Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Topaloğlu'ndan
Unakıtan'a Türkiye...
Ihsan Topaloğlu adı, ölüm haberinde bile ol-
sa, birden içimdeki görünmez zaman düzene-
ğini allak bullak etti. Her şey hızla hareket et-
meye başladı ve yavaş yavaş ileri bir zamana
doğru giden düzenek, aniden hızla geriye dön-
dü, mevsim yine bahardı, ama ben gençtim.
öyle günümüzdeki gibi haybe bir gençlik de-
ğildi bu. Bizim sahibi olduğumuz, yapısını de-
ğiştirmek istediğimiz, dahagüzelleştirecek, ha-
vası solunur, sularında yüzülür bir vatanımız,
meyvelerini birlikte derlemeyi kurduğumuz bir
diinya, daha yaşanır kılacağımız, paylaşılabilir,
bizi kucaklayıp nimetlerini sunmak üzere hazır
bekleyen bir hayatımız vardı.
Biliyorduk ki, vatanımızı da, yaşamımızı da, dün-
yamızı da güzelleştirmek için bazı görevleri ye-
rine getirmeliydik.
Bu iyimserlikle dolu olarak ve dünyayı değiş-
tireceğimize inanarak sevişir, tartışır, dövüşür-
dük.
Meydanlardayürürdük, dünyayı değiştirmek,
ülkeyi sanayileştirmek, yaşamı daha paylaşılır
kılmak için.
Coşkulu, onurlu, umutlu ve azimli bir kuşak-
tık...
Kimilerimiz dünyayı değiştirmek isterken vu-
ruldu, kimilerimiz yıldı duruldu, kimilerimiz kö-
şeyi döndü, ikbal koltuğuna kuruldu.
* • •
Ama yaşamın başındayken umutluyduk.
Ve yine yaşama başlarken bu vatanın edilgen
mağdur yurttaşları değil gerçek sahipleriydik.
Hedeflerimizden biriydi, daha zengin, sana-
yileşmiş, gelirini daha iyi paylaşan Türkiye.
Sanayileşme yolunda kilometre taşları oluş-
turuluyordu, ama bir yandan da bugünleri ha-
zırlayan çakallar pusuda bekliyorlardı.
Kendi kamu kuruluşlarımızın, kendi zenginlik-
lerimizin bekçisi olmamız, onları savunmamız ko-
nusunda bize yol gösterenlerden biriydi, geçen
gün toprağa verdiğimiz Ihsan Topaloğlu.
Cumhuriyet'ten önce doğmuş, Cumhuriyet
çocuğu ve genci olarak büyümüş, Cumhuri-
yet'in kendisini ve halkını savunması için yetiş-
tirdiği biriydi o.
Politikaya da ikbalden çok bunun için atılmıştı.
Ve bu yüzden bayrağı olmuştu gençlerin.
Zaman içinde yol boyu ilerlerken, arkadaşı-
mız, yoldaşımız, 'ab/'miz olacak olan genç ya-
zarların ardında saf tutar yürürdük bu yolda.
Azmlıktaydık ama azimliydik, sayımızdan çok-
tu etkimiz.
• • •
Belleğimaracılığıylageçmişeyolculukazsür-
dü. Zamanın düzeneği eski haline döndü. İçim-
deki coşku duruldu, her şey yerli yerine oturdu.
Altmışlı yetmişli yıllar geride kalmıştı.
Kavramlar değişmişti, sahip çıkılan değerler
eskide kalmış, unutulmuştu. Dünkü savaşımlar,
artık kimi bir zamanlar ona katılmış olanlar ta-
rafından bile saçma, olanaksız, budalaca bulun-
maya başlanmıştı.
Bu ortamda, sessiz sedasız gidiverdi Ihsan To-
paloğlu.
Bir zamanlar kavgasında on binler, yüz bin-
lerle yürüyen bir insanın, böylesine sessiz gidi-
şindeki tecellinin hazinliği, ona mı aitti, yoksa top-
luma mı?
"Milli petrol, ulusal sanayi, bağımsızlıkzincir-
lerinikırmış Türkiye" gibi kavramlar anılmaz ol-
muştu.
Artık bunlar, azınlıkta ama azimli gençlerin çı-
kar çevrelerini kızdıran talepleri değil, devrini
tamamlamış yaşlıların, dile getirdiklerinde gülü-
nen nafile anıları olmuştu.
Siyaset dünyamızdan bir Ihsan Topaloğlu geç-
ti, zenginliklerimize sahip olmamızı savunan...
Onu geçen gün gömdük.
Şimdi bir Maliye Bakanımız var; "Ne varsa
satılacak, özelleştirilecek, hepsini satacağım,
özelleştireceğim" diyen.
0 başımızda, istikrarlı iktidarımızın temel taş-
larından biri.
Bizler ise geldik gidiyoruz, şen olasın Türkiye
CumhuriyetiL
asirmen@cumhuriyet.com.tr
7 KlŞtYE SORUŞTURMA
MEB bürokratlanna
yargıyolu açıldı
ANKARA(Cumhu-
riyet BUrosu) - Danış-
tay, yabancı dille eği-
tim yapaıı liselerde ders
kitabı yerine yabancı
yayınevlerineaitkitap,
CD ve kasetlerden olu-
şan 40 eğitim aracına
mevzuatça belirlenen
inceleme yöntemi ve
inceleme sürelerine ay-
kırı davranarak uygun-
luk belgesi verdikleri
gerekçesiyle Milli Eği-
tim Bakanlığı Talim ve
Terbiye Kurulu (TTK)
Başkanı Ziya Selçuk'un
da aralarında bulundu-
ğu 7 bürokrat hakkında
soruşturma açılmasını
kararlaştırdı.
Edinilen bilgiye gö-
re, Eğitiın-Sen; Selçuk
ve TTK Başkan Yar-
dımcısı Veli Kılıç, Da-
ire Başkanları Abdul-
vahap Özpolal ve Na-
mıkSönmez, Şube Mii-
diirü Fııat lamam, Öğ-
retim Materyalleıiııi
Geliştirme İnceleme
Merkezi Müdürii Ila-
san Uslu ve Eğitim
Araştırmaları Merke-
zi Müdürlüğü Başyar-
dımcısı Üııal Özmcn
hakkında, 4483 sayılı
Mcmurlar vc Diğer
Kamu Görevlilerinin
Yargılanması I lakkın-
da Yasa uyannca 7 ay-
n eylem dolayısıyla şi-
kâyette bulundu.
Şikâyeti inceleyen
Milli Eğitim Bakanlığı,
bürokratlarhakkında so-
ruşturma izni vermedi.
Şikâyetçi, Eğitim-Sen
bu karara itiraz ederek
kaldınlmasınıistedi. ls-
temi görüşen Danıştay
1. Dairesi, 4 suçlamadan
bu kişiler hakkında so-
ruşlurma açılmasına
i/in verdi. Danıştay'ın
karan kesin olduğuiçin
soruşturmayı yapacak
olan Ankara Cumhuri-
yet Başsavcılığı, takip-
sızlik kararı verebilece-
ği gibi dava da açabi-
lecek.
întihalli kitaba bir de atıfta bulunduğu için zamanaşımmdan yararlanamayabilir
Dinçer'e zamanaşımı sürpriziFIRATKOZOK
ANKARA-Başbakanhk Müs-
teşan ÖmerDinçer'in Prof. Dr. Ta-
merKoçel'in kitabından intihal ya-
parak yazdığı "tşletnıe Yöneti-
mi" adlı kitaba, 2003 yılında ba-
sılan "İşletme Yönetimine Giriş"
adlı kitabında da atıfta bulundu-
ğu orlaya çıktı. Hukukçular, bu ne-
denle Dinçer hakkında yapıtacak
ışlemin zamanaşımına girmeye-
bileceğini belirtiyorlar.
Cumhuriyet Üniversitesi öğ-
retim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yahya
Fidan ile birlikte yazdığı "İşlet-
me YönetimT adlı kitapta, Prof.
Dr. Tamer Koçel'in "İşletme Yö-
neticiliği'' kilabından çok sayıda
alıntı yapan Başbakanhk Müste-
şan Ömer Dinçer hakkındaki su-
çun zamanaşımına girmeyebüe-
ceği belirtildi.
Haberler üzerine yaptığı açık-
lamada, "Tamer Koçel aradığın-
da beynimden vurulnıuşa dön-
ılünı. Hemen kitabı piyasadan
toplattırdım, yeni baskı yapma-
dım" diyen Dinçer'in, 2003 yılın-
da basılaıı "İşletme Yönetimine Qh
ö m e r Dinçeı; Stratejık Yönetim ve işletme Poluifcasn 5. Basikı» Beta JSasım
İstanbul, 1998
•( 7 Ömer Dinçer Yahya Fidan; Jtşlettne Yönetimi, Beta Basırn, İstanbul, 1996
Öztin Akgflç; Finansal Yönetim, LO.ÎJP. Yay. No. 46, İstanbul, 1985 •
Peter F. Drucker; Kapitalist Ötesi Toplum, Çev. Belfcıs Çorakçı, îrtkîlap Kjiabevi
İstanbul, 1994
Ömer Dinçer, 2003 yılında basılaıı "İşletme Vönetimine Giriş" kitabında intihalli kitaba atıfta bulundu
riş" kitabında intilıalli kitaba atıf-
ta bulunduğu ortaya çıktı. Böyle
atıflann, Koçel'in kitabına yöne-
lik tecavüzü sürdüreceğinı belır-
ten hukukçular, bu nedenle za-
manaşımının işlememesi gerek-
tiğini belirtiyorlar.
Tartışmalara neden olan kitap-
ları görmediğini, konuyla ilgili
genel bir değerlendirme yapabi-
leceğini belirten Prof. Dr. I Jnal Te-
kinalp, konunun hem hukuk da-
vası hem de ceza davası yönü bu-
lunduğunu söyledi. Fikir ve Sa-
nat Eserleri Yasası'nda hukuk da-
vası bakımından intihal hakkın-
da bir hüküm bulunmadığını be-
lirten Tekinalp, yasanm 71. mad-
desinde eeza davası bakımından
hüküm olduğunu söyledi.
Doktrinde de hukuk davası ola-
rak hangi davanın açılacağının da
tartışmalı olduğunu anlatan Teki-
nalp, "Nuşin AyiterileŞafak Erer,
bıirada açüacakhukuk davasının
'Eser sahipliğinin tespiti davası'
olduğunu söylüyor. Fakat zanıa-
naşımını söylemiyorlar. Ben ise,
burada 'tecavüzün meni' davası
olduğunu söylüyonım" dedi.
İntihal konusunda eser sahipli-
ğinin tartışmalı olmadığınadikkat
çekcn Tekinalp, "Prensip itiba-
nyla ben hukuk davasuıda zama-
naşımı olmadığı görüşündeyim.
Çünkii, intihal koııusu olan kitap
bulunduğu sürecc, var olduğu sü-
rece intihal devameder" dedi. "Bir
kitabın baskısı bitmişse, piyasa-
dan çekUnıişseoandan itibarcn te-
cavüz sona ermiştir, zamanaşımı
işler" yönündekı görüşün de yan-
lış olduğunu anlatan Tekinalp,
şunlan kaydetti: "O zaman za-
manaşımı süresi ne ulur? Kimse
bilmiyor. Kitabın basısı bitmişse/a-
manaşunı işler diye yazılı bir gö-
rüş yok, ben gömıcdiın. Kitap,pi-
yasadan kalkmış isenrtadan kalk-
mış olmuyor, mekân dcğiştiriyor.''
'Zamanaşuın olmaz'
Prof. Dr. Senıih Gemalnıaz da
"intihalde zamanaşımı olmaya-
cağını" vurgulayarak, "İntihal
yaptığın kitap devam ediyorsa,
bunu 95'te ya da 85'te yazmanın
bir anlamı yok. Bugiin İstanbul
f niversitesi HukukFakültesi'nde
intihalli bir kitap varsa, bu ister-
se 197S'teyazılsuı. İntihal intihal-
dir. Kitabın piyasadan (oplatılma-
sı birşeyi değiştirmez" dedi.
DtNÇER'E ISTtFA ÇAÖR1SI
'Aşırmacılık
kanayan yara'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İntihal
yaptığı üniversite raporlarına da
yansıyan Başbakanhk Müsteşarı Ömer
Dinçer'e yönelik tepkiler sürüyor. Ege
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Kayhan Kantarlı, Dinçer'i istifaya
çağınrken "bilimsel aşırmacıhkla" ilgili
raflarda bekleyen dosyaların da yeniden
incelenmesini istedi. Aşırmacılığın
üniversitelerin "kanayan yarası" olduğunu
belirten Kantarlı, Dinçer'in hiç olmazsa bu
noktada etik değerlerc saygı göstermesi ve
bir an önce görevinden ayrılması
gerektiğini söyledi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ı da kabul edilemez
değerlendirmelerle müsteşarına sahip
çıkmakla suçlayan Kantarlı, bu durumun
istifa beklentilerinin boşa çıkacağının
işareti olduğunu vurguladı.
THE INDEPENDENT:
Kaymaz 'ın
cesedi AB
hedeflni
gölgeliyor
• Ingiltcrc'dc yayımlanan gazetenin
"Bir çocuğun mermilerle delik
deşik olmuş cesedi Türkiyc'nin
AB hedefini gölgeliyor" başlıkh
yazısında, olaym Türkiye için
hem içeride hem de dışarıda bir
sınav haline geldiği ifade edildi.
LONDRA (ANKA) - Kızıltepe'de babasıyla
birlikte öldürülen 12 yaşındaki Uğur
Kaymaz'ın delik deşik cesedinin,
Türkrye'nın AB hedefini gölgelediği
yorumu yapıldı. lngiltere'de yayımlanan
The independent gazetesi, 12 yaşındaki
Uğur Kaymaz'ın Kızıltepe'de geçen kasım
ayında babasıyla birlikte öldürülmesini
konu alan habere tam sayfa ayırdı. "Bir
çocuğun mermilerle delik deşik olmuş cesedi
Türkiye'nin AB lıcdefîni gölgeliyor" başlıklı
yazıda, olayın Türkiye için hem içeride
hem de dışanda bir sınav haline geldiği
ifade edildi. TIR şoförü Ahmet Kaymaz ve
UğurKayma/.'ın öldürülmesine ilişkin
olarak polısin, açılan atcşe karşıhk verdiği
ve Uğur Kaymaz'ın cesedinin elıne bir
tüfek tutuşturduğu iddialarına yer veren
gazete, olayın kamuoyunda yarattığı etkiyi
ise ilginç ifadelerle ortaya koydu. Yazıda,
"Daha sonra görühnemiş bir şey oldu. Kürt
azuıhğm istisınar edihnesinin görmezden
gelindiği bir iilkcde, kamuoyu bu olayla
ilgilendi. Uğur'un gazctclerdcki fotoğrafi
kamııoyunıı kızdırdı. Gazeteciler, Uğur'un
sırundaki 9 merminin sadece 50 cm
mcsafcdcn ateşlendiğini belirten otopsi
raporlannı ele geçirdi. Bir parlamento
komisyonu güvenlik güçlerini eleştirdi.
Başbakan, bir çocuğun vali taranndan
terörist olarak tanınüanmasını eleştirdi
1
"
denildi. Olaya kanşan polislerden
dördünün görevden uzaklaştınldığını
ifade eden gazete, dava için gün
belirlendığine de dikkat çekti. Aııcak şu
anda bu ivmenin kaybolduğuna işaret
edilcn yazıda, olaya kanşan polislerin
yeniden göreve döndüğü ve başka
bölgelerde görevlendirildikleri kaydedildi.
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
'Operasyonlar
kaygı vericV
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
DEP'in milletvckili LcylaZana, Doğu ve
C-üneydoğu'daki askeri operasyonlardan
duyduğu rahatsızlığı belirtirken sorunlann
şiddet kullanarak çözümünün imkânsız
olduğunu savundu. Zana, yaptığı yazılı
açıklamada, cezaevinden çıktıktan sonra
yaptığı göriişmelerde, "sorunlann demokrasi,
barış ve diyalogla çözümünün nıümkün
olabileceğini" belirttiklerini kaydetti. Son
günlerde Türkiye'de kaygı verici gelişmelerin
yaşandığını savunan Zana, "Aşın sağcı
milliyclçi çcvrelcrdc Kürtlerc karşı bir
silalılaıınıa olduğu yoluııdaki haberler, ortak
dcğerinıiz olan bayrak iizerinden estirilcn
milliyetçi rüzgâr, bölgede yoğunlaşan vc
giderek artan operasyonlar bizleri
kaygılandırdığı gibi, bir hiitiin olarak Türkiye
toplumunıı da kaygılandırmakta olduğunu
düşünüyoru/" dedi. Türkiye'nin etnik-
millıyetçi çatışma ortamına çekılmek
istendiğını öne süren Zana, "Bir demokrasi
sorunu olan Kürt sorununun çözümünde
ahlması gereken en acil ve yaşamsal adım,
insan kaybını önlcmcktir. Dağdaki gençlerin
silahsızlandınhp şiddetten anndnilması,
demokrasi yolunda büyiik bir sinerji
yaratacaktır. Yapılması gcrckcn, demokı atik
bir yasa ile iıısaıılarımı/ı kucaklamak, siyasal
ve sosyal hayata entegre etmektir" dedi.
Savcıdan emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı tlhami Erdil davasına ilginç yorum:
'Basit bir maydanoz davası değil
9
tEYLA ZANA
ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay Askeri Savcısı Al-
bay Saim Öztürk, emekli Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral İl-
hami Erdil'in haksız malvarlığı
edindiği savıyla yargılandığı dava-
yı "Basit bir maydanoz davası de-
ğil" sözleriyle değerlendirdi.
Emekli Oramiral llhami Erdil,
eşi FüsunEıdUUekmDenizErdil ın
Genelkurmay Askeri Malıkeme-
si'nde yargılandığı davanın dünkü
otunımuna, ailenin avukatı katıldı.
Duruşmada, bazı tanıklann is-
tanbul'da hâkimlikte alınan ifade-
leri okundu. Erdil'in 1.2 milyon do-
larlık evın alımında kendisine yar-
dımcı olduğunu savunduğu Muh-
• Emekli Oramiral Erdil'in haksız malvarlığı edinme
suçlamasıyla yargılandığı davada Erdil
1
in sepetler ve hediye
kutulanyla 12.5 milyar liralık kııruyemiş fatıırası aldığı anlaşıldı.
terem Kolay'ın oğlu Selçuk Kolay,
"yardunı" doğrularken yardımın
şeklini bilmediğini söyledi. Selçuk
Kolay, babasının Erdil'in babası-
mn Heybehada'da ev alması sırasın-
da da yardımcı olduğunu kaydetti.
Ev alımına aracılık eden emlak-
çı AhmetMamak ise alışverişi "çe-
tinpazaıiıkoldu" diye yorumlarken
pazarlıkta Muhterem Kolay'ın da yer
aldığını söyledi.
Erdil'in kuvvet komutanlığı dö-
nemindeki özel kalem müdürü Tu-
ğamiral CemGüldeniz, Yalçın Ka-
yatunç'un Ankara'ya ayda bir iki kez
geldiğini anlattı. Güldeniz, "Yalçın
Kayatunç'un Kasımpaşa Ordu-
evTııdc kaldığını biliyorum. Orada
ofls gibi yeri olduğunu da biliyo-
nım. Ankara'ya ayda 1-2 kez gelir-
di" dedi. Savcı Öztürk, Güldeniz'in,
Kayatuııç'un ayda 1-2 kez Anka-
ra'ya geldiğini söylemesinin çok
önemli olduğunu belirterek "Tersi
olması ve 1-2 kez tstanbul'a gitmiş
olması daha doğal olurdu" dedi.
Savcı, "Tanık, llhami Erdil'in 24
saatini planlayan bir komutandır. 2
yıkla30yemeğin düzenlendiğini söy-
lüyor. Her davette ortalama 20 kişi
ağıı lansa toplamda 25-30 milyar li-
rayı geçmez. Ama bu davada Hazi-
ne'nin kaybının 160 milyar lira ol-
duğu belirtilmektedir. Bu gözönün-
de bulunduıiılursa, bu davanın ba-
sit bir maydanoz davası olmadığnu
ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Duruşmada, llhami Erdil'in ku-
ruyemış aldığı YavuzÇetinkayada
tanık olarak dinlendi. Çetinkaya,
sepetler ve hediye kutularında gı-
da ve kuruyemiş verdiklerini söy-
lerken, bu alışveriş karşılığında 12.5
milyar liralık fatııra kesildiğini
belirtti. Mahkeme heyeti duruşmayı
25 Mayıs tarihine erteledi.
İşkence ve cinayet suçlamasıyla yargılanan sanıklann tutuklanmasına gerek görülmedi
Savcı Mithat Ozcan'a el çektirildiMAHMUTORAL
DİYARBAKIR-Diyarbakır'da ara-
larında JİTEM'ci askerlerin de bu-
lunduğu 8 kışi hakkında dava açan
Savcı Mithat Özcan'ın faili meçhul
dosyalardan el çektirildiği öğrenil-
di. Sanıklann tuluklanmaları yolıuı-
daki talep, suç tarihi itibarıyla geç-
mişteki af yasalarından yararlanabi-
lecekleri dikkatc alınarak geri çev-
rilirken, 3 sanığın dosyası "görevsiz-
lik" kararı verilerek askeri mahke-
meye gönderildi.
Bir sürc önce PKK ilirafçışı Ab-
dülkadir Aygan'ın IJlkede Özgür
Gündem gazetesinde yayımlanan
açıklamalarının ardından, "Yeşil"
• Aralarında JİTEM'ci askerlerin de bulunduğu sekiz sanıklı cinayet ve işkence
davasında asker sanıklann dosyaları askeri mahkemeye gönderildi. Soruşturmayı
yürüten Savcı Mithat Özcan'ın faili meçhul dosyalardan el çektirildiği öğrenilirken
mahkeme diğer sanıklann tutuklu yargılanmasına gerek olmadığına karar verdi.
kod adlı Mahmut Yüdınm, emekli
Binbaşı Abdülkerim Kırca, halen
görevde olan Jandarma Uzman Ça-
vuş Yüksel Uğur, itırafçılar Abdul-
kadir Aygan, Muhshı Cül, Fethi Çe-
tiıı, Kcnıal Emlük ve eşi Saniyc Em-
lük hakkında Diyarbakır 2 No'lu
Ağır Ceza Mahkemesi'nde "cürüm
işlemck için tcşckkül oluşturmak",
"tşkenceyapmak" ve "taanunüdcn
adam öldürınek" suçlamalarıyla
ömür boyu hapis istemiyle dava açan
Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Mit-
hat Özcan'ın faili meçhul dosyalar-
dan el çektirildiği ögrenildi. tddi-
alara göre 29 Mart günii JİTEM ile
ilgili iddıanameyi hazırladıktan bir
gün sonra, daha önce soruşturması-
nı yürüttüğü bir dizi faili meçhul
dosya savcı Özcan'dan alındı. Ancak
Özcan konuyla ilgili hiçbir açıkla-
ma yapmadı.
Öte yandan mağdur aılelerinin
avukatlarının, sanıkların tutuklan-
ması istemiyle yaptıkları başvuru
üzerine, mahkemeye mütalaa veren
Özcan, haklannda dava açtığı sa-
nıklann tutuklanmalanna gerek gör-
medi. Özcan, suç tarihleri itibany-
la sanıklann geçmişte çıkarılan af-
lardan yararlanabilecekleri ihtima-
lini göz önüne alarak, sanıklann tu-
tuklanmalanna gerek olmadığı yo-
lunda mahkemeye görüş bildırdı.
Mahkeme, sanıklann adreslerı dık-
kate alınarak ifadelerinin talimatla
alınmasını kararlaştırdı.
JÎTEM davasında yaşanan önem-
li gelişmelerden biri de ikisi asker,
biri eski itirafçı şu an askeri perso-
nel olan 3 sanık hakkındaki
dosyaların, askeri mahkemeye göıı-
derilmesi oldu. Mahkenıe, sanıklar-
dan devlet övünç nıadalyası sahibi
"JİTEM ÇctesPnin yöneticisi" ol-
makla suçlanan emekli binbaşı Ab-
dülkerim Kırca, halen Siirt'te gö-
revde olan Jandarma Uzman Cavuş
Yüksel Uğur ve eski itirafçı, JÎTEM
çalışanı Saniye Emlük'ün dosyala-
rını askeri pcrsonel olmalannı dik-
katc alarak görevsizlik kararı ile ayı-
rıp, ilgili askeri mahkemeye gön-
derilmcsini kararlaştırdı.