25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 MART 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gazetemiz, Hikmet Çetinkaya'nın kaleme aldığı Fethullah Gülen dizisine konulan ihtiyati tedbir karanna itiraz etti 'Basm lıürdmv sansür edflemez'vHaber Merkezi - Gazetemiz avukatlan Bülent Utku, Akın Atalay ve Tora Pekin; Hikmet Çetin- kaya'nın kaleme aldığı "Fethullah Gülen'in 40 Yıllık YolArkadaşı Nurettin Veren Anlatıyor" baş- lıkh yazı dizisinin durdurulmasına yönelik veri- len ihtiyati tedbir karanna itiraz etti. Avukatlan- mızca mahkemeye sunulan dilekçede, "Böylesi bir yayın yasağı kararı, karann hedefinden ve ka- ran verenin niyetinden bağımsız olarak, lıakkın- da yayın yasağı kararı verilen kişiye, Fethullah Gü- len'e ayncalık,eleştirilemezlik, dokunulmazhk sağ- lanıaktadır" denildi. Gazetemizin itirazı 15 Mart 2005 tarihınde yapılacak olan duruşmada karara bağlanacak. Avukatlanmızın mahkemeye sundu- ğu dilekçede, mahkemenin karanna öncelikle yet- ki yönünden itiraz edildi. Dilekçede özetle şu ifa- delere yer verildi: "Anayasanın 28. maddesinde 'Ba- sın hürdür, sansür edilemez' temel ilkesi belirtil- miştir. Bu nedenle, kişilik haklannın korunması ge- rekçesiyle bile olsa, devam etmekte olan bir yayı- nın -içeriği dalıi büinmeden- önlenme$ine, yasak- lanmasına yönelik her tedbir ve karar da sansür niteliğuıdedir. Anayasanın 26. maddesinde sınırlama sebeple- ri sayılmıştır. Burada söz konusu olan kavram ise 'yasaklama' değil,'sınırlama' kavranııdır. Nilekinı, • Gazetemiz avukatlarınca mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde, "Böylesi bir yaym yasağı kararı, kararın hedefinden ve kararı verenin niyetinden bağımsız olarak, hakkında yaym yasağı karan verilen kişiye, Fethullah Gülen'e ayrıcahk, eleştirilemezlik, dokunulmazhk sağlamaktadır" denildi. Gazetemizin itirazı 15 Mart 2005 tarihinde görülecek duruşmada karara bağlanacak. basuı özgürlüğü de tüm diğer özgürlükler gibi sı- nırlanabilecek, ancak sansürniteüğinde olacakşe- kilde yasaklama söz konusu olamayacaktır. Sınır- lama ise, bir haber ve yazı nedeniyle, başkalannın şöhret ve haklannın korunması amacıyla yasalar ile yapılmıştır. Nitekinı gerek Ceza Kanunu ile (lıa- karetvesövmesuçlan)gerekMedeniKanunveBorç- lar Kanunu ile (maddi ve nıancvi tazminat dava- lan), gerekse basın kanunu ile (tekzip) basuı özgür- lüğü sınırlandınlmıştır. Ancak, hiçbir zaman 'ya- saklanmamıştır'. Kişlllk haklarına saldırı yok' Sayın mahkemenin ihtiyati tedbir karannı ve- riş gerekçesi yalnızca; 'davacının, kişilik haklan- na saldırı olacağını belirtmiş olmasıdır'. Yalnız- ca, davacının beliıttiği beyanlan ve bu beyanlara eklediği tekyanh belgeleri, basuı özgürlüğü açısın- dan çok önemli vahinı sonuçlar yaratacak şekilde. ihtiyati tedbir kararı vermek için yeterü görmek kammızca doğru değildir. Üstelik, davacı yanm ek- lediği belgeler arasında Cumhuriyet gazetesinde rö- portajı yayunlanan kişinin (davalı Nurettin Ve- ren), daha önceki tarihlerde başkaca yayın organ- lannda da röportajınııı yayımlandığı ve bu yayın- larda da. benzer açıklamalarda bulunduğu görül- mektedir. Bu durumda, davacının kişilik hakları- na zarar veren bir durum söz konusu ise, bu du- rum Cumhuriyet gazetesinin yayınından önce za- ten gerçekleşmiş olmaktadır. Belirtilen nedenle, ihtiyati tedbir karan verilmesi için 'tehirinde teh- like olan veya nıühim bir zarar olacağı anlaşılan' bir durum olayımızda mevcut değildir. Önemle belirtmek isterizki, saym mahkemenin davacdann talebi üzerinevermiş olduğu tedbir ka- ran, sıradan bir ihtiyati tedbir olarak görülemez ve değerlendirilemez. Çiinkii. verilen karar bir ya- ym yasağı karandır.' Ve de öyle bir yayın yasağı karandır ki, ne yazılacağı, ne yorum ve eleştiri ola- cağı hakkında somut hiçbir bilgi sahibi olunma- dan veri lmiştir' Böylesi bir yayın yasağı karan ise, karann hedefinden ve karan verenin niyetinden bağımsız olarak hakkında yayın yasağı karan ve- rilen kişiye, Fethullah Gülen'e ayncalık, eleştirile- mezlik, dokunulmazhk sağlamaktadır. Bir taraf- ta, daha önce yayımlanmış ve kamuoyunun bilgi sahibi olduğu, kamuoyunun gündemindeki bir ki- şiye ait siyasal eleştiriler; diğer yanda bir toplumun denıokratik bir toplum olup olmamasının belnien- mesindeki en önemli ölçü sayılan ifade, eleştiri ve basın özgürlüğü sözkonusudur. •Karar yanlış ve hukuka aykırı' Bir kişiye yönelik siyasal eleştirileri, sırf davacı- nın beyanlanna dayanarak engellemek ve sonuç- ta sansüre yol açacak niteUkte bir karar ile basuı özgürlüğünü zedelemek hukuken de anlaşılabUir bir durum değildir." Dilekçenin sonuç bölümünde "Basın toplum için yararu, iyi olduğunu gördüğu olaylan övmeli, olumsuz olaylanda eleştirmelive bunlan toplumun gündemine taşunahdır, kitoplumdabir ilerlemesağ- lanabilsin. Verilen ihtiyati tedbir karan, bu ilkeler ışığuıda ele aundığında yanlış ve hukuka aykuı ol- muştur" denilerek şunlar dile getirildi: "'davacının kişilik haklanna saldırı olmadığı ve yapılan yayının hukuka uygun olduğu ekli belge- lerle de belirtildiğinden', saym mahkemece veri- len ve Cumhuriyet gazetesindeyayımlanmakta olan Fethullah Gülen ile ilgiliyazı dizisinin yayımının dur- durulmasına yönelik ihtiyati tedbir karannın kal- dınlmasına karar verilmesini saygı ile dileriz." İhtiyati tedbir kararı verllmlştl Fethullah Gülen, gazetemiz yazan Hikmet Çe- tinkaya'nın kaleme aldığı ve 1 Mart'tan 3 Mart'a kadar gazetemizde yayımlanan yazı dizisinin "ki- şilik haklaruu ihlal ettiğini" gerekçe göstererek yazı dizisine ihtiyati tedbir karan aldırmıştı. Yazanmız Hikmet Çetinkaya'nın Gülen'in 40 yıllık arkadaşı Nurettin Veren ile yaptığı röpor- tajı içeren yazı dizisinde Veren'in Gülen ile ilgili çarpıcı iddialan yer almıştı. Yazı dizisinin durdurulmasmı kınayan CHP yargı yoluyla sansür yapıldığmı belirtti 'Gülen sinsipropagandaiçinde' ERDOĞAN'A Şimşek'ten soru önergesi Haber Merkezi-CHP tstan- bııl Milletvekili Berhan Şim- şek, yazanmız Hikmet Çetin- kaya'nın "Fethullah Gülen'in 40 YıllıkArkadaşı Nurettiıı Ve- ren Anlatıyor" adlı yazı dizi- sine ihtiyati tedbir konulması- nı Meclis gündemine taşıdı. Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlama- sı istemiyle TBMM Başkanh- ğı'na verdiği soru önergesin- de, " Bir yazı veya haberin içe- riğinin ne olduğunu dahi bilme- den, o yazı ve haberi görme- den yayın yasağı karan ver- mek, sansürün en ilkel biçimi olan bir yazıyı veya haberi ön- ceden denetleyip yayımlanıp yayımlannıasına karar vermek- ten daha vahim bir durum de- ğil midir? Bu duruma olanak tanıyan bir yasa kuralı, anaya- sanın 28. maddesinde ifadesi- nibulan, 'Basın hürdür, sansür edilemez' kuralı ile bağdaşır mı" diye sordu. Şimşek, yayın durdurmaya olanak veren yasalann orta- dan kaldınlıp kardınlamayaca- ğına ilişkin bilgi istedi. Yasaklama kabul edilemez ANKARA(CumhuriyetBü- rosu) - Pir Sultan Abdal Kül- tür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, Fethullah Gü- len'le ilgili övgüler yayımla- nırken hiç kimsenin harekete geçmediğini, ancak iç yüzünün ortaya konulmasının yasak- lanmasının kabul edilemeye- ceğini söyledi. Genç, huku- kun kişilerden önce toplumun haklannı koruduğunu vurgu- layarak kamuoyunun bilgilen- dirilmesinin engellenemeye- ceğini söyledi. Milliyet gazetesinde yayım- lanan Gülen'le ilgili "reklam ve övgü" niteliğinde röporta- jı anımsatan Genç, "Hiçkim- se de Fethullahçı propaganda niteliğindeki yazılarla ilgili ha- rekete geçmedi. Fethullahçıgö- rüşün iç yüzünü yıllarca bu gö- riişün içinde yer alan ve olıış- turulmasuıda hizmetveren ki- şinin, kamuoyuna açıklamış olmasınm yargı kararı ile en- gellenmeye çahşılması kabul edilemez" dedi. ANKARA(CumhuriyetBürosu)-CHP Grup Başkanveküi Ali Topuz, yazanmız HikmetÇetinkaya'nın yazı dizisinin dur- durulmasını "yargı yoluyla sansür, basın vedüşünceözgürlüğüne saldın" olarak nı- telendirdi. Topuz, "Fetullah Gülen hare- keti, devleti içinden ele geçirmeye dönük sinsi bir propaganda içindedir. Bu hare- kete bu kadar müsamaha edilmesi gele- cekte telafisi mümkün ohnayan ağır so- nuçlar yaratır" dedi. Topuz, dün parlamentoda milletvekil- leri Yakup Kepenek, Mustafa Gazalcı ve Feramus Şahin'le birlikte düzenlediği basın toplantısında Çetinkaya'nın yazı dizisinin durdurulmasıyla ilgili değer- lendinneler yaptı. Amacının yargı kara- nnı eleştirmek değil, ortaya çıkan sonuç- la ilgili değerlendirmeler yapmak oldu- ğunu vurgulayan Topuz,"Yayınyasağıdü- şünceyi açıklama özgürlüğüne ağır bir darbedir. Dizinin yayımlanan bölümleri- ni bir kez daha okudum, Gülen'in kişilik haklannın nasıl ihlal edildiğini anlanıa- ya çahşüm.Bir tek kelinıegöremedim. Çok açık bir özel tercih kullanıldığı anlaşıhyor. Yargı yoluyla sansür uygulanması anla- muutaşıyor" dedi. Gülen'le ilgili birçok haber yayımlandığına dikkat çeken To- puz, sözlerini şöyle sürdürdü: Başbakan ne tepki gösterecek? "Diğer yayınlarla ilgili bir şey olmadı anıa clcştirmeye dönük,hareketin içinden gelen birinin gerçekleri açıklamasına san- sür getirildi. Oleki yazılanlarla ilgili ola- rak kimsenin kılıkıpırdamadL Mahkeme, yayımlanmayan bölümlerde Gülen'in ki- şilik haklannın çiğnenebilecegi göriişüne dayanarak karar aldı. Bunu hukukçular tartişıyor. Türkiye, bir zamanlar şiiroku- du diye kendisine yasak getirildiğini söy- leyen bir Başbakan tarafindan yönetiliyor. Başbakan işine gekliğizaman, çağdaşlık- lan, düşünce özgüıiüğünden yana. Şim- di nasıl bir tepki göstereceğini bekliyo- ruz. Yapılan basın ve düşünce özgürlüğü- ne saklındır. Sayın Çetinkaya'yı da kut- luyorum. Özellikle siyasal tslam hareket- lerini ıızıııı süredir yakıııdan izliyor. Ken- CHP'den Cumhuriyet 'e destek CHP'li milletvekilleri, yazanmız Hikmet Çetinkaya'nın Fethullah Gülen'le ilgili yazı dizisinin yayınının durdurulması konusunda Cumhuriyet Ankara Bürosu'na destek ziyaretinde bulundular. CHP Grup Başkanvekilleri AN Topuz, Kemal Anadol ile Ankara Milletvekili Yakup Kepenek ve Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı dün gazetemizin Ankara Bürosu'na geldi. Ziyarette, diziyle ilgili son durum hakkında gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'dan bilgi alan milletvekilleri, yayın durdurma karannı "sansür" olarak nitelediler. Ali Topuz, yazı dizîsinde ortaya konulan görüşlerin Gülen'in kişilik haklannı zedelemediğini vurguladı. Ülkede "sinsice bir siyasal Islam hareketi" yürütüldüğünü ortaya koyan yazı dizisinin engellendiğini belirten Topuz, "Bu durum, çok çetin bir döneme girdiğimizin göstergesidir" dedi. Yakup Kepenek, medyanın konuya yeterli ilgiyi göstermemesine dikkat çekerken Kemal Anadol, "Kişilik haklarına bir saldırı söz konusu olursa yayından sonra tazminat davası ya da ceza davası açılabilirdi" diye konuştu. (FOTOĞRAF: KORAY AVCI) disinin susturulması ya da kaleminin kı- rdması isteniyor. Cumhuriyet gazetesi de, Çetinkaya da bu baskdara boyun eğme- yecektir." Cumhuriyetın temel ilkelerini zedelemeye, devleti dın devletine dönüş- türmeye dönük akımlann giderek yaygın- laştığına dikkat çeken Topuz, "80 yıldir sinsi bir şekilde çabalar yürütülüyordu. AKP tarafindan fiili uygulama biçimine dönüştürüldü. Laik, demokratik cumhu- riyetin temel nitelikierini zedelemeye dö- nük uygulamalar adım adını yürütülüyor. Başbakanlık Müsteşan hâlâ yerinde otu- ruyor" dedi. Topuz, "Gülen hareketinin devleti içinden ele geçirmeye dönük sinsi bir propaganda içinde olduğunu" vurgu- larken, "Bunu gjzlemiyor da. TSK'ye gi- remiyonız,oradalaikliksavunuculanvar, diyor. Gülen hareketine bu kadar müsa- maha edilmesi ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaranr" dedi. Topuz, "kimsenin ülkeyi Iran, Lübnan, Mısır, Suudi Arabistan lıahııe getiremeyeceğüû, Türkiye'yi geri götürmeye dönük giri- şünlerin önünün alınnıası için bu iktidar- dan kuıiıılmakgercktigini" diye konuştu. Topuz, bir soru üzenne "tslami hare- ketlerinyargınuı içinedegirmeyeçahştık- lanm" söylerken, "TSK'yedegirmekis- tiyorlar. Ancak, yayın durdurma kara- nyla ilgili olarak böyle bir suçlama yap- mıyorum. Genel çerçevede bir değerlen- dirme yapıyorum" dedi. EDBİR KARARINATEPKİLER 'Yargı siyasetin emrinegirdV İSTANBUL/İZMİR (CUMHURİYET) - Gazetemiz yazan HikmetÇetinkaya'nın Fethul- lah Gülen'ı anlattığı yazı dizisine mahkeme ka- ranyla konulan ihtiyati tedbir karanna tepkiler artarak sürüyor. Sivil toplum örgütleri ve çok sayıda Cumhu- riyet okuru, faks, telefon ve e-posta yolu ile gönderdikleri mesajlarda, yazı dizisine konu- lan tedbir karannı protesto ettiler. TGS Yöne- tim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de eleştiren basına müdahale dönemi- nin AB uyum süreci altınaki uygulamalara kar- şın sürdüğüne dikkat çekildi. Açıklamada, "Dü- şünce özgürlüğü sınııian çerçevesinde eleştiri hakkuun kullanıunasmı, kişilik haklanna saldı- n kavramıyla karıştırmamak gerektiği kanısm- dayız. Anayasaya aykın olduğunu düşündüğü- müz yayın durdurma karannın yine yargı ka- ran ile düzeltileceğuıe inanıyomz" denildi. Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Fede- rasyonu Genel Başkanı DursunAnlgan da yap- tığı yazılı açıklamada kafalarda 'yargı siyasetin emrine mi giriyor' diye soru işaretlerinin oluş- tuğunu belirtti. Atılgan, "Cumhuriyetimizebaş- kaldıranlardan Gülen'in takıyyeci faaliyetleri- ni tanıklarla ve kanıtlarla ortaya koyan yazı di- zisinin durdurulması kabul edilemez" dedi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr.Türkan Say- lan propaganda niteliğindeki Gülen öyküleri- nin yanında eleştirilere de tahammülün öğre- nibnesinin zonınlu olduğunu söyledi. Hürriyet Gazetesi yazan EminÇölaşan, dün- kü köşesinde tedbir karanna değinerek, "Söy- leşide kişisel haklara salduı gibişeyleryoktu. Çe- tinkaya soruyor, Veren anlaöyordu. Bazı şeyle- re açıkhk getiriliyordu. Yargının hiç değilse bir bölümünde bazı tuhaf şeyler oluyor. Dincilik akmılan yargıyı etkisi altına alıyor. Kimi kime şikâyet edeceksiniz?" ifadelerine yer verdi. İzmir'de büyük tepki lzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıııcılaı; "Bağunsız yargıyı her zaman savu- nan gazeteciler olarak, herhangi bir suç ıınsu- ru olmadığı yazı dizisinin durdurulmasmı san- sür anlayışuun yeniden ortaya çıkması olarakyo- rumluyor, bu yanlışlığm giderilmesini istiyoruz" dedi. lşçi Partisi Bornova llçe Başkanı Z«ynel Çoşar da, yazı dizisinin Gülen'inkırk yıllık se- rüvenine el feneri tuttuğunu belirterek, bunun Gülen'i rahatsız ettiğinin anlaşıldığını söyledi. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yasada basını baskı altma almaya ve sansür etmeye dönük ağır yaptırımlar var Yeni TCY'de basın özgürlüğüne darbe EMÎNEKAPLAN ANKARA - Yeni Türk Ceza Yasası (TCY) ile ba- sın kuruluşlannı 1 Nisan'dan sonra ağır cezalar bek- liyor. Yasanın 26 maddesinde basın örgürlüğünü sı- nırlandıran düzenlemeler yer alıyor. Yasaya göre, hü- küm kesinleşinceye kadar kişiler hakkındaki iddialar haberleştirilemeyecek. Bu yönde haber yapan gaze- teciler, "adil yargılanma hakkmı engelleme girişimi" suçlamasıyla yargılanabilecek. Bir kişi hakkında "hır- sız" ya da "sahtekâr" diyen kişinin açıklamalarını ha- berleştiren gazeteci "iftira" suçu işlemiş olacak. 1 Ni- san'da yürürlüğe girecek olan yeni TCY, basın kuru- luşlannı baskı altına almaya ve sansürlemeye dönük ağır yaptınmlar öngörüyor. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, yeni yasanın "tam bir felaket" oldu- ğunu belirterek, basın özgürlüğüne darbe vurulduğu- nu söyledi. Yasayla getirilen bazı düzenlemeler ve ba- sın özgürlüğü açısından getirdiği sakıncalar şöyle: • Başkalanm intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıl- dan sekiz yıla kadar hapis cezası; bu fiilin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde kişi dört yıldan on yı- la kadar hapis cezası ile cezalandınlacak. • Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide ede- bilecek nitelikte somut bir fıil veya olgu isnat etmek ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek sure- tiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para ce- zası ile cezalandınlacak. Ceza, basın ve yayın yoluy- la işlenmesi halinde, üçte biri oranında arttınlacak. Bir partinin genel başkanının bir başka siyasi parti hak- kında "yolsuzluk yaptığı ya da yolsu/lukların arkasın- da olduğu" yönündeki açıklamasını haberleştiren ga- zeteci hakkında "hakaretveiftirada bulunmak" suç- lamasıyla dava açılabilecek. Bir kişi hakkında "hır- sız, sahtekâr" ya da "gerici" diyen bir kişinin açıkla- ması da haber olarak yayımlanırsa aynı çerçevede suç işlenmiş sayılacak. • Kişilenn özel hayatının gizliliğini ihlal eden kim- se, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para ceza- sı ile cezalandırılacak. Kişilenn özel hayatına ilişkin görüntü veya seslen ifşa eden kimse, bir yıldaıı üç yı- la kadar hapis cezası ile cezalandınlacak. • Kişiler arasındaki haberleşmenın gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandınlacak. Kişiler arasındaki ha- berleşmelerın içeriğının basın ve yaym yolu ile yaym- lanması halinde, ceza yarı oranında arttırılacak. Bu- na göre, mafya ve bakan arasındaki telefon kayıtlan yayunlanamayacak. • Suç örgütünün veya amacının propagandasını ya- pan kişiye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası veri- lecek. • Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve ya- yın yolu ile yayımlayan veya yayımlanmasına aracı- lık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandınlacak. • Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hal- de, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatıhnasuu ya da idari bir yaptınm uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykın bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandınlacak. "İhbarda bulunuyorum şu kişi yolsuzluk yapmıştır" diyen bir kişinin bu açıklamasını haberleştiren gazeteci, "iftira" suçunu işlemiş sayılacak. • Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar sav- cı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıklan etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalan- dınlacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear