23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA 6 ÇEVRE 4.5 yıldır demirli duran zehirli atık yüklü M/V ULLA'nın batmasından sonra harekete geçildi Felaketiilııııal getirdi• Çevre Koruma Derneği, Greenpeace ve Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri bir araya gelerek ULLA'nın batışının yaratacağı çevre felaketine dikkat çektiler. Çevreciler facianm izlerinin silinmesinin 80 yılı alabileceğini belirttiler. AKESBODUR İSKENDERUN - Iskenderun Körfezi'nde 4.5 yıldır demirli duran ve önceki gün 2 bin 200 ton toksik yükle batan M V ULLA gemisinin yol açtığı çe\Te felaketi geç de olsa bürokrasiyi harekete geçirdi. Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Değerlendirme Masası yetkilileri toksik yükün bulunduğu ambann kapaklannın kapalı olması nedeniyle zarann daha az olabileceği olasılığı üzerinde duruyor. Ancak nisan ayı sonunda gemide incelemelerde bulunan gazetecilerin çektikleri fotoğraflar ambar kapaklannın açık olduğunu ortaya koyuyor. Çevreciler facianın izlerinin silinmesinin 80 yılı alabileceğine dikkat çektiler. Içinde 2 bin 200 ton toksik yük bulunan ULLA'nın batmasının ardından Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde Değerlendirme Masası oluşturuldu. Bakanlıktan yapılan açıklamada gemi ambanndaki yükün denize dağılıp dağılmadığının henüz tespit edilemediği ifade edildi. Kapaklar açık Yükün yaklaşık 3 bin 89 gram, suda kolaylıkla çözülen krom artı 6 içerdığine ve kirliligin 65 metre yançaplı bir alanda etkili olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, "Yükün bulunduğu ambariann kapaklannın kapalı konumda olması ihtünah' gözönünde bulundurulduğunda krom arü 6 değertikü atığuı birden çözülemeyeceği tahmin edilmektedir" denildi. Ancak çevreciler gemi ambar kapaklannın açık ve atıklann dökme yük olduğunu vurguladılar. Nisan ayı sonlannda gemiye çıkabilen gazeteciler de kapakJann açık olduğunu fotoğraflamıştı. Tehllkell sonuç Mustafa Kemal Üniversitesi Su Crünleri Fakültesi'nden uzmanlar da krom artı 6'nın denizde değişime uğrayarak, krom+3'e dönüşebileceğini, bunun da daha tehlikelı sonuçlar yaratabileceğı uyansında bulundu. Batığın bulunduğu alandakı çalışmalar ise sürüyor. Su örnekleri alınarak laboratuvara gönderildi. Hatay Valiliği'nden yapılan açıklamada. "Tehlike ve çevre kirtiligine meydan vermemek için geminin battığı yerde, 200 metre yançaph alan içinde ikinci bir değeriendirmeye kadar avlanma, dahş ve her türiü su sporu yapılması yasaklandı. Yasaklara uymayanlar hakkmda kanııni işlem yapılacakür" ifadelerine yer verildi. Çevre Koruma Derneği, Greenpeace ve Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) de dün bir araya gelerek ULLA'nın batışının yaratacağı çevre felaketine dikkat çektiler. Çevre Koruma Derneği Başkanı A>Hn Canpolat Ödemiş. "Bugün doğan kuşaklar da ne yazık ki ULLA'nın olumsuz etküerini yaşayacaklardır. Yasal olmayan tehükeH atik ticareti, çevreye dost olmavan endüsritrileşmenin olumsuz yan etkisi olarak ortaya çıkmışür ve uluslararası anlaşmalara karşın ne yaak ki, artan bir şekilde sürmektedir'' dedi. DAÇE Ortak Sekreteryası Oktay Demirkan da bölgede yapılan analizlerin bılimsel sonuçlannuı bir an önce açıklanmasını ve sağlık sorunlanyla ilgili düzenli veri tutulmasıru istedi. Bürokratik yavaşlık Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı ise ULLA'nın Tiirkiye ıçin çok önemli bir örnek olduğunu ifade ederek şöyle konuşru: "Bu geminin çok bızü bir şeküde geJdiği ülke Ispanya'ya dönmesi öngörülüyordu. Ancak dört yühk süreç, tamamen bürokratik yavaşük ve diplomatik eylemsiztik nedeniyle ne yaak ki, bu şekilde sonuçiandı. Şu andan sonra Çevre Bakanlığı'nı yaşanacak ber tür felaketin önüne geçmek için önlemler almaya çağınyoruz. Bu aşamadan sonra çok ciddi bir tespit yapümasun ve İspanya işbirliği ile daha fazla soruna yol açmadan bölgenin tenıizlennıesi için gerekenlerin y%pılmasını istiyonız." Değerlendirme Masası yetkilileri toksik yükün bulunduğu ambann kapaklannın kapalı olması nedeniyle zarann daha az olabi- leceği olasılığı üzerinde duruyor. Ancak geçen nisan ayında gemiye çıkan gazeteciler kapaklann açık olduğunu fotoğraflamışü. CHP'den önerge Sorun Meclis'te ISKENDERUN (Cumhuriyet) - CHP Hatay Milletvekili Züheyir Amber, 2 bin 200 ton toksik yükle Iskenderun Limanı'nda batık durumda bulunan ULLA yük gemisiyle ilgili tartışmalan TBMM gündemine taşıdı. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın yanıtlaması istemiyle iki ayn soru önergesi veren Amber, "Bu vahinı olaym sorumluluğunu kinı üstienecek" dıye sordu. 15 Eylül'de av sezonunu açmaya hazırlanan balıkçılar geleceklerinden endişeli: Sorumlu bürokratlarÎSKENDERUN (Cumhuriyet)-Is- kenderun Körfe- zi'nde toksik atık yüküyle birlikte batan MVUllage- misı, 15 Eylül'de av sezonunu açma- ya hazırlanan ba- lıkçılan da endişe- lendirdi. Yetkıliler, bölge- de avlanan balık- ların yenmemesı yönünde uyanlar- da bulunurken. ba- lıkçılar olayın so- rumlusu olarak bü- rokratlan gösteri- yorlar. Körfezde yaşanan çevTe fela- keti. ekmeğini de- nizden çıkaran ba- lıkçılann umudunu kararttı, Önümüz- deki hafta a\ sezonunu başlatacak olan 500 küçük tekne. 200 trol ve gırgır sa- hibi, Ulla'nın batmasıyla şaşkına döndü. Körfezde 28 yıldır balıkçılık yapan Cemil KavvasogJu, îspanya'dan Ceza- yir'e gitmek üzere yola çıkan Ulla'nın. yükünü Cezayir'e boşaltamayınca, ro- tasını İskenderun'a çevirdiğine dikkat çekerek, "Afrika ülkesinin kabul erme- diğizehnü yükü Türkhe kabul etti. \ e bü- rokrasinin beeereksizliği sonucu gemi İs- kenderun'da batü. Bütün suç gemiyi İs- Pepe: Sabotaj olabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çevre ve Orman Bakanı Osman Ptpe, geminin batış şeklinin oldukça garip olduğunu belirterek "Geminin barınl- nnş olabileceği konusunda kafamda soru işaretleri var" dedi. Batık olayına neden olan şirketin insanlık suçu işle- diğini ifade eden Pepe, geminin içinde 2 bin 200 ton tehlikeli "krom 6" mad- desi bulunduğunu ve ahğın kolay çö- zülebilir ounası nedeniyle bir ya da iki gün içinde tamamen suya kanşaca- ğını söyledi. Geminin hacizli ohnası nedeniyle harekete geçilemediğinı be- lırten Pepe, "17 Ağustos 2004 tari- hinde haciz kalknıışnr. Gemi yükünün limbo vapılması için İsparrva hükümeti ile işlemler tamamlanmışken geminin batoğı haberi gelnüştir" dedi. kenderun Körfe- zi'ne geriren Mavi Deniz Taşunacıhk veGemiAcentahğı Ticaret Ltd. ŞtL'nde" dedi. 9 yıllık balıkçı AB Göker ŞekerÜ- soy da bölgede ge- çimini denizden sağlayan yaklaşık 8-10binkişininbu felaketle birlikte perışan olduğunu söyledi. Bu kışile- rin aileleriyle bir- likte yaklaşık 30 bin kişinin olaydan etkilendiğini ifade eden Şekerlisoy. Ulla'nın faturası- nın kendilerine ç±- masından endişe ertiklerini söyledi. Sanayinin, denize ve ekolojik dengeye vereceği zarar bilin- mesine karşın tskenderun Körfezi'nüı sanayı bölgesi ilan edildiğine dikkat çe- ken Şekerlisoy. "Ardmdanda toksik yük- le birlikte Llla getirildi ITlamn batışı ile özellikle ihraç bahklan olan lagos. lufer. zurna, küpes. çupra. gümüşün olumsuz etküeneceğini düşünüvoruz. Elbetie bu da bizleri etkileyecektir. Çünkü halkta psi- kolojik etki yaratacaktır. Bu nedenle yet- kiükrin halkı doğru ve zamanmda bilgi- lendirmesi çok önemli'' diye konuştu. Körfezde yaşanan çevre felaketi bahkçılann umudunu kararttı. Gelişmiş ülkelerin verdiği zararlar nedeniyle vazgeçtiği gemi sökümü Türkiye'de yapılıyor Hıırda gemi çöplüğü: Aliağa YUSUFOZKAN İZMİR - Gelişmiş ülkelerin çevre ve insan sağ- lığına yönelik tehditleri nedeniyle hızla vazgeçtiği hurda gemi sökümü Çin. Pakistan Bangladeş ve Türkiye gibi ülkelerde zarar verme)! sürdürüyor. Özellikle asbest ve diğer zehirli maddelerin or- taya çıkması nedeniyle çevreci kesimlerin tepkisi- ni çeken bu işlem, Türkiye'de sadece Aliağa'daki tesislerde yapılıyor. Greenpeace'e göre Türkiye, 1994 yıkndan bu yana, tehlikeli atıklann ülkeler ara- sı tıcaretim düzenleyen Basel Anlaşması'na taraf olmasına karşın gelişmiş ülkelerin suiistimaline uğ- ruyor. Örgüt yetkilileri, Türkiye'de bu işlemin ya- pıldığı tek yer olan Aliağa'da da son yıllarda bir- çok işçinin yaşamını vitirdiğini bildirdi. Greenpe- ace'ten edinilen bilgiye göre, Aliağa "dakı söküm te- sislerine gelen yabancı bayraklı gemilerin büyük bö- lümü 20 yaş ve üzerinde olduğu için makine ve ekip- manlarında önemli oranda toksik rnadde bulunuyor. Yatırım yapmayana tasfiye Araştırmalar, tesislerin bölgeyı asbest, madensel yağlar, agır metaller ve Birleşmiş Milletler tarafin- dan dünyadaki en zehirli 12 madde arasında göste- rilen poliaromatik hidrokarbonlar, poliklorlu bife- niller ve organotin bileşikleriyle kırlettığını ortaya koyuyor. Mart ayında çıkartılan Gemi Sökümü Yö- netmeliği'ne göre Aliağa'daki gemi söküm şirket- leriyle imzalanan protokol, 2006 ortasına kadar uluslararası standartlarda gemi sökümü yapılması için gerekli yatınmlan yapmayan şırketlerin tasfi- yesini öngörüyor. Yıne Greenpeace'in verdiği bilgilere göre, son 2 yılda Aliağa'da 200 zehirli hurda gemi sökümü ya- pıldı. Örgütün çabasıyla 4 geminin sökümüne ise ızin verilmedi. Aynı süre içinde Türkiye'ye 600 ile 1400 ton arasında asbestli malzeme boşaltıldı. As- best liflerinin 10 farklı kanser türüne neden olabi- leceği vurgulandı. Hastalıktan etkilenecek insan sayısı da yaklaşık 40 bin kişi olarak bildinldi. 18 Eylül'de yurttaşlar denize inecek Kıyı temizliğine davet ÖZLEMGÜVTMLİ Türkiye'de 42, Istanbul'da 10 ayn noktada 18 Eylül Cumartesi günü kıyı ve deniz temizliği ya- pılacak. Her yıl eylül ayının üçüncü cumartesi günü dünya çapında yapılan kampanyanın koordinatörlüğünü 2002 yılın- dan itibaren Türkiye'de de DE- NlZTEMÎZ DerneğiTURME- PA üstlenmeye başladı. Yerel yönetimler ve DENİZTE MÎZ/TURMEPA, 25 bölge ko- ordinatörünün kontrolü altında geçen yıl Türkiye kıyılanrıın 38, Istanbul'un 8 ayn noktasında 21 bin gönüllünün katılımıyla kıyı ve deniz temizliği yaptı. Temiz- lik sonunda Istanbul dışında 32 bin 441 kilogram, Istanbul için- de 17 bin 60 kilogram olmak üzere toplam 49.5 ton atık top- landı. Aynca gönüllü 119 dalgı- cın yaphğı sualrı temizliğinde de 0.6 ton atık çıkanldı. Avukat özay. Bergama'da yargı dinlenmell 'Kararlara uyulsun 9 tZMtR (AA) - Bergama'daki siyanürle altın arama faaliyeti- nin çevreye ve insan sağhğına zarar vereceği iddiasıyla altın madeninin kapatılması yönün- de hukuk mücadelesi veren çevrecilerin avukatı Senih Ozay, dava dosyasının artık bir maden dosyası ohnaktan çıktığıru ve hukuk dosyası ha- line geldiğini belirtti. Özay, Bergama'da kimyasal yöntem- ler kullanılarak altın madeni çıkanhnasını savunanlann, gerçekten ülke ekonomisini düşünüyorlarsa normal ma- dencilik faaliyetiyle kömür ve bor kaynaklannın çıkartılması için uğraş vermeleri gerektiği- ni ifade etti. Alınan mahkeme karannın kesinleşmiş ve her- kesin uyması gereken bir karar olduğunu vurgulayan Özay, "Artık bu ülkede, mahkeme kararianna uymak diye bir ge- lenek başlamabdır" dedi. AVRUPA'DAN GURAY OZ SavaşıKmDırduracak? Dünyamızın durumu pek iyi değil. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra zorla kapatıla- bilmiş olan "Pandora'nın Kutusu" yeniden açıl- dı. Savaş sonrasında büyük ölçüde sosyalist ül- kelerin barışçı politikalan ile sağlanmış olan "sü- kûnet" yeniden bozuldu. Sosyalist dünya ile kapitalist dünya arasındaki denge, gelişmekte olan ülkelere kendi yollarını iyi kötü seçebilme fırsatlan veriyordu. Gizli açık mü- dahaleler, Şili örneği darbeler, 12 Mart türü hıza- ya getirmeler giderek sıklaşıyordu gerçi ama, yi- ne de banşı korumak ve kalıcılaştırmak isteyenler güçlü görünüyorlardı. El altında şeriatçı ordular yetiştiren ve Afganistan dağlanna gönderenlerin ge- lecekle ilgili planlarını tam kestiremiyorduk doğru- su. Sonra sosyalist dünyanın içeriden ve dışandan ağır darbelerle yıkıldığını belki biraz da şaşkınlık- la gördük. Ve dünyanın çivisi çıktı. • • • Kafkas cumhuriyetlerinin Sovyetler'den kopar- tılması zor olmadı. Bölge, Avaıpa'nın ekonomik, ABD'nin askeri heveslerine açıldı. Arkasından sı- ra iç çatışmalar kışkırtılarak ve askeri güç kullanı- larak Yugoslavya'nın parçalanmasına geldi. Al- manya'nın etkin ve görünmez eli Yugoslavya'yı dağıtırken NATO durumu "istikrara" kavuştur- mayı, Avrupa Birliği ise sorunu "hukuken" çöz- meyi üstlendi. 11 Eylül'le 500 milyara ulaşmış dış ticaret ve bütçe açığı Ue bir tuhaf dev olan ABD'nin Neocon- lan savaş planlarını devreye soktular. Altyapısını çok- tan tamamlamış, pek çok yerde sınamış olan ABD, üstün teknolojik savaş araçlan ile önce Afganıs- tan'a saldırdı ve eski müttefiki Talıban'ı "yendi". Asıl büyük amaçsa Ortadoğu'ya yerfeşmekti. Uluslararası politikada bugüne kadar böylesi görülmedi. Tüm dünyaya yalanlar söylenerek Irak işgal edildi. Aslına bakarsanız, o dünya bu yalan- lara "belki bize de düşer" mantığıyla göz yum- muştu. özbekistan'da, Tacikıstan'da askeri üsler kuruldu. Gürcistan'da iktidar, bir dolar devrimiyle el değiştirdi. Tıpkı Taliban gibi desteklenen Çeçen şeriatçılan Rusya'ya karşı kışkırtıldılar. Şimdi El Kaide desteğiyle daha büyük işler "becermeye", Kuzey Osetya'da yığınsal çocuk katliamına giriş- meye başladılar. Yeni bir evreye girildi. • • • Birinci Savaş Avrupa topraklarında, ama uzak ülkelerdeki sömürgeleri paylaşmak, kimin Avaıpa'nın ve dünyanın efendisi olduğunu göstermek içindi. Ikincinin boyutlarıysa daha genişti ve dört krtaya yayılmıştı. Üçüncüsü için bizim bölge uygun görülmüşe benziyor. Kuşkusuz bu savaşın ekonomik bir nedeni ol- malıdır. Paylaşmak zorunda olduklan için tepini- yorlar. Onun için yerlerınde duramıyorlar. Kapita- lizm derin bir kriz içinde. Tüm ülkelerin, kuralları- nı kendilerinin koyduğu "serbest" ticarete ve dü- zene eşitsiz koşullarda açılması için çabalıyorlar. Çözemedikleri bir krize yakalanmış ekonomileri- nin herhangi bir siyasi bozguncuya tahammülü yoktur. Uluslararası siyasi denge uygundur. Artık kendilerinı durduracak bir gücün kalmadığı kanı- sındadırlar. Arap dünyasını hizaya getirecekler. Is- rail ve ikinci bir Israil bölgenin zalim gardiyanlan olacaklardır. Iran ve Türkiye, ya yeni düzene uyacak ya da uy- durulacaktır. Sovyet dünyasından çalınmış Kafkasya, Ne- oconlann Uzak Asya planlan için elverişli üsler ola- cak ya da oldurulacaklardır. Rusya, ya zenginlik- lerini paylaşacak ya da paylaştırılacaktır. Avrupa Birliği ya hizaya girecek ya da girdirilecektir. Peki, onlann eli armut mu topluyor? Almanya Kafkasya'ya neredeyse yerleşmiş gı- bidir. Rusya ile ekonomik ılişkileri harikuladedir. Iran, rejimi hiç önemli değıl, en iyi "partner"dir. Eksik olan askeri güçtür. Onun için ağırdan alı- yorlar. Aceleye ne gerek var? İşbirliği daha iyi değil mi? • • • 1980'li yıllarda başlayan dönem bitti. Yeni bir aşa- maya girdik. Savaş hazırlıkları tamam. Sorun ya- yılma eğilimindeki bu savaşı durdurmanın müm- kün olup olmadığıdır. Durdurulabilir mi sizce? Pek mi karamsar bir yazı oldu? Peki, parçalanmış çocuk ölüleriyle iyimser olu- nabiliyor mu? e-posta:guray.oz cumhuriyet.com.tr Sodyum sülfit tehlikesi Katkı maddesi beyne zararlı BEYŞEHİR (AA) - Hazır besin sanayiin- de katkı maddesi ola- rak kullanılan "sodyum sülfifin öğrenme ve hafıza bozukluğu baş- ta ohnak üzere beyin fonksiyonlannı olum- suz yönde etkilediği bildinldi. Pamukkale Üniversi- tesi Tıp Fakültesi Fizyo- loji Anabilim Dalı Oğ- rerim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vural Küçükatay, besinlerde renk ve kı- vam koruyucu, bozul- mayı önleyici, renk ağartıcı gibi amaçlarla kullanılan bazı katkı maddelerinin insan sağ- hğını tehdit ettiğini sa- vundu. Çevre kirliliği- nin önemli bileşeni olan ve özellikle kış aylann- da insanlann maruz kal- dığı sağlık açısından tehlikeli kükürt dioksit gibi bu moleküle benzer özellik taşıyan sodyoım sülflrin de besinlerle \ii- cuda almdığmı belirten Küçükatay. "Deneyhay- vanlan üzerinde yapü- ğun araştırmada sod- yum sülfmn beyin fonk- sryonlanru etkilediği \ ö- nünde bulgular elde et- tim" dedi.Küçükatay, şunlan söyledi: " Sodyum sülfîrin öğ- renme ve hanza bozuk- luğu başta olmak üzere beyin fonksiyonlanna zarar verdiğini tespit et- tim. Sodyum sülfit vü- cuda ahndıktan sonra kükürt ve sülfit olarak parçalaıuyor. Daha son- ra kanyolu>1a hızla vü- cudun ramamına dağı- h>or. Sürekli tükerime bağh olarak bu madde ne kadar fazla annırsa vereceği zarar da o ka- dar artar."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear