25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 NİSAN 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(u cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAY AKIN Yüzünde sabah rüzgârı...Yıllar öncesinde 'peder hakkı' de- nilen üç marifet çocuklara mutlaka öğ- retilirdi. Bunlar atıcılık, yiizme ve ata binmeydi. Bu üç marifetin bir çocuk ta- rafından öğrenilmesi yalnızca 'kibar- zade'lere mahsus değildi. Hangi sınıf- tan olursa olsun on yaşına gelen her çocuk atıcılık, yiizme ve ata binnıe ko- nularında eğitilmeye başlanırdı. Biniciliği öğrenen bir çocuğun yap- mak istediği en gösterişli nunıara hiç şüphesiz ki 'eyer boşaltmak'u. At ko- şarken altına girmek ve sonra yeniden eyere çıkmak en çok alkış toplayan gösteri olduğundan, her çocuk bir gün bu marifete sahip olma düşüyle uyku- ya dalardı. Çocuk ve at denildiğindc akıllara ge- len ilk öykü Ömer Seyfcttin'in 'Ka- şağı' adlı eseridir. Pek çoğumuzun okııduğu bu öyküye adını veren kaşa- ğı, atın sırtında gezdirilirken 'maval' makamında nameler söylenirdi. Büyük konaklardakı seyislerin çoğu Halep, Şam, Beyrut gibi kentlerden getirildi- ğinden, nameler de Arapça olurdu. Caz müziğinin kökeni, Amerika'ya köle olarak getirilen karatenli insanların, demiryollarında çalışırlarken, taşıdık- ları rayları üst üste koyarken çıkan se- si, söyledikleri Afrika ezgileriyle bir- leştirmeleridir. Bu uyum arayışı, atlar kaşağılanırken, ahırlarımızda da yapı- lırdı. Seyisler de, kaşağıya takılı halka- lann ve atın sırtından çtkan sesin oku- dukları maval ile uyum içinde olması- na gayret gösterirlerdi!.. En makbul atlar... Konaklarda atlara bakmakla görevli seyis, tavla ıışağı ve tımarcı gibi çalı- şanlann başında 'Emir-i ahur ağa' de- nilen bir yetkili vardı. Ahırın tüm so- rumluluğu ona aitti. Emir-i ahur ağa atlardan çok iyi anladığı için, gündelik yaşamda saygı görür, nereye gitse ha- tırı sayıhrdı. Harmani renkli atlar diğerlerine göre da- ha kuvvetli kabul edilirdi. Uzun boyunlu, uzun kirpikli, kulakları ince ve uzun, ba- kışı güzel olan ata ise 'Yüzünde sabah rüzgârı var' anlamına gelen 'Yüzünde bad-ı saba var' denilirdi. tki kulak arası geniş, dişleri ufak, yüzündeki elmacık ke- mikleri ufak, omuzları yüksek ve en önemlisi sudan geçerken önce sağ ayağı- nı atan atlar pek makbuldü. Atın alnındaki beyaz leke burnunu ge- çer de alt dudağına kadar uzanırsa 'nıülı lü' denilir ve makbul sayılmazdı. Bütün bu özellikler Istanbul'a getirilen ve Fa- tih Camii çevresinde haftanın belirli günlerınde kurulan 'At Pazarı'nda satı- lan atlarda aranılırdı. Oysa Anadolu'da ise çıkarsız, beklentisiz at sevgisini içe- ren Köroğlu'nun öyküsü anlatılırdı!.. Halk arasında en çok konuşulan atlar- dan biri de, II. Abdülhamit'e Ahmet Adnan Paşa tarafından armağan edilen bir Arap atıydı. Bu at, cuma geceleri yem yemeden ve su içmeden yemlik önünde durur ve de ön ayaklarını yere koyup kaldırırmış!.. Söz konusu at pa- dişah tarafından Plevne Gazisi Osman Paşa'ya verilmiştir. vefasızlığın geceslnde Tüm bu anlattıklarımız îstanbul'un gündelik yaşamından kaybolan atın unutulan özelliklerinden yalnızca bir- kaçıdır. Atlarla birlikte nalbantlar da unutuldu gitti. Ben, ne zaman bir yu- murta görsem yıllar öncesinin usta nal- bantlarını anımsarım. Yumurtayla nal- bantın ne işi var, demeyin!.. Nalbantlar ustalıklarını göstermek için, yumurtala- ra ufak çivilerle nallar mıhlar ve onları kapılarına asarlardı!.. Çemberlitaş etrafında çul, köstek, bel- leme, yular gibi at sahiplerine malzeme yapıp satan dükkânlar çoğunluktaydı. Bu nalzemeler genellikle mavi boncuk- larla süslenirdi. Kaybolan deyişlerden biri de şudur: Alma alı, sat yağızı Sakla kırı, bin doruya Bu deyişten anlaşılacağı gibi atlarda en kabul gören renk kır ve doru idi. Da- ha nice deyiş vardır at üstüne, ama ne yazık ki çoğu unutulmuş, söylenmez ol- muştur... Tarih boyunca tüm insanlara en yakın olan, tarlada onunla birlikte çalışan, dünyayı onunla birlikte gezen bu güzel hayvan için 'sabah rüzgârı' kayboldu çoktan. Akşam rüzgârı bile kalmadı atın yüzünde... O şimdi, vefasızlığın gecesinde yıldız- lara bakarak, insan yaşamındaki eski de- ğerini özlüyor. KULTOR * SANAT (0212) 293 89 78 iımııuiı ılvlıiEHlıı HLEIHHI GEMAL BEŞİT R[V KONBER 8AI1ONUİ > n ı sa n CRR www.ibb.gov.tr www.crrks.org 2005 1. UÜJSIAKAIIASI 1 llll DÜNYA MÜZİĞİ GÜNLERİ Faİz Ali Fai2 Fılı Ali falı (Apıa vohal), ttıhmat All (Volal / harmonlum), Ri*w«n All (Tabla), Karamat All Asad (Vokal / tıatmonlum) Irtlı.ıl K«ınql (Vgkal / alkll), Kalctin Akhıar (Vokal / alh;), lay.ı/ Nuualrt MHul / ılkıt), Shahld Nsdecm (Vokal / alkij), kaılıil All (İMiiCİ volutlv Hüsnü Şenlendirici VVorld Ensemble NIKnd Sıml.ndlrlcl (Kfcrnıa) Orhan Şallıel (Piyano l>ı,ı»« T.ıcnlılltk (B.f,l.,,m) LL,I»,,, (,Hik!.T. (lu Mchmet «Wıw (Vı»n,«(,Tgıl«ı) T.C. Kültiir ve Turizm Bakanlığı Samsun Devlet Türk Müziği Topluluğu "UleDevrlndetfrkMüzlğl" Koro Seli. Dr. Murat Sjllıtı Tu Burgaz Opera Ve Filarmoni Demeği Bale Topluluğu Parls'te Bir Gece Sanat YOnetmeni ve Bajkoreogrtf Hlkmct Mehmedov Ross Daly & Labyrinth / Trio Chemİrani Dfnmhld Clnmlranl (Zarb), Bljın Clremirani (Zub ronbak, dd), Keyvan Chemlranl (Zarb tonbak, l)eti(tlr uıt), RoH Daly (Clrlt llrl, rebalı. u ı larhıı -k™«ıv»), Harlı Lambrakls (Neyi, KeKv Tbutn* (Clrll liri), Perlkllı Paıjapelropoukıs (Saz, lavta), Sttlloı Ptum (ölrlt llrl, m, I'VU). Amıellna Tkatchnva (Stnlltf) incesaz Topluluğu "Istanbul Şarkıiarı" Solijtlcr: MeHhat CDIıet VQ Mıinlp Utandı Mural Aydomlr (l.lnhur lavta), Uerya lürk,m (krrrrffnçe), Taner Sayacıoâlu (kanun), Akın Aral (baı gltar), tngln CUr (vurmali(aİ5iSr),C.ıis l!0ıluraHjllar) 3 Joji Hirota Taiko Drummers MIHInıM Kavler Boulftnger N«ı »...ıUnBtr mklkoKatıı Mahvvash Her EnsembleU*»d M«tı*aıh (Vokal), Daoud Ktian Sadaıal (Rebab k tarad), S t l t o Ntlnml (Ztrlnghali mnlu»'), Prabhıı Edouard (lalj.. h dolak) T.C. Küttür ve Turizm Bakanlıâı Istanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu "Kurulıutan Kıırtııluşa" (KI*lk-Metıter-TaMwuf) lılanhul Bilyukjclıir Belediyeıi CRR Senfoni Orkestrası Jcf: AİpjanHpr Rahbnri Sollstler Pavet Hnrman (Kcman) Dents Shapovalov (VlyolonMl) Nlhjn Vapaiı All (Plyano) Bcethoven, Soıukovlç \ Stars of Dance Chicago Dance Chicago Kurucu ve Sanat Vönetmenl: john Sdimltz M.A.D.D. Rhythms Kurucu vc Sanat Yönetment Brtl Bartett Istanbul Oda Orkestrası Orkrstr.ı Şcfr [rtuğ Korhmaz Sollst: Tanla Lllboa (Vlyolonul) T.C. Kiiltür ve Turizm Bakanlığt Istanbul Devlet Opera ve Balesi C. Orff: Carmlna Burana Koreografl ve Sahneye Kuyjn. Vouri Vamos Ba<h, MvaMl, P»o»ılı Akbank Oda Orkestrası "Uygarlık ve Soykırım" Orkettra $efl: Cem Mansur Sollst: Stephen Kovacevlch (Plyano) Mcndeltsahn, Be«thûven, P. Haaı, Strau» Istanbul Müzik ve Sema Topluluğu "Yenlkapı'dan Eski Sesler" Cru* Mınıhtsl TarlhliHta! ÜB Vıl) 5 ULUSLARARASI Istanbul Dans Festivall 28 Nİ19K - 4 MAy.l 2005 Nafas Dance Company Nightsongs / Caduta Libeıa / Tıılınıi, an irreverslble action Ydnetmen ve Koreograf: Palrtdı de Bana Akdeniz Şarkıiarı Ece Idll (Soprano), tvren BUyUtburç (Plyano) R.v.l, M. Solb*ı, R«y, Hllın, Ot Falla Compagnie Philippe Centy Vanishlng Polnt Yazan ve Yöneten. Phlllppc l.rnly, Yonctmoıı Yardımcuı: Mary Und«rwo«l OrUk ¥.K,»Kıl.ı "• ChıllloC Ih*KT* Vllty MuiM1fW,U*CH<>W» thUtt* Th*ltl« îılrn. ı>«llon«l. <•• mıunı, JVIHJ Minlııtı* ıl« 1» ÇvKw «f ffc 1» CommımKrtlon C*HMH Ç*n*.,l d. 1. «!*«... f UiiMU ı^|kx.ı.l d(> tuurüoon* A,Uml JFamp^ny pfitl^p. Hfffffiİ ü St Petersburg Devlet Akademik Bale Tiyatrosu Choplnlana Italian Capricdo S p a r t a c u s ,b»ı«ı,n «tm*ıwj Cenel Sanat YOnttmenl; Yury Petukhov SABANCI ÜNÎVERSlTESÎ'NDE Tiyatro şenliği başhyor... İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ F AKM (Senfoni Ci>es V?,0 "1 0212 251 56 00 Aıid Bik-t Sdtış Cisesi CRH Kon^er S.ılonu Kiiltür Servisi - Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi, nisan ayı boyunca 'Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Tiyatro Şenliği' kapsamında, yerli ve yabancı pek çok tiyatro topluluğunu ağırlayacak. Devlet Tiyatroları-Sabancı ortak yapımı olan ve aynı anda Adana ve tstanbul'da gerçekleşcn Uluslararası Tiyatro Şenliği bugün Teatro Di Refredi'nin sahneledığı ve Serra Yılmaz'ın rol aldığı 'Son Harem' oyunuyla başhyor. Gerçeİcle düşün, yalanla gerçeğin bırbırıne karıştığı bir anlatımla, Osmanlı ve Türkiye'nin, Avnıpa Birliği'ndeki vazgeçilmez yerini ırdeleyen oyun, ttalya'da geniş tartışmalara yol açmıştı. Oyun, ltalyanca sahnelenecek. Festival, 6 Nisan Çarşamba günü Zuhal Olcay'ın dinletisiyle devam edecek. 8 Nisan Cuma günü Puşkin Tiyatrosu bu yıl Moskova'da düzenlenen 'Stanislavski' tiyatro şenliğinde birincilik ödülü alan 'Don Juan'oyununu izleyiciyle buluşturacak. Bulgar yönetmen Alexander Mortov tarafından sahneye konulan Moli^re'in oyunu Rusça sahnelenecek. 11 Nisan Pazartesi Şünü Sabancı Üniversitesi Amerika'dan katılan La Manıa Actors Without Borders topluluğunun 'Medeea' oyununa ev sahipliği yapacak. Zişan Uğurlu'nun başrolde yer aldığı oyun, tngilizce oynanacak. 14 Nisan Perşembe günü Ankara Devlet Tiyatrosu Haldun Taner'in önemli yapıtlarından biri olan 'Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparını'ı sahneleyecek. Festival 26 Nisan Salı günü Dostlar Tiyatrosu'nun 'Buluşma' adlı oyunuyla son bulacak. Einstein ile Marilyn Monroe'yu bir otel odasında buluşturan oyun, günümüzde her gün izlenen bir çatışmayı eğlenceye dönüştürüyor. Oyunların tümü ücretsiz olup saat 20.00'de başhyor. (0 216 483 90 26) K ESİNTILER ZEYNEP ORAL Takipçi Olmak... Başlığa bakıp iş takipçisi, ihale takipçisi ol maktan söz ettiğimi sanmayın. Tam üç yıldır, koskoca üç yıldır, Meclis'in tatilde olmadığı, alt komisyonların toplanıp durduğu her gün, her sa- at, sayısız kadın örgütünden oluşan TCK KA- DIN PLATFORMU' , durmadan, usanmadan, yorulmadan çalıştı durdu. Olağanüstü çaba ^ ^ Hemen belirteyim, olağanüstü, örnek bir ça- lışmaydı. Ben 35 yıllık meslek yaşamımda ve sayısız Sivil Toplum kuruluşunda görev almış bi- ri olarak böylesine ilk kez tanık oldum: Her mad- deyi müthiş bir titizlikle kadın bakış açısıyla ir- delediler; her maddeyi tartışmaya açtılar... Bir- birleriyle ilişkiyi hiç koparmadılar. Akıl akıldan üstündür diyerek güç birliği yaptılar, birinin ek- siğini öteki tamamladı. Birinin yorulduğu anda, öteki omuz verdi. Dayanışmayı hiç elden bırak- madan, katılımcı her örgütün onayını alarak ye- ni öneriler, yeni yollar önerdiler... Komisyonlar- la, Parlamenterlerle, yetkililerle teke tek hesap- laştılar... Kararlı ve ısrarcı davrandılar... Taleple- rini uluslararası platformlara taşıdılar... Kamu- oyunu sürekli bilgilendirdiler, uyardılar... Sonsuz bir dikkatle, titizlikle, emekle ve çabayla tam üç yıl sürdü bu çalışma. Türkiye'nin heryerinden 27 sivil toplum örgü- tünün yürüttüğü üç yıllık kampanya sonunda 30'dan fazla maddeyi, kadınların talepleri doğ- rultusunda değiştirttiler. Yeni Türk Ceza Yasa- sı'nda, ayırımcılığa yer veren, kadınların insan haklarını ihlal eden maddelerin kaldırılmasını sağladılar. Cinsel ve bedensel haklarının güven- ceye alınmasını büyük ölçüde sağladılar. (Şimdi anlıyor musunuz, birkaç haftadır, mes- lektaşlarımın, gazetecilerin geç kalmalarından neden yakındığımı...) Sivil toplumun demokratik bir hukuk devle- tinde, yasama sürecine etkin katıiımının çok başarılı bir ömeğini sergilediler. Tüm bu çalış- manın ve 27 örgütün koordinasyonunu yürüten, "Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Vak- fı"ydı. Onları ve el veren, yürek veren herkesi kutluyorum. Mücadeleye devam Her ne kadar yeni yasa iki ay sonra yürürlüğe girecekse de TCK Kadın Platformunun işi bitme- di. Kadmlar, şimdi de yeni TCK'deki haklarının hayata geçirilmesinin takipçisi olacaklar. Kâğıt üzerindekilerin yaşama uygulanması için. Bu ne- denle daha ilk günden başta Kadından Sorum- lu Devlet Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü olmak üzere bütün ilgili devlet ku- rumlarını dayasanın doğru uygulanması için ge- rekli önlemleri almaya çağırdılar... öyle ya, yasanın doğru uygulanmasında, yar- gıçtan polise, avukattan adli doktora, bürokra- ta, herkese iş düşüyor... Dilerim, onlar da en az kadmlar kadar bu konularda bilgi ve bilinç sahi- bi olurlar. TCK Kadın Platformu'nun 30 kadar maddeyi değiştirmeyi başardıklarını belirttim yukarıda. Ancak talepleri doğrultusunda değiştiremedik- leri de var. O nedenle mücadele sürüyor, süre- cek ve elbet sürmeli. Yerim kısıtlı özetlemek zorundayım: TCK Ka- dın Platformu'nun kabul edilmeyen ve mücade- lede kararlı oldukları talepleri şöyle: • Bekâret kontrolleri açıkça her koşulda ya- saklanmalı ve kadının rızası olmadan genital mu- ayene cezaya tabi olmalıdır; • Cinsel yönelime dayalı ayırımcılık açıkça suç olarak tanımlanmalı ve yasada dil, din, ırk, cin- siyet vb.'ye dayalı ayırımcılığa öngörüldüğü gi- bi cezalandırılmalıdır; • 15-18 yaş arası gençlerin rızaya dayalı cin- sel ilişkisini cezalandıran düzenleme kaldırılma- lıdır; • Yasal kürtaj süresi 12 haftaya çıkartılmalıdır; • Müstehcenlik maddesi hak ve özgürlükleri kısıtlamayacak şekilde tanımlanmalıdır; • Namus cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alınmalı ve hertür namus cinayetin- de ceza indirimi verilmesi önlenmelidir. Bunlar gerçekleşinceye kadar, mücadeleye devam... www.zeyneporal.com faks: 0212.257 16 50 Paris'te Renoir çalındı • PARİS (AFP) - Izlenimci Fransız ressamı Pierre-Auguste Renoir'ın yaklaşık 200 bin Euro değerindeki bir tablosunun önceki gün Paris'in ünlü müzayede evi Tajan'dan çalındığı bildirildi. Fransız polisi, tablo çalımrken müzayede evinin bir zarar görmediğini belirtti. Bir avukata ait olan 'Tete de fillette' adlı tablonun geçen günlerde açık arttırmayla satılması öngörülüyordu. ISTANBUL FİLM FESTtVALl • EMEK StNEMASrnda I l.OO'de 'lçimdeki Fırtına', 13.30'da 'Karşı Daire', 16.00'da 'Yalan Dünya', 19.00'da 'Fedakâr Kız', 21.30'da 'Lavanta Kokulu Kadmlar' (0 212 293 84 39) M ATLAS StNEMASI'nda 1 l.OO'de 'Küçük Cennet 1 , 13.30'da 'Büyük Diktatör', 16.00'da 'Aşağılık Adam', 19.00'da "İaıla Hataları', 21.30'da 'Güzel Hayat'. (0 212 252 85 76) • SİNEPOP'ta 1 l.OO'de 'Whisky\ 13.30'da 'Mona Lisa', 16.00'da 'Korunıa', 19.00'da 'Tony Taktinatı', 21 30da 'Derniryolu tşçileri'. fö 212 251 11 76) • BEYOĞLU StNEMASl'nda 1 l.OO'de 'Kuzey Rüzgârı', 13.30'da '10. Bölge Mahkemesi'nden..:, 16.00'da 'Salvador Allende', 19.00'da 'Acı Hayat', 21.30'da 'Tüyü Takip Et!'. (0 212 251 32 40) • REXX SİNEMASI'nda 1 l.OO'de 'THX1138', 13.30'da'Küçük Azize', 16.00'da 'Kız Almak', 19.00'da 'Evet', 21.30'da 'Suriyeli Gelin'. (0 216 336 01 12)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear