25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK2005CUM> HABERLER Yazar Orhan Pamuk 'Türklüğü alenen aşağılamak' suçlamasıyla bugün yargıç karşısına çıkıyor AB Jıiıı gözii1>ııdavadaHaber Merkezi - Isviçre'de yayım- lanan bir dergide yer alan sözleri ne- deniyle "Türldüğüalenenaşağüamak" iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası is- temiyle hakJcında dava açılan yazar Orhan Pamuk bugün yargıç önüne çı- kacak. Dava AB tarafindan yakından izlenirken, A B Komisyonu'nun ge- nişlemeden sorumlu üyesi Offi Rehn, "mahkeraedePamuk'un değil,Türki- iddiasında bulun- AP Türkiye raportörü Camiel Eurlings, davayı izlemek için heyetle Türkiye'ye geldi. AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn "Mahkemede yargılanacak olan Pamuk değil, Türkiye'dir" açıklamasınj yaptı. BBC'ye konuşan Pamuk ise AKP hükümetinin, yargılandığı maddeyi eleştiride bulunanlan "çarpmak" amacıyla koruduğunu söyledi. du. Davayı izJemek için heyetle Istan- bul'a gelen Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raportörü Camiel Eurlings, bu ve benzer davalann Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi 'ne aykın olduğu- nu ve Türkiye'nin Avrupa'daki imajı- ru olumsuz etkilediğini söyledi. Yazar Pamuk, îsviçre'de yayımla- nan dergide yer alan, "30 bin Kürt'ü ve bir milyon Ermeni'yi öldürdük" sözleri nedeniyle Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafirjdan hakkında açı- lan dava nedeniyle bugün yargıç kar- şısına çıkacak. Iddianamede, Pamuk'un yeni TCK'nin 30]. maddesinin 1. fik- rası uyannca 6 ay ile 3 yıl arasında ha- pis cezasına çarptınlması isteniyor. Pamuk'un davanın ilk duruşmasına katılması beklenirken AB Komisyo- nu'nungenişleme komiseri Rehn, mah- kerhenin alacağı karann "ifadeözgür- hiğü veoerçekteştirdigi reformJar kap- samında Türkiye için bir test" olaca- ğı iddiasında bulundu. "Mahkeme- de yargılanacak olan Orhan Pamuk değil,Türkiye'dir'' diyenRehn, Pamuk davasından çıkacak sonucun, ifade öz- gürlüğüyle ilgili Türkiye'de açılan çok sayıdaki diğer davalar için de "olmn- lu emsaT olma firsatı sunduğunu söy- ledi.AB Komisyonu'nun hükümetten beklentilerini de açıklayan Rehn, yar- gıç ve savcılann yeni ceza yasasının 301. maddesini AlHS'ye uygun şe- kilde yorumlamalan gerektiğini vur- guladı. "Göriişferiniaçıkiayanbirro- man yazanıun yargtlanmasının Tür- kiye'ninAB üyefikmüzakerelerinegöl- gedüşürecegj" ifadesini kullanan Rehn, müzakerelerde ilerleme sağlamanın reformlann tam olarak uygulanması- na bağlı olduğunu kaydetti. AP Türkiye raportörü Camiel Eur- lings de, dün akşam beraberindeki he- yetle birlikte davaya izlemek üzere Is- tanbul'a geldi. Eurlings, yaşananla- rın, Avrupa'daki Türkiye karşıtlarının işine yaradığını kaydetti. Duruşma öncesi Ingiliz yayın kuru- luşu BBC'ye açıklamalarda bulunan yazar Orhan Pamuk da yargılandığı maddenin hükümet tarafindan eleşti- ride bulunanlan "çarpmak" amacıy- lakorunduğunu söyledi. Pamuk, "Eğer bu Idşi uluslararasj alanda tanuunış değilse,onucezalandıracaklarveceza- evine koyacaldar" dedi. . — PKK KARŞITLARINDAN YENİ ARAYIŞ Diyarbahr'da Kürtdrvesi • PKK'ye mesafeli duran solcu, îslamcı, liberal, milliyetçi ve bağımsız Kürt politikacılan, dergi ve dernek çevreleri "Kürt Ulusal Demokratik Çalışma Grubu" adıyla yann bir araya gelecek. MEHMETFARAÇ Demokratik Toplum Par- tisi (DTP) ile KONGRA GEL'in çözüm getireme- yeceği tezinden yola çıkan ve KuzeyIrak'ta devletleş- me çabalannı kazanım ola- rak değerlendiren PKK kar- şıtlan, "Kürt Ulusal De- mokratikÇalışmaGrubu" adıyla yann Diyarbakır'da bir araya geliyor. "Kürt arvesPnin planlayıcılann- dan HAK-PAR Genel Baş- kan Yardımcısı Bayram Bozyel, "Toplanüya kato- lanlann iki ortak pa\ dası var, biri Kürtlerin kendi geJeceğini belirienıekdiğe- ri de bu çerçevedefederas- yonu tarüşmak" diyor. KDP lideri Mesud Bar- zani'nin devletleşme ça- balannda öne çıkması, FDk- metFîdan cinayetiyle bir- likte KONGRA GEL'e yö- nelik tepkiler, Öcalan'ın söylemlerindeki değişim ve Başbakan Erdoğan'ın "Kûrt sorunu" sözleriyle başlayan taroşma PKK kar- şın gruplar içinde de devi- nim yaratıyor. 2 CUN SÜRECEK 4 Eylül'de Ankara'da ya- pılan bir toplantıda temel- leri anlan "KürtUlusal De- mokratikÇaüşma Grubu" cumartesi ve pazar günle- ri Diyarbakır'daki Prestij Otel'de toplanıyor. PKK'ye mesafeli duran solcu, îslamcı, liberal, mil- liyetçi ve bağımsız Kürt politikacılan, dergi ve der- nek çevrelerinin bir araya geleceği toplantrya Barza- ni çizgisindeki HAK- PAR'dan Bayram Bozyel, Reşit Deii, Fehmi Demir, Mezopotamya Sosyalist Parti Girişimi'nden (ME- SOP) SmanÇftyürek, DE- HAP'tan kavgalı bir şekil- de ayrılan EyüpKarageçi- M, birtoplantıda "Kürt mil- led'dediğı için bürosunda saldınya uğrayan Ankara Barosu avukatlanndan Me- deni Ayhan, KÜRT-KAV Başkanı Celal Baykara, DEMOS çevresinden yazar FaikBulut da katılıyor. "Kürt sorununda yeni perspektifler,PKK'ninöne- rfleridışmdasorunlarana- sıl çözüm buhınur" soru- sundan yola çıkılarak dü- zenlenen toplantıya yak- laşık 250 kişinin katılımı bekleniyor."AKernatif bir arayış'' olarak da nitelen- dirilen zin'enin çağn met- ninde, "Benzer düşünen Kürt yurtsever şahsiyetie- ri ve siyasi dinamiklerivle diyalog ve ortakbklan ge- iştirmeyivegkkreksomut tşbiriiklerini ve kabcı ku- rumlaşmayı yaratmanın ımaçlandığı" belirtiliyor. Toplanhnın organizatör- lerinden Bozyel, zirveye 15 değişik çevreden tem- silcilerin katılacağını belir- terek şu bilgileri veriyor: "TopianünmamaaKürt hareketinde getinen nok- tayı tarbşmakve bunaiKş- kin ortak rurum beu'rie- mektir. Toplanüyagelecek olanların genel olarak PKK'nin pofirtkalanna ka- ölmadıgını sövievebiörinı. DTP de toplantıya kaüJ- mıyor. Katılımcıİann iki ortak paydası var, biri Kürtlerin kendi geJeceğini befirlemekdiğeride bu çer- çevedefederasyonu (ardş- mafc" Ancak toplantıya katı- lan diğer kesimler HAK- PAR'cılann federasyon talebine katılmıyor, zir- venin "AKP'cP ve "Ajnerikancı" politikala- ra hizmet etmeyeceğini söylüyor. Diyarbakır'daki toplantı aslında Kürt kö- kenlilerin son dönemde hem Irak hem de Türki- ye'de Kürt kimliği konu- sundaki çalışma ve açık- lamalan siyasal anlamda pratiğe dökmeyi ve talep- ler konusunda birlikteliği sağlamayı hedefliyor. Toplantıya kafılanlar si- yasal beklentilerinin öne çıkanldığı bir sonuç bil- dirgesi yayımlamayı plan- lıyor. Ancak Türkiye'deki Kürt hareketinin PKK'nin hegemonyasından kurtu- lamayacağ] düşünüldüğün- de, bu toplantıdan çıkacak hedefve beklentilerin cid- di boyutta taraftar bulma- sı çok kolay görülmüyor. iTÜMaçkaYer- leşkesi'nde ger- çekkştirüensem- pozyiımda ko- nuşmacılar ara- sında yer alan Prof. Dr. Türk- ka\aAtaöv u Ata- türkün 'Erme- ni soykınmı ol- duğunu'söyiedi- ği iddialannın" gerçekohnadığı- mvebunukamt- duğunu belirtri (Fotoğraf: AA) 6 Batı yalana alet oluyor' STKB'nin düzenlediğikonferansta, Ermenisoyknmı iddialannınpolitikamaçlı olduğu ve Türkiye'nin iddialara karşı stratejibenimsemesi gerektiği belirtildi tstanbul HaberServtsi-Istan- bul Teknık Ünıversitesi ve Si- vil Toplum Kuruluşlan Birliği (STKB) Platformu'nun ışbırli- ğiyle düzenlenen "Türk Er- meni llişkilerinde Tarihi Ger- çekler" konulu sempozyum dün başladı. Bilim adamlan ve siyasetçiler konuşmalannda. Ermeni soykınmı iddialannın bilimseUikten uzak olduğunu ve politik amaçlı olduğunu kayde- derek "Türkiye'nin köşeye sı- loştu-ıhnakistendiğine" dikkat çektiler. 'SoYKIRIMI SAVUNAN TARIHCILER CELMED1' ÎTÜ Maçka Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Aysel Ekşi, sempozyumun tek taraflı olmaması için çaba sarf ettiklenni, ancak ABD, Er- menistan ve Avrupa'dan tarih- çilerin gelmediklerinin altını çizdi. STKB Platformu Sözcü- sü Prof. Dr.Bülent Berkarda, Türkiye'nin soykınmı kabul et- mesi için yaygara kopanldığı- nı ifade ederek "Sevryavaşya- vstş ın guknrvDr. Baüdüm-aa, bu yalancı polirikaya alet ounak- tadır. Amaçlan, zayıfdüşürü- len Türkiyeüzerineçuflanarak D.Anadolu'vıı Ermenilere ver- mek ve Türkiye'nin parçalan- masını kolavlaştırnıaktır. Sü- kinmeli ve buniara pabuç bı- rakmanıalıyız" dedı. CHP Istanbul Milletvekili Şükrii Elekdağ, konuşmasında Batılı devletlerin Ermeni iddi- alannı Türkiye'ye karşı koz ola- rak kullandıklannı kaydederek Türkiye'nin bu konuda çalışan kurumlan bir araya getirecek strateji benimsemesi gerekti- ğini vurguladı. T E H C İ R , ASKERİ CEREKLILİKTI AvTasya Stratejik Araştırma- lar Merkezi (ASAM) Başkam GündüzAktan da tehcirin, Ce- nevre Sözleşmesi'ne uygun ola- rak bir "askeri gerekKKk" çer- çevesinde uygulandığını anlat- ü. Prof. TürkkayaAtaövkonuş- masında, "Atatürk'ün 'Erme- ni soykınmı olduğunu' söyledi- ği iddialannın" gerçek olma- dığını ve bunu kanıtlayan bel- geler olduğunu belirtti. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof Yusuf Halaçoğlu, "1.5 mih'on Ermenininöldürüktüğü savunuluyor. Nerede bunlann toplu mezarlan?" dedi. 'UNUTTURULMAK ISTENENLER VAR' CHP Genel Başkan Yardım- cısı OnurÖymen, YukanKa- rabağ sorununa dikkat çekerek "Ermenistan'dakiçağuı dramı, Viıkan Karabağ'dayaşanan in- sanlık suçudur. Bu konu tarö- şılacağı yerde, 1915 olayian or- taya çıkanldL Çünkü unuttu- rolnıak istenenoJaytarvar" de- di.Gazetecı TuncayÖzkan, Ke- maliye'nin bir köyünden oldu- ğunu anlatarak aile büyükle- rinden o döneme ilişkin dinJe- diği anılan aktanrken Ermeni çetelerinin, Türk köylülerine saldunlanndan örnekler verdi. AB'yi Türk insanınm gururunu çiğnemekle suçlayan Hasan Fettah adlı yurttaş dava açtı yıflık bekletme 9 mahkenıelik Kadın örgütleri, tecavüze uğrayan S.A'ya sahip çıktı 'Saldırganlaryakalansın' tstanbulHaberServisi -Sivil polis- lertarafindan kaçınlarak tecavüz edil- diğini ileri süren Ekin Külfür Sanat Merkezi çalışanı &A"ya destekveren kadın örgütleri, olayın sorumlularmuı biran önce bulunarak cezalandınlma- sını istediler. Emekçi Kadınlar Birli- ği, Amargi, Banş Anneleri'nin de aralannda bulunduğu çok sayıda ka- dın örgürü, S.A'nın kaçınldığuıı id- dia ettiği Yusufpaşa Tramvay Dura- ğı'nda açıklama yaptı. Grup adına konuşan Tuğba Gü- müş, "Öfkemizi sözcüklerle anlat- mak mümkün değiL Dört gün önce bu durakta bekleyen arkadaşunız, kala- babğm tam ortasında. zoria bir ara- baya bindirilerek kaçmldı, bayıhHdı, tecavüze uğradL Yaklaşık5 saattutul- duktan sonra da Çobançeşme'de bı- rakıldı" dedi. Saldrrganlann S.A'ya "Haydişim- di, bu hahnle yap devrhnci sanatmr diyerek teca\-üzcü kimliklerini ifşa ettiklerini kaydeden Gümuş, politik kimlikli kadınlara yönelik, bu tür sal- dınlann sona erdirilmesini istedik- lerini belirtti.Gümüş, olayın görgü tanıklanna da çağnda bulunarak "S.A'nınzoria arabaya bindirikliğini görenler, açıklasuılar. Bu işkenceye ortak ohnasuılar" dedi. ı ANKARA (CumhurijetBürosu) -Av- rupa Birliği'nin Türkiye'yi 42 yıldır ka- pısında beklermesi da^ konusu oldu. Al- manya'da Hasan Fettah adlı bir yurttaş, AB'nin Türkiye'yi üyelik hakkı bulun- masma karşın kabul etmediğini ve bu yolla Türk insamnın gururunun çiğnen- diğini belirterek birlikten 1 milyon Avro tazminat istedi. Davabaşvurusu Berlin 1da- re Mahkemesi ta- rafindan kabul edildi. Fettah tarafin- dan Berlin Idari Mahkemesi'ne yapılan başvuru- da, Türkiye'nin 1963 yılından bu yana AB tarafindan sü- rekli olarak oyalandığı belirtildi. AB'nin, Türkiye'yi her konuda engellediği ve bü- yük zararlara uğrattığı gerekçe gösteri- lerek açılan davada, uygulamanın "in- san haklarTna aykın olduğunun da göz önüne alınması istendi. Fettah'ın Berlin Idare Mahkemesi'ne sunduğu başvuru- da, AB'nin Ankara'yı başka uluslarara- sı örgütlere üyelik konusunda da engel- lediği ifade edilirken 42 yıl boyunca tüm Türklerin maddi, manevi gururu ile oy- nandığı, bunun da "insan haklan"na ay- km olduğu gerekçe gösterildi. Başvuru- da, AB ile bugüne kadar yapılan müza- kerelernedeniyle Türkiye'ninüyelik hak- kının bulunduğu • Türkiye'nin AB'ye girmesinin engellenmesinin "insan haklan"na aykm olduğunu savunan Fettah 1 milyon Avro tazminat istedi. belirtildi. Fettah'ın vekilleri Hukuk- çular Birliği'ne bağlı avukatlar, davanın gerekçe- lerini 35 madde- de sıraladılar. Başvuruda, Avrupa Birliği'nin, Türki- ye ile yaptığı Ankara Anlaşması, Katma Protokol ve Ortaklık Konseyi'nin 2/76- 1 80 sayılı karar ile diğer ek protokol ve kararlara uymadığı belirtilerek birliğin Türkiye'ye tek taraflı ve farklı uygulama- larda bulunduğuna dikkat çekildi. BIRBAKIMA SERVER TANÎLLİ Türkiye Ustüne Bir Temel Eser... Strasbourg'a döndüğümde, masamda birki- tap gördüm: Çağdaş Türkiye üstüne pek önem- li bir eserdi bu. Fayard'da yeni çıkmış ve sade- ce Türkiye adlı kitap, Türk ve Fransız 20 say- gın kalemin ürünü. Söz konusu kadronun ba- şında seçkin bir araştırmacı, Semih Vaner bu- lunuyor; beraberinde, çoğu genç araştırmacı- lar. Son aylarda, Türkiye üstüne yığınla eser yayımlandı. Onlarla ilgili bilgilerde vereceğiz iler- de. Türkiye adlı kitap, 700'ü aşkın heybetiyle başta geliyor. Yerinde bir kadirşinaslık yapılıp, yakınlarda Türkolojinin uğradığı büyük kaybın, Stefan Yerasimos'un anısına fthaf edilen bu eseri, okurlara, yerimizin sınırlarında kalarak tanıtmak gerekiyor. • Birhatırlatma: Çağdaş Türkiye, Avrupa'nın ka- pılannda bir kavşak ülke durumuyla, olağanüs- tü bir yolculuk yaptı. Imparatorluktan Cumhu- riyete geçiş, Mustafa Kemal'in lideriiğinde bir modernizm, Batılılaşma, laiklik ve 1950'lerden başlayarak da bir demokratik deneyim, hiçbir Müslüman ülkenin tatmadığı yeniliklerdir; şim- di de Türkiye, üye olsun diye Avrupa'nın kapı- sını çalıyor. Ne var ki, Türkiye'nin sorunlan da oldu, bu- gün de var. K/tapta, Semih Vaner'in yazdığı ilginç bir "gi- riş"ten sonra, Stefan Yerasimos, Imparatorluk- tan Cumhuriyet'e geçişi, arkasından Cumhuri- yetin evrimini ustaca anlatmış. Alexandre Je- vakhoff'un kaleminden çıkan "Mustafa Kemal ve Kemalizm", gerçekten örnek bir düzeyde- dir. Jean Marcou da, Türkiye'nin tanıdığı "ana- yasal harekef'in özelliklerini dikkatle saptamış. Bir ikinci kısımda, Ali Kazancıgil, "Türkmo- dernitesinin merkez figürû olarak" devleti in- celiyor; Semih Vaner, "Demokrasi ve otoriter- liğin atbaşı yürüyüşü"nij ortaya koyuyor; G'e- rard Groc, "Demokrasi ile sivil toplum" ilişki- lerini belirierken, Hamrt Bozarslan, "Iktidarda- kiyapılaşmalar"\ deşiyor ve Şirin Tekeli de, "Tür- kiye 'de hazzedılmeyen bir cins" olarak nitelen- dirdiği kadınlann üstüne eğiliyor. Üçüncü kısımda, Faruk Bilici, Semih Vaner ve Elis'ee Massicard, "Islam, laiklik, çağdaş- laşma ve çoğulculuk" konulannda geziniyoriar; Massicard'ın incelediği "Alevi sorunu "gerçek- ten önemlidir. Bir dördüncü kısımda, Jean-François P'e- rouse, "Kürtsorunu"nu yeniden koyuyor; Mar- cel Bazin de, "etnik çeşitlilik ve bölgesel ay- rılıklıklar"ı inceliyor. Beşinci kısımda, Deniz Akagül, Teoman Pa- mukçu ve Ahmet Haşim Köse. sırayla, eko- nomiyi, bütün özellikleriyle ele alıyoriar. Altıncı kısmın konulan "dış ilişkiler ve dışarı- yagöçolgusu". Semih Vaner, Deniz Akagül, Ural Manço, konuların gerektiği titizlik içindedirler. Son yedinci bolüm, "Demir atmalar ve deği- şiklikler" içinde, kültürü konu ediniyor: Timu, Muhiddin, "roman sorunu "nu ele alıyor; Ala- in Mascarou, "Fransızdilindegelişen Türkede- biyatı"nı inceliyor; Sami Sadak, "Değişen bir toplumda müzik"e eğiliyor. Nicofas Monceau, "Sinema ve ulusal kimliği"ni konu edinirken, Ar- tun Ünsal da, "Türk Osmanlı mutfağı ve kül- tûrel değişim" konusunda derinleşiyor. Işte, kitabın içeriği! Fransız Türkolojisi gerçekten zengindir; özel- likle İkinci Dünya Savaşfndan sonra, dev eser- lere imzasını atmıştır. Onlardan biri, Robert Mantran'ın yönetiminde kaleme alınan -ve be- nim Türkçeye çevirdiğim- Osmanlı Imparator- luğu Tarihi'dir. Ondan sonra, Cumhuriyet dö- nemindeki gelişmeleri bütünlüğüne anlatan eserler pek görmedik. Bir boşluk vardı. Şimdi çıkan Türkiye, bu boşluğu -hakkıyla- dolduru- yor; onu gerçekleştirenleri yürekten kutluyo- ruz. Yapılması gereken bir başka iş, bu dev eseri -gecikmeden- dilimize çevirmektir; o da, Türkiye'dekilerin görevi. Heyecanla bekleyeceğiz... • Bu yazı, Prof. Yücel Aşkın'ın duruşmasının gününden önce noktalandı. Görüşümü birkez daha belirtmem gerek: Bu dava bir şkandal ol- du. Prof. Yücel Aşkın'ın ve üniversitenin onu- runu kurtarmak en başta geliyor. Artık anlaşılmalı ve gecikmeden! FRANSIZ TARİHÇÎLERDEN ÇAĞRI 6 Ermeni soykınmı yasalannıiptaledin' Dış Haberier Servisi - Fransa'da önde gelen 19 tarihçi, ortak yayımladık- lan bildiride, Fransız Meclisi'nce çıkanlan ve Ermeni soykınm iddiala- nnın da bulunduğu ya- salann iptal edilmesini istedi. "Tarih için ö^üriük" adı verilen bildiri, Fran- sız Liberation gazetesin- de yayımlandı. Tarihçi- lerin iptalini istediği ya- salar arasında Fransa'nın sömürgecilik tarihinin olumlu yönlerinin anla- tılmasını öngören 23 Şu- bat 2005 tarihli yasa da bulunuyor. Fransız Mec- lisi tarafindan kabul edi- len Ermeni Soykınm Ya- sası'nin da iptalini isteyen tarihçilerin bildirisinde şu görüşlere yer verildi: "Tarih bir din değildir. Tarihçi hiçbir dogmayı, yasağı ve tabuyu kabul etmez. Tarih, gündemın tutsağı değfldir. Tarihçi, geçmişteld olaylara bu- günün duyariılıklannı sokmazvegünümüzdeki ideolojikkahplangeçmi- şe uygulamaz. Tarih, hu- kuld bir nesne değfldir. Ozgür bir de\1ette, tari- higerçektentanımlamak ne mecfise ne de hukuk yetkililerine aittir. Devie- tin potitikası, tarihin po- htikası değildir.'' Özgür ve demokratik bir ülkede tarih yazma görevinin meclisteolma- dığına dikkat çeken ta- rihçiler, mecliste çıkan yasalann bilimsel araş- tırmalan yapmayı engpl- lediğini vurguladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear