25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 İRALIK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA 0.212.343 72 74 Faks: 0.212^43 72 60 17 lezeyan leehmet Sazak: •Senelkurmay aşkanhğı, AKP'l »sun'un sözleri rserine, 'hezeyan' ^ e r e k nezaket nıriannı aşmış. Oysa >*eyini şey ••ptığımın şeyi' 3mesi gerekirdi!" - Türkiye, FBI ajanı kaynıyormuş... CIA ajanları düşünsün!" posta: denizsom#cumfturiyetcorn.tr ji Annç: ^ 'Genelkurmay | ölçüyü kaçırdı.' <* 3/z bir ölçü verin! nüslüman taihan Elmas: "•£irban denildiğinde 'lüsiüman kadının cgüriüğü' diyenleri Şîsriatla yönetilen kimi ücelerdeki kadının Cf«-enim görmesinin, kmuda çalışmasının, s-çimlere tetılmasının, otomobil kullanmasının, tek başına lokantada ysmek yemesinin, fcoğraf çKtirmesinin, kcası hakkında dava amasının yasak afuğunu; bu Ck«lerde Müslüman ksdının tek ögüıiüğünün SKi sıkı örtünmek oduğunu brniyoriar mı!" İSLAMCI iktidann yerel yönetimler marifetiyle uygulamaya başladığı içki yasağında gözden kaçan bir unsur var. Avrupa Birliği içki yasağını "bira yoksa turist de yok" şeklinde değerlendiriyor, Amerika "iktidar, kamusal alanda türbanın rövanşını alıyor" yorumu yapıyor, Türkiye içki yasağı ile şeriata bir adım daha atıldığını konuşuyor ama ulusaldan uluslararasına gözden kaçan bir unsur var ve işte o konuda kimse sesini çıkarmıyor. Nedir içki yasağı? Aslında eski bir yasak. Düne kadar valilerin yetkisinde olan bir konu, bugün yerel yönetimlere devredildi. Içişleri Bakanlığı da bir genelge ile yerel yönetimlerden nerede içki içileceğinin nerede içki içilemeyeceğinin saptanmasını istedi. Bu arada Islamcı hükümet "kırmızı sokak" Federasyonuygulamasından epey öncebaşka bir "iş" daha yaptı ve düne kadar eğitim kurumlan ile mabetlerin 200 metre yakınındaki içki satışı yasağını 100 metreye indirdi. Konu bu boyutu ile Islamcı iktidann, alkole "yeşil ışık" yaktığını gösteriyor. öteki boyutunda ise yerel yönetimlerin "kırmızı'ları ortaya çıkıyor. Yetki valilerde, yani merkezi yönetimdeyken herhangi bir sorun yaşanmıyordu. Sorun, yetkinin yerel yönetimlere devredilmesiyle başladı. Bugün gelinen noktada, her ilde ve ilçede farklı bir uygulama ile karşılaşılıyor. Antalya, Islamcı bir yerel yönetime sahipken bölgenin turizm potansiyeli dikkate alınarak içkiye "yeşil ışık" yakılıyor; Türkiye'nin en büyük turizm merkezi Istanbul'un Üsküdar ilçesi "yeşil"e boyanıyor. Bodrum'da içkili bir lokanta sabaha kadar açık kalırken başkent Ankara'nın Mamak ilçesinde içkili lokantaların çalışma saati 23.00'le sınırlanıyor. Türkiye üniter bir devlet olduğu halde ve dolayısıyla kamusal kurallar ülkenin her yerinde aynı olması gerekirken karşımıza farklı kararlar çıkıyor. Amerika Birieşik Devletleri'nde bir eyalette 22 yaşındaki bir kişiye içki satılmıyor ama başka bir eyalette 20 yaşındaki kişi baıiarda sabahlayabiliyor. Niye? Çünkü, her eyalet iç işlerinde serbest. Çünkü Amerika Birieşik Devletleri bir federasyon. Şimdi, Türkiye'deki içkili bölgeler uygulamasına bir de bu gözie ve dikkatle bakın: Federatif bir yapının çaktırmadan yürürlüğe konan ilk uygulamasını göreceksiniz. SESSİZSEDASIZ(l) Hayırdır inşallah, bir Başbakan rüyası GÜNDÜZ niyetine hayırdır inşallah; yurttaş Suai Özbilgi de rüyasında Başbakan Recep Tayyip'i görmüş; uyandıktan sonra da bir mektup yazıp gereğinin yapılması için Başbakanlığa göndermiş: "Sayın Başbakanım, dün gece rüyamda sizi gördüm. Atatürkçülüğü özümsemişsiniz. Lozan'ın en büyük savunucusu olmuşsunuz. ABD, AB ve IMF yaptınmlarına tüm gücünüzle karşı koyuyorsunuz. Kıbns'tan ödün vemneyi bırakın tüm haksızlıklara karşı çıkıyorsunuz. Bölücü örgütle, ABD ve AB'ye karşın mücadele edıyorsunuz. Irticaya geçit vermiyorsunuz. Laiklik temel ilkeniz olmuş. Ekonomiyi çıkar çevrelerin kontrolünden kurtararak, halkın refahını sağlamışsınız. Cumhuriyet düşmanlanna amansız savaş açmışsınız. Demokrasiyi geçilmez kale haline getirmişsiniz. Milletvekili dokunulmazlıklannı kaldırarak yolsuzluklann üstesinden gelmişsinız. Başbakanlık maaşınızın dışındaki gelir kaynaklannızı kayyuma devretmişsiniz. Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin Türkiye Cumhuriyeti lehine verdiği kararlan sevinçle karşılamışsınız. Devleti çok güçlü kıldığınız için, çeşitli mafya güçlerini ortadan kafdırmışsınız. Eğitimin sorunlannı çağdaş kurallara göre çözümlemişsiniz. Her şeyden önemlisi, başta eşiniz olmak üzere tüm milletvekili eşleri çağdaş giysiler içine girmişler. Rüyamın gereğini arz ederim." Arafat Öldürüldü mii? TÜROKAYAATAÖV Filiâin halkının söylencesel önde- "Yaser Arafat'ın ölümü- ne ilişcin olarak Birieşmiş Mil- letlern girişimiyle yansız bir araştma başlatılmalı ve sonu- cu açıklanmalıdır. 11 Kasım 2004 e Fransa'da askeri has- taneoe yaşamını yitirdiğinde dosyaan inceleyen yeğeni Dr. Nasstr El-Kidva ölümü ko- nusurda kuşkularını dile getir- di. Bıdurumda, BM çatısı al- tında :rfte ölçülerin bir kez da- ha uyjulanmasını yersiz bula- rak Ââfat'ın yitirilişine aynntılı biçimie aydınlık getiriîmesi gerekıdir. Kimi olaylarda araş- tırma /ürütülürken güven ver- rneyefi benzer bir olayı kapat- rnak 2aten var olan kuşkuları daha j a güçlendirir. Arafeıt, içinden çıktığı Filistin halkınn kurtuluşu ve kendi ge- leceğni kendinin belirlemesi savaşmının sirngesi, direnç gücürün kurucu babasıydı. O- nun yaini kimse tutamaz. ölü- münüi koşullan hiçbir kuşku- yayolaçmayacak biçimde or- taya kjnulmalıdır. Yitirilen kişi- ye ve ^ılistin halkına saygı bu- nu geraktirir. Bugün yürütüldü- ğü söylenen diplomasi eylemi de bı açıklığa kavuşmadan sağlıkı sürüp gidemez. Bu ko- şul yahız Filistin halkının da bir sorunu değildir. Kalıcı banşın temelnde adaletin yattığına nanar herkes bu gereklilikte direnmek zorundadır. Tüm gerçek su katılmadan bilinmek zorundadır. Filistin, Arap ve Ya- hudi halklannın dostluğu birgi- zem perdesinin aldatıcılığıyla gölgetenemez. Soruşturma, araştırma ve açıklama kaçınıl- maz olmalıdır. Bu bağlamda, BM Güvenlik Konseyi'ni ve il- gili tüm uluslararası kuruluşla- n göreve çağınyoruz. Üstelik, 2005 "Israil-Filistin Çatışmasının Sürekli Iki- Dev- let Çözümünün Uygulamaya Dayalı YolHaritası" yılıydı. Bu yılın bitmesine birkaç gün kal- dı. Güvenlik Konseyi'nin 242, 338 ve 1397 sayılı kararlanna göre görüşmeler yapılıp çö- züm uygulanacak ve göçmen- ler sorunu, Kudüs'ün konumu ele alınacak ve Filistin devleti kurulacaktı. ABD Dışişleri Ba- kanlığının (BM, AB, ABD ve Rusya'dan oluşan) "Diploma- tik Dörtlü" adına 20O3'te ön- gördüğü de buydu. Bu dış görünümle gerçek arasındaki başkalık daha bü- yük olamaz. "Yol Haritası" de- nilen şeyin gösterdiği yere va- ran yok. Güvenlik Konseyi'nde ABD'nin veto gözdağı, BM'nin Filistin halkının haklarını sa- vunmasını engelliyor. Genel kurulun özel komitesi 37'nci yıllık raporunu sundu. 37 yıldır bu komitenin üyeleri işgal altın- daki Filistin topraklanna kabul edilmediler. Ben de birkaç yıl önce, Vıyanalı bir doktoria gö- revlendirildiğimde buraya so- kulmamıştım. Gazze'deki Ya- hudi yerleşme birimlerinin çe- kilmesi Batı Yakası ve Kudüs'e daha iyi yerleşmeyi örtecek bir yönlemse, açmaz ortadadır. Bu durumda, kuramsal iki- devlet çözümü işlemeyecektir. Arafat'ın ölümündeki kuşkuy- la birleşince, Müslüman dün- yasıyla Batı arasında bir zehir daha oluşuyor. ÇtZGÎLİK KÂMtL MASARACI kamHmasaraclamynet.com HARBÎ SEMi "HrSeSSSe r / 3» r \H POROY PoâpuSU r 0Q. Â HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN hayatepik o mynet.com DERHAL TELEVÎZyONUNüZUN TOPUĞUNASIKIN.. tKÎ EL!.. v DOKTOR BEY, OĞLUM MAFYA DİZILERÎNDEN ÇOK ETKİLENÎYO.. NEYAPSAK? OTOBÜSTEKtLER k__urgenc(d yahoo.com Cumhuriyet K I T A P L A R I /WemiekeHe tf AJNTILAR \ Müşerref Hekitnoğlu yaşamın içinden gerçekler hakkında açıklayıcı tespitle "Bir Cumhuriyet Kıltnın A haritası ve nıtcligı zamanda; Anısı Önünde saygı ve sarı karanfillcrle egiliyoruz. Nıuif EK-ZEN l U r k u : TBrkocoji CaJ. No: 39/41 Cogologlu İSTANBUL Tel: 0212 514 01 94 $ah« : UHkld Cod. Zambak Sok. 4/1 Toksim-İSTAHBUL - T.l : 0217 252 38 Sl Ankora : AhJtûrk »g»von No: 125 Kot: 4 Bokonbklar-ANKARA - Tafc 0312 419 50 20 TARİHTE BUGÜN MİWTAZARIKAX 13Ârahk tcunc.mumtaz-arikan.com GATTAM£LATA } N/N YARAT/CISI.. Ponahülo f466't>A BdSÜM, ÛHLÜ İ7A1.YAU HEYKELCıSİ DOtJATEU/}, FLO- RAUÇA 'DA OOĞMUÇTU. RÖNESANS HEYKELCİÜS/UPE BÜYÜK 6İK ÇIĞ/K AÇAN SANATÇI, MİKELAMJ ÖNCESİ Y/fŞ/tif/f SE ETfC/Sf TÜM 1S- YÜZYIL BOruNCA SÜtiMÜŞTV- MİKELAUS 8İ- LE O*JA ÇOK ŞEYLER BORÇUIDUR. DOKIATELLO, FÜOKAN- L£ BAÇCAMÇ, DAHA SOURA ISOMA'YAJANTİK YAPtTLARI İUCE l£K<t£YE GİTMİŞT7'. DONATELLO, HÜMANİST gfg EğlUMLE, /A/S LA&t ÖZELLİKLE&YLE SAPTAMA U6ZAÇINA GİGMİÇ, PESSPi VE MİAM&İ O/e7»MtA BÜrÜNLEŞEN &İP/TLA/S VER- MEYE BÛYÜk: AĞIRUK 7ANIMIÇT1. HEYKELCİhJİN Bi/Ç VEUEPİHUJ PEVLErADAMI İÇlfJ YAPTIĞI BROMZ. "GA7~r?4A4£LA774n ADi.f/>7l/ Y/1P/TTJÜ&ÜNLEI3.İNtM EN ÜfJLÜSÛ SAr/LMAkTAÛfl?. HEYKEL, GÜÇ, İUCE- LİK, HAR.EKETVE AMmŞALLtSlN ÖRAIEĞI GİSİOİR- Nüfiıs Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEVGtGEMÎCt İSTANBUL 1. AİLE MAHKEMESf 'NDEN 20O5 324 Da\acı Erol Güleç vekıh Av Slbel Engrn tarafindan davalı Sebahat Güleç ale\hıne açılan boşanma davasmdı Da\^acı ile davaimın evlendiklennı bu evlılıkıen 1991 doğumlu Sibel ve 1992 do- gmtılu Fetudun ısmmde ıkı mu^lerek çocuklannuı bulundugunu. davacı ile da\alı arasında u\wnun ortadan kalknğınıa evlılrk bırlığının temehnden saralması sebebıvle e\hlık bııüğını devam ettnme ımkânlarmın buiunmaması Kbebı ile Istanbul -4 Aslne HukıA \fah 2000 69 sayılı E 200Ö 538 karar sa;ılı tahtında venfcn 15 112000 tanhlı fcaran ile açmış bulundugu davamn reddedildığım \e tararuı kesınleştığmı taraflann müşterek çocuklan yıne ılk boşanma daıası açılniası aşamasından sonra dâ\3cı üe btrtıkte yaşamakta olduğunu karann kesınleşmesındetı bu jjna 3 \ılı aşkın bir süre geçmesıne ragmen taraflann bır araya gelmedüüennı TMK 166 son maddesıne göre taraflann boşanmalanna, müşterek çocuklannın vela> etlennın davacıy-a venlmesmı ıstemış olmakla; dava dilekçe- sının ıKaaamonu ılı Taşköpıû ılçesı Çavcevte kövn cıli no 49. hane no-23'tekavıtlı Ev->-up\e Makbulebzı Eral 13 1 19^0 doğumlu Sebahat Güleç'e ılanen teblığıne karar venlmışolup. ışbu ıla- mn neşır lanhınden lübaren lOgün Kjensmdedavayacesap %emKrazgerekiıjj 08 1220Ö5saat 10 00'da mahkememızde haar bulunmanız \eva kendıma bır »ekıl ı)e temsıl ettftnenii aisı akdifde HLAlX'nın213 \e 3^" maddesıgereğmce\argılamayavoklugunuzdadevam edıleceğı\eii» küm venleceğı ılanenleblığolunur Basm 52814 GORUŞ BEDRI BAYKAM Cami: 78.140 Modern Miize: 0 Hiç böyle bir maç skoru duydunuz mu? Bilmem başka söze gerek var mı? Mustafa Kemal yaşarken sanatın bü- yüklüğünü anlatan onca vecize bıraktı bizlere... Heryerde müziğe, güzel sanatlara, edebiyata olan ilgisini vunguladı. Ankara ve Istanbul resim heykel müzelerini açtı. Sonra Atatürfc, laik demokratik Cumhuriyeti hepimize ernanet ederek aramızdan aynldı. Onu akıakıdinleyip izinden git- tiklerini vesileyle tekrarlayan siyasilerimiz, on binlerce ca- miye bütçe ayrdı, ama "1" (bir) adet modern veya çağ- daş sanat müzesini gerekli görmediler. Sonra da medya, "Sezer ve Baykal dışında neden hiçbir siyasi Picasso'ya gitmedi?" diye soru soruyor!.. Geçen haftaGöztepe Parkı'na 78.141 'incicamiyioturt- maya çalışanlar, son kalan birkaç yeşil alanı korumak is- teyen insanlart hemen "cami düşmanlığr ile suçlamaya çalıştı. Tabii ki alakası yok. Elinizdeki aianlan ve çok çok dar bütçenizi nasıl kullandığınızla ilgisi var. Din zaten in- sanlann yüreğinde yerini alabilir. Bunu "yaşama geçirmek" için her mahalleye üç cami oturtmaya gerek yok. Kaldı ki Allaha şükür, yurdun her yerini camilerle donatmışız. Ama devletin modern müzesi: "0'adet. Peki ülkedeyeterli has- tane var mı? Hayır. Her gün hastanelerin önünde can ve- nsnleri okuyoruz. Peki bu ülkede yeterii adette lise, üniver- site ya da ilköğretim okulu var mı? Tabii ki hayııi O zaman diyelim ki biz sanatçılan yine boşverip çöpe attınız... Bari etinizdeki üç kuruşla okul ve hastane yapın, değil mi? Ha- yır. Tüm koltuklannı din sömünjsü üzenne kurmuş değer- li siyasetçilerimiz, bugün yine 1.140 cami inşa ettirmekle meşguller (77.000+1.140). Yann annetenmiz bulundukla- n yene yakın hastane yok diye yollarda can verecek, ço- cuklanmız ÖYSS'de puan tutturamadı diye açıkta, "dev- let ofsaytı"nda bektemeye devam edecek. Bir devlet düşünün ki, çocuklan kış ortasında yalınayak mendil satıp kuru ekmek anyor ve siyasiler hâlâ gösteriş için cami adedini 100.000'e tırmandırmaya çalışıyor. Bu mu durAllah sevgisi? Bu mu "güçsûzü korumak"? Biryan- dan semtindeki beşinci camide "Allahım sen fakiri fuka- rayı konı" diye yakaracaksın; yan sokakta, okula giden ya- şrtlannı ağlayarak izleyen, adaletsizliğe mahkûm çocuk- lan kendi hallerine terk edeceksin! Sonra da "Bu kadar ca- mi hepimize fazlasıyla yeter" diyenlere yobaz mantıklarla "din düşmam" diye saldıracaksın! Bu kadardengesizliğe bırakın sosyal demokratlan, her- kesten önce Allah isyan eder! Antalya'da, CHP ve basının tepkileriyle AKP'liler "öü- yük lüturfi) göstererek içkili yerleri tecrit etme konusun- da geri adım attılar. "özel" bölgeymiş, turizme zarar gel- sin istemezlermiş! Sevsinler! İçki içmek için ne zamandan beri turist olmak lazım? Hadi ordan sizi takjyyeciler! Meş- hur laflan da hemen hazır: "Birkaşık suda fırtına kopardı- nız", "Biz böyle demek istememiştik", "Nerden çıktı içki yasağı, kim görmüş" ve bunun gibı insana aklını yediren sözler. İyi de, bu içki yasağı genelgelerinı siz çıkarmadınız da Daum mu gündeme getirdi. Bugün AKP iktidannın yobaz anlayışı ile mücadele et- mek, her şeyden önce "taassup" kılrfı ile bize dayatılmak istenen gericiliği deşjfre etmekten geçiyor. "Namus" kavramını, ailesindekı dişilerin cınsel organı- na sıkışmış bir çeşitzar sanan ve her tüıiü ahlakstz ışe bu- laşmaktan konkmayan birçok zavallı geziyor aramızda. AKP iktidan cehaletin körüklediği ve yaydığı bu insanlar üzerine bir strateji izleyerek şeriatçılığı, taassup üstüne te- mellendirerek yaşam tarzımrza ve yasalara sokmaya ça- lışıyor. Onlara göre içki, kadın vücudu, erotik fotoğraf, ro- man veresimler,gece kulüpleri, diskotekler, hepsi toptan "ayıplı" kategonsine giriyor. Şu anda bizim için en büyük tehlike kendi içimizde: "Aman alkolü, çıplaklığı, bikinileri, gece yaşamını savunuyor du'ruma düşmeyelim, sonra halk bizi yanlış anlar, biz sırf29 Ekim'i kutlayıp bu konu- lardan uzak duralım" sendromuna düşmek. AKP de her yettfe tüm politikalannı içimizdeki bu viriise güvenerek in- şa ed'ıyor. Tabii AKP'nin makyajının akmasmın bazı açmazlan uyandırma konusunda gecikmeli faydas) muhakkak ola- cak. Artık iki gram beyni olan herkes nihayet "Başörtü- süne özgürlük" diye nara atanlann, özgüriükle tek ilişkisi- nin onu katletme karariılığı olduğunu anladı. İşte sevgili dostlar, Hasan Cemal ve şürekâsı. llhan Seiçufc ve Cumhuriyet Gazetesi'ne planlı ve sistematik bir yaylım ateşini, tarikatçı yazarlarla kol kola girerek tanfini böyte yaptığımız bir Türkiye'de, böylesine "doğru" bir za- manlamada açtılar. Kendilerini tebrik ediyoaız! Hele de- mokrasinin olmazsa olmaz şartı laiklığı gereksiz bir asker dayatması fazlalık olarak gösteren tavır, malum hoca efen- di çevrelerinden gereken alkışı almaya devam edecek. Ce- mal de viskisini yudumlayarak bu işin tadını çıkaracak... Not Yurtsever Hareket, 16 Aralık Cuma, sabah saat 09.00'da, Şişli Adliyesi'nin önünde, Orhan Pamuk'un yar- gılanıp demokrasi kahramanına dönüştürülmemesi için tepkisini ortaya koyacak. e-mail: bedbay i tnn.net Web: www.bedribaykam.com E-mail: info@yurtseverhareket.org Web: www.yurtseverhareket.org BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA; 1/ Kökeni ilk- çağa dayan- makla birlikte özellik]el9.ve 20. yüzyıllarda Batı'da dinsel düşünceyi et- kilemiş olan mistik eğilimlı felsefe. 2/Atın bir tür hızlı yü- rü>r üşü.. Çıp- lak toprak. 3/ Gök\'üzü. 4/ Doğu Anadolu'da bir dağ ve geçit... Eskıdildesu.. tlkel benlik. 5/ Sevgi- de üstün tutulan... Bir elektrik devresindeki akımı, başka bir devre- den geçen akımdaki değişiklikler aracılı- ğıyla denetleyen aygıt. 6/ Radyum elementi- nin simgesi... Kalay oksit katılarak donuJdaştınlmış ya da kemik tozu ka- tılarak yan donuk hale getirilmiş cama verilen ad. 7/ Bir nesneye zorunlu olarak bağh olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik... Bir soru sözü. 8/Ham- madde ışlenerek yapılan her türlü mal. 9/ Soyundan ge- linen kimse... Mantık. YÜKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Tel haline getirilmiş altın ya da gümüşü işleyerekya- pılan kuyumculukişleri. 2/Hayatarkadaşı... Ozgünçi- zim, harita, plan gibi şeylerin fotoğraf tekniğiyle ço- ğaltılması yöntemi. 3/Afrika'da yaşayan. bacaklan be- yaz çızgıü bir hayvan... Kinaye. 4/ Kalın su buğusu... Deride sinirler boyunca birtalam ağnlı fiskelerin dö- külmesiyle beliren hastalık. 5/Kötübir durumdan kur- tuluş... "Siyah Inci" de denilen ünlü Brezilyah rutbol- cu. 6/ tçinde küçük taneler bulunan ve vurmalı çaigı olarak kullanılan boş kabak. 7/Kaz DağVnın antik dö- nemlerdeki adı... Toprağm nemi... Bir cetvel türü. 8/ Boyacılıktakullanılanzehirli birmadle. 9/Sulakyer.. Bir düşünce yazısı türü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear