22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MART 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN İsrail hükümeti, halkın 'intihar saldınsı korkusu'nu kullanarak tek çarenin duvar örmek olduğu tezini ortaya attı Bu duvan tamamlayamazlar• Israil'in örmeye başladığı duvar tüm hızıyla tahribatına devam ediyor. Ancak bu duvar hiçbir zaman bitirilemeyecek. Çünkü duvann inşaatı tamamlansa bile etrafında felakctlere yol açmaya devam edecek. Ilhak etme ve zorla toprak alma politikasını anımsatacak. AMIRA HASS B ınlerce erkek düzenli olarak ka- rısını dövüyor. Birkaç günde bir, bir erkck karısını öldürüyor. Er- kekler sokakta gezen serserilerin de ka- tili olııyorlar, kadınları seks kölesine dö- nüştürüyorlar, tecavüz ediyorlar, işte, kumsalda onları taciz ediyorlar. Top- lumdaki güç denge ve merkezlerini el- lerinde tııtan erkekler toplumda kadına uygulanan ekonomik ayrımcılığı sürdü- rüyorlar. Teorik olarak toplunıun bir yarıstnı oluşturan kadınlar diğer yarıda yer alan erkcklerin hepsinin olmasa da birçoğu- nun tehdidi altındalar. Ancak bir dızi te- cavüz olayına adı karışan erkeklere so- kağa çıkma yasağı koymak kimsenin aklından bile gecmez. Kimse, erkekle- re, işledikleri suçun yerine ve niteliğine göre hapis cezası ya da işten atılmayı ön- gören, şiddete karşı bir projeye imza at- mayı teklif ctmeye cesaret bile edemez. Tabii bütün erkekleri topluca ve sürek- li olarak bir gözetim veya toplama kam- pına koymak akla bile getirilemeyecek bir şey. Tabii, erkeklerin düşünce yapı- Israil Devlet Başkanı Moşe Katsav'ın Avustralya'nın Sydney kcntinc 1 Mart'ta yaptığı ziyaret sııasında, bir grup cylcmci "Her Filisfinli terörü yaşıyor" yazılı pankartlar taşıyarak İsrail'i protesto ettt Ayıu gün Londra'da, Filistin sorununa ilişldn düzcnlencn uluslararası konferansta tngilterc Başbakanı Blair vc Filistin Başbakanı Abbas aynı kürsüyü paylaştı. (AP) larından kadınların onların özel mülkü olduğu inancını silmek de... Toplum ve karar alma mekanizmasın- da yer alanlar şiddeti önlemek için teh- dit eden kesim ve kurbanlannın toplum- daki konumlarını temel alarak yöntem seçiyorlar. Bir grup bireyin karşı karşı- ya olduğu bir tehdidin -fiziki, ekono- mik veya duygusal- sona erdiğine karar vermek kişisel bir karar oluyor. Bu tehdidin strateji gerektiren bir tehdit olduğuna karar vermek -ki o za- man bu, toplumun temellerine yönelik bir tehdit demektir- siyasidir. Bu çok kesin kanıtlan olan bir bilim değil. Teh- ditlerin gerçek olup olmadığı, sürüp sürmediğinin kararlaştırılması kadar bunlara karşı kullanılacak mücadele yöntemlcri de ülkedeki karar alma me- kanizmaları tarafından belirleniyor. Siyasiler halkı istismar ediyor tsrail'de 2001 yılında yaratılan top- lumsal atmosferde Filıstinlilerin düzen- ledikleri intihar salduılan stratejik bir teh- like olarak algılanıyordu. Toplumdaki her bireyin bu intihar sal- dırılarının tehdidi karşısında yaşadığı korkunun varlığını kanıtlamaya gerek yoktu. Bu korkuyu yaratan ortamı Isra- il'in uyguladığı yayılmacı ve işgalcı po- litikanın ve vurdumduymazlığının bes- lediği gerçeğiyse konunun ciddiyetini azaltmıyordu. Ancak tsrailli politikacı- lar halkın yaşadığı korkuyu yönlendiri- yor ve kullanıyorlardı. Hâlâ da kullan- maya devam ediyorlar. İsrail yurttaşla- rına, karşı karşıya oldukları tehdidi dev- letlerının var olmasına karşı stratejik bir tehdit olarak yansıttılar. Insanların son derece haklı olarak sahip oldukları can korkusundan çıkar sağlayarak bu korku- ya ve karşı karşıya olıınan tchdide son vermek için bir çözüm yolu buldular: Du- var örmek. İntihar saldırıları nedenıyle oluşan toplumsal korku konsensüsünü tek ça- renin duvar örmek olduğu tezini savu- nurken kullandılar. Ama ne tuhaftır ki duvann üstüne örüldüğü hat ve örülme amacı gerçek tehdit üzerıne kurulu de- ğildi. Israil'in gerçek siyası emelleri ve toprak edinme planlan üzerine kuruluy- du. Bu duvann örülmesi 1947'den beri var olan ve 20'nci yüzyılın sonunda ya- pılan siyası görüşmelerde bile değışti- rilmcyen "kontrol" kavramından yola çıkarak planlandı. Israil'in yıllardır yap- tığı propagandaya göre İsrail saldınlan kurban durumunda ve bu nedenle ken- disini korumak için ne mümkünse yap- ma hakkı var. Kurbanın sübjektif duygulanyla Isra- il'in askeri gücü arasında ve uluslarara- sı kamuoyundaki güçlü konumu arasın- da bir ilişki yok. Duvarın örülmesi için hanta üzennde çekilen hat açıkça Filis- tin topraklarına el koyma niyetini des- tekliyor. Buyöndeki girişimler 1994'te- ki Oslo Banş Anlaşmasf nda durduru- lamadı, tam tersine hızlandırıldı. İsrail, Arap topraklannı zorla aldı ve Yahudilere verdi. Araplann, devlet ara- zisi olarak nitelendirilen topraklara gir- meleri yasaklandı. Filistinliler Batı Şe- ria'daki topraklarından uzaklaştırıldı. Duvar, etrafındaki Filistin topraklarına zarar veriyor. Su kaynak ve borulanna zarar verilmesi, ağaçların yıkılmasını içeren kampanya Yahudi olmayan her- kesten nefret etmeyi ilke edinen kibirli- likle birleşti. Barış anlaşmasını geclktlriyor lnsani geçiş olarak nitelendirilen as- keri jargon adı altında Filistin toprakla- nnı işe yaramaz bir hale getiriyorlar. Duvar Israil'le hapishanelerin olduğu alanlarla, bu alanlar ve yerleşim birim- leri arasındaki sınırı çiziyor. Israil'in örmeye başladığı duvar tüm hızıyla tahribatına devam ediyor. An- cak bu duvar hiçbir zaman bitirilemeye- cek. Çünkü duvann inşaatı tamamlansa bile etrafında felaketlere yol açmaya de- vam edecek. Ilhak etme ve zorla toprak alma politikasını anımsatacak. Ve yine tsrail savunma güçlerinin herhangi bir kentten çekılmesi görüşülürken Filistin- liler yıllardır kendilerine yönelik uygu- lanan mirastan yoksun bırakılma politi- kasına alıştıklan hissini veriyorlar. İsra- il askerlerinin Filistin topraklanndan çe- kilmesinden bir süre sonra da Filistin halkının yaşadığı uzun süreli sürgün ha- yatı yeni bir isyan sürecıni başlatabihr. Tabii, Filistinlilerin bu isyankâr tavn da tsrail'in herhangi bir banş anlaşması şansını fazlasıyla ileriye atacak "yeni önlemler" almasına neden olacaktır. (Haaretz, İsraü, 9Mart) Esad, Lübnan 9 ı kaybetmemek için heryolu dener S uriye'nin Lübnan'daki birlikle- ri bir plan dahilinde yeniden konuşlandırılarak Bekaa'ya doğru çekiliyor. Ashnda bu, Birleş- miş Milletler'le Refik Hariri'nin öl- dürülmesinden sonra en sevdıkleri eski başbakanlarını yilirmenin ya- rattığı şok ve üzüntüylc çilcden çı- kan binlerce Lübnanlının, askerle- rin tamamen çekilmesi istemine pek de yakın bir şey değil. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Lübnanlı meslektaşı EmilLahud pazartesi günü yapılan toplantıda, birliklerin ülkcnin doğusuna kaydı- rılması ve ileride konunun yeniden gözden geçirilmesi konusunda fikir birliğine vardılar. Bay Lahud, "Su- riye'nin Beyrut'taki adamı" olduğu- na göre -ki onıın görev sırasının uza- ması bugün Lübnan'da yaşanan ger- ginlikleri tırmandıran temel unsurlar- dan biridir- onun _ _ _ _ _ _ görüşü çok önem- li değil Lübnanlı- lann gözünde. Bu nedenle ikiliderin pazartesi aldıkla- rı "ortak" kararın yeterli ve iyi bir karar olmadığı ko- nusunda clcştiril- mesi sürpriz de- ğil. Beşar Esad'ın pazartesi günkü buluşma öncesinde, cumartesi günü parlamento önünde yaptığı, Suriye'nin asken varhğının Lübnan'dan tamamen çekilmesinin kötü sonuçları olacağına ilişkin ko- nuşmasının eleştirilmesı de... Beyrut'ta havaya ateş açan Baas Partililer ve Suriye dcstekli Şii-Hiz- bullah hareketinin düzenledıği pro- testo gösterileri, Lübnan'daki tekto- nik tabakalannın kolay kolay yerin- den oynamayacağını gösteriyor. Baş- ka deyışle bu asker çekme işi sancı- sız ve kolay olmayacağa benziyor. Hariri'nin ölümünden sonra yaşa- nanlar (protestolar ve Suriye yanlısı hükünıetin istifaya zorlanması) Or- tadoğu'da Doğu Avrupa'da komüniz- me son veren ve Ukrayna'daki dev- let başkanı seçimleri sonrasında ye- niden günışığına çıkan türde halk gü- ciiniin etkili, geçerlı olmadığından korkanları sevindirdi. Hıristiyan ve Sünni Müslümanların Beyrut'un Şe- hitler Meydanı'ndaki protestocu ça- dırları, mezhep ve din aynmı gözet- meyen biryenilik. Hem de dünyanın, demokrasinin temellerinin sağlam olmadığı, köktenciliğin tehlikeli bir hal aldığı bir köşesinde. • Suriye Devlet Başkanı için Lübnan'ı kaybetmek, Şam'da gücünü ve yönetimi kaybetmek anlamına gelir. Bu nedenle yönetimi kaybetmesini engellemek için elinden geleni yapar. Lübnan'da, geçmişte "Sedef Dev- rimi" olarak adlandırılan hareketin başlamasının ocakta Irak'ta düzenle- nen seçimlerle ne gibi ve ne kadar ya- kından ilintisi olduğuna ilişkin fark- lı görüşler var. Bağdat'tan alınan te- mel ders, seçim sandığının bir halkı özgürleştirme gücü olduğu mu? Eğer böyleyse bu başka coğrafyalardaki sa- vaşlara ve rejim değişikliklerine hak- lı gerekçe olarak gösterilebilir mi? Lübnan dan vazgeçmez Haklı olduğu savunulamayacak bir şey varsa o da kanlı iç savaşın bitme- sinin üzerinden 15 yıl geçmesine rağ- men Suriye'nin hâlâ yüzölçümü ola- rak kendinden küçük komşusu üze- nnde egemenlik kunnasıdır. 2000'de ölen eski devlet başkanı babası Ha- fiz Esad kadar baskıcı olduğunu gös- teren Beşar Esad, dışandaki dışlan- mışhğını Batı'ya terorizmle müca- delede, Irak'ta ve hatta tsrail'le iliş- ki içinde olarak gidermeye çalışa- bilir. Lübnan'a karşı da Suri- ye'nin ülkede"is- tikrarı sağlayan varlığı olmadan idare edemeyecekle- rini" söyleyerek oyununu oynuyor. Bu, Lübnan'daki Suriye yanlısı hü- kümetin istifaya zorlanmasmın ar- dından mayısta düzenlenmesi kara- n alınan seçimlerin adil ve özgürce düzenlenmeyeceği anlamına geliyor. ABD, Fransa ve diğerleri Bay Esad'ı evine dönmeye zorlamaya devam edebilirler. Ancak unutmamalan ge- reken önemli bir nokta var. Esad için Lübnan'ı kaybetmek, özellikJe de Is- rail'den Golan Tepeleri'ni geri alma- dan kaybetmek, Şam'da gücünü ve yö- netimi kaybetmek anlamına gelir. Batılı ülkelerin hesaba katmaları ge- reken bir nokta da Esad'ın yönetimi kaybetmesini engellemek için ne ka- dar ileri gidebileceği. * (istifaya zorlanan, Suriye yan- lısı Başbakan Ömer Kerami, yazı kaleme ahndıktan ikigün sonra ye- niden hükümet kurmakla görevlen- dirildi. Böylece mayısta yapılacağı açıklanan seçim sözü şimdilik orta- dan kalktı. Gazetenin adil ve özgür- ce hükümet kurulamayacağı iddiası da doğrulanmış oldu.) (The Guardian, tngiltere, 8 Mart) Bir anneninferyadı STEFANIE BOLZEN B ugün Madridli Pilar Manjon evde kalacak. Saat 07.37'de kentteki 650 kilisenin çanları çalarken camı bile açmayacak. Kral Ju- anCarlos'un da katılacağı, bombalı sal- dırılarda ölen 191 kişinin anısına Re- tiropark'ta düzenlenen törene katıl- mayacak. Ceçen yıl 11 Mart'ta ülke- nin yaşadığı en büyük terör saldınsı- nın kurbanlannın yakınlannın "Aso- ciasion 11M" adıyla kurduklan vak- fın hiçbir üyesi törene katılmayacak. 11 Mart'ta oğlu Daniel, kentin ban- liyölerinden Vallecas'taki spor yük- sek okuluna gitmek üzere trene bindi. Birkaç dakika sonra El Pozo Istasyo- nu'nda patlayan bomba 20 yaşındaki Daniel'i sevdiklerinden sonsuza dek ayırdı. Manjon, "Haberlerde duydu- ğunıda oğlumun öldüğünü anladım. Kalbim bunu söylüyordu bana" diyor. Savunma Bakanlığf nda çalışan Manjon artık ışıne gitmiyor. Tüm za- manını ve kalan gücünü ölenler ve yakınlannın haklannı aramakla geçi- riyor. Bu, çoğu zaman Don Kişotluk isteyen bir iş. Ancak onun yapması ge- reken bir şey. Çünkü o doğruyu bil- mek isriyor. Geçen aralıkta kurulan ko- misyonun kurbanlan siyasi emelleri için kullandığını söyleyen Manjon, •'Bu adanılar sadece kendilerinden bahsctti. Her kesimden polirikaeı kur- banlan ve ailelerinin üzüntüsünü kul- 11 Mart'ta yas havası esen Madrid'in so- kaklan mumveçiçekleıiedonatıldı. (AP) landı" diyor. Manjon, vuremriniki- mın verdiği, gerekçeleri, eski Başba- kan Aznar'ın kamuoyunu ne ölçüde yanlış yönlendirdiği konularının ke- sinlik kazanmamasından yakınıyor. Manjon saldınlann yıldönümünde yeni, bağımsız bir soruşturma açılma- sını önerdi. Siyasiler bunu reddetti. Onun ve vakfın diğer üyelerinin dü- zenlenen resmi anma törenlerini boykot etmesi kimseyi utandırmadı, üzme- di.Vakıf, kiliselerin çanlannın çalma- sına da taraftar değildi. Onlar artık yanlarında olmayan sevdiklenni beş dakikalık bir gürültüyle anmak iste- miyorlar! (Die fVelt, Almanya, 11 Mart) Irak'taki rehin gazeteciyi teslim alan istihbaratçının öldürülmesi başbakanın başını ağrıtacak Berlusconi'nin koltuğu tehlikede A BD askerleri geçen cu- ma, Irak'ta, kaçırıldık- tan sonra serbest bıra- kılan Italyan gazeteci Guiliana Sgrena'yı ve yanındakıleri ta- şıyan otomobile ateş açtı. Irak- lılann bir ay ellerinde tuttuğu ga- zetecinin serbest bırakılmasın- dan birkaç dakika sonra açılan ateş sonucunda Italyan istihba- rat yctkilisi Nicola Calipari öl- dü, Sgrena ve bir istıhbaratçı yaralandı. Bu yaşanan kötü olay, Galipari'nin cenazesine binler- ce kişinin katıldığı ltalya'daki Amerikan karşıtlığını körükle- di. ABD Başkanı George W. Bush'un ltalya Başbakanı Sil- vio Berlusconi'ye telefon ede- rek bizzat özür dilemesi de çıl- gına dönmüş olan ltalyanları sakinleştirmedi. Pazar günü başkent Roma 'da- ki ABD Büyükelçiliğı önünde toplanan binlerce Italyan pro- testocu, ABD'nin Irak'taki bir- liklerini derhal ülkeden çekme- sini istedi. Pazartesi günü dev- İtalya ağladı Irak'ta, rehin alınıp serbest bırakılan gazeteci Sgrena'yı teslim alan ve ABD askerlerinin otomobil- lcrinc ateş açınası sonucu ölen istihbarat yctkilisi Calipari için pazartesi günü Roma'da devlet töreni düzenlendi. Cenazeye, ABD'ye öfke saçan binlerce kişi katıldı. (AP) let töreniyle uğurlanan Calipa- ri'nin cenazesinde de rehin alı- nan bir gazetecinin serbest kal- masında emeği geçen ve onu sağ salim ülkesıne getirmeye çalışan bir istihbarat yetkilisi- nin ölmesine duyulan ölke ve üzüntü vardı. Bush, Avrupa'daki en yakın müttefiklerinden biri olan Baş- bakan Berlusconi'ye Calipa- ri'run ölümüne ilişkin geniş kapsamlı bir soruşturma açıla- cağının sözünü verdi. Berlusco- ni parlamentoda yapacağı ko- nuşnıa öncesinde askeri istihba- rat yetkilisinin öldürülmesine ilişkin söyleyebileceği somut bir şeyler olacağını umuyor. Yalan dolu savunma Olayın görgü tanıklan Sgre- na ve otomobildeki diğer istih- baratçılar, ABD askerlerinin "yavaşlayın" işaretine uyma- dıkları için ateş açtıklarına iliş- kin açıklamalarını ve hızlı git- tiklerine yönelik iddialarını ya- lanladılar. Sol eğilimli II Manifesto ga- zetesinde çalışan Sgrena, ABD'nin Italya'nın rehin alı- nanları ellerinde tutan gruplar- la muhatap olmasına, pazarlık etmesine karşı olduğu için he- def seçildiklerini savunuyor. Buradan yola çıkarsak ABD'nin geçmişte Irak'taki gerçeklerin haberini yapmak isteyen ve bu gerçekleri görüntülemek iste- yen gazetecileri hapse atma ve öldürme eğiliminde olduğu için askerlerin kasıtlı olarak Italyan gazeteciyi hedef aldıklannı dü- şünebiliriz. Ve tabii hedefi rut- turamayıp gerçekleri yazmak isteyen gazeteci yerine istihba- ratçıyı Öldürdüklerini... Bu olayın Italya'da önümüz- deki ay düzenlenecek seçim üzerinde etkisinin olacağı kesin. Birçok siyasi gözlemci, Mad- rid'deki saldınlann bombala- malardan iki gün sonra düzen- lenen seçimde lspanya'nın es- ki başbakanı Aznar'ı koltuğun- dan ettiği gibi Italya'da bugün- lerde ateşlenen Amerikan kar- şıtlığı ateşinin de ülkede iktidar- da olan sağcılan ağır bir yenil- giye uğratacağını düşünüyor. (Tehran Times, Iran, 8 Mart)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear