Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2005 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denizli
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
5
6
5
7
11
10
11
10
Sinop PB
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
K
K
PB
K
7
8
8
5
5
6
5
Zonguldak Y 6 Antalya PB 15 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
PB
Y
Y
Y
Y
K
K
1b
17
9
11
10
11
4
4
K 1
Butun bolgelerımız
parçalı çok bulutlu,
Marmara'nın guneyı ve
doğusu, Batı Karade-
nız'ın batısı, kıyı ve Ku-
zey Ege, Doğu Akdenız,
Iç Anadolu'nun kuzey-
batısı ve doğusu, Orta
ve Doğu Karadenız ıle
Doğu ve Guneydoğu
Anadolu yağışlı geçe-
cek, Hava sıcaklığı tum
yurtta bıraz azalacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
PB
PB
PB
Y
PB
PB
PB
K
K
4
-13
6
9
5
6
8
3
5
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
B
K
K
K
PB
Y
3
0
17
-2
2
2
13
12
Zürih
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Sam
K
Y
K
Y
Y
Y
K
Y
Y
-3
18
2
17
10
16
-3
21
13
Açık P
a r
t
a l 1 b u l u t l u Sıslı . Bulutlu t Çok bulutlu • YaÇjmurlu Karlı S u l J k a r t Gok gurultulu
GUNCEL CİINEYT AKCAYİJREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Iktidar, halkımızdaki bellek zayıflığına güveni-
yor; ne var ki Batılılar, Batılı iletişim organlan unut-
kan değil.
Üstelik, elini uzatmış, kolunu kaptırmışsın. Ka-
dınların dövüldüğü, Dışişleri Bakanı Gül'ün AB
Temsilcisi Kretschmer'le Lüksemburglu Bakan'a
"Kim oluyorlar da böyle konuşuyorlar?" gibi aşa-
ğılayıcı çıkışlar yaptığı günün ertesi, bir zamanlar
bağımsızlık karakterim diye övünen Türkiye'ye
Brüksel'den ulaşan karşı ses; "ABKomisyonu'nun
'politik' denetimi altında" olduğunu anımsattı.
Cumhuriyet'in 80. yaşında; AB'nin politik dene-
timi, IMF'nin ekonomik ve mali denetimi, her şe-
ye karşın hâlâ ABD'nin dış politikada denetimi al-
tında bir Türkiye yarattık.
•••
Tarih verilmesi için Türkiye'yı savunan Avrupa
medyası bizde olduğu gibi olur böyle vakalar diye
yorumlamıyor kadınlara polisin uyguladığı şiddeti.
"Istanbul olaylannın Türkiye'nin Kopenhag öl-
çütlerini uygulamaya koyamadığını gösterdiğini"
öne sürüyor.
Istediğini alamayan ABD yönetimi de kendıne
yakın gazetelerle gazetecileri kullanıyor, Türki-
ye'ye saldırtıyor. Son olarak VVashington Post da
AKP'nin yumuşak karnına vuruyor: "Başbakan
RTE ve onun Islamcı eğilimli iktidannda ikili ilişki-
lerin bozulmaya başladığını" yazıyor.
Bizimki mi? Hâlâ "uzağımızlayakınımızla dostluk
ilişkileri kuracağımızı" söyleyerek tesellı buluyor.
• • •
Sahte rakı, sahte ilaçla uğraşırken kaçak içki ve
kaçaksigaradöneminin hortladığını içeren haber-
ler geliyor. örneğin viski Tekel'de 40 küsur YTL,
kaçağı 27. Iktidarın içkiye, sigaraya uyguladığı
zamlar... (Baykal'a göre) "bu büyükrant, sorum-
suz ve kaçak üretimlerin, yani merdiven altı üre-
timlerin yolunu açıyor". Hazine'ye daha çok ge-
lir sağlayacağım, içkiye zamla toplumu terbiye
edeceğim diye yola çıkan bu hükümet dönemin-
deki bu olaylar ülkenin yüz karası!
49 ile Teşvik Yasası, IMF höt deyince buhar ol-
du gitti. Kuzey Irak'a asker göndermeme koşu-
luyla ABD'nin verdiği 1 milyar dolarlık kredi an-
laşmasını kimin Ali Babacan'a direktif vererek
imzalattığı faili meçhul bir olay.
Kızılay Meydanı'nda 17 Aralık'ı bayram ılan
edenler, görüyorlar ki, o gün bayram edilecek bir
gün değil. Yeni kazıklarhazıhanıyor. Müzakereçer-
çevesi haziranda, katılım ortaklığı belgesinin revi-
ze edilmesi ise sonbaharda gerçekleşecek ve:
Bu iktidarı izlemeye devam ediniz. Göreceksi-
niz ki, katılım ortaklığı belgesiyle bizi çok rahat-
sız edecek pek çok konu gündeme gelecek!
O zaman Dışişleri Bakanı bakalım "Kim oluyor
bu AB" diyebilecek mi?
Nükleer fizik dâhisi Lattes öldü
• R1O DE JANEIRO (AA) - Brezilyalı nükleer fi-
zik dâhisi Cesar Lattes' in 80 yaşında Brezılya'nın Sao
Paulo kentinde öldüğü bildirildi. Ünlü fizikçinin ai-
lesi, Lattes'ın bir sürcdir yatmakta olduğu hastanede
kalp durnıasından dolayı yaşamım yitirdiğini belirtti.
Pi sayısının keşfine ve nükleer gücün başlıca vektö-
rünün bulunmasına yönelik araştırmalara katılan Lat-
tes, modern fiziğin kurucularından biriydi. Dünyaca
ünlü "Nature" dergisinde çalışmaları yayımlanan Bre-
zilyalı dâhi fizikçi, dünyanın da en önde gelen nükle-
er fizikçılcrınden biri kabııl ediliyordu.
TMSF Başkanı Ertiirk dinlenecek
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mah-
kemesi, İmar Bankası'na el konulmadan önce off-
shore hesaplarından son 1 ayda mevduat hesabına dö-
nenlere ödeme yapılmayacağını öngörcn yasa hükmü-
nün iptal istemiyle açılan davada, Tasanuf Mevduatı
Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk'ü dinleyecek.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekilı Itaşım Kılıç, lir-
turk'ü21 Mart'tasaat lO.OO'dadınlemekararı verdik-
lerini belirterek davanın esastan görüşülmesine bu
açıklamanın ardından devam edileceğinı kaydetti.
Suçsuzluğu 9 ay sonra anlaşıldı
• KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanma-
raş'ın Pazarcık ılçesinde, üç kişinm öldürülmesinden
sorumlu olduğu gerekçesiyle tutuklanan Hasan Dağı-
lan, müebbet hapis istemiyle hakkında açılan dava ne-
deniyle 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra suçsuz oldu-
ğu anlaşılarak serbest bırakıldı Suçsuzluğu Yargıtay
tarafından onaylanan Dağılan, Adalet Bakanlığı hak-
kında 9 bin YTL tazminat istemiyle dava açtı.
Emniyet'te geniş çaplı atama
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Ge-
nel Miidürlüğü bünyesınde yeniden geniş çaplı atama
yapılacak. Atamanın, 16 daire başkanı ıle 11 il emni-
yet nıüdürünü kapsayacağı bildirildi. ICararnaınede
yer alması beklenen 16 daıre başkanından bazılarının,
il emniyet miidürlüğüne atanacağı vurgıılanırken ba-
zılannın da görevden alınacağı belirtildı.
Saylan: Bakış açısını değiştirin
• İstanbul Habcr Servisi - Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği Genel Başkanı Prof Dr. Türkan
Saylan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde
gösteri yapan kadınlara şiddct uygulanmasına tep-
ki gösterdi. Saylan yaptığı yazılı açıklamada, çeşit-
li grupların gösterileryapmasının ve slogan atması-
nın insan hakkı olduğunu kaydederek "Türkiye
Cumhuriyeti'ni yönetenlerin, emniyet güçlerini yön-
lendirenlerin, insan-kadın vc çocuk haklarıyla ilgi-
li bakış açılarını değiştirmeleri gerekir" dedi.
Bakırköy'de 'indirimli karf
• Istanbul Haber Servisi - Bakırköy Belediyesi
ilçe halkının yaşamım kolaylaştınnak amacıyla
Bankkart çıkardı. Bankkart ıle belediyenın sundu-
ğu sağlık merkezı, internetevı, lıyatro gibi hizmet-
lerden ücretsız faydalanılabilecek ve alışverişlerde
indirim olanağı sağlanacak. Bankkart'ın tanıtımı
için dün düzenlenen törende kart üyelerine avantaj-
lı acil sağlık hizmetı verecek Medline Acil Sağlık
Hizmetleri işbirliği protokolü de imzalandı.
TUBİTAK'tan büime dava• Baştarafı 1. Sayfada
BİTAK Yasası ıle YOKYasası ara-
sındaki ücret ödemeleri konusun-
daki bu çelişkili dunımu silah ola-
rak kullanmışveTÜBİTAK Yasa-
sı'nı değiştirmek için yapılan ka-
nun değişikliğinde de gerekçe
olarak göstermişti.
Yapıldığı iddia edilen fazla öde-
menin faizleriyle birlikte geri
ödenmesi istenen eski bilim kuru-
lu üyelerinin 28 kişilik listesi şöy-
le: Profesörler: Erdal tnönü, To-
sun Terzioğlu, Ali Alpar, Abdul-
lalı Atalar, Burak Erman, Ke-
mal İnan, Ningür Noyanalpan,
Gündüz Ulusoy, Dinçer Ülkü,
Çiğdem Altay, Mitlıat İdemen,
Aytekin Berkman, Ekrem Ekin-
ci, Namık Kemal Pak, Şevket
Ruacan,TuğruITankut,Tuncay
Birand, Erhan Bişkin, Derin
Orhon, Şefik Süzer, Öktem Var-
dar ile Doç. emekli general Gü-
ner Omay ve Atila Candır, Atil-
la Karaosnıaııoğlu, Hüsamettin
Kavi,Ahmet Ali Arzan, Bayram
Mecit, Mehmet Alp.
TÜBİTAK'ın dava gerekçesı
özetle şöyle: YÖK Yasası'nın 38.
maddesi gereğince TÜBİTAK'ta
görcvlendirilcn üniversite öğretim
elemanlanna, bu ikinci görevleri
için ödenecek ücrete getirilen li-
mitler göz ardı edildi. Kurum büt-
çesinden, bu yasal limiti aşan öde-
meler yapıldı ve uygulama 14 O-
cak 2004 yılına kadar sürdü. Çe-
şitli dönenılerde bilim kurulunda
görev alanlara yasal olmayan öde-
melerin ana para tutan olan top-
lam yaklaşık 4 trilyon eski TL'nin
(3.954.635.000.000), davalıların
sorumlu olduklan dönemler ve bu
dönemlere isabet eden miktarlar
gözetilerek faiziyle birlikte geri
alınması...
Dava dilekçesinde, dava açıl-
ması ile ilgili gelişen süreç anla-
tılmakta, Başbakanlık müfettişi
ve maliye müfettişlerinin fazla
ödemelerin geri alınması raporu-
na, Başbakan Erdoğan'ın olur
verdiği belirtilmekte. Dava dilek-
çesinde, "Kanun koyucu, ikinci
görev aylığının belirtilmesi hu-
susunda TÜBİTAK Başkanlı-
ğı'na ve bilim kuruluna herhan-
gi bir yetki vermediği" belirtil-
mesine rağmenTÜBİTAK'ın 278
No'lu kanununun 19. maddesi ise
şöyle demekte:
"Madde 19. Türkiye Bilimsel
ve Teknik Araştırma Kurumu
anlaşmalı araştırıcı ve danış-
man kuilanabilir. Daimi veya
anlaşmalı araştırıcılar ve danış-
manlar yabancılar arasından
da seçilebilir. Anlaşmalı araştı-
rıcılar ve danışmanlar üniversi-
teler genel ve katma bütçeli da-
irelerle özel idare ve belediyeler
ve 3659 sayılı kanuna bağh, ku-
rumların mensupları arasından
da seçilebilirler. Bu takdirde,
bunların esas görevlerine ait
bütün haklar saklı kalır ve her
türlü tazminatlarına halel gel-
mez. Kullanılma yolları ve an-
laşmalarına göre verilecek üc-
retler kurumca tespit edilir. Üc-
retlerin verilmesinde 7244 sayı-
lı kanunun üçüncü maddesi
hüknıii uygulanmaz."
Bilim kıırulu, işlerin uzmanlar-
ca ve kaliteli yürütülebilmesi için
görevlendirdiği uzmanlara bu ya-
saya göre saptadığı ve belirlenen
esaslara göre ödemeleri yapmayı
kararlaştırdığı ve aynca, TÜBİ-
TAK yönetimlerinin, bu ödemele-
rin yapılması için siyasi hükümet-
lerden de olur aldıklan görülüyor.
NitekimTÜBlTAK'ın dava dilek-
çesinde de 1996 yılında dönemin
Devlet Bakanı Mehmet Alp'in
TÜBÎTAK yönetiminin ödemele-
rine uygun görüş verdiği de belir-
tilmektedir. Aynca, Devlet Baka-
nı'nın bu uygun görüşü de hatalı
bulunmaktadır.
Sonuçta, 4 trilyon ana para ve
faizleriyle kim bilir kaç trilyona
ulaşan "fazla ödemeler" Erdal
Inönü dahil bilim kurulu üyele-
rinden geri talep edilmektedir. Sa-
dece ana para eşit bölündüğünde,
faizi hariç, kişi başına 140 milyar
TL düşüyor. Açılan davaya dahil
isimlerden Abdullah Atalar, Er-
han Bıskin, Ekrem Ekinci, Hüsa-
mettin Kavi, Bayram Mecit halen
bilim kurulu üyesi durumundalar.
BunlardanA. Atalar'ı bilim kuru-
luna AKP'nin TÜBÎTAK yöneti-
mi getirmişti. Aynca 5 Mart Cu-
martesi günü, yani söz konusu da-
va açıldıktan sonra yapılan bilim
kurulu toplantısında bilim kurulu-
na seçilen ve atanması için Başba-
kan'ın onayına sunulacak Şefik
Süzer ve Şevket Ruacan da dava
açılanlar listesinde. Çünkü onlar
da eski dönemde bilim kurulu
üyeliği yapmıştı.
Terzioğlu: TÜBİTAICa
politika karıştırılmamah
Sabancı Üniversitesi Rektörü
ve eski TÜBlTAK Başkanı ve Bi-
lim Kurulu üyesi Prof. Terzioğlu,
davanın yasal ve hukuki bir yani
olduğunu sanmadığını belirterek
"1992-1997 dönemleri içinde
TÜBİTAK'ta görev yaptım. Fa-
aliyetlerimiz her yıl Başbakan-
lık'ın görevlendirmesiyle dene-
timden geçti. Üniversitelerden
38. madde ile görevlendirilen
öğretim üyelerine TÜBİTAK
yasalarınca yaptığımız ödeme-
leri de içeren faaliyetlerimizin
hepsi ibra edildi. Bu ibralar ba-
zen şartlı yapıldı, ama bu şart-
lar arasında bu ücretler konusu
olmadı" dedi. Terzioğlu, TÜBİ-
TAK'a politikanın karıştırılma-
ması gerektiğini söyledi.
Öte yandan, paraların geri is-
tendiği eski bilim kurulu üyeleri
arasında üniversiteden olmayan,
örneğin Hüsamettin Kavi gibi
isimlerin de bulunması dikkati
çekti. TÜBİTAK'ın hangi yasaya
göre onlardan ücretlerini geri is-
tediği ise bilinmiyor.
Belgelerde usulsüzlük iddiası
Haşim Kılıç'm
ço cııklarının
stajı tartışılıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanvekilı
Haşim Kıhç'ın kızı Ayşe
Tuba ile oğlu Ahmet Şir-
van Kıhç'ın avukatlık staj
belgelerinde usulsüzlük ya-
pıldığı savlandı. Kılıç her
şeyin usule uygun olduğu-
nu söyledi. Ancak Adalet
Bakanlığf nın yazısına gö-
re, Kıhç'ın kızının Sayış-
tay'da denetçilik yaparken
Avukatlık Yasası'na aykırı
biçimde ruhsat almak iste-
diği öne sürüldü.
Haşim Kıhç'ın oğlu ile
kızının avukatlık ruhsatı al-
ma işlemleri tartışmalara
neden oldu. Kılıç'ın kızı
Ayşe Tuba Kıhç'ın avukat-
lık ruhsatı için yaptığı baş-
vuru Adalet Bakanlı-
ğı'ndan döndü. Kıhç'ın
stajyerlik dosyası Ankara
Barosu tarafından 1 Mayıs
2004'te ruhsat onayı için
Adalet Bakanlığı'na iletil-
di. Ancak ruhsat başvurusu
Adalet Bakanlığı tarafından
kabul edilmedi. Adalet Ba-
kanlığı Hukuk lşleri Genel
Müdürlüğü'nce yazılan 25
Mayıs 2004 tarihli, 10550
sayılı yazıda şöyle denildı:
"Ilgilinin (Ayşe Tuba Kı-
lıç) kendi beyanı ile yeti-
nilmeyip 19.10. 2001-
1.5.2004 tarihlerinde ne
gibi bir işle uğraştığının
tespiti için Emekli Saıulı-
ğı,Bağ-KurveSSK'yeta-
bi çalışıp çalışmadığının
anlaşılması, çalışmış ise
hizmet cetvellerinin bize
gönderilmesi rica olıı-
nur." Bunun üzerine Kı-
lıç'tan bu sürelerde herhan-
gi biryerde çalışıp çahşma-
dığına ilişkin belge istendi.
Belgeyi sağlayamayan Kı-
lıç, staj bitim belgesini aldı,
ancak Avukatlık Ruhsatı al-
maktan vazgeçti. Ayşe Tuba
Kılıç, Avukatlık Ruhsatı
için başvuru yaptığı sırada
Sayıştay'da denetçı göre-
vinde bulunuyordu.
Haşim Kılıç ise kızının
stajını Ankara Barosu'nda
yaptığını, Yönetim Kurulu
kararıyla staj bitım belgesi-
nin verildiğini belirtti. Kı-
lıç, kızının stajını tamamla-
dıktan sonra Sayıştay'da de-
netçi olarak göreve başladı-
ğını ve bu görevini 2 yıldır
sürdürdüğünü kaydetti. Oğ-
luAhmet Şirvan İCılıç' ın ise
lngiltere'deki Cardiff Üni-
versitesi'nde master prog-
ramına katılmak için Anka-
ra Barosu'ndaki stajının 28
Temınuz 2003 'te dondurul-
masını istediğini anlatan
Kılıç, Baro Yönetim Kuru-
lu'nun 29 Temmuz 2003'te
stajın dondurulmasına ka-
rar verdiğini bildirdi. Kılıç,
2 Ağustos 2003 'te mastırı-
nı tamamlayan ve yurda dö-
nen oğlunun baroya başvur-
duğunu belirtti. Kılıç, oğlu-
nun 20 gün daha staj yap-
ması gerektiğine karar ve-
rildiğini ve stajın eksik kıs-
mına bugün başlayacağını
kaydetti.
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Alman-
ya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'le yaptığı görüşmenin ardından
Türkiye'nin reformlara devam etmesi gerektiğini söyledi. (AA)
Rehn: Ek protokolde
anlaşmak üzereyiz
BERLİN (AA) - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi
Olli Rehn, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün imzalanmasıyla ilgili
metin üzerinde Türkiye ile anlaşmaya varmak üzere olduklannı
söyledi. Rehn, Almanya'nın başkenti Berlin'de yaptığı açıklamada,
Ankara ile yakında anlaşacaklanndan emin olduğunu belirterek
"Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün imzalanmasıyla ilgili metin
üzerinde Türkiye ile anlaşmaya varmak üzereyiz" dedi. Olli Rehn,
Istanbul 'daki gösteri sırasmda polisin şiddete başvurmasıyla ilgili
olarak "ciddi şekilde endişe duyduğunu" da kaydederek Türk
hükümetinin olaylann araştırılacağım açıklamasından memnuniyet
duyduğunu söyledi. Türkiye'ye hukuki ve siyasal reform çabalarının
sürdürülmesi çağrısında bulunan Rehn, hükümetin ve TBMM'nin, AB
üyeliği için insan hakları ve demokrasi alanında gerekli olan kriterleri
yerine getirme konusunda ciddi bir iradeye sahip olduğunu söyledi.
m m
' Özelleştirme sosyal cinayet'Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Özbek, Türkiye'de kamu kuruluşlannı
kapatma, satma ve özelleştirmenin kötü bir alışkanlık haline geldiğini söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk Metal Sendikası ta-
rafından düzenlenen "Kadın tş-
çiler Büyiik Kurultayı" çeşitli
ülkelerden 90 kadın temsilcinin
katıhmıyla gerçekleştirildi. Ku-
rultayda konuşan Türk Metal
Sendikası Genel Başkanı Mus-
tafa Özbek, özelleştirme uygu-
lamalannın "sosyal cinayet ha-
lini aldığım" söyledi.
Türk Metal Sendikası'nın
1 l'incisini düzenlediği kurulta-
ya sendika üyesi 450 kadın tem-
silcinin yani sıra Uluslararası Av-
rasya Metal tşçileri Federasyo-
nu'na üye Azerbaycan, Rusya
Federasyonu, Kazakistan, Ük-
rayna, Bulgaristan, Tacikistan,
Gürcistan, Başkırdistan, KKTC
ile Tunus, Ürdün ve Danimarka
metal sendikalarından 90 kadın
temsilci katıldı. Sendikanın ge-
nel merkezinde düzenlenen ku-
rultayda konuşan Mustafa Öz-
bek, Türkiye'nin ABD ve AB ile
ilişkilerini eleştirdi. "Türki-
ye'nin binlerce kilometre uzak-
İıkta emperyalist olmasından
başka özelliği bulunmayan
Amerika ile bırakın stratejik
ortaklığı, ortak çıkan bile ola-
maz" diyen Özbek, AB'ye üye-
lik yolunda atılan adımların, Tür-
kiye'yi tehlikeli yarınlara sürük-
lediğini söyledi. Özbek, SEKA
İzmit Işletmesi'nin kapatılması
kararını değerlendirirken Türki-
ye'de kamu kuruluşlannı kapat-
ma, satma ve özelleştirmenin kö-
tü bir alışkanlık haline geldiğini
kaydetti. Özbek, "Türkiye'de
özelleştirme uygulamaları sos-
yal cinayet halini almıştır" de-
di. Özbek, sıkıntılara karşın Türk
toplumunun ayaktakalmasını ise
Türk kadını ile zenginleşen aile
kavramıyla açıkladı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
öncesinde dönemin Dünya Bankası Başkanı'nın
şu demeci Türkiye'de sekiz sütuna yatırılmıştı:
Muhteşemsiniz!
Türkiye'deki ekonomik göstergeler o kadar gü-
zeldi ki, başkan durumu ancak böyle özetleyebi-
liyordu. Sonrası malum; ekonomi sekiz oldu. Kriz
geldikten sonra da benzer çevrelerden şu yorum-
ları okuduk:
Kriz geliyorum demişti!
Bugün de aynı kesimlerden "Türkiye çokiyi gi-
diyor", "Bizi şaşırtıyorsunuz", "Türkiye bu gidişle
AB'nin kaplanı olur" gibi yorumlar okumak, her
şeyden öte, bir yurttaş olarak beni ürkütüyor!
Yoksa birileri birilerine "Şu Türkiye'yi kap lan"
diyor da bunu Türkçeye "kaplan" diye mi çeviri-
yorlar!
Ekonomide ciddi bir "bilgi kirliliği" yaşanıyor...
•••
AKP iktidarının son görünümünü yabancılar
şöyle yorumladı:
"Cila dökülüyor..."
Arkadaşlar cilayı iyi yaptıkları için tabii dökülme-
leri de çok iyi saptayabiliyorlar.
ABD'den sonra AB basınında da Türkiye kar-
şıtlığının başlaması elbette tek bir nedene bağla-
namaz. AKP iktidar koltuğuna otururken dışarıya
"reformcu" parti görüntüsü vermişti. Ya da yaban-
cılar böyle algılamak istemişti. Bugün istedikleri
tam olarak gerçekleşmeyince reform, deform ol-
muş görünüyor.
* • •
Kadın Hakları Günü'nü, kadın haklamaları gü-
nü haline getiren coplamalara ilişkin iktidar yo-
rumları, mizah olarak çok güzel. Izah olarak üzü-
cü.
Bakanların hiçbiri "Evet, coplama olayı yanlıştı.
Olmaması gerekirdi" diyemedi. Bunun yerine,
"Polisten deyaralanan oldu", "Provokasyon var"
gibi yan çizen açıklamalar yapıldı. Böyle bir ayrı-
mı dile getiriyor olmak bile üzücü ama, Istanbul'da
şeriatçı gösteriler özel olarak korunuyor, içinde
sol örgüt adı geçen gösteriler her türlü saldırının
hedefi haline getiriliyor.
Ürkütücü bir görüntü kirliliği!
•••
Hükümet SEKA olayında ne yapacağını şaşır-
mış görünüyor. Fabrikanın kesinlikle kapatılaca-
ğına ilişkin söz vermişler.
Bu, her açıklamalarından anlaşılıyor.
Bunu nasıl yaşama geçireceklerine karar vere-
miyorlar. Ulaştırma Bakanı ile Türk-lş Genel Baş-
kanı saatlerce oturdular, konuştular, bir karara va-
ramayıp ayrıldılar.
SEKA İzmit Işletmesi'ndeki eylem bir "direnç
noktası" haline geliyor. Ne kadar omuz verilirse o
kadar ciddi bir direnç.
Bugün Türkiye SEKA'dır!
Genel görüntü kirliliğinin içinde toplumun duru-
şunu gösteren bir gelecek feneridir!
ankcum " cumhuriyet.com.tr
Koç: Başmüzakerecinin
başka görevi olmamalı
İSTANBUL (AA) - Koç HoldingYönetim Ku-
rulu Başkanı Mustafa Koç, başmüzakerecinin
başka bir sorumluluğu olmaması gerektiği dü-
şüncesine katıldığını bildirdi. Koç, Arçelik'in
50. yılı nedeniyle düzenlenen basın toplantısı-
nın ardından, gazetecilerin sorulannı yanıtladı.
Bir basın mensubunun, başmüzakereci tartış-
malan ile ilgili olarak "Ali Babacan'ın göre-
vinde kalması gerektiği düşünülüyor. Bu ko-
nuda siz ne düşünüyorsunuz" sorusu üzerine
Koç, Güler Sabancı'nın sözlerinin gayet yerin-
de olduğunu belirterek "Başmüzakerecinin
başka bir sorumluluğu olmaması gerektiği-
ne ben de katüıyorum. Bunun kriterleri za-
ten belli" dedi. Türk özel sektörünün burada
üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirme-
ye hazır olduğunu ifade eden Koç, "Bugüne
kadar da yaptı, yerine getirdi. Burada zaten
endirekt olarak da işin içerisinde oluyoruz"
diye konuştu. Mustafa Koç, "AB sürecinde
beklenen adımların yerine getirilip getiril-
mediği" yönündeki soru üzerine, "17 Ara-
lık'tan sonra ortaya çıkan algılama, biraz iş-
lerin yavaş gittiği yolunda. Bununla ilgili hü-
kümetimiz gerekli girişimlerde bulunur di-
ye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
CHP'UKeleş'ten 'Soyadı
birlikte seçilsin 'önerisi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Istan-
bul Milletvekili Birgen Keleş, "eşlerin 'aile adı'
olarak kadın ya da erkeğin doğumla aldığı so-
yadını seçebilmesini" öngören yasa önerisini
TBMM Başkanlığf na verdi. Keleş, Türk Mede-
ni Yasası'nda "Kadın evlenmekle kocasının so-
yadını alır, ancak evlendirme memuruna ve-
ya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazı-
lı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki
soyadını da kuilanabilir" denildiğini anımsatır-
ken, bunun "eşlerin eşit haklara sahip olmala-
rı" ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Yasada ka-
dının erkeğin soyadını almasının öngörühnesinin
anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykın ol-
duğunu kaydeden Keleş, "Çağdaş hukuk siste-
mi kadınların toplumsal yaşamda tanındığı
soyadını evlenince de kullanmaya devam et-
mesini doğal ve yasal bir hak olarak kabul et-
mektedir" dedi. Keleş'inönerisindeMedeniYa-
sa'nın ilgili maddesinin "Aile adı" başlığıyla
"Eşler evlendirme memuruna yapacakları ya-
zılı bildirim ile ortak aile adı olarak erkeğin
ya da kadının doğumla aldığı soyadını seçebi-
lirler. Soyadı, aile adı olarak seçilmeyen eş, do-
ğumla kazandığı soyadını aile adının önünde
taşır" biçiminde düzenlenmesi istendi.