Ercıyes Üniversitesi Öğretim Uyesi "Tıcam L nvanı • Işfe&ne Adı Haksz Rekabel" VakıfBonk a özel 9 taksit U.O1X'RUM(14J«17.15) Oturum Başkanı: Prof. Dr. Abdulkadir Arpacı Yeditepe Cniversitesı Hukuk Faküîtesı Öğretırn Üyesı Prof. Dr. Hasan Pulaşlı Çukurova Üniversitesi Öğretim Üycsı "Şirketter Hukuku: Anonîm Şirketler" Av. Barbaros Çağa Çağa Hukuk Vakfı Başkanı. Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlısi "Anonim Şirketlerde Yonetrâı Kurulu" Doç. Dr. Şükru Yüdız Atatürk Üniversitesi Oğreüm Üyesi "Şirketler Hukuku: Limited Şirketler" Av. Dr. ismail Esin "Hissedarlar Sozleşmesi" www.hatemoglu.com Ayrıntılı bilgi için bkz. www.yeditepe.edu.tr Yeditepe UmversitcAt Hukuk hıtkuhrsı 2<> .4 v«*'< firklârlıik Htıuısı AfıfviAı/c/ırı hhınbul OSMANM Y(Ml k'KI7 »OflAN):Samanyolu lSOsmanbey Te(:(0212) 225 62 rafcs: |O2I2| 233 30 5Ü SUADİYfc: (0216) 369 00 49 Pl NDİK O U l t t l : (0216) 4 • 52 55 İKİ1HIİ OUHH: (0212) 549 40 56 \/M\\ OUÎU I Cl 1411 k: (0262) 335 57 35 KONYA M) 1 " C RFA1: (0332) 265 19 80 KCJNYA MASfRA: (0332) 241 /] EP 15 ÇORI U OKİON: (0282) 673 26 64 t WIM1M: (0442) 233 22 23 ZONGULIJAK: (0372) 252 17 98 SİfRI: (04Ö4) 224 00 43 tlA/IĞ: (0424) 238 99 00 10 tıut RA'IMAN: (0483) 213 38 07 MARDİN: (0422) 324 99 31 ISI'AklA: (0246) 218 41 42 MOSKOVA: ARKADIA • 7(095) 775 30 24 *..{>/ } M Ğl I: (0372) 323 79 6\&AYl>\U Ali AllŞVI K'ÎŞMI K'Kf /i: (075*! ";?( r»""
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear