Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 İRALIK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
0.212.343 72 74 Faks: 0.212^43 72 60
17
lezeyan
leehmet Sazak:
•Senelkurmay
aşkanhğı, AKP'l
»sun'un sözleri
rserine, 'hezeyan'
^ e r e k nezaket
nıriannı aşmış. Oysa
>*eyini şey
••ptığımın şeyi'
3mesi gerekirdi!"
- Türkiye, FBI ajanı
kaynıyormuş...
CIA ajanları düşünsün!"
posta: denizsom#cumfturiyetcorn.tr
ji Annç:
^ 'Genelkurmay
| ölçüyü kaçırdı.'
<* 3/z bir ölçü verin!
nüslüman
taihan Elmas:
"•£irban denildiğinde
'lüsiüman kadının
cgüriüğü' diyenleri
Şîsriatla yönetilen kimi
ücelerdeki kadının
Cf«-enim görmesinin,
kmuda çalışmasının,
s-çimlere
tetılmasının,
otomobil
kullanmasının,
tek başına
lokantada
ysmek yemesinin,
fcoğraf
çKtirmesinin,
kcası hakkında dava
amasının yasak
afuğunu; bu
Ck«lerde Müslüman
ksdının tek
ögüıiüğünün
SKi sıkı örtünmek
oduğunu
brniyoriar mı!"
İSLAMCI iktidann yerel yönetimler marifetiyle
uygulamaya başladığı içki yasağında gözden
kaçan bir unsur var.
Avrupa Birliği içki yasağını "bira yoksa turist de
yok" şeklinde değerlendiriyor, Amerika "iktidar,
kamusal alanda türbanın rövanşını alıyor" yorumu
yapıyor, Türkiye içki yasağı ile şeriata bir adım
daha atıldığını konuşuyor ama ulusaldan
uluslararasına gözden kaçan bir unsur var ve işte o
konuda kimse sesini çıkarmıyor.
Nedir içki yasağı?
Aslında eski bir yasak.
Düne kadar valilerin yetkisinde olan bir konu,
bugün yerel yönetimlere devredildi. Içişleri
Bakanlığı da bir genelge ile yerel yönetimlerden
nerede içki içileceğinin nerede içki
içilemeyeceğinin saptanmasını istedi.
Bu arada Islamcı hükümet "kırmızı sokak"
Federasyonuygulamasından epey öncebaşka bir "iş" daha
yaptı ve düne kadar eğitim kurumlan ile mabetlerin
200 metre yakınındaki içki satışı yasağını 100
metreye indirdi.
Konu bu boyutu ile Islamcı iktidann, alkole "yeşil
ışık" yaktığını gösteriyor. öteki boyutunda ise yerel
yönetimlerin "kırmızı'ları ortaya çıkıyor.
Yetki valilerde, yani merkezi yönetimdeyken
herhangi bir sorun yaşanmıyordu. Sorun, yetkinin
yerel yönetimlere devredilmesiyle başladı.
Bugün gelinen noktada, her ilde ve ilçede farklı
bir uygulama ile karşılaşılıyor.
Antalya, Islamcı bir yerel yönetime sahipken
bölgenin turizm potansiyeli dikkate alınarak içkiye
"yeşil ışık" yakılıyor; Türkiye'nin en büyük turizm
merkezi Istanbul'un Üsküdar ilçesi "yeşil"e
boyanıyor.
Bodrum'da içkili bir lokanta sabaha kadar açık
kalırken başkent Ankara'nın Mamak ilçesinde içkili
lokantaların çalışma saati 23.00'le sınırlanıyor.
Türkiye üniter bir devlet olduğu halde ve
dolayısıyla kamusal kurallar ülkenin her yerinde
aynı olması gerekirken karşımıza farklı kararlar
çıkıyor.
Amerika Birieşik Devletleri'nde bir eyalette 22
yaşındaki bir kişiye içki satılmıyor ama başka bir
eyalette 20 yaşındaki kişi baıiarda sabahlayabiliyor.
Niye? Çünkü, her eyalet iç işlerinde serbest.
Çünkü Amerika Birieşik Devletleri bir federasyon.
Şimdi, Türkiye'deki içkili bölgeler uygulamasına
bir de bu gözie ve dikkatle bakın:
Federatif bir yapının çaktırmadan yürürlüğe
konan ilk uygulamasını göreceksiniz.
SESSİZSEDASIZ(l) Hayırdır inşallah, bir Başbakan rüyası
GÜNDÜZ niyetine hayırdır
inşallah; yurttaş Suai Özbilgi de
rüyasında Başbakan Recep Tayyip'i
görmüş; uyandıktan sonra da bir
mektup yazıp gereğinin yapılması
için Başbakanlığa göndermiş: "Sayın
Başbakanım, dün gece rüyamda sizi
gördüm. Atatürkçülüğü
özümsemişsiniz. Lozan'ın en büyük
savunucusu olmuşsunuz. ABD, AB
ve IMF yaptınmlarına tüm gücünüzle
karşı koyuyorsunuz. Kıbns'tan ödün
vemneyi bırakın tüm haksızlıklara
karşı çıkıyorsunuz. Bölücü örgütle,
ABD ve AB'ye karşın mücadele
edıyorsunuz. Irticaya geçit
vermiyorsunuz. Laiklik temel ilkeniz
olmuş. Ekonomiyi çıkar çevrelerin
kontrolünden kurtararak, halkın
refahını sağlamışsınız. Cumhuriyet
düşmanlanna amansız savaş
açmışsınız. Demokrasiyi geçilmez
kale haline getirmişsiniz.
Milletvekili dokunulmazlıklannı
kaldırarak yolsuzluklann üstesinden
gelmişsinız. Başbakanlık maaşınızın
dışındaki gelir kaynaklannızı
kayyuma devretmişsiniz. Avrupa
Insan Haklan Mahkemesi'nin
Türkiye Cumhuriyeti lehine verdiği
kararlan sevinçle karşılamışsınız.
Devleti çok güçlü kıldığınız için,
çeşitli mafya güçlerini ortadan
kafdırmışsınız. Eğitimin sorunlannı
çağdaş kurallara göre
çözümlemişsiniz. Her şeyden
önemlisi, başta eşiniz olmak üzere
tüm milletvekili eşleri çağdaş giysiler
içine girmişler.
Rüyamın gereğini arz ederim."
Arafat Öldürüldü mii?
TÜROKAYAATAÖV
Filiâin halkının söylencesel
önde- "Yaser Arafat'ın ölümü-
ne ilişcin olarak Birieşmiş Mil-
letlern girişimiyle yansız bir
araştma başlatılmalı ve sonu-
cu açıklanmalıdır. 11 Kasım
2004 e Fransa'da askeri has-
taneoe yaşamını yitirdiğinde
dosyaan inceleyen yeğeni Dr.
Nasstr El-Kidva ölümü ko-
nusurda kuşkularını dile getir-
di. Bıdurumda, BM çatısı al-
tında :rfte ölçülerin bir kez da-
ha uyjulanmasını yersiz bula-
rak Ââfat'ın yitirilişine aynntılı
biçimie aydınlık getiriîmesi
gerekıdir. Kimi olaylarda araş-
tırma /ürütülürken güven ver-
rneyefi benzer bir olayı kapat-
rnak 2aten var olan kuşkuları
daha j a güçlendirir.
Arafeıt, içinden çıktığı Filistin
halkınn kurtuluşu ve kendi ge-
leceğni kendinin belirlemesi
savaşmının sirngesi, direnç
gücürün kurucu babasıydı. O-
nun yaini kimse tutamaz. ölü-
münüi koşullan hiçbir kuşku-
yayolaçmayacak biçimde or-
taya kjnulmalıdır. Yitirilen kişi-
ye ve ^ılistin halkına saygı bu-
nu geraktirir. Bugün yürütüldü-
ğü söylenen diplomasi eylemi
de bı açıklığa kavuşmadan
sağlıkı sürüp gidemez. Bu ko-
şul yahız Filistin halkının da bir
sorunu değildir. Kalıcı banşın
temelnde adaletin yattığına
nanar herkes bu gereklilikte
direnmek zorundadır. Tüm
gerçek su katılmadan bilinmek
zorundadır. Filistin, Arap ve Ya-
hudi halklannın dostluğu birgi-
zem perdesinin aldatıcılığıyla
gölgetenemez. Soruşturma,
araştırma ve açıklama kaçınıl-
maz olmalıdır. Bu bağlamda,
BM Güvenlik Konseyi'ni ve il-
gili tüm uluslararası kuruluşla-
n göreve çağınyoruz.
Üstelik, 2005 "Israil-Filistin
Çatışmasının Sürekli Iki- Dev-
let Çözümünün Uygulamaya
Dayalı YolHaritası" yılıydı. Bu
yılın bitmesine birkaç gün kal-
dı. Güvenlik Konseyi'nin 242,
338 ve 1397 sayılı kararlanna
göre görüşmeler yapılıp çö-
züm uygulanacak ve göçmen-
ler sorunu, Kudüs'ün konumu
ele alınacak ve Filistin devleti
kurulacaktı. ABD Dışişleri Ba-
kanlığının (BM, AB, ABD ve
Rusya'dan oluşan) "Diploma-
tik Dörtlü" adına 20O3'te ön-
gördüğü de buydu.
Bu dış görünümle gerçek
arasındaki başkalık daha bü-
yük olamaz. "Yol Haritası" de-
nilen şeyin gösterdiği yere va-
ran yok. Güvenlik Konseyi'nde
ABD'nin veto gözdağı, BM'nin
Filistin halkının haklarını sa-
vunmasını engelliyor. Genel
kurulun özel komitesi 37'nci
yıllık raporunu sundu. 37 yıldır
bu komitenin üyeleri işgal altın-
daki Filistin topraklanna kabul
edilmediler. Ben de birkaç yıl
önce, Vıyanalı bir doktoria gö-
revlendirildiğimde buraya so-
kulmamıştım. Gazze'deki Ya-
hudi yerleşme birimlerinin çe-
kilmesi Batı Yakası ve Kudüs'e
daha iyi yerleşmeyi örtecek bir
yönlemse, açmaz ortadadır.
Bu durumda, kuramsal iki-
devlet çözümü işlemeyecektir.
Arafat'ın ölümündeki kuşkuy-
la birleşince, Müslüman dün-
yasıyla Batı arasında bir zehir
daha oluşuyor.
ÇtZGÎLİK KÂMtL MASARACI kamHmasaraclamynet.com
HARBÎ SEMi
"HrSeSSSe
r
/
3» r
\H POROY
PoâpuSU
r
0Q.
Â
HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN hayatepik o mynet.com
DERHAL
TELEVÎZyONUNüZUN
TOPUĞUNASIKIN..
tKÎ EL!.. v
DOKTOR BEY,
OĞLUM MAFYA DİZILERÎNDEN
ÇOK ETKİLENÎYO..
NEYAPSAK?
OTOBÜSTEKtLER k__urgenc(d yahoo.com
Cumhuriyet
K I T A P L A R I
/WemiekeHe
tf
AJNTILAR
\ Müşerref Hekitnoğlu
yaşamın içinden gerçekler
hakkında açıklayıcı tespitle
"Bir Cumhuriyet Kıltnın A
haritası
ve nıtcligı
zamanda;
Anısı Önünde saygı ve sarı karanfillcrle egiliyoruz.
Nıuif EK-ZEN
l U r k u : TBrkocoji CaJ. No: 39/41 Cogologlu İSTANBUL Tel: 0212 514 01 94
$ah« : UHkld Cod. Zambak Sok. 4/1 Toksim-İSTAHBUL - T.l : 0217 252 38 Sl
Ankora : AhJtûrk »g»von No: 125 Kot: 4 Bokonbklar-ANKARA - Tafc 0312 419 50 20
TARİHTE BUGÜN MİWTAZARIKAX 13Ârahk tcunc.mumtaz-arikan.com
GATTAM£LATA
}
N/N YARAT/CISI..
Ponahülo
f466't>A BdSÜM, ÛHLÜ İ7A1.YAU HEYKELCıSİ DOtJATEU/}, FLO-
RAUÇA 'DA OOĞMUÇTU. RÖNESANS HEYKELCİÜS/UPE BÜYÜK
6İK ÇIĞ/K AÇAN SANATÇI, MİKELAMJ ÖNCESİ Y/fŞ/tif/f SE
ETfC/Sf TÜM 1S- YÜZYIL BOruNCA SÜtiMÜŞTV- MİKELAUS 8İ-
LE O*JA ÇOK ŞEYLER BORÇUIDUR. DOKIATELLO, FÜOKAN-
L£ BAÇCAMÇ, DAHA SOURA ISOMA'YAJANTİK YAPtTLARI İUCE
l£K<t£YE GİTMİŞT7'. DONATELLO, HÜMANİST gfg EğlUMLE, /A/S
LA&t ÖZELLİKLE&YLE SAPTAMA U6ZAÇINA GİGMİÇ, PESSPi
VE MİAM&İ O/e7»MtA BÜrÜNLEŞEN &İP/TLA/S VER-
MEYE BÛYÜk: AĞIRUK 7ANIMIÇT1. HEYKELCİhJİN Bi/Ç
VEUEPİHUJ PEVLErADAMI İÇlfJ YAPTIĞI BROMZ.
"GA7~r?4A4£LA774n
ADi.f/>7l/ Y/1P/TTJÜ&ÜNLEI3.İNtM
EN ÜfJLÜSÛ SAr/LMAkTAÛfl?. HEYKEL, GÜÇ, İUCE-
LİK, HAR.EKETVE AMmŞALLtSlN ÖRAIEĞI GİSİOİR-
Nüfiıs Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
SEVGtGEMÎCt
İSTANBUL 1. AİLE MAHKEMESf 'NDEN
20O5 324
Da\acı Erol Güleç vekıh Av Slbel Engrn tarafindan davalı Sebahat Güleç ale\hıne açılan boşanma davasmdı Da\^acı ile davaimın evlendiklennı bu evlılıkıen 1991 doğumlu Sibel ve 1992 do-
gmtılu Fetudun ısmmde ıkı mu^lerek çocuklannuı bulundugunu. davacı ile da\alı arasında u\wnun ortadan kalknğınıa evlılrk bırlığının temehnden saralması sebebıvle e\hlık bııüğını devam ettnme
ımkânlarmın buiunmaması Kbebı ile Istanbul -4 Aslne HukıA \fah 2000 69 sayılı E 200Ö 538 karar sa;ılı tahtında venfcn 15 112000 tanhlı fcaran ile açmış bulundugu davamn reddedildığım \e
tararuı kesınleştığmı taraflann müşterek çocuklan yıne ılk boşanma daıası açılniası aşamasından sonra dâ\3cı üe btrtıkte yaşamakta olduğunu karann kesınleşmesındetı bu jjna 3 \ılı aşkın bir süre
geçmesıne ragmen taraflann bır araya gelmedüüennı TMK 166 son maddesıne göre taraflann boşanmalanna, müşterek çocuklannın vela> etlennın davacıy-a venlmesmı ıstemış olmakla; dava dilekçe-
sının ıKaaamonu ılı Taşköpıû ılçesı Çavcevte kövn cıli no 49. hane no-23'tekavıtlı Ev->-up\e Makbulebzı Eral 13 1 19^0 doğumlu Sebahat Güleç'e ılanen teblığıne karar venlmışolup. ışbu ıla-
mn neşır lanhınden lübaren lOgün Kjensmdedavayacesap %emKrazgerekiıjj 08 1220Ö5saat 10 00'da mahkememızde haar bulunmanız \eva kendıma bır »ekıl ı)e temsıl ettftnenii aisı akdifde
HLAlX'nın213 \e 3^" maddesıgereğmce\argılamayavoklugunuzdadevam edıleceğı\eii» küm venleceğı ılanenleblığolunur Basm 52814
GORUŞ
BEDRI BAYKAM
Cami: 78.140
Modern Miize: 0
Hiç böyle bir maç skoru duydunuz mu? Bilmem başka
söze gerek var mı? Mustafa Kemal yaşarken sanatın bü-
yüklüğünü anlatan onca vecize bıraktı bizlere... Heryerde
müziğe, güzel sanatlara, edebiyata olan ilgisini vunguladı.
Ankara ve Istanbul resim heykel müzelerini açtı. Sonra
Atatürfc, laik demokratik Cumhuriyeti hepimize ernanet
ederek aramızdan aynldı. Onu akıakıdinleyip izinden git-
tiklerini vesileyle tekrarlayan siyasilerimiz, on binlerce ca-
miye bütçe ayrdı, ama "1" (bir) adet modern veya çağ-
daş sanat müzesini gerekli görmediler. Sonra da medya,
"Sezer ve Baykal dışında neden hiçbir siyasi Picasso'ya
gitmedi?" diye soru soruyor!..
Geçen haftaGöztepe Parkı'na 78.141 'incicamiyioturt-
maya çalışanlar, son kalan birkaç yeşil alanı korumak is-
teyen insanlart hemen "cami düşmanlığr ile suçlamaya
çalıştı. Tabii ki alakası yok. Elinizdeki aianlan ve çok çok
dar bütçenizi nasıl kullandığınızla ilgisi var. Din zaten in-
sanlann yüreğinde yerini alabilir. Bunu "yaşama geçirmek"
için her mahalleye üç cami oturtmaya gerek yok. Kaldı ki
Allaha şükür, yurdun her yerini camilerle donatmışız. Ama
devletin modern müzesi: "0'adet. Peki ülkedeyeterli has-
tane var mı? Hayır. Her gün hastanelerin önünde can ve-
nsnleri okuyoruz. Peki bu ülkede yeterii adette lise, üniver-
site ya da ilköğretim okulu var mı? Tabii ki hayııi O zaman
diyelim ki biz sanatçılan yine boşverip çöpe attınız... Bari
etinizdeki üç kuruşla okul ve hastane yapın, değil mi? Ha-
yır. Tüm koltuklannı din sömünjsü üzenne kurmuş değer-
li siyasetçilerimiz, bugün yine 1.140 cami inşa ettirmekle
meşguller (77.000+1.140). Yann annetenmiz bulundukla-
n yene yakın hastane yok diye yollarda can verecek, ço-
cuklanmız ÖYSS'de puan tutturamadı diye açıkta, "dev-
let ofsaytı"nda bektemeye devam edecek.
Bir devlet düşünün ki, çocuklan kış ortasında yalınayak
mendil satıp kuru ekmek anyor ve siyasiler hâlâ gösteriş
için cami adedini 100.000'e tırmandırmaya çalışıyor. Bu
mu durAllah sevgisi? Bu mu "güçsûzü korumak"? Biryan-
dan semtindeki beşinci camide "Allahım sen fakiri fuka-
rayı konı" diye yakaracaksın; yan sokakta, okula giden ya-
şrtlannı ağlayarak izleyen, adaletsizliğe mahkûm çocuk-
lan kendi hallerine terk edeceksin! Sonra da "Bu kadar ca-
mi hepimize fazlasıyla yeter" diyenlere yobaz mantıklarla
"din düşmam" diye saldıracaksın!
Bu kadardengesizliğe bırakın sosyal demokratlan, her-
kesten önce Allah isyan eder!
Antalya'da, CHP ve basının tepkileriyle AKP'liler "öü-
yük lüturfi) göstererek içkili yerleri tecrit etme konusun-
da geri adım attılar. "özel" bölgeymiş, turizme zarar gel-
sin istemezlermiş! Sevsinler! İçki içmek için ne zamandan
beri turist olmak lazım? Hadi ordan sizi takjyyeciler! Meş-
hur laflan da hemen hazır: "Birkaşık suda fırtına kopardı-
nız", "Biz böyle demek istememiştik", "Nerden çıktı içki
yasağı, kim görmüş" ve bunun gibı insana aklını yediren
sözler. İyi de, bu içki yasağı genelgelerinı siz çıkarmadınız
da Daum mu gündeme getirdi.
Bugün AKP iktidannın yobaz anlayışı ile mücadele et-
mek, her şeyden önce "taassup" kılrfı ile bize dayatılmak
istenen gericiliği deşjfre etmekten geçiyor.
"Namus" kavramını, ailesindekı dişilerin cınsel organı-
na sıkışmış bir çeşitzar sanan ve her tüıiü ahlakstz ışe bu-
laşmaktan konkmayan birçok zavallı geziyor aramızda.
AKP iktidan cehaletin körüklediği ve yaydığı bu insanlar
üzerine bir strateji izleyerek şeriatçılığı, taassup üstüne te-
mellendirerek yaşam tarzımrza ve yasalara sokmaya ça-
lışıyor. Onlara göre içki, kadın vücudu, erotik fotoğraf, ro-
man veresimler,gece kulüpleri, diskotekler, hepsi toptan
"ayıplı" kategonsine giriyor. Şu anda bizim için en büyük
tehlike kendi içimizde: "Aman alkolü, çıplaklığı, bikinileri,
gece yaşamını savunuyor du'ruma düşmeyelim, sonra
halk bizi yanlış anlar, biz sırf29 Ekim'i kutlayıp bu konu-
lardan uzak duralım" sendromuna düşmek. AKP de her
yettfe tüm politikalannı içimizdeki bu viriise güvenerek in-
şa ed'ıyor.
Tabii AKP'nin makyajının akmasmın bazı açmazlan
uyandırma konusunda gecikmeli faydas) muhakkak ola-
cak. Artık iki gram beyni olan herkes nihayet "Başörtü-
süne özgürlük" diye nara atanlann, özgüriükle tek ilişkisi-
nin onu katletme karariılığı olduğunu anladı.
İşte sevgili dostlar, Hasan Cemal ve şürekâsı. llhan
Seiçufc ve Cumhuriyet Gazetesi'ne planlı ve sistematik bir
yaylım ateşini, tarikatçı yazarlarla kol kola girerek tanfini
böyte yaptığımız bir Türkiye'de, böylesine "doğru" bir za-
manlamada açtılar. Kendilerini tebrik ediyoaız! Hele de-
mokrasinin olmazsa olmaz şartı laiklığı gereksiz bir asker
dayatması fazlalık olarak gösteren tavır, malum hoca efen-
di çevrelerinden gereken alkışı almaya devam edecek. Ce-
mal de viskisini yudumlayarak bu işin tadını çıkaracak...
Not Yurtsever Hareket, 16 Aralık Cuma, sabah saat
09.00'da, Şişli Adliyesi'nin önünde, Orhan Pamuk'un yar-
gılanıp demokrasi kahramanına dönüştürülmemesi için
tepkisini ortaya koyacak.
e-mail: bedbay i tnn.net Web: www.bedribaykam.com
E-mail: info@yurtseverhareket.org
Web: www.yurtseverhareket.org
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA;
1/ Kökeni ilk-
çağa dayan-
makla birlikte
özellik]el9.ve
20. yüzyıllarda
Batı'da dinsel
düşünceyi et-
kilemiş olan
mistik eğilimlı
felsefe. 2/Atın
bir tür hızlı yü-
rü>r
üşü.. Çıp-
lak toprak. 3/
Gök\'üzü. 4/ Doğu
Anadolu'da bir dağ ve
geçit... Eskıdildesu..
tlkel benlik. 5/ Sevgi-
de üstün tutulan... Bir
elektrik devresindeki
akımı, başka bir devre-
den geçen akımdaki
değişiklikler aracılı-
ğıyla denetleyen aygıt.
6/ Radyum elementi-
nin simgesi... Kalay
oksit katılarak donuJdaştınlmış ya da kemik tozu ka-
tılarak yan donuk hale getirilmiş cama verilen ad. 7/
Bir nesneye zorunlu olarak bağh olmayan ve onun
özünde bulunmayan nitelik... Bir soru sözü. 8/Ham-
madde ışlenerek yapılan her türlü mal. 9/ Soyundan ge-
linen kimse... Mantık.
YÜKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Tel haline getirilmiş altın ya da gümüşü işleyerekya-
pılan kuyumculukişleri. 2/Hayatarkadaşı... Ozgünçi-
zim, harita, plan gibi şeylerin fotoğraf tekniğiyle ço-
ğaltılması yöntemi. 3/Afrika'da yaşayan. bacaklan be-
yaz çızgıü bir hayvan... Kinaye. 4/ Kalın su buğusu...
Deride sinirler boyunca birtalam ağnlı fiskelerin dö-
külmesiyle beliren hastalık. 5/Kötübir durumdan kur-
tuluş... "Siyah Inci" de denilen ünlü Brezilyah rutbol-
cu. 6/ tçinde küçük taneler bulunan ve vurmalı çaigı
olarak kullanılan boş kabak. 7/Kaz DağVnın antik dö-
nemlerdeki adı... Toprağm nemi... Bir cetvel türü. 8/
Boyacılıktakullanılanzehirli birmadle. 9/Sulakyer..
Bir düşünce yazısı türü.