23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA HABERLER Başsavcı Ok, eski bakanların zincirleme biçimde görevi kötüye kullandığı sonucuna vanldığını bildirdi • • •• OzkanveOnal'ahapisistemi Özkan ve Önal'a Uiş/dn esas hakkın- dakigörüşünü açtklayan Ok, esMba- kanlann 4.5yıla kadar hapsini istedl Özkan ve Önal, 1 yıldan fazla hapis cezası alırsaparaya çevrilemeyecek. LOJMAN CÎNAYETÎ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, eski Başbakan Yardımcısı Hüsa- mettin Ozkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal'ın "görevî kötüye kullan- maktan" 4.5 yıla kadar hapsını istedı. Yüce Divan'daki duruşmada, dava- ya müdahil olarak katılan Halk Ban- kası avukatlan, esas hakkındaki iddi- alannı yazıh olarak mahkeme heyeti- ne sundular. Avukatlann esas hakkın- daki iddiasında Özkan ve Önal'ın Türk Ceza Yasası'nın görevi kötüye kullan- ma fıilini düzenleyen 240. maddesine göre mahkûm edilmeleri istendi. Başsavcı Ok da esas hakkındaki gö- rüşünü bildirdi. Ok, sanık Özkan hak- kında 2 suçlama bulunduğunu belirt- ti. Bunlardan birisinin, bankalar ye- minli murakıplan raporlannın gecik- tirilerek Halk Bankası eski genel mü- dürü ve yöneticilerinin korunduğu, im- za yetkilerinin kaldınlmadığı, diğer iddianın ise eski yöneticiler hakkında soruşturma için izin verilmediği oldu- ğunu anımsattı. Raporlarda, Halk- bank'tan usulsüz kredi verildiğini be- hrten Ok, bu raporların gereğinin ya- pılması konusunda sanık Özkan'ın yet- kili olduğunu kaydetti. Ok, Özkan'ın bu raporlar hakkında işlem yapılmasını "bflinçli ve kasten" geciktirdiğini kaydetti. Başsavcı Ok, sa- nık Önal hakkındaki iddialara ilişkin esas hakkındaki görüşünü bildirirken de, Önal'ın, bankalar yeminli murakıp- lan raporlannın yeniden incelenmesi için teklifte bulunduğunu ve soruştur- mayı geciktirdiğini, böylece bankarnn zarara uğratıldığını söyledi. Ok, bankayı zarara uğratanlar hak- kmda zamanında işlem yapılmaması ne- deniyle soruşturma yapılamadığını. böylelikle devletin yargılama hakkının ortadan kaldınldığını belirtti. Ok, sa- nıklann "büinçiivekastiolarakzincir- lemebiçimdegörevlerini kötüye kullan- dddarT sonuç ve kanaatine vanldığı- nı bildirdi. Ok, yürürlükten kaldınlan sanıklar hakkında daha leyhe hüküm ıçermesi Baba Güngör'e üginç ihbar • Eski milletvekili Güngör, JÎTEM'de görevli olduklannı belirten kişilerin kendisiyle bağlantı kurarak "bir dinleme sırasında, telefona lojman cinayetiyle ilgili bir konuşmanın takıldığını ve görüşmeyi yapan kişilerin yerlerini tespit ettiklerini" söylediklerini bildirdi. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)- Eski milletveki- li EroiGüngör, lojman ci- nayeti komisyonuna ver- diği ek ifadede, kendisiy- le bağlantı kuran ve "yüz- başı" diye anılan bir kişi- nın-PKK ile ügili bir din- leme yapılırken telefona lojmandnayetiyleilgili bir konuşmanın takıldığını" söylediğinı aktardı. Tele- fondakı kişının "Şeyhim, hani bu olay kapanlmışü, Çok tedirgüıim, diğer kişi de çok tedirgin. Lütfen bu olayı kapatin" dedıği öne sürüldü. Güngör, 16 Kasım günü TBMM Lojman Cinayeti Araştırma Komisyonu'na yeniden bilgı verdi. Ken- disiyle bağlantı kuruldu- ğunuve bunun sonucunda "JTTEM'degörevKolduk- lan" öne sürülen kişilerle 9 Kasım günü Ankara'da buluştuğunu anlatan Gün- gör, görüşmede "Metin yüzfoaşT diye anılan bir şahsın PKK ile ilgili bir dinleme yaparken telefo- na "Şeyhim hanibu olavka- paolmışa. bak olayın üze- rine gjdiyorlar, Hürriyet gazeteadebak yazıyor, bak ben çok tedirginiın, diğer kişi de çok tedirgin, lütfen bu olayı kapatın" şeklinde bir konuşma takıldığını an- lattığını kaydetti. Bu kişi- lerin yaptıklan değerlen- dirmede konunun "lojınan cmayeti" olduğuna kanaat getirdiklerini söylediğini kaydeden Güngör, araşür- malanna devam ederek bir şahsın yerini tespit ettikle- rini, diğer şahsın ise polis bölgesinde kahnası nede- niyle polisten yardım is- tediklerini, ancak polisin sanki bu olayın üzerine pek gitmek ıstemiyormuş gibi bir kanaat edindiklerini an- lattığını ifade etti. Güngör, soruşturmayı yürütmek için lçişleri ve Adalet Bakanı ile görüş- mek gerektiğini söyledi- ğini, ancak bunun tered- dütle karşılandığını vur- guladı. Güngör, daha son- ra ise belgeler için 150 mil- yar lira istendiğini ve bu- nu reddettiğini bildirdi. Savlann iletildiği Jan- darma Genel Komutanhğı, komisyona konuyla ilgili kendilerine herhangi bir bilgi ve belge ulaşmadığı- nı belirtti. Komisyonun araştırmalan sonucunda bağlantılarda kullanılan te- lefonun Ali Ahun'a ait ol- duğu, "MetinyüzbaşT di- ye hitap edilen kışiye ait olduğu düşunülen telefo- nun da Metin Göverçin ad- h kişiye ait olduğu ve bu ki- şinin Jandarma lojmanla- nnda kaldığı bildirildi. nedeniyle suç tarihini de dikkate ala- rak eski TCY'nin "görevi kötüye kul- lanma" suçunu düzenleyen 240. mad- desinin 1. ve 3. fikralanna göre hü- küm kurulmasını istedi. Ok, aynca ay- nı yasanın, zincirleme suçta cezanın 6'da 1 'den yanya kadar arttınlacağını ön- gören 80. maddesinin de uygulanma- sını talep etti. Başsavcırun istemine göre, arttınm uygulandığında Özkan ve Önal'ın toplam 1 yıl 2 aydan 4.5 yı- la kadar hapse mahkûm olmalan ola- süıgı ortaya çıkıyor. Bir yıldan fazla ha- pis cezasının paraya çevrilemeyeceği dikkate alındığında, sanıklann 1 yıl 2 aya mahkûm olması durumunda ceza- evine girmeleri gündeme gelebilecek. YAZARÎZGÜ IÜ öğrencileri ve akademisyenler, uyuşturucu yakalandığı öne sürülen büfe önünde açıklama yapülar. 'Uyuşturucu tacirlerinegeçityok' tstanbulHaberServisi-lstanbul Ünıversıtesı (IÜ) öğrencılen, "Ünrversitelerdefaşistçetelere,ıjyuştıı- rucu tacirlerine geçit vermeyeceğiz'' dediler. tÜ öğrencileri ve akademisyenler, Laleli'deki Edebiyat Fakültesi önünde bir araya gelerek, içeri- sinde uyuşturucu yakalandığı ileri sürülen Halk Ekmek büfesi önünde bir açıklama yaptılar. Grup adına konuşan, Sosyoloji Bölümü öğrencisi Ad- nan Kemal Başaran, lÜ'nün her yerine kamera- lann yerleştirildiğıni, öğrenci ve öğretim eleman- lanna yönelik, gerekçesiz üst aramalannın yapıl- dığıru ve çevik kuvvet ekiplerinin olduğuna dikkat çekerek"Uyuşturucuticaretiböyie bir ortamda ger- çekfeşmektedir. Rektörlük üniversitede siyaseti bi- tirme sloganryla. memleketine sahip çıkan üniversj- teÜlere yönelik baskıcı bir potitika beslerken, ıryuş- turucu ticareti ve faşjst gerici örgütlenmelerle Ugi- lenmeye vakit bulamıyor" dedi. IÜ îktısat Fakültesı'nde Araştırma Görevlisi olan Ulkü Hatman da, Üniversite Konseyleri Demeği adı- na yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Bugün ül- kemiz her anlamda emperyaliznıin yağma potitika- lanna AKP iktidan efiyie açıhnış durumdadır. Em- peryaüstier gençfiğnnize umutsuzluk aşdamak için dört koldan çahşmaktadır." Istanbul Halk Ekmek AŞ Genel Müdürü Ömer BUgiseven. yaptığı açık- lamada, uyuşturucu operasyonunun Halk Ekmek Büfesi'nde gerçekleşmediğuü ileri sürdü. 'Kaybeden çocuklar oldu' İZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) - Kitabını Milli Eğitim Bakanhğı Yayınlan'ndan geri çeken 28 yazar arasında yer alan Muzaffer Izgü. 8 üyesi ve başkanı istifa eden Çocuk Yayınlan Damşma ve Yayın Kurulu'nun "vurdumduymaznk" içınde hareket ettığini söyledi. "Bir Yazar, Bir Kttap" projesi çerçevesinde hazırladığı "GefinBebek"adlı kitabını geri çeken tzgü, "Kurulun vurdumduymazbğı beni çoküzdü. 123ldtap yayımlamış birisi olarak Idtabı venfiğün taritaten hibaren geçen 18 ayda, kuruldan ne aravan ne soran oldu. Biz ysv\n kumluna güvenip kitaplanmızı teslim eöniştik. Bu Idtaplar, Türkiye'nin dört bir yanına dağmlacak, çocuklar sevinecekti. Ben de bunun için sevinhordum. Kitabı da o hevesle >azmışöm. Ne yazık ki, sonuçta ka>i)eden çocuklar oldu" diye konuştu. TBMMKomisyonu 'nun taslakraporunda görüşlerineyer verilen Savcı Ayık'pmvokasyona'işaret etti Şemdinli'de6 dış istihbarat' savı • TBMMlnsan Haklannı înceleme Komisyonu bünye- sindeki ait komisyo- nun taslak raporun- da askerler eleştiri- lirken olaylar öncesi ve sonrasına ilişkin hükümetin tutumu konusunda hiçbir değerlendirmeye yer verilmemesi dikkat çekti. A>fKARA (Cumhumet Bürosu) - TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu'na önerge sa- hibi olarak bilgi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, 9 Kasım'da yaşanan olaylar nedeniyle gerek güvenlik güçlerinin, gerekse halkın "ilk kez suçüstü" yapılan bir olay yaşandığı için şaşkm olduğunu söyledi. Komis- yonun taslak raporunda görüşlerine yer veri- len Cumhuriyet Savcısı, Harun A\ık, "olaym cbş istihbarat birimlerince provokasyon ama- crvla düzenlenmiş olabilecegmi" öne sürdü. Şemdinh'de 9 Kasım'da Umut Kitabevi'nde- ki patlamanın öncesi ve sonrasındaki olaylan araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, önerge sahibi miller\ekilleri ile Hakkâri milletvekillerini dinledi. Komisyo- nun önerge sahibi olarak bilgisine başvTirdu- ğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sel- vi, partisi adına Şemdinh'de yaptığı inceleme- leri de anlattı. Sehi, olaylar sonrası gerek gü- venlik görevüleri gerekse halkın ilk kez bir olay- da "suçüstü^yapıldığı için oldukça şaşkın ve ne yapacaklannı bilemez halde olduğuna dik- kat çekti. Komisyonun olaylarla ilgili hazırladığı tas- lak raporda, askerler eleştirilirken, olaylar ön- cesi ve sonrasına ilişkin hükümetin tutumu konusunda hiçbir değerlendirmeye yer veril- memesi dikkat çekti. Raporda, isim verilme- den Susurluk olayı anımsatılarak "kendmi dev- letin kurtancısı" gibi gören ve yasadışı işlere kanşan kamu görevlilerinin devlet tarafindan korunduğu izlenimi verilmemesi istendi. Raporda, "Kara Kuvvetieri Komutam Or- general Yaşar Büyükanıt'm Astsubay Ali Ka- ya'yı tanıdığı ve suç işleyeceğini zannetmediği yönündeverdiğidemeç talihsbJikür. Buyönde bir basına demeç, yargrya müdahale olarak al- güanabiür" ifadelerine yer verildi. Asker, polis yetkilileri, savcı, tanıklar, zan- hlar ve iddia sahiplerinin görüşlerine de yer ve- rilen raporda en çarpıcı ifade Cumhuriyet Sav- cısı Harun Ayık'a ait. Ayık göre, "Olay dış is- tibbarat birimlerince plantanmışve vehaDalas^ kırtmak için düzenlenmiş" olabilir. ORHAN PAMUK HAKKINDAKİ DAVA Çiçek: Hukukun gereğiniyapanz Cemil Çiçek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yazar Orhan Panıuk da- vası ile ilgili olarak Şişli Asliye Ceza Mahke- mesi'nden şu ana kadar herhangi bir evrak ya da talep gelmediğini bildirdi. Çiçek, istemin gel- mesi durumunda hukuk çerçevesinde incele- melerini yapıp kararlannı vereceklerini bildirdi. Çiçek, TBMM'de bir gazetecinin, "Orhan Pamuk davasmda, eski TCY'nin işktitoıesrvie ilgili, kendisinden görüş istendiği'' yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine,yazının kendisine ulaşmadığını, geldiğinde hukukun ge- reği neyse onu yapacaklannı ifade etti.Insan Haklannı înceleme Komisyonu'nun Şemdin- li raporunda, Kara Kuvvetleri Komutam Orge- neral Yaşar Bü>ükamt ile ilgili ifadeler oldu- ğunun anımsatıhnası üzerine de Çiçek, "Ora- ponı görmedim. Yargrya intikal etnûş dmalar- la ilgili siz ısrarla soruyorsunuz, ben de bundan ısrarla kaçnuyorum. O raporda ne yazüıyor, onu da bflmem" dedi. EmeMi maaşlan düşüyor Başesgioğlu uyanıklığı! AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, gündemdeki sosyal güvenlik tasanlannı Meclis'ten 2006 başmda geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. tşçi, işveren, memur ve esnaf örgütlerinin temsilcilerinden oluşan çalışma komisyonunun toplantısmda konuşan Bakan Başesgioğlu, bir gazetecinin, "Çalışanlann emekMk maaşlan düşecekmi" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Açıkve net söylüyorum, bugün itibanyla emekliüği hak eden vatandaşlanmızm ayuğuun düşmesi ve cmektiligjnin uzaması söz konusu değiL Bugünkü sistemde hangj baklara sahiplerse, hiçbiri ellerinden ahnmıyor. Emekliliği hak etme koşuDannda bir değişildiğe girmrvoruz. Emekhlik yaşı 2035'ten sonra kademeli olarak artacak." Başesgioğlu'nun açıklaması "bugün itibanyla emekliliği hak edenlerT kapsıyor. Buna karşın Meclis'teki Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası Tasansı'na göre, bugün çalışmakta olup henüz emekliliğini hak etmeyenlerin emekli olduktan sonra alacaklan maaşlan, bugün emekli olanlara göre daha düşük olacak. IRKÇILIĞA KARŞIÖRNEK GÖSTERDÎ Aydın 'dan ayetli basın toplantısı Menmet Ayduı. A.NKARA(Cumhuri\«tBürosu)-Dev let Ba- kam Menmet Aydm, BM'nin projesi olan ve kendisinin de "Akfl Adam" olarak sorumlu- luğunu aldığı "Medeniyetier tttifala Projesi'' konusunda basın toplantısı düzenledi. Proje hakkmda teknik ve siyasi bilgiler veren Ay- dın, konuşmasmı ayet ve Türk-Islam büyük- lerinin sözleriyle süsledi. Başbakanlık'taki toplantıda konuşan Ay- dın, "Medeni insan ırkçı olmaz. Irklar, insan- lann yaratuğı şeyler değüdir. Var olan şeykr- dir. tnançlara göresöylüyorum,Aflah'm yarat- üklandır. Bir ayette 'Ben sizleri kabileler ha- linde yarattun ki birbirinizi tanıyasınız' denil- mektedir. Ayet, insanlar arası inşkilerde güve- nih>bügikreulaşümasınısö\1üyor''dedı Sık- ça dile getirilen "tslami terör" nitelemesine de tepki gösteren Aydın, bazı resmi televiz- yon kanallannda bile bu ifadenin kullanıldı- ğını söyledi. Aydm, "Son derece hassas ola- hm, İslami terör demeyetinr diye konuştu. AVRUPA'DAN GURAY OZ Darbeci Kime Denir? Türkiye'de dönüşemeyen, aşılamayan, buna- lımdan bunalıma sürüklenen ekonomi, neoliberal dalgaya 24 Ocak karaıianyla ve Turgut Özal'ın el- leriyle teslim edildi. Bu politikaların halkın onayı ve desteğiyle uygulanması olanaksızdı. 12 Eylül dar- besi'nin "esbab-ı mucibesi" budur. Neoliberal ekonominin sırtını dayadığı darbenin yaktığı can- lann başında kurşunlanan gençler, asılan delikan- lılar gelir. Ama neoliberal ekonominin alevleri, mil- yonlan yakmıştır ve yakmaya devam etmektedir. 1979'larda Şikago ekolüyle ABD üzerinden tüm dünyaya ihraç edilen neoliberal politikalar, kendi kadrolannı yarattı. Turgut özal, gereksindiği bece- rikli kadroyu 12 Mart ve 12 Eylül'de korkuya tes- lim ve pişman olmuş, ikbal arayan çevrelerder devşirdi. Oyle beceriklidir ki bu kadro, hâlâ işe ya- ramakta, ön saflarda çarpışmakta, eski yol arka- daşlanna vurmaktan özel bir haz duymaktadıriar. Dönekliğin psikolojisi böyledir. • • • Bu arkadaşlann, yıkılışını sevinçle karşıladıklan Sovyetler'in ortadan kalkması, dengeleri kökten de- ğiştirdi. Tek kutuplu dünya, saldırganlığın arttığı, ye- ni bir düzenin tüm ülkelere dikte ettirildiği bir dün- yadır. Budönemde, "demo/cras/"masa]lanylasüs- lenmiş bir ideolojinin rüzgân, tüm dünyayı kasıp kavurdu. İnsan haklan ekonomiden soyutlandı. Ama kapitalist sistemin finans sektörüne ağırtık ta- nıyan, onayönlendiricilikbahşeden bu dönemi, li- beralizmin klasik söylemiyle yetinemezdi. İlk pro- vayı Reagan ve baba Bush döneminde yapmış neoconların; yeni tutuculann işbaşına geçmesi ve egemenliklerini silahla yaymaya girişmeleri yeni dönemin başlangıcı oldu. Bu dönemin parolası iş- gal, işareti kan ve işkencedir. • • • Bizim eski soldan devşirme neoliberal dönmüş- lerimiz de bu işgalleri onaylayabilmekte, kendi ül- kelerinde işkenceyle mücadele ettiklerini ilan et- seler, sık sık insan haklanndan dem vursalar da ağa- babalannın silahla "demokrasi" ihraç etme poli- tikalanna "evet" demekte hiçbir sakınca görme- mektedirler. Bu kadar da değildir. Onlar Türkiye'nin de ABD ile birlikte Irak'a gir- mesini canla başla savundular ve Meclis'ten onay çıkmayınca öyle üzüldüler ki, yazılanndaki feryat bugün bile duyuluyor. Zaten işgalciye, işkenceci- ye ilk fırsatta yeniden dahil olmanın propaganda- sına ara vermemişlerdir. • • • Gerçekte onlann "demokratlık" iddialan da içi boş bir laftan ibarettir. Onlar karşı görüşlere tahammül edemezler. Onlann demokrasileri, AB eleştirisini, ABD kar- şıtlığını kabul etmez. Onların demokratiığı, şeriat- çılığın önünü açmaya koşullu, sosyalizmin savu- nulmasının istenmediği, Marksizmin devre dışı bı- rakıldığı bir demokrasidir. Onlann demokrasisin- de sol, iktidardan uzak ve zinhar kapitalizme ha- yır demeyen bir "sol" olmak zorundadır. Türkiye'ye demokrasi getireceğini iddia ettikle- ri Avrupa Birliği'nde de böyledir zaten. Halklann onayvermediği AB anayasası, serbest piyasayı ebe- di ekonomik ve sosyal sistem ilan eden, demok- rasiden uzak bir anayasaydı. Almanya'da halkın oyuyia 54 milletvekilliği kazanmış olan Sol Parti'nin, yasalara ve içtüzüğe aykırı olarak parlamento yfi- netiminde temsil edilmesini önleyen, istihbarat ö»-- gütlerini denetleyecek komisyona yine yasa ve tü- züklere aykırı olarak kabul etmeyen de işte öyle bir demokrasidir. Hasan Cemal ve arkadaşlannın bol küfürlü dün- yaları ve demokrasileri de böyledir. Bakmayın siz onlann darbe düşmanı söylemlerine. Sıkı darbecidirter. Dünya çapındaki bir darbenin sıkı militanlandır onlar. e-posta: guray.oz@cumhuriyetcom.tr ÇORUM BELEDlYE MECLlSl CHP'li üyelerden protesto istifalan • Çorum Belediyesi'nde binalarda kat karşılığı rüşvet alındığının ortaya çıkmasının ardından CHP'li imar komisyonu üyeleri, AKP'lilere tepki amacıyla istifa etti. ÇORUM (Cumhuri- yet) - Çorum Belediye Meclisf nde AKP'li es- ki Belediye Başkan Yar- drmcısı Seüm Seven'in de adının kanştığı bina- larda kat artışı karşılığı rüş\et almdığının orta- ya çıkmasının ardmdan CHP'li imar komisyo- nu üyeleri, AKP'lileri protesto etmek için isti- fa ettüer. Belediye Meclisi CHP Grubu Başkam Ertug- rul Akkaya, CHP Ço- rum Milletvekili Feri- dun A^^zoğlu ve CHP II Başkam fsmail Uçar ile parti merkezinde ba- sm toplantısı düzenledi. Akkaya, basm toplantı- smda, rüşvet iddialan- nın ardından görevlerin- den istifa ettiklerini açık- layan Belediye Başkan Yardımcısı Selim Seven ile Belediye Meclisi imar Komisyonu Baş- kanı NurettinYıkhnrn ın istifalannın göz boya- maya yönelik olduğunu ifade etti. Seven ve Yıldınm'ın, halen Belediye Meclisi imar Komisyonu üyesi olduğunu belirten Ak- kaya, şöyle konuştu: "Rüşvet iddialaruun odak noktası olan imar komisyonundaki ild ar- kadaşnriK Denız Erdem- li ve Ozgür Öğretir, rüş- vetiddialanileanüanbir komisyonda görev >"ap- mayıiçlerinesmdireme- yerek istifa etme karan aldılar. Arkadaşlanmız büyük bir öz\eri göste- rip birilerine mesaj ver- mek amacıyla görevle- rinden istifa etmişlerdir. Asıl sorumlular görev- lerini bırakana kadar CHPgrubuolarakkonu- nun takipçisi olacağK." Öğretir ve Erdem- li'nin istifa dilekçeleri- ni Belediye Başkanı lu- ran Atiamaz'a sunduk- larmı anlatan Akkaya, "Bu durumda yeni bele- drv ekr yasası gereğince imarkomisyonuyeniden beürlenecek. Ancak AKP'lüer, Nurettin Yıl- dırun ve Setim Seven'i >«nidenkomisyonaaday gösterirse, CHP grubu olarak komisyon üyetigi için aday çıkarmayaca- &z" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear