23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
MART 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JV U l_j J. LJ Jtl. kultur(« cumhuriyet.com.tr 15 UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİ1NCİ Dünya Mimarlık Kongresi'ne doğru 5. ulusal buluşma rekor katılımla gerçekleşti... Adana veAntakya çıkarmasıUluslararası Mımarlar Birliğı'nin (UIA) tenımuz ayında Istanbul'da ya- pılacak Dünya Mimarlık Kongresi'ne ulusal hazırhk ıçin düzenlenen Türki- ye Kongrelerf nden 5 'incisi Adana ve Antakya'da rekor katılımla gerçekleş- ti. 25-27 Şubat 2005 günlerindekı bu- luşmaya yurdun tüm yörelerınden ge- lenlerie bırlikte 750'yi aşkın mimar katıhrken "Kentler ve Mimarlık" teması bu kez de "Kültürlerin Ortak Kentlcri ve Ortak Mimarhkları" başlığı altında ele alındı... Mimarlar Odası'nca ilgili şubeleri- nin ev sahipliğinde, belediyeler, vali- likler ve sıvil toplum kuruluşlanyla işbirliği içınde düzenlenen Türkıye Kongrelerı'nin birincisı 2004'ün ha- ziran ayında Konya'da; ikıncisi ağus- tosta Trabzon'da; üçüncüsü ekimde İzmır'de; dördüncüsü de arahkta Di- yarbakır ve Mardin'de, her bıri 400- 500 kişilik katılımlarla yapılmıştı. Adana ve Mersin şubeleri ile An- takya Temsilcilıği'nin ev sahipliğin- de ve Iskenderun ile Kahramanmaraş temsılcıklerınin de katılımlarıyla dü- zenlenen Adana ve Antakya Kongre- si de Adana ve Hatay valilıklerinin, Adana Büyükşehir, Mersin Büyükşe- hir ve Antakya belediyelerinin destek ve katkılarıyla gerçekleşti. Kültürlerin kültürü' Bu çalışmaları yürüten komitenin ve tematik danışma kurulunun, beşın- ci buluşmada "kültürel beraberlik- leri" öne çıkarması özetle şu değer- lendirmelere dayanıyor: Tarihsel süreçte bu yöredeki kent- lerın kazandığı çok kültürlü özgün ka- rakter, Pagan, Musevi, Hıristiyan ve Müslüman kültürlerin, aynı kentteki ortak yaşam ilışkileri içinde bırbirle- rinden etkilenmeleriyle oluştu. Günü- nıüzdc kimi uygarlıİc tarihçileri, kül- türlerin yüzlerce yıl "birlikte" yaşa- yarak oluşturdukları "kent kültü- rü"nün karakterıne de "mozaik" de- nemeyeceğini belirtiyorlar. Çünkü beraberliklerle yaratılan ta- rihsel süreçte ayrı kültürlerin birbırle- riyle etkileşim halınde, "iç içe" gire- rek ve hatta kökenlerindeki kimi öz- günlükleri de yine birbirlerine yak- laştırarak, adeta bir "alaşım" oluş- turduklarını, Anadolu'nun bu anlam- dakı uygarlık tanımmın da aynı ne- denle "kültürlerin alaşımı" şeklin- de yapılabileceğini savunuyorlar. Gerçekten de mozaiğin her zaman ıçin "dağılma" olasılığının bulun- • ÎNANÇ TARİHİNİN TANIKLIĞINDA... Türkiye kongresi katılım- cıları, gelenckscl aile fotoğ- raflarını, Hıristiyanların tarihte ilk toplanma yerleri olan Antakya'daki Saint Pierre Kiliscsi önündc çektirdiler... (fotoğraf 1) Kentin tarihsel binalarının turizm amaçlı kullanımına özgün bir örnek oluşturan Antik Beyazıt Oteli, kongre katılımcılarını da ağırladı... (fotoğraf 2) (Fotoğraflar: SDK Arşivi) ması; buna karşın alaşımın ıse hem böyle bir "risk"ten uzak olma özel- liği hem de kendisini oluşturan fark- lı kültürleri "içselleştirmiş" bir ba- ğımsız ve özgün kimliği tanımlama- sı, bu görüşlere özel bir anlam ve de- ğer katıyor... Adana oturumları Dünya Mimarlık Kongresi'ne doğ- ru "bilinçli ev sahipliği"ni de örgüt- lemeyi hedefleyen Türkiye Kongrele- ri'nin beşincisi, işte bu ön değerlen- dirmelerle 25 Şubat 2005'te "Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Sa- lonu"ndaki ilk gün oturumlanyla başladı. Mimarlar Odası sözcüleriyle bir- likte Çukurova Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Mimarlık Bölümü Başka- nı Prof. Dr. Erkin Erten'in, Antak- ya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğ- lu'nun, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanvekili Erol Ertan'ın, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın, Hatay Valisı Abdülkadir San'nın, Mersin Vali Yardımcısı Ah- met Zahteroğulları'nın ve Adana Valisi M. Cahit Kıraç'ın konuşma- lannın ardından Türkiye Kongrele- ri'nin ana sponsoru Mavi Kale adına MARDAV Genel Müdürü Levent Pelesen de kendi sektörü ile kent ve mimarlık ilişkisini de irdeleyen bir sunum yaptı. Adana-Antakya Kongresi'nın ge- nel tematik konuşmasını üstlenen UIA İstanbul Kongresi Bilim Komı- tesi Başkanı ve Şeref Üyesi Prof. Dr. Doğan Kuban'ın etkili sözlerinin ar- dından temmuz ayındaki dünya bu- luşması hakkındakı bılgılerı de Şefik Onat verdi... "Mimarlar Odası Birimlerinin Kentlerine Bakışı"nı ıçeren binncı oturumda, Kahramanmaraş gözlem- lerinı odatemsılcısı Abdullah Özde- mir sunarken Mersin gözlemlerini şube başkanı Semih L. Temizkan, Adana gözlemlerini de şube başkanı Samet Karyaldız anlattılar. "Kültürlerin Ortak Kenti ve Or- tak Mimarhkları" konıılu ıkincı otu- rumda da Prof. Dr. Erkin Erten ge- nel değerlendirme yaparken "Mer- sin Kenti ve Mimarlık" konusunu Prof. Dr. Tamer Gök ile Uzm. Tülin Selvi Ünlü sundular; "Adana Kenti ve Mimarlık" konusunu da Prof. Dr. Yusuf Gürçınar ele aldı... Antakya oturumları Kongrenin ikinci ve üçüncü günü- ne ev sahipliği yapan Antakya ise hem oturumlarda, hem de tarihsel dokudakı ınceleme gezilerinde bir kez daha mimarlığın sevgi ve saygı dolu ilgisını de ağırlamış oldu. Adana'dan Hatay'a geçerken Pa- yas'ta bulunan Mimar Sinan'a ait Sokollu Mehmet Paşa Külliyesı'nı de inceleyen kongre katılımcıları, hem burada, hem de Antakya'da Prof. Dr. Ataman Demir'in bilim- sel rehberliğınden doyasıya yarar- landılar. Belediye Meclisi Salonu'nda, Mi- marlar Odası Temsilcisi Abdulgani Mazmanoğlu, Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu, Adana Vali Ya- dımcısı Ayhan Boyacı ve Hatay Va- lisi Abdülkadir Sarı'nın konuşma- larıyla başlayan oturumlarda, kentin mimarlık ve yaşam birikimlerini, yıllannı Antakya tarihine ve kültü- rel dokusuna adayan Prof. Dr. Ata- man Demir anlattı. Kongrenin "Antakyalı konuğu" Mardin Valisi Temel Koçaklar'ın Mardin'deki kültürel zenginliği yan- sıtan sunumunun ardından tskende- run kentinı oda temsilcisi Cahit Top irdelerken, "kültürlerin ortak ken- ti" temasını da Prof. Dr. tsmet Ok- yay şöyle değerlendirdi 1 "Aslında farklı kültür sözü doğru değil; çünkü bu beraberlikler, ayrılıklar yerine benzerliklerle yaşanıyor ve başlı başına bir özgün kültür ya- ratıyor..." Mimarlann Adana-Antakya bu- luşmaları, işte bu gerçeğin çağlar bo- yu yaşanarak ınşa edıîdiğı tarihsel kentin özgün mekânlarında ve dün- yaca ünlü Mozaik Müzesi'ndeki in- celeme gezilerıyle sona erdi. Konuş- malarda ve oturumlarda öne çıkan değerlendirmeler ise Tematik Danış- ma Kurulu'nca "sonuç bildirge- si"ne bağlanarak ilan edilecek .. rh+ sanat'ın mart sayısmda plastik sanatlar gündemine bir bakış sunuluyor 'Rüratör'ü irdeleyen yazılar Kültür Servisi - rh+ Plastik Sanatlar Dergisi'nin mart sayısı çıktı. Dergi, bu sayısında da ülkemiz ve dünya plastik sanatlar gündemine bir bakış sunuyor. Turan Erol, "Genel Görünüm" adlı yazısıyla y- er alıyor derginin bu sayısında. "Küratör Nerede" başhklı yazı Nilgün Yüksel im/alı. 12. sayıdaki "Genç Sanatçı Nerede?" baş- hklı dosyanın ardından, bu kez, "Küratör Nere- de?" dıye soruyor. Cenel bir bakış.. Bu konuda görüşlerıni dergi okurla- rıyla paylaşan, tartışılan kurumun ta- nınmış temsilcilerinden Levent Çalı- koğlu. " Yeni can sıkıntımız: Küratör- lük" başlığını koyduğu yazısında, Çalı- koğlu, giriş bölümünde küratörlük kav- ramı ve ülkemizdeki uygulamalanna ge- nel bir eleştiri getiriyor ve sözü küratör- lerle çalışan sanatçılara bırakıyor. Deniz- han Özer de," Yılın Hikâyesi Yılan Hi- kâyesi" başhklı yazısında yine aynı ko- nuda son günlerde yaşanan gelişmeleri, konuşulan- ları, yazılıp-çizilenleri ele alıyor. Bilge Aydoğan da "Bir Küratörün Nesi Var, İki Küratörün Sesi Var" adlı yazısında Akbank Kül- tür Sanat Merkezi'ndeki "Doğayla Bulaşmak" sergisini irdeliyor. Alaettin Aksoy, derginin bu sayısının konukların- dan. Çağdaş Türk resminın usta temsilcilerinden olan sanatçıyla Tevfik thtiyar atölyesinde söyleşi- yor dergi okurları içın. Yahşi Baraz, "Sanat Pazarı" başhklı yazısında ülkemiz sanat pi- yasasına, gelişimini tarihsel çizgi- de ele alarak bakıyor. Elif Dastarlı, Beuys'u anlatıyor "Sanatın Yaşam, Yaşamın Sa- nat Olduğu Çizgiler" başhklı ya- zısında. Kaya Özsezgin de, "Genç Sanat ve Genç Sanatçı- lar" adlı yazısında, konuya kav- ramsal açıdan gırdıkten sonra Türkiye açısından yaklaşıyor "BİÜTİS'ÎN ŞARKILARI" FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZÎ'NDE Pierre Louys'un yazdığı oyunda Filiz Kutlar ve Erkan Sever rol alıyor. Kadına ve aşka övgü Ulusal Beste Yanşması sonuçlandı Kültür Servisi - Kültür ve Turizm Bakanhğı'nca "Türk bestecilerinin yapıt üretimini organize etmek, bestecileri eser yazmaya özendirmek ve özlenen eser sayısına ulaşabilmek" amacıyla 2003 yılında düzenlenen 'Ulusal Beste Yanşması'nın ödül töreni yapıldı. Opera Sahnesi'nde, 'Yaşasın Opera ve Bale' temsili öncesinde düzenlenen törene, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşan Mustafa Isen, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ve çok sayıda davetli katıldı. îsen, burada yaptığı konuşmada, yanşmanın Türk klasik müzik repertuvanna çağdaş eserler kazandırmayı amaçladığını ve temel hedeflerinin klasik müzik eserlerini Âvrupa'da ve Türkiye'de dinleyicilerle buluşturmak olduğunu söyledi. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Remzi Buharah, besteciler Yalçın Tura, Kamran lnce ve Ilhan Usmanbaş'ın seçicı kurul görevinı üstlendiği yanşmada, Atatürk ve Cumhurıyet, Lozan Antlaşması'nın imzalanışının 80 yılı ve tstanbul'un fethinin 550. yılı temaları ışlendı. tki kategoride düzenlenen yanşmada dereceye girenlere ödülleri, Müsteşar îsen tarafından verildi. Büyük Ölçekli Senfonık Eser Kategorisi'nde birincilik ödülünü Hasan Nıyazi Tura, ikincilik ödülünü Hasan Uçarsu, üçüncülük ödülünü Nejat Başeğmezler alırken Ayşe Önder ve Tevfik Akbaşlı da mansiyona layık görüldü. Küçük Ölçekli Senfonik Eser Kategorisi'ndeyse birincilik ödülü Emre Dündar'a, ikincilik ödülü Yiğit Aydın'a, üçüncülük ile bir mansiyon ödülü Ayşe Önder'e ve diğer mansiyon ödülü Turgut Fahri Pöğün'e verildi. Ödül töreninin ardından ilk üçe giren besteler seslendirıldı. J AYÇA TEZER Fransız Kültür Merkezı'nın işbırlığiyle Tiyatro Dafne, Fransız şaır Pierre Louys'un 'Bilitis'in Şarkılan' adlı yapıtını tiyatroseverlerle buluşturdu. Önceki akşam Fransız Kültür Merkezi'nde 'Dünya Kadınlar Günü' kapsamında galası yapılan oyuna sanat ve tiyatro çevresınden ilgı büyüktü. Lulu Menase'ın uyarladığı ve sahneye koyduğu oyun bugün, 28, 29 Mart, 4 Nisan, 18-19 Nısan tarihlerinde Fransız Kültür Merkezi'nde sahnelenecek. Filiz Kutlar ve Erkan Sever'in rol aldığı oyunun dekoru Gürel Yontan'a, kostümü Zuhal Soy'a, objeleri Handan Börüteçene'ye, ışık tasanmı Murat tpek'e, ışık uygulaması Aydın Aras'a aıt. Oyun, mezarı arkeolog Heim tarafından Kıbns'ta bulunan, Sapho'nun çağdaşı olan şair Bilitis'in yaşamını anlatıyor. Fransız şair Pierre Louys, bu tarihsel ve edebi kurgudan hareketle, eskı Yunanı hayal ederek 'kadına ve aşka övgü' olan 'Bilitis Şiirleri'ni yazar. Andre Gide, Paul Valery, Oscar VVilde ve Claude Debussy'nin yakın dostu olan Louys'un bu lirık romanı, Anadolu'da Pamfilya'da doğan ve 16 yaşında doğduğu yerleri terk edıp Midilli'ye yerleşen sonra da Kıbrıs adasında ölen kadın şair Bilitis'in ilginç yaşamöyküsünü konu alıyor. (0 212 334 87 40) ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Atatürk, Kemalizm ve Şu Bizim 'Haymatlos' Aydınlarımız (2) Geçen haftaki yazımda, Türk aydınları içersin- de, sözleriyle ve tutumlarıyla düşünce bağla- mında kendilerinı 'haymatlos', yani 'vatansız' saymakta direnen ve ancak bu kimlikle -aslın- da: Kimliksizlikle!- gerçek anlamda aydın(!) ola- bileceklerine inanan bir kesimden söz etmiştim. Bu kesime giren aydınlar, devletler hukukunda- ki 'haymatlos' terimiyle nitelendirilen kişilerin aksine, belli bir vatandaşlıktan çıkarılmış olma- yıp resmen Türk vatandaşıdırlar. Buna karşın yeğledikleri 'vatansızlık', genelde bunların ken- dilerini ancak buralı olmadıkları ölçüde aydın saymaları gibi hilkat garibesi bir konumdan kay- naklanır. Bu 'aydınların' bazı ortak özelliklerini saymak, sanırım onları daha iyi tanıtacaktır. Bu düzmece aydınların birincil özellikleri, yu- karıda da belirttiğim gibi kendilerini ancak bu- ralı olmadıkları ölçüde aydın saymaları ve bu özelliklerini her şeyden önce yabancı çevreler- de vurgulamak için hiçbir fırsatı kaçırmamala- rıdır. Yıllar önce, yabancı bir kültür ataşeliğinde basın danışmanı olarak çalıştığım sırada, böy- le 'aydınlardan' birkaçına rastlamış, kendileri- nin 'buralı', yani Türk olmalarından ötürü herfır- satta orada karşılaştıkları yabancılardan özür dilediklerine de sıkça tanık olmuştum. Genelde vermek istedikleri mesaj şuydu: "Bakın dostlar, bizler gerçi Türk vatandaşıyız, ama inanın bun- da bizim hiçbir suçumuzyok! Onun için siz, kim- lik cüzdanımızdaki TC kaydına bakmayın, çün- kü biz, aslında sizdeniz!" Görevli bulunduğum ataşeliğin yöneticisi olan ve yaklaşık otuz yıldır ülkemizde görev yapan, bu yüzden kendini Türklere "Ben sadece bir ülkenin temsilciliğini yapmıyorum, fakat iki kültür için bir buluşma noktası oluşturmaya çalışıyorum!" diyecek ka- dar yakın hisseden, görev süresi boyunca ata- şelik mekânını Türkiye'deki sanat ve düşünce yaşamı için bir foruma dönüştürmüş bir kültür ataşesinın bu sözleri duymak zorunda kalışı, herhalde tuhaf ve çok acı bir yazgıydı! Söz konusu aydınların ikinci özellikleri, ya- bancı mihraklardan Türkiye Cumhuriyeti'ne, bu arada elbette Mustafa Kemal Atatürk'e ve Ke- malizme yönelik tüm temelsiz yergilere ve ka- ralamalara, üstelik de çoğu kez kraldan çok kralcı olmanın şevkiyle, katılmakta birbirleriyle adeta yarışmalarıdır. örneğin sözde Ermeni soykırımına ilişkin yabancı savlarda, bu soykı- rım kurbanlarının sayısı çoğunlukla ancak yu- varlak sayılarla verilirken onlardan çok daha ke- sin(!) sayılar bizim haymatlos aydınlarımızcaya- bancı yayın organlarına ve yabancı ülkelerde düzenlenen toplantıları izlemeye gelenlere ve- rilebilmektedir. Yine örneğin asıl amaçları Tür- kiye Cumhuriyeti'ni kendi hedefleri doğmltu- sunda bazı yörüngelere oturtmak olanların Ke- malizmin artık modası geçmiş bir ideoloji oldu- ğu yolundaki savları, en hararetli savunucuları- nı hemen bu haymatloslarımız arasından ve ko- laylıkla bulabilmektedir. Bu tutuma yapıştırılan 'aydın nesnelliği' yaftası da neyazık ki ülkemiz- de genişçe bir çevreye yutturulabilmektir. He- men belirteyim ki haymatlos aydınlarımızın Mustafa Kemal'e ve Kemalizm'e karşı olan bu tavırlarınıntemelinde, gizli birçekememezlikde yatmaktadır. Çünkü tüm Batılılıklarına ve Batı- cılıklarına rağmen düşünce ve eylemleriyle hâ- lâ Atatürk'ün çok çok gerisinde kaldıklarını, as- lında bu haymatloslarımız da çok iyi bilmekte- dirler. Ancak gerçek bir aydının temel koşulla- rından olan alçak gönüllülüğü tanımadıkları ve her şeyi kendileriyle başlatmak hevesinde ol- dukları için, çareyi eleştiri adı altında Atatürk'e ve Kemalizme saçma sapan saldırılar yönelt- mekte aramaktadırlar. Bu haymatlos aydınlarımızın bir başka temel özelliği, 'halk' karşısındaki tutumlarıdır. Onlar için halk, her zaman kendisine inilmesi gereken bir kitledir; kendilerini de o halktan saymak ve gerçek aydının aydınlatma görevini böyle bir anlayışla üstlenmek, haymatloslarımızatümüy- le yabancı, dahası düşünülemez birtutumdur. Konuyu haftaya bu noktadan sürdüreceğim. e-posta: ahmetcemal«< superonline.com acem20(V' hotmail.com BUGÜN • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'daki sohbetin ardından 20.00'de Akbank Oda Orkestrası'nın 'Macaristan Saraylarından' adlı konseri. Şef: Cem Mansur. Solist: Adrian Brendel (vıyolonsel). (0 212 252 35 00) • NARDİS JAZZ CLUB'da 21.30'da Grup Passiflora konseri. (0 212 244 63 27) • BABYLON'da 21.30'da Orhan Osman'dan 'Baba Sound Project'. (0 212 292 73 68) M YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER SALONU'nda 18.30'da Kemal Iskender'in katılacağı 'Sanat Konuşmaları II: Batı Resminde Nü' konulu 'Sanat Dünyanıız' söyleşısi (0 212 252 47 00) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZÎ'nde 19.00'da Metin Avdaç'ın 'Torakçılar' konulu saydam gösterisi. (0 212 252 35 00) M BORUSAN KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 18.30'da Alper Maral'ın 'İlhan Mimaroğlu'nun Yapıtları II' başhklı söyleşısi. (0 212 292 06 55) • OSMANLIBANKASIMÜZESİ SİNEMASI'nda 19.30'da 'Muhteşem Serseri' adlı filmın gösterimı. (0 212 334 22 70) • MARMARA EĞİTİM KÖYÜ KONFERANS SALONU'nda 10.00'da 'Çanakkale Destanı 1915' adlı filmin gösterimi. (0 216 626 10 50) • BİLGİ ÜNİVERStTESt DOLAPDERE KAMPUSU'nda 15.00'te 'Ingiliz Kısa Film Günleri - Müzik', 17.00'de 'fngiliz Kısa Film Günleri - Canlandırma' ve 20.00'de 'tngiliz Kısa Film Günleri - Genç Yönetmenler'. (444 0 428)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear