Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2005 CUMARTESJ
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 11 Sinop Y 16
Edirne Y 12 Samsun Y 17
Kocaeli Y 14 Trabzon Y 15
Çanakkale Y 13 Giresun
Izmir Y TE Ankara
Y 15
Manisa Y 15 Eskışehir K 7
Aydın Y 15 Konya
Denizli Y 13 Sıvas K -2
Zonguldak Y 14 Antalya Y 16
Qt Açık f^\/
Pargalı bulutlu
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sitrt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
15
17
7
10
8
7
-1
3
Kars K -10
Butun bolgelenmız
parçalı çok bulutlu,
Marmara, Ege. Batı
Akdenız, Iç Anadolu,
Batı ve Orta Karadenız
ıle akşam saatlennden
sonra Doğu Karadenız
ıle Doğu Anadolu'nun
kuzeyı yağışlı geçe-
cek Hava sıcaklığı
yurdun batı kesımle-
nnde 2 ıla 4 derece
azalacak, dığer yerter-
de bıraz artacak
DIS MERKEZLER
OSIo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Bruksel
Parıs
Bonn
K
K
K
Y
Y
K
K
K
-2
4
2
co
8
5
4
5
Münıh
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürıh
K
K
Y
K
K
PB
Y
PB
K
2
2
13
0
3
3
13
16
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
K
B
PB
PB
PB
PB
PB
PB
-2
5
-10
5
5
1
-1
21
Şam PB 16
i Sıslı ^ BdUlu k
Çok bulutlu ı Yağmurtu Sulukar Gök gürüKülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştaraft 1. Sayfada
yoksulluğu, yolsuzluğu ve işsizliği kışkırttığını ra-
kamlarla açıkladı.
Mahkeme tutanaklarında bir rüşvet olayında adı
geçen Maliye Bakanı Unakrtan'ın Ofer'le içli dış-
lı ilişkileriyle ilgili savlara yer verdi konuşmasında...
Iki yönlüydü açıklamaları; bir yanda yolsuzluk-
lara kanşan bir hükümet üyesiyle ilgili savlan açık-
lıyor. öte yanda devrin başbakanının dün ve bu-
günkü tezatlarını, yadsınması olanaksız biçimde
yüzüne vuruyor.
RTE'yi sinirlendiren, Baykal'la çevresine saldır-
maya yönelten de iki tarafı keskin Bursa bıçağı
özelliğindeki bu eleştiriler.
Bir CHP milletvekiline terbiyesiz, edepsiz diye
bağırdı. Baykal'a, el kol hareketi yapma; biraz
sonra o dille de konuşabiliriz, dedi. Ya'lı, yahu'lu
söylemlerle örülü konuşmasını; "...iddiasınıispat-
lamayan... Oraya işte ben üç nokta koyuyonım"
cümlesiyle, saldıran bir ses ve hareketlerle so-
nuçlandırdı.
Baykal düne kadar RTE'nin siyasal etiği, söz öz-
güriüğü, ciddiyetten uzak davranışlanna yanıt ver-
medi, ama Başbakan'dan özür dileyecek hareket
gelmediğini görünce; "O üç nokta" diye başladı:
"Başbakan'ın yakasındayerinialmıştır. Onu, uy-
gun görüyorsayakasından alır, daha uygun birye-
rine koyabilir" dedi.
"Daha uygun yeh" Başbakan'ın takdirine bıraktı.
• • •
Manşetlerde yeralan olay giderek büyüdü. CHP,
bir Başbakan'ın Meclis kürsüsünde sergilediği
Kasımpaşalı üslubu ve terbiy_e dışı sözleri üzerin-
de durmadı. Sadece Onur Öymen RTE'nin dizi
dibinde poz verdiği Hikmetyar adındaki terörist
ile ilgili "Yanlış bilgiler verdi" demek nezaketini
gösterdi. Meclis'ten özür dilemesini istedi.
Evet, liderler de -gerektiğinde- özür dilemeli.
"Siyasetçilerin ağzından çıkanlan kulakJannın duy-
ması... birgenel başkanın ağtriığını ve anlayışını ta-
şıdığı... bu nedenle üslubuna dikkat etmesi için."
Meclis tutanakları orada. Medyadaki haberler
ortada. Bu kanıtlara göre, ağzından çıkanlan ku-
laklan duymayan, üslubuna dikkat etmeyen, bir
genel başkanın ağırlığını ve anlayışını taşımayan
kim? Size göre, bana göre, tutanaklara, medya-
daki haberlere göre RTE değil mi?
Hayır, hayır, hayır. Tırnak içine aldığımız cümle-
lerin sahibi AKP Genel Başkan Yardımcısı Den-
gir Mir Mehmet Fırat'a göre Baykal! Başbakan
AKP adına kürsüde iken, RTE'nin konuşmasını
oturduğu yerden dinlerken ağzından tek bir ha-
karet sözcüğü, cümlesi çıkmayan Baykal'ı özür di-
lemeye davet ediyor!
D. M. M. Fırat'ın bu çıkışına pes mi diyeceğiz,
yoksa zeytinyağı gibi üste çıkmaya örnek mi gös-
tereceğiz?
• • •
"Hangi Başbakan?" sorusuna yanıt ararken
Baykal, "Seçimden önce çıkıp 70 milyonun önün-
de dokunulmazlıklan kaldıracağım diyen RTE mi-
dir, üç yıl sonra dokunulmazlıklan kaldırmayaca-
ğım diyen RTE midir?" diye sordu.
RTE'nin dokunulmazlık anlayışı Baykal'ı aşıyor.
25 Ekim 2002'de Kanal D'deki Başbakan ile ka-
tıldığıprogramda... CHPIideri "Milletadınakonuş-
tuğu için milletvekiline kürsü sorumsuzluğu veril-
miştir" deyince... RTE'den öylesine güçlü bir ham-
le izledik ki anlatımı olanaksız! Hemen sözü kap-
tı ve "Neden kürsüdeki konuşmaya dokunulmaz-
lık olsun" diye karşı çıktı. Bir adım daha ileri gitti
ve... O sırada tam bir Kasımpaşalı: "Gönülister ki
o da kalksın" demez mi? Yani? Kürsüye mürsüye
dokunulmazlık yok! Bugün ise dokunulmazlıkla-
ra dokunmamaya kararlı.
Nerede kaldık? Baykal'ın "Bu gidiş iyibirgidiş
değil" dediği, Başbakan'ın "kontrolünü kaybet-
meye başladığını, bu üslubun yeni gerginliklere
yol açacağını" söylediği noktada.
Hayırlara ve RTE'nin gidişine vesile olur inşal-
laaah!
En Güzel Oyun
• Baştarafı 2. Sayfada
gol atamam" demektedirler. O halde bırakalım, en
güzel oyunlannı, oynanmayan maçta oynasınlar.
Böylece sahada düşünülerindeki oyuncu olmaya
yönelebilirler.
Futbolcu, topa vurduktan sonra ne yapmam ge-
rekiyordu, diye düşünen adatn olamaz. Olsaydı, yüz
binlerce kişi, ayaktan ayağa dolaşan bir yuvarlak
meşini seyretmeye gelmezdi. Arada sırada seyirci,
kendi takim oyuncusunu bu nedenle yargılar. Ken-
dini yıpratmak, ağlamak, dövünmek, hırstan yerle-
re yatmak, seyirciye ya da hakeme saldınnak, bek-
lenen en güzel oyun fikri ile bağdaşamıyor. Bu me-
şin top, esasında akılla ilişki kurabilir. Gerçekten
kurarsa boşa giden gücün, yaratıcılığa, estetiğe, en
iyi sonuçlara dönebildiğini gösterir. Bu bir sırdır.
Birçok futbolcunun bu sırn bulduğunu sanıyorum.
GÖKOVA-AKYAKA'DA
BAYRAM TATİLİ
Türkiye Ziraatçılar Derneği Dinlenme
Tesisleri Oteli'nde
portakal ve limon ağaçlaımın altında kahvaltı
yapıp, akşam yemeğinde günbatımını izleyip,
gün boyunca denizle kucaklaşmak istiyorsanız
ne bekliyorsunuz?
Bu ülkenin çağdaş insanlan, sizi bekliyoruz.
Sabah kahvaltısı+akşam yemeği+konaklama
35YTL
Bilgi ve Rezervasyon
Tiirkiye Ziraatçılar Derneği Gen. Mer.:
(0 312) 213 94 17
Ziraatçıiar Otel Akyaka:
(0 252) 243 44 02
(0 252) 243 59 90
I â İ I
Kurulacak 15 yeni üniversitenin rektörlerini Erdoğan ve Çelik belirleyecek
YOK devre dışı bırakıldı• Baştarafı 1. Sayfada
Kastamonu, Düzce, Burdur'da
MehmetAkifErsoy, Uşak, Rize,
Tekirdağ'da Nanıık Kemal, Er-
zincan, Aksaray, Giresun, Ço-
rum'da Hitit, Adıyaman, Ordu,
Yozgat'ta Bozok ve Amasya
üniversitelerinin kurulmasına
ilişkin yasa tasansı TBMM Ge-
nei Kurulu'nda kabul edildi.
îllerine üniversite kurulan
milletvekillerinin teşekkkür,
üniversite kurulmasını isteyen-
lerin de "sitem ve istenT'lerini
içeren konuşmalan nedeniyle
görüşmeler dün sabah 05.00'e
doğru tamamlanabildi. Yasa, ye-
ni kurulan üniversitelere rektör
atamasında YÖK'ü devre dışı
bırakarak hükümete inisiyatif
tanıyor. Buna göre yeni kurulan
üniversitelerin kurucu rektörle-
ri 2 yıl için Milli Eğitim Bakanı
ve Başbakan'ın önereceği 3 isim
arasından Cumhurbaşkanı'nca
atanacak.
Yeni üniversitelere bağlanan
yükseköğretim kurumlannın
teşkilatı, mevcut kadrolan ve
pozisyonlan ile birlikte perso-
neli, bütçe ödenekleri, taşınır, ta-
şınmaz malları, başka bir işle-
me gerek kalmaksızın bağlan-
dıklan üniversitelere aktanla-
cak. Yasa yürürlüğe girdiği ta-
rihte mevcut üniversitelerde ka-
yıtlı bulunan öğrencilere verile-
cek mezuniyet belgeleri ile dip-
lomalar istekJeri halinde eski
üniversitelerince verilebilecek.
Tasannın görüşmelerinde
CHP'liler 2 yıl süreyle görev ya-
pacak lcurucu rektörlerin hüİdi-
metin önerisiyle atanmasını
eleştirdiler. CHP Sıvas Mıllet-
vekili Nurettin Sözen, yeni ku-
rulacak üniversitelere rektör
atanmasının anayasaya uygun
yapılması gerektiğine dikkati
çekerek Başbakan ile Milli Eği-
tim Bakanı'nın rektör atamala-
nnda etkin olmamalan gerekti-
ğini söyledi.
'Amaçları kadrolaşma'
Benzeri tasanyla 1992 yılında
kurulan 22 yeni üniversiteye ata-
nan rektörlerden daha sonra
13 'ünün irticai faalıyetlerde bu-
lunduklan gerekçesiyle görev-
lerinden alındığını kaydeden Sö-
zen, yeni açılacak 15 üniversite-
de rektör seçimi için gerekli olan
7'şeröğretim üyesinın görev al-
masının sağlanması gerektiğini
dile gehrdi.Sözen, üniversitele-
rin özerkliğinin korunması için
YÖK'ün rektör atamasında
"devreye girmesi" gerektiğini
vurguladı."lkridar, niçin
YÖK'ü, üniversiteyi, rektörü
sevmiyor" diye soran Sözen,
"İktidarın amacı; laik, de-
mokrarik üniversitelerde kad-
rolaşmaya giderek kendileri-
ne yakınları atamaktır." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, millervekillerinden gelen
yoğun üniversite taleplerine dik-
kat çekerek Çankın, Nevşehir,
Kilis, Siirt, Ağn, Bilecik, Art-
vin, Sinop, Karaman ve Kara-
bük'te üniversite kurulması için
YÖK'e başvurduklarını;
2006'da bu üniversitelerin de
TBMM Genel Kurulu'nda ele
ahnacağını söyledi. Çelik, üni-
versitelere 14 bin 800 kadro ve-
rildiğini, bunlann içinde ögre-
tim üyesı kadrosunun bulunma-
dığını sözlerine ekledi.
GATA'dan Anıtkabire ziyaret
Ghane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Komutanı Korgeneral Hayri Güner
ışkanlığındaki 600 kişilik GATA personeli ve askeri öğrencilerden oluşan
heyet dün Anıtkabir'i ziyaret etti. GATA'nın 107'nci kuruluş yıldönümü
nedeniyle Anıtkabir'e yapılan ziyarerte, ulu önder Atatürk'ün mozolesine
çelenk koyan ve saygı duruşunda bulunan Korgeneral Güner ve
beraberindekiler, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçtiler. Burada Anrtkabir
Özel Defteri'ni imzalayan Korgeneral Güner, deftere GATA'nın modern tıp
biliminin gereklerini kavramış bir kurum olduğunu belirterek Atatürk'ün
düşüncelerinin takipçisi olacaklannı vurguladı. Güner, şunlan kaydetti: "GATA
personeli yaptığı araştınmalaria tıp biliminin gelişimine katkı sağlamakta,
çağdaş, modern tıp mimarisine sahip yapılarda, TSK mensupları, dost ve
müttefik ülkelerin silahlı kuvvetleri ve yakınları ile sivil vatandaşlarımızm
memnuniyetiyle sadakatini sağlayacak şekilde kaliteli, etkin, ekonomik ve etik
değertere uygun sağlık hizmeti sunmaya devam etmektedir." (Fotoğraf: AA)
DAVAYIPROTESTO
Eskisavcı
bakan Çiçek'e
şarapgönderdi
Istanbul Haber Servisi - Hakkında
kamu davası açılan ve 6 yıldır yargılanan
eski Cumhuriyet Savcısı İsmet Tuncer,
dün Galatasaray Postanesi'nden Adalet
Bakanı Cemil Çiçek ve eski Adalet Ba-
kanı Hikmet Sami Türk'e kendi yaptı-
ğı şaraplan yolladı. Şaraplann ücretini
bakanlardan talep ettiğıni bıldiren Tun-
cer, "Geçimimi bununla sağbyorum,
parasını almak zorundayım" dedi.
Kayseri Yeşilhisar Cumhuriyet Savcı-
lığı görevini sürdürürken, bir meslekta-
şının rüşvet aldığını iddia etmesi üzeri-
ne Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru-
lu'nca görevden alınan Tuncer, "Artık
adalet değil şarap dağıtıyorum" dedi.
'Geçimimi şarapla sağlıyorum'
Türk adalet sistemının çok yavaş işle-
diğinden yakınan Tuncer, hakkında açı-
lan davanın Hâkimler Yasasf nın 95.
maddesi gereğince 3 ayda sonuçlandınl-
ması gerektiğini, ancak 6 yıldır kesin hü-
küm verilmediğini ifade etti. Tuncer,
"Yargılanma sürecinde de maaşunın
üçte birini almam gerekiyordu. Ama
dava açılınca maaşım kesildi. Bunun
için de artık kendi ürettiğim şaraplar-
la geçimimi sağlıvorum" dedi. Adale-
tin kendisiyle ilgili hüküm vermemesini
protesto etmek için yargılandığı Kayse-
ri'deki duruşmalanna bisikletle giden
Tuncer, "Ağır işleyen adalet sistemine
en ağır ulaşım aracıyla. bisikletle gide-
rek mesaj veriyorum" diye konuşru.
DİSK, Cumhurbaşkanını mevcut meclisin seçmemesi gerektiğini bildirdi
Yüzde 34 oy halkı yansıtmaz
tstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye Devrimci Işçi Sendikalan
Konfederasyonu (DÎSK) Genel
Başkanı Süleynıan Çelebi, hü-
kümetin IMF politikalannı uygu-
layarak ve ülkenin değerlerini sa-
tarak gelir elde etmeye çalıştığı-
nı vurguladı. Çelebi, "Yüzde 34
oy alarak parlamentoda yüzde
65'lik çoğunluk elde edilmesi,
halkın iradesj olarak kabul edi-
lemez. Cumhurbaşkanını bu
Meclis seçmemelidir" dedi.
'Sosyal adalet feda edildi'
DtSK Genel Merkezi'nde dü-
zenledigi basın toplantısında,
2005 yılını değerlendiren Çelebi,
ekonomi yönetiminin tamamen
IMF anlaşmalanna programlan-
dığını ve benzer tüm programlar-
da olduğu gibi sosyal adaletin fe-
da edildiğini söyledi. Nüfusun
önemli bölümünün yoksulluk sı-
nınnın altında yaşadığını, işsizli-
ğin arttığını ve vergi adaletsizli-
ğinin giderilemediğini anlatan
Çelebi, "Demokratikleşme açı-
sından AB ile başlaması öngö-
rülen müzakerelerin zorunlu
kıldıgı yasal değişiklikler yapıl-
dı. Fakat mnzakere tarihinin
başlamasından sonra demok-
rarikleşme süreci tıkandı. Bu-
nun nedeni. AKP'nin özünde
muhafazakâr bir siyasete sahip
olması ve demokrarikleşmeyi
özümseyen bir iradeye sahip ol-
mamasıdır" diye konuşru. Çele-
bi, Kürt sorununun çözümünün
bugünkü koşullarda mümkün ol-
duğunu, Türkiye Cumhuriyeti
yurttaşlan arasında etnik kimlik-
lernedeniyle bir düşmanlık olma-
dığını \Tirgulayarak sözlerini şöy-
le sürdürdü: "Sorun, devletin
demokratikleşmesi sorunudur.
Kürt sorununun çözülmesi için
demokrarikleşme çabalannın
sürekliük kazanması, silahlann
asla konuşmaması, kültürel de-
mokratik hakların geliştirilme-
si gereklidir. Demokrasi eksik-
likJeri, insan hakiarı alanında-
ki sorunlar eleştiriJecektir. Tiir-
kiye'nin yapnıası gereken, bu
eleştirilerden gocunmak değil,
eksiklikleri gidermektir."
AB bazı konularda haksız
AB'den gelen bazı seslerın ra-
hatsız edici ve haksız olduğuna
dikkat çeken Çelebi, Türkiye'yi
sürekli azarlamanın, "Siz Lu işi
beceremezsiniz" demenin, söz-
de Ermeni soykınmı gibi spesifık
konulan sürekli gündemde tut-
manın demokratik ve toplumsal
gelişmeye olumsuz katkı yaptığı-
nı ifade etti. Çelebi, sivil toplum
kuruluşlannın müzakere süreci-
ne katılmasının önemine değine-
rek " Sosyal konulann müzake-
resi çok önemli. İşverenlerin,
özellikle de siyasi kritcrler ara-
sında sayılan sendikal hak ve
özgürlüklerin önündcki engel-
lerin kaldırılması konusunda
olumlu bir yaklaşım sergileme-
leri gerekir" dedi.
Ülke çapında kampanya
Çelebi "rün konuşmasından sa-
tırbaşlan şöyle:
• AKP'nin bütünsel
bir demokrasi projesi yok. Bu-
gün hâlâ düşünce ve ifade özgür-
lüğü sorunuyla uğraşıyoruz.
\/ DlSK olarak demokrasiye
olan inancımız tamdır. Demok-
rasi ve özgürlükler bizim temel
değerlerimizdır. Demokratik hu-
kuk düzenınde, yasalar önünde-
ki eşitliği, ekonomik ve sosyal
fırsat eşitliğiyle tamamlamak
gerlkir.
• TÜSlADveyaher-
hangi bir işveren kuruluşu ile her
konuda anlaşmıyoruz. Ama TÜ-
SlAD yöneticilerince söylenen
görüşlerin Başbakan tarafından
eleştiriknesi ve savcüığa suç du-
yurusunda bulunulması haksız-
lıktır.
^ Çalışma yaşamına
dönük düzenlemeler ELO ve AB
ölçütleriyle uyumlu hale getiril-
melidir. Bu, hükümetin en önem-
li sorumluluklan arasında-
dır.Toplusözleşmelerde haklan-
mızı korumak ve geliştirmek için
çaba göstereceğiz. Grev temel bir
haktır ve engellenmesi ILO'nun
da belirttiği gibi ciddi bir hak ih-
lalidir.
• DlSK, soldan ya-
na bağımsız bir emek örgütüdür.
Solun güçlenmesi DÎSK'in tale-
bidir. AmaDlSK'inpartikurma
görevi ve işlevi yoktur.
^ Sosyal güvenlik,
asgari ücret, çalışma yasalan gi-
bi güncel gelişmeler karşısında
ülke çapında genel bir kampanya
örgütleyeceğiz. Bu kampanya
çerçevesinde 15 Şubat 2006'da
Kocaeli'nde sendikal hak ve ö t
gürlükler, sosyal adalet, demo
G U N D E M MÜSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Konumuza gelirsek...
Türk toplumunun siyasilerden isteği, döneme,
gereksinimlere göre değişir. 194O'lı yıllarda Ana-
dolu'ya giden siyasinin karşısına çıkanların ellerin-
de şu pankart olurdu:
"Kasabamıza karakol isteriz!"
1950-60'larda bu istemin yerini lise aldı.'
1970'lerde ise pankartlarda şu yazılıydı:
"Şehrimize fabrika isteriz."
Bugün ağırlıklı olarak üniversite istemi var. Bü-
tün kentler üniversite, bütün ilçelerfakülte, büyük
kasabalar da meslek yüksekokulu istiyor.
Ne güzel!
Bu istemde bulunanlann üniversiteye birsektör
gözüyle bakmasına rağmen güzel...
• • •
Üniversitelerin bilimsel işlevini, bu alandaki ev-
rensel ve tarihsel gelişimi başka bir yazı konusu
yapalım.
Toplumun istemini algılayan siyasilerimiz; üni-
versite kurmaya, ne yazık ki kadrolaşmanın, yük-
sek eğitimde yer etmenin bir parçası gözüyle ba-
kıyor.
Bu bakış, AKP'de daha da katmerli.
önceki gün TBMM'de kabul edilen yasayla Kır-
şehir'de Ahi Evran; Kastamonu, Düzce, Burdur'da
Mehmet Akif Ersoy; Uşak, Rize, Tekirdağ'da Na-
mık Kemal; Erzincan, Aksaray, Giresun, Çorum'da
Hitit; Adıyaman, Ordu, Yozgat'ta Bozok ve Amas-
ya üniversitelerinin kurulması kararlaştınldı.
Yasaya göre, yeni kurulan üniversitelerde ilk 2
yıl kurucu rektör görev yapıyor. Bize gelen duyum-
lar o ki, 15 üniversitenin başına kimlerin getirile- -
ceği Erdoğan'ın çevresindeki mini kabinece çok
taaan saptandı. Hükümet her üniversite için 3 a-
day belirleyecek ve Köşk'e gönderecek. Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer bu 3 isimden biri-
ni kurucu rektör olarak atayacak.
önümüzdeki dönemde Sezer'e çok önemli bir
işlev daha düşüyor!
AKP, yeni rektörlerin kendi çizgisinden olmasını
sağlarsa Üniversiteler Arası Kurul'da da yertutmuş
olacak.
• • •
YÖK Başkanvekili Prof. Isa Esme saygı duydu-
ğum bir bilim adamıdır. Geçen gün Anadolu insa-
nının üniversite istemini, bugünü, geçmişi konuşu-
yoruz. önce Köy Enstitüleri'nden bir örnek verdi:
"Gönen Köy Enstitüsü kurulacağı zaman bina
bulamadılar. Halk toplandı, 'Mademki okul gele-
cek, bina da yok; camiyi kullansınlar. Biz bir süre
evlerimizde ibadet yapanz' dedi. Enstitü böylece
açılmışoldu..."
Ardından da geçen günlerde Kayseri'ye yaptığı
ziyareti anlattı. Pınarbaşı ve Bünyan ilçelerinin ile-
ri gelenleri, meslek yüksekokulu açılması için baş-
vuruda bulunmuş. Prof. Eşme de ilçelerde bina,
altyapı var mı, incelemeye gitmiş. Boş bina olma-
dığını söyleyince her iki ilçede de şu öneri gelmiş;
"Sayın Eşme, Bünyan ve Pınarbaşı'nda koca^ în
imam hatip lisesi binalan var. Bunlar gereksinim-
den büyükyapıldığı için boş duruyor. Bu iki binayı
kullanın. Biz meslek yüksekokulu istiyoruz."
Sözün özü, Anadolu insanı bağnaz değil. İyi yön-
lendirilirse yüzü aydınlığa dönük. Dinin yerini, bili-
min yerini bilir.
"Aydınlığa Kapalı Partilere karşın Anadolu in-
sanının içindeki öze güvenmeli, bu özü açığa çı-
karmak için çaba harcamalıyız...
ankcum'(cumhuriyet.com.tr
Erdoğan
y
a
karikatür dersi
• Baştarafı 1. Sayfada
yer aldığı kaydedildi.
Kararda şöyle denildi:
"Yazı içeriğinde dava
dışı Cüneyd Zap-
su'nun AKP'nin dış
ilişkilerinin sağlanma-
sından sorumlu oldu-
ğu, dış politika konu-
sundaki eleşfirilerin v-
er aldığı ve bu içerikte-
ki bir yazıya paralel
olarak davacının dış
politika danışmanı ile
ilişkisinin karikatür ile
ifade edildiği görül-
mektedir. Davacının,
dava dışı Cüneyd Zap-
su tarafından yönlen-
dirilmesi karikatür ile
ifade edilirken bu tür
durumlarda toplum
tarafından kabul edi-
len özdeyişten yararla-
nılmıştır. Karikatür
değer yargısını en çar-
pıcı şekilde toplumun
Ugisini çekerek, güldü-
rü özelliğini de kata-
rak ifade etmektedir.
Böyle bir benzetmede,
kişilik haklanna saldı-
rıdan söz edilemez."
Gazetemiz çizeri Mu-
sa Kart'ın Erdoğan'ı
kediye benzettiği ve "i-
mam hatip lisesi yuma-
ğına" dolanmış biçim-
de çizdiği karikatürün .
de dava açılmıştı. Kart,
Ankara 8. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nce 5 bin
YTL tazminat ödemeye
mahkûm edildi. Aynı ka-
rikatürü yayımlayan Es-
kişehir'deki Sakarya ga-
zetesi aleyhine de 10 bin
YTL'lik tazminat davası
açılmıştı. Eskişehir 3.
Asliye Hukuk Mahke-
mesi, Erdoğan'ın iste-
mini reddederken karar-
da, "Hiciv içeren söz
konusu karikatürün
eleştiri sınırlan içinde
kaldığı ve bu yüzden
hukuka uygun bulun-
duğu, okuduğu şiir yü-
zünden cezaevinde
uzun süre yatmak zo-
runda kalan Sayın
Başbakan'ın bu tür
eleştirilere daha hoşgö-
rülü yaklaşması" görü-
şüne yer verilmişti.
Müfettişten, Atatünk'e hakaret
• Haber Merkezi - Konya MüUEğüim Müdür-
lüğü'nün öğretmenlere konferans vermekle gö-
revlendirdiği Milli Eğitim Müfettişi Ethen Gür-
su'nun, öğretmenlere hitaben, "Sizin yere göğe -
sığdıramadığınız Atatürk beni kurtarmadı. Ben
doğmadan 20 yıl önce ölen birisi beni nasıl kiff-
tanr" dediği ortaya çıktı. Öğretmenlerin tepki
gösteridiği Gürsu hakkında idari soruşturrna baş-
latılırken, Eğitim-Sen'in suç duyurusu üzerine
de Gürsu hakkında "Atatürk'e aleni hakaret"toı
1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı*