23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 17 Edirne B 22 Kocaelı B 21 Çanakkale B 19 Izmır Manisa Âydın JK 22 A 22 A 22 Denızli A 22 Zonguldak PB 11 Antalya Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB PB PB B PB Y 1b 18 16 15 21 21 20 19 A 23 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB B Y Y Y Y Y Y 23 24 22 22 25 21 15 13 Y 12 Yurdun ıg ve dofju ke sımlerı parçalı ve çok bu- lutlu DoguAkdenız'ınıçke- _ . •jiııılerı Iç Anadolu'nun do- USIO hu, Ortd ve Don,u Kara HelSİnki DIŞ MERKEZLER Y denız'ın ıç kesımlorı, üoğıı Stockholm ve Güneydogu Anadolu ıle j -7—— Kabtamorıu çevrelerı öğle- L o r 1 Q r J ılen sonra kısa sıırelı safju Amsterdam PB PB 10 11 nak yağışlı, riıgfir yerler az Brüksel bulutlu geçecek. Hava sı- p : — raklığı Akdenız ıle Guney- - ılofjuAnadolu'nun batısın- Bonn da değışmuyocek MÜnih 8 Y 12 Y 13 Zürih Berlln Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB Y PB Y Y PB Y PB 13 18 14 13 22 20 16 19 Y 6 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahire PB B PB Y B Y PB B 18 14 2 17 17 9 10 26 B 26 Madrıfi * U •$ \ rTW»Ankara A ^ Parçalı bulutlu Sralı Bulutlu ^ Çok bulutlu p Yağmurlu 3 Karlı Sulu kar > Gök gurultulü G U N C E L C.ÜNEYTARCAYİJREK • Baçtarafı l. Sayfada fazla başkaldırmıyorsa bu tutumu uluslararası olası gelişmelerde Türkiye'ye olan gereksini- minden kaynaklanıyor. Resmi belgelerin Türkiye'yi anavatan sayma- dığını yazan bu adam, -adı MA Talat- Türki- ye'den giden gazetecilere verdiği demeçlerde Türk başbakanlarından "Sizin başbakanlarınız" diye söz ediyor. Türkiye'ye gelip yerleşse ken- dini yabancı hissedeceğini anımsatan cümleler kuruyor. • •• Türkiye düşmanlığı ile o kadar dolu ki, CHP Genel Başkanı Baykal'ın Rauf Denktaş'ayap- tığı nezaket ziyaretini bile sindiremedi. Baykal'ın Ankara'dan uçağa bindiği saatlerde Lefkoşa'da sabah vakti bir TV'de bu ziyaretin "zamanlama açısından uygun olmadığını" söyledi. Baykal'ı yadsırken öne sürdüğü gerekçe kar- gaları bile güldürecek içerik ve nitelikte. Dediğine göre Baykal, "kendi dışındaki cum- hurbaşkanlan adaylarına ve Cumhurbaşkanı Denktaş'â destek vermek için" adaya gitmiş! Oysa CHP lideri, görevi sona ermekte olan "Denktaş'â Kıbrıs davası için verdiği mücadele- den dolayı duyduğu saygıyı ve şükran duygula- rını" ifade etmek amacıyla Kıbrıs'a gitti. MA Talat iseTürkleri azınlık kimliğine zorlayan Rumlarla bir an önce masaya oturmayı, Papa- dopulos'un öne süreceği ödünleri olanağı çer- çevesinde (başı boş bıraksalar hepsini) kabul ederek Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir parçası olma- yı çoktaan sindirdi ve... tabii bu olası gelişme- lere karşı çıkan, çıkacak olan Deniz Baykal'a karşı olumsuz davranış sergilemesi doğal! *•• Bu adam Ankara'da ODTÜ'de okumuş. Bu- radaki yaşamında Türkiye düşmanlığını besle- yen nedenleri bulmak gerekiyor. Ne yaptılarsa burada genç Talat'a? Talat unutamıyor, bu anı- lar bilinçaltından zaman zaman çıkıyor, Türkiye düşmanlığına dönüşüyor. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir parçası olduktan sonra yapacağı ilk iş "komşu devlet" diye sö- zünü ettıği Türkiye'den Kuzey Kıbrıs'ı kopar- mak olacak. Olanağını bulsa -Güney Rum korosuna katı- lacak- ve Türk askerinin Kıbrıs'tan kısa sürede çekilmesini isteyecek. Türk askerinin işgalci bir güç olduğunu şim- dilik açıktan söylemeyen, savunmayan Talat; Rumların AİHM'ye açtıkları "/şgra/c/" Türkiye'nin karşılayacağı tazminat davalarından doğan maddi sorumluluk ve sonuçlarla meşgul değil. Hemen her gün doğrudan Denktaş ve dolay- lı biçimlerde Türkiye düşmanlığının yeni bir ör- neğini gündeme getiriyor. Adaya giden, orada incelemeler ve yetkili ki- şilerle görüşmeler yapan, kuşkusuz KKTC'nin röntgenini çeken KK Komutanı Orgeneral Bii- yükanıt, döndükten sonra görüşlerini soranla- ra acaba neden sadece "Üzgünüm" demekle yetindi? MESELA DEDİK ERDALATABEK Biz Ne Zaman Halkız?.. • Baştaraft Arka Sayfada Ayva yerken halkız, kesin... 70 unda hiç kuşku yok ki ayvayı yerken biz hal- £j kız. Ayva, son ayın enflasyon şampiyonuymuş, olsıın. Memleketinıız ayvasıııı ben yemeyeccğim de kını yıyecek Bu ayva beni halk yapan gerçeğin ta kendisidir. Biz halkız ve ayvayı yenz, bize uyar ve de yakışır. Bulursak ekmck ayvası yeriz, bula- mazsak ayıboğan ayvası yeriz. Ayvayı yiyemezsek ayva tatlısını yeriz. 0 da olmadı, ayva kurusu ye- riz, ayva pestili yeriz. Bakın bunlan benim mahal- lelim de yer, tanıdıklanm da. Bizi birbirımize bağ- layan tarihi bağların en önemlilerinden birisi 'ay- vayı yemek'tir. Ayvayı yemeyen kişi bu halkın acı- larmı bilmc/, boğazında kalan ayvanın sıkıntısinı anlamaz. Ayva böyle bir semboldür. Gene de kıy- meti bılinip de bir sıyasal partinin amblemi olama- mıştır. Bu memlekette 'Kanarya Scvcnler Derne- ği' vardır da 'Ayvayı Yiyenler Derneği' yoktur ki.. bu da sivil toplum örgütlenmesinde ne deııli yaya kaldığımızı göstenyor. Biz de toparlanıp böyle bir dernek kııramamışız, böylece de Avrupa Toplulu- ğu tarafıııdan bir fırçayı hak etıniş oluyoruz. I Ioş, bizim ayvakonusunu oniarpek bilemez. Kestane kebap meselesini de bilemezler. Bu halk dayanık- lı halktır. Boğazında kalsa da ayvayı yer, sonra da durumunu yetkili makamlara arz eder. Halk olduğumuz zamanlar mı?.. Oaymakla bitmez ki... Vergi verilecekse elbette O 'Biz halkız, veririz'. Askere gidılecekse 'Ne demek, biz halkız, elbette gideriz'. Memlekette ekonomık kriz mı var, biz gönüllü halkız; boğazı- tnızdan keseriz, oramızdan buramızdan keserız, krizi atlatmada üstümüze duşcni yapanz. Enflas- yon düşerse bizim sırtımızdan diişer. Ücretlerimiz azalır, gıkımız çıkmaz. Alım gücümüz azalır, biz çok sevıniriz. Enflasyon çıkarsa gene bizim sır- tımızdan çıkar. Fiyatlaryükselirama ücretleryük- selmcz. Biz halkız, her daim sırtımızı kavi tutarız. Fedakârlık istenınce, biz halkız ve buradayız. Sır- tımıza yük vurulacaksa işte halk olarak sırtımız enııe amadedir. Gelir dilimleri yükseldıkce biz geridc kahrız, çıkanlara bakarız, buna da 'halkın gelecek ıımııdu' denir. Biz de çok seviniriz. Biz halkız canım. Öyle çok yerde halkız ki.. varsın 'halka arz'laıda da olnıayalım. O da bizden eksik k-alsın, değil r&i?.. • DışişleriBakanı, Türkiye 'nin Egesorunuyla ilgili tavrında değişiklikolmadığını söyledi Armç ve Giil ters düştü • Baştaraft 1. Sayfada su olmadığını vurgularken "Tür- kiye ile Yunanistan arasında her iki ülkenin çıkarları doğrultu- sunda görüşerek sorunların çö- zülmesi bizim arzumuzdur.Za- ten bu yöııde de irade vardır karşılıklı olarak vc bu yöııde ça- lışmalar devam etmektedir" de- di. Gül, Annç'ın sözlerını de bu yöıı- dcalgılamakgerektiğını,Arınç'ın söylcınek ıstedığınin bunlaı oldu- ğunu kaydettı. Hükümelin tavrı- nın bu yöııde olup olmadığının so- rulması üzerine Gül, "Biz bu böl- geyi barışın, islikrarın ve işbir- liğiniıı scmbolü haline getirme- yi arzu ediyoruz" karşılığını ver- di. Meclis Başkanı Arınç, Dışış- leri Bakanı farklı göriiş belırtme- sine karşın ö'nerisini dün de yıne- ledi. Arınç, yaptığı açıklamada, 8 Hazıran 1995 tarıhli bıldiride grup başkanvekillerinin imzası bulunurken genel kurulda bir oy- lama yapılmadığını, dolayısıyla urladabirMecliskaran bulunma- dığını söyledi. Arınç, bildırının o döncm Türkiye kamuoyundakı tcpkının dıle getınlmesı amacıy- la yayımlandığını dile getireıek "Türkiye'nin dış politikasında- ki tenıel hedefi, ulıısal çıkarları korumak ve gözetnıektir. Milli çıkarlar o sırada böyle bir açık- lanıayı gcrektirmiş. Ancak şim- di Yunanistan ile ilişkileıimizi parlamentolar arasında da da- ha güçlendirmeye ihtiyaç var" dedı. Arınç, Meclis Baskanlığı ola- rak bu konuda neler yapılabilece- ğini değerlendireeeklerini belirte- rek "Yapılahilecek bir ^ey var- sa onıı konuşuruz, görüşürüz. Parlamenter diplomasiyi tek haşımı/a götürmüyoruz" diye konuştu. Yunanistan'ın Ege'de olumlu biı adımatmamasınakarsın Mec- lis Başkanı Annç'ın 12 mil bildi- risini kaldırmayı önermesi Anka- ra'da "zamansız bir çıkı.ş" olarak değerlendirildi. Diplomatık kay- naklar, Yunanistan ıle Lige'de gö- rüşmelerin sürdüğü bir dönemde Annç'ın çıkışının Ankara'nın eli- ni zayıflatabileceğini ifade ettıler. Muhalefet partileri de Annç'ın önerisine tepkı gösterdiler.DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Annç'ın devlet polıtıkasına ters düşen açıklamasını hayretle kar- şıladığını belirtti. MHP Genel Başkan Yaıdımcısı Oktay Vural da yaptığı yazılı açıklamada, "Bu açıklama (arihi bir gaflettir. Sa- yın Arınç,TBIVIlVl'nin iradesini yok saymıştır. Türk milletine saygısızlık yapmıştır. AKP dış politikası, Iiiıknıilletininnten- faatlarından ıahalsız olanları memnun etnıck üzcrinc mi ku- rulmuştur" ifadelerinc yer verdi. MOLİVYATİS: ÖNEMLİ ADIM Yunanistan memnun MURAT İLKM ATİINA - TBMM Baş- kanı Biilent Arınç'ın "Ege'de 12 mil konusuıı- daki kararımızı yeniden gözdcıı geçirebiliriz" yö- nündeki açıklaması Ati- na'da büyük memnunhık yarattı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivya- lis, "Bu açıklamalar iki iilke ilişkilcrî açısından öncmli ifadclcrdir" de- di. Molivyatis, Yunanis- tan'ın Tüıkiye ile olan ilişkilerinin istikrarlı bir şekilde iyileştirilmesın- den yana olduğunu vurgıı- layarak "Biz Türkiye ile ilişkilerimizde yeni bir savla, yeni hir dönem açılmasını arzu ediyo- ruz. Önümüzdeki gün- lerde Türkiye'ye yapa- cağım ziyaret bu arzu- muzun bir teyididir. Sa- yın Arınç ve Abdullah Gül'ün yaptığı açıkla- malar, bizim için bu dnğ- rultudaki önemli adım- lardır" diye konuştu. Yunanistan'ın 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından Ege'deki karasu- lannı 12 mile çıkartacağı- nı açıklayarak bu doğrul- tuda gerginlik yaratan ye- ni politikalar izlemeye başlamasi iki ülkeyı sava- şın eşığıne getirmişti. Hge'de karasularını 6 tnil- den 12 mıle çıkarmak is- teyeıı Yunanistan'ın bu polıtikalarına karşılıkTB- MM 1995 'te böyle bir du- rumun savaş nedeni (ca- sus bellı) sayılacağı yö- nünde karar almıştı. Yuna- nistan, 1974'ten bu yana karasulannın 12 mil, hava sahasının 10 mil olduğu- nu ılerı sürerek Türk sa- vaş uçaklanyla savaş ge- milerıni sürekli taciz edi- yordu. Atina'nın Ege'yi kapalı deniz haline getir- nıe yönündeki girişimlc- ri, başta Türkiye, ABD ve Rusya olmak üzere hiçbir iilke tarafından geçerli ka- bul edilmiyor. Türkiye ile istikşafi görüşmelerde sü- rekli olarak gündeme ge- len hu dıırumun yıl so- nunda taraflar arasındaki karşılıklı jestlerle sona er- dirilmesı planlanıyordu. Türkiye'nin jest olarak "casııs belli" kararını ge- n çekmeyı planladığı bir dönemde Annç'ın yaptı- ğı açıklamalar, Ege konu- sundaki pazarlık sürecine büyük zarar verdi. KKTC'den dönen Baykal, Esenboğa'da Annç'ın sö/lcıini değcıicndirdi. (AA) 'Dışpolitikadaki zafiyet ortada' ANKARA (AA) - CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, TBMM Başkanı Biilent Annç'ın, "Ege Denizi'ndeki mcvcut durumun artık değişlirilme- si gcrekliği" yönündeki açıklamaları- na lepki gosterdı Baykal, "Ege'de ye- ni bir denge oluşturuluyor$a, bunun Türk yetkililerinin kendi basınına, ' Bunu artık kaldırmanın zamanı geldi' gibi şirinlik yansıtan açıklamalar yapması yoluyla değil, ciddi, karşı- lıklı müzakcrelcrle gerçekleşürilme- sine ihtiyaç vardır" dedi Baykal, Annç'ın açıklamalanyla ıl- gili olarak "uluslararası ilişkilerde taratların, kendi piedyalarına tek ta- raflı açıklamalar yaparak, oluşmuş olan bir tabloyu sarsıcı açılımlar yapnıaları kadar yanlış. bir şi'vin dü- şünülemeyeceğini" söyledi. Türkiye'nin tavnnın "emrivakinin ortaya çıkmasına" engel olduğunu anımsatan Baykal, "Yunanlılann 'Karasularımızı 12 mile çıkarmayaca- ğız' diye bugüne kadar bir açıkla- malarına hiçbirimiz tanık olmadık. Ancak bizim kamuoyu önünde bunıı kaldıı acağımı/ı ifade etmeıniz,Tür- kiyc'nin bu konuda yürümekte ol- duğu müzakere pozisyonunu bir şe- kilde sarsar, sıkıntıya sokar" diye ko nuştu Baykal, "yüksek devlet yetki- lisinin tek taratlı açıklamalarının dış politikada zafiycti ortaya koyduğu- nu" belirterek "Arınç'ın daha dik- katli açıklama yapması lazıın" dedi. Washington, Sezer'den Şamyönctimine kamuoyu önünde mesajlar vermesini bekliyor ABD, Suriye'ye baskı istiyor A1NKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanlığı Müs- teşarı AliTuygan'ın gelecek haf- ta Washington'a yapacağı ziya- retle ikili ilişkılerın yanı sıra Su- riye ve Iran konulannın gündeme geleceğı öğrenildi. Büyükelçi Tuygan'ın Washington'da tcmas- lardabulunacağı l3-14Nisanta- rihlcnnde, Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer de tartışma ya- ratan Suriye ziyaretini gerçekleş- tireeek. ABD'li yetkililer, Sunye üzerinde Lübnan konusunda bas- kılann arttığı bir dönemde gcr- çekleşecek zıyaretten memnuni- yetsızlıklerıni gizlemezken "Cumhurbaşkanı Sezer, Harp Akademilcri'nde yaptığı ko- nuşmada, açıkça Sııriye'den uluslararası toplumun beklcn- tileri doğrultusunda adımlar atılmasını bcklcdiklerini ifade etti. Bunu olumlu buluyoruz" görüşünü kaydettıler. ABD yönetimi, Sezer'in ziya : reti sırasında Şam yönetimıne Lübnan konusunda kamuoyu önünde açık mesajlar vermesi beklentisini taşıyor. Ankara ise zi- yaret sırasında mcsajlannı, "dos- tane" bir şekilde ve kapalı kapı- lar ardında vermeyi planlıyor. Sezer'in, ABD'den gelen do- laylı eleştirilere karşın Suriye zi- yaretini ertelememesı sonı ışaret- lerıne neden olurken Cumhurbaş- kanı 'nın Harp Akademileıi kon- feransında verdiği mesajlar ABD Zorla para topluyorlar BERLİN (AA) - Alman I'rankfıırter Allge- nıeınegazeteM, terörörgütü PKK'nin Alman- ya'da hâlâ zorla para topladığını yazdı. Haber- de, PKK yandaşlarının Almanya'da hâlâ bazı kişılen tehdıt ettikleri, adam dövdükleri ve haraç topladıkları belirtılerek Almanya'da her yıl PKK için 10 milyon Euro toplandıgı öne sürüldü. Toplanan paranın bir kısmının Al- manya'daki örgül faaliyetlerine ayrıldığı, bü- yük bölümünün ıse Türkıye'ye gönderildiği kaydedildi. Para ödemeyi reddcden çoğu ki- şının baskı altında tutulduğu ve durunıu poli- se bildircıılcrin de terör örgütu yandaşları ta- ral'ından "suçlu" muamelesine tabi tutulduk- ları belirtildı. PKK elebaşılarının da Federal Başsavcılık tarafından sürekli tutııklanmalan- nın, örgiitün Almanya'da hâlâ aktif olduğunun kanıtı olduğuna işaret edilen haberdc, P- KK'nın Almanya'da toplam 20 bölgede oıga- nize olduğu, bölge elebaşılarının özel yaşam sürdürnıelerinin ve evlenmelerinin yasak ol- duğu bildirildı. l'erör örgütii yandaşlarının, tespit edilir edilmez tutuklandıkları belirtilen haberde, son 10 yılda 53 soruşturmanın yapıl- dığı ve bunların çoğunun hapis eezalanyla so- nııçlandığı kaydedildi. :: J tarafında memnunıyet yarattı. ABD'li biı yetkili, "Suriye'nin Lübnan'dan çekilmesi konu- sunda bir uluslararası konsen- siis oluşmuş durumda. Anka- ra'dan gelen açıklamalar Tür- kiye'nin de bu konsensüsc ka- tıldığına işaret ediyor. Suriye'ye ve bölgeye ilişkin bazı konular- da farklı bakış açıları olabilir. Bu konular Büyükelçi Tuy- gan'ın ziyareti sırasında görü- şülecektir" şeklinde konuştu. Model tartışması ABD kaynakları, Sezer'in dile getirdiği, Türkiye'nin tslam ülke- lerine "model olamayacağı" vurgusunun da anlayışla karşılan- dlğını kaydettiler. ABD'li üsl dü- zey bir yetkili, Sezer'in açıkla- masını yorumlarken şıınları dıle getırdr"Büyük Ortadoğu coğ- ıafyasııula demokrasi isteyen güçlerin dcsteklcnmcsini isıiyo- ruz. Kimseye bir model öner- me ya da dayatma durumunda değiliz. Bizim söylediğimiz, Türkiye'nin demokrasi konu- sunda öncmli dencyirninin, iste- yen ülkeler için ilham kaynagı olabileeeği. Irak'ta olduğu gibi her toplum, kendi modclini kcndisi oluşturacakür. Bu ılıın- lı bir fslam yönelimi de olabilir, laik bir yönetim de olabilir." GUNDEM MIJSTAFA RAr-BAY • Baştarafı 1. Sayfada Talabani, özellikle ABD'nin Irak'ı işgali sürecin- de ayrıca öne çıktı. O dönemde Ankara'ya ge- lişlerinde hep şu mesajı işledi: "Bu kez durum başka. Birinci Körfez Sava- şı'ndaki gibi değil. Amerika, Saddam'/n çevre- sindeki herkesi satın aldı. Kolay düşürülecek!" Ankara, Talabani'nin bu değerlendirmelerini hep dikkatli ve ihtiyatlı dinledi. Işgal sonrası Bar- zani ile birlikte yeniden öne çıkmaya başlayın- ca ikisini daha önce Ankara'da sık dinlemiş olan- lar şu yorumu yaptılar: "Kullanıla kullanıla kullanmasını öğrendiler!" Talabani'yi iyi tanıyanların genel değerlendir- mesi ise şu: "Ortadoğu'nun en kıvrakpolitikacısıdır!" Bu tür saptamalar yapan bir diplomata, "kıv- rak" sözcüğünü Türkçeye ayrıca çevirmek ge- rekirse ne demeli diye sordum. Yazı aramızda şöyle dedi: "Dünyanın en kaypak adamıdır!" Celal Amca bakalım yüksek tepelerde aynı kıv- raklığı gösterebilecek mi? • •• Türkiye duruma nasıl yaklaşacak? Bir süre önce Türkiye'nin Irak özel temsilcisi Büyükelçi Osman Korutürk başkanlığında bir heyet Talabani'yi ziyaret etti. Kendisine üç temel durum aktarıldı: 1- Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünden ya- nadır. Iraklılar çoğunluk olarak coğrafi bir fede- rasyonu benimserse buna saygı duyarız. 2- Kerkük'ün özel bir statüsü olmalıdır. 3- Irak'ın yeni yapısı din devleti olmamalıdır. Talabani, laiklik konusunda hassas olduğunu söyleyip ekledi: - Eğer, bu konuda güvence olmazsa ben dev- let başkanlığını kabul etmem! Türkiye pembeleşen kırmızı çizgilerin ardın- dan yeni döneme bu üç çizgi ile başlıyor. Ankara'daki iyimser değerlendirme şöyle: Talabani'yi tanıyoruz. Hiç tanımadığımız bir ki- şi gelseydi daha zor olabilirdi. Talabani de bizi tanıyor. Hangı konuda ne yapacağımızı bilir. Kötümser değerlendirme de şöyle: Talabani hangi başkente gıderse oraya göre konuşur. Irak'ın tepesinde kuzeyın ayrıca biçim- lenmesi için derin adımlar atılmasını sağlayabi- lir. Bölge ülkelerinden çok ABD'nin dediğine ba- kar! • • • Talabani, Arap coğrafyasında Kürt devlet baş- kanı olarak tarih sahnesinde yeni bir rol aldı. I- rak'ın içindeki dengelere bakıldığında şu aşa- mada Sünniler, bir Şiinin bu koltuğa oturmama- sından memnun. Talabani'nin bir kanadı onlar olabilir. Şiilerse bundan sonra atılacak adımları dikkatle gözleyecekler. Önümüzdeki günlerde en ciddi tartışma Irak'ın yeni anayasasının biçimlenmesinde yaşanacak. Şiiler, devletin temelinin din esasına dayanması için her yöntemi deneyecekler. Talabani, uzun süren mücadele döneminin ar- dından yaşadığı ülkenin en tepesine oturmayı başardı. Kendisine bir bilge sözünü, sözün özü- ne dokunmadan aynen aktaralım: Bir kişi ne kadar yüksek makamlara çıkarsa çıksın, kendi kıçının üstüne oturur! ankcumc/ cumhuriyet.com.tr Nüfus sürekli dü$ttyor Avrupa göçle ayakta duruyor FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Konseyi'nin 2004 nüfus istatistiklerine göre, Avrupa'da ııüfus yennde sayarken doğal nül'us artışında Türkiye ilk sırada yeı alıyor. Önceki gün açıklanan 2004 Dcmografi Yılhğı vcrilerıne göre, aralannda Türkiye'nin de yer aldığı 45 iilke ve Belarus'ta toplam nüfus arlışı binde 23 oldu. Bu oraıı 1.9 milyon kişiye dcnk düşüyor. Yıllıkta Almanya'nın 2003 nüfıısu 82.5 milyon olarak belırtılıyor ve önceki yıla göre bınde 2 oranında bir gerileme olduğu, bu gerilemenin göçmenlerle giderildiğine dikkat çekiliyor. Avrupa Konscyi yıllığında, Avrupa nüfusundaki gerilemenin köklü önlemlerle durdurıılabileceği, ancak böyleliklc sosyal sistemin çökmesinin önlcnmesinin mumkiin olduğu bclirtilıyor. Avrupa iilkelerınde kadınların doğurganlık oranlarının ortalama 1.5 çocuk olduğunu kaydeden rapor, bu oranın l990yılında 1.8 olduğunu, gerilemenin kaygı verıcı boyutlara ulaştığını vurguluyor. Doğum sayılarından ölüm sayılannın çıkartılmasıyla elde edilen doğal bıiyiime verilerinde ıse Türkiye'nin l. sırada yer aldığı, Türkiye'yi Arnavutluk ve lrlanda'nın izlediği de bclirtilıyor. Çalışmada, İspanya ve ttalya'da nüfus artışının ortanın üstiinde olduğu, büyük gerilemelerin ise Ukrayna, Gürcıstan, Bulgaristan ve Rusya'da görüldüğü de kaydedildi. Alman basını, Berlin hükümetinin ülke nüfusundaki gerilemenin tersinc çevrilcbılmesi için cıddı önlemler alacağını ve ailelere yapılan doğum yardımlarımn önemli ölçüde arüırılmasının düşüniildüğünii yazdı. "•
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear