02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 2005 CUMARTESİ HABERLER Yeni nesil tankın yurtiçinde üretilmesi ve helikopterlerin yazılımlannın yerli olması için çalışılıyor Savunmada 'yerli' atağıSERTAÇ EŞ ANKARA - Uzıın süre sonuç alına- maması nedeniyle geçen yıl Savunma Sanayii tcra Komitesi'nde (SStK) ip- tal edilen Atakve Ana Muharebe Tan- kı projeleri için arayışlar sürüyor. Tür- kiye, yeni nesil tankının yurtiçinde üre- tilebilmesi için fizibilıte çalışması yap- tırıyor. Atak Projesi'ne insan haklan ge- rekçesiyle daha önce sorun yaşanan Güney Afrika Cumhuriyeti'nın de ka- tılma olasılığı belirdi. Alınacak heli- kopterin ana görev bilgisayannın da içinde bulunduğu bütün yazılımlan- nın yerli olması için çalışma başlatıl- dı. israil'inTMIfirmasınınM-60 tank- lannı modernize etmesi konusunda ise iki ülke arasında kriz çıktı. Savunma Sanayi lcra Komitesi'nin İsraİI'le modernizasyon krİZİ Türkiye'nin îsrail ile anlaşmaya vardığı M-60 tanklarının modernizasyonu konusunda prototipin üretilmesinde geç kahnması nedeniyle kriz yaşanıyor. Öderneler durdurulurken Kayseri'de yapılan seri üretim de askıya alındı. 19 Ocak'taki toplantısında ağırlıklı olarak Deniz Kuvvetleri'ne aıt proje- lergörüşülecck. Deniz Kuvvetleri'nin deniz gözetleme uçağı ve deniz gözet- leme helikopteri alımı ile ilgili durum değerlendirilecek. Ayrıca bütün kuv- vetlerin 32 adetlik genel maksat heli- kopteri ihtiyacının nasıl karşılanacağı da toplantının gündeminde yer alıyor. Önümüzdeki dönemin önemli sa- vunma projeleri arasında yer alan Atak Helikopter Projesi ve Ana Muharebe Tankı Projesi ile ilgili arayışlar da sü- rüyor. Atak Projesi ile TSK'de yapı- lan değerlendirme çalışmalannın so- nucuna gelindiği, bu yıl içinde ihale- ye çıkılabileceği öğrenildı. Türki- ye'nin alacağı saldırı helikopteri için açılması düşünülen ihaleye toplam 7 firmanın girmesi bekleniyor. Daha önce insan haklarını gerekçe göstere- rek Türkiye'ye silah satışına izin ver- meyen Güney Afrika Cumhuriyeti'nin de bu ihaleye katılma olasılığı belir- di. Bukonuda Güney Afrika Cumhu- riyeti'nin yumuşama sinyalı verdiği son kararın ise Türkiye tarafından ve- rileceği kaydedildi. Atak projesini kazanacak modelin yazılımlannın tamamen yerli olması amacıyla TÜBİTAK, TAI ve Asel- san'dan oluşan bir ortaklık kuruldu. Ge- çen yıl imzalanan protokol gereğince bu üç kurumun geliştireceği ana gö- rev bılgisayarı ve yazılımlar ilk önce Türkiye'nin elınde bulunan en gelış- mış taktik-taarruz helikopteri olan Cobra modelınde denenecek. Denenıe- nin başanlı olması durumunda siste- mın projeyi kazanan modele uyumlan- dırılması çalışmalan yapılacak. Ana Muharebe Tankı Projesi'nde ise henüz fizibilıte çalışmalan sürüyor. Projenin ön hazırlıkları için Güney K.o- re, Pakistan ve yerli üreticilerle yapı- lan görüşmeler sonucunda yeni nesil bir tankın sıfırdan tasarlanmasının ma- liyeti 300 mılyon dolar olarak belirlen- di. Türkiye, hem bu ikı ülkeyle işbir- liği hem de kendi tankını ürctnıe ola- sılıkları üzerinde duruyor. Türkiye'nin Îsrail ile anlaşmaya vardığı M-60 tanklarının moderni- zasyonu konusunda ise projeyi yük- lenen IMI firmasının prototipin üre- tımınde geç kalınması nedeniyle kriz yaşanıyor. İmzalanan anlaşmaya gö- re modernize edilecek tankların seri üretımi için prototipin bitırılmesı ön- görülmüyor. Buna karşın Türkiye, se- ri üretime geçebilmek amacıyla pro- totipin bitmesini bekleme yönünde karar aldı. Bu bağlamda ödemeler durdurulurken Kayseri'de yapılan se- ri üretim de askıya alındı. JJ/ r ırct'nın J\. avukatları, Ukrayna'da ya- şanan iç karı- şıkhklar nede- niyle iade işle- minin geciktiği- ni savundular. İltica talebini gerl çektl HalukKırcı gelecek hafta iade edilecek ANKARA (ANKA)-Bahçelievlerkatliamı hükümlüsü firari Haluk Kırcı'nın gelecek hafta Türkiye'ye iade edilebileceği bildiril- di. Kırcı'nın iltica talebini de geri çektiği açıklandı. Haluk Kırcı'nın avukatlan Hüseyin Ayan ile Avukat Gökhan Öztürk, dün yaptıklan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti ile Uk- rayııa arasında suçlulann iadesine ilişkin bir anlaşmanın bulunmama- sı ve Ukrayna'da yaşa- nan iç kanşıklıklar ne- deniyle Kırcı'nın iade- sinin geciktiği kaydedil- di. Kırcı'nın Ukrayna'da bulunduğu sürede sağ- lıklı bir iletişimin sağla- namaması nedeniyle ka- muoyuna çeşitli bilgile- rin yansıtıldığı belirtilen açıklamada, çelişkilerin giderilmesi için yazılı bir açıklama yapma gereği duyulduğu bildirildı. Açıklamada, iadeyle il- gili son prosedürün önü- müzdeki günlerde ta- mamlanabileceği kayde- dilerek Kırcı'nın gele- cek hafta iade edilebileceği belirtildi. Yanlışlıkla İltica 1 istemiş Kırcı'nın iltica talebinde bulunduğu yo- lundaki haberlerın hatırlatıldığı açıklamada, Kırcı'ya yakalannıasından sonra bazı form- lar imzalatıldığı ancak dil problemi nedeniy- le formda yer alan iltica hanesini yanlışlıkla işaretlediği öne sürüldü. Avukatlar açıklama- da, Kırcı'nın, olayın anlaşılmasından sonra iltica talebini geri çektiğini de bildirdiler. 2 kişlnin hapsi isteniyor GP y ye yasadışı yardım davası ANKA RA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- raCumhuriyet Başsavcılığı, 2002 milletve- kili genel seçimleri öncesinde Genç Parti 'ye (G P) kanuna aykın olarak bağışta bulunduk- ları iddiasıyla Uzan Grubu'nda çalışan 2 ki- şi hakkında, 1 'er yıla kadar hapis istemiy- le dava açtı. Basın Savcısı Metin Sezgin'in asliye ccza mahkemesine açtığı davanın iddıanamesindc, ÇEAŞ'ın eski müdürlerinden ve GP'den mil- letvekili adayı Reha FerhunGülü'nün, seçim öncesinde Çukurova Klektrik AŞ kaynaklann- dan 19 milyar 879 milyon 403 bin lirayı GP'ye kullandırdığı belirtildi. Uzan Grubu çalışanı ve GP'den milletve- kili adayı olan Mehmet Emin Ayanoğlu'nun, HSBC Güneşh Şubesi'nde 29 Ağustos 2000 tarihinde açtırdığı hesaba, seyahat ve müfet- tişlik avansı açıklamalan ile HSBC Balgat Şubesi'ndeki hesabından 66 milyon liratuta- rında havaleler gönderildiği anlatılan iddı- anamede, Balgat şubesındeki hesaptan, 12 değişik kişiye 49 adet EFT işlemi sonucu 21 milyar lira gönderildiği, 51 milyar liranın da seyahat ve müfettişlik avansı olarak çekildı- ği öne sürüldü. Iddianamede şöyle devam edildi: "Ayanoğ- lu'nun, Balgat şubesindeki iki hesabına ken- disitarafindan31 milyar lira, Mavi Ulaştırma şirketitarafindan 32 milyar lira,Genç Parti ta- raiindan 518 milyar lira ve diğer ııakit yataıı işlemlerden 171 milyar lira olmak üzere top- lam 752 milyar liranın, bir kısmının 317 ayrı kişiye EFT ile gönderildiği, 108 milyarlık kıs- ıııınııı transferlerle ve kalanının da nakit ola- rak çekildiğianlaşılmıştır." Iddianamede, Gıi- lü ve Ayanoğlıı hakkında 6'şar aydan 1 'er yı- la kadar hapis cezası istendi. Ccza İnfaz Kanıınu'nu protesto amacıyla Kızılay'da gö$tcri yapan ESP üyesi 46 kişi hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ezilenlerin Sosyalist Platformu 'nun terör örgütü MLKP ile bağlantılı olduğu savunuldu CIK protestocıılarına dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ceza Infaz Kanun Tasarısf nın TBMM'deki gö- rüşmeleri sırasında, Kızılay'da protesto gösterisi yapan Ezilenlerin Sosyalist Plat- formu (ESP) üyesi 46 kişi hakkında, 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıl- dı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan, ESP'nin Kızılay'da 7 Aralık 2004 tanhinde gerçekleştirdığı eyleme ilişkin yü- rüttüğü soruşturmayı tamamlayarak An- kara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açtı. tddianamede, ESP adlı oluşumun, kurul- duğu günden itibaren gerçekleştirdiği et- kinlik ve eylemlerin, terör örgütü MLKP'nin eylemlerı ile örtüştüğü, kullandıkları te- maların aynı olduğu belirtilerek ESP'lile- rin, güvenlik güçleri ile gırdikleri silahlı ça- tışmalarda ölen MLKP örgütü üyelerinin mezarlarında anma etkinlikleri yaptıklan, bu kişileri şehit olarak adlandırdıkları kay- dedildi. 22 yıla kadar hapis İstendi Terör örgütü MLKP'nin 4-17 Nisan 2002 tarihlerinde yaptığı kongrede, sol örgütler içinde liderlik üstlenme hedefine yöneldi- ği, yasal alanda ESP, Sosyalist Gençlik Derneği ve Emekçi Kadınlar Birliği adı altında basın açıklaması, imza kampanya- sı gibi eylemlere ağırlık verdiği anlatılan iddianamede, MLKP'nin bombalama ey- lemlerini ise Fakirlerin ve Ezilenlerin Si- lahlı Kuvvetleri (FESK) adı altında örgüt- lenen birimin yaptığı kaydedildi. ESP yandaşlarının, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin lnfazı Hakkında Kanun Ta- sansı, TBMM'de görüşülürkcn Kurtuluş Parkı'ndatoplanarakYüksel Caddesi'ne ka- dar yürüdükleri ve burada basın açıklama- sı yaptıkları anlatılan iddianamede, sanık- lardan Deniz Bakır'ın, "Yoldaşlar, şimdi burada cezaevinde yatan arkadaşlanmız için müdahalezamanıdır. Ceza İnfaz Yasa- sı'm protesto ediyoruz. İsyan..." şeklindeki sözleri üzerıne, topluluğun, güvenlik güç- lerine saldırdıkları öne sürüldü. İddianamede, aralarında Atılım gazete- si muhabirleri SelverOrman ve UfukHan ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından hastalığı nedeniyle affedilen Deniz Bakır'ın da bulunduğu 46 tutuklu sa- nık hakkında, 15 'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi. İşleyişin hızlandırılması için getirilen Ulusal Yargı Ağı Projesi ters tepti Icra takibi durma noktasındaANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Adlı yargı birimleri arasında- kı bilgi ve belge akışının bilgisayar ortamında yapılarak işleyişin hız- landınlmasını amaçlayan Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), berabe- rınde önemli sıkıntılar getirdi. Pi- lot bölge olarak seçilen Ankara Ad- liyesi'nde ıcra müdürlüklenndekı icra takipleri, sistemdeki aksakhk- lar nedeniyle durma noktasına gel- dı. Proje, Ankara Cumhunyet Baş- savcılığı'nın soruşturmalan ve mah- kemelere bilgisayar sistemi üze- rinden dava açılmasında başarıyla işlerken, en büyük sıkıntı ıcra ta- kiplerinde kendini gösterdi. Ankara Barosu Disiplin Kunılu üyesi avukat CevatBalta, adliyede- ki 32 icra müdürlüğüne eşit iş da- ğılımı sağlamak amacıyla İcra Tev- zıı Bürosu kurulduğunu, ancak bil- gisayar sistemınin ras gele dağıtım yapması nedeniyle çok fazla dos- yası olan birkaç kurumun aynı ic- ra müdürlüğüyle çalışmak duru- munda kaldığını söyledi. ASKt, BEDAŞ, Telekom ve bankaların bınlerce ıcra dosyası olduğunu an- latan Balta, bunun yanına serbest MNİYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ SÖZCÜSÜ RAMAZAN ER Hyüda 185 bin otomobilçalındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Sözcüsü RamazanEr, Türkiye'de 12 yılda yaklaşık 185 bin otomobil çalındığını, bunlardan 125 bininin polisin yaptığı çalışma so- nucu bulunduğunu bildirdi. Er, Güney Âsya'da meydana gelen tsunamı felaketiyle ilgili emniyet teşkilatı bünyesinde yardım kampanyası başlatıl- dığını söyledi. Haftalık toplantıda, Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nün "Aranan Araçlar Projesi" hakkında bilgi veren Er, projenin uygulamaya konulduğu 1992 yı- lından bu yana 184 bin 726 otomobilin çalındığı- nı kaydetti. Bu araçlardan 124 bin 993'ünün poli- sin yaptığı çalışmalar sonucu bulunduğunu bildi- ren Er, halen 59 bin 733 bin aracın arandığını vur- guladı. Er, çalıntı araçlarla ilgili polisin aydınlat- ma oranının yüzde 68 olduğunu belirtti. Otomo- bil hırsi7İığına karşı vatandaşların almasi gereken önlemleri deanımsatan Er, Emniyet Genel Müdür- lüğü'nün web sitesinde alınması gereken önlem- ler konusunda detaylı bilgi verildiğini kaydetti. Güney Asya'daki tsunami felaketinde 150 bini aşkın insanın öldüğünü anımsatan Er, emniyet teş- kilatının her türlü felakette duyarlılığını ortaya koyduğunu vurgulayarak "Gönüllülük kaydıyla ocak ayı maaşlanndan toplanması ve bir yeknesak- lık sağlamak amacıyla bu yardımın personele tav- siye edilmesi uygun görülmüştür" dedi. avukatlar eklendığinde icra müdür- lüklerinde yığılma olduğunu kay- detti. Yeni yılla birlikte icra müdür- lüklerinde icra takıbıne başlanı- labilmesi için UYAP'a göre bil- gisayara kayıt girilmesi gerekti- gine işaret eden Balta, sistemin ge- nellikle çalışmadığını ve işleyişin durma noktasına geldiğini belirt- ti. Balta, UYAP öncesinde icra dairelerinin daha hızlı çalıştığını kaydetti. Hakkında icra takıbı başlatılan- lann para ödeyemediğini, alacak- lıların da icra takibi başlatamadı- ğını dile getiren Balta, bu durumun borçluların işine yaradığını vurgu- ladı. Balta, bilgisayar sisteminde- ki tıkanıklık nedeniyle, icra daire- lerinde öğlene kadar çok az sayıda işlem yapılabildığıni bildirdi. Ankara Barosu avukatlanndan Zehra Gürbüz de alacaklı avukatı olarak borçlunun yatırdığı parayı bıl- gisayarlara reddiyat makbuzu kay- dı yapılamadığı için 2 gündür çe- kemediğini belirtti. Icra müdürlük- lerinde icra takibi için kuyruklar oluşturan avukatlar, uygulamada pılot bölge olarak Ankara Adlıye- si'nin seçilmesinin yanlış olduğu- nu savundular. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Tüpkiyeli Kiirtlerin Çıkmazı... Geçen hafta Cumartesi gecesi Flash TV'de Sa- bahattin Önkibar'ın hazırlayıp sunduğu siyasal tar- tışma programı "Alternatif'i izledim. Konu da, ka- tılımcılarvesöyledıkleri de ilginçtı. ("AB Kürtlere Ne Getirecek" başlıklı bu programın, izleyicıden gelen istek üzerine önümüzdeki hafta Çarşamba gecesi bir kez daha gösterıleceğinı öğrendim.) öyleyse, bu haftaki yazıma seçtiğim konu daha da güncelleşmiş oluyor... ••• Programın katılımcıları Istanbul bağımsız milletve- kili Emin Şirin, Prof. Dr. ÜmitÖzdağ, HADEP Baş- kanı Murat Bozlak ve eski DEP milletvekili Sırrı Sa- kık idiler. İlk iki konuşmacı "Türk", öteki ikisi "Kürt" tarafını temsil ediyorlardı... Tartışmaları elden geldi- ğince yansız kalarak izlemeye çalıştım. Izlenimım, Emin Şirin'in konuyaçok iyi hazırlandığı ve mükemmel bir "performans" sergilediği, Prof. özdağ'ın (özellikle son- lara doğru zaman zaman "gözdağı verici" denebi- lecek bir söyleme kaymakla birlikte) konusuna ege- men ve kendisiyle tutarlı olduğu, buna karşılık "Kürt tarafı"n\ temsil eden konuşmacıların düşüncelerini dile getirmede bir sıkıntı içinde oldukları idi... Bu sıkıntının nedeni ya da nedenlerinin neler ola- bileceğini düşündüm. Yasaya aykın bir şey söylemek korkusuyla sözcük- leri seçmede aşırı bir titizlik mi? Kürt gruplar arasında bilinen çelişkiler nedeniyle, belirli bir grubun temsilcisi olarak görünmeme ça- bası mı? Ya da bunlara benzer başkaca nedenler mi? Hepsinin payı olduğu düşünülebilir... Fakat ben- ce sıkıntının asıl nedeni, dile getirme biçimiyle ilgili olmaktan çok, dile getirilmek istenen düşüncenin ken- disindeydi... Bir başka deyişle, bugün gelinen aşamada, Kürt arkadaşların zihinleri bana çok da açık görünmedi... Nitekim "federatif sistem"e karşı olduğunu söy- leyen Sayın Bozlak, savunduğu "özgürtoplum" mo- delinin nasıl bir şey olduğunu bir türlü açıklayama- dı... Yine "Kürt tarafı" temsilcilerine yöneltilen, fede- ratif sıstem benimsenmeksizin bir ülkede birden faz- la üst kimliğin nasıl olabileceği sorusu da boşlukta kaldı... Kürt arkadaşların konuşmaları, yıneliyorum, bula- nıktı. Ve kanımca bunun asıl nedeni, anlatım bıçımi yadatarzıyladeğil, düşüncenin kendisiyle ilgiliydi... Köşemin olanakları içinde, bu gözlemimi ve ben- ce nedenlerini açıklamaya çalışayım... *•• Türkiye'ye örnek olarak gösterilen "federatif" ya da benzer modellerden hiçbiri Türkiye'deki Türk- Kürt gerçekliğiyle bağdaşmıyor. Bunun belki de en önemli nedeni, Türkler ve Kürt- lerin, hangı siyasal-kültürel-tarihsel vb. olgulardan kay- naklanıyorsa kaynaklansın, sonuçta ve karşılıklı ola- rak, aralarında bir kimlik farkı görmemeleri, hisset- memeleridir... Bu, halk için olduğu kadar aydınlar için de böyle- dır. TV programına "Kürt tarafı" sözcüsü olarak ka- tılan konuşmacılar gibi, etnik kımliklerınde Kürtlük ol- duğu bilinen Yılmaz Güney, Ahmed Arif, Yaşar Kemal, yapıtlarını Kürtçe yazıyor ve Isveç'te yaşı- yor olsa da Mehmet Uzun, ya da (isteyen kızıp kö- pürebilir) Abdullah Öcalan, Türkiye toplumunun ürünleridirler... Türkıyeli Kürt aydının Kürt olmayan- la ortak kimlik özellikleri, herhangi bir başka coğraf- yadaki "Kürt" aydınıyla olduğundan çok daha faz- ladır... örnek gösterilen ülkelerin hiçbirindekiyle bağ- daşmayan birolgudur bu... Türkiye'ye özgü bu ger- çeklık bilinmeksizin, anlaşılmaksızın, irdelenmeksi- zin Kürt kimliği oluşturma çabaları ister istemez zor- lama yanlar taşıyacak, sözünü ettiğim TV tartışma- sındaki düşünce bulanıklık ve boşlukları ortaya çı- kacaktır. Türkiyeli Kürtlerin etnik aidiyete dayalı ulusal kim- lik arayışı Türkiye'deki "Türk"\eh de ("Türkiye'deki Türkler", çünkü "Türkiyeli Türkler" biraztuhaf kaça- cak!) benzer bir arayışa yöneltirse, Türkiye Cumhu- rıyetı'nden geriye acaba ne kalır? TV'deki program- da "Kürt tarafı" temsilcilerine yöneltilen ve yanıtsız kalan sorulardan biri de buydu. Kürt ve demokrat ya da sosyalist olduğunu düşünen her TC yurttaşı bu soru üzerinde derinliğine düşünmelidir. Kürt kimliği etnik bir aidıyet değil de ulusal üst kimlik olarak kabul edilecekse, ülkedeki öteki etnı- sıteler için bu neden kabul ediimesin? Sayıca azlık ya da çokluk, bu anlamda neden bir ölçüt sayılsın? Kürt arkadaşların bu soruya da "Kürt şoveni" olma- dan yanıt vermeleri bana güç görünüyor... ••• Türkiyeli Kürtler, federasyon istemediklerıni söy- leseler de isteklerınin toplamı federatif bölünmeyi zo- runlu kılıyor... Federatif çözüm ise, tarihsel, kültürel, sosyal, ekonomık ve ayrıca da Türkiye'nin var olu- şuyla ilgili güncel-siyasal gerçeklerin hiçbırıyle bağ- daşmıyor... Türkiye'nin Kürt kökenli yurttaşları, baş- ka ülkelerin (AB-ABD) desteği ile mi farklı toplumsal yapıoluşturacaklar... Bunun tarihteörneğiyok... Kürt arkadaşlarda gözlemlediğim zihinsel ve psikolojik yor- gunluk, ileri sürdükleri ve çoğu bugün zaten gerçek- leşmiş olan demokratık talepleriyle ilgili olmaktan çok, bütün bu sorunlar yumağının çıkmazlarından ve çelişkilerınden kaynaklanıyor gibi geldi bana... Bu sorunlar yumağını hep birlikte çözmemiz ge- rekiyor... Çünkü onların çıkmazı hepimizin çıkmazıdır... ataol b(" cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 İZMİR CUMHURİYET OKURLARI OKUR BULUŞMALARI Yeni yılın ilk birlikteliğinde sesimizi, gücümüzü, bilgimizi ve sevgimizi paylaşmak için bir araya geliyor. Sen Gelmezsen Bir Eksiğiz! 10 Ocak 2005 Pazartesi Konak Kültür Merkezi / Alsancak 4-B Salonu D. Günoğlu: 0533 765 52 67 N. Mantar : 0533 563 78 68 S. Bay : 0535 980 54 74 Ş. Aşıroğlu : 0532 692 76 08
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear