Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AJfcLIK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Ö/le Bip
Sıymanlık
vtağıdaki değerlendirmeleri Sa-
yıştıy'ınTBMM'yesunulan "2004
yı/j r&zine Işlemleri Raponı "nüan
ala::
*<evtetBorçlan Saymanlığı 'nda,
yatıncı dıl gerektiren bir işlemin
ektıJan belgeleri okuyup anlaya-
cai 3üzeyde yabancı dıl bilgisine
sato bir tek personel dahi bulun-
maraktadır.
Stymanlık kendisine verilen gö-
rev/ri yerine getihrkenproje öze/ he-
sapırı ıle biriikte yaklaşık 63 adet
barta hesabı, görev alanına giren
iş i/r işlemleri muhasebeleştirmek
için se 68 adet muhasebe hesabı
kullarrmaktadır. Iç ve dış borç geri
öder?elerinin özel/iğınedeniyle söz
kon.su ödemelerBütçe DairesiBaş-
kanğı tarafından incelenmeden
Sayıanlığa gönderilmektedir. Bu
işleryapmakla görevlı saymanlık
penstneli ise çoğu lise mezunu ol-
mah Izere toplam 11 kişiden oluş-
makıdır. Aynca, tahakkuk birimle-
rinde mesleki yeterliliğe sahip çok
sayna uzman görev almasına rağ-
mer Saymanlık kadrosu içerisınde
bu rrelikte bir tek uzman istihdam
edilrsmektedir."
Nedurumda olduğunu öğrenmiş
bulurduğumuz Devlet Borçlan Say-
mant^ı'na "borçlanma yoluyla el-
de eofen kaynaklarile borç ödeme-
leri"nn tüm soaımluluğu verilmiştir.
Katrr'on liralarla, milyar dolarlarla
uğraşr. Bu en büyük saymanlığımı-
z/n bçok hesabı geçen yıllarda ak-
lanrranıştır. Çünkü, devlet borçla-
nnın 'esaplan bırbirini tutmamıştır.
Bilrz, Türkiye'de borç yiğidin kam-
çısıdf Ama o yiğit, ne kadar kam-
çılanağının farkında bıle değiidir...
ISIK KA\Sl
TapihtenMaliye Bakanı Kemal Unakrtan,
"Sümerbank tarihten silinecek" de-
mişti.
Cumhuriyetin sanayi atılımının
simgesi, adı Atatürk tarafından ve-
rilmiş Sümerbank'a art üretken te-
sisler tarihten nasıl silinmiş? Sü-
merbank'a ait Martisa Pamuklu
Mensucatfabrikas), Milliyet'ten Bü-
lent Sanoğlu'nun haberine göre
şöyle silinmiş örneğin:
üderliğini AKP'li Belediye Başka-
nı'nın yaptığı bir grup, Manisa Pa-
muklu Mensucat'ı, arazisi ile biriik-
te 3.7 milyon dolara almış. Fabrika
ve arazisine sahip olan grup, özel-
leştirmenin hemen ardından arsa-
nın bir bölümünü 13.7 milyon do-
larabiraJışveriş merkezi şirketine sat-
fabrikamış. AKP'li Belediye Başkanı diyor-
muş ki, "Zaten biz fabrikayı değil,
sadecearsasını satın almakistemiş-
tik..."
Kuruluş tarihi 1955 olan ve 1960
yılındaaçılan Manisa Pamuklu Men-
sucat fabrikası iş elbisesi, mont,
trençkot, kot pantolon üretiyor, kat-
ma değer yaratıyordu. Fabrikada
yakın zamanlara kadar memur, iş-
çi ve sözleşmeli personel olarak da
yaklaşık bin kişi çalışıyordu.
Sümerbank Manisa Pamuklu
Mensucat'ı öncezararettirdiler, son-
ra tarihten sildiler. Arsasından rant
sağladılar. Sıra geldi, iJreten kos-
koca fabrikanın ruhu üzerindetüke-
tim kültürünün mabedi sayılan bir
alışveriş merkezi oturtmaya...
İşçi öyküleri
Abdullah Baştürk İşçi öykü-
leri Yanşmasfnı bu yıl üç kadın
yazann öyküleri kazandj; "Mev-
simlikIşçiler" ileZebra Ünüvar,
"Ocakçı Gözleri" ile Mavisel
Yener, "Lena/Düş Hançeri" ile
Emine Başa
"Canım, öyküyalnızca bir te-
ma içine hapsedilebilirmi?" di-
yenleri duyar gibiyiz.
Vecihi Timuroğlu, galiba on-
lara yanıt verdi ödül töreninde:
"işçiöyküleri, kuşkuyokki, sa-
natsal öyküden aynlamaz. An-
cak, konulan açısından biray-
nlıkgösterebilir."
Yanşmanın seçici kurul üye-
lerinden Necati Tosuner'in de
düşüncesini almak ıstedik. Her
konunun öykü olabileceğine de-
ğindi Tosuner, "Diyelim ki, aşk
öyküleri diye bir yanşma dü-
zenlendi. Burada da birsınırla-
ma söz konusu" dedi. Ardın-
dan can alıcı sorusunu sordu:
"Peki, niçin bu sıntrtamadan
kaygı duymuyoruz ki?"
Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve
Eylem Merkezi Vakfı, "Cumhuriyet'in anıtku-
rumlan dizisi" başlıgı altında bir yayına başladı. Di-
zinin ilk yaprtında 'Türkiye Çocuk Esirgeme Kuru-
mu" irdeleniyor. Yazar HakanAcar, kitabının giriş bö-
lümünde şöyle diyor "Adına şiirteryazılan Himaye-
i Etfal Cemiyeti -Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu-
Cumhuriyetin ilanından kısa birsüre önce kurulmuş
ve uzun yıllar çocuk sorununun çözümü için kap-
samlı çalışmalaryürütmüştûr.
Kurumun hizmetlerisadece kimsesiz çocuklarayö-
nelik değiidir. Kurumun hizmetleri arasında çocuk
bahçelerinden çocukkütüphanelerine, çocukbakı-
cı okulundan yüzme havuzlanna, süt damlalanndan
talebe sofralanna birçok farklı hizmetisaymak müm-
kündür. Anlaşıldığı gibi, Türkiye Çocuk Esirgeme
Kurumu sadece kimsesiz çocuklara yönelik birya-
Çocuk Esirgeme'yî geri istiyoruz
pılanma içinde değiidir. Kurum gerçek anlamıyla
Cumhuriyet'in yeni bir toplum yaratma idealinin en
önemli unsurtanndan birisi olma özelliğini taşımak-
tadır." Cumhuriyetin altını oyma planı olarak değer-
lendirilen kamu yönetimi reformunu çıkaramayan
AKP iktidan, o reformdan bir parçayı kopanp yeni-
den gündeme taşıyor. Arkadaşımız Fırat Kozok'un
haberleştirdiği korunmaya muhtaç çocuklar ile ilgili
yasa tasan taslağı çok aç/k: Bu çok önemli kamusal
hizmet yerelleştirilecek, özelleştirilecek, cemaatleş-
tirilecek...
Fişek Enstitüsü Genel Yönetmeni Prof. Dr. Gür-
han Fişek, "ÇocukEsirgemeKurumu'nun Cumhu-
riyetin "anıt kurumianndan biri olduğunun atonı çi-
ziyor ve özlemle beklenen çağnyı yapıyor
"60yıldırCumhuriyetin çağdaşlaşma araç-
lanndan çoğunu yitirdik. Bize düşen Ulusal
Kurtuluş Savaşı'nda toplumun derin yoksulluğuna
karşın büyük özveriyle verdiği desteğe olan borcu-
muzu ödemek. Bu bir vefa borcu. Bayraklanyerden
kaidınp yanşı sürdürmek gerek. Çocuk Esirgeme
Kurumu, birçok 12 Eylül 1980 uygulamasında oldu-
ğu gibi, en temel hukuk kurallarına aykın olarak ka-
patılmıştır. Mal variığı SHÇEK'e aktanlmıştır. Bunu
ne Çocuk Esirgeme Kurumu 'nu kuranlar, ne de tüm
o mallan bağışlayanlar kabul edebilir.
Birsivil toplum örgütü olan Çocuk Esirgeme Ku-
rumu'nu tüm mal variığı ile geıiye istiyoruz. Çocuk
haklan alanında çalışan sivil toplum örgütleri ile bir-
iikte Çocuk Esirgeme Kurumu'nun genel kurulunu
oluşturmak ve onu çocuğa yönelik sosyal politika-
lann iticigücüyapmak istiyoruz. Bize destek verin."'
Beııim Şirin Izmirim, Senin
Kalıramanfağmı Aşağdayan
Imalara Aldırma!,
PERİHAN ERGUN
Benimsoyum geçen yüzyıl-
daAzertaycan'dan göç ede-
rek izmır'e yerleşmiş, orada
matbaa njran bir aileye daya-
nır Kuvayı Milliye inancıyla er-
Keklen şehit düşen, kadınları
işgal nedeniyle kırılıp küçük
yaşta sadece anacıgıyla tek
kalan anamın evladıyım. Dede
dostu olan Bayındıryörüklen-
nin yanında yetişen annem "ilk
kurşunlc işgalin acılannı, kur-
tuluşun mutluluklannı, yaşamı
süresince tüm heyecanıyla ve
hervesıle/le Gazi M. Kemal'e
c yduğu borçluluklan anlata-
rak beni Düyütmüştü. Bu ne-
denlerlel-ınayıcı 'Gâvurlzmir'
iması içimi çok acıttı.
Devnmşehidi Kubilay'ın kat-
li günlerınde çok küçüktüm.
Evdekı knama ve ağıtları da
daha sorrakı yıllarda Mene-
mer'dekı anma törenlerini altı
yaşımda babamın işı nedeniy-
le Istanbıl'a gelene dek aıle-
ce fep iziedim. Bu bulunuş-
larda Izmr Gaziler Mahalle-
si'nn uzun yıllar muhtarlığını
yapTiış olan, manevi Dayım
Kerim Atasoy'un ağabeyi Kd.
Bnb Bahri Atasoy'un o yıllar-
da Menemen'de komutan olu-
şu aa iyi bir rastlantıydı. Ata-
soyarŞeyh Said kalkışması-
nı yadsıyarak izmır'e göçmüş
Atatjrkçü. devrimci, Kürt kö-
kenlbiraıleydiler. Kerim Dayım
sıkça bizlere bu kalkışmanın
vatana ıhanetinı örneklerle an-
latırdı. Kubilay olayı ve tüm
inandığım kişilerce aktarılan
•canl anılarrn meslek seçimim-
'de. öğretmen olmaya karar ve-
rişımde yeri olduğunu, gele-
cek Kuşaklara bunlan verebil-
megöfeviyle buna soyunduğu-
mu oa bili/orum. Bu nedenle
SOT günlerde Atatürk cumhu-
riystne inanmış güçlü kalem-
lerce konulara çokça değinil-
mesne karşın bunlan yazmak-
tar kendimi alıkoyamadım.
Biroaşka konu da Sayın Baş-
baKan'ın çağdaş cumhuriyet
ve aiayasamıza ters düşen
gaflan. Örneğin: Hukukun üs-
tür.lığünün örnekleri -AİHM
YüKsek Daıresi'nin türbanı yad-
sıyan karannın din ulemasına
danışmadan verilen hüküm olu-
şuna tepkisi, kendisinin bele-
diye başkanıyken uyguladığı
içki yasağının AKP'li belediye-
lerce de rağbet görmesine ses
etmeyişi, eline anayasa
kitapçılıgmı alıp sallayarak Rek-
tör Y. Aşkın'ın deliller saptan-
madan TÜSİAD, rektörler, siya-
siler ve aydınlann sadece, gö-
zetimde tutulmasının haksızlı-
ğını beyanlarına öfkelenerek
suç duyurusunda bulunup An-
kara C. Başsavcısı'nın takibe
geçmesine neden oluşu vb...
Oysa; kendisi birkaç ay ön-
ce Boğaziçi Üniversitesi'nde
düzenlenecek olan 'Ermeni
Soykınmı Konferansı'run idari
mahkemece ertelenişini kına-
yıp antıdemokratik bulmamış
mıydı? Başbakan da yargıya
müdahaleyle açık suç işlemi-
yor muydu?.. Burada büyü-
kanneciğimin Azeri tekerieme-
si olan "Hamm sındıran kabın
sesı çıkmaz", yani bey yapar-
sa hak.. hizmetli yaparsa suç
tanımını anımsıyorum. örne-
ğin aynı konuda Agos Gazete-
si Genel Yönetmeni Hrarrt Dkik
ve birçok gazeteci ertelemeyi
eleştirmeleri nedeniyle mah-
kemeyi aşağılama ve adil yar-
gılamayı etkilemeye teşebbüs-
le ceza davasıyla yargılana-
caklar. Sayın Başbakan'la A.
Gül de aynı suçu işlemediler
mi? Hukukun üstünlüğünü bu-
rada da görmek hak değil mi?
Bizim mahkemelerimizi in-
san haklannı ihlal kavramlany-
la eleştiren, bugün var yann
yok olacak bir adam, AB Eş
başkanı Lagendijk öncülüğün-
de onaylamadığımız 301 'e qö-
re suçlu sayılan O. Pamuk'uln-
gilizfhe Independent gazete-
since "Yılın kahramanı" ilan et-
tirebildi!.. Ne mutlu bize ki böy-
le bir kahramanı da yaratabil-
dik!..
Tabii 32 yıldan sonra kin ve
nefret dolu anılannı "Cumhu-
riyet'i Çok Sevmiştim " kitabıy-
la kahraman olacağını sanan H.
Cemal i de bu traji-komik se-
naryosunda kınayarak izledi-
ğimize de değinmeden geçe-
meyeceğim...
KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak <ı yahoo.com.tr
ÇÎZGlLÎK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ı mynet.com
IC4YSEİ 3. İCRA MÜDLRLÜĞÜN'NDEN
TAŞLMMAZEV AÇIK ARTTIRMA İLANI
bas \ o 2005 2"3 Tal
Smlmasma karar \enlen taşmmazın cınsı. mtelıa. k]>TneO. adedı. öiKmlı özelüklen
İjy5en IIL Melıkgaa llçesı'nde tapuda Kanirv-unMah.. \da 30^5. Parsel 5. Cılt 26 Sayfa
'J>T6e ka>ıtlı aısa cuısınde 455 % m2 \uzolçumûnde kat mulkı\«lj 130 1000 arsa pavlı 1 kat 2
r'i;rrK5İ.oı (Kejkubat \lah. kocatepe Cad.. Yalm Apl No 63 Melıkgazı kavsen adresmdc)
marplanjnda 1 1Ü00 olçeklı u>gulama ımar planında 4 katiı konuı alanında kalmakla, taşınmazrfa
snşmresı. salon 3 oda. murtiL ba>7io !aı ıe «c den iharet oiup. antre ve ıslai. zemınier seranuk,
ajcytjierpaAe doşemelı. mutaökta tezgâh \e dolaplar me\cut du\arian plasnk bo\^lı. doğrama-
nnııklı. pencerelen ısı camlı. soba ıle ısıtmalı raklaşık 120 m2 alandaohıp. takdır olunan de«n
\ Oıj 00 YTL.'dır SaOş şartlan: 1- Sanş 0" 02 2006 gunu saat 10 00 -10 10 arasında Kayseö 3
ııa Uüdüriüğu'nde açık ararnıa »urevıtle \apılacaktır Bu artırmada tahmın edılen kıvmetın
S5C JU \ e rü;hanJı alacakiıiar ^ arsa aiacakJan rrKcmuunu \ e satış masraflannı geçmek şarü ıle ıha-
koljıur Bö\Ie bir bedelfe ahcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdü bakı kalmak şartı\la
r"0™006 gOnü a>m \ende ve avro saaîîe ıkıncı armrnaya çıkaniacaktır Bu artumada da ruçhanlı
ucaüdann alacağını \ e satış gıdennı aeçmesı şaıtı\la en çok artırana ıhaie ohmur Şu kadar kı artır-
m bsielının malm tahmın edılen kıymetının o
o4€'ını bulması ve sanş ısievenıfl alacağına rûçhanı
j n uacaklann toplamından fazla olması v e bundan başka para\a çevırme \ e pa\ laşörma masrafla-
— .\-mesı laanıdır EJoyle tazla bedelle aİKi çıkmazsa satış talebı düşeceknr 2- Anırma\-a ışorak
"i ahmın edıleti ktımetm
o
o20'sı nısbetmde pe> akçesı ve\'a bu rnıktar kadar baıika tara-
' • • "unu vemıelen laamdır Saüş peşuı para ıledır Alıcı ıstedı'ğınde on gunu (10ı geçmemek
r - enlebılır Tellalıve resnu. damga resmı. tapu harç ve maaaflan alıcıva aıttır Bınkmış
. vtış bedelınden ödenır KD\ alıcıv-a aımr 3- İpotek sahıh alacaklılaria dığer ılgılılenn (*)
_ nmenkul uzenndekı haklanm hususı> le faız v e masıafa daır olan ıddıalanru davanagı belgeler
x 3eş gûn ıçınde daıremıze bıldırmelen lazundır Aksı akdude haklan tapu scılı ıle sabıt olma-
;-;2 3avlaşnıadan hanç bırakılacakJardır 4- Sanş bedeb bemen veya venlen mühlet ıçınde öden-
~^t ÖK'nun 133 maddesı gereğmce thale feshedıiır Ikı ıhaie arasuıdaia âidan ve %10 &i2deo
. .Î f kefillen mesul tutulacak ve hıçbır hukme hacet kalmadan kendıiennden tahsi] edıkceknr 5-
^mme ılan tanhınden ıtıbaren herkesuı görebılmesj jçyı daırede açık olup gıden venldıg^ laJcdır-
^e%en alıcı^ bir ömegt göndenlebılır 6- Sanşa ıştırak edenlenn şartnameyı gömıüş \e münde-
jcn kabul etmış îavılacaklan. başkaca bılgı almak ıste>wılenn 20O5 2^3 tal satış savilı dosya
.-ınsı>la mudûriügumûze başHumalan ılanolunur 16 12J005 (ttK.m.126) (*) llgılıler tabnnne
-aı^ıakkısahıpleııdedahıldır Basın 61584
HAYAT EPlK TÎYATROSU MLSTAFA MLGİN hayatepik <: mynet.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGESÇ k_urgena(i yahoo.com
pek.
Bn
/ctcctk
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN SlArohk tcwic.mumtaz-arikan.com
CUCE OTOMOB/L!.
13S3'TE BUGâN,4MeB.İKA'DA, *ENf YAPIL-
AAAKTA OLAM 8ıI? OT0M08İLL£ /LGl'Li UA-
SASIMDA yGS. ALAAIÇn. MÜtfJENDİS
V. MABTİM 'İM HAzjetAPlG
OroMOBıL, &İRA2 VOLJ£SU//H2£AJ 'OV
A& OoUe S£Aiıeo
CAtC, DAHA KJJÇÜK7İJ \/E ÜÇ
İ. 8U C>A
/
SA<gcfYO/ZOU. SEfSj IAA4Lİ PLANCANAN OTO -
MOSİUM PiyATf ıse Ot-OUk:Ç<4 LtCUZOU. 7OO
ü ü ü ( o
OtCURLAetMA YfLM
SAGNAK
NILGUN CERRAHOGLU
Tepki Cephesi'
Osfnan Ulagay'ın "Tepki Cephesi" tam zamanında
posta kutumdan çıktı. Kitabını şöyle imzalamış Osman:
"Yıllardan beri konunun içindeki birgazeteci olarak se-
nin tepkini özellikle diniemek isterim..."
Ulagay'ın krtapta dile getirdiği sorular, bir süredir be-
ni de sarstığı için; düşüncelerimı bu sütunda okurlarla
da paylaşmak istedım.
Ulagay da benım gibi, başlangıçtan beri AB sürecine
destek vermiş bir gazeteci. Ancak "Bugün gelinen nok-
tada AB hakkındayaptığım değeriendirme ve varsayım-
lan sorgulama ihtiyacı duyuyorum!" diyor.
Birsüredir bu, yakın çevremde gözlemlediğim bir ge-
lışme. "AB cephesi" içinde gıderek yeni bir "kınlma
noktası"oluşuyon "Sorgulamacılari" Osman Ulagay'ın
"Tepki Cephesi", AB yanlılan arasında yeni bir aynşma
noktasının ve yeni bir kanadın haberciliğini yapıyor ay-
nı zamanda ki buna "sorgulamacılar kanadı..." da di-
yebilinz...
Yeni bir dönemeç
"Sorgulamacı Kanaf... Kim? Ya da kaç kişiler?.. Bu-
nu henüz bilmiyoruz. Bilinen -dahadoğrusu hissedilen-
şu: Türkiye'ninAB projesıne -demokratikleşme, çağdaş-
laşma.. gibi nedenlerden ötürü- öteden ben destek ver-
miş kesimler içinde gıderek yükselen bir kuşku var
"Hiçbir şey olmamış gibi davranabilir miyiz?", "Hiç-
birşey olmamış gibiyola aynen devam edebilirmiyiz?"
Osman Ulagay 167 sayfalık kitabında bu soruyu de-
falarca, döne döne soruyor. Bu bir dönemeç. Kendi adı-
ma bu dönemeci ben Komisyon'un 6 Ekim raporu (2004)
ıle akabinde yapılan 16-17 Aralık zirvesinde hissettim.
Türkiye'nin önüne şımdiye dek eşine benzenne rast-
lanmamış "özel şartlar" ve "özel bir müzakere prose-
dûrü" koyan AB; benım o güne dek tanıdığım, bildiğim
AB değildı. Karşımızda banz bıçimde "değişen birBir-
lik", değişen bir ortam, değişen şartlar vardı. "Şartlann
hiç değişmediğini varsayarak, hiçbir şey olmamışçası-
na yol almak nereye kadar mümkûn olabilecekti?"
AB'yi yıllardır ızleyen dostlar arasında bu soruyu gi-
derek yüksek ya da alçak sesle dile getiren çok sayıda
insana rastlamaya başladım. Ama herkes bir biçimde
"3 Ekim'e" kilitlenmişti: "Şu müzakerelerbirbaşlasın da
serinkanlı muhasebeyi daha sonra yapanz!"
Osman Ulagay işte "Tepki Cephesi" adlı kitabında bu
muhasebeyi açıyor. Osman'm dönemeç aldığı nokta
geri, benimkinden farklı. Onun dönemeci Avrupa Ana-
yasası'nın Fransa'da halkoylamasında reddedildiği ta-
rih:29Mayıs2005.
"Bu" diyor Ulagay, "Avrupa'da farklı bir dönemin
başladığını göstehyor".
Ulagay bu farklı dönemi "tepki cephesi" kavramıyla
özetliyor. Küreselleşmenin Eski Kıta'da bir "Pandora
kutusu" açtığını, bu °/cuft/dan"baştaişsizlikolmaküze-
re, gelecek korkusu, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve po-
pülizm gibi her tür cin ve belanın çıktığını, kafalann ka-
nştığını, "Pandora kutusundan" fırtayan cınlerin Avru-
pa'yı değıştirdiğını ve neredeyse AB'yi temelden sorgu-
layan bir "tepki cephesi" doğurduğunu söylüyor.
Türkiye'de AB hedefinin saplantıyadönüşmesi nede-
niyle arkamıza dönüp "Avrupa'da neler oluyor?" diye
bakmayı unuttuğumuzu belırtiyor Ulagay. Batılı tüm yo-
rumcularAvrupa'daki mevcut konjonktürle, bunun Tür-
kiye'nin üyeliği üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çe-
kerken; bu uyanlann hükümet ve Türk medyası tarafın-
dan ısrarla görmezden gelindiğine; "tepki cephesinin"
küçümsendiğine, bunun bir hata olduğuna işaret edi-
yor. Kafamızı kuma gömmenin işe yaramayacağını, ye-
ni durum karşısında "Türkiye-AB ilişkilerinin öngörül-
düğüyönde ilerieyip ileriemeyeceğinin" sorgulanması
gerektiğıni söylüyor.
Avrupa'dakı "tepkicephesinin", içerdeki "tepkicep-
hesini" büsbütün alevlendırebileceğini; ıki taraftada bu
cepheleri "araçsallaştıracak" çevreler bulunduğunu, du-
rumun bızi çok bılinmeyenli bir denklemle karşı karşıya
bıraktığını vurguluyor.
Ulagay, krizin "gelip geçici konjonktürel" olması ha-
lindedurumun üstesinden gelinebileceğini; "tepkicep-
hesinin yükselişini" sürdürmesinın ise tam anlamıyla
"kâbus" olacağını belirtıyor.
Osman Ulagay'ın kitabını çok ilginç buldum. Osman,
Türkıye'nin müzakere şartlanna girmemiş. Çerçeveyi
makro boyutta tutmuş ve "tepki cephesinin" arka pla-
nını analiz etmiş. Karşımıza konan "özel şartlar", aslın-
da bu "tepki cephesinin" eseri. Sonuçta aynı noktaya
geiıyoruz. Veaynı soruyu soruyoruz: 'Ülkeolarakdurumun
ne kadar farkındayız?"
Hepınize iyi yıllaıi
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/Patateseben-
zer yumrulan
yiyecek olarak
kullanılan ve
yurdumuzun
Mersin yöre-
sinde de yetiş-
tirilenbir bitki.
2/ Bir şeyin
erebileceği
uzaklık... Du-
var içindeki
kapaksız kü-
çük dolap. 3/Kum fa-
lı... Düz ve ensiz küıç.
4/Hayvanlara vurulan
damga... Fas'ın baş-
kenti. 5/Aktinyum ele-
mentınin simgesi...
Argoda çok çalışan 5
öğrenciye verilen ad. 6
6/ Tuzla terbiye edil- 7
miş yeşü zeytin. 7/Bir 8
malın cinsini ve fıya- 9
nnı gösteren küçük kâ-
ğıt... Tantal elementininsimgesi. 8/Ilkelbenlik... Is-
rail'inparabirimi. 9/Genelliklegüldürütüründe kı-
sa oyun... Tırpana balnhna verilen bir başka ad.
YUKARIDAN AŞAGİYA:
1/ Yasa hükümleri ile mahkeme ve idare kararlan-
nın dayandınldığı nedenler. 2/Muğla'nın Milas il-
çesine bağlı turistik bir belde... Bir kimsenin davra-
mşlanna temel olan ahlak ilkelerinin tümü. 3/ "Mis-
k£t limonu" da denilen, acı, sulu küçük Iimon cin-
si. . Ağızda güç eriyen bir cins şeker. 4/ "Yahçapkı-
nı" da denilen su kuşu. 5/Bırnota... Tavlada "altı"
sayısı. 6/Birgıda maddesi... Bir tür acı bira. 7/Ha-
fıfseme amacıyla "şimdiki zaman" anlanıında kul-
lanılan sö'zcük... Ilgi eki. 8/Bir çeşit çörek... "Ölür
ise—-ölür'CanlarölesideğÜ"(YunusEmre). 9/Os-
manlılarda gümrük vergisi... "Kesdü ^ ı " da deni-
len ve Avustralya'da yaşayan hayvan.
Cumhuriyet okuriannm ve bulmacaseverienn yeni yılını
en içten dilekl'Snmle kutlanm. Sedat Yaşayan