23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17MART2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul S 13 Sinop S 10 Adana B 20 Edirne S 17 Samsun PB 12 Mersin B Kocaeli S 16 Trabzon PB 10 Diyarbakır B 14 Çanakkale Izmir S 16 Giresun B 19 Ankara PB 10 Şanlıurfa B S 12 Mardin B 12 Manisa B 19 Eskişehir S 13 Siirt B 13 Aydın B 20 Konya S 12 Hakkâri Denizlı B 18 Sıvas 8 Van Zonguldak S 11 Antalya B 19 Kars Yurdun kuzey ve do- ğu kesımlerı parçalı bu- lutlu, dığer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek Marmara ıle yurdun ıç ve doğu kesımlerınde sa- bah saatlerınde sıs goru- lecek Hava sıcaklığında onemlı bır değışıklık ol- mayacak Ruzgâr kuzey yonlerden hafıf, ara sıra orta kuvvette esecek. Denızlerımızde ruzgâr. Fırtına beklenmıyor DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B K K B Y Y B PB b -3 4 18 13 16 18 13 Münih B 16 Zürıh Beriin Budapeşte Madrid VJyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B PB B PB PB B 14 19 24 17 18 14 16 18 B 17 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflis Kahıre K Y PB PB PB Y PB B -2 15 -2 17 8 10 3 22 B 20 0 Açık Parçah bulutlu B u | u t l u ^ Çok bulutlu . Yağmurlu \ Karlı Gök gumltulu GUNCEL CİJNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada zen şaşırtıcı, hatta ürkütücü oluyor" diye yaz- maktan kendini alıkoyamadı. Çalıştığı gazetenin patronunun mangırsal işle- rini takiple ünlü bir yazarımız ise uzun süre öv- düğü hükümeti, şimdi kimi TV'lerde yerden ye- re vuruyor. Velhasıl yalakalar bugünlerde yala- maktan çok (inandırıcı olamıyorlar ama) eleştir- meye çabalıyorlar. ••• Çarşaflama bir iki gelişmeyi örnekleyerek ka- nıtlanabilir. Aylardır Avrupa müktesebatının an- cakyüzde25'itercümeettirilebildi. Birtürlü baş- müzakereci atayamıyor. Içinde kavgalı. AKP iktidarına desteğini kazanmak için hemen her isteğini yerine getirmeye çalıştığı ABD'den de sert eleştiriler geliyor. Güvenilir bir kalem Sami Kohen, ABD başkentinden: "VVashington'da Türkiye'nin imajı ve kredibili- tesi zayıfladı. ABD Türkiye'ye artık 'eski sadık müttefiki' olarak bakmıyor... Türkiye ile ilgilenen analistler arasında ve basında ABD'nin Türki- ye'ye ne kadar güvenebileceği' sorusu açıkça soruluyor" diye yazdı. ••• Şu örnek daha çarpıcı: KKK Komutanı Orge- neral Yaşar Büyükanıt Türkiye'ye sızan (yakla- şık 3.500) teröristin büyük tehlike yarattığını, kar- şı önlemlerden yoksun olduğumuzu söyledikten sonra şu soru ile karşılaştı: "PKKİIe ilgiliilkaçık- lamayı yaptığınızda hükümetle bir diyalog oldu mu?" Soru aslında, "Tehlikeli bir konuyu açıklamanız- dan sonra hükümet, 'Paşa, söyledikleriniz ülke ve vatandaş güvenligi için çok ama çoook önem- li' diyerek sizinle görüşmek istedi mi?" demeye geliyor. Büyükanıt'ın yanıtı: "Hayır. Bu konuda benden bilgi isteyen ya da yapılması gerekenle- ri konuşan olmadı." Neden? Hükümet gerçekleri yüzüne vuran medyayla boğuşmakta, parti örgütünü canlan- dırma çalışmaları yapmakta... PKK, terör, kan, ölüm vs... Gündeminde yok! • •• Onur Öymen'den dinlediğimiz şu örnekler hü- kümetin içine düştüğü açmazların, halk deyimiy- le çarşaflamanın kanıtları değil mi? AB Komis- yonu'nun kara alt komisyonunda Türkiye temsil- cisi, devlet politikasının tam tersini savunarak Ermenistan ile bağlantılı demiryolunun işletme- ye açılmasını olumlu karşılıyor. Deniz alt komis- yonunda Türkiye temsilcisi, Doğu Akdeniz'de çevrekonularındatanımadığımızGüneyKıbrıs'la işbirliği yapmamızı, hatta bu konuda sorumlulu- ğun Güney Kıbrıs'a verilmesini istiyor. PKK konusundaki uyarılara kayıtsızlık, alt ka- demelerin üst düzeyin, üst düzeyin alt kademe- lerin ne yaptığını bilmediğine işaret eden bu ör- nekler, bu hükümetin çarşafladığını göstermiyor mu? 'Sistematik istimlak iddiası' • VVASHINGTON (AA) - Amerikan hükümetinin bağımsız bir kuruluşu olan ve insan haklan ve de- mokrasi konulanndaki çalışmalara yoğunlaşan Hel- sinki Komisyonu, dün yapılan toplantıda, Türki- ye'deki Fener Rum Patrikhanesı'nin durumunu ince- ledi. Toplantıda "Tiirkiye'deki Rum-Ortodoks Kili- sesi: Sistematik tstimlak Kurbanı" başlığının kulla- nılması dikkati çckti. Komisyonun eşbaşkanı Chris Smith, Türk hükümetini, Patrikhane'nin faaliyetleri- ni sistemli bir şekilde engellemekle suçladı. NATO, fiize sisteminde anlaştı • BRÜKSEL (AA) - NATO müttefiklerinin, sa- vaş alanında askerlerin balistik füzelerden korıın- masını sağlamak için fiize savunma sisteminin ku- rulması konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi. NATO, projenin 650 milyon Euro'ya mal olacağını ve fiize savunmasında ulusal eşgüdüm sağlanması- ııın amaçlandığını belirterek sistemin 2012 yılında tam anlamıyla faaliyete geçeceğini kaydetti. ÇYDD, Anıtkabip'i ziyaret edecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÇYDD An- kara Şubesi kuruluşunun 15. yıldönümünü kutluyor. Kutlamalar çerçevesinde, ÇYDD Ankara Şubesi'nin yeni yönetim kurulu 19 Mart günü saat 11 OO'de Anıtkabir'i ziyaret edecek. Yapılan açıklamada, yeni yönetim kurulunun bağlılığını vurgulamak amacıyla Anıtkabir'e ziyaret gerçekleştirileceği bildirildi. Bekip Sıtkı Şaylı yaşamını yitirdî • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Üni- versitesi Tıp Fakiiltesi emekli Öğretim Üyesi Bekir Sıtkı Şaylı, 15 Mart tarihinde, tedavi gördüğü Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Bor madeninin sağlık alanında kullanılması- na yönelik araştırmalarıyla tanınan Şaylı için bugün Kocatepe Camii'nde cenaze töreni düzenlenecek. Şaylı, Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek. SSK müdüplükleri 'mesai' yapacak • ANTALYA (AA) - Sağlık karnesi kuyrııklarının azaltılması amacıyla, SSK il müdürlüklerinin bu hafta sonu açık olacağı bildirildi. SSK Genel Mü- dürlüğü'nce il müdürlüklerine gönderilen genelge- de, 5283 Sayılı Kaııun'uıı yürürlüğe girmesiyle SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredildiği anımsatılarak karne talebi nedeniyle yığılmalar meydana geldiği belirtildi. Genelgede, "Sigorta il müdürlüklerinin, 19-20 Mart günlerinde tam giin mesai yapması uygun görülmüştür" denildi. Gazetenıizin Diyarbakır Bürosu'ndan arkadaşımız MAHMUT 0ML ve e§i NÜKHET OMl'm bebekleri ARJİN DARA dünyaya merhaba dedi. Sağlıklı bir yaşam diliyoruz. Cumhuriyet Çalışanları j Diplomasi skaıulalı Ulaştırma Bakanlığı bürokratlan, Rumlara Doğu Akdeniz'de yetki veren raporu imzaladı ve Kars-Erivan demiryolunun açılmasını öngören düzenlemeye direnmedi AYŞE SAYIN EBRU TOKTAR ANKARA - AB Komisyonu bünyesindeki Ulaştırma Üst Dü- zey Grubu'nun Denizcilik ve Kara Taşımacılığı Alt Komitesi üyesi olan Ulaştırma Bakanlığı bürokratlarının Türkiye'nin Er- menistan ve Güney Kıbns poli- tikalanyla çelişen raporlara im- za attığı ortaya çıktı. Kara Taşı- macılığı Alt Komitesi'ndeki Türk delegenin, Rum delegenin Güney Kıbrıs'a Doğu Akde- niz'in tüm gemi trafiğini yönet- me yetkisi veren raporunu imza- ladığı öğrenildi. Gelişmelerden mart ayında haberdar olan Dışiş- leri Bakanhğı, rapora şerh dü- şülmesini sağlayarak süreci askı- ya aldırdı. KaraTaşımacılığı Ko- mitesi'ndeki diğer Türk uzma- nın da Türkiye'nin 1993'te ka- pattığı Kars-Erivan demiryolu- nun açılmasını öngören Erme- nistan raporuna karşı direnme- CHP'IÎ öymen: Ödün veriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AB Komisyonu bünyesindeki alt komitelerinde Türkiye'nin Erme- nistan ve GKRY politikalanndan ödün verildiğini vurgulayarak "Yaşananlar AKP hükümeti içindeki koordinasyonsuzluğu da ortaya koyuyor" dedi. Öymen, Kars-Erivan demiryolunun yeniden açılmasının Türkiye'nin "Azer- baycan politikasının çökmesi" anlamına geleceğini vurguladı. Öymen, Tür- kiye'nin "gayrimeşru saydığı" Güney Kıbns'a Doğu Akdeniz'de imtiyazlar veren bir belgede raportör olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. diği ortaya çıktı. AB sürecinde; AB Komisyo- nu'nun alt komite toplantılann- da Dışişleri Bakanlığı ile Ulaş- tırma Bakanlığı arasında tam bir eşgüdümsüzlük yaşandı. Edini- len bilgiye göre; Brüksel'deki Denizcilik Alt Komitesi'ne Tür- kiye'den de Ulaştırma Bakanlığı delegesi katıldı. Komitede Rum delege ile birlikte raportör olan Türk delege, karar süreçlerinde etkisiz kaldı. Türk delege rapor- tör olmasına karşın, Rum dele- genin hazırladığı raporu değişti- remedi. Rum delege, hazırladığı raporda; Doğu Akdeniz için ku- rulması öngörülen merkezi ula- şını sisteminde tüm yetkinin Gü- ney Kıbns Rum Yönetimi'ne bı- rakılmasını öngördü. Doğu Ak- deniz'deki gemi trafiğini yönet- me ve gemileri takip etme yetki- sini kendi ülkesine veren Rum delege, Türk tarafının itirazlan- nı dikkate almadı. Üstelik Türk raportör, bu rapora ımza attı. Bakanlık şerh koydu Dışişleri Bakanlığı, mart ayı- na kadar haberdar olmadığı bu skandal gelişmeyi son dakikada öğrendi. Devreye giren Dışişle- ri, Türk delegelerini uyararak U- Unakıtan gongu çaldı, borsa düştü New York Borsası hafta ortasındaki işlem gününe düşüşle başladı.Açılış gongunu Maliye Bakanı Ke- nıal Unakıtan'ın çaldığı borsada, ilk dakikalar için- de 23.73 puan (yüzdc 0.22) gcrileyen Dow Jones sa- nayi endeksi 10.721.37 puana, 6.24 puan (yüzde 0.31) gerileyen Nasdaq Teknoloji Endeksi ise 2.028.74 puana indi. ABD'de 2004 yılı ticaret açı- ğının 666 milyar dolar ile tüm zamanların en yük- sek scviyesine ulaştığının açıklanması, borsanın ge- rilemesindc etkili oldu. Bakan Unakıtan gezi prog- ramının Türkiye'deki özelleştirmeler ve özelleşti- rilecek şirketler hakkında bilgiler sunmak için AB- D'nin önde gelen yatırımcı grubu Morgan Stanley tarafından düzenlendiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) laştırma Bakanlığı uzmanlan ile 4 istişare toplantısı yaptı. Dışiş- leri'nin uyansıyla, raporun ilgi- li hükümlerini Türkiye'nin ka- bul etmediği yönünde şerh ko- nuldu. Rapor, AB Komisyonu üyesi ülkelerin görüşüne sunul- maya başlandı. Kara Taşımacılığı Alt Komite- si'nde de geçen günlerde Türki- ye'nin 1993'ten bu yana kapah tuttuğu Ermenistan sınırında yer alan Kars-Erivan demiryolu- nun açılması için rapor hazırlan- dı. Ermeni delegenin hazırladı- ğı rapor, komiteye sunuldu. Er- meni delege, "Türkiye, Erme- nistan sınırını kapattığı için dünya ile ulaşını bağlantı- mız yok. Kars-Erivan de- miryolu açılsın" görüşünü savunarak rapor sundu. Türk delegenin bu rapora direnme- diği öğrenildi. Olaydan haber- dar olan Dışişleri Bakanlığı, bu raporun da onaylanmasmı engellemeye çalışıyor. 'Çıkarlan koruyoruz' AB Komisyonu Ulaştırma Üst Düzey Çahşma Grubu'na Türkiye'yi temsilen katılan U- laştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muammer Tür- ker ise "Dışişleri Bakanlığı ile istişare halindeyiz ve Tür- kiye'nin çıkarlarını koruyo- ruz" görüşünü savundu. Er- menistan'ın raporuna karşı Kars-Erivan demiryolunu devre dışı bırakan Kars-Tiflis hattım önerdiklerini söyleyen Türker, "Henüz kabul edÛen bir şey yok" dedi. GKRY'ye Doğu Akdeniz'de ulaşım yet- kisinin verilmesini öngören rapora rezerv koyduklarını söyleyen Türker, şunlan söy- ledi: "Fransız delege bile ül- kesinin ilgili kurumlarına sorması gerektiğini söyledi. Kabul edilmiş bir rapor de- ğil. Şu andaAB üyesi ülkele- rin görüşlerine sunuluyor." 'Yaptığımız iş vebaldir' sözleriyle medya yasasını eleştirenYalçıntaş, partililerle tartıştı Yabancıya satış AKP'yi böldü BÜLENT SARIOĞLU AN KARA - Medya sektörünü yabancı sermayeye açan yasa, iktidarda 1 Mart tezkeresinden sonra en büyük gerilim konusu oldu. AKP milletvekillerinin kendi aralarında tartıştığı otu- rumda, karar yeter sayısı eşiği olan 140dolayındamilletvekili- nin oyuyla düzenleme kabul edildi. AKP grubundaki etkili isimlerden Istanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş "Yaptığımız iş vebaldir" sözleriyle yasaya karşı çıkarken Başbakan Yar- dımcısı Abdüllatif Şener, "Bu medyada tekelleşmeye karşı nıücadelenin uzantısıdır" di- yerek kararsız milletvekillerini ikna etmeye çalıştı. Medya sektörüyle ilgili yasa önerisininTBMM Genel Kuru- lu'ndaki görüşmesinde AKP grubu bölündü. AKP Bursa Mil- letvekili Ertuğrul Yalçınbayır, yasamn, anayasanın cumhuriye- tin nitelikleriyle ilgili 2. madde- si, devletin temel amaç ve gö- revleriyle ilgili 5. maddesi, basın özgürlüğüyle ilgili 28. maddesi, piyasaların denetimi ve dış tica- retin düzenlenmesiyle ilgili 167. maddesi ve tüketicinin korun- masıyla ilgili 172. maddesine aykırı olduğunu savundu. Milli Görüş kökenli milletve- killeri üzerinde etkili isimlerden Nevzat Yalçıntaş'ın da düzenle- meye karşı çıkması, grubun bü- CHP, ANAYASA MAHKEMESİNE CÖTÜRECEK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesindeki şirketlerin satışını kolaylaştıran ve medya sek- törünü yabancı sermayeye açan yasa, Cumlıur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayma sunul- du. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini açıkladı. Yeni düzenlemeyle RTÜKYasası'nın yaban- cılara satışla ilgili maddesi değiştiriliyor. Buna göre, bir ulusal radyo ve televizyon yayın kuru- luşunda yabancı sermaye payı, RTIJK Yasa- sı'nın ilgili maddeleri dışında sınırlamaya bağ- lı olmayacak. Ancak medyada yabancılann hâ- kim hisseye sahip olduğu kanal sayısı sektörün dörtte birini aşamayacak. Bölgesel ve yerel rad- yo ve televizyon yayın kuruluşlannda yabancı sermaye hısse sahibi olamayacak. CHP'lı Anadol, dün düzenlediği basın toplan- tısında yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götüre- ceklerini açıkladı. Anadol, "Bu yasa, dışarıdan alınan bir sipariş. Medya yabancı sermaye iş- galine girebilecek. Türkiye'ye Islam devrimi ihraç etmek için yabancı sermaye medyaya giremez mi? Şeriat amaçlı bir şirket gelip doğrudan bir TV kanalını alabilecek. Misyo- nerlik amacıyla kanal alınabilecek. Türkiye kamuoyunun şekillendirilmesi dış güçlere bı- rakılmış olacak.Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı iptal edeceğine inanıyorum" dedi. yük bölümünü etkiledi. Yasamn "her şeyi yıkıcı mahiyette ol- duğunu" söyleyen Yalçıntaş, "İlla yabancıya satacağız, ya- bancı sermaye gelsin diye bir saplantı olmaz" dedi. Tüm köşeleri tutacaklar Yerli televizyonlann yaptığı yayınları bile denetlemekte RTÜK'ün aciz kaldığını belirten Yalçıntaş, önerıye sahip çıkan hükümeti şu sözlerle eleştirdi: "Ne lüzumu var? Kaç para bekliyoruz? Bu kadar muhtaç mıyız? Milli ve manevi değer- ler olmadan muhafazakârlık olur mu? Amerikaldara, Fran- sızlara, Almanlara teslim edin. Budur! Yaptığımız iş vebaldir, yarın bunu torunlarımızçeke- cektir. Gelsinler gazoz imal et- sinler, ama biz fikir oluştur- nıayı, kültür oluşturmayı tes- lim ediyoruz. Bütün menfaat köşelerini tutarak gelecekler. Bütün cazibeleriyle gelecek- ler." Nevzat Yalçıntaş, "Orta- doğu'daki bazı devletler ilgile- necek bunlarla!" sözlerine "Yunanistan'a kızıyorlardı, Is- rail gelecek" karşılığını veren CHP'li KemalAnadol'u destek- ledi. Yalçıntaş, milletvekillerine "Bunları göremiyor muyuz?" diye seslendi. Abdüllatif Şener ise yasamn "yerli medyaya düzen getirme- ye dönük nıücadelenin devamı olduğunu" söyledi. Irak tezke- resiyle ilgili süreçte ulusal med- yanın ulusal çıkarlan korumak- ta özenli davranmadığını anım- satan Şener, milletvekillerine "Türkiye'deki mevcut medya kuruluşlarının yaptığı yayın- ları hatırlıyor musunuz o gün- lerde" diye sordu. Yabancılara satışla ilgili mad- denin değiştirilmesi için Yalçın- taş ile AKP'li Faruk Ünsal, Ze- keriya Akçam, Hamit Taşcı ve Süleyman Gündüz önerge ver- di. tktidar sıralarından 20 dola- yında milletvekilinin de onayla- dığı önerge kabul edilmedi. 360 kişilikAKP grubunun büyük bö- lümü genel kurula katılmayarak veya oylamada çekimser kalarak tavır göstermekle yetindi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada yecek. Düşüncelerini aktaracak. Suriye'nin ulus- lararası kamuoyunun bir üyesi olması için neler yapılması gerektiğini söyleyecek. Suriye derin bir yalnızlığın içine itilmemek için Türkiye'yle en üst düzeyde gerçekleşecek diya- loğa büyük önem veriyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, son dönemde AB'nin de büyük önem vermeye baş- ladığı Sezer'in gezisine ilişkin olarak Bursa'da şu açıklamayı yapmıştı: "Umarız Türkiye de uluslararası camianın için- deyeralacaktır. Uluslararası mutabakata katılacak- tır." ABD, 1979'dateröredestek veren ülkeler liste- sine kattığı Suriye'nin Lübnan'dan tümüyle çekil- mesini sağlamak için bu ülke üzerinde yoğun bir baskı kuruyor. Baskının bir parçası da başta kom- şular olmak üzere tüm ülkelerin Şam'la ilişkilerini en alt düzeye indirgemesi. • •• Yeri geldikçe altını-üstünü çiziyoruz: ABD, Türkiye'nin güney komşusudur! Bu saptamamızın temelinde Irak'taki ABD işga- li yatıyor. Suriye'ye yönelik baskı dikkate alındı- ğında, komşuluk genişliyor mu, sorusunu yönelt- mek de olası! ABD öncelikli olarak Suriye'nin Lübnan'dan çe- kilmesini istiyor. Suriye askerlerini Lübnan'a bu ül- kenin yönetimi çağırmıştı. Bu durum, yüzde 30'a yakını Hıristiyanlardan oluşan Lübnan'da istikrar arayışının sonucuydu. Şöyle bir senaryoya ne dersiniz: Suriye Lübnan'dan çekilir ama, ABD bunu ye- tersiz bulur. Suriye çekildiğiyle kalır. Lübnan karı- şır. Israil, karışıklığı düzeltmek için duruma müda- hale eder. ABD'de de Şam'a çekidüzen verir. Böy- lece Türkiye'nin güney komşusu ABD-lsrail olur! Komşu komşunun sadece külüne muhtaç olacak değil ya, suyuna da muhtaç olur, ABD-lsrail ittifa- kı Dicle-Fırat suyunun kullanımına ortak olmaya girişir. Dedik ya, sadece senaryo! ••• Türkiye'nin Suriye ile ikili ilişkileri zikzaklar çize- rek ilerledi. 80-90'lı yıllar çok tatsızdı. Suriye'nin teröre verdiği destek kabul edilebilir gibi değildi. Türkiye "Çöl Tilkisi" lakaplı Hafız Esad'a "terörist başını ver" diyordu. Esad karşılık veriyordu: "Suyumu yer..." 1998'de Öcalan ın Suriye'den çıkartılmasıyla yeni bir süreç başladı. Aynı yılın sonbaharında im- zalanan Adana Mutabakatı ile yeni bir aşamaya gelindi. Suriye, Türkiye'ye terörle mücadele dahil olmak üzere her konuda destek verdi. Bugün iliş- kiler ılık ılık ilerliyor..du. Sezer'in gezisi Türkiye'nin bölgedeki yerini-ro- lünü bir kez daha öne çıkarıyor. Türkiye'nin ABD ile ilişkileri iki "tutum"\a sınıflandırılıyor: Çanak tutmak... Kafatutmak... Ikisi de Türkiye'nin yararına değil. Aklın yolu, ta- kıyyeye girmeden düzeyli bir ilişki tutturmak. Komşularımız ABD, Rusya, Iran, Suriye; AB'nin ortasında bu elbette kolay değil. Bugünlerde Na- polyon'un şu sözü daha sık aklımıza geliyor: Coğrafya ülkelerin kaderini belirler! ankcumıc cumhuriyet.com.tr Kamuda işçi kıyımımıı yolu açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Torba yasa tasarısı" olarak adlandırılan, bazı yasa- larda değişiklik öngören yasa tasansının dün TBMM'de kabul edilen maddeleriyle kamuda "işçi kıyımımn" yolu açıldı. Genel kurulda ka- bul edilen bir maddeyle, kamu işvereni, iş ak- dine son verdiği işçisini, mahkeme karanyla işe iadesi durumunda bile "kamu yararı görmez- se" işe başlatmayabilecek. Kabul edilen bir baş- ka maddeyle de ayakta tedavi gören yeşil kart- lı yurttaşlardan yüzde 20 oranında ilaç katkı payı kesintisi yapılacak. Genel kurulda "Dev- let Memurları Yasası ve Emekli Sandığı Ya- sası ve Diğer Bazı Yasa ve Yasa Gücünde Ka- rarnamelerde Değişiklik Yapan" Yasa Tasa- nsı'nın görüşmelerine devam edildi. Tasarının kabul edilen bir maddesiyle, iş sözleşmesi fes- hedilen kamu işçisinin mahkeme veya hakem karanyla işe iade edilmesi durumunda kamu işvereni, "işyerinin kapanması, küçültülme- si, dışarıdan hizmet alımına gidilmesi ya da kamu yararı görmeme" gerekçesiyle işe iade karannı ugygulamayacak. Kamu işveren veki- li işçiye hükmedilen tazminatı, boşta geçen sü- reye ilişkin ücreti ve diğer haklannı ödeyecek. Bayram Meral tepki gösterdi CHP'li Bayram Meral bu maddeyle kamuda "işçi kıyımımn yolunun açddığını" söyledi. Meral 'in, bürokratlan ile konuşan Devlet Baka- nı Ali Babacan'a, "Kulak ver" diye bağırma- sı AKP'lilerin tepkisine yol açtı. Meral, kendi- sine tepki gösterilmesi üzerine "Su şişesi değil, devletin bakanı. Dinleyecek" diye bağırdı. Yeşil karthdan kesintiye onay Görüşmelerin ardından mahkeme karanyla işe iade edilen işçinin "kamu yararı" görülme- diği gerekçesiyle işe başlatılmamasına olanak tamyan, yeşil kart sahiplerinden yüzde 20 ke- sinti yapılmasma yol açan, 22 yaş üzerindeki kamyon ve otobüs gibi araçlann trafikten çe- kilerek Ulaştırma Bakanlığı'na devrini öngö- ren ve belediyelerin kamu kurumlanna olan borçlarını ertelemeye olanak sağlayan düzen- lemeler oylanarak kabul edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear