25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 10 HEDEF Ertuğrul Kardeşe Şaşırdım.. İLHAN SELÇUK K ardeşim Ertuğrul Özkök. Hürriyet'ın dünkü sayısında çı- kan "llhanAbi Vallahi Şaşır- dım" başlıklı yazını okuyunca doğrusu ya ben çok şaşırdım... Lafı uzatmadan konuya hemen gire- yim, diyorsunki: "llhan S-elçuk bize, niye 'Zaman' ga- zetesini dağıtıvorsunuz, diye soruyor." Hayır, soırmuyorum... Kardeşirn Ertuğrul.. Sen çok zeki birgazetecısin, ufkun ge- niş, sorumlııluğun büyük!.. Benim yazı- mı okuduğmın zaman böyle bir soru sor- madığımı hemen anladığını saruyorum... Yazının ilgili parçasuu birlikte okuya- lun: "llhan Selçuk bize niye 'Zaman' ga- zetesini dağıtıyorsunuz, diye soruyor. Hayret, b»ugüne kadar bazı terör ör- gütlerinin yayın organlarından 'Bızı niye dağıtrnıyorsunuz' diye eleştiri al- mıştık, ama doğrusu kanunsuz bir işe girmemiş, teröre karışmamış bir ya- yın organını niye dağıtıvorsunuz diye bir eleştiri almamıştık. Denıek ki kaderde bunu, yıllarca dü- şünce özgûrlüğü mücadelesi vermiş bir gazetecinin kıdemli yazanndan al- mak varmış." Kardeşirn Erruğrul, Şimdi de benim yazımı bir okuyalım, bakalım böyle bir 'sorgulama' ve 'eleş- tiri' varmı: Diyorum ki: "Said-i Nursi-Fethullah Gülen'in ga- zetesini Türkiye'ye kim dağıtıyor?.. Doğan Medya Grubu!.. Her gün bu satıştan yüzdesini alan Doğan Medya Gnıbo'na bağlı şirkerin temel işlevi Said-i Nursi-Fethullah Gü- len gazetesini ülkenin her yanına ve en uzak noktalarına dek ulaştırmaktır... Denebilir ki: - Bütün bu işlemler ve işbirliği yasal sınırlar içinde ticarettir... Doğrudur!.. Türkiye'de dincilik, öteki adıyla şe- riatçılık propagandası serbesttir, söy- lenecek laf yoktur; bir tarikat gazete çıkarabilir, televizyon kurabilir, kutsal Islaraı siyasal ikridar amacıyla bol bol ve tepe tepe kullanabilir." Görüldüğü gibi ne bir sorgulama var, ne de bir eleştiri... Bir durum saptaması var. Hele senin yazdığın gibi düşünce öz- gürlüğü konusunda bir engel önermek ne demek?.. Peki, Ertuğrul Kardeş neden konuyu saptınyor?.. Özkök'ün zekâsına diyecek yoktur!.. Sorunun yanıtını kendi versin!.. Said-i Nursi-Fethullah Gülen gazetesi- ni yurt düzeyinde dağıtıyor diye Doğan Grubu'nu sorgulamam, ama satış tablo- sunda Posta'dan sonra Hûrriyet'ten önce ikinci sırada yer alan bir tarikat-cemaat gazetesi tüm yurt sathında nasıl bedava dağıtılıyor diye Fethullahçılara soranm. Ertuğrul Özkök bu merakımı mazur görsün... • Dördûncü Kuvvet'in olmazsa olmazsa koşullanndan biri dağıtım özgürlüğü- >r dûr... Kardeşim Ertuğrul... Sen bu dağıtım ışlerini elbette bilirsin, yakın bir geçmişte bu kesim tekelleşmiş, Doğan Grubu'nun eline geçmişti... Medyaya Turgay Ciner girince Doğan Grubu tekeline son verildi... Cumhuriyet'i bugün Ciner'in şirketi dağıtıyor... Yeni Şafak'ı ve Vakit'i de Ciner dağı- tıyor.. Ciner gözünü karartıp şu medya işine dalmasaydı, bugünTürkiye'nin Dördün- cü Kuvvet'inde tekel geçerli olacaktı... Medyada sermaye tekeline ya da kar- teline karşı özgürlük temel koşuldur. Bu işin doğrusu nedir?.. Dağıtım şirketine bütün gazeteler ortak olmalı... Her gazete dağıtılmalı... Bu ılkeyi elbirliğiyle korumalıyız. Kardeşim Ertuğrul.. "llhanAbi Vallahi Şaşırdım" başlık- lı yazının son bölümüne gelince... Bu da yanırı verilmiş bir soru... Ancak biz bu sayfalarda olayuı gerçek boyutlannı kanıtlanyla açıklıyoruz ; Cumhuriyet aleyhine ortak kampanyayı da futursuz sergiliyoruz. Diyoruz ki her şey didik didik edilsin; okurlanmız öteki gazetelerde çıkan yazılan da görsünler, kararlannı ona göre versinler. Senin yazının son bölümü de Cum- huriyet'te yayımlanacak... Bu konularda hiçbir çekincemiz yok... Hasan Cemal'ir kaleminden J 17 Ocak 1990. İlhan Selçuk km (•••) Stalin 7şu çerçeve ile ^M savunmuş: ^ "1917'ninateşindepişti *- Stalin, Lenin 'den sonra • Rusya 'da iktidan ele geçirdi; yüz halktan oluşan Sovyetler'i örs ve çefdç arasında dövdü (...). Kimileri taptı Stalin 'e, kimileri kin bağladı; ama 'Komünizmin çan r x öteki dünyaya göçtüğünde ı 1917'ninfikirleri,sosyalizntin ilkeleri, ortahğa saçılıp yayılmışti? 17 Şubat 1990. Uğur Mumcu Stalin konusunda llhan Selçuk'a cevap veriyor: "Stalin döneminde Sovyetler Birliği'nde 786 bin kişikurşuna dizilmiş. Stalin ve Hitler... Iki kanh diktatör, ikisi de insan kasabı..." -/ ^\L SÖy ^ Bugün uzun zamandan beri İL kez sohbet ettik llhan Selçuk'la. Bana karşı bu kada dolu olduğuna ihtimal vermiyordum. Biryandan bem vefasız, öteyandan sermayeyle bir olup kendisini Cumhuriyet'teı tasfiye edecek bir 'alçak'olarak- görüyor. Şöyle dedi: "Bir ara sana öyleslne ~t> . öfkelenmiştim ki, her şeyi \ yapabilirdim." Ama şimdi uzun geçmişimiz ve hukukumuz dolaytsıyla olumsuz, duygulan sanki törpülenmiş gibl Sohbet sırasında bir-iki kez kendini tutamadı, bağınrgibı konuştu: ' c "Ruh hastasısın! Sen bir zamanlar Doğan Avcıoğlu 'yla, sonra Şahin Alpay ve Cengiz Çandar'la, sonra da Emine'yle * bana karşı çalıştın, bana komplo kurdun hep..." ,~\n , Şaşırdım kaldım. Buna benzer şeyleri ben de .JM' onun yüzüne aynen '' söyleyebilirdim. Çünkü onun yaptığı bir çok şey de banafarklr gözükmüyordu.Aynca, kızdığı herkesi nedense hep ruhsal dengeleri bozuk olarak niteliyor. Cumhuriyet'ten aynlırken Cengiz Çandar için de aynı nitelemeyi yapmıştu Sakin kalmaya çalıştim. "Aklını mı kaçırdın llhan Abi?" demekle yetindim. A* • Plağı takılmış durumda. <-' Cumhuriyet'i elden kaçırmak, ' - tasfiye edilmek, yenilmek duygusu... Aslında ruhsal durumı incelenmeye muhtaç olan ben değilim, o. Kendisine sakin bir dille söyledim bunu... ŞAHİN ALPAY HasanCemalin Vazo'su C, genel yayın müdürü olduğu zaman, kendi- ne iki hedefkoymuştur. Birincisi, Cumhuri- yet'i herkesin haberlerinin doğruluğuna güvenerek okuyabileceği, köşelerinde en azından sol'un fikir yelpazesinin temsil edildiği, Batı 'daki kaliteli, mes- lek ilkelerine bağlı gazeteleri model alan bir gazete haline getirmek. Ikincisi 60 yıllık bir kurum olan bu gazeteyi, 12 Eylül askeri yönetimini geride bıra- kan Türkiye'deözgürlükçü veçoğulcu demokrasi- nin geri dönülmeyecek şekilde yerleşmesinin hizme- tine vermek. Patron Nadi'nin HC'nin istediklerine bir itirazı yoktur. Ne var ki, patronun zaaflanndan yararlanarak üzerinde nüfuz kuran (HC'nin ta "Devrim"günlerinden "Abi"si) llhan Selçuk hiç hoşnut değildir. Onun derdi, Cumhuriyet'in iyiga- zetecilik yapması ya da demokrasiye hizmet etmesi değil, kendi "ideolojik zaptiyeliği"ne tabi olması ve böylelikle (HC'nin ifadesiyle) "Atatürkçülük sosuna bulanmış"bir tür Sovyetik Mandznt olarak nitelenebilecekfikriyatına mahreç ol- mayı sürdürmesidir. (Zaman -13 Aralık 2005) AHMET KEKEÇ Hasan Cemal den ödül 1 gibi bir kitap... n u haftamn gündemi deyavaşyavaş şekilleniyor: Ha- MJ san Cemal'i veyazdığı kitabı konuşacağız. Paralelme- seleleri tartıştığı bundan önceki kitabı damaklarda tad bı- rakmıştu İyi ki böyle bir kitap yazmış, iyi ki "YÖN" olgu- sunu ve bazı aydınlan daha yakından tanımamızı sağla- mıştu 'Hasan Cemal, söz konusu kitabında, 12 Mart dar- besini tetikleyen olaylann arkasındaki "yönlendirici oda- ğı" deşifre ediyordu. Bir ibret ve dehşet vesikasu.. Hasan Cemalyazmasaydı nereden öğrenecektik! Başta da söylediğim gibi, iyi ki böyle bir kitap yazmış, iyi ki bazı aydınlan daha yakından tanımamızı sağlamış... Hasan Cemal, bu kez, bir bölüğüyle "Devrim " dergisiyılla- nndan tanıştığı arkadaşlannı ve Cumhuriyet gazetesini an- latıyor; "Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim ". Kitap, sadece bir "anılar bütünü " değiL. Bir tanıklık. önemli bir tanık- lık. Hasan Cemal, hem kısa bir "basın tarihi" sunuyor, hem de hem de Türkiye'nin, Türkdemokrasisinin başına tebelleş olmuş bir zihniyetideşif- re ediyor. (Yeni Şafak- 6 Aralık 2005) Basında iç harp j _ _ _ dönemi başhyor H\asan Cemal kıdemli gazetecidir. Görüşlerine tamamen katılmasak da arada bir demokratlığı tutar, inandığı doğrula, söylemekten geri dıırmaz. Hasan Cemal, yıllarca genel yayın yönetmenliğiyaptığı malum ve de meşhur „ Cumhuriyet gazetesinin ipliğini pazara çıkarıyor. Muhtemelen değil, benim kanaatim kesinlikle Hasan Cemal'e, "gerici, şeriatçılar adına konuşuyor"gibi savunmalarda bulunacağıdır. Çünkü llhan Selçuk'un güdümündeki gazete her gün asparagas haberlerle, yorumlarla din ve dindarlık muhalefeti yapmaktadır. (Vakit- 7 Aralık 2005) ABDURRAHİM KARAKOÇ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear