14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 OCAK 2005 PAZARTESİ +CUMHURİYET SAYFA JVLJ 1_J JL LJ M\ kulturCocumhuriyet.conn.tr 15 Israilli yazar Efraim Kişon öldii • KUDÜS (AA) - Nazi soykırımından kurtulmayı başaran Israilli mizah yazan Efraim Kişon, 80 yaşında hayata veda etti. Kişon'un cenazesi dün toprağa verileceği Tel Aviv'e getirildi. Mizah yazarlığının yanı sıra sinemacı yanıyla da tanınan Kişon'un yapıtları, 40 dile çevrildi. Kişon, Budapeşte'de doğdu. Nazilerce toplama kampına alınan Kişon, kaçmayı başardı ve 1949 yılında Israil'e göç etti. Burada Maariv gazetesinde mizah yazarlığıyla sanat yaşamına başlayan Kişon, daha sonra bir film şirketi kurmuş, 7 de film çekmişti. Bu filmlerin çoğu Israiller ıçin birer 'klasik' haline geldi. 2003'te Israil'in en saygın ödülü olan 'îsrail Ödülü'nü alan Kişonu, seçici kurul üyeleri, "Holocoust yangınından kaçmayı başaran bir ışık, tüm dünyayı aydınlatan" sözcükleriyle anlatmışlardı. 50 kadar kitabından birinde, "bir mizahçıyı hayatta bırakmakla Nazilerin hata ettiğıni" yazmıştı. Sharon, onun ıçin "Hem sanatsal, hem eleştirel açıdan keskin bir güce sahip olan Kişon, yapıtlarıyla, bizim için bir ayna hazırlamıştır. îniş ve çıkışlar, korkular, sanat ve tsrail kültürünü yansıtan bir ayna" dedi. Sharon, onun ve yapıtlarının sonsuza dek yaşayacağını, gelecek kuşaklara da aktarılacağını sözlerine ekledi. Tay Hattı' Kıbrıs'ta I Kültür Servisi - Geçen sezon Dostlar Tiyatrosu'nda sergilenen Behiç Ak'ın 'Fay Hattı' adlı oyunu, Kıbns Rum kesiminde, Lefkoşa'da Yunanca olarak sergilenmeye başladı. Kıbrıs Devlet Tiyatrosu (Cyprus Theatre Organization) tarafından, iki aydır provaları yapılanan oyun, sezon boyunca Güney Kıbrıs'ta, Lefkoşa, Pafos, Larnaka ve Limasol da izleyicilerle buluşacak. Ünlü yazar Petros Markaris'in Türkçeden Yunancaya çevirdiği oyunu, Costas Demetriou sahneye koydu. Oyunda rolleri, Annita Santorineou, Andreas Tsouris, Georgos Mouaimis, Nedi Antoniadi paylaşıyorlar. llk gösterinıi 26 Ocak'ta Lefkoşa'da yapılan oyun kalabalık bir izleyici topluluğu tarafından ilgiyle izlendi. 'Fay Hattı' nısan ayından itibaren de Stuttgart'ta, "Tri- bühne' tiyatrosu tarafından, Almanca olarak sergilenmeye başlıyor. 'Cemal Nadir Karikatür' yarışması • BURSA (AA) - Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Park Bahçe Sosyal ve Kültürel Hizmetler Ticaret A.Ş. (BURFAŞ) tarafından düzenlenen 'Uluslararası Cemal Nadir Karikatür Yanşması'na başvurular başladı. Konu kısıtlamasının olmadığı yanşmaya katılmak isteyenler, en fazla A4 ebadında ve daha önce bir yanşmada ödül almamış olması gereken yapıtlarını, 14 Nisan'a kadar 'BURFAŞ, Yakın Çevre Yolu 2. km Soğanlı-Bursa adresine gönderebilecekler. Ödül töreni 7 Mayıs'ta Tayyare Kültür Merkezi'nde yapılacak yanşmada birinciye 1500, ikinciye bin, üçüncüye 500, mansiyon alan 3 yapıta da 200'er ABD Doları verilecek. Aynca yarışmanın daha iyi tanınması için mayıs ayı sonunda yanşma sergisinin Istanbul Akbank Kültür Merkezi'nde açılması planlanıyor. Rotterdam'da iki Tiirk filmi • Kültür Servisi - Hollanda'nın Rotterdam kentinde bu yıl 34. kez düzenlenen 'Uluslararası Rotterdam Film Festivali', 'Sideways'in gösterimiyle başladı. Ahmet Uluçay'ın 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmi de festivalde Türkiye'yi temsil ediyor. Uluslararası Rotterdam Film Festivali'ne, çoğunluğu Asya ülkelerinden gelen ve ilk kez gösterime girecek 250 dolayında uzun metrajlı, belgesel ve kısa metrajlı olmak üzere toplam 800 dolayında film katılıyor. Geçen yıl öldürülen sinemacı Theo Van Gogh'un, yapılması önceden planlanmış olan film gösterimi, Hollanda kamuoynda mevcut olan büyük gerginliği daha da" arttırmamak için iptal edildi. Festivale bu yıl Türkiye'den 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filminin yanı sıra Fatih Kızılgök'ün, 5000 Euro ödüllü, kısa film yanşmasına aday gösterilen 'Toz' filmi de katılıyor. Anadolu'da, 196O'lı yıllarda çocukluk ve gençliğini yaşadığı kasabasına dönen bir kişinin o yıllara ilişkin hayallerinı konu alan 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmi dört ayn salonda seyirciyle buluşacak. Film Festivali, 6 Şubat'a kadar sürecek. KÜLTÜR • SANAT HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAC Işığı söndü zamanınSusup kalmıştınız ikiniz de. Gecenin geç bir saatiydi. llk sözün sonrası gelmemişti. 'Zamanın en ağulayıcı yanı bu' diye ge- çirmiştin içinden. Unutulan sözleri anımsamış, en son nere- de/ne zaman gördüğünü çıkarmaya çalış- mış; yazdıklarına dönmüştün yüzünü... Da- ha çok, iki deneme kitabında duralamıştın: Sevgim Acıyor, Hayatımıza Sevgisizliğe ve Yalnızlığa Dairdir. Onun duygu/düşünce dünyasını en iyi yansıtan yazılarının göz ardı edilmeden oku- nabilmiş olması sevindirici gelmişti sana. Göçüp giderken, başkalarına dair onca söz edip bir dolu yazılar yazması, bunları da ki- taplara dönüştürmesi azımsanacak bir biri- kim değildir kuşkusuz... Ama bu iki kitabı- nı taçlandıran yazılan, Atilla Özkırınılı'nın yazdıklarını çok daha iyi anlayabilmemizi sağlayan bir bakışın, düşünüşün ürünü her biri. Özkınmh, edebiyatın en zor alanında ka- lem oynatmayı seçmiş; çoğu kişinin kolay- ca göze alamayacağı çalışmaların üstesin- den gelmiş biriydi. Edebiyat tarihi, eleştiri, deneme seçip yoğunlaştığı türler oldu. Durduğu yeri çok iyi bilen, kendisine seç- tiği 'ada'da yaşamayı hayata karşı savunma biçimi olarak kurandı. ortalıkta pek görünmezdl O kıyıya ulaşabilen, ortak dil kurabilen birkaç dostuna gıpta ile bakardınız. Onun yazın ortamında izleri olmuşsa- nız, adım adım kendisini gerı çektığini, bunun neden/niçinlerini de az-çok sözünü ertiğim kitaplarındaki yazılarında dile ge- tirdiğını gözlersiniz. Onda, bazen, Rauf Mutluay'ın mutsuz- luğunu da gözlediğim olmuştur. Neden/ni- çin kapandığını anlamazdınız. Ortalıkta pek görünmezdi, köşesinde kozasını ör- düğünü düşünürdüm... Büiyordun ki; göç geri dönmüştü, topal- lar önde gidiyordu. Bu tufandan o da payı- nı almış; öfkesiyle sabrını yalnızhğına sar- mıştı. Edebiyat ortamımızın çölleşmesinde on- ların yokluğu derinden hissediliyordu... Eciş bücüşler sarmalamıştı dört bir yanı. Ona susmak düşmüştü... Kendini kaybettir- mişti bir bakıma. Yaklaşık on yıldır bir sır gıbi duruyordu köşesinde. Türk Dili/Dil ve Anlatım kitabı yayımlanınca sevinmiştim. Üniversite genç- liği işin ehli birinden okuyacaktı Türkçenin inceliklerini. Bir zaman sonra, bir-iki hafta önce iki cilt- lik Türk Edebiyatı Tarihi ile buluşunca, Öz- ÖZKIRIML NotDüşmek OKUMA ÖNERILERI Atilla Özkınmh: Sevgim Acıyor, 1995, Ümit Yay. 152 s.; Hayatımıza Sevgisizliğe ve Yalnızlığa Dairdir, 1991, Cem Yay. 158 s.; O Güzel İnsanlar, 1998, İyi Şeyler Yay, 215 s.; Tarihe Not Düşmek, 1989, Cem Yay., 165 s.; Edebiyat İncelemeleri, 1983, Cem Yay, 229s.; Dilve Anlatım , 1994, Ümit Yay, 194 s.; Romanların Dünyasmda, 1994, Ümit Yay., 239 s.; Tarih tçinde Türk Edebiyatı, 1995, Ümit Yay,'304 s.; Türk Edebiyatı Ansiklopedisi, 5 cilt, 1982, Cem Yay; Alevilik-Bektaşilik ve Edebiyatı, 1985, Cem Yay, 384 s.; Öykülerle Romanlarda Yaşamak, 1995, Ümit Yay, 187s.; Türk Dili/Dil ve Anlatım , 2001, Ist Bilgi Ünv. Yay, 340 s.; Türk Edebiyatı Tarihi, 2 cilt, 2005, Inkılap, 1456 s. BELLEK KUTUSU "Yoksa başkalarıyla mı büyüyor yalnızhğımız? Evet, gerçekte yalnız olmak, bir başına kalmak değil. Asıl sorıın, insanın kendini yalnız hissetmesi... Dünyamız ba$ döndürücü bir hızla çoraklaşıyor çünkü. Bütün değerlerin yozlaşmasma yol açan bir çoraklaşma bu. Söylendiği gibi bir değişim deyaşanmıyor üstelik. Çünkü her değişim bir başkalaşmayı içerir ö'zünde. Kavramlar yeni anlamlar yüklenirken, eskiyen değerlerin yeriniyeni değerler ahr. Tıpkı çürüyen bir bitkinin bulunduğu yerden yeni birfilizin boy atması gibi Değişmek, yenilenerek güzelleşmektir. Yozlaşarak çirkinleşmek değil. Özgürlük, bir yerlerini açmak; varoluş, en kısayoldan köşeyi dönmek, entelektüel de bir tür zavalhlık olarak sunuluyorsa insanlara, bunun adı çirkinliktir. Özgürleşmek, birey olma bilincine erişmektir. İnsan, insanlığını duyarak var olur. Birileriyle bir şeyleripaylaştığı oranda tadına varır yaşamın. Özdemir Asaf'm dediği gibi, yalnızlık paylaşılmaz belki; ama güzel bir içkigibi birlikte yudumlanamaz mı?" Atilla Özkınmh 4 kırımh'nın soluğunu toplayıp yazın/yayın ortamına dönüşünü umutla karşılamıştım. Gidip kendisini bulmak, konuşmak dü- şüncem yarım kalmıştı. O gece, dostum Do- ğan Hızlan'dan aldığım telefon beni dura- latmış; edebiyatımızın bu 'velut' yazannın aramızdan ansızın aynlmasına üzülmüştüm. Özkırımlı, kalıta sahip çıkan biriydi. Yeni kuşaklara edebiyat bilgisini, edebiyat duy- gusunu taşıdığı gibi; her bir çalışmasıyla böylesi bir bilincin oluşmasında da etkin ol- muştur. Eminim ki yapacağı daha çok şey vardı. Sevgisizliğe, yozlaşmaya, çürümeye, kir- lenmeye, alt- üst oluşun getirdiği sanrıya da- yanamayan bir yürek durdu... Onu, yaşarken yeterince anlayabildiğimi- zi, yapıp ettiklerinin değerine ışık düşürebıl- diğimizi sanmıyorum. Yazarak önünü açan bir yazardı Atilla Özkınmh'nın edebiyatımız için ben- zersız bir değer olduğunu ardında bıraktığı ki- taplara eğilınce daha iyi kavrayabileceğımızı düşünüyorum. O, yazarak önünü açan bir ya- zar olduğu gibi iyi bir edebiyat eğitimcisıydı de. Yetiştirdıği öğrencıler Türkçeye, Türk dı- line önemli kazanımdır diye düşünüyorum. Var olanı anlamak ıçin geçmiştekı biri- kimi doğru bilmenin yolunu yordamını kurmaya çalıştı... Ödünsüzlüğü, başını her dem dik tutarak yol almasını sağladı... Özkmmlı'nın özü-sö- zü bir yazın insanı olduğunu düşünüyorum. Zaman denk düşseydi, ders verdiği okullar- da öğrencisi olacaktım. Ama yazdıklarının sü- rekli okuru olarak ondan çokça beslendiğimi söylemeliyim. En kınlgan dönemde 'Günümüzde Kitap- lar' dergisine el atması, onun edebiyat sevgi- sınin bir nişanesidir. O dergileri de, ondan kalan bir yadigâr gi- bi kitaphğımın en gözde yerinde saklı tutuyo- rum. O, bırakıp gıtti her şeyi. Sevgiyi, sevgi- sizliği, düşleri, umutlan, bağlandıklannı... Ya- zı evi kimsiz kimsesiz. Dokunduğu her şey üşüyor. Çünkü ışığı söndü zamanın... Mutlugöz'ün sergisi yarın Evin Sanat Galerisi'nde açılıyor Şiddet, çaresizlik... Turgut Mutlugöz'ün sergisinden bir yapıt. Kültür Servisi - Genç sanatçı Turgut Mutlugöz'ün ilk kişisel sergisi 1 -22 Şubat tarihleri arasında Evin Sa- nat Galerisi'nde görülebılir. Kurguladığı figürlü kompo- zısyonlarda insanın birbirine uyguladığı şiddet ve bu- nun içindekı çaresızlıği, kendi ıç dünyasında yaşadık- lannın dışvurumu olarak yansıtan sanatçı, otoportrele- rinde de oluşturduğu bu dünyanın etkilerıni yansıtıyor. Duygusal yaklaşımlı resımlerinde kimi zaman kışısel imgeler, kimi zaman da sanat tarihinde kullanılan im- gelere yer veriyor. Sanatçı, tuvallerinde gördüğümüz bu dünyanın, şiddet, ölüm, hüzün, umut gibi konuları ıçın- de banndırdığını gösteriyor. (0 212 265 81 58) Nöroloji ve müzik Kültür Servisi-Ferrara ^ p r o f LuCİano Fadiga ve ŞİŞİİ Senfonİ k e s t r a ?e f i n i n bagetine Universitesi (Italya) Tıp O r i™t r f l Ç ; 1 H _ : m : _p f : c p r a T n k a v nnrnlnii ye r l e ?t ı n l e c ek 'mar- Fakültesi ve Şişli Senfoni Urkestrası daımı şetı bera lokay noroiojı- k ö r 'ierle m o t ö r empatı Orkestrası, nörolog, nöro- müzik ve felsefe alanında ortak bir fizyolojıst Prof. Luciano bilimsel araştırma hazırlıyorlar. Fadiga başkanlığında ve Şişli Senfoni Orkestrası daimi şefı Sera Tokay'la bir- likte nörofizyoloji-müzik ve felsefe alanında ortak bir bilimsel araştırma hazırlıyor. Bugün Mimar Sınan Güzel Sanatlar Universitesi oditoryumunda sabah 9.00-12.00 arası izleyıciye sunulacak araştırma, or- kestra müzisyenleri ve şefin jestleri arasındaki empa- ti ilişkisini kinematik kayıtlara dayanarak ortaya ko- yabilmeyi amaçlıyor. Çok özel ve incelikli kamera sistemi ile yaylı enstrümanlann arşe uçlanna ve or- l^Nasrettin Hoca Bir Gün... Yazan - Yöneten Sönmez Atasoy Dekor - Kostüm Metin Deniz Oynayanlar Müşfik Kenter Kadriye Kenter KENT OYUNCULARI .2 246 35 89/247 36 34 E F E S Pilsea'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek ilişkisi objektif olarak gözlemlenebilecek. Bu deneyim, dünyada ilk kez gerçekleştirileceğinden dolayı bilimsel açıdan büyük önem taşımakta. Araştırma, Paris'te, Fransa'nın en üst bilimsel kurumlan olan College de France ve Eco- le Normale Superieure'de konferans olarak bılim ve felsefe dünyasına duyurulacak. Şişli Senfoni Orkest- rası, konzermeister Nilay Karaduman ve tüm yaylı enstrümanlar, Sera Tokay yönetiminde besteci Anto- nin Dvorak'ın 'Yeni Dünya' senfonisinden bölümler seslendırecek. (0 212 280 18 45) www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 PORTEKÎZLİ TOPLULUK ÎŞ SANAT'TA Portckizli topluluk Madredeus 5 Şubat akşamı saat 20.00'de işSanat'ta konser verecek. Mutluluk verici özlem şarkılan KLASİK GİTAR FLAMENCO GİTAR PİYANO - KEMAN - ŞAN ÖZEL ETÜT MÜZİK KURSU Kurucusu- Doğan Canku (Ö2l"6) 3261143 Koşuyolu www etutmuzik.com EFES İlanlarınız İçin: 0212.293 89 78 Kültür Servisi - Dünya müziği alanında önemli bir isimlerden Portekizli topluluk Madredeus yeni albümü 'Um Amor Infinito' (Ölümsüz Aşk), 5 Şubat Cumartesi akşamı saat 20.00'de tş Sanat'ta Istanbullu dinleyıciler ile buluşacak. Portekiz'e özgü 'mutluluk verici özlem' şarkılan saudade'lan yorumlayan Madredeus, uluslararası sanat çevrelerınde evrensel bir kültür değeri olarak kabul edilmiş durumda. Topluluk, çalışmalannı 'gerçek bir müzik atölyesi' olarak değerlendiriyor ve son albümü 'Um Amor Infinito'yu bugüne kadar verdikleri konserlerde kendilerinı yalnız bırakmayan dınleyicılerine adamış. Bundan 18 yıl önce ilk adımları atılan Madredeus projesinın beynı, Pedro Ayres Magalhaes ve Rodrigo Leao'dan oluşuyor. llk albümleri 'Os Dias da Madredeus' 1987'de yayımlandı. Ülkelen Portekız'de büyük ılgı gören grup ikinci albümleri 'Existir' ile yurtdışında konserler de vermeye başladı. 1994'te 'O Espirito da Paz' isimli albümlerini yayımlayan grup, bir sene sonra da Whn VVenders filmi 'Lisbon Story'nin müziklerini 'Ainda' adı altında yayımlar ve tüm dünyada çok büyük bir hayran kitlesine ulaşır. 1997'de 'O Paraiso' ve 1998'de 'O Porto' albümlerini yayımlayan topluluk tüm dünyada yüzlerce konser verir. 2000 yılında Best Of niteliğinde Antologia albümlerini yayımladıktan sonra 2001 de stüdyo albümü 'Movimento' yu yayımlarlar. 2002 yılında bırbirinden farklı tarz iki albüm ile sevenlerini şaşırtan grup en sevilen şarkıların remixlerini ve dans versiyonlannı 'Electronico' albümü ile sevenlerine armağan ederken Flemish Radyo Orkestrası ile senfonik bir albüm kaydederler. 12 albüm yayımlayıp milyonlarca albüm satan topluluk, ilk defa Istanbullu sanatseverler ile buluşacak. (0 212 316 1083)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear