Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2005 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edime
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
S
PB
PB
PB
B
B
16
18
16
17
20
19
22
18
rURKİYE
Sinop PB 16 Adana
Samsun PB 16 Mersin
Trabzon PB 15 Diyarbakır B 18
Giresun PB 15 Şanlıurfa B 21
Ankara S 15 Mardin B 14
Eskişehır S 14 Siırt
Konya
B 17
S 12 Hakkân B 10
Sıvas S 11 Van
Zonguidak PB 16 AmtaJya
B 10
A 25 Kars PB
Yjrdun kuzey ve batı
«esımlen parçalı ve çc*
ouulhı Rıze ve Artvın
jevreletı aralıklı sağanak
. ağışiı, dığe' yerier az bu-
lutlu ve açık geçecek
Marmara'nın guney ve
doğusu ile yurdun ıç ve
doğu kesımlenınde sa-
ba/ı saatlennde sıs goru-
lucek. Hava sıcaklığında
önemlt btr değışiklık ol-
mayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
9
10
9
16
14
11
10
10
Münıh Y 14 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Bejgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
10
12
15
11
11
12
20
18
Y 9 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
PB
Y
K
Y
PB
Y
K
PB
4
14
13
12
12
1
23
A 19
Paıyalı bulutlu b Çofc bu'utlu . Yağrruriu Karil Sulu kar . Gok gurjttulu
GUNCEL CUNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu görüntü, diğer IsJam ülkelerine Müslüman a-
ma demokrat kimliği örnek gösterilen Türkiye'nin la-
ik rejim örtüsü altında dinsel kuralların daha geçerli
olduğu ülke durumuna getirilmesinde sanki AB, ABD
AKP ile işbirliği yapıyor izlenimini veriyor.
Bu ızlenimi belgeler cdoğruluyor. Tek bir AB resmi
belgesinde AKP iktidannın laik rejime vurduğu dar-
belerden söz edildiğine rastlanmadı.
Aynı doğrultuda hareket ettiğini gösteren son ör-
nek, ABD Dışiş/eri Bakanlığı'nın Kongre'ye gönder-
diği Uluslararası Dinsel özgürlük rapoaı. Rapor, bir
AKP'linin kaleminden çıktığı sanısı uyandıran parag-
raflar içeriyor. "ÛniversJtelerde ve devlet daireterin-
deki Islami kıyafet yasağma " yer veriyor ve:
"...Başörtüsü giyen lcadınlar cezalandınlmakta ya
da kamu sektörûnde he-mşirelik, öğretmenlikgibi iş-
lerini kaybetmektedirfer" diyor.
ABD'nin AKP ağzıyla konuştuğuna bir başka ör-
nek, TSK'nin "bazı üyeFerinin namaz kıldıklan ya da
eşlerinin başı örtülü olduğu için" disiplin cezasına
çarptırıldığını ifade ediyor. Ordudan ihraç edilenle-
rin yasadışı dinsel örgütlerle işbirliği yaptıkları veya
kimi tarikatlarm emrine <jirdikleri yazılmıyor.
Laiklik, içeride ve dışandan içeriye doğru kuşat-
ma aftında.
• • •
AKP iktidarı her vesileyle laikliğe karşı siyasal sim-
ge olan türbanı tartışıyor. Başbakan türbanın Fran-
sa'da şiddet olaylannı "fitillediğini" söyledi. Bu savı
yalanlayan tepkiler gelince RTE, her zaman yaptığı gi-
bi, döndd Türban fitilledi dememiş de, Fransa'daki
olaylann pek çok nedeni varmış da, bunlardan biri de
türbanmış da diye açıklamalar yaparken; oysa şimdi
yalanladığı daha önceki söylemini doğrulamış oluyor.
Baykalin dediği gibi, bunlar "bellibiryaşantının te-
mellerinioluşturma hazırfjklan" içinde, üstelik AB'nin,
ABD'nin himaye kanatları altında!
* - • •
Başbakan türbanı o biçim savunurken CHP'li Bir-
gen Keleş'ın Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Meclis
Başkanı gibi devlet yöneticilerinin türbanlı eşleriyle
yurtdışında TC'yi temsil etmelerinin yakışık almadı-
ğını söylemesine Başkan Bülent Annç'ın hiddetli ve
şiddetli yanıtı gündeme düşüyor.
Annç'ın Birgen Hanım'a bir sözü var ki dünya mo-
da literatürüne geçecek değerde: "Benim eşimin kı-
yafeti en az sizinki kadar çağdaştır" diyor.
örneğin modanın, çağdaş giyimin nabzının attığı
herhangi bir Batı başkent ıne resmi bir ziyaret için git-
tiğinde, başı örtülü diye yutturulmak istenen türban
başlı eşini uçağın kapısında karşılayıp geri gönde-
recek, kıyafeti nedeniyle eleştirecek kadar diploma-
tik nezaketten yoksun insanlar mı Batılılar? Üstelik
Afrika'dan acayip kabile giysileriyle gelen nice res-
mi heyetler görmüş geçirmişler. Türbanı da aynı lis-
teye neden almasınlar?
Meclis Başkanı'nın, türbanın Çankaya Köşkü'nde
kabul görmemesini "kadırlara yapılan biraşağılama
olarak nitelemesine" ne demeli?
Bir kadın başını türbanla sıkıyor, kişisel özgürlüğü-
nü katı kurallara hapsediyor, kadınlığını aşağılayan ki-
mi dinsel kurallara bağlıyor, ayakucuna kadar kapanı-
yor, eşinin bir adım arkasından yürümeyi sindiriyorsa...
...Çankaya'da yasaklayarak türbanı aşağılayan
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer veya onun
gibi düşünenler değil...
Bizzat o kadının kendisidir.. kendini aşağılayan!
Atatürk îçin Diyorlar ki...
H Baştarafı 2. Sayfada
U
O, hiçbir zaman ken-
disüıi düşünmedi. Bfitün
varlığını memleketine ve
Ueri bir insanlık idealine
vak/etti." Lord KJnross
(Ulus, lOKasım 1960).
"Türkler, Atatürk gibi
bir evlat yetiştirdikleri
İÇİD bahtiyardır." Ingiliz
Büyükelçisi Sir Peray Lo-
raine (Belleten 1956).
"Bizim aslımız rengi
uçmuş bir kjvıJcım iken,
onun bakışı ile cihanı
kaplayan ve aydınlatan
bir gûneş haJine geldik."
Pakistan Milli Şairi îkbal
(TürkDili, 1958).
"Mnstafa Kemalin ki-
.SUİğkJıaJJcJdtleleriniıu
muzun uğradığı en haksız,
en tehlikeli, en korkulu
günlerde meydana atılmış,
Türk ulusunun tarih karşı-
sında haklılığını savunmuş.
ordulannın başına geçmış,
yedi düvele karşı Kurtuluş
Savaşı vermiş, genç ve ye-
ni Türkiye Cumhuriyeti'ni
kurmuş veTürk Devrimi'nı
gerçekleştirmişhr.
İçinde bultınduğumuz
çağda ve liderin öliimün-
den sonra hiçbir toplu-
mun. hiçbir ulusun lideri-
ne bağlılığı bizdeki kadar
artmamıştır.
Bu uzıın sürede çağdaş-
lanna bakacak olursak,
yalnızca Atatürk gün-
ayaklanması ve halk sa-
vaşlaruun öncüsii ve öfçü-
sü olmuştur." Tunus Dev-
let Başkanı Habib Burgi-
ba (Cumhuriyet, 26 Mart
1965).
"O biiyök insan yalnız
Türkiye için değil, bütün
Doğu,bûtûnDoğu ulusla-
rı için en büyük öoder-
dir." Eski Afgan Kralı
AmanuIIah Han (Cumhu-
riyet, 15 Kasım 1938).
"MustafaKcmal'inde-
hasına karşı elden ne ge-
lirdi?" Ingiltere Başbakanı
Lloyd George (Milli Mü-
cadeleTarihı, 1958, s. 508).
"Fransa, kendisine pek
çok dostiuk göstermiş
olan bu yüzyılımızın bü-
yük adamının hatırasını
daima canlı tutacaktır."
Fransa Başbakaıu Eduard
Daladier (Ülkü, 1938).
"Mustafa Kemal iyi bir
teşkilatçı,yüksek anlayış-
Iı, ilerici, iyi düşünceli,
akıllı bir önderdi." Lenin
(TekAdam, 1964, s. 378).
"Atatürk bir taneydi ve
benzeri yoktu." AlmanTa-
rihçı Prof Herbert Meizlg
(Atatürk Bibliyografvası,
1941).
Sonuçta AtatürK, ulusu-
insanının gönlünü ve yü-
reğini doldurmayi ve ısıt-
mayi sürdürebilmiştir.
Yüce Atatürk; ölümü-
nün 67. yıldönünıünde
"Vatan Sana Minneftar-
dır."
Sezer: Sahip çıkacağız
Atatürk'ün bıraktığı eserin büyüklüğünün daha iyi anlaşıldığını vurgulayan
Cumhurbaşkanı Sezer, ulu önderin tarihin akışını değiştirdiğine işaret etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Türk ulusunun
"yüce önderine, kurduğu
cumhuriyete, ilke ve devrimJe-
rine ve Atatürkçü düşünce sis-
temine her zaman sahip çıka-
cağmı" \iirguladi.
Sezer, büyük önder Ata-
târk'ün ölümünün 67. yılı ne-
deniyle bir mesaj yayımladı. Yü-
ce Atatürk'ü, ölümünün 67. yı-
lında sevgi, saygı ve gönül bor-
cu duyarak andığımızı belirten
Sezer, mesajında, "Ölümsüz
önderimizi sonsuzluğa uğuria-
dığımız günün yıldönümünde,
bıraktığı eserin büyükliiğünü
daha iyi anbyor, tarihe ve in-
sanlığa malolmuş kişiüğiyle
övünç duyuyoruz" dedi.
Atatürk'ün, yaşamı, yaptıklan
ve başanlanyla tüm insanlığın
saygısını kazanmış örnek bir
de\let adamı olduğunu vurgula-
yan Sezer, ulu önderin, başka
uluslara da yol gösteren savaşı-
mıyla yalnızca Türk ulusunun
yazgısını değil, tarihin akışını de-
ğiştirdiğine işaret etti. Cumhur-
başkanı Sezer, şu görüşleri dile
getirdi: "Yüce Atatürk'ün ulu-
sunu ve ülkesini iyi tanıması,
dünya gerçeklerini iyi bilmesi,
engin Ueri görüşlülüğü yanın-
da,Türk ulusunun bağımsızlık
ve özgürlük ülküsüyle onun
çevresinde kenetlenmesi, bu
büyük başanyı getirmiştir."
Atatürk'ün, düşünce ve eylem
insanı olmasının en önemli özel-
liği olduğunu belirten Sezer,
Atatürk'ün, doğru zamanda doğ-
ru kararlar aldığını ve uyguladı-
ğını, hep ileriye baktığinı, güç-
lükler karşısında yılmadığını,
ulusuna inancını hiçbir zaman
yitirmediğini anlattı. Ulu önde-
rin, yaşamı boyunca halkuıın so-
runlanna gerçekçi çözümJer
üretmek için çalıştığını, Türkiye
tGNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇlN
Madam TussaudAtölyesi'ndeidbalmumu eserbugün açılıyor
Atatürk heykeli yenilendiİstanbul Haber Servisi -
Londra da Madam Tussaud Atöl-
yesi'ndeyıJlardan beri sergilenen
ancak iki üç kez değiştınldiği hal-
de Atarürke benzemeyen Ata-
türk heykeli Koç Grubu'nun giri-
şimi ve finansmanı ile yeniden
yapıldı. Balmumundan yapılan
heykelin açılışı bugün
Londra'da yapılacak.
Madam Tussaud'yu. zi-
yaret eden binlerce turis-
te karşı olumsuz bir Ata-
türk imajı yaratan heykel
değiştirilmesi yönündeki
ilk girişim eski Hava
Kuvvetlen Komutanı Ha-
lil fbrahim Fırtına za-
manında fıkır olarak orta-
kolay kolay kabul etmeyen kuru-
luş, Koç Grubu'nun özel ısran ve
fınansmanını sağlama taahhüdü
karşısında heykelin değiştirilme-
sine karar verdi.
Koç Grubu ile Madam Tussaud
arasında yapılan görüşmelerde
atölyenin baş heykeltıraşı Steve
birlikte çalışmayı önerdi. Büyü-
kerşen geçen nisan, mayıs ve ha-
ziran aylannda üç kez Londra'ya
giderekçalışmaJarakatıldı. Steve
Svvales, Yıknaz Büyükerşen ve
Viky Bos'ın da katılımıyla üç ki-
şilik grup olarak heykeli gerçek-
leştirdiler.
Heykelin en önemli
özelliğiAtarürk'e 1/1 öl-
çülerde oluşu. Bu konuda
hem Büyükerşen'deki
Atatürk'ün ölümünden
sonra yüzünden alınan
masktan hem de Büyü-
kerşen tarafindan seçilen
resimlerden yararlanıldı.
Heykel, Atatürk'ün
1928-29 yıllanndaki ha-
Grubu, Madam Tussaud ile tema-
sa geçerek heykelin yeniden ya-
Swales'in Türkiye'ye gelerek
Anıtkabir'i gezmesi, Atatürk'le
îp go
mişte müzede sergilenen Atatürk
heykellenTürkiye 'den giden zı-
yaretçiler tarafindan eleştiriyle
karşılanmasına karşın Madam
Tussaud, heykeli değiştirmemek-
te ısrar etti. Kendisinde sergile-
nen heykellere yapılan itirazlan
ilgili Iııgilizce kitaplan okuması
ve yapılacak balmumu heykeli
Atatürk'ün yüzünü en iyi tanı-
yanJardan biri olan EskişehirBe-
lediye Başkam Prof. Dr. Yümaz
Büyûkerşen'in katılımıyla sağ-
lanacağı taahhüde bağlandı. Swa-
les, Büykürşen'i ziyaret etti ve
frak da Anıtkabir'de Atatürk'ten
kalan elbiselerjire bir öjgülgrej^_
AüKânröIgunlaşma Enstitüsü
Cumhuriyeti'nin ayakta kalma-
sını, her dönem güçlü ve gönenç-
li olmasını sağlayacak atüımlan
kararlılıkla gerçekleştirdiğini
ifade eden Sezer, mesajmı şöyle
tamamladı: "Türk ulusu, Ata-
türk'ün varlığından, ilke ve
devTİmlerinden, düşünce siste-
minden, Cumhuriyet'in kaza-
nımlarından güç alarak, Tür-
kiye Cumhuriyeti'ni aydınlık
yannlara ulaştırmak için el-
birliğivle çalışacak; yüce ön-
derine, kurduğu Cumhuri-
yet'e, ilke ve devrimlerine ve
Atatürkçü düşünce sistemine
her zaman sahip çıkacaktır."
CHPLtDERÎBAYKÂîJ
'Atatürk en
temelulusal
simgedif
ANKARA/tSTANBUL
(Cumhuriyet) - CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal, "Mustafa Ke-
mal Atatürk, hepimizin toplum
olarak sahip çıkması gereken
bir temel ulusal simgedir. Mus-
tafa Kemal bu millerin çocuğu-
dur, bu millet Mustafa Kemal'i
yaratnuşür'' dedi.
Atatürk'ün ölüm yıldönümü
dolayısıyla siyasi liderler ve çe-
şitli sh'il toplum örgütleri anma
mesajı yayımladı. TBMM Başka-
nı BülentAnnç Atatürk'ün en bü-
yük idealınin, kurduğu Cumhuri-
yeti çağdaş medeniyetler seviye-
sine ulaştırmak olduğunu vurgu-
ladı. Başbakan RecepTayyipEr-
doğan, "Bu günü, onun Ueri gö-
rüşlülüğü, bilim, külrür ve sa-
nata bakışını anlayarak geçir-
nıek en doğru anma biçimi ola-
caktır" dedi. DYP lıden Mehmet
Ağar "Medeniyetler uzlaşması
arayışlannda bütün dünya için
birinci adres Atatürk ve onun
felsefesi olmalıdır" dedi.Anava-
tan Partisi lideri Erkan Mumcu,
ulu önderin, çahşmasının, ahlakı-
nın ve yaratacılığının verimini ül-
kesine adamış abide bir şahsiyet
olduğunu vurguladı. DSP lideri
Zeki Sezer, devrimleri yaşatma-
nın herkesin sorumjuluğunda ol-
duğunu ifade etti.
ADD Genel Başkanı Ertuğrul
Kazancı Türkiye'nin kuruluşu-
nun "altı ok" ilkelerinde olduğu-
na dikkat çekti ve "Yanm yüz-
yıldır Cumhuriyet'in Kemalist
özünü tasfiye etmeye çalışan si-
yasal iktidariann biri gitmiş,
öbürü gelmiştir" dedi. ÇYDD
Genel Başkanı Türkan Saylan,
Atatürk'ün verdiği ödevlerin bi-
lincinde olduklannı belirterek
"kabahatlerin ortağı olmama
karariılığında olduklannı" bil-
Mustafa Kemal Derneği
tarafindan dikildi. Koç Grubu
aynca Madam Tussaud Galeri-
si'nde kuytu bir köşede Maka-
rios'la birlikte duran Atatürk
heykelinin yerinin değiştirilme-
sini şart olarak ortaya koyunca
heykelin yeri de değiştirildi.
Genel Başkanı Kamran Baran,
çağdaş ve laik Cumhuriyetin çe-
şitli tehlikelerle dolu bir dönemi
yaşadığmı kaydetti. Birleşmiş
Milletler Türk Derneği Başkanı
Rahmi Kumaş ise "Lozan Banş
Antlaşması'mn AB ölçütleriyle
geçersiz kılmacağınr belirtti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
Yakılan araç sayısı: 650, sorgulanmakta olan kişi sa-
yısı: 1800, olağanüstü halin ilan edildiği yerleşim ye-
ri sayısı: 30.
Olaylarla ılgili dizi dizi yorum yapılıyor. Herkes ken-
di penceresinden gerekçesini açıklıyor. Isyanın öteki
Avrupa kentlerine de sıçraması olasılığı var. Alman-
ya, Belçika diken üstünde.
Yorumlann ve yaklaşımlann merkezinde ise büyük
çogunluğu Afrika ülkelerinden gelen göçmenler var.
Onlann topluma uyumlu hale getirilemediği, yaban-
cılar politikasının iflas ettiği, bunun, beraberinde reji-
min temelleriyle ilgili tartışmalan da getirdiği konuşu-
luyor.
Gelişmelere küreselleşme penceresinden bakanla-
nn sayısı azınlıkta. Onların bir bölümü de küreselleş-
menin tam olarak anlatılamadığından dem vuruyor.
• • •
1441 yılında, yani Paris olaylarından 564 yıl önce
bir Portekiz gemisi Moritanya kıyılanndan 12 yeriiyi al-
dı ve Lizbon'a götürdü. Bu genç ve güçlü Moritanya-
lılar, iyi parayla Portekizlilere satıldı. O gün, Afrika'nın
kaderi biraz daha kararmış ve büyük kıtadan yüzyıl-
\arca sürecek köle ticaretinin düğmesine basılmıştı.
Ticaretin kurallannın oturması, alıcılann oluşmasıy-
la birlikte Afrika'dan Avrupa'ya yılda 700-800 köle
getirilmeye başlandı. Asıl ticaret ise yenidünyanın,
yani Amerika kıtasının Avrupa tarafindan işgaliyle ge-
lişti. Amerika'daki variığını perçinlemek için yeriileri
yok eden beyazlar, emek gereksinimi için köle tica-
retini seçtiler.
Elde kesin veriler yok. Ancak araştırmacılann bul-
gulan birleştirip ortaya koyduğu rakamlara göre, 16.
yüzyılda Afrika'dan Amerika'ya götürülen köle sayısı
130 bin kadardı. 17. yüzyılda bu rakam 1 milyon 300
bine ulaştı. 18. yüzyılda ise 6.5 milyonu bulmuştu.
Güney Amerika'daki gümüş ocaklannda çalıştın-
lanlann ortalama ömrü 35 yıldı. Maden ocağına giren
bir kişinin burada sağlıklı çalışma süresi 7 yıldı. Bu za-
man diliminden sonra ya ölüyor ya da ölmeye çekili-
yordu.
•••
Köleliğin, bir başka deyimle insanlann yaşadığı top-
raklardan zorla başka bir yere götürülüp satılmasının
19. yüzyılda sona ermesiyle biriikte bu ticaret biçimi
de ortadan kalktı.
Geldik bugüne... Küreselleşme süreci şu kavramı
yarattı:
Insan kaçakçılığı...
İnsanlar, kendi iradeleriyle, yaşadığı topraklarda
doyamadığı için ya da daha iyi bir yaşam istediği için
gizJice kalkınmış ülkelere girmenin yolunu anyor. Ara-
cılık yapanlar, umut ticaretinden olağanüstü paralar
kazanıyor. Bu işe de insan kaçakçılığı deniyor.
Işte Paris'in kenar mahallelerindeki insan silolann-
da yaşayanlann önemli bir dilimi bu ve benzeri yön-
temlerle ülkeye girmiş, tutunamamış küskünler. Bir
başka deyimle yüzyıllar önce zoria yapılan ticaret, bu-
gün gizlice ve gönüllüce yapılıyor?
Afrika'dan Avrupa kıtasına kaçak yöntemlerfe gir-
me yollanndan biri Cebelitank Boğazı. O boğazda
şiddetli rüzgâr her yıl bin insanı boğazlıyor! Çürük
teknelerie karşıya geçmeyi başaranlar, cennetin anah-
tannı cebinde görüyor. Ver elini Madrid, Paris...
Küreselleşme köleleri isyanda...
Ama kime karşı isyan edeceklerini bilmiyoriar!
ankcum« cumhuriyet.com.tr
Genelkurmay Başkanı özkölc
'hkelenni sonsuza
kadaryaşatacağız'ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanı Orge-
neral Hilmi Özkök,
Atatürk'ün düşüncele-
rine olan ilginin her ge-
çen gün arttığını belirte-
rek "Atatürk'ün dü-
şüncelerini, söylemle-
rini ve eylemlerini ulu-
sal servet olarak kabul
eden TSK, onun ilke ve
devrimlerini sonsuza
kadar yaşama
ranlık uyandırdığını
ammsatan Özkök, "O-
nun düşüncelerine
olan ilgi her geçen gün
artmaktadır. Sadece
2004 içerisinde uiu ön-
derin ebedi istirahat-
gâhını ziyaret eden iki
milvonun üzerindeki
yerli ve yüz seksen bi-
nin üzerindeki yaban-
cı ziyaretçi bunun en
önemli kanıtıdır" dedi.
va-—ÖzfcökrAtatürk1
-
şarma kararlılığında-
dır" dedi.
Özkök, Atatürk'ü An-
ma Günü nedeniyle
Türk Silahlı Kuvvetle-
ri 'ne bir mesaj yayımJa-
dı. Atatürk'ün yaptıkla-
nnın tüm dünyada hay-
kıymetli varlığımız olan
Cumhuriyetin ve bu-
günkü çağdaş Türki-
ye'nin temellerini atan
kişi olduğunu ve bu ne-
denle de Türk ulusunun
gönlünde sonsuza dek
yaşayacağını belirtti.
ANMA
Kırk iki yıllık meslek yaşantısında hastalarını en yakını
yerine koyarak, insan hayafını her şeyin üzerinde tutan,
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dalı Başkanı,
Prof. Dr. MEHMET ORAN'ı
Ölümünün dördüncü yılı olan 10 Kasım'da hasretle anyor ve anıyoruz.
SABIRLA BEKLİYORUZ...
Hiçbir zaman hak etmediğini düşündüğümüz hatalann benzerierinin
yaşanmaması ve adaletin yerine gelmesi için sürdürdüğümüz hukuki mücadelede,
Ölümünün 67. Yılında Saygıyla Andığımız YÜCE ÖNDERİMİZ ATATÜRK un dediği gibi
"ADALET, GEÇ OLSA BİLE MUTUKA BİRGÜN DOĞACAKTIR.
BU TANRI'NIN YARATMA GÜCÜNÜN DEĞİŞMEZ BİR KANUNUDUR."
Sözüne yürekten inanarak, bağımsız Yüce Türk Yargısı'nın
karannı sabırla ve saygıyfa bekliyoruz.
Eşi; Dr. Ülker ORAN, O ğ l u ; U m u t ORAN, Kızı; Ö z l e m O R A N
VEFAT
Hayatım çocuklanna adayan, Cemile
Doğanay'ın sevgili eşi, Şehriban, Dr. Musa ve
Sermin Doğanay'ın doyamadıklan babalan
ALİ DOĞANAY'ı
kaybettik.
Köy Enstitülü olmakJa her zaman gurur ve onur duyan
(Pamukpmar), Sıvas - Karaözü doğumlu babamızı 10 Kasım
2005 Perşembe günü Güzelbahçe Yalı Camii'nde kılınacak öğle
namazı sonrası Güzelbahçe Mezarlığı'nda toprağa vereceğiz.
Ruhu şad olsun.
AİLESİ ve SEVENLERİ