14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERİN DEVAMI istanbul TURKIYE K 6 Sinop Y 4 Adana Y 18 Edirne K 6 Samsun 5 Mersin Y 18 Kocaeli _K 7 Trabzon Y 5 Diyarbakır Y 14 Çanakkale K 7 Giresun Izmir B 11 Ankara 5 Şanlıurfa Y 15 K 4 Mardin Y 15 Manisa B 9 Eskişehir K 4 Siirt Y 15 Aydın Denizli B 1 3 Konya K 4 Hakkârı Y 10 B 8 Sıvas K 3 Van Y 12 Zonguldak K 5 Antalya B 18 Kars Butun bolgelenrniz çok bulutlu, kıyı Ege ıle Batı Akdeniz kıyıları dışında tüm yurt yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Do- ğu Anadolu'nun guneyı ıle Doğu Kuradeniz kıyıların- da yağmıır ve sağanak, Marmara'nın doğusu ıle Orta Karadeniz kıyılannda karla karışık yağmur, yağış alan dığer yerlerde kar şeklinde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B PB B B B B 10 5 13 1G 16 17 19 1b Beriin B 14 Moskova Budapeşte B 14 Aşkabat Madrid Y 15 Astana Mürııh B 14 Zürih Parçalı bulutlu ! Sisll T, Bjlutlu k Çok bulutlu • Yağmurlu GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştaraft 1. Sayfada CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'a şu sözle- ri söyleme fırsatını verdi: "Şu siyasi karmaşıklığa, şu öngörüsüzlüğe, şu perişanlığa bakın. Acınacak halinizi bir sorgulasanız çok iyi olacak." ••• Haluk Koç, şaşkınlığı eklemeyi unutmuş olma- lı. Aylardır yasayı ve yasaya karşı esen eleştiri rüz- gârınıgöğüslemeyeçalışan...yasanınertelenme- si isteklerini -üstelik Bakanlar Kurulu toplantıların- dan sonra- sözcü olarak olanaksız diye karşıla- yan... ve hükümetin 1 Nisan'la ilgili kararlılığını ve azmini kamuoyuna duyuran Adalet Bakanı Çiçek Cemil'e; -Rabat'tan gelen direktif gereği- iki ay- lık ertelemeye gideceklerini bildirmeyi, yasanın bir bakıma sahibi ve savunucusuna önceden ha- ber vermeyi unuttular! Şaşkınlığın bir başka yüzü daha var; RTE de, vekil-i hası Dışişleri Bakanı Gül de virgülüne do- kunulmasına rıza göstermedikleri bu böyyük re- formu neden ertelediklerini AB'ye anlatma telaşı- na düştüler. Gül ve taa Rabat'tan RTE erteleme- yi "sivil toplum örgütlerine saygıya" bağlıyor. 1 Nisan'ı savunan kala kala tek bir kişi kaldı: Çi- çek Cemil! Rabat kararını TV'den öğrendiği zaman bozuntuya vermeyen, 1 Nisan'ı TBMM'de de sa- vunurken vekil-i has Gül'ün ekşiyen yüz ifadesini göremeyen ah Çiçek Cemil, vah Çiçek Cemil... Üstelik şu cümlen var ya şu cümlen; iktidarın ger- çek sahiplerini rahatsız edecek: "Ben hükümet emrinde Meclis iradesi anlayışına katılmıyorum." Meclis hükümetin değil, hükümet Meclis'in em- rinde olmalı. Doğru. Ne ki, Çiçek de içinde bulun- duğu hükümetin çoğu zaman kimi tasarıları, ka- rarları Meclis iradesine hükmeden tepeden inen buyruklarla kabul eftiğini unutmuş görünüyor. Çiçek, yakın arkadaşlarının istiskal niteliğinde- ki davranışlarından sonra acaba istifa etmeyi dü- şünmez mi? TCY'de gereken düzeltmelerin yapılmasına iki ay yeter mi yetmez mi? Adalet Bakanı umutsuz. "2 ay değil 2 yıl versek bu (yasa) konuşulmaya de- vam eder" diyor. Zaten bakan, örnekler de vere- rek yasada "gazetecilere mahsus özelbirkonu ol- madığını" söylüyor. Bu havada, bu kafadaolan bir bakanla basını görev yapamaz duruma getiren maddeler üzerinde uzlaşı, anlaşma sağlanabile- cek mi? Nasıl? ••• Iktidar şaşkınmış, öngörüsüzmüş, perişanmış falan filan... Boşverin bunları, bakın manşetlere: Büyümede dünya rekoru kırmışız: 9.9! Büyümüşüz; vay be! Amma velakin büyümenin yansımadığı her açıdan küçülen vatandaştan ne haber? Ingiltere'ye İncirlikjesti • Baştarafı 1, Sayfada re Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB Dö- nem Başkanlığı'nı temmuz ayında devralacak Ingiltere'ye 14 Mart tanhinde yaptığı ziyaret sırasında, Ankara'nın "olumlu yanıtını" ilet- ti. İngiliz askeri nakliye uçaklan, mart ayı içe- risinde istanbul Sabiha Gökçen ve Trabzon havalimanlannın yanı sıra Incirlik üssünü de kullanmaya başladılar. Diplomatik kaynaklar, verilen izin ıçın Meclis kararı gerekmediğini, NATO ve BM kararlan çerçevesinde daha ön- ce çıkanlan Bakanlar Kurulu kararnamesiyle yetinildiğıni belirtirken, "NATO ve BM'nin aldığı kararlar,ABD öndcrliğindeki koalis- yon ülkelerine Afganistan ve Irak'ta insani yardım, yeniden yapılanma ve güvenlik ko- nularmda destek verilmesini öngörüyor. Bu çerçevede 23 Haziran 2003'l.c çıkardan Ba- kanlar Kurulu kararnamesi, 2004 yılında uzatıldı. Bu çerçevede hangi ülkeler tara- fından hangi üslerin kullanılabileceği, Dı- şişleri ve Genelkurmay'ın olumlu görüşle- riyle belirleniyor" görüşünü kaydettiler. In- giltere'nin çıkanlan bu kararname çerçevesin- de daha önce tstanbul Sabiha Gökçen ve Esenboğa havalimanlarını kullanabildiğini ifade eden yetkililer, bu çerçevede yeni olan unsurun, Incirlik üssünün de kullanımına izin verilmesi olduğunu savundular. Edinilen bil- gilere görc Ingiltere'ye verilen izin, öldürücü olmayan askeri malzemenin yanı sıra personel naklini de içeriyor. Bu anıaçla İngiliz askerleri için Incirlik üssünde kısa süreli konaklama merkezlerinin de oluşturulduğu öğrenildi. Gök gürulüılu CHP'nin raporuna göre depremzedelerbir darbe de TOKİ'den gördü Hibe konutlara fahiş fiyat AYŞE SAYIN ANKARA - CHP'nin Bin- göl'de yaşanan iki depremin ar- dından kentte yaptığı inceleme- ler sonucu hazırladığırapor,dep- rcmzede yurttaşlann ikmcı vur- gunu Toplu Konııt Idaresı'nden (TOKİ) yedığinı ortaya koydu. Rapora göre 2003 'teki depremin ardından TÜBB'nin 30 milyar 1 i- rayamal edip devlete "hibe" et- tiği 480 konutu, TOKt, "allyapı masrafı" diye ek bcdel çıkanp 51 milyar liraya depremzede yurttaşlara sattı. CHP Izmır Mılletvekili Yıl- maz Kaya başkanhğmda İstan- bul Milletvekili Kemal Kılıçda- roğlu, Van Milletvekili Mehmet Kartal, Zonguldak Milletvekili Nadir Saraç'tan oluşan komis- yon 1 Mayıs 2OO3'te Bingöl'dc meydana gelen depremden son- raTOKÎ veYapı tşlcri Genel Mü- dürlüğü tarafından yaptırılan dcprem konutlarındaki yolsuz- luk iddialannı incelemek üzere 14-15 Mart tarihlerinde kentte incelemelerde bulundu. Ancak komisyon, 12 Mart'ta Karlı- ova'da deprem olması nedeniyle öncelikle bu bölgclere giderek ARITMAYAN" ARITMA TESİSİ Kotnisyonun raporunda yer alan "kara mizah " niteliğindeki diğer saptamalar ise şöyle: • Toplu konut alanındakı ara yollara sıcak asfalt yapılması davctiye yöntemi ile yapılmış, ancak yapımcı firma zemin altyaprsı olmadan, zemın sıkıştırılnıadan çamurun üzerinc sathi asfaltı adeta serpıştırdığınden, asfalt kaplama 2 ay içinde çözülmüş, yollar çamur içinde kalmıştır. t/ Konut alanmın dışıııa yapılması gereken arıtma tesisi, konutlann ıçine yapılmış olup, arıtma yapılmadığı gibi, arıtma bağlantısı henıen yakındaki DSI kanalına bağlandığı için iki kurum arasında dava sürmektedır. tf TOKİ zaten yüksek bedellerle ihale ettiği konutlann inşaatına başlamadan önce ihale bedelinin yüzde 5 kadannı yüklenici firmalara ödeyerek, adeta bu firmalara yapımda aynca ckonomik destek sağlamıştır. yurttaşlann sorunlarını dinledi. Komisyon, incelemeleri son- rasında hazırladığı raporda, Kar- lıova depremi sonrasında yurt- taşlara yeterli "çadır" dağıtıl- madığını saptarken, Karlıova'ya bağlı Kızılçubuk köyünde daha önce yaptınlan deprem evlerinin tamamen kullanılamaz hale gel- diği saptamasına yer verdi. CH- P'nin raporunda en carpıcı bölü- mü ise 2003 depreminden sonra yaptırılan "deprem konutları" ile ilgili yolsuzluk ve usulsüz- lükler oluşturuyor. Rapora göre TOKİ, davetiye usulüyle Bingöl Merkez'de yap- tığı 1536 konutu 38 milyara mal ederken, Türkiye Odalar ve Bor- salar Birliğı (TOBB), açık ihale yöntemiyle yaptığı aynı nitelik- teki 480 konutu 30 milyar liraya mal etti. TOKt konutlan için depremzedeler konut başına 8 milyar lira olmak üzere toplam 12 trilyon liralık fazla ödeme yapmak zorunda bırakıldı. TO- BB ise devletten daha ucuza mal ettiği konutlan TOKl'ye hibe et- ti. Ancak TOKİ, hibe konutlan yurttaşlara "altyapı masrafı" diye 21 milyar liralık ek maliyet çıkararak 51 milyar liradan satı- şa çıkardı. Rapordaki bir başka çarpıcı saptamayı ise Afet işleri Genel Müdürlüğü'nün "Evini Yapana Yardım" kampanyası çerçeve- sinde yurttaşlara 17 milyar lira- lık yardmı yapılması uygulama- sından vazgeçilip projcnin 39 milyar liraya ihale edilmesi oluş- turuyor. Depremzedelerın bu yolla 3 bin 500 konut yaptığı ve uygulamadan da memnun oldu- ğu belirtilen raporda, şu görüşle- re yer verildi: "Ancak daha sonra Yapı tş- leri Genel Müdürlüğü, neden- se bu uygulamadan va/geçmiş ve aynı projcyi konut başına ortalama 39 milyar liraya iha- le etnıiştir. (Ki en yüksek ihale bedeli 42 milyar liradır.) Bu uygulama ile konut başına faz- la maliyet 22 milyar liradır. 1314 konuttaki toplam fazla maliyet ise 28 trilyon 908 mil- yar liradır." Sophia Loren,ödülünfi Şakir Eczacıbaşı'ndan aldı. Lorcn, "Bu ödiilii,Os- car ödülümün yanına koyacağım" dedi. "Onıır Ödülü"nü alan TarıkAkan ise Nejat Eczacıbaşı vc Onat Kutlar'ın 24 yıl öncc başlattıkları fesrivalle bir pcnccre açtıklarını belirterek LL I < k stival,Tüı kiyc'niıı bcnim için en ka- ranhk dönemlerindc açılınış. bir pencereydi " dedi. (SliRKAN Y1LDIZ) 16 gün sürecek 24. Uluslararası İstanbul Film Festivali başladı Loren'e 4 başam' ödülü AYÇA TEZER istanbul Kültiir ve Sanat Vak- fı'nın (İKSV) düzenlediği "24. Uluslararası İstanbul Film Fes- tivali", Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki açı- lış töreniyle başladı. Festivalin açılışında konuşan İKSV Başkanı Şakir Eczacıbaşı, dünya sinemasının festivale gös- terdıği ılgının her yıl arttığını vur- guladı. Açılış töreninde onur ödül- leri sahiplerini bulurken, festiva- lin onur koııuğu dünyaca ünlü ttal- yan sinenıa sanatçısı Sophia Lo- ren'e "Yaşam Boyu Başarı Ödü- lü" verildi. Rczacıbaşı, Sophia Loren'inulaştiğı başanyı "doğuş- tan zeki ve yoksul olmasına" bağladı. Sophia Loren, ödül için teşekkür ederek "Siz beni çok se- viyorsunuz, ben de sizi çok sevi- yorum. Davetli olduğum için mutluyum. Bu ödülü, Oscur ödülümün yanına koyacağım" dedi. Loren, törene katılanlarca uzun süre ayakta alkışlandı. Daha sonra, sinenıa sanatçısı Hülya Avşar tarafından "Sinema Onur Ödülleri", Nedim Otyam, Tarık Akan ve Yavuz Turgul'a verildi. Film müziklerine imza atan Otyam, sanatçıya sanatçı gö- züyle bakan vakıf kurucuları ve enıeği geçenleri kutladı. Candan Erçctin'in, beyazpcrdenin unutul- maz filmlerinin şarkılannı seslen- dirdiği törene istanbul Valısı Mu- ammer Güler ve İstanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı. I'estivalde, açılış töreninin ardın- dan, yönetmen Charles Dance'ın yönettiği "Lavanta Kokulu Ka- dınlar" filmi göstcrildi. 16 gün sürecek festival progra- mında 166 film, Beyoğlu'nda E- mck, Atlas, Beyoğlu, Sınepop ve Kadıköy'de Rexx sinemalarında seyırcıyle buluşacak. DEVLETE SIZDILAR MBaştamfı 1. Sayfada ve temiz kadın ve kızlarımızla kamusal alanı zorladıkları da bir gerçektir. Öğrencilerin, okulda dini simge ve işaret taşımaları da kesinlikle laikliğe aykırıdır. 'Kadın Tann'nın aydınlığıdır' diyen Hazreti Mevlana'nın sözü kendilerine yol güsterici olmalıdır" dedi. Lalklfk savunulmalı Ok, köktendinci kesimin dcvleti ele geçirme hedefı olduğu sürece mutlaka laikliğin savunulması gerektiğini ifade etti. Yeni Türk Ceza Yasası'nda basm suçlanna hapis cezası öngörülmesini de eleytiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, basın suçlanna zorunluluk dışında hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmemesi gerektiğini sözlenne ekledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Buijtarafı 1. Sayfada AKP hükümeti ABD'ye hangi konularda ne söz- ler verdi, tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var; ABD daha fazlasını istiyor. Başta da vurguladığımız gibi görünen operas- yonlarTürkiye'ninacilen ABD'ye yardımını gerek- tirecek bir durum içermiyor. O zaman şu soru ak- la geliyor: Yeni hedefler mi var? Görünen bu. ABD-lngiltere, önümüzdeki yıllarda, belki de ay- larda uygulanmak üzere, Incirlik'in de ayrıca ge- rekeceği bir plan yaptı. Irak'ın işgali öncesinde Türkiye ABD'ye ısrarla şunu soruyordu: - Saddam'ı devireceksin, anladık. Devirdikten sonra ne yapacaksın? ABD bu bilgiyi Türkiye'yle paylaşmıyordu. 0 gün bunu yapan, bugün yeni hedeflerini açık- lar mı? Açıklamaz! • • • Suriye ve Iran bilinen hedefler. Ancak bu iki ül- ke ile ilgili bilinmeyen şu: - ABD hangi yöntemleri kullanacak? Suriye'yi güneyden sıkıştırma başladı bile. Su- riye askerlerinin Lübnan'dan çekilmesi için yapı- lan baskının ana hedefi Şam. Şam, şamaroğlanına dönmemek için arayışlar içinde. Tutunabildiği dallardan biri Iran. Öteki de Türkiye olur mu, ona bakıyor. Iran'ın politikası açık: Madem ki ABD sıranın bana geleceğini söylü- yor. O zaman sıranın bana gelmemesi için her şe- yi yaparım... Sıra bana gelinceye dek ABD'nin yıpranmasınısağlayacakhertürlüittifakıniçinegi- rerim. Türkiye için iş bu kadar basit değil. Aşağı tükür- se sakal, yukarı tükürse bıyık, karşıya tükürse rüz- gâr... En iyisi yutkunmak! Nereye kadar? Ankara'nın başlıca politikası şöyle özetlenebilir Her şeyi olabildiğince öteleme! • • • Başa dönersek... İki durum görünüyor: 1 - ABD'nin Incirlik için bu kadar bastırması do- ğal değil. 2- ABD'nin istemleri Incirlik'le sınırlı değil. Başbakan Erdoğan, Fas-Tunus seferinde ko- nuyla ilgili şunu söylemişti: "Bütün istekler hemen gerçekleşmeyebllir!" Bu sözün şifrelerini çözünce şu anlam çıkıyor: "Istemlerinizi yerine getireceğiz ama, tümünü yapmak zor. Şimdi bir kısmını yapalım, kalanını yolda düşünürüz!" Irak operasyonu sürecinde çok sık altını çizdi- ğimiz Amerikan hedefleri, yeni istemlerle birlikte yine gündemimize yerleşiyor. ABDTürkiye'yi; Bal- kanlar, Ortadoğu, Kafkaslar'ın ortasında bir mer- kez üs olarak görüyor. Bu anlamda Türkiye'nin, ABD'ye hiç sorun çıkarmayacak bir ülke olması gerekiyor. Ukrayna ve Gürcistan'da yönetimler seçim son- rası yapılan meydan darbeleriyle değişti. İki ülke- nin ortak özelliği Karadenizdaş olması. Önümüz- deki günlerde Karadeniz'i daha çok konuşacağız. Zira ABD, Karadeniz'i Türkiye ile Rusya'nın kont- rol ettiği bir deniz olarak bırakmak istemiyor. Bul- garistan ve Romanya'da üsler açmasının neden- lerinden biri bu. Dileriz şu türkü önümüzdeki günlerde her anla- ma gelmez: Uyy deniz Karadeniz, Suların ne karadır... ankcum(a cumhuriyet.com.tr Kanadada 30 bin fok oldurüldıı Katliama tepki ANKARA (ANKA) - Kanada'da "fok avı" sezonunun açılmasıyla birlikte foklann kafa- lanna vurularak uyuşturulup canlt canlı deri- lerinin yüzülmesı şeklinde yaşanan "katli- am" sahneleri, hayvanseverleri ayağa kaldır- dı. lnternette "www.protcctseals.com" site- sınde başlatılan kampanyayla Kanada'daki fok katliamını kınayan hayvanseverler, Ka- nada'da üretilen deniz ürünlerine ambargo uygulanması çağnsında bulundular. Hayvan- severler, "Eğer fok katliamını durdurmaz- sanız, artık deniz ürünlerinizi almayaca- ğız" sloganıyla yürüttükleri kampanyayla, Kanada hükünıetıni fok avını yasaklamaya çağırdılar. Kanada'da iki gündür süren avda 30 bin 800 fokun öldürüldüğü bildirildi. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK slında "kapkaç" yeni değil. Ne çeşitleri, ne türleri, ne bi- çimleri var da çanta kapma gözle görülür, elle tutulur cinsinden ol- duğu için çok korku yarattı. Şimdi nasıl çare bulunur, neler yapılır, tar- tışılıp duruluyor. Bilinıp bulunan da "çanta taşımanıak". Eğer çan- ta taşıyorsaııız size hiçbir çözüm getirilemiyor. Alarmlı çanta yapıL dı tutmadı, düdüklü çanta yapıldı olmadı. Bakalım iş nereye varacak; başka kapkaç çeşitlerini de bılmek gerekiyor. Vur-Kaç yöntemi u, bilinen gerilla savaşlarının taktiğidir. Vuruyorsun kaçıyor- sun, kım oldugun bilinmiyor, nere- ye kaçtığın anlaşılmıyor, izin sürül- müyor falan. Ama burada söz konu- su olan gerilla savaşı değil, dolan- dırıcılık, soygunculuk. Öyle bir çanta kapıp kaçmak basıtlığınde bir iş değil. Büyük bir soygun tasarlı- yorsuıı, yani önce tasarımı var. Son- ra planlıyorsun, yani planı var. Ar- kadan program yapıyorsun, kadro- nıı hazırlayıp eğitiyorsun, sonra da uygulamaya koyuyorsun. Adı "Vur-Kaç" ama öyle henıencecik Kapkaç Çeşitleri olmuyor. Tasanmına göre bir ban- ka kurabilirsın ya da "Sizin para- nızı işleteyim" diye paralar toplar- sın. Öyle bırkaç milyarcık para de- ğil, büyük rakamlargerekir Uu ko- nuda "para oltası" her zaman ışe yarar bir havuç. Insanlar havadan para kazanmaya bayılıyor. Öyle ya, "scn uyuyorsun, paran çalışı- yor". Çok güzel iş eanım. Sonra da "paran uyumaya, scn de dövün- meye" başlıyorsun. "Gitti para- cıklarım, beni dolandırdılar, gü- venmişdm, bana teminatı var dc- mişlı ıdi. bütün paramdı, şimdi ne yapayım" falan diyorsun, ama boşuna. Ya bankayı boşaltıyorlar ya da paran dünya gezisıne çıkmış olu- yor. Işte buna Vur-Kaç dıyorlar kı sıkça görülmektedir. Sar-Kaç yöntemi... "Sarıp kaçmak" demek oluyor ki tarihi eserlere duyulan aşkjn bir kısaltmasıdır. Bir tarihi eseri çok beğenen bir "esersever" gözüne kestırdığı değerı epeyce zaman in- celiyor. Artık bir heykelcık mi olur, bır halı mıdır ya da seramik midir, hepsi de bu aşkın konusu olabilir. tşte bu aşka tutulan esersever, ara- da kim varsa onların gözünü de baglayıp tarihi eseri "sarıp kaçı- yor". Bir de bakıyorsunuz, toprak- îarınızda durup duran yapıt bir baş- ka ülkenin müzesinde ya da bir ko- leksiyonerin elinde. Sizin eseriniz "Sar-Kaç"a uğramış oluyor. Ama zararı yok. Siz bu kez elınizden ka- çırdığmız tarihi eseri büyük paralar ödeyip geri almak için kollarınızı sıvıyorsunuz. Pazarhk tutarsa para- cıklan ödeyip eserinizi geri alıyor- sunuz. Ama sızde bu ense, onda da bu para varken daha çok tokatlana- caksınız. Ne yapalım kı ensenizka- lın yaratıldığı için bu tokatlar sizi fazla etkilemeyecek. Bir de seven erkek tarafından "Sar-Kaç"a uğrayan sevgililer var, ama onlar başka bir fasıl. Böyle "Sar-Kaç"a gelen genç bayanların nzası var mı yok mu her zaman bel- li olmuyor. Bu konuyu da fazla dal- landırmamak gerekiyor. Kaç tavşan kaç... D ir de "tazıya tut-tav;ana kaç" İJ tarzı var. Kimi tavşanlar yara- maz işler yapıyorlar. Kimileri sinir- li insanlara yatıştırıcı hizmetleri su- nuyor, kimileri silahsız zavallılara sılah buluyor, kimileri de yalnız kalplere ısıtıci sağlıyor. Ama bu bü- yük hizmetlere böyle demiyorlar da uyuşturucu ticaretı, silah kaçakçıh- ğı, fuhuş gibi kötü sıfatlar takıyor- lar. Neyse ki "tazılara tut" diyen- lerin yanında "tavşanlara kaç" dı- yenler de oluyor da zavallı tavşan- lar yııvalarına ulaşabiliyor. "Tazı- ya tut-tavşana kaç" böyle bir şey. Hizmet alanla hızmet veren bııluşıı- yor, arada hizmet görenler de ken- di yollarını buluyor. Ne güzel değil mi şu "yolunu bulmak"! Üzülme lavşancık, sana her zaman "Kaç tavşan kaç" diyen çıkar, sen de el- bette bu iyiliği karşılıksız bırak- nıazsııı. Kaç tavşan kaç, yoksa ka- lırsınaç...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear