Catalog

7 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYF/ HABERLER Bahkesir milletvekili Çömez, hükümet ve parti yönetimi için zehir zemberek konuştu AKP grubundaisyanAıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP BalıJcesır MiJJetvekili Turhan Çömez, parti grubunun basuıa kapah bölümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve parti yönetimi- ne özelleştinne ve parti içı demokra- si konusunda ağır suçlamalar yönelt- ti. "Kz kursun asker değffiz, d kaku- np indirmemakinesi dedeğiKz.Müna- di(teüal) hiçdeğffiz" dıyen Çömez., alt- üst kimlık tartışmasına AbduHahÖca- lan kadar kahlamadıklarını belirtti. AKP grubunun basına kapalı bölü- münde gündem dışı söz alan Balıke- sir railletvekili Turhan Çömez, AKP'nin cumhuriyet tarihinin en do- nammlı, verimli, yetenekli ve üretken partisi olduğunu, ancak bu potansiye- lin verimli kullanılmadığını söyledi. Çömez. "Bunun nedeni aramızda ye- 'BÎZ klirşiin asker değİIİZ' AKP'nin kuruluş döneminde Genel Başkan Erdoğan'ın danışmanlığını ve özel kalem müdürlüğünü yapan Bahkesir milletvekili Çömez, alt-üst kimlik tartışmasına Öcalan kadar bile katılamadıklannı söyledi. termcesağkldıçakşaıı,birileJ$mwpay- laşım kanabkuraînamjş obnanuzdn*" dedi. Çömez, parti içinde yaşadıgı so- runlan örnekler vererek şöyle anlattı: • Balıkesir'in ulaşımı zor mahru- miyet ilçelerinden biri de Sındırgı 'dır. Burayı CHP'den aldık. Belediye baş- kanı, su sorununun çözümü için de- po inşasına başladı. (Maliye Bakanı Kemal Unakıtan' ı kastederek) Bakan Bey, 50 milyar lira yardım yapacağı sözü verdi. Aradan geçen süre zar- finda, yaklaşık beş kez Sayın Bakan'a talebimi yineledim. Ama ne yazık ki netice alamadım. Son olarak. Bakan Bey'in bir danışmanı, paranın veril- meyeceğini söyledi. Aynı günlerde, seçün bölgenıin bır başka beldesinin muhalifbelediye baş- kanı, bir açıklamada bulundu ve aynı bakana müteşekkir olduğunu söyle- di. Sayın Bakan, yol için kendisıne para yardımı yapmış. Araştırdım, gör- düm ki, Sayın Bakan'ın fabrikalann- dan birinin müdürüne ulaşan muhalif belediye başkanı, işini halletmiş. Çün- kü Bakan Bey'in fabrikası, o beledi- yeye yakın biryerdeydi. Bu arada, Sa- yın Bakan'ın ya da oğlunun, tam ola- rak emin değilim, benim bölgemde 3 tane fabrika ve işletmesi var. Böyle bir üslubu, AKP'nin siyasal etik an- layışı ile bağdaştıramadım. • Bugünün Türkiye'si ile ilgıli ızah edilmesini arzu ettiğim ve yanıt ara- dığun ya da ikna olmam gereken o kadar çok konu var ki. Ekim aymda, ihracatın yüzde 9, ithalatınsa yüzde 22.3 arttığı ifade ediliyor. Asıl önem- li olan, tüketim mallarındaki ithalatta bu ay, yüzde 34.9'luk bir artış görül- mesi. Tahminlere göre, yıl sonu itiba- nyla dış ticaret açığımız 45 milyar do- lan bulacak. Peki, artan bu dış ticaret açığı, kontrollü mü, kontrolsüz mü? • Pırlanta ve değerli taş gibi, bazı lüks tüketim mallarında, gümrüklerin sıfira indirildiği söyleniyor. Geçen yıl ne kadar değerli taş ıthal edildi? Bun- lan, kim bu ülkeye soktu? Değerli taş- lan. gümrüksüz ithal eden kişilerle BOTAŞ'ın, doğalgaz kontrat devri iha- lelenni alanlann, ne gibi bir benzer- lik ya da ortaklıklan var? Sayın Kûr- şad Tüzmen ve Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı HflmiGüler'den bunla- nn yaruhnı istiyoruz. • Üretilen politikalan, halka anla- tabilmek ve sa\ r unabiknek için, bizle- rin yeterince bilmesi ve değerlendir- mesi gerekir. Hatta mümkünse, katkı sağlaması ya da en azından katılması gerekir. Bölücübaşı, cezaevinden tar- tışmalara katılıyor, ben katılamıyo- rum. Olabilir mi böyle bir şey? Tür- kiye gündemine oturmuş, alt kimlik- üst kimlik tartışmalannı bız neden bu platformlarda konuşamıyoruz? Topçu: llanla tanık arayın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı Bayındırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu 'nıuı, Karadeniz Sahil Yolu ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandığı davanın dünkü oturumunda tanıklar dinlendi. Topçu, tarukiann "ardı arkasının kesilmediğinden " yakınarak "Bizim aleyhimize bir şey söyleyecek tanık aranıyor galiba. Aleyhime konuşacak bir tanık varsa ben de yardımcı olayım, ilan verelim gelsin konuşsun" dedi. Bunun üzerine Tuğcu, lehte veya aleyhte tanık aramak gibi bir amaçlannın olmadığını söyledi. Tuğcu, duruşmayı 31 Ocak 2006'ya erteledi. IKP'deseçim • ANKARA (ANKA) - Muhalefetin 2006'yı seçün yılı olarak ilan etmesi karşısında Başbakan Erdoğan, "erken seçim" sözünü yasaklamasına karşın partisi, partinin illerdeki seçimden sorumlu başkanlanm tam kadro Ankara'ya çağırdı. Edinilen bilgiye göre, AKP Seçim Işleri Başkanlığı, teşkilatına bir yazı göndererek partinin 81 ildeki seçim işleri başkanlannı 10 Aralık Cumartesi günü Genel Merkez'de toplantıya çağırdı. Toplantının gündemi hakkında teşkilata bilgi verilmemesi dikkat çekti. Toplantıda. seçimin 2007'dezamanında yapılacağına ilişkin Başbakan Erdoğan'ın ısrarlı açıklamalan nedeniyle teşkilatın rehavete kapılmasını önlemeye yönelik çalışmalann gündeme getirihnesi bekleniyor. jstanbul'da polis ölü bulundu • İSTANBUL(AA)- Şişli'de bir polis memuru ölü bulundu. Feriköy Kurtuluş Mahallesi Savaş Sokak'ta bir kişinin yerde yattığının bildirilmesi üzerine olay yerine giden polis ekipleri, mesîektaşlan Hakan Yıkık'ın cesediyle karşılaştı. Bir aracın çarpması sonucu ölmüş ya da öldürülmüş olabileceği düşünülen Yıkık'ın cesedi, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu'na kaldınldı. Yaklaşık 1.5 aydır Bağcılar Yüzyıl Polis Merkezi'nde görev yapan Hakan Yıkık'ın, îvli ve 2 çocuk babası jlduğu belirtildi. CHP lideri Baykal, vergi indirimini eleştirdi, Öcalan'ın açıklamalan konusunda uyardı 4 Ofer ve Hariri indirimT• Rektör Aşkm'ın yargılanması olayının artık çığnndan çıktığını ifade eden Baykal, "Türkiye'de Adnan Hoca'nın yargıyı parmağında oynatabildiği bir adalet tablosuna artık 'dur' demek kaçmılmaz hale gelmiştir" dedi. ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHP Ge- nel Başkanı Deaiz Bay- kal, vergi ındiriminin son dönem özelleştir- melerinden pay alan ço- ğu yabancı kökenli hol- dinglere yarayacağını beurterek tf Yq«ıbn0fer, Hariri indirimidir. Ofer veHariri'nin taşlarrvia. KOBt'lerin kuşlan vu- ruhryor" dedi. Abdul- lah Ocalan'ın bir gaze- tede yer alan ve Başba- kan Recep Tayyip Erdo- ğan ı destekle'diği u üst kimlik'' açıklamalanna da dikkat çeken Baykal, imparatorluktan ulus devlete geçen Türki- ye'nin bu tartışmayla nereye götürülmek is- tendiği sorusunu yönel- terek, "Dd miDetvar den- diğinde bunun sonunun nereye gideceği iyi he- saplanmab" dedi. CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantı- smda kadına seçme ve seçilme hakkının verili- şinin 71. yıldönümünün yaşandığını belirterek, 2005 yıhnda devletin te- levizyonu olan TRT'de, "kadınlann çalışması- nın zorunlu olmadığı, kızise babası, eviiiseko- casmm geçimini sağla- makla yükümlü oldu- ğu" yönünde yayınlar yapılabildiğine dikkat çekti. Atatürk'ün 1934 yılının koşullarında, dünya faşizmle müca- dele ederken, kadına böylesine önemli bir hakkı tanıyabildiğine işaret eden Baykal, "Ata- türk AB'den ya da baş- ka bir dünya otoritesin- den tafimat geldiği için bu karan almış değU- dff" dedi. Van Yüzüncü Yıl Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın yar- gı sürecinin önümüzde- ki günlerde başlayacağı- na da dikkat çeken Bay- kal, bu olaym artık "çığ- nndan çıkoğuu" söyle- di. Hukukun, adaletin sorgulanma aşamasına geldiğıni belirten Bay- kal. "Adalet, küçüksiya- si hesaplann, intikam duygulannın, ideolojik ta\ıriann gereği olarak kuOanılırsa. tahribat, si- ziaşandüze>tteortavaçj- kar. Hepimiz kendimizi frenliyonız. Van'da da hâkinüerin olduğunun ortaya çıkmasım bekt- yoruz" dedi. "Adnan Hoca" lakaplı Adnan Oktar'ın, yargıyı oya- laması sonucu "zamana- şunmdan" yararlanarak yargıdan kurtulmasını örnek veren Baykal, "Türkiye'deAdnan Ho- ca'nın yargıyı parma- ğında oynatabildiği bir adalet tablosuna arûk 'dur' demek kaçmılmaz halegebniştir. Hüküme- tin. bukonuyu (Van ola- yı) çığnndan çıkarabi- lecekyaldaşımlardan bir an önce uzak durması gerekiyor'' dedi. CHP Genel Baskanj Deniz Baykai, grup toplanbsuıda AKP'ye yöneük sert eleştirilerini sürdürdü. (Fotoğraf: AA) Ocalan'a soruşturma IstanbulBaşsavcıhğı, basındayer alan TKK 'yi Öcalan yönetiyor' haberleri üzerine terör örgütü liderini 'sanık'' sıfatıyla sorguladı tLHANTAŞO ANKARA-Kapatılan DGM'ler yerine kurulan geniş yetkili ağır ce- za mahkemesinin bağlı olduğu îs- tanbul Cumhuriyet Başsavcı Ve- killiği, AbduHah Öcalan hakkın- da yeni bir soruşturma başlattı. Öcalan hakkındaki soruşturma- nın, örgütün yöneticisi Zübeyir Aydar'ın açıklamalanyla "örgütü Ocalan'ın yönettiği ve örgütle ba- ğmm sürdüğüne" ilişkin son 1 yıl- da basında çıkan haberler üzerine başlatıldığı bildirildi. Istanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilligi"nin talimatı üzerine Mudanya Cumhu- riyet Başsavcıhğı, kasım ayının ortalannda Öcalan'ı "sanık" sıfa- tıyla sorguladı. Avukatlannın 30 Kasım'da Öca- lan ile yaptıklan görüşmenin ardın- dan açıkladıklan tutanaklara göre, Öcalan. savcının sorgusunu şöyle anlatıyor. "Bir buçuk saat kadar görüştük. Savcı söylediklerimin hepsini zapta geçirdi Savcuıın tav- n olumluydu. KONGRA GEL ve Zübeyir Âydar ile bir ilişldm olup ohnadığnu, onlanyönlendirip yön- lendirmediğnneilişkin sorular sor- du. Ben dedurumumun açıkça or- tada olduğunu, bu tecritkofuflann- da böyle bir şeyin söz konusu ola- mayacağuu betirttim. Zübeyir Ay- dar ve parti lehine ve aleyhine bir şey söyleyecek durumda ofanadığı- mı dile getirdim." Mudanya Başsavcıhğı, Öcalan'ın ifadesini talimatı veren îstanbul Başsavcıhğı"na gönderdi. îstan- bul Başsavcılığı ise dosyayı An- kara'ya iletti. Istanbul Başsavcıhğı kaynaklan, soruşturmaya dayanak oluşturan bilgi ve haberler arasın- da yurtdışında yapılan konuş- malann da yer aldığına işaret ederek yurtdışında işlenen suçlan soruşturma yetkisinin Ankara'da ol- duğu gerekçesiyle dosyayı baş- kente gönderdiklerini bildirdi. TKK VATANDAŞLAR ÜZERlNDENNEMALANIYOR' Erdoğan: Kürt değil bölücülük sorunu var BlNALlm.DlRIM, SİNGAPURLU BAKANI UNUTTU Bakanin gezi sevdası krize neden oldu CHRISTCHÜRCH (A4)- Başbakan RecepTay- yip Erdoğan. Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlann sorununun, Türk vatanda- şın sorunu kadar olduğu- nu ifade ederek "PKK/KONGRAGELör- gütünün maalesef Kürt kö- kenli\atandaşlaruıuzın üze- rinden nemalanma sorunu vanhr" de- di. Yeni Zelanda'daki son durağı Christchurch'teki temaslannı bitiren Erdoğan, planlanandan bir gece ön- ce Avustralya seyahatinin ilk durağı olan Melbourne'e geçti. Erdoğan Christchurch'te CanterburyÜniver- sitesi Ulusal A\nıpa Etütleri Mer- kezi'nde "Türidye ve AB: Yeni Ze- landaİçin FırsatİarveEngefler" ko- nulu konferans verdi ve kahlımcıla- nn sorulannı yanıtladı. Er- doğan, bir katılımcının, "Kürtierin durumu düşü- nüldüğündeAB süreciniva- şayan Türkiyeyeterince de- mokratik midir" sorusuna, Türkiye 'de 30'a yakın etnik unsurun yaşadığına dikkat çekerek şöyle yanıt verdi: "Türkiye'de Kürtköken- li vatandaşın sorunu, Türk vatanda- şın sorunu ne kadarsa o kadardır. Partamentoya girnıekse parlamen- todalar. Hiçbir sıkıntılan yoktur. Ama maalesef sapürmalar söz ko- nusu olmuştur. Peki ciddi ne vardtr sorun olarak, onu söyleveyim; PKK/KONGRA GEL örgütünün maalesef Kürt kökenli vatandaşlan- mızın üzerinden nemalanma soru- nu vardır. Bölücülük sorunu vardır." t ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Ulaştırma Baka- nı Binaü Yıldınm, Singa- purlu meslektaşının çok ön- ceden belirlenen ziyaretini Başbakan Recep TayyipEr- doğan'ın Avustralya ve Ye- ni Zelanda gezileri yüzün- den aniden erteleyince dip- lomatik kriz çıktı. Edinilen bilgilere göre, Singapur Ulaştırma Bakanı Lee Boon Yang, ülkesinin Dışişleri Bakanlığı aracı- lığıyla Türkiye'yi ziyaret etmek is- tediğüıi Ankara'ya iletti. Ulaştırma Bakanlığı da uygun tarih olarak 7 Aralık 2005 'i gösterdi ve konuk ba- kana bu tarihte randevu verdi. Ancak ziyarete 1 haftadan kısa bir süre kala, Ulaştırma Bakanı Binali Yıld'nm, Başbakan'ın istemi üzeri- ne Avustralya'Yeni Zelan- da gezısine kanlmak zorun- da kaldı. Bunun üzerine zi- yaretten haberdar olan Sin- gapur Ulaştırma Bakanlığı, temasları iptal etti. Türk Ulaştırma Bakanlığı yetki- lileri ise ziyaretin henüz er- telenip ertelenmediğinin bel- li olmadığını dile getirdi. Yetkililer bakanin temaslara sonra- dan katılabileceğini savundu. Singapurlu Ulaştırma ve Dışişle- ri bakanlıklan yetkilileri "Özeulkle havacüık konusunda çok sayıda yeni proje görüşecektik Türkiye ile Sin- gapur arasındaki ticareti 3-4 katına çıkarabilirdik'' diye konuştu. Bakan Yang'ın aynca Türkiye'ye özelleştirmeler ile ilgili olarak gel- mek istediği ifade edildi. POLTltKA GİMLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kin,İntikam ve Nefret... Hiç kimseye karşı içimde kin, intikam ve nefret duygusu yok, olamaz... Amacım Hasan Cemal'in "kin, intikam ve nef- ret"\e geçmiş, on dört yıl önce yaşanmış "bir iç hesaplaşmayı" anlartığı kitabından yola çıkarak şu soruyu soracağım: "Hasan Cemal bugüne dek niye sustun?" Her şey geçen cumartesi sabahı başladı... Millryet in manşeti amacın ne olduğunun gös- tergesiydi: "llhan Selçuk bir takiye ustasıdır". Birgün sonra, yani pazargünü Milliyet'in ardın- dan Hüniyet, Vatan, Radikal ve Fetbullarıçı Zaman gazetesi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet gazetesine llhan Selçuk'un üzerin- den saldırıya geçmişti... O gün ilk yazım çıkmıştı... Pazar yazımın bir bölümünü Hasan Cemal'e ayırmış ve sormuştum: "Seni gazeteci yapan, Cumhuriyet'e aldıran, yazı yazmayı öğreten llhan Selçuk değil midir?" Hasan Cemal Cumhuriyet'te 19 yıl çalıştı, dolu dolu 11 yıl da genel yayın müdüriüğü yaptı... llhan Selçuk'la önceki gün ve dün uzun uzun ko- nuştuk... Söylediklerini yazısından aktanyorum: "Ben suçluyum. Ben Hasan 'ın ruhundaki bana karşı kin, intikam ve nefret duygulannı çok iyi an- lıyorum..." Hasan, özellikle Nadir Nadi'ye, Berin Nadi'ye, Uğur Mumcu'ya ve llhan Selçuk'a karşı 19 yıl bo- yunca kin, intikam ve nefret duygulanyla yaşama- yı başarmış. Üstelik bunu çok iyi gizleyip 11 yıl da genel yayın müdüriüğü yapmış. Ne denir? Helal olsun!.. • • • Fethullahçı Zaman gazetesi Hasan Cemal'in ki- tabından yola çıkarak Cumhuriyet'e saldınyor... Cengiz Çandar'dan Hadi Uluengin'e; Okây Gö- nensin'den Ahmet Attan'a dek bazı yazartan ko- nuşturuyor... Birisi Uğur Mumcu'nun "MlT'in adamı" olduğu- nu, Cumhunyet'in ise "gamizon gazeteciliği" yap- tığını önesürüyor... Bir başkası bakın ne diyor: "Cumhuriyet gazetesinin, Turgut Özal'a karşı yürüttüğü muhalefet militer odaklann işaretiyle oimuştur." O yıllar Cumhunyet'in genel yayın müdürü kim? Hasan Cemal! Cumhuriyet gazetesinin satıştnı 6 Kasım 1991 'den sonra 33 binlere düşüren kadronun basında Ha- san Cemal, Emine Uşaklıgil ve Okay Gönensin yok mu? Hasan Cemal, 1992 yılının şubat ayında Cum- huriyet'ten ayrılıp Dinç Bilgin'in Sabah'ına geçer- ken gazetede kalan ekip ne yaptı? Satışı daha da düşürüp iflas masasına gitti... Cumhuriyet'e, çok zor koşullarda döndük 8 Ni- san 1992de... Hiçbir çalışanı işten atmadık... Gidenler hiçbir zorlama olmadan gitti... Benim üzerinde durduğum Hasan'ın anlattıkla- n değil... 24 yıl boyunca birikmiş kin, nefret ve intikam duygulannın aradan 14 yıl geçmesine karşın hâ- lâ varolması... Bir de Cumhuriyet düşmanları... Fethullahçı Zaman gazetesinin bu olaya sanlma- sı, Cumhuriyet'i ayakta tutan llhan Selçuk'a haka- ret etmesi... • • • Hasan'ın kitabını fırsat bilen laik, demokratik Cumhuriyetin düşmanlan saldırıya geçtiler... Hasan, Oktay Akbal'ın değindiği gibi nasıl göz yumdun llhan Selçuk'un yazılarını düzeltmesine? Bilmem anımsar mısın? 17 Kasım 1978'de Izmir'de Kafe Plaza'da has- taneden çıkan llhan Selçuk'a ağladığın akşam ne- ler söylemiştin? "llhan Abi, Bülent Dikmener ve Çetin Özbay- rak beni harcamaya çalışıyor, kurtar beni..." llhan Selçuk, Hasan'ı kurtardı. Ardından Anka- ra Temsilcisi yaptırdı. 1981 Nisanı'nda da Genel Yayın Müdürü. Yaşam böyle!.. Etki vetepkiL Bir genel yayın müdürü 11 yıllık görevinde her şeyi içine atıyor, baş başa görüşmeleri not ediyor.. 24 yıl sonra da anılarını yazıyor... Kin, intikam ve nefret!.. hikmetcetinkaya / cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 02127 343 72 69 SUİKAST SANIĞIFEHRÎYE ERDAL Belçika'dOjişle&ği suçkrdanyargılanacak ELÇtVPOYRAZLAR BRÜKSEL - Özde- mir Sabancı suikastı zanlılanndan Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-Cüyesi 10 kişi- nin Belçika'da işledikle- ri suçlanndan ötürü yar- gılanmasına dün Brug- ges Ceza Mahkeme- si'nde başlandı. Davanın "siyasi" olduğunu öne süren sanık avukatlan- nın taleplerini reddeden mahkeme heyeti, bu ki- şilerin Belçika'dald suç- lanndan ötürü yargılan- malan yönünde karar verdi. Türk devletinin de avukat Dries Vincken tarafindan temsil edil- diği davada Belçikalı avukat, sanıklann Bel- çika'nın Knokke bölge- sinde suçüstü yakalan- dıklannı belirterek bu kişilerin üzerinde ele ge- çirilen belgelerde Tür- kiye'de eylem ve suikast emellerinin ortaya çık- üğını söyledi. Sanık avu- katlan, DHKP-C'nin "siyasi bir parti" oldu- ğunu savunarak Brug- ges Ceza Mahkeme- si 'nin yetkisizlik karan almasını talep ettiler. Fehriye Erdal'ın Bel- çika'da işlediği suçlar arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetleri- ne katılmak, sahte kim- Hk kullanmak bulunu- yor. Mahkemenin açık- ladığı yargılama takvi- mine göre Brugges Ce- za Mahkemesi'nin 10 ve 23 Ocak tarihlerinde duruşmalara devam et- mesi bekleniyor.